22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet SSCB'de yetkilüer 55 yıl sonra işsizlikteıı söz etti €st düzey yetkililerin açıklamalanna göre ekonomik reformlar yüzünden Sovyetler Birliği'nde tarım ve sanayi kesiminde milyonlarca kişi geçici olarak işsiz kalacak. Haber Merkezi Sovyetler Birliği'nde 55 yüdan beri ilk kez işsizlik sorunu resmi yetkililerce dile getirildi. Mihail Gorbaçov tarafından yürürlüğe konulan ekonomik reformların milyonlarca kişinin işsiz kalmasına yol açtığı belirtiliyor. International Herald Tribune gazetesinin haberine göre üst düzeyde biı Sovyet yetkilisinin açıklarnalan ve Komünist Parti Merkez Komitesi tarafından yayımlanan Sovietskaya Kultura gazetesinde yer alan bir yazıda tarım alanında yapılan son düzenlemeler nedeniyle işsiz kalanlara 3 ay boyunca işsizlik sigortası ödemesi yapılacağı kaydediliyor. Batıh diplomatlar, 1 Ekim 1930 yüında Sovyetler Birliği'nde işsizliğin tamamen ortadan kalktığı yolunda yapılan resmi açıklamadan 55 yü sonra, resmi ağızdan gelen bu sözlerin önemine dikkat çekiyorlar. Sovyetler Birliği Devlet Planlama Komitesine bağlı Araştırma Enstütusü Müdür Yardımcısı Vladirnir G. Kostakov adında üst düzey bir ekonomist, Gorbaçov'un ekonomik reformlarının sanayi sektoründe 13 ile 19 milyon kişinin geçici olarak işsizliğine yol açabileceğini açıkladı. Kostakov, bu durumun son derece doğal olduğunu belirterek, işini kaybeden kişinin yeniden iş bulmasının belli bir zaman gerektireceğini de kaydetti. Kostakov, hükumet tarafından bu kişilerin yeniden iş bulabilmelerine olanak tanıyacak düzenlemelerin de yapılmakta olduğunu belirtti. Kasım ayında Mihail Gorbaçov tarafından açıklanan yeni ekonomik reformlar arasında beş bakanlığın ve bir tarımsal kuruluşun kapatılarak bunların yetkilerinin bir çatı altında toplanması, ayrıca ekonominin diğer sektörlerinde de otomasyona gidilmesi ve daha fazla bilgisayar kullanılması gjbi önlemler bulunuyordu. Bütün bu önlemlerin ülke çapında çok sayıda kuraluşta calışanlann işsiz kalmasına yol açacağı Sovyet yetkilüer tarafından gizlenmezken, bunun Batıh ülkelerdeki kadar yüksek oranlarda gerçekleşmeyeceği, çünku nüfus artış hızının Batıya oranla çok düşük olduğu da kaydediliyor. Batılı ekonomistler de Sovyetler Birliği'nde Batı'ya oranla işsizlik oranının kesin olmayan rakamlara göre yuzde 34 civannda seyrettiğini belirtiyorlar. Sahıbı Cumhıırijet Matbaacılık ve Gazeıecılık Turk \nonım Şırken adına Nadir N»di, # Genel Ya\ın Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru Emine L'şaklıgil. \azı Işlerı Muduru Okav Goaensin. • Haber Merkezı Muduru Yalçın Baver. Sa\fa Duzeı Voneımenı Ali Acar. # Temsılaler. AN^alçınDogan, İZMIR HikmetÇelinkava. AD\NA Metımet Mercan. Isıanbul Haber krı Reha Oz, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomı Usmaa i lagaj, Kulıur Atdın Emcf, Magazın Yalçın Pekştn, Spor Danışmanr Abdulkadir \unlman. Duzclırne Rrfik Durbaş, Araşıırma Şahın Alpaj, Iş • Sendıka Şuknn Kelencı. Haber • Araşıırma Lfuk Guldtmir. 0 Koordınaıor Ahron Konılsao, # Malı Işler Erol Erkuı, tlan Ziya Ergrne. Halkla llışkıler Guldcmı Koşar, Idare: Huscyin Gurtr, lşletme: Oadrr (.rlik Basan ve Yavan. Cumhuri>el Matbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş Turk Ocajı Cad. 39/ 41 Cağaloğlu Istanbul, PK 246İsianbul, Td: 526 10 00 <9hat>, Telex. 22246 % Burotar Ankara: Zıya Gokalp BuKarı Inkılap Sokak. No: 19/4 Tel. 33 11 4147, Tele\ 42344 # lımir: Halıt Zıva BuKarı No: 64/3, Tel 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad No 134 Kaı 3, Tel. 1455019731 Telex: 62155. TAKVIM 14 OCAK 1986 İmsak. 5.49 Guneş: " 19 > Oğle: 12.18 Ikındı: 14 44 Akşam: 17 05 Yatsı: 18.30 htanbuVda şans oyunlarının yillık cirosu 100 milyur İstanbul'da bir ayda 11 milyon 500 bin adet piyango bileti satılıyor, 166 bin kişi at yarışı, 1 milyon 990 bin kişi de Spor Toto oynuyor. tSTANBUL, (a.a.) İstanbul'da üç buyuk şans oyununa bir yılda yatınlan para miktan 100 milyar Iiraya yaklaştı. Günde ortalama 275 milyon liranın şans oyunları gişelerine yatınldığı İstanbul'da, bir ayda 11 milyon 500 bin adet Milli Piyango bileti satılıyor. Bu sure içinde 166 bin kişi at yarışlarında, 1 milyor. 990 bin kişi de Spor Toto'da " u m u t " anyor. Her 12 kişiden birinin, Spor Toto oynadığı İstanbul'da, yıllık hasılat 48 milyar 800 milyon Iiraya ulaşırken, at yanşlarının yılhk cirosu 27 milyar 300 milyon lira dolayında gerçekleşti. Milli Piyango ise, bu yıl gerçekleştirdiği 21 milyar 774 milyon liralık bilet satışıyla, tstanbul'da 98 milyar liraya ulaşan şans oyunları cirosu içinde en az paya sahip oldu. Bu arada, ayda ancak 170 bin kişinin hipodromlarda şans aramasına rağmen, at yanşlannın yıllık cirosu. Spor Toto'dan sonra ikinci sırada yer alıyor. NELER YAPILABİLİR? Öte yandan, umut kapısım aşındıranların bu yıl ödedikleri para miktan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Ulaştırma Bakanlıklarmın 1985 yılı bütçelerinin toplamını geride bıraktı. 98 milyar lirayla neler yapılabilir? • 22 bin adet konut yapılabilir. • tstanbul Hızb Tramvay Projesi 2,5 kez tamamlanabilir veya hat kapasitesi üç katına çıkanlabttir. • Tam donanımlı bilgisayar laboratuvarlı 1500 okul >aptınlabUir. • Çağın tekniğiyle tam donanımlı 100 bastane açılabilir. • 20 adet modern tekstil fabrikası kurularak, 20 bin kişiye iş olanagı sağlanabilir. • THY>e üç adet A310 Airbus yolcu uçağı alınabilir. • Fatih Köpnısu ve çevre otoyollarının maliyetinin dörtte biri karşılanabilir. • Hacettepe Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre: Çocuk emziren annelerin antibiyotik alması zararlı r a n i d a z o l " adlı ilaç ise, kanser yapıcı etkisi nedeniyle, çocuklarda da sakıncalı olarak gösteriliyor. Aspirinin klinik olarak hiçbir sakıncası saptanmazken, yuksek dozda alınan " k o d e i n " içeren ilaçların sorun yaratabileceği, yüksek dozda "morfîn" içeren ilaçların da anne sütünden bebeğe geçerek zarar \ereceği kaydediliyor. Çoğu kez anneler tarafından yatıştıncı olmak üzere alınan alkolün de, bebeğe zararları olabileceğine değinilen araştırma sonuçlarına göre, günde bir buyük şişe şarap içen annelerin bebekleri sarhoş olabiliyor. Barbiturak grubu ilaçların yüksek dozlarının bebeklerde "uyku hali" yarattığı, "Klorhidrat" adlı ilacın ise, "yatışma" sağladığı belirtiliyor. Çok kullanılan bir ilaç olan "DiazenT'in ise emziren anneler tarafından çok dikkatli olarak kullanılması önerilirken, diğer psikotrop ilaçların bazılarının da çocuklarda önemli rahatsızlıklara yol açtığı ifade ediliyor. Bu arada yine bir "psikotrop" olan " L i t y u m " adlı ilacın ise, kesinlikle emziren anneler tarafından kullanıimaması gerektiği vurgulanıyor. Araştırmaya göre, doğum kontîol hapları düşük dozlarda kullanıldıklan zaman süt akışını kesiyor, daha yuksek dozlarda kullanılması halinde ise ana sütünde bulunan yararlı maddelerin miktarını azaltıyor, vücudun su toplamasmı onleyen ilaçları kullanan annelerin ise, kesinlikle bebeklerini emzirmemeleri gerektiği vurgulanıyor. Araştırma yazısında, "astım" hastalarının kullandığı, "Teofilin" adlı ilaan ise, bebeklerin uyku duzenini etkilediği kaydediliyor. DENGELt BESLEMVIE Bebek emziren kadınlarda dengeli beslenmenin büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Asım Cenani, sütun besleyici olabilmesi için, annenin aldığı besinlere dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Tek yönlü beslenmenin özellikle bebek emziren kadınlar için zararlı olduğunu ve annenin yalnızca karbonhidratlı besinlere yönelmeyip, proıein de alması gerektiğini bildiren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıklan ve Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Asım Cenani, süt veren kadınların aşırıya kaçmadan, biraz fazla yiyebileceklerini kaydederek, THA'ya yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Dengeli beslenme. bütün insanlar için önemlidir. Ancak, bebek emziren kadının aldığı besinlere daha fazla dikkat etmesi gerekir. Sütün besleyici olması, bebeğin sağlığı açısından önemlidir. Süt veren kadın, tek yönlü beslenmeden kaçınmalı ve bütün besinlerden az miktarda almaya çalışmalıdır. Yalmzca karbonhidratlı besinlere yönelmemeli, protein içeren gıdalar da almaİıdır. Bu hanımların normalden biraz fazla yemeleri yerinde olur, fakat bu söz kesinlikle iki kişilik yeme olayına vardırılmamalıdır. Gereginden fazla yemek, sütün kalitesini arttırmayacagı gibi, kadının kilo almasını saglar. Dengesiz beslenme uzun sürerse, sutun besleyiciligini azaltır." Margarin çalan ev kadını NAZİLLÎ, (THA) Geçim sıkıntısı çeken 21 yaşmdaki evli kadın, komşusunun evinden birpaket çay ile birpaket margarin çalmak suçundan tutuklandı. THA muhabirinin NazilliEmniyet Amirliği'nden aldığı bılgiye göre, yeni evli Güler Kalaycı, komşusu Emin Arslantürk'un evinden kimsenin bulunmadığı sırada birpaket margarin yağı ile 250 gramiık birpaket çayı alıp dışarı çıkarken, suçustu yakalandı. Aldığı margarin ve çay ile komşusu tarafından polise teslim edilen Guler Kalaycı, "Evde yiyecek içecek bir şeyüniz kalmamıştı. Kocam işsiz olduğu için kendisinden bir şey isteyemiyordum. Mecbur kaldım" dedi. Genç kadın, çıkarıldığı mahkemece hırsızlık suçundan tutuklandı. ARAŞTIRMADAN Anne sütüne geçen bazı antibiyoîikler, bebeklerde kansızlığa ve kemik iliği yıkımına neden oluyor. Günde bir büyük şarap içen annelerin bebekleri sarhoş olabiliyor, Doğum konîrol hapları, annenin süt akışını kesiyor ve sütteki yararlı maddelerin miktarını azalnyor. ANKARA, (ANKA) Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmosotik Toksikoloji Ana Bilim Dah'nın yaptığı bir araştırmaya göre, çeşitli amaçlarla kullanılan ilaçlar, bebek emziren annelerin sütüne geçerek, bebeklerin rahatsızlanmasına yol açıyor. Araştırmaya göre "Penisil i n " , "Ampisilin", "Tetras i k l i n " gibi antibiyotiklerin emzinne sırasında anne tarafından "ihtiyatlı" şekilde alınması gerekiyor. Sulfonamid grubu antibiyotiklerin anne sütüne geçerek, bebeklerde "kansızlık" hastahğına yol açtığının belirtildiği araştırma yazısında, "Kloram fenikol" adh antibiyotiğin ise, "kemik iliği yıkımına"' yol açtığına dikkat çekiliyor. Araştırma yazısında, pek çok ilacın düşük dozlarda alınması halinde bebeğe zarar vermeyeceği belirtilirken, bu arada "sıtma"ya karşı kullanılan "Primelamin" adlı ilacın ise anne sütünden bebeğe geçerek, bebeğe bu hastalık karşısında bağışıklık kazandırdığı kaydedildi. Araştırmaya gore, " M e t Polis adayına kişilik testi ISTANBUL, (a.a.) htanbui Polis Hastanesı Başhekımı Dr. M. Sabih Suner, "Polis olacak adaylar, ciddi nöropsikiyatrik muayene ve kişilik testlerinden geçirilmelidir" dedi. Polislik mesleğindekı intihar olaylarıyla ilgili olarak a.a. 'ya bir açıklama yapan Dr. Suner, bazı polis adaylannın mesleğe girmeden önce devlet hastanelerinde yapılan muayenelerinde kişisel rahatsızlıklannı gizleyebıldiklerıni bildirdi. Ege Universitesi'nin araşürması: Yeni doğan çocukiarın yilzde 60\ beslenemiyor IZMtR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) TUrkiyede 01 yaş arası çocuklann yüzde 60'ında orta ve hafif beslenme bozukluğu görüldüğü, "Çok ağır beslenme bozukluğu"nun oranının ise yuzde 1012 olduğu bildirildi. Ege Üniversitesi'nde beslenme bozukluğu gösteren çocuklann aileleri ile yapılan bir araştırma ise, kırsal yörede oturan ailelerin ytlzde 50'sinin besin Urettiğini, ancak bunları çocuklannın beslenmesinde kullanmadıklannı ortaya koydu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sabiha Özgür, Türkiye'deO1 yaş arasındaki çocuklann yüzde 1012'sinde, "çok agır beslenme bozukluğu" görüldüğünü, " o r t a ve hafif beslenme bozukluğu"nun ise çok daha yaygın olduğunu belirterek, "Protein, vitamin ve demir eksikligi yüzde 60 belki daha fazla orandadır" dedi. Beslenme bozukluğunun, "Kişilerin besin bulamamasına baglı olmadıgım" savunan Prof. Dr. Özgür, "Asıl neden annelerin çocuk bakımı bilgisinin yetersiz olmasının yaygınlıgıdır. Bu nedenle, anne sütü verilmemekte ya da anne sütü çok uzun süre ek besin olmadan verilmektedir. Anne, çocuga besinin nasıl verilmesi gerektiğini bilmemektedir" biçiminde konuştu. Yaptıkları araştırmalarda elde olanak olmasına karşın, kötü beslenmenin çok yaygın olduğunu gördüklerini vurgulayan Prof. Dr. özgür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belki olanaksızlık var, ama Afrika'daki gibi bir açlık Türkiye'de yok. 1980 yılında yaptıgımız bir araştırma ile besin üreten ailelerin de çocuklannın kötü beslenme bozukluklan gösterdigini belirledik. Türkiye'de yapılmış geniş anketler de, bizim kanımıza vardılar. Türkiye'de mutlaka çocuga verilebilecek degerii besinler var, bulgur ve tarhana gibi. Anne, bunları >a kullanmasını bilmiyor, ya da besin degerini ka>bettiren bir yöntemle bunu çocuguna veriyor. Anne, çocuguna suyla hazırlanmış pirinç unu vermeyi yegliyor. kendi sütü yerine hazır mama veriyor." 1980 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Kliniği'ne gelen ve beslenme bozukluğu görülen 123 bebek ve annesi uzerinde yaptıkları araştırma konusunda bilgi veren Prof. Dr. Sabiha Özgür, araştırma kapsamına alınan ailelerin yüzüe 43'ünün kırsal kesimde, yüzde 57'sinin ise kentte oturduğunun belirlendiğini söyledi. Fransız ynzar Arland öldü Kiıltür Servisi Fransız yazar Marcel Arland'm dün geçirdiği bir kalp rahaısızlığı sonucu Paris'te olduğu bildirildi. 86 yaşmda olen ve 1968'den bu yana Fransız Akademısı'nin uyesı bulunan Arland, gunumuz Fransız edebıyatının klasiklerinden sayılıyordu. "Edebı Empresyonizm 'in Ustası" olarak kabul edilen Arland, deneme ve eleştiri turunde de yaZilar yazmıştı. 'Bilgisayar şoku' üniversite hapısında ÜSniversitelerin Avrupa bilgisayar ağına bağlanması için Ege Üniversitesi'nde ilk toplantı yapıldı. Prof. Dr. Manas, "30 yıldır aynı notla ders anlatan öğretim üyeleri, kendine çeki düzen vermek zorunda kalacak" dedi. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye'deki üniversitelerin Avrupa Üniversite ve Araştırma Kurumlan AğYna (EARN) bağlanması için ilk adım dün atıldı. Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz başkanlığındaki Bilgisayar Ağlan Ulusal Komitesi toplandı. Ege Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi yöneticisi Prof. Dr. Oguz Manas, üniversitelerin EARN'e bağlanmasuun "bilgisayar şoku"na yol açacağını belirterek, "30 yıldır aynı notla ders anlatan hocalar tarihe kanşacak. Herkes, kendine çekiduzen verecek" dedi. IBM şirketi tarafından 1981 yılında kurulup, 1982'de faaliyete geçen EARN'e 13 ülkenin üniversite ve araştırma kurumlannın bilgisayarlan bağlı bulunuyor. Amerikan ve Kanada üniversitelen ağı ile de birleşen EARN'e, geçen yıl 27 ağustosta Madrit'te yapılan anlaşma uyarınca Turkıye de kanlmaya hazırlanıyor. Ege Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz başkanlığında yapılan toplantıda konuyla ilgili burokratik işlemler ve yapılması gerekli diğer çalışmalar ele alındı. Ege Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi yöneticisi Prof. Dr. Oğuz Manas, bilgisayar kullarumının yaygınlaşmasının üniversitelerde "şok"a neden olacağını vurgulayarak şunları söyledi: "Avrupa'da, Amerika'da bu şok yaşanıyor. Bizde de yaşanacak. Öğrenci o gıinkii bilimsel gelişmeleri, literaturii izleyip derse geliyor. Batı'da bazı öğretim üyeleri literatüru 15 giin geriden izliyoruz diye yakınıvorlar. Bizde 30 yıldır aynı notlaria ders anlatan öğretim üyeleri var. Ağa girdikten sonra iki yıl içinde ögrenci bu olanakları kullanmaya başlayınca. üniversitelerimizde biiyük şok yaşanacak." Prof. Dr. Oğuz Manas, üniversitelerde bu "şok"un er ya da geç mutlaka yaşanacağını savunarak, "Bari bir an önce yaşansın. Öğretim üyeleri kendilerine bir yol çizsin, çekiduzen versin. Bundan böyle daha fazla okumak, araştırmak ve çaüşmak zorunda kalacaklar" dedi. 3 sarayın gezi ücretine zam tstanbul Haber Servisi Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Yıldız Sarayı Şale bölümıi gezi ucretleri yeniden belirlendi. Yeni larifeye göre, Dolmabahçe Sarayı kuçuk tur 600liradan 1000 liraya, büyük tur 1.500 liradan 2000 liraya çıkarılırken, Beylerbeyi Sarayı saray gezisi 400 liradan 700 lira oldu. Beylerbeyi Sarayı koşkler ve usı seı bahçeleri gezısı 200 liradan 300 liraya, Yıldız Şale Köşku gezisi 300 liradan 600 liraya yukseltıldi. Öğrenci dernekleri konusıuıda rektörlükten 4yeşil ışık' Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Akgün: "Derneğe üye olmak için izin isteyenler gelsinler, izin kâğıtlarını imzalayalım. Daha önce tereddüt içindeydik. Yasada bir değişme yok, tefsir var." İZMİR. (Cumhuriyet Ege Bürosu) Öğrenci derneği kurmak ısteyen öğrencilerin "önce kendilerine başvurmadıklan" gerekçesi ile izin verrneyen rektorler, YOK Başkanı İhsan Dogramacf nın "Öğrenci dernekleri kurulabilmesi \e üye olunabilmesi için rektorlerden izin gerekmez" demesi üzerine, öğrenci derneklerine izin verdiklerini açıkladılar. Ege Üniversitesi Rektoru Prof. Sermet Akgun, "Daha önce tereddüt içindeydik. Yasada bir değişme yok. tefsir var. Ben, yasal olarak birengel var mı. onu merak ediyorum" dedi. Valilikten aldıkları izinle tüzel kişilik kazanan, ancak daha sonra lçişleri Bakanlığı'nın genelgesi ile kendilerinden "rektorluk izni" istenen öğrenci dernekleri, rektorlerin, "Daha önce bize başvursalardı verirdik" sozleri uzerine mahkemeye başvurmaya başlamışlardı. YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacf nın, "Öğrenci derneğine izin, Dernekler Kanunu gereği üniversitelerde n değil, valilıklerden alınacaktır. Bunun için üniversiteden izin almaya gerek yoktur. Dernekler Kanunu, her öğrencinin oğrenci derneğine kendiliginden yazılabilmesine imkân verdiği için. rektörlükçe sakıncalı bir durum gorulmedikçe. oğrenci derneğine izin alınmadan öğrenci kayıt edebilecegine inanıyor u m " demeci uzerıne; çıkmaza giren öğrenci dernekleri çozumu kor.usu >cni bir boyut kazandı. 1980'den sonra oğrenci derneğine "Mahkeme kararı olmaksızın" izin veren ilk rektor Prof. Dr. Sermet Akgun oldu. Prof. Dr. Akgun, dün üniversite ve bağlı altı fakultenin oğrenci dernekleri kurucu uyeleri ile bir toplantı yaparak, "Öğrenci derneklerinin okul içinde faaliyet gostermelerine izin verdiğini" açıkladı. Toplantıda öğrenci dernekleri ve rektorluk işbirliği konusunda diğer universitelere ornek olunmasını iste>en Prof. Dr. Akgün, "İktidarmuhalefet mantığını bırakalım. Elele tutuşup diğer universitelere örnek olalım" dedi. Rektor Akgun, öğrenci dernekleri kurucu üyelerinden sorunlan birlikte çozmeyi önerdi. Konu ile ilgili olarak sorulanmızı yanıtlayan Prof. Dr. Akgün, "Daha önce öğrenci derneklerini tanımaması ve üye olunmasına izin vermemesi" konusunda şunları söyledi: "Bu, kanuni bir Lşin yapılmasından ibarettir. Kanunlarda bir değişme yok. Tefsir var. Daha önce tereddütteydik, bize önce mi müracaat edeceklerdi sonra mı, bu bir tefsir meselesidir. Biz her zaman derneklerin kumlması taraftarıydık. Yasa gereği dernek kurulacaktır. Zaten dernek kurmak için bizim iznimiz gerek. miyor, derneğe uye olmak için rektorün izni gerekiyor. Kurucu üye için izin alınır mıydı, alınmaz mıydı. Bu konuda tereddütteydik. Hukukçulara soruyorduk, fikir birliği hâlâ daha yok. Tefsiri bu şekilde getirmenin yararlı olacağına karar verdim. Yasal olarak sağlam temellere oturmasını istediğim için düşünüyordum. Yasal olarak bir engel var mı onu merak ediyordum." Kerbela'daki kazada ölenler 25V> yükseldi ANKARA (a.a.) Uınre zıyareti ıçın Suudi Arabisıan'a gıderken Kerbela yakınlannda geçırdiklen otobus kazasında yaralanan 12 kışıden Sıtkı Aktaşoğlu ile Muttalip Ikincitekgül de dun tedavı gordükleri hastanede olduler. Böylece kazada yaşamım kaybedenlenn sayısı 25'e yükseldi. Vhtandaşhga alınanlar A.\K4H4, (ANKA) 209kişi Turk vatandaşlığına alındı. Bakanlar Kurulu'nun dunkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yurürluğe gıren karanna gore, Turk vatandaşlığına alınanların çoğunluğunu Yunanısian ve Afganistan'da ikamet etmekte olan Turk asıllılar oluşruruyor. Mini eteğin habası Y A\UIUU Kuthu 9 nn nu j\ilriiAiilt>r ger u t ıuıuu?r lngiUz kâşifler Mear (sağ Robert üst köşeJ Swan (so1 ve Gareth köfe)r "*W9Od Ro (sol ~ alt köşe), Cürtey Kutbu 'na yürüyerek yaptıkları yolculuklanm cumartesi gu nü lamamladu Cç tngiliz bu yolculuklarında Guney Kutbu 'na ilk kez ayak basan Kaptan ScotCun gittiği yolu izlediler. Scott'un keşif yolculuğu ile tam 74 yıl sonra aynı giine rastlayan yolculuk, planlandığı gibi 111 gun surdü. Sağ alt köşede Kaptan Scott'un 17 Ocak 1912'de Güney Kutbu'na vardığıgünkü foto&rafı. (AP) AIDS'in ABD'ye faturası 6.3 milyar dolar Yapılan araştırmaya göre bir tek AIDS vakasının hastanede tedavisi 147 bin dolara mal oluyor. Haber Merkezi Dunya basınının birkaç yıldır başlıca konularından biri haline gelen, son aylarda da birçok ülkede bir panik havası esmesine sebep olan AIDS hastalığımn ABD'ye çok pahalıya mal olacağı hesaplandı. Tahminlere göre ABD'de gorulen ilk 10 bin AIDS vakasının ülkeye maliyeti 6.3 milyar dolar dolayında olacak. Verilen bilgilere gore, bunun 1.4 milyar doları hastane masrafları, 5 milyar dolan da hastalık, ya da erken ölumler nedeniyle kaybolan gelirlere bağlanıyor. AIDS'in ABD'de 1981 yılında ilk tanısının konmasından sonra vakaların sayısının 16 binin uzerine çıktığı da belirtiliyor. Bu hastaların yandan fazlasının olduğu belirlendi. Atlanta Hastalık Kontrol Merkezi ile San Francisco Kamu Sağiığı Daıresi'nin rakamlanna gore, bir tek AIDS vakasının hastanede tedavisi 147 bin dolara mal oluyor. Öte yandan, Martinique Adası'nda duzenlenen uluslararası bilimsel bir konferansa sunulan tebliğlerde AIDS'nin ABD'de tahminlerin üstünde bir hızla yayıldığı belirtildi. New York'ta yapılan bir araştırmada hastalığa yakalananlann çoğunluğunun eşcinseller oldukları belirlendi. Bu arada, AIDS'e yol açan virüsü kapan kişiler de eninde sonunda hastalığa yakalanıyorlar. Uzmanlar, bu nedenle AIDS vakalannda hızlı bir artış saptandığını soylediler. Son olarak 1 milyon 75 bin Amerikalırun AIDS'e yol açan virusü kaptığı, bunun dışında da gunde bin kişinin vırüsün etkisine maruz kaldığı saptandı. Ilginç, aynı zamanda da tehlikeli bir gelişme AIDS'e bağlı olarak kan bankalarını etkıledi. ABD çapındakı kan bankaları, kan verecek kişi bulmakta buyük zorluklarla karşılaştıklannı, son zamanlarda iğnelerden kendilerine AIDS geçeceği korkusu içinde hıç kimsenin kan vermek istemediğini bildirdı. Amerikan Kan Bankaları Cemiyeti'nin yaptığı bir araştırmada sorulara yanıt veren kişilerin yuzde 34'ünun AIDS'in kan alıp verme yoluyla geçtiğıne ınandıklap ortaya çıktı. Merkezi Washington'da bulunan ABD Kızılhaç örgütu de, yedi hafta süreyle çeşitli kentlerde kan verecek kiNilcı iv'in larama >apıp. bunda kesinlikle ba}aribulı|a ulaştıktan sonra meydana gelen kan stoku darhğı nedeniyle "kırmızı alarm" yayımladı. ABD'de, aldıkları kan nedeniyle AIDS'e yakalanan 252 yetişkın ve 34 çocuk bulunduğu bildiriliyor. Ancak bunların hepsinin, geçen ilkbaharda uygulanan kanı ekranda inceleme yöntemi uygulamaya konmadan kan aldıkları belirlendi. Son zamanlarda ABD'de kan verilmeden önce verilecek kanın ekranda incelenmesi sayesinde kan verilen hastaların hiçbirinde AIDS görulmedıği de saptandı. ABD Ulusal Kanser Enstıtusu'nden Dr. NVUIiam Blattner, Martınıque'de duzenlenen uluslararası konferansa verdiği tebliğde, AIDS'le ilgili geniş çaplı bir araşıırma \urutiuklenni \e bunun "Alüîi'in gelecegıne bir pencere açacağına inandığını" ifade etti. Blattner, inceledikleri hastaların çoğunun hareketli bir cinsel yaşamı olduğunu ve bunların birden fazla kişiyle ılişkide bulunduklarını da vurguladı. Dr. Blattner, AIDS hastalığını sürekli çalışan bir saate benzeıerek, hastalık virüsunun yıllarca "uykuda" olabıleceğini, hastalığın hafif seyretmeye başladığı kişilerin vucutlarında virusun çoğalması nedeniyle durumun daha sonra iyice ağırlaşabileceğini de belirtti. Haber Merkezi Dunyaya, 1960 'lı yılların ortalannda "mini etek" modasım kabul ettiren unlu Fransız modacı Andre Courreges, Fransa Sanayi Bakanlığı'nın koyduğu bazı koşullara uymadığı için, "yüksek terzi" unvanını kaybettı. Sanayi Bakanlığı kaynakları, parasal sorunlar yüzunden kendine uçyıl önce Japon ortaklar almak zorunda kalan Courreges'in, bakanlığın, asgari çalışan sayısı, yılda en az iki buyuk defile ve en az da 45 kuçuk defile duzenleıne koşullanna uymadığı için, unvanının eltnden alındığım haber verdiler. Italya'da marş tartışması Haber Merkezi Italya'da son gunlerde başlıca tarıışma konusu, İtalyan Ulusal Marşı 'nın değiştırılip değışıırilmemesi. İtalyan gazeıelen, bu konuda duzenlenen kamuoyu yoklamalarına kaulanlann yuzde 52'sının bugunku Itaiyan Ulusal Marşı yerine unlu bestecı Giuseppe Verdi 'nin "Nabucco" adlı operasmdaki marşın kabul edilmesinı ısıedıklenni ıleri suruyorlar. Gerekçe ise, ' 'S'abucco'' marşının daha heyecanlandına olması. Ancak lartışınaları ba$!aıaniann, Verdı'nın doğdıığu kenıe çok yakın olan Parma halkı olduğu anlaşüdı. ... bellı bir merkezden emır almışcasına!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle