Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER sanki Meclisin ve yürütmenin karşısında rakip pehlivan durumuna getirirsek ve sonuçta, bu yasalan çeşitli yönleri ile iptal etmeye zorunlu bırakırsak, günahı Anayasa Mahkemesi'ne atmaya yeltenirsek, o zaman, konunun içinden çıkmamız artık kesinlikle miimkün değildir. Bu, ilkel bir mantıktır, hukuka saygısızlıktır. Yukarıda yargı ve hukuk üzerine özetlediğimiz temel kavramlan çok duyduğunuzu, hatta "Devri Demokrasi" başlatıldığından beri kahve politikacısı dilinin amentüsü gibi, her yerde adeta ezbere söylendiğini göreceksiniz. Doğrudur. Ama bir başka doğru daha vardır: O da bu prensipleri içimize hâlâ sindirememiş olmamızdır! ŞU GÜVENLİK SORLŞTURMASI Nitekim siz yargıcı ve savcıyı, Adalet Bakanı'nın başkanlık ettiği ve içinde Adalet Bakanlığı Müsteşarının ve Genel Müdürü 1 nün de bulunduğu bir kurul kararı ile özlük hakları yönünden siyasi organa bağlarsanız, 30 yıl önce yargıçların sahip oldukları coğrafi güvenceden bile yoksun bırakırsanız, işte o zaman yargıda ana ve büyük bir sorunu başlatmış olursunuz. Bugün yargıç ve savcı kendisinin ne bilgisi ve ne de izni olmaksızın tepeden inme tayin telgraf emri ile yer değiştirtilmektedir. Yargı güvencesi ile açıklanması mümkün olmayan ve güvenceyi rafa kaldıran bu olayın dışında, ayrıca yargı, özlük hakları ve sorunları konusunda, tamamen bakanlığın güdümüne ve emrine girmiş durumundadır. Hatta öyle bir durum yaratılmıştır ki tayin kararnamesine sokulmayan yargıç ve savcılar, bu sefer selahiyet emri ile kendi yargı bölgesinden almarak istenilen il ve ilçede çalıştınlmaktadırlar. Bu selahiyet kararı tamamen bakanlığın güdümü içinde yürütülmektedir. Hatta daha korkunç bir iddia yayılmaktadır: Yılların yargıç ve savcılarının, güvenlik soruşturması yoluyla tayin ve nakillerinin yapüdığı belirtilmektedir. Bugün öyle bir duruma gelinmiştir ki Türkiye'de, Cumhuriyet'ten bu yana, hatta Cumhuriyet'ten önceki dönemlerde bile bu kadar yargıç ve savcı sıkıntısı çekilmemiştir. Kesinlikle inanıyoruz ki 25 yıl önceki yargıç ve savcı sayısından, bugünkü sayı çok değildir. Siz yargıç ve savcı eksikliğini yeni stajyerlerle dolduracağınızı saıuyorsaruz çok yanılırsınız. Yargıçlık ve savcılık, sınavla memur alır gibi hemen atanıp yeri doldurulabilecek bir makam ve meslek değildir. Yargı mesleği önce zengin deneyim, geniş bilgi, kültür isteyen ve yaşam içinde oluşum gösteren bir meslektir. Bu özellikleri nedeniyle yargıç ve savcıların başta parasal konular olmak üzere, hiçbir konusu, yürütmenin ve hatta yasama organının kararlan ve kaderi içerisinde çözümlenmesi düşünülmemektedir. Genel çizgilerine kısaca değindiğimiz yukandaki sorunlara bir çözüm getiremezseniz, ünlü deyimiyle artık dananın kuyruğu kopmuş demektir. Ne kadar çaba gösterseniz, yasası 6 yıl önce 5 EYLÜL 1985 çıkmış ne çocuk mahkemesi kuMODA SİNEMASI 3370128 rabilirsiniz, ne kurulma çalışmalarını yürüttüğünüz üst mahkeANKABA SAMAT TİYATBOSU Mavi Askerler(SoldierBlue) meleri kurabilirsiniz, ne de çağın gereksinmelerinin çok gerisinde Yalnız 4'er oyun Ralph Nelson kalmış ceza yasasını değiştirebiMİSAFİR Oy: Peter Strauss • Candice Berger lirsiniz. Hatta dün değişmiş ol1920 EYLÜL I Saat 18.3020.30 masına karşın, hiçbir çağ içi yeKahramanın Sonu BİR CEZA AVUKATININ nilik getirmeyen ceza yargılama usulü ile yargıyı yenileyebilirsiANILARI Moırte Walsh niz. 2122 EYLÜL SAAT: 15.0018.00 Yön: Lillian Fraker Oy: Lee Marvin Jeanne Morreau Bugün yargı çok hantaldır. Bu BİUTLER SATISA ÇIKMIŞTIR durumdan hem adalet, hem yurttaş şikâyetçidir. Durmaksınız belirttiğimiz "Hukuk Reformu" TEKEL İŞLETMELERÎ GENEL niye gerçeklestirilmez, anlaşılır MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN gibi değildir. Yıllardan beri hukuka ve yar1 Tütün ve Sigara lşletmeleri Müessesesi'nin tstanbul Sigara Fabgıya karşı izlediğimiz tavır ve düriası'na ait buhar kazanı onarımı işi ihalesi 20.9.1985 günü saat şüncemiz değişmedikçe bugün 15.00'de Tekel lşletmeleri Genel Müdürlüğü II. lhale Komisyonu'için yamalı bohça haline gelmiş, nca kapalı zarf yöntemiyle yapılacaktır. dili, içeriği eskimiş ve günün ge2 Geçici teminat: 327.960.reksinmeleri dışında kalmış ya3 Şartnamesi Malzeme Grubu Müdürlügti'nden 1.000. TL. karsalanmız, sayısı ve hatta yürürşıhğında satın alınabüır. lükte olup olmadığı bile bilinme4 tstekli fîrmalar en az üç ay süreli teminat mektuplannı ve şartyen dağ gibi yığılan mevzuatımız namesinde istenilen diğer belgeleri saat 14.00'e kadar komisyona ibraz ve köhnelenmiş, çağın yenilikleetmek zorundadırlar. 5 Tekel 2886 sayılı kanun kapsamında olmayıp ihaleyi yapıp yaprinden, tekniğinden uzak kalmış mamakta, kısmen yapmakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. yargı kuruluşlarımız ile Türk yar6 Postada doğacak gecikmeler ile telgraf ve teleksle yapılacak ba$gısını ayakta tutamayız. vurular geçersizdir. tlanen duyurulur. Bugün özgür olma ve bağımBasın: 22772 sız kalma özelliğini yitirmiş barolar, getirilen yeni değişiklikler sonucu, il valisinin yönetsel tahKARTAL 3. AŞLIYE HUKUK kikatı ile kapatılabiliyor, sulh ceza yargısının kararı ile bu onayHAKİMLIĞİNDEN lanıp kesinleşiyorsa, Adalet BaDosya No: 985/36 kanlığı, mahzen memurunu deDavacı Ayşe özel vekili Av. Vural Küçüka tarafından davalı Kadnetler gibi, barolan denetleme riye Thöle (Baybars) aleyhine açılan Kartal Küçükyalı mevkiinde kain hakkına sahipse, barolar kendi 25/1 pafta 1173 ada 125 parseldeki hissenin iptali için açılan davada kongrelerini bile kendi denetimdavalımn bildirilen Harem lskele Caddesi No: 59 ve yine Maşuklar leri altında yapma hakkına sahip Yokuşu Ejder Apt. 59/4 Beşiktaş/tstanbul adresine yapılan lebligatdeğillerse, bu ülkede barolann lara rağmen dava dilekçesi tebliğ edilemedıgı gibi adresi de saptanaözgürlüğunden, yargının bağımmadığından davalımn duruşma günü olan 9.10.1985 günü saat sızlığından ve sağlıklı işleyişinden 10.00'da Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hasöz etmemiz de kesinlikle olası zır bulunması veya kendisini kanuni bir vekille temsil ettirraesi, aksi takdirde ilanen gıyap karan tebliğ edileceği davetiye yerine geçerli değildir. olmak üzere davalıya ilanen tebliğ oiunur. 21.8.1985 Basın: 11077 Belediyesi'nce yıktınlmak istendiği anlaşılmıştır. Adı geçen yerin incelenmesi için tstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü uzmanları görevlendirilmiş, 2863 sayılı yasaya aykın uygulama varsa durdurulmast için de tstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Baskanlığı, Eminönü Belediye Baskanlığı ve tstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü'ne acele telgraf çekilmiş ve konunun, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varhklan Yüksek Kurulu'nda değerlendiribnesi sonucunda alınacak karara kadar herhangi bir uygulamada bulunulmaması istenmistir. Açıklamamızm gazetenizde değerlendirilmesini saygılarımla rica ederim. DÜNDAR ARCAYÜREK KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI BASIN MÜŞAVİRt Değişmey en Yakmmalarla Yeni Adalet Yılı... Yıllardan beri hukuka ve yargıya karşı izlediğimiz tavır ve düşüncemiz değişmedikçe bu gün için yamalı bohça haline gelmiş, dili, içeriği eskimiş ve günün gereksinmeleri dışında kalmış yasalanmız, sayısı ve hatta yürürlükte olup olmadığı bile bilinmeyen dağ gibi yığılan mevzuatımız ve köhneleşmiş, çağın yeniliklerinden, tekniğinden uzak kalmış yargı kuruluşlarımız ile Türk yargısını ayakta tutamayız. TURGUT İNAL Balıkesir Barosu Başkanı Yargıtayımızın son üç başkanııun, son yıllarda görev sürdürmüş Adalet Bakanları ile Barolar Birliği Başkanlarının yargı yılırun açılışı dolayısıyle verdikleri söylevleri inceleyiniz^orunlann, yarutlann hep aynı olduğunu görürsünüz. Koşullarırmz elverse de, bu söylevleri Cumhuriyetin bu sayfasında yayıtnlama olanağı bulabilsek, göreceksiniz bunlann arasında bulunacak tek ayrılık, ayn tarihlerde söylenmiş olması olacaktır. TUrk hukuku, yargısı, savunma mesleği ve hakkı konusunda ele alınan konularda ikinci aynlık ise son söylenen söylevin, konu ve sorunlannın artmış olacağıdır. Öyle ki şaka gibi olacak, geçen yıllarda Yargıtay Başkanuğı yapmış bir saym baskanın, yargı yüı açılış konuşmasını bu yıl açılış konuşması yapacak Sayın Nihat Renda'nın önüne yanhşlıkla koyup okunmasını sağlasak, bu açılış konuşması güncelliği ve önemi açısından hiçbir yadırgama getirmeyecektir: Sorunlar, yakınmalar hep aynıdır. Yargının ve hukukumuzun sorunlarının, bu boyutta artmasının, kambur üstüne kambur binmesinin nedenJeri çoktur, bir kalemde bunlan yanıtlamamız olası değildir. Yalnız biz bu yazımızda bu sorunların bir iki ana temeline değinmeyi ve çözümlerini göstermeyi, yargının bazı konulannın da sadece satırbaşlanna bir iki cümle ile girmeyi uygun buluyoruz. • önce yargının, devleti oluşturan üç eşit güçten (yasama, yürütme, yargı) birisi, hatta birincisi olduğunu bilmek, kabul etmek zorundayız. Bunu içimize sindirmez ve benimsemezsek, yargının ve hukukumuzun sorunlarının çözümüne gidemeyiz, sağlıklı sonuca varamayız. • Yargının, devleti oluşturan temel yapı olduğu kabul edildiğinde, devletin egemenlik hakkınm bir sonucu olan yasa yapma, ulusu adına bağımsız mahkemelerde karar verme, bu kararlara hukukun üstünlüğii ilkesi içinde saygı duyma ve tanıma olayı ile iç içe bulunduğumuzu da bilmek durumundayız. • Bir de yıllardan beri dilimizden düşmeyen "Biz Meclisiz ve hükümetiz, istediğimiz yasayı çıkartır, istediğimiz kararı veririz.. Biz milletin yüce oyları ile geldik" safsatasını hâlâ gündemde bulunduruyorsak, o zaman ne bu yazıyı yazmaya, ne de bunu okumaya gerek vardır. Yasaların yazboz tahtası olmadığı, yap kanun, at kanun, sil kanun yoluyla sonuca vanlamayacağı, hukuk devletinin yönetilemeyeceği gerçeği bilinmelidir. Yasaiar, demokratik hukuk kurallannın, kamuoyunun bilgisi ve oluşturulması dışında çıkarılırsa, o zaman daha çıkmadan ölü doğmaya ve hatta çıkarken yeni değişiklikleri ile birlikte gelmeye ve kısa süre sonra da kaldınlmaya mahkum olurlar. • Yine yukarıdaki prensiplere ekleyeceklerimiz, sürmektedir. Bunlar, yasalann, devlet ciddiyeti ve onuru ile organik bağları olduğu bilinmelidir. Meclislerden ve yürütme organmdan bir yılda, sayılan yüzleri geçen yasa gücündeki kararnameler ve yasaiar, durmaksızın yanş eder gibi çıkarılır, Anayasa Mahkemesi'ni de ARADA BİR ORHAN tZZET KÖK Ankara Barosu Av. OKUKLARDAJV Üniversite harçları sorun oluyor Özellikle şu son günlerde üniversite harçlannm büyük bir artış göstermesi bizler için bir üzüntü kaynağı oldu. Zaten ailemiin bütçesine büyük bir darbe olan bu harçlar, bir de bu zamlardan sonra iyice sorun olacak bizler için. Bunun yanında üniversitede okumamn getirdiği ağır masrafları da unutmamak gerekir. Eğitimin güçlenmesi ve özellikle gelecek nesillerin daha iyi bir eğitime kavuşması amacıyla alınan bu harçlar amacına ne derecede ulaşacak, bu tartışma konusu, fakat bu güzel düşünceyi gerçekleştirmek için de bizleri bu denli zor durumda bırakmaya ve adeta parası olmayan okumasm demeye kimsenin hekkı olamaz. * tstatistiklere göre Türkiye'de okuyan üniversiteli genç sayısı 536.68Vdir. Devletin verdiği harç kredisi için Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na 108.496 öğrenci başvurmuştur. Bu sayının az olması şüphesiz harç sisteminin daha yeni ortaya çıkmasıdır. Başvuranlarm ise 78.818 kişisi harç kredisi almaya hak kazanmıştır. Geriye kalan büyük öğrenci kitlesinin durumu ise ister istemez bir soru işareti uyandırıyor kafamızda. Eğitimin güçlenmesini isteriz şüphesiz. Bunun için bizi ekonomik yönden baltalamayacak harcı (yardım desek daha anlamlı olacak) vermeye de razıyız. Fakat rektörlerin yerinde bulduğu, harç zamlanna karşıyız. Son harçlann öğrencilerde sorumluluk duygusundan çok psikolojik bir baskı yaratacağına inanıyoruz. Eski ile yeninin de (eski ile yeni öğrencilik yıllannm) nasıl karşılastınlabildiğini anlayamadtk doğrusu. Yoksa daha güzele deyip de ekonomik sorunlanmızı çözmek için eğitimden mi faydalamyoruz? Bu kadar önemli bir olaydan devletin bütçesine pay mı çtkanyoruz? A.Ü.Z.E'der, BfR GRUP ÖĞRENCİ Adalet Tatilden Dönerken Bir yargı yılı daha başladı. Yasal olarak kırkbeş gün, uygulamada altmış günlük bir "adli tatil" şükürler olsun, sona erdi. Çağımıza yakışmayan bir tatil bu. Yeni yıl başlarken bunu vurgulamak istedim. Okullar tatil edilir, eğer paraları varsa insanlar için tatil gereklidir. Ama adaletin tatil edilmesi düşüncesini anlamak kolay değil. Bir ülkedeki bütün insanları, belli bir süre uykuya yatıramadığınız sürece adalet tatile giremez. Özellikle köylük bolgelerde, hasadın ilkel araçgereç nedeniyle uzun sürmesi yüzünden ve salt üretim açısından düşünülmüş olan adli tatil, artık anlamını yitirmiştir. Çağdaş üretim araçları ve yöntemleri tarımsal hasat artık birkaç günlük sorundur Düşününüz: Sanıksınız, bir ceza mahkemesinde tutuklu olarak yargılamyorsunuz. Kaçınılmaz olarak gecenizigündüzünüzü alan tek konu, yargılamanın bir an önce bitmesi ve durumunuzun aydınlığa kavuşmasıdır. Hatta yargılama öyle bir aşamadadır ki, biriki duruşma içinde bu sonuç alınabilecek, olmasa bile kanıt durumu ve tutukluluk süresi açısından tahliye edilmeniz söz konusu olabilecektir. Ne var ki adliye tatile girdiği ve yargıç tatilde olduğu için umudunuz eylül, ekim avına kalmıştır Yargıç kararıyla ve diyelim ki bir "düşünce suçundan" sekiz yıla mahkum edildiniz. Karara itiraz ettiniz ve tutuklu olarak Yargıtay karannı bekliyorsunuz. Üçbeş aydan beri Yargıtay'da olan dosya, belki kısa süre sonra bozularak dönecek ve siz salıverilip işinize, ailenize, dahası topluma döneceksiniz. Ama tam o arada adli tatil başladı. Yapacağınız şey, cezaevi koguşundaki takvim yapraklanyla akşama kadar didişmektir. Başka ne yapabilirsiniz ki? Adalet, yıllık yasal izin hakkını kullanmaktadır! Sizin için büyük önem taşıyan bir alacağınız için dava açtınız ve bir an önce sonuçlanması için koşturup duruyorsunuz. Kanıtları topladınız, tanıkları dinlettiniz, bütün yargısal koşulları tamamladınız. Onünüzdeki ilk duruşmada karar bekliyorsunuz. O duruşmada teknik bir itirazla ya da bir mazeret dilekçesiyle karşılaştınız. Zararı yok, yirmi gün sonra karara gidilir diyemezsiniz, çünkü adli tatil başlamış ve duruşma "zorunlu olarak" altmış gün sonraya ertelenmiştir. Devlet memuru olarak çalıştığınız kurumdan, haksız ve belki de politık bir işlemle uzak bir yere atandınız ve konuyu yargı önüne götürdünüz. Sorun sizin için öyle önemli ki, ktsa sürede olumlu sonuç alamadığınız, en azından yürütmeyi durduramadığınız takdirde konumunuz, aile bütçeniz alt üst olacak, ağır bir taşınma yükünü üstleneceksiniz. Çocuklarınızın okulları ve öğretmenleri değişecek, yeni atama yerinde ev kiralayacaksınız. Umuyorsunuz ki, karar kısa bir süre içinde belirlenecek ve durumunuz ona göre açıklık kazanacaktır. Ne var ki, yargı tatile girdiği için umudunuz da bitmiştir. Karar çıkmadıkça da yeni atandığınız göreve gitmekle yükümlüsünüz. Çünkü yeni görevinize başlamak için gerekli yasal süre onbeş gündür ve geciktiğiniz takdirde, yirmi yıllık hizmetinize bakılmaksızın "müstafi" sayılacaksınız. Toplum yaşamının sürekliliği ve devingenliği, adli tatil kavramını ve onun dayandığı mantığı geçersiz kılmaktadır. Sağladığı yararlar, yolactığı zarar ve acılar kıyaslanmayacak kadar küçüktür ve dileriz bu adalet yılında çözümü bulunabilir. Adalet Bakanlığı konuya eğilmelkjir. • Nüfus Hüviyet Cüzdanımı, S.S.K. kimlik kartımı ve S.S.K. Kamp ve Tesisleri üye kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. RESMtYE TARIM R RİZM SL \AR HER c:i MA KESİN U\REIv£T 10 Cıiin !) C,»?ce özel Oiui.'üs • I am Pansivon rturı Her Çumartesi kesin hareket 8 gün.7gece ÖREN KESKÎN TVRİZM SLNAR n OTEL Özel Otobüs Tam Pamivoo WhiÖMER A KÖYÜ ' x ALANYA J 1 ALAADDÎN E F E M TATİL KÖYÜ Bakanlık: Çarşı yıkımı inceleniyvr Gazetenizin 31.7.1985 tarihli sayısında yayımlanan "Yemişçiler Çarşısı, belediye dozerlerine direniyor" baslıklı haber incelenmişür. Söz konusu haberden tstanbul, Eminönü 'ndeki Yemişçiler Çarşısı'nm tstanbul \3 3 OTEL GELÎBOLU BONCUKOTEL FETHÎYE SEKETUR MOTEL • DATÇA BODRUM AKTUR VÎLLALARI ftt^ıkta* löl 1071 KaJıkoy İ.İ61H60 Edremit MOTEL ÇAVUSOĞLU 1611074 161C26 Kadıköy:tj6lt«0 161 •• > ' • Deneyimli biyoloji, edebiyat, Ingilizce öğretmeni alınacaktır. 525 01 87 13Ülkenin Halk Bankaları Temsilcileri Ülkemizde Toplanıyor. "Yeni Teknolojilerin Halk Kredisi Teşekkülleri üzerine etkisi" Uluslararası düzeyde tarüşılıyor. Elektronik Bankacılık, bankacılığımıza yeni boyutlar kazandıracak. Ulkemiz ekonomisine yararlı sonuçlar getirecektir. Uluslararası Halk Kredisi Konfederasyonu, Avusturya, Belçika, Kanjda, Fransa, Almanya, Hoilarula, ifi Sahıli, Fas, İtaiya, İngiltere, Turkiye, İsıiçre ı<e Japonya 'mn güçlü fmans ve bankacılık kuruluflannın oluşturduğn bir örgüttür... Konfederasyonda ülkemızt Türktye Halk Bankası temsil eder. İzmir 25 26 Eylül 1985 TÜRKİYE HALK BANKASI "1965'in beklentileri için."