Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Demirel'den Evren'e yanıt Sayet Sayın Evren Türkiye'de bazı kimselere ner şeyin serbest, bazı kimselere her şeyin yasak olduğunu kastetmişse bu durum 1982 Anayasası'nın 103. maddesinin ihlalinden başka bir şey değiidir. Şayet Sayın Evren bir kısım vatandaşlann haklarını lütuf haline getirmek gibi bir tavır içinde ise o zaman anayasanın dibaçesi, 10 ve 11. maddelerine ters düşmektedir. Ne dedıler? şey yasak değildır Basın, Sayın Evren'in beyanından, "bazı kişüere her şey serbest, bazı kişilere her şey yasak"mış gibı bır mana çıkarnuştır. Gerek anayasanın 64. maddesınden, gerekse 2969 sayılı kanundan böyle bir mana çıkarmak mumkün değildır Kimlere nelerın yasak olduğu sayılmış ve sınırlandırılmıştır. Bunun dışında kalan hususlar serbesttır Kaldı ki, bunlar da tartışmaya açıktır. Işte aydınlatılması gereken husus budur. Esasen Türkiye'de her şeyın bazı lamselere serbest, her şeyın bazı kimselere yasak olması gıbı bır dunım mevcut olsa, böyle bir durumun Türkıye'ye şan ve şeref saglayacağını sanmak yanhştır. Kaldı kı, bugünku mevcut olan durum da, Türkıye'ye bır şey kazandırmadığı gibı, rejımı devamlı tartışılır hale getırmektedir. Şayet Sayın Evren, bu beyanı üe, Türkiye'de bazı kimselere her şeyın serbest, bazı kimselere her şeyin yasak olduğunu kastetmişse, bu durum, 1982 Anayasası'nın 103. maddesvnın ihlalinden başka bır şey değildır Çunku bu madde ile Sayın Ev 5 EYLÜL 1985 • • * • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 UĞURMUMCU GOZLEM Özal: Yorum yok Yasaklamalar kalkmalı Söylemezoglu: tıtönü: Karşılıklı sürtüşme Oöllıan: Son derece olumlu (Baştarafı 1. Sayfada) zua gelenler" dıye bir bölmeye tabi tutmuyor, yani Turkiye Cumhuriyetı'nin kanunlarına göre, bazı kişıler her jeyı söylemek ve yapmakta serbest, bazı kışder ıse, hiçbır şey yapamaz veya söyleyemez durumda değildır Bugünku rejım ıçerisinde dahi, Türkiye Cumhunyetı vatandaşları bırıncı sınıf, ıkincı sınıf veya esirler, efendiler veya ımtiyazlılar, ımtıyazsızlar veya diflıler, dılsızler diye bır aynma tabı tutulmuş değildır. Aksine, Türkiye Cumhunyetı Anayasası'nın 10'uncu maddesıne göre, kanun önünde herkes eşıttır. Bugünkü rejımde >asaklar vardır. Herkes ıçın vardır. Bazı kişiler ıçin vardır. Araa herkese her şey serbest, bazı kısilere her ren, "Hukukun usttnlbfiıne ve adalet anlayışına sadık kalarak ve tarafsızhkla hareket edeceğine" yemın etmektedır. Şayet Sayın Evren, bir kısrnı vatandaşlann haklanm lutuf haline getırmek gibı b»r tavnn ıçinde ise, o zaman anayasanın dıbaçesıne, 10 ve 11 Mncı maddelerine ters duşmektedir. öfke ve hıddetın yakışmadığı yerler vardır. Sayın Evren'm makamı, o yerlerın başında gelir Hem "Susan Turkiye yerine konusan Turkiye istiyonız" sözunun, öfke ve hıddete sebep olmasına anlam vermek de mümkun değildır. Bu sözun rahatsızlık yaratması, "konusan Turkiye"ye karşı çıkmak, "susan Turkiye"ye sahıp çıkmak anlamına gelır. vatandaşlann haklannı azaltmak, hem de suç ve suçlu tayın etmek gibı bir duruma düşmüştür. Bunu yaparken Saym Evren'ın, 2969 sayüı kanunun l'ina maddesinin (1) bendıni ıhlal ettığını de ıfade etmelıyım. Zira bu kanun, 12 Eylul 1980 öncesinın tartışılrpasını herkese kapatmaktadır. Ben aynı duruma düşmek istemıyorum. Onun içın şu anda bu tartışmaya ginniyorum. Yalnız "demokrasinin ve konusan Turkiye'nin anarsi veterorunsebebi bulunduguou ve bu durumun ulkeye ağıra mal oldu|unu" hıçbır sekılde kabullenmiyorum Zıra bu doğru olsa, Türkiye "Susan Turkiye" olarak hep demokrası dışında kalTurkiye, enınde sonunda hur maya mahkum olur Mületın hür iradesınin ülke ve demokrat olacaktır. Türkiye Cumhurıyeti bir ana ıradesine hâkim olmasını ısteyasa ve hukuk devleti olduğuna mek, ülke ıçin nıçin tehlikeli olgöre, suç ve suçluyu yıne nutuk sun? Bu, akla mantığa sığmaz. Aynca 12 Eylül 1980 öncesınlarla tayın etmek mumkün degjildır Nutku kim venrse versin, de, anarşı ve terörün sebebı olanerede verırse versm, bu müm rak göstenlmemizi de kabullenmiyorum. kun değildır. Anarşi ve terörü yapanlar ve Suç ve suçluyu tayin edecek yaptıranlar bellı ve bu hususta ne kanun mercilen vardır. Sayın Evren, 1 Eylül 1985 ta yapılması gerektığı ortada ıken, rihındekı konuşmasmda, hem adeta suç ışleyenlere hak venr gi bi, kusuru demokrasinin üstüne ve bırtakım yerlere atmanın büyuk zararı vardır. Hep beraber yaşanıuruş, hep beraber görev yapılmış bır dönemin şartlan herkesçe malumken, suç ve suçluları bır kenara bırakıp, tartışılmasını kendilerinın yasakladığı bır konuyu ortaya atmanın anlamını bulmakta güçlük cekıyorum. Bın senelik insanük tanhinde, medenı âlemde, Vdsi kendisini savunmadan suçlanmamakta, cezaya çarptınlmamakta, suçlu olduğunu kabule mecbur tutulmamaktadır. Şayet ülkeyi ıdare edenler, bugün bazı konuların tartışılması taraftarı ıseler, tek tarafh beyan ve ıthamlar yerine, yasaklan kaldırarak, serbest zemınlerde ve mılletın gözu önünde ve mılletin hakemlığınde bunun yapılmasını ıçlerıne sındırmehdırler. Gerçek, ancak o zaman meydana çıkar. Devlet gücünü elinde tutanlann, öfke ve hıddete kapüarak bu gucü adaletsız kullanmalanndan ve taraflı davranmalarından, mılletın ve memleketın kazanacağı hıçbır şey yoktur Zıra devlet haksızuk üzennde değıl, adalet üzerinde oturur." ANKARA, (Curaburnet Buroso) Başbakan Turgut Ozal, eskı'Başbakanlardan Sule>man DcBurri'ın açtklaması konusunda yorum vapmaktan kaçındı Başbakan özal, dun öğleden sonra Bakanlar Kurulu toplantısı ıçın geldığı Başbakanlık bınası gırışınde gazetecılenn "Snleyman Demirt4'in bugun vapugı apkiamayı nasıl degeriendiriyorSMUZ?" sorusuna, "Yorum îtirafçı Tîlld: Bu sanıklar 8 erin şehit edilıııesi olayına katılmadı DtYARBAKIR, (THA) 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görulmekte olan ve kamuoyunda "Çukurca davası" olarak bılınen davaya dün devam edıldı. Dünkü duruşmada 90 sanıklı Sason PKK davasmda yargılanacak itırafçı sanık ve PKK propaganda bmm sorumlusu Huseyin THki tanık olarak dinlendı Bihndığı gibı yasadışı bölücu PKK mensuplannca 9.10.1984 tanhinde ÇukureaHakkârı karayolunun Şorti Deresı'nde pusu kurularak askeri araca ateş edılmış ve olayda 8 er şehıt olmuştu. Olayla ılgili açılan kamu davasında tutuklu 16 sanıktan 14'ü içın askeri savcı ıdam cezası talep etmıştı. Daha sonra başka bir davada hakkında dava açılan îtirafçı sanık Huseyin Tilkı, 8 erin şehıt edılmesı olayı ile ügiü tanık olarak dmletıldı. Huseyin Tılki, huzurda bulunan samklardan hıçbirinı tanımadığını, bunların 8 erin şehıt edilmesi olayına katılmadığını belırterek şöyle konuştu. "4slında isühbarat veya karakol komutanı arabasuıa pusu kurulacakü. Ancak, bunlann arabası gelmeyince 8 eri şehit ettiler. Ben Hakkâri bolgesi propaganda sorumlusu idim. Bolge komitesi eylem yapılacağına karar vennişü. 8 erin şehit edildigi gun biz a>n bir grup olarak bir devriyeye pusu kurarak silahlannı almışuk. Çukurca'mn Şorti Deresi'ııde 8 erin sehit edUmesinden 45 gun sonra olavı, eyleme katüan Narlı koyundeki milisler ve bolge komite uyesi Elazıglı doktor Aydın ve Celal kod adlı kişilerden dinledim. Kendileri bana bizzat olayı anlattılar. Orgut daha sonra bu olayı 'Peşmerge' gazetesinde sapürarak açıkladı." (Baştarafi 1. Sayfada) MDP Istanbul mılletvekılı Memduh Yaşa açıkoturumda laıklik tartışmasının yapılmadığını, açıkca dın propagandasına yer verildjğiru anlattı. Prof Yaşa şöyle dedi: "Aynca orunım başkanı oturumu yonetmedi, >önlendirdi ve kendi fikirlerini tasdik ettirdi. Anladığımıza gore, aynı konuda başka açıkotunımlar da yapılacak. Bunlardan ikincisine gecilmeden, birincinin muhtevasının gozden geçirilmesı şarttır, zaruridir." Halkçı Parti Genel Başkan Yardımcılanndan Urfa mılletvekilı Vecihi Ataklı, açıkoturumda aslında Ataturk'ün laik Türkiye felsefesınm etkinlığini, lslamcı göruş altında, perde arkasına itmeye çahşan bır görüş ve telkınin halica bemmsetilmeye çalışıldığım anlattı Atakh, laiklık kavramının, Atatürk'ün üke ve devrimlerinin temel taşı olduğunu, ötekı tüm ılkelerın bu temel uzerine oturtulduğunu anlatarak, bu konuda dikkatlı davranılmasını istediAçıkoturuma katılan yöneüci ve konuşmacılann, laıküğı, Osmanh dönemınde "dinde zorlama yoktur" savına bağlamalanm ve tslamda da bu zorlamamn olmadığını vurgulamaya çalışmalarını, gerçeklen, açıkça sapürmanın basit bır yöntemı olarak niteleyen Vecihi Atakh şöyle dedı: "Özeilikle, dikkafle ve ozei bir maksatia seçildiği anlaşdan bu konuşmacüar, laikük temel Okesini yozlaştırmak, Ataturkçu laik devlet anlayışını zaafa uğratmak ve bu suretle dinci devlet anlaytşını halkunıza sinsice telkin etmek yolunu seçmislerdir." Vecihi Atakh, TRT'nin bu amaca hızmet etmesinın esef vericı olduğunu vurguladı ve bu konunun yeni başlayan yasama döneminde Meclıs gundeminde sık sık yer alacağına ınandığını söyiedı. Atakh laık devlet kavramının, Ataturk devnmleri için butun canlılığıyla korunacağını sözlerine ekledı. 14 idam istemli Çukurca davası Laiklik. (Baştarafi 1. Sayfada) Ama yukandakı satıriann yer akJığı kıtapların bıraz farklı bır durumu var Mıllı Eğıtım Bakanlığı tarafından öğrencılere "sakıncasız" görulerek "tavsıye" edtlmıştır Bunların hangı kıtaplar olduğunu bakanlığın yayımladığı Teblığler Dergısı'nden öğrenmek mümkündur. Mılli Eğitim Gençlık ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerter'ı kutlamak gerek, zıra kendi alanında gerçekten "ışbıtırtcı" olduğunu her geçen gun kanıtlamaktadır... Sayın Dınçerter gibı, bır bakıma, TRTGenel Müduru Tunca Toskay'ın da kendi çizgısınde pek başarısız gıttığı söylenemez "Kultur Sohbetlen" ile bellı bır görüş TRT'de sürekli ve ısrarlı bır btçımde ışlenmektedır. Islam dını, Osmanlı donemı, Türklslam sentezı vs. televızyon ekranlarından hıç eksık olmayan konulardır Ktmı zaman dış kaynaklı fılmler ile Orta Asya'nın dennlıklerıne de seferler yapılabılmektedir. Duzenlenen açıkoturumlarda Osmanlı dönemı yuceltılebılmekte, sınırlar zorlanarak, sözde bılımsellık adına neredeyse "Osmanlı laıkhğı" gıbısınden kavramlar ıcat edılebılmektedır Bır de Türklslam sentezı vardır... Bu görüş, 12 Eylul öncesinın uç sağ partısının önde gelen ıdeologlarınca bemmsenmış ve bu partının çizgisıne damgasını vurmuştur Aynca belırtmelıyız kı Turklslam sentezının oluşturulduğu "Aydınlar Ocağı" ANAP'a bırçok yonetıcı ve bakan vermıştır Türklslam sentezi ile bu görüşun sahipleri televızyon ekranlarına pek sık arzı endam eylemektedirler. Aynntıya gırmeksızin şunu soyleyelım: Zorunlu dın derslennın kabulüyle ülkemızde laıkltk ılkesı zaten büyük bır darbe yemıştır vehbi Dınçerler'ın yonetımındekı Milli Eğitim Bakanlığı'nda bu ılke kıyısından köseşınden tırtıklanmaya devam edılmektedir. İsteyen tstedığı şeiye ınanabılir Herkesin ınanç özgürlüğü tam olabılmelıdır. Ama buna karşılık devlet ve hükumet yaşamı ile ulusal eğrtımde her türlü sapmadan kaçınılmalı ve laiklik ılkesı tam anlamıyla gecerti kılınmalıdır. TRT'ye gelınce... Osmantı dönemı de, İslamıyet de, her şey de ele alınıp tartışılabılır, tartışılmalıdır. Ama gerçekten bılımset bır bıçımde ve bütün farklı görüşlenn temsıl edılebikjiği semınerterde bu konular ele alınabılmelidir. TRT'de yapılan bu değildır. Tek taraflı olarak bır görüş ışlenmekte, yayılmak ıstenmektedir. Ne Millı Eğıtım Bakanlığı'nın, ne de TRT'nin ızlediği politıkalar onaylanabilır. Böylesıne önemlı kurumların bu çızgılerını hoşgöru ile karşılamak çağdaşlığa ve demokrasıye darbe anlamını taşır. Demokrası ile çağdaş uygarlıktan ve Atatürk'un laiklik ılkesınden ıctenlıkie yana olanlann Mıllı Eğıtım'dekı ve TRT'dekı söz konusu yönelişlerı ozenle ızlemelerınde sonsuz yarar göruyoruz Çünkü ne laıklıkten taviz venlerek, ne de tek görüş, tek yol dıkte edılerek demokrasıye gıdılebılır. Lütfen dıkkat, atılmakta olan tohumlar demokrasiyi değil, kutuplaşmayı getırebılecektır. yok" dedı Özal. gazetecılenn "Türkiye'de konuşması gerekenkr üe susması gerekenler bır• bınnden ayrıhyor mu?" sorusuna da aynı karşılığı verdı SODEP Genel Başkanı Erdal tnömı. Suleyraan Demırel'ın yaptığı açıklamanın muhatabının Cumhurbaşkanı Evren olmakla bırbkte hukumetı de ılgılendirdığuıı behrttj Inönü, "Asuada bu yasaklar kaldırümalıdır • dedı Inönü, SODEP genel merkezınde gazececılerle sohbeü sırasmda kendısıne voneltılen "Derairel'in açıklamaa iie ılgili" bir soruyu şöyle yarutladı "Açütlamayı okudum. Açıkhuna Turk siyasi ba>atma jeni boyutlar geürecek gibi gorunuyor. Ashnda bu yasaklamaiar \t ktHÜamalar kalkmalıdır." tnönu bir gazetecınm. "Bu acıUama ile Bgrii bir uygulama yapıiacaksa bunu hukumet yapacak. Bu acıklama bu açıdan kakometi de ilgilendirmijor ma?" şekhnde sorusu üzenne "Evel tabtt. Açıklamanıa asü muhatabt Sayın Cumhurbaşkau olnMkta beraber btr açıdan da huktımea ügttendinyor. Açıklamanın adresı çift taraflıdır" dıye konuştu MDP Genel Baskanı ülkn Söytentezoghı, Denurel'ın yanıtını "karşıkkh surtnşme" olarak nıtelendırdı MDP Genel Baskanı Ülkü SftylemezoSIu, konuya ilişkın UBA'ya \aptığı açıklamasında amacuun poletmge gırmek olmadığını belırterek, mevcut birtakım yasakUmalann ve kısıtlamaiann çözumu ıçm yumusak ve uzlaşıcı bu tutuma gırmek gerektığını bıldırdı Yasaklamavekısıüamalann kaldınlması gerektığıni ifade eden Soylemezoğlu sunlan söyîedr "Aacak şimdi dnnun karsdıkh surtuşme haline dondu. Sayın ; Demirel'in açddaması da tek U taflı bir hadıse degil, vumuşak t ve nzlaşıcı bir havayla mesekte^rl halletmek gerekir.'* i DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Golhan, Demırel'ın. Evren'ın açış konuşması üe ılgılı olarak dun yaptığı yazılı açıklamayı olumlu ve yennde bulduklannı söyledı. Gölhan, Gunhııriyet muhabınnm sorusu üzenne. "Sayı» Demirel'in açıklamasııtda yer atan gorusleri son derece aelamh. yeriııde ve ohıntIB bnlujoruz" dedı DYP Merkez Yönetun Kurulu, Cumhurbaskanı Evren'ın konusmasıyla ılgılı bugun genış bir açıklama \apacak. Öte yandan DYP Merkez Yö' netım Kurulu dun toplanarak Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın TBMM'yı açış konuşmasım değerlendırdı Toplantıda, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın demokrası, 'Knayasa ve sıyası yasaklar konusunda ortaya koyduğu gorüşlere DV P olarak Kaiüntanm mutnkun oiamayaca£ı ıfade edıldı Hüafete (Baştarafi 1. Sayfada) güne değer kazanmış, bugün 2030 mılyartık bir stfrvelın kaynağı olmuştur Olur a, kım karışır? Olmuştur, ama Kemal llıcak'ın durumu hıç de lyı değiidir. "Neden?" dersenız, ekonomı alaturka kapitalizm ıçınde çığırından çıkmış, llıcak'ın kredı borçları da dağ gibı yığrtdıkça yığıtmıstır Ne yapsın llıcak? Para basacak değıl ya? Yapı Kredı Bankası, odenmeyen kredı borcu karşılığında bu genış arazıye ıpotek koymuştur Borç dersenız kuruşu kuruşuna 21 221.912 620 TL'dır. "Ha" deyınce ödenmıyor kı. llıcak'ın bütün umudu ucuza satın aldığı bır arazıydı. Araziyı OYAK'a satmak ıçın gırışımlerde bulundu, olmadı Fîyatta anlaşamadılar Bu arada Yapı Kredı de bastırdıkça bastırıyordu llıcak, arazıye ıpotek koymak isteyen bankaya bır kefil adı verdı. llıcak'ın adaşı olan bır başka "Kemal" ketıl oiacak, böylece tş tattıya bağlanacaktı. Evdeki pazar çarşıya uymadı Banka, kefil gösterilen Kemal Bey'in durumunu hıç de ıç açıcı bulmamıştı Bunun uzenne arazi üzerine ıpotek kondu. Bu arazı o gun bugündür ıpoteklıdir. llıcak, bu genış arazinın bır parçasını, eskı mılletvekıllerinden özer Ofçmen rın ortak bulunduğu bır şırkete sattı Bu satıştan elde ettığı para ile bır kısım borçlannı odedı. Aynı günlerde llıcak'ın bır yalı sattığı da oğrenıkJı. llıcak zor durumdaydı. Arazı OYAK'a satılamayınca, akla "fop/u konut" konusu geldı llıcak, baştan ben burayı toplu konut ıçin kullanmayı düşünüyordu Gerçı daha önce aynı arazı üzennde ' Isotaş" gınşımı olmuş ve fıyasko ile sonuçlanmıştı.. "Olsun" yeniden bır reklam kampanyasına girer, ıpoteği kaldıracak parayı bulurdu Hemen kolları sıvadı. Toplu Konut Yasası çıkarken karı koca llıcaklar bu konu ile çok ılgılenmişler, gazetenın hanımefendı yazarı Bayan Ibcak o günlerde yasaya veryansın eden bır yazı da döşenm'ıştı. Sonra yasa değıştırıldı Kan koca llıcaklar da bu değişiklıkten pek hoşnut kaldılar Efendime soyleyeyım Daha sonra reklamlara gınşıldi Başbakan'dan. bakanlardan ve hatta SODEP Genel Başkan Yardımcılanndan bıle demeçler alınarak kampanya renklendırıtdı Başbakan özal, fiyasko ile bıten "Isotaş" gırişımınde llıcak ile ortaktı Şırketın o günkü reklamlarında duyurduğu gibı "Yuvamızı yapaca/c'tı. Yuva yapılmadı Ozal, yıllar sonra, eskı ortağının yardımına koşuyor ve "Ihcak'ı ipotekten kurtarma operasyono"na demeçlerı ile katılıyordu. özal demeç vennce bakanlan da durur mu? Onlar da teker teker demeçler vererek, "Büyükşehır Pro/estni" destekledıler. İyı ama ortada bir de hukuksal uyuşmazlık yardı ve Tapulama Yasası'nın 81. maddesı uyarınca, "Ilgilıler (apu/ama netıcesınde hasıl oiacak kesın durumu kabul edeceklerıni noterde tanzim edılmış belge veya tapu memuru huzurunda tespıt olunacak rfadelen ile" belırtırierse, ancak bu durumda "tapu" alabılırierdı Uyuşmazlık sürüyordu. "Iştırakçiler" bu durumda nasıl tapu sahibi olacaklardır? Hazine ile uyuşmaztığı olan ıpoteklı bır arazı üzennde yapılması duşünulen toplu konut konusunda arsa sahibi ile eskt bır tıcarı ortaklığı bulunan Başbakan'ın, aynca bakanlann hele hele SODEP Genel Başkan Yardımcısı'nın, llıcak'ın kampanyasına katılmaları en azından "ıhtıyatsızlık" sayılmaz mı? Hem de nasıl! Okurtanmız anımsayacaklardır, gerek bu arazı gerekse "Isotaş" konusunda daha önce bu köşede çeşıtlı yazılar çıkmıştı. Arkadaşımız Füsun Özbılgen, dort dörtluk bır gazetecılık ile yazsıcağında, konuyu bütün yönlen ile ele alarak, llıcak'a soğuk bır duş yaptırıvermıştı Konu gunden gune dallanıp budaklanmaktadır. Bakalım bu konu nerede ve nastl noktalanacak? Kemal llıcak'ın tıcarı serüvenlennı ılgiyte tzlıyoruz. Pasapordar ekimde (Baştarafi 1. Sayfada) Sahte pasaport tanzim edılmemesı ıçin özel ve sılinmesı mumkün olmayan yazı karakterine sahip 200 daktılo ile sayfalan kaplayacak plastik makinesınin Türkiye'ye getınldiğini anlatan Akbulut, şöyle devam etti. "Pasaporüar ekim ayından itlbaren özd daktOobuia yazüacak. Bunlar sUinmesi mumkün olmayan, silindigi takdirde rahatlıkla tespit edilen yazı karakterine sahip makineterdir. Aynca, plastik makioesi Ue fotograf >e kimlik lusmı kaplanacak. Daha sonra bir makine Oe bu bolumler preslenecek. Bunun sokulmesi veya degiştirümesi soz konusu olamayacak." PASAPORTLAR CEBE SIGACAK tçişleri Bakanı Yüdırun Akbulut, pasaportlann ebatlarının da küçültüldüğunü, rahatlıkla cebe sığabileceğini belırtti Akbulut'un verdığı bılgıye göre, pasaport sayfalannda yapılan düzenlemelerle girişçıkış damgalannm yen değıştınldi. Gümrtık ve dövız kayıtları ayn sayfalarda tanzim edilecek. Vize, açıklamalar, refakatçüar kısunlan da ayn ayn düzenlenecek DÖBT TtP PASAPOBT Pasaportlar eskisı gibı 4 tip olarak tanzim edilecek Buna göre, dıplomatık pasaportlar kırmızı oiacak. Bırıncı, ıkincı ve üçüncu derece devlet memurlanyla bu kadrolardan emekli olanlara yeşıl, yurt dışına geçıcı görevle gıden memurlara (hızınet) gri, vatandaşlara da (tunstık) lacivert pasaport verilecek. Toplunı ölüm cezasını kaldırmaya (Baştarafi 1. Sayfada) sorular ve yanıtları şöyle: Ölum cezalartnın kaldınlması konusunda ne duşunuyorsunuz? ELDEM Cezalann kaynağı toplumsal değerlerdır. Cezalar toplumun temayulunden doğar ve bunlardan vücut bulur. Turk toplumunda ölüm cezalannın çok deruı, eski bir mazisi vardır. Kaldmlması lehınde ve aleyhmde görüşler olabilir. Ama kişisel kanaatım şu ki Türk toplumu ölum cezasını kaldırmaya hazır değiidir. Aynca ölum cezasını kaldırmakla mesele bıtmıyor. Yerine hangı cezayı koyacağımız meselesı ile karşı karşıya gelırız. ölüm cezasını kaldıran bazı ulkelerde de son zamanlarda bu cezayı yeniden ıhya eğılımı behrmiştir. Mesela lngıltere'de. Neden yeniden olum cezası getiriliyor? ELDEM Bunu ıhtıyaca bağlıyorum. Yalnız olum cezasına karşı olmanın temel gerekçesi cezanın temelinde insan varlığını tamamen ortadan kaldırmaya dayanması degil mi? ELDEM Pekâlâ. Tamam Öyledir. Ölüm cezası ınsan varbğını ortadan kaldınr.. Ama acaba ölüm cezasını gerektıren fıil de insani bu* olay nudır? Meselenin sadece bir yönünü düşünmemek lazım. Örnegin bir kişi birkaç kişiyi oldurse bile, devlet de ceza olarak o kişinin varlığını ortadan kaldırmaya yonelirse o zaman devlet ile suçlu arasında eylemin nitcligi açısından bir fark kalır mı? ELDEM Bunun tartışmasına girmeyehm. Ben görüşümu ıfade ettım. ölum cezası Türkiye'de zamanla kalkabılecek cezalardan değildır. Eldem, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'ın ölum cezalannın kaldınlması konusunda referanduma başvurulması yolundakı sözlerine ılışkın bır yorum yapmaktan kaçındı. Eldem, bu konuda referanduma gıtmek ıçin bır yasa değışıklığme gerek olmadığını ve Cumhurbaşkanı'nın ısterse bır kararla ılgih olarak referanduma başvurabıleceğinı söyiedı ANAP Meclıs Grup Başkan Vekili Prof Ercument Konukraan da Cumhurıyet muhabırıne ölüm cezalan tartısılırken geçmıştekı olaylann dikkate alınması gerektığinı söyledi. Geçmışte kötu gunler yaşandığını kaydeden Konukman, "Bu hadiselere sebep olan kişilerin cezası eger olumse inf az etmek lazım. Ama Cumhurbaşkanımızın da ifade ettigi gibi bu konu kamuoyunda çok buyuk yara şekline donuşmuşse referanduma başvurulabiHr " dedi. ANAP Genel Başkan Yardıması Bulent Akarcalı, ölüm cezasının kaldınlmasınm Türkiye'de çoğunluk tarafından tasvıp edileceğı kanaatınde ohnadığını belirtirken, HP Genel Sekreten Halil tbrahün Şahin, partı olarak ölüm cezasına karşı olduklannı söyiedı MDP Genel Başkanı Ülku Soylemezoglu ölum cezalannın kaldınlması ıçın herhangı bır teşebbus içınde bulunmadıklarını bıldırdı. tatbikatı başladı ANKARA. (a.a.) Türk Silahh Kuvvetlerı'nin planlı tatbıkatlarından olan, "Yıldırım 1/85" seferberhk tatbikatı dun başladı. Genelkurmay Basın ve Halkla thşkıler Şubesı'nden bildınldığine göre, tatbıkata, kendılerme sefer görev emrı verümış yukümlulerle, bu tatbıkata aıt silah altı daveüyesı alanlar de bırhk seferberhk numarası ve sefer gorev çağn ışaretı aşağıda açıklanan yedek personel katılıyor. Tatbıkata katılan yedek personel şöyle: Kara Kuvvetleri Komutanlıgı: Bırlık seferberhk görev numaraları 112 ve 134 ile başlayan ve sefer görev çağrı ışaretı "sefer" olan yedek personel, Birhk seferberlik numaralan 142/7, 149/19, 149/31, 121/27, 121/28 ve 100/63 ile başlayan ve sefer görev çağn ışaretı "yeşü" olan yedek personel, Jandarma Genel Komutanlıgı: Buiık seferberlık numaralan J 24/27 ve J 20/b ue başlayan ve sefer görev çağn işareti "yeşü" olan yedek personel, Bırlık seferberlık numarası J 24/22 ile başlayan ve sefer görev çağrı işaretı "yeşil" olan yedek personel. Haydar Saltık (Baştarafi 1. Sayfada) önenlerde görev yen olarak Washington veya Ottawa üzerınde duruldu. Emeldıye aynlmak üzere olduğu günlerde Saltık'ın getuilen bu öneriler karşısında "Askertik hizmetim bitti. Hicbir gorrv isteraiyornm. Şu anda dinlenmek istiyoruın" yamtını verdığı öğrenıldi. Saltık'ın kendısine yapılan ısrariı telkınlere karşüık buyükelçi olma önerisinı nazık bir şekılde geri çevırdığı behrtıldi. Ottawa Büyukelçılığı'nin Coşkun Kırca'mn merkeze dönmesı nedeniyle boşalması beklenıyor VVashington Buyukelçısı Şukru Elekdag ise 1979 yüından bu yana bu merkezde görev yapmaktaydı. Emeklıye aynlmadan önce Haydar Saltık'a Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreterliğı de teklif edılmişti. Haydar Saltık, hem bu öneriyı hem de özel sektörden gelen çeşıtlı ış tekliflerini reddetmıştı. Haydar Saltık geçen ay Kara Kuvvetlen Komutanhğı'ndan emekh olmadan önce, Genelkurmay Ikincı Baskanhğı, Ege Ordu Komutanlıgı, Mıllı Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliğı ve 1. Ordu Komutanlıgı görevlerinde de bulunmuştu. SAHİBİNDEN SATILIK Mecıdıyeköy, Pehlivan Sokak'ta uç oda bir salon daire. Kömur kalonferh, boş teshm. 1668049, saat 17.00'den sonra. BILGISAYAR eğitimini "Daktilografi" temeli üzerinde yükselterek kolaylaştıran; bilimsel yöntemlerie başanyı kesinleştiren, kısa ve pratik yollarla Özarı: Bizinı nıillet (Baştarafi Spor'da) masıru şöyle tamamladı: "Eleştiriler beni yıpratmaz aksine guclendirir. Ama bazı yazar arkadaşlar beni yanlış değerlendiriyorlar. Beni takımı surekli gol yememek icin oynatmakla suçluyortar. Eger benim bulundugum sure içinde yapılan milli maçlara şöyle bir goz atsalar takımı HERCUMAKESÎN HAREKET 10 gun 9gece Ö7cl Otobus Tam Pansıyon TURİZM SUNAR un IŞSIZ GENÇLERE geleceğin en parlak mesleklerini: BİLGİSAYARC1LIĞ1, MUHASEBECİLİĞİ veya SEKRETERÜĞİ kazandıran; işi olan çahşkan gençlerin niteliklerini artıran ve yükselten C MARMARİS MARTIHOTEL MARBAS rNATLANTtK OTEL Demircan (Baştarafi 1. Sayfada) parçası olarak nıteleyen Saudı Gazette başyazarı, Sıyonıst propagandanın ana unsurlanndan bırmın, Araplarla ılgılı her şeyı sureklı olarak alaya almak, kuçümsemek ve lekelemek olduğunu kaydettı. TIME dergisınm yeterh araştırma yapmaksızın bu >a7i»ı yayımladığı, tslama karşı nefreLi yuzunden dını gruplara, yaşlılara ve peygamberlere saygı gibi tum dunyanın kabul ettığı temel davranış ılkelerını çığnedığı gazetenın ıddıalan arasında yer aldı. AMPTYÖrl İster Bılgisayar/ı Daktilografi ve/veya Bıigısayarlı Muhasebe, ısterseniz BASIC, COBOL, FORTRAN, PASCAL gibı Bıigısayar di/lenyle PROGRAMC1LIK sanatını, birer bırer veya ikişer uçer, en kısa sureferde, en ko/ay ue en ucuz oğrenebilmenız ıçın sız/en de bekliyor Merkezl Beyoğlu Şubesı Kadıkoy Şubesi Beyazıt, Mıthat Paşa Cad , 14/1 Tel 527 55 25 527 49 03 522 21 06 Tel 149 7993 149 8106144 9011 istıklal Cad , Yonca Han. B7f7 Tel 338 0842 3361150 Altıyol Kuşdıh Caddesı 6/3 ^ 1954 yılından ben 38.617 genci ı'ş sahibi yaptı; 1954 14 Dünya rekoru kıran 23 Dünya Şampiyonunu yetiştirdi; 1611074 1618226 1612281 Kadikoy Tei i3fil(îbO Dıkkat Istanbul dışındakı hıçbır Şampıyon Daktılo Sekreıer Kursu şubemız değildır (Baştarafi Sporda) olarak çıkan Gonen Uçer'ın arka arkaya 3 soru sorması üzenne homurtular başladı Gönen Üçer, î sorusunu soracağı sırada yennden fırlayan Özkan Sümer ile Uçer arasında sozlü sert dıyalog oldu StMER Yalmz sen mi konuşacaksın ? UÇER Neden ahnıyorsun hocam SÜMER Her derste bu adam çekilmez, deyıp salonu lerk etti Hıncal Uluç da dını kalduarak "Beoim de 5 sorum var nereye" dıye sıralarından kalkanlara seslendı. Sümer'ın arkastndan salonu lerk eden Trabzonspor antrenöru lKas Akçay da Uçer'e dönerek, "Bir de eay kabve soyle>dım bari.." dedı Türel mızın ne kadar çok gol attığıoı açıkça gorecekler. Ama bazı maçlarda taktik ıcabı bo>le bir futbol oynayabiliriz. Örnegin ttalya karşısında başka taktik uygulanır, Cezayir karsısında da bir başka taktik uygulanır. Bu nedenle yazı yazarken duvgusallıgı bır kenara bırakmak lazım. Ben betlu Turkı\e'nin en şohretli antrenoruyum ama aynı zamanda en fakiriyim. Çunku ben ber zaman milli takımı tercih ederim. Türkiye'de herkes.kasabından bakkahna kadar beni milli talumın başında gormek istiyorlar." Beşiktaş (Baştarafi Sporda) yerine Adem'ı, Ah'nın yenne Necdet'ı, Kovaçeviç'in yenne Bora'yı alarak oyuna başladı. Maçı ağırlaştıran SıyahBeyazhlar, Sakaryaspor'un atak yapmasına davetiye çıkardı 59 dakıkada Sakaryaspor kazandığı fnkık atışını ıyı değerlendırdı. Nezihı'nın kullandığı atışta barajm uzerinden aşan top Adem'in bakışları arasında Hlelen buldu: 21.