22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 5 EYLÜL 1985 TELEVEYON 19.15 Açılış ve Program 19.16 Yeni Dünya'da Volculuk Daha önceki bölumde Galloway'den roman müsveddelenm çalıp kaçan Harry, önce Grogan kardeşlerin elıne düşer. Çeşitli işkencelerden sonra, bir yolunu bulup kaçar. Ancak bu kez de Cardston'un eline geçer. Sonunda Gallowayin evine gelir. Ne var ki Groganlar peşinden gelırler ve soz verdıği kontratı imzalamasını isterler. Sonunda Harry, herkesle kontrat imzalayarak bu durumdankunulur. 34. Bayreuth Festivali'nin ardından (3) DERGILERDE BU AY CELAL USTER Yeşilçam'da "Jön" Serüveni'ni bu sayıda Göksel Arsoy'la sürdürüyor. / Ülkü Karaosmanoğlu'nun Barış Manço'yla söyleşisinde, sanatçının hafif müzdkle folklor arasındaki "sentez"e ilişkin, ilk kez giriştiği film muziği çabasına değgin görüşleri dile geliyor. / Eylül sayısmır ozanı tsmail Uyaroğlu. / "Latiı. Amerika Edebiyatı ve Türkiye'nin Aydın Sanatçısı" başhklı incelemesinde Hasan Bülent Kahraman, aydın sanatçının çelişkilerini, açmazlannı irdeliyor. / Cavit Yıldırım, Erhan Bener'in "Sisli Yaz"ını inceliyor. / Resmin R'sini Nuri İyem anlatıyor. / Kezban Arca Batıbeki'nin yönettiği "Günümiiz Türk Resmi ve Sorunlan" konulu oturuma, Mehmet Güleryüz, Erol Akyavaş ve Bedri Baykam katılıyor. VARLIK'ın eylül sayısı, tümden çağdaş Alman edebiyatına ayrılmış: Huseyin Alemdar'ın, geçende yitirdiğimiz ozan Abdiilkadir Bulut'un ardından yazdığı şiir dışmda. Derginin çağdaş Alman edebiyatı özel sayısı, toplu bir çalışmanın ürünü. Tarihte ve günümüzde Almanya'yla ülkemiz arasında oluşmuş bağlar, buna karşın Alman edebiyatının Türkiye'de nerdeyse birkaç yazarla tanınması, Alman edebiyatmın İkinci Dünya Savaşı'nın önümüze getirdiği birçok sorunla sıkı bağlantısı, eylül ayının savaşın ardından dünyanın barışa kavuşmasının 40. yıldönümü olması, böyle bir sayıyı daha da anlamh kılıyor. Varlık'ın bu sayısında, çağdaş Alman edebiyatının önde gelen yazarlarını. özelliklerini, gerek ürün örnekleriyle, gerek nitelikli incelemelerle dergi boyutları içinde tanıma olanağı buluyor okur. Işi en iyi bileni bularak ona Varhk sorumluluk vermek zorundayız Parsifal, Tannhauser ve Uçan Hollandah'yı daha önce de Münih Opera Şenliği'ni izledikten sonra bu sonuca varmamak elde değil. Böyle yapmadığımız sürece acemiliklerimiz azalmayıp artacağına göre, elimizdekı olanaklan ustaca kullanmamız söz konusu değil. Derin uykumuzdan bir an için uyansak ve elimizdeki zengin malzemeyi ustaca kullanmayı bize gösterecek birini arayıp bulmayı denesek. FfLİZ ALİ Wagner'in bütün operalarında karşılaştığımız giiçlük, onlann simgelerle yüklü olmasından ka>rnaklanmaktadır. "Tannhauser' operasını da iki cümle ile anlatıvermek olası değildir. "Tannbüuser"de VV'agner'in yaşam boyu bir çözürne göturemediği anne ve sevgili ikilemi, çelişkisi, dolayısıyla tensel aşk ve buna bağh olarak dünyadaki tadına doyum olmaz zevkler karşısında tinse! aşk ile günahlardan annma ve bağışlanma dürtüleri sürekli çatışır. Wagoer bu çelişkiyi, ikilemi, metinde olduğu kadar müziğinde de simgelerle, "leitmotiv"lerle, yapısal ve armonik çeşitliliklerle anlatmıştır. "Tannhauser"de Venüs ve Elisabeth kişiliklerinde ikiye bölünen kadın imajı, "Parsifal"de tekleşmiş ve Kundr>'nin kişiliğinde ana ve sevgili ikilemi bir araya getirilmiştir. "Tannhâuser"de de, "ParsifaT'de de erkeğin kurtuluşu, kadının sevgili olma durumunun yok edilmesine bağhdır. Erkegin kurtarıcısı ilahi aşktır. 19.40 Jnanç Dünyası 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.15 Parıllı Sam ve Kate, ünlü sihirbaz Hayden'in mesleğe veda edişiyle ilgili bir haber yazmakla görevlendirilirler . Hayden, oğlu ly'ın yerini doldurabilecek tek kişı olduğuna ınanmaktadır, Ve onun için çok tehlikeli bir gösteri hazırlamıstır. Bu arada Earl ve Terry de, kendisine çok zengın bir adamdan miras kalan Turner Jones'in kım olduğunu bulmaya çatışmakıadıriar. 22.00 Antarktika Antarktika kıtastnı lanıtan ve beş bölümden oluşan büyüleyici bir belgesel dizi. YıizyıUar boyu dünyanın baska yerierinde uygarlıklar doğup batarken, bu el değmeyen kıtaya insanlar 150 yu önce ayak bastüar. Ve dünyadaki buz kitlesinin onda dokuzunun bulunduğu bu kıta karşısında şasınp kaldılar. Daha sonra buraya av için akın edildi. Kuzey yarıkürenin istekleri ve ihtiyaçlan için görülmemiş çapta bir bolina vefok avı baş/adı. Ardından büim adamlan Antarktika'yı inceiemeye vestrlarını çözmeye basiadılar. Artık 25 yıldır Antarktika kıtası bir büim ve araştırma merkezı olarak kullanılıyor. Antarktika üzerine hazırlanan bu dizide yeni çekimler ile birlikte bu kıta hakkında var olan eski ve değerli arşiv fılmleri de birlikte kullamlarak önemıi ve çarpıa bir belgesel ortaya çıkanldı. Bu bölümde, buzlar kıtası Antarktika'nm kesfı ve tarih boyunça burayayapılan yolculuklar anlatılıyor. ŞEF VE ÎKİSES Wolfgang Wagner'ın sahneye koyduğu "Tannhauser"de orkestrayı Giuseppe Sinopoli (ortada) yönetirken, Elisabeth'i MerylStuder (solda), Volfram von Eschenbach'ıadmı daha da duyurmast beklenen IVolfgang Brendel (sağda) yorumladı. sabeth'i Amerıkalı soprano Cheryl Studer canlandınyordu. Tannhauser'i, son anda hastalık bahane ederek cekilen Rene Kollo'nun yerine Amerika'dan gelen tanınmamış bir tenor, Richard Versaüe üstlenmişti. Halk ozanları arasındaki yarışmada Tannhauser'i destekleyen Wolfram von Eschenbach'ı ise Münih Opera Festivali'ndeki başarılı Kont (Mozart'ın: "Figaro'nun Dügünii") tiplemesiyle tanıdığımız bariton VVolfgang Brendel yorumJuyordu. Mozarl ve VVagner gibi apayn iki müzikal stili, zorluk çekmeden, başarıyla yorumlayan ender sanatçılardan biri olarak gördüğümuz Brendel. . mutlaka adını duyaracaktır önümüzdeki yıllarda. Bu ülkede öyle hatır gönül, "Aman efendim. Wagner'in IOnınu yuhalanır mı, ne ayıp!" fılan yok. Herkesin ayağını tetik atması gerek, iyi iş çıkartırsanız övgü, kötü iş çıkartırsanız da yergi garanti. Sanat söz konusu oldu mu kimse kimsentn gözünün yaşına bakmıyor. Harry Kupfer'in " U ç a n Hollandalı" yorumu ve özellikle Peter Sykora'run işlevsel, düşsel ve çağdaş ile gelenekseli bağdaştıran sahne tasanmı Bayreuth'de sivrilen yeni rejilerin en çarpicılanndandı. Fakat Senta'nın isterikliğe varan aşırı ruhsal bunahmı, "Uçan Hollandalı"'nın sadece Senta'ya görünen bir hayalet, ya da Senta'nın hasta beyninde yarattığı ulaşılmaz bir aşk olarak ele alınması Harry Kupfer'in yorumunun epey tartışılmasına yol açtı.Uçan Hollandah'yı Bariton Simon Estes canlandınyordu ve Ampfortas'taki kadar başarılı değildi. Senta'yı Lisbetb Barslev yorumluyordu. Harry Kupfer'in rejisinde Senta, operanın başından sonuna kadar sahnede olduğundan, dinlenme ve kendini o çetin arya için hazırlama olanağı yoktu. Bu bakımdan, Barslev'in sesi sert ve köşeli gibi de olsa gücü tartışılamaz. Dümenci'de Graham Clark ve Daland'da Malli Salminen, "Uçan Hollandair'y; zevkle ve rnerakla izlememize yardımcı oian iki üstün sanatçıydı. Münih ve Bayreuth'de karşımıza çıkan standardı Istanbul'da uygulamaya kalksak sonuç ne olur diye diişündıim bir an. îşi en iyi bileni bulup, bütün sorumluluğu bu kişiye vermedikçe acemiliklerimiz azalmayıp artacağına göre, elimizdeki olanaklan ustaca kullanmamız söz konusu değil. Derin uykumuzdan, bir an için uyansak ve elimizdeki zengin malzemeyi ustaca kullanmayı bize gösterecek birini arayıp bulmayı bir denesek... 22.50 Hacı Arif Bey (1) 23.55 Haberler 24.00 Kapanış RADYO 05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bolgesel yayın. 06.30 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gunün içinden. 09.40 Arkası yarın. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 JOsa haberler. 11.05 Türkuler. 11.20 Hafif muzik. 11.40 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Solisller geçidi. 12J0 Türk Halk Müziği özel programı. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Müzik. 13.30 Bolgesel yayın ve reklamlar. M.45Turküler. 15.00 Kısa haberler. 15.05 öğleden sonra. 16.00 K;sa haberler. 16.05 Hafif muzık. 16.30 Turkuler geçidi. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Koyumüz köylümüz. 17.25 Saz eserleri. 17.30 Din ve ahlak. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk sarkısı. 18.20 Bolgesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.00 Haberler ve olayların içinden. 20.00 Gençlik ko. rolan söylüyor. 20.15 Korolanmız ve ; şeflerimiz. 20J5 Yurttan sesler. 21.00 • Kısa haberler. 21.05 Saz eserleri. 21.15 Tılrk ve Islam dünyasından. 21J0 Mahalü sanatçılar. 22.00 Beraber ve solo şarkılar 22J0 Küçük konser. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. TRTI 10.40Türk sineması konuşuyor. 11.00 TSM toplu programı. 11J0 Halk çalgılanndan ezgiler.H.45 Hafif muzik. 12.00 Beraber ve solo türküler. 12 J0 Beraber ve solo şarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13J0 Türküler geçidı. 14.00 Amatör topluluklar. 14.30 Yabancı dil dersi. 15.15 Türküler. 15.30 Hafif müzik. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yarın. 16.40 Hafif müzik. 17.00 Yurttan sesler. 17.30 Küçük konser. 18.00 Şarkılar. 18.15 Türküler. 18 J 0 Sanat ve insan. 18.50 Hafif müzik. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Türkçe sözlü hafif müzik. 20.30 Vabancı dil dersi. 21.15 Türküler. 21J0 Solistlerden bırer şarkı. 22.00 Perşembc konseri. 22J0 Bir roman/bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Çoksesliligin gelişimi. 00.55 Program ve kapanış. En az hareket ilkesi TRT III 07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Haberler. 09.12 Muzikli dakikalar. 10.00 Günün konseri. 11.00 öğleyedoğru 12.00 Haberler. 12.12 Sizler için. 13.00 Küçük koro. 1330 Konser saati. 15.00 Halk çalgılanmızdan ezgiler. 15.15 Çağdaş Türk sanat muziği. 15.55 Haftanın çocuk sarkısı. 16.00 Türküler ve oyun havalan. 1630 Solistlerden seçmeler. 17.00 Haberler. 17.12 Hafif müzik.l7J0 Caz dünyası. 18.00 Plak albümlerinden. 19.00 Haberler. 19.12 Bir albüm. İSUO Bir konser. 21.00 Müzik ekspresi. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Gece konseri. 24.00 Gece ve muzik. 01.00 Program ve kapanış. "Püriten^ bir anlayış VVolfgang Wagner ve orkestra sefı Giuseppe Sinopoli, 198S Bayreuth Festivali için yenjden düşünülen "Tannhauser" için, bestecinin Paris ve Dresden versiyonları arasında bir seçim yapmak yerine, 1860'da Dresden'de basılan partisyonu temel olarak almayı yeğlemişler. Bu yeni prodüksiyonda Venüs'ü Alman soprano Gabrielle Schnaut, Eli TRT II 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Türküler. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Turkuler geçidi. Gelelim Götz Friedrich'in "Parsifal"ine. Parsifa». baştan sona bir bütün olarak tutarlı, islevsel sahne tasanmı, ustalıkla kullamlmış ışık rejisi ve sahnede yaratılan tablolarla olağanü»tü güzellikteydi. VVolfgang Wagner'de şikâyetçi olduğumuz statikliğin karşısına, GöU Friedrich, en az hareket ilkesıyle çıkıWolfgang Wagner, gri, beyaz yordu. Sahne trafıği öiçülU ve ve siyah renkleri yeğleyen, Ve estetik kaygılarla en aza indirnusberg'deki çılgın "Orgy" bö genmiş olsa da durağanjk ya da lümünde bile sahneyi alacaka anlamsızhk söz konusu değildi. ranlık tutarak ciddi kalmamızı Sahne ister kalabahk olsun ister sağiamayı kendince görev bilen, tenha, her an derinliği ve değişadarriakıllı "pürilen" bir anla kenliği olan yeni bir tablo ile yışla yorumlamış "Tannhau karşı karşıyaydınız. VV'altraul ser" i (Hele Gölz Friedrich'in re Meier, Kundr>'i. azap çeken kajisi ile kıyaslanırsa). Venusberg dını, kadın olduğu için asağılasahnesi bu derece renksiz ve çe nan, iğrenilen yaratığı, abartmakicilikten uzak olunca, Tannha ya kaçmadan, ama duygulannı user'in çeliskisini ve ilahi çağrı bütün çıplaklığıyla sergileyerek ya, günahlardan armmaya duy ve yerine göre şan teknigine ayduğu özlemi yeterince vurucu kırı, deklamasyona varan duyaryansıtmak da olanaksız. Sahne lıkla canlandınyordu. üzeri trafîğin statikliği, sürekli Büyücü Klingsor'u ve onun sikoyu renkler ve ışıksız, sadece hirbazlar dünyasını, uzay çağı spotlara ağırük veren bir karan gerçeküstülüğü çerçevesinde talık özlemi, Wolfgang Wagner' sarlayan Friedrich, Bayreuth in "Tannhâuser"ini hayli sıkıcı sahnesinin teknik virtüozitesini kılıyor. Nitekim her zaman na ustalıkla ve carpıcı bir ritm anzik ve coşkuiu olan Bayreuth se layışıyla kuliandı. Klirgsor'da yirdsi, VVolfgang'ı selam sırasın Franz Mazura çok etkilsyici bir da "ynha"lamaktan çekinmedi. yorum çıkardı. GÖSTERİ'nin bu sayısının ozanları Halim Şefik, Sabahattin Kudret Aksal, Ercüment Uçan, Mehmed Kemal, Faik Baysal, Özdemir tnce, Seyyit Nezir, Enis Batur. / Neda Arat, bir süre önce ölen Amerikalı felsefeci ve estetikçi Susanne K. Langer'ın özgün göruşlerini irdeliyor. / Abdullah Siyami, ölümünün 100. yıldönümünde Fransa'da ve bütün dünyada çeşitli etkinliklerle anılan Victor Hugo'yu yazarlığı ve doğruluk savaşımıyla inceliyor. / Metin FJoglu'ndan bir küçük öykü. Ozanlığın sözcükleri tutumlulukla seçme ve ayıklamadaki olanca ustalığıyla. / Toplu şiirleri "Çağdaş ve Boyun Eğmeyen" adıyla yayımlanan Kemal Özer'i bir söyleyişle Atilla Özkınmlı ve Tugrul Tanyol inceliyorlar. / Özdemir Nutku, kapsamlı çahşmasında, bizden ve Batı'dan örneklerle oyunculuk eğitimi üstünde duruyor. / Ayın Dosyası, Müzikte Çokseslilik konusuna aynlmıs. GÖSfâl YAZKO EDEBtYAT'ta Ayhan Yetkiner "ülkenin Yüzünii Güldürenler" başhklı yazısında gülmece ustalanmızı inceliyor. / Arslan Kaynardag'm "Siiinmeyen Çehreleri"i Orhan Gürsel ve Tahir Alangu ustüne anılan içeriyor. / Muzaffer Buyrukçu'nun tarihli yazılannı sürdürdüğü bu sayıda Behçet Necatigil, Halil Ibrahim Bahar. Sabri Ahınel, Nihat Ziyalan'dan şiirler var. / Baıias Özankça'nın "Korku ve Nfitos Mereeginden tnce Memed", "Hulki Altunç'un "Demir Özlü'nün 'Bir Beyoğlu Düsii' Üzerine tç Konuşma", Hakan Gülsün'ün "Yunan Sanatında İnsan", Hasan Efe'nin "Günümiiz Öykucülügünde Gelenekten Yararlanma ve Bir Kitap" başhklı calışmaJan da eylül sayısının ürünleri arasında. BULMACA SOLDA.N SAĞA: 1/ Argoda uydurma söz, yalan. 2/ Soyluluk... Su.3/özellikle Kars yöresinde yaygın telli bir çaJ9 . . . tkiatlıkızak. 4/ Tabldotun karşıtı. 5/ Küçük bal teknesi... Bir gösterme sıfatı. 6/ Yahya Kemal'in hece ölçüsüyleyazdığı tek şiiri... Duman lekesi... Ailesinin geçimini sağlayan. 7/ Duyuru. 8/ Patika... Konya ilinde bir baraj. 9/ İran'da ünlü din adamlarına verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ tspanya'da bir bölge. 2/ Parazıt, tu p R E . A feyli... Rey. 3/ Ipek gibi düz ve parlak £. 0 K e T bir kumaşın uzerinde bulunan tel tel iplik... Bir çeşit tngiüz birası. 4/ AJümin O M T E" yumun simgesi... Evren. 5/ "Aynı R D A biçimde" anlamında kullanılan bir bağlaç... Taş dibek. 6/ Denizayısı. 7/ Briç Ü N L e te sanzatunun kısa yazıbşı... Temel ni K O A teliğinde olan. 8/ Şenliklerde caddelere r kurulan süslü kemer... Bizmutun simge T si... Ayak. 9/ Tann'nın kulları demek ö A ise de dilimizde "pek bol" anlamında 6 £ kullanılan sözcük. 'Cadı Fırtınası' Yunancaya çevrildi Kültür Servisi Demirtaş Ceyhun'un 1982 yılında Yazko Yaymları arasında çıkan romanı "Cadı Fırtınası", Panayol Abacı tarafından Yunancaya çevrildi. Prodromos KirkopuIOS'UJI yönettiği Selanik'in Elinikes Ekdoseis Yayınevi tarafından yayımlanacak olan kitap önümüzdeki ekim ayı başında piyasaya çıkacak. Geçen yıl ülkemize gelen ve gerek yazarlanmız, gerekse çevirmen Panayot Abacı ile anlaşmalar yapan Kirkopulos'un açıklamasına gore, Elinikes Ekdoseis Yayınevi her yıl en az 10 Türk romanını Yunancaya çevirterek yayımlamayı amaçlıyor. tlk olarak yine Panayot Abacı'nın çevirisiyle Aziz Nesin'in "Tek Yol" adh romanı 1985 mayısında piyasaya çıkanldı. Dizinin ikinci kitabı Demirtaş Ceyhun'un romanı oiacak Sabahattin Ali'nin "tçimizdeki Şeytan"ı da Yunancaya çevrilerek aynı dizinin üçüncü kitabı olarak dizgi ve baskıya haar duruma getirildi. Orban Kemal'in "Bereketli Topraklar Üzerinde"si ise dördüncü kitap olarak düşünülüyor. Kirkopulos'un yaptığı anlasmaya göre, bu dizide çıkacak kitapların kapaklarım Erkal Yavi yapacak ve her kapakta bir güvencin motifi bulunacak. BELGESEL DÎZİ 5 bölümde Güney Kutbu YönetmenYazar: fom Williamson, / Yapımcv Frederick Cockram, / Görüntü Yönetmenv Bally İVatson, Lynton Diggle, / Araştırmacv Judith Wright, / Editör: Ross Chambers, Christine Lancester, / Fon Müziği: David Keene. / 1984 yapımı / 50 dakika (5 bölüm). Kültür Servisi Sona eren "Pasifik" belgeselinin yerine, aynı düzeyde 5 bolümlük "Antarktika" adh dizi ekranlara geliyor. Perşembe geceleri yayınlanacak yeni dizide, Güney Kutup dairesi içınde kalan yaklaşık 13 milyon kilometrekarelik buz kıtasını, olaganüstü görüntülerle tamyacağız. Yeryüzunün en genç kıtası olan (bulunuşu 150 yıl öncesine dayanıyor) Antarktika, hacmi 20 milyon kilometreküp ve kalınhğı 2000 metreyi geçebilen çok büyük bir buz kütlesiyle örtülü. Yuzyıllar boyu dünyanın başka yerierinde uygarlıklar doğup batarken, bu el değmeyen soğuk, verimsiz, ısısı kışın 60 ile 90 derece arasında değişen kıtaya insanlar, Kuzey Kutbu'nu buîduktan çok sonra vardılar. Antarktika (Big Ice) / aldı. Son çeyrek yüzyılda buza inip kalkan uçaklarla bu kıtaya uzanan insanoğlu, çalışmalannı uiuslararası alanda sürdürmeye yöneltti. Dünyadaki buz kütlesinin onda dokuzunu olusturan Antarktika'ya kuzey yanmküresinin istekleri için balina ve fok avı için koşuşan insanlar, bilimadamlarının kararlı tutumu karşısında eylemlerini durdurmak zorunda kaldılar. Antarktika kıtası artık 25 yıldır bir bilim ve araştırma merkezi olarak kuUanılıyor. Uiuslararası ilişkilerde, örneği görülmemiş bir biçimde tıim insanlık araştırmalaruu çeşitli ülkeler burada birlikte sürdürüyorlar. Burada askeri nedenlerle üslenmeye ve devletlerin arazi sahiptenmelerine izin verilmiyor. SU'nun eylül seçkisi beşinci kitabını oluşturuyor. / Metin Çitil'in yayına hazırladığı Su'nun giriş yapraklan Ergin Günçe'ye ayrılmış. Günçe uç şiiri, bir şiir Çevirisi ve Veysel Ongöraı'in şiiri üstüne bir incelemesiyle anılıyor. / Tahsin Saraç'ın Endre Ady şiirlerinden çevirileri izliyor Ergin Günçe'yi. / Ahmet Erhan, DÜŞÜN dergisi de Latin "Turuncu Defter"ini başlatıyor Amerika'yı odak seçmijjeylül sa bu sayıda. / Vecihi Timuroglu, yısına. Bu benzersiz anakaranın Behçet Aysan, Ruşen Hakkı, toplumsal ve ekonomik özellik Veysel Çolak, Bedrettin Aykın, t. Mert Basat, Mehmet MUmUz lerinin yanı sıra edebiyat ağırlıkl olarak sanatı da gündeme geti Tuzcu, Muammer Karadaş, riliyor ister istemez. Ülkü Ta Tevfik H. Şenyuva ve Sefa Emet mer'in Latin Amerika şiiri bu sayının ozanları. / Fero Lipüstüne incelemesi, Jean Franco' ka'nın şiirleri Özdemir tnce çenun "Latin Amerika Romanı ve virisiyle sunuluvor. Özgüriük Arayışı" ve "Devrim ve Resim" yazılarıyla birlikte Çevat Çapan, Nedim Gürsel ve Ülkü Tamer'in Latin Amerikalı YARIN'ın eylül sayısı, Orta ozanlardan yaptıkları çevirileri okuyoruz. / Bizim ozanlarsa Amerika'dan şiirlerle açıhyor. / Blaje Koneski'nin "Şiirde GeleCan Yücel, S. K. Aksal, Cemal nek ve Yenilik" başhklı inceleSüreya, Özdemir İnce, Eray mesini Ferdane Elmazoviç Canberk, Ali Viice, Bedirhan Altanay çevirmiş. / Dergi, bu saToprak, Hasan Varol. / Saiâh yısında, edebiyat sanatağırlıklı Birsel'in "Yaşlılık Günlügü" olmaktan çok, genel af ve ulukendine özgü denemelerinin iz sal kurtuluş savaşlarına ayırdığı lerini ve tatlarını içeriyor. / Bu sayfalarıyla dikkati çekiyor. sayının öyküsü, Tanık Dursun K.'dan. / Toplu şiirleri yayımlanan Kemal Özer, Enver Ercan'ın sorulannı yanıthyor. NUIi«|«f su DÜŞÜN 12 ulke çah^ıyor Antarktika üzerine hazırlanan bu dizide, kıtayı bulmak için yola çıkan gezginlerin çok kötü ve olumsuz hava koşuİlarında ölümü göze alarak bu buz yığırundaki olağanustü serüvenleri özenli bir çekimle gerçekleştirildi. Dünyanın mtteoroloji üssü olarak önemi bir kat daha artan bu kıtada, yaşamlarını sürdüren penguenler ve öbür canlılar da yakından görüntülendi. "Antarktika" belgesel i, "Gozden ve Gönülden Uzak", "Fıskıraa Sıcak ve Sofnk", "Yasam Suyu". "Buz Toplumu", "Cennet Bahçesi" adü beş bölümden oluşuyor. 1958 yılında "Antarktika" kıtasında kurulan "Antarktika Arastınnalan Komilesi", 12 ülkenin buradaki çalışmalannı düzenliyor. Antarktika'da bilimsel araştırmalarını sürdüren 12 ülke, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika, Belçika, İngiltere, Japonya, Norveç, Yeni Zelanda, Sovyetler Birliği, Arjantm, Avustralya, Şili ve Fransa. • •• / 1 ••• i •• F 'c A < T u İR £ y A L A A 5 A K A A A z. A |R A V 0 N HAVA DURUMU ANKAM İZMİR AÜMU AirnLTA ERZHRUM TRABZM MtlA Açık İS1MMH. Açık Açık Açık Açık Açık Bulutlu Açık Sıra bilim adamında Teknolojinin gelişmesinden sonra Antarktika da gizemini yitirmeye başladı. Bu buz kıtasında yaşayan ayıbahğı ve balinalan öldürerek servet sahibi olmayı amaçlayan serüven avalannın yerini, daha sonra biliinadamlan kuşagı 31» 27° Sf 35« 36» 14° tt° 18° 21° 20° 10° 17° 17° ir 15° ir 17° 13° zr 2T 34° 38° 31° OtYARBAKIR Açık EOtflME SAMSUN BURSA BOUI KONYA Yağmurlu Açık Açık Açık Açık zr 33« 28° 2«* 15» U»t9orok>ll Gono) Müdufiüğündm alınan bilgiye gore, kuzay baft kotimterl parçalt bulutlu, Trakya tağanak yağışlı, dlğer yertar açı* g»çecek. Hava sıcakhğı d*ğlşm9y«c»k. Ruzgar yuröun kuzey v tetı ktJmtorinde hafli ara *m orta kumtte zamanla kuzey keslmlerimlzde kuneUlce esecek. Dtnlzlordun Marman //• Kmmdmlz pvçalı bulutlu, diğ»r ttonlzlerlmlz açık gaçecak. Rüzgar yıldız ve poynzdan 35, statte 1021 denlz mlll hızla esecek. Denlz haftf çalkanülı yer yer mutedll daJgalı olup, görüş uzaklığı 1015 km dolayında bulunacak. Denlz $uyu vcaklıklan: Itkendarun, Olrned» 29, Antalya, Alanya, Anamurda 27, izmtr 26, Hope, Inebolu, Slnop. Giretun, Ttobzon, Marmarts, Ayvalık, Flnlke, Orduda 25, Kusadası, Çesme'de 24, Çanakkale, Samsurida 23, Kumköy, Tekirdağda 22 derece. Van G6IÜ açık geçecek. Rüzgar kuzmy «• doğu yönlerden hafif an nn orta kuvvette esecek. Oöt haflf çalkantıtı oiacak. Görüş uzaklığı 1015 km dolayında bulunacak. AMSTERDAM : Yağmurlu ATİNA : Açık BAĞDAT : Açık BEIÛRAD : Yağmurlu BERÜN : Yaömuriu BONN : Yağmurlu BRÜKSEL : Yağmurlu CENEVRE : Yağmurlu CtoDE : Açık FRANKFUPT ; YaSmurlu OİRNE : Açık KAHİRE : Açık KÖLN : rağmurlu ÜDNDRA : Bulutlu MADRİO : Açık MOSKOVA : SlSli MÜNİH : Yağmurlu NEW YOffiC ; Yağmurlu OSIO : Açık PAftiS : Bukıtlu RtYAD : Açık ROUA : Bulutlu SOnv» : Yağmurlu ŞAU : Açık TELAVİV : Açık 7OKYO : Aç* THABUJSGAOP: Açık ZÜR/H . Yağmurlu 20° 29° 39° 25° 22° 20° 23° 23° 40° 21° 34° 37° 20° 18° 25° 24° 23° 28° 19° 21° 42° 24° 24° 32° 34° 29° 31° 21° MİLLİYET SANAT, 1 eylül tarihli sayısında ilginç bir konuya yöneliyor, ilginç bir başlıkla: "todl'den Larousse'a Tarih Boyunca BestseUer." Bülent Berkman'ın derlediği yazıda geçmişten günümüze dünya edebiyatının bestseller'lan çarpıcı örneklerle gözler önüne serilirken, Alpay Kabacalı da Türkiye'nin bestselleı 'lannı incelediği yazısmı şöyle noktalıyor: "Kısaca, bırakalım 'best'ini bir yana, bugün 'seller' kitap çıkarabilmek de onemli bir başandır!" / En Yeni Yapıtlan koşesinde Aziz Nesin, Melih Cevdet Andaj, Ali Püsküllüoğlu, Nedim Gürsel, Zey>at SeUmoglu, Onat Kutlar, Hüseyin Alemdar var. / Sennur Sezer, Abdülkadir Bulut'un "bugday renkli şiirleri"ni anlatıyor. SAN^T DERGİSİ BİLÎM, SANAT Ifevgeni Ifevtuşenko kasım aymda TÜYAP Fuarı'na geliyor KüHür Servisi Sovyet şiirinin yaşayan en büyük ustalanndan Yevgeni Yevtuşenko, 4. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı'na konuk yazar olarak katılmak üzere önümüzdeki kasım ayında Türkiye'ye gelecek. Sovyetler Birliği İstanbul Başkonsolosluğu tarafından Fuar yöneticilerine resmi, bir yazıyla bildirildiğine göre, Kitap Fuan'na konuk yazar olarak çağnlı bulunan Sovyet yazarı Cengiz Aylmatov, işlerinin yoğunluğu nedeniyle Istanbul'a gelemeyeceğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı ile TÜYAP'm ortak konuğu olarak 1 Kasım 1985 günü tstanbul'a gelecek olan Yevtuşenko, ülkemizde 15 gün kalacak. 19 kasım tarihleri arasında İstanbul'da kaldıktan sonra 10 kasım günü Ankara'ya gidecek. Bu yıl dörduncusü yapılacak olan TÜYAP Kitap Fuarı 210 kasım tarihleri arasında. Fuar'a bu yıl konuk yazar olarak Yevtuşenko ve Aytmatov dışında, Fransız yazarı Alain Bostjuet, Alman yazar Johannes Mario Simmel ile Angelika Mechtel ve Yunanlı yazar Antonis Samarakis çağnldı. YEVTUŞENKO KİMDIR? 1933 yılında Sibirya'nın Zima kentinde doğan Yevgeni Yevtuşenko, köylü bir ailenin torunu, jeolog bir anneyle babanın oğlu. Moskova'daki öğrencilik yıllannda şiirlerini "Sovietski Sport" dergisinde yayımlayan Yevtuşenko, 1952'de 19 yaşındayken çıkardığı "Geiecegin Öncuieri" adh şiir kitabıyla tanındı. "Üçüncü Kar" (1955), "Coşkulular Şosesi" (1956) "Vaad" (1957) bunu izledi. Toplumun günlük ve genel sorunlarını aynntılanyla ele alan, uzun soluklu ve söylev havasındaki şiirleri, yığmlardan büyük ilgi gördü. 1962'de yayımladığı "Stalin'in Mirasçılan" adh kilabında dogmatizmi ve bürokrasiyi ağır bir dille eleştirdiği için Sovyet basınında tartışmalara yol açtı. 1%3'te Fransa'da çıkan otobiyografısiyle de ("Yasantım") yeni saldırılara ve eieştirilere hedef oldu. Türkiye'de de tanınan Yevtusenko'nun, "Yasantım" adh kitabının dışında birçok şiiri de dilimize çevrildi. SANAT OLAY1, geçen sayısında Ayhan Isık'la başlattığı BİLİM VE SANAT'ın bu sayısı adının yalnızca ilk yarısını kapsıyor denilebilir. Derginin ağırlık noktası, simdilerde gündeme gelen af konusunda. Br konuda Faruk Eren, Halit Çe lenk ve Güney Dinc incelemeleriyle açıklıklar getiriyorlar. / Helsinki Nihai Senedi'nin onuncu yıldönümü de Bilim ve Sanat'ın eylül sayısının ana konulan arasında. Mahmut Dikerdem "Banşa Giden Yolda Helsinki Belgesi" başhklı yazısmı, "Halklann barışı koruma yö. nündeki kararlıiığı 'Helsinki ruhunun canlı kalmasının da güvencesidir" diye bitiriyor. / Mümtaz tdil ve Yasemin Çongar, özellikle son dönem Türk romanında seslerini duyuran*Latife Tekin, Mehmet Eroglu ve Orhan Pamuk'la ilgili epey öznel ve tartışılabilir görüşler ortaya atsaJar da, ülkemizdeki kitap piyasasını, bu piyasada okurun ve yazann yerini irdeliyorlar. / Temmuz ayında ölen Alman yazar Heinrich Böll, Günter WallraFın Dagens Nyneter'den aktanlan bir yazısıyla anıüyor. GALATASARAY SÜPER PİYANGOSU "ADIM: AS 600 DODGE DEĞERİM: 9.000.000. TL SATIŞ YERLERİ: VIIII Pl> \Vİ() H\MIIRI. VIRM/İIRI \Rİ)\ \ III R MRDI AYRICA: 1 1 1 1 CUMHURİYET ALTIN1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle