Katalog

Cumhuriyef Sahibi: Cumhoriyırt Matbaaeılık ve Gazetecılik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudurü Hisaa C m ı l , Müessese Mudüriı: Emine Uşaklıgil, Yazı Işlerı Vfuduru: Oka> Göncnsin, • Haber Merkezi Mudürü: Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmenı: AU \nt, • Temsılcıler ANK ARA: Valçıo Dogan, IZM1R: Hikmet Çelink»», ADAN A: MchmM Mercan. tstanbul Haberleri: Rena Öı, Dış Haberler: Ergua Baleı, Ekonomi: Osman Ulagay, KulıürAydıa Emef, Magazın: Yalçıa Prkf», Spor Danışmanı Abdulkadir Vactiraai), Düzeltme: Refik Dvrtoaş, Araştırma. Şahin Alpsy. tş Sendıka Şakran Ketenci. Haber AraştırmaL'fpk GaMemir, # Koordınalör Akmel Korakaa, • Malı tşler Erol Erkul, tlan. Zi>» Etgcnc Halkla llışkıler GaMma Koşar, Idare: Hustyia Garer, Işleıme: Sadua Soamcz. Basan ve Yayan: Camhuriyel Matbaacıhk ve Gazetecılik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41 Cagaloğlu Istanbul, PK: 246Istanbul, Tel: 526 IO0O(9hat), Teloc: 22246 * Bürolar: Ankanu Zıja Gökalp Bulvarı lnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex: 42344 • Izmir Halıt Zıya Bulvarı No: 64'3, Tel: 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad No: 134 Kat 3, Tel 1455019731 Teloc: 62155. TAKVİM 5 Eylul 1985 tmsak: 4.57 Güneş. 6 27 öğle: 13.08 Ikindı: 16.46 Akşam: 19.37 Yatsı: 21.02 123 dekanlık için belirlenen adaylar incelemeye alındı Ç AYDA GELECEK KAYGISI ŞVKKAN KETEMI YOK, 396 dekan adayının isimleriııi gizlî tutuyor Dekan adaylarını belirleme çalışmasımn önümüzdeki hafta sona ermesi ve "güvenlik soruşturması"ndan geçenlerin ay sonunda göreve başlayacağı belirtiliyor. Dekanların "büimsel formasyona" göre belirlenmesinde oturmuş sistem açısından güçlük çekildiği ve dekanlarda "büyük bir değişiklik" olmayacağı kaydediliyor. ANKARA, (ANKA) Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) kurulduktan sonra atanan ve yasayla belirlenen 3 yıllık görev süreleri 31 ağustosta sona eren 123 dekanın yerine yenileri atanacak. 27 üniversite rektörü tarafından 123 dekan için 3 % aday belirleme ve YÖK'e sunma çalışmalan sona erdi. Ancak yeni dekanlar belirleninceye kadar, adayların isimleri açıklanmayacak. Yetkililer, dekan adayı olarak gösterilen profesörlerin, uç kişilik listede kendi isimlerinin yer alıp almadıklarını bilmediklerini belirterek, "Onların arasından bıı seçiidi denmemesi ve çalışma ortamının bozulmaması" için böyle bir uygulamaya gidildiğini söylediler. YÖK'ün incelemesini önümüzdeki hafta tamamlanması ve güvenlik soruşturmasından geçecek olan dekanların ay sonunda göreve başlayacakları belirtiliyor. Halen görevde bujunan 185 dekandan Karadeniz Üniversitesi Rektörluğune atanan bir dekanla birlikte görev süreleri sona eren toplam 123 dekandan bir bölümunün yeniden atanmalan bekleniyor. Bu arada, bu dekanlarla birlikte iş başına gelen dekan yardımcılarının da görev süreleri sona erecek. 27 üniversiteye bağlı 185 fakültede 123 dekan için 3 % aday belirlendikten sonra yeni dekanlan seçme ve atama çalışmalan YÖK'e kaldı. Yeni dekanların seçiminde YÖK ve üniversite çevrelerinde farklı görüşlerin ortaya çıktığı öğrenildi. Önümüzdeki yıllar içinde Türkiye'de yapılacak bilimsel araştırma sayısını arttırmayı ve yurt dışına açılmayı planlarken. yeni dekanların seçiminde de "bilimsel fonnasyoa" gözetecek. YÖK'ün dekan seçiminde adayların "Bilimsel bir yetiskinlikte olmalanıu" göz önunde tutacagı belirtiliyor. Üniversite çevrelerinde ise, "Bilimsel formasyonun gözetilmesindeki güçliıklere" dikkat çekiliyor. Bu görüşlere göre, oturmuş sistemin değişmesinde güçlükler çıkacak. Bu nedenle yapılacak seçimde önceye göre "büyuk değişiklik" olmayacak. YÖK ve bazı üniversite yetkilileri, üniversitelerde profesör sayısınm yeterli olmamasıru Ankara, tstanbul ve tzmir dışında farklı adaylar çıkmasına "en büyük engd" olarak gösteriyorlar. Bazı yetkililere gore de, 3 yıl için atanan dekanların 3 yıllık sürenin dolmasını bekleme diye bir zorunlulukları bulunmuyor. Bu goruşe göre, suresi dolmayan dekanlar da değiştirilebilecek. Bu değiştirme için de istifa ya da suç işleme, ölüm gibi bir sorun olması gerekıyor. Dekanlar, Yüksek öğretim Yasası'na göre, rektörün önereceği fakültede görevli uç profesör arasından YÖK'ce seçilerek üç yıl sureyle atanıyor. 31 ağustos tarihinde görev süreleri dolan 122 dekanın, yenileri belirleninceye kadar vekaleten görev yapmaları tartışmaya konu oldu. Yüksek öğretim Yasası'nda "görev siıresi dolan dekanlann vekaleten görev yüriitmelerine ilişkin bir hiikiim olmadığı" öne surülurken, buna örnek olarak TBMM başkanının görev suresinin sona ermesinden sonra, görevi yenisi seçilene kadar vekaleten yürütmemesi gösterildi. ÇayKur, eskisinden daha kötü çay ahyor, daha iyi ürün elde ediyor NASIL BAŞARIYOR? 11 ilacın satışı yasaklandı J Çay toplandıktan sonra, alım yerinde, fabrika önünde bekletilmiyor. Böylece çürümesi önleniyor. 2 Aldığmın kötü çay olduğunu kabul ediyor. Çaya karışan saplann, odunsu maddelerin üretilen çaydan ayıklanması için geliştirilen teknolojiden yararlanıyor. Gazete okurunun 1980'li yıllann başında çaya ilişkin sorunlan, tartışmalan arunısaması çok güç. Doğu Karadenizlinin belleğinde bir "kâbus" gibi. Çay alımında ÇayKur'un kaliteli çay alma adına 1981 yılında uygulamaya soktuğu ilkeler çay üreticisini çok güç dunıma sokmuştu. Kaliteli çay veren, ÇayKur'un alabileceği yaprakları gösteren tablo, makasla çay toplamanın yasaklanması ve bir dekar çaylıktan günde 10 kg.dan fazla çay alınmaması gibi, kalite açısından zorunlu olduğu açıklanan önlemler, üreticinin cayını toplayamaması, tarlada yakması sonucunu getirmişti. Çayını istenen koşullarda toplayamayan ve ÇayKur'a satamayan üretici, caresiz bir öfke içinde çay tarlalannın yaklaşık 1o 60'ında budama yapmıştı. ÇayKur'un kaliteli çay üretme adına getirdiği kısıtlamalar, sonraki yıllarda aşamalı olarak kâlktı. Şimdi yeniden makasla çay toplaruyor. Tablodaki çay fıiizinin ustündeki çok sınırlı yaprak (2.5 yaprak) alımı tabloda kaldı. Gözlemimız 7.8. yaprada 1981'de 193 bin ton olarak alınan yaş çay, 1982'de 203 bin ton, 1983'te435 bin ton, 1984'te 569 bin tona çıkmış. Bu yıl havalann biraz geç ısınması ve toplamadaki gecikmeden ufak bir düşme ile 550 bin ton yaş çay alımı ile kampanyanın kapanması bekieniyor..Rakamların ortaya çıkardığı sonuç, çay alım politikasına bağlı olarak aynı tarlalardan 2.5 kat fazla çay alındığını ortaya koyuyor. Bu da üretici açısından önemli bir gelir farkı yaratıyor. Gerçekte yıllar içinde fıyat karşılaştırmalan yapıldığında, bu yıl çaya konan 140 liralık fiyat çok düşük kaldığı halde, Üreticinin tepkisi oldukça yumuşak. Çay fabrikalannda 1981'ü yıllarda "bunlardan asla çay olmaz" denilen 2.5'un altında kalan 6.8.'ye kadar kalın yapraklar ve hatta saplann işleme konnlduğunu gözlemleyip, yöneticilere soru yönelttiğimizde "iyi çay yapılabilecek her şeyi alıyoruz" diyorlar. Sorular artınca da "işlenebilecek ne getiriliyorsa almazsak çay yetmez" sözcükleriyle gerçek durum ortaya konuyor. Bu gerçeği bir de istatistikler toplama özgurluğü de verilse toplanabilen çay miktarının bir noktadan sonra artmadığı ortaya çıkıyor. 'ANKARA, (ANKA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Türkiye'de üretim yapan iiaç firmalanna ait 11 kalem ilacır saıışını, "bozuk ve sağlığu zararlt" olduğu gerekçesiyle durdurdu. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Refık Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstıtüsu"analiz laboratuvarlari" nda yapılan işlemler sonucunda insan sağlığma zararlı etkileri olduğu saptanan onbir ilacın imha" edilmesi istendi. tşler tersine döndü ÇayKur alım merkezlerinin önünde kötü çayları ayıklatılan çay üreticisi yok. Makasla istediği kadar derine iniyor. Ne kadar derine iner, ne kadar çok çay verirse, daha çok para alacak. Alım yerine getirilen geri dönmüyor. Nasıl oluyor da aynı ekim alanında toplanabilen çay miktan bir noktada duruyor? Ça. ur Genel Mudürü Yılmaz İ .atar, geçmişte kötü çayı almama biçimindeki ÇayKur'un çabalarıyla üreticiyi eğitemediklerini üreticinin deneyerek elde ettiği sonucun en yararlısı olduğunu anlatıyor. "tstenen kalitede çay almamız mümkün degil. Ancak üreticinin de kötü çay vererek (opladığı ça> miktannı arttırması mümkun degil. Makas ne kadar derine daldırılırsa, bir sonraki sürgunde o kadar daha az çay elde edilecegini yaşayarak görüyor. Hâlâ gore Kitap yazma seferberliği ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kitap yazma seferberliği nedeniyle 380 bin öğretmene gönderilen anket formlannın değerlendirilmesi sona erdi. MEGSB'den yapılan açıklamada, öğretmenlerin yüzde 90'ının kitaplardaki bilgilerin yemlenmesi, yüzde 10'unun da kısmen değiştirilmesini istediklerı belirtildi. öğretmenlerin doldurduğu anket sonuçlarına göre, kitaplardaki yabancı ülkelere aıt bilgilerin aynntuarının azaltılması ve Türkiye'ye ait bilgilerin daha gen'ış olarak yer alması teklif edildi. Ertuğrul Gazi anılıyor BtLEClK, (Cumhuriyet) Osmanlı fmparatorluğu'nun Kurucusu Osman Bey'in babası Ertuğrul Gazi adına Söğüt 'de düzenlenen "Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri"surüyor. tlk üçgünü "Söğüt Panayın" biçıminde gerçekleşen şenlikler, yannfolklor gösterileri, bazı sergilerin açı lışı, Âşıklar Şöleni ve Ertuğrul Gazi ile Turk buyükleri için okutulacak mevlitle sürecek. Cumartesi günü düzenlenen II. Osmanlı Sempozyumu 'ndan sonra "kına gecesi"gösterileriyle, Tarık Buğra 'nın "Osmancık" adlı yapıtı Devlet Tiyatrosu sanatçılarınca sahneye konulacak. BU KEZ DE LtMNfYt BAHANE ETTİLER ustündeki en çok 25 yaprağın alınması gerekirken, uygulamada bu 78'e kadar çıkıyor. Yetkililer, "İyi çay yapabilecek her şeyi alıyoruz. Yoksa çay yetmez" demekle yetiniyorlar. meyen de yaşayarak bu gerçegi görecek, kendi kendilerini efitecekler. Daha iyi çay vermenin gerçek çıkarları olduğunu görecekler" diyor. y ay fılizinin AA. hilnhik flâ>ti l.nrnil~Diyarbakır'ın dünyacaünlü karpuzlan bugün baslayacak ge«*»•* n.UUU€n t * e x M*I[»M&ieneksel Karpuz Festivali'nde yansacaklar. Bu yarışmada Diyarbakırlı karpuz üreticilerinin hepsi iddialı, ama hepsi de düşünceli ve üzgün. Çünkü Dicle Nehri'nm kıyısındaki karpuz bostanlan, yabancı bir petrol şirketinin üretim kuyularından sızan ham petrolle giderek kirleniyor. Son üç yılda en büyük karpuzlart yetiştirerek birincilik ödülünü kazanan Erimli köyünden Şükrü Adak, geçen yılki 40 kiloluk karpuz rekorunu bu yü 44 kiloluk karpuzla kırmaya aday. (Fotoğraf: RIZA EZER Diyarbakır) Yıınanistan, yine NATO manevralarına katılmıyor STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunan Hukümet Sözcüsu Kostas Laliotis, Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin NATO'nun "Kanuiılık Gösterisi'' adh bu yılki tatbikatına da katılmayacağı yolunda çıkan haberleri doğruladı. 15 eylül 23 ekim tarihleri arasında Ege bölgesinde de yer alacak Kararhlık Gösterisi (Display Determination) tatbikatlannda uygulanacak NATO planını "Yunan ulusal egemenlik haklanna aykın" şeklınde değerlendiren Laliotis, söz konusu tatbikatın "Türkiye'nin Ege'deki islemleri dogrultusunda" bulunduğunu öne sürdü. Sözcü, Yunanistan'ın her zaman olduğu gibi bu yıl da NATO tatbikatında gelişecek aşamalann hiçbirine yardımcı olrnayacağını sözlerine ekledi. Yunanistan, Limni Adası'nın NATO tatbikatlarına dahil edilmemesinin Türkiye'nin tezini desteklemek anlamına geldiğini bahane ederek geçen yıllarda da bu tatbikatlara katılmayı reddetmişti. Türkiye, Montro, Lozan, Atina ve Londra anlaşmaları gereğince Limni Adası'nın askerden arındırılmış bölge olduğu görüşünü savunuyor. Yunanistan ise buna kesinlikle itiraz ederek 1936 yılında imzalanan Montro Anlaşması'nın Limni Adası'nı kapsamına almadığını, bu nedenle de diğer anlaşmalann adanın silahsızlandınlmasını öngören maddelerini geçersiz hale getirdiğini ileri suruyor. General Bernard Rogers, Belçika basınında yer alan demecinde, Yunanistan'ın NATO tatbikatlarına katılmamakla NATO'nun guneydoğu kanadının savunmasını cıUzlaştırdığını belirtmişti. Sözcü Laliotis, buna yanıt olarak şunları söyledi: "Yunanistan, her >ıl NÂTO'nunkinden daha fazla ve daha zor tatbikatlar gercekleştiriyor. Bu nedenle Yunan Silahlı Kuvvetleri her çeşit tehdide karşı koyabilecek hazırlıktadır. '' Yargıtay'da tören ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adli tatil bugun sona eriyor, yeni adli yılın başlaması nedeniyle yarın saat 10.00'da Yargıtay'da bir tören düzenlenecek. Törene Cumhurbaskanı, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri, Başbakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve bakanlarla.yüksek yargı organlannın başkanları da katılacak. Yargıtay Başkanı Nihat Renda'nın açış konuşmasında, yargının çeşiıli sorunlan üzerinde duracağı öğrenildi. Yargıtay Ceza ve Hukuk Daıreleri'nde, geçen yıl 236 bin 136 dosya hakkında işlemler tamamlanırken, 35 bin 150 dava dosyası yeni adli yıla devredildi. E n kötü alımda en iyi çay Uzun yıllar içinde alınan çayı görmüş ve bugünkü ile karşılaştırma olanağını bulmuş olarak ÇayKur'un tarihinin en kötü çayını kimilerine göre üreticiyi kollama, kimilerine göre de asıl çay açığım önleme adına alıp olduğu gibi işlediğini söyleyebiliriz. Hem de 1980 öncesindeki gibi fazla çay alıp denize dökerek değil, işleyebildiği kadar kötü çay alıp, tamamım işleyip. tamamını çay tüketimine sunuyor. Üretilen çay, ancak ülke tüketimini karşılarken, çayın seçilerek alındığı, bu yüzden büyük kavgalann olduğu yıllardan çok daha iyi sayılabilecek bir çay ürunü elde ediliyor. Çay tiryakileri, bu işi bilenler, üretimi yülar içinde karşılaştıranlar ÇayKur'un tarihindeki en kötü çay alımı ile en iyi ürününü elde ettiğini söylüyorlar. Ortada bir büyuculük yok tabii. Sadece zor karşısında yapılması gereken, yıllardır yapılmayan bazı işler kotanlmış. Kaliteli çay elde edilmesinde bir etken kaliteli çay alımı ise bir diğerinin bunun doğru, kurallarına göre işlenmesi olduğu anımsanmış. ÇayKur fabrikalannda alım yerinden başlayan doğru çay işlenmesine ilişkin birtakım kurallara özen gösterilmiş. Öncelikle çayın toplandıktan sonra alım yerinde, fabrika önünde bekletilmesiyle meydana gelen çürümenin en kötü etkiyi yaptığı saptanarak, zaman kuralına uyulup çürüme tamamına yakın önlenerek, bu çok önemli olumsuz ka Dalan: Boğazhn berrak suyundan da içeceğim Istanbul Anakent Belediye Başkanı Dalan, sempozyumda bilim adamlarına Haliç'in temizlenmesi, Boğaz akıntıları ve Marmara'da kirlenme konusunda bilgi verdi. tstanbul Haber Servisi Uluslararası Akdeniz Çevre Kir1 liliğini önleme Bilimsel Birliği nin (MESEAP) Istanbul'da dun sona eren "Çevre Kirliliği ve Akdeniz'deki Hayata Etkileri" konulu sempozyumda konuşan Istanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Istanbul'un 2 bin yıllık tarihinde hiçbir zaman kanalizasyon sorununun çözümlenemediğini belirterek, yerli ve yabancı bilim adamlarına Haliç'in temizlenmesi ve kanalizasyon çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sempozyuma katılan bilim adamlan da özellikle İstanbul'un tüm kanalizasyon artıklannın Marmara'ya akıtılmasınm ne derece güvenilir bir yöntem olduğunu tartıştılar. Haliç'te yapılan çalışmaların videodan gösterilmesinden sonra Haliç'in haritasını kendi elleri ile çizerek kanalizasyon projesinin nasıl gerçekleştirileceğini anlatan Bedrettin Dalan, 110 kilometre uzunluğundaki tstanbul kıyı şeridinden Marmara'ya akan kanalizasyon artıklarının ana kolektörlerde toplandıktan sonra, kentin iki yakasındaki ana kolektörlerden kıyıdan 60 metre derinlikte denize verilmesinin Marmara'yı kirletmeyeceğini söyledi. Dalan, Marmara'dan Karadeniz'e doğru akan alt akıntının gunde 500 milyon metreküp suyu Karadeniz'e ulaştırdığını, tstanbul'un pis suyunun ise günde 800 bin metrekup olduğunu belirterek, bunun 6 litre temiz suya bir gram kanalizasyon suyu kanştırmak anlamına geleceğini öne surdu. Dalan "Proje tamamlandıktan sonra ben de Bogazın suyundan bir bardak içeceğim" dedi. Bilim adamlan ise deniz dibi araştırmalarımn çok uzun ve hergun aynı yerde yapılan yıllık analizlere dayanması gerektiğini, ancak Istanbul Boğazı ve Marmara'da yapılanın nokta analizleri olduğunu belirterek, denize akacak maddelerin tümunun içinde hemen homojenize olmayan bakteriler bulunabileceğinı öne surdüler. Bütünlemeci öğrenciler KÖTU ÇA Y VEREMZARARLIÇIKJYOR ÇayKur ile çay üreticisi arasında yıttarca süren makas kavgası, şimdilik üreticinin dediğinin kabul edilmesi ile bitmiş görünüyor. Çay makasla ve üreticinin insafına kalmıs bir derinliğe göre toplaruyor. Ancak fazla derine inen üretici, o gün için daha çok ancak daha kötü çayı ÇayKur'a vermekle sonuçta pek kârlı çıkmıyor. Çünkü bir sonraki döneme çok geç ve çok az çay fttizi yetisiyor. ğa, kalın sapa kadar iniliyor. Sözün kısası çay adına alınabilecek ne varsa alınıyor. Dekardan günde alınan çay miktan da, sadece fabrika kapasitelerinin işleyemediği mayıs ayı sürgününun en yoğun olduğu döneminde dekarda 10 kiloya kadar duşürülüyor. Diğer dönemlerde dekardan günde 20 kiloya kadar çay alımı sürüyor. den görelim: 1981 yılındaki alım kısıtlamasında bundan yıllık üretimin etkilenemeyeceği öne surülmüş, ancak 46 bin ton kuru çay elde edilirken, aynı yılın yaş çay tüketimi 91 bin ton olmuştu. O yüın acığı, asla erimeyeceği sanılan sonradan gerçekçi sayım yapıldığında çok daha az olduğu ortaya çıkan ÇayKur'un yıllanmış çay stoklarıyla kapatılmıştı. Alım politikasındaki gevşemelerle 1982'de 69 bin ton kuru çay elde edilirken, yine 91 bin ton civarında gerçekleşen yıllık tüketim, çay stoklarını da tümden eritmişti. Piyasada ÇayKur'a göre daha çok spekulatif nedenlerle ciddi bir çay sıkıntısı doğmuş, 1983'te 101 bin ton kuru çay üretimi ve 96 bin tonluk tüketimle ancak açık giderilebilmişti. "Tabii makasla çay toplanması serbest bırakılıp alımda her tttrlü esneklikler tanınması sayesinde." 1984 yılında çay alımmda her tür sınırlama kalkıyor, 132 bin kuru çay elde edilmesine karşın, tuketim 111 bin tona çıkıyor. 1985'te de alımda sınırsızlık devam ederken, hava koşullan nedeniyle üretimde bıraz duşüş bekleniyor. 121 bin ton civarında kuru çay uretimi ve 114 bin tonluk bir tüketim hesaplanmış. Görüldüğu gibi gerçekten kritik bir üretimtuketim dengesi var. Çay alımmda en ufak bır titizlık, çay açığının doğmasıyla eş anlanılı. Bir yandan da ekim alanı artmadan üreticiye sınırsız çay ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Herhangi bir yüksek öğretim kurumunu kazandıkları halde, liseyi biürmeyip bütünlemeye kalan öğrenciler, kayıt haklannın yanmaması için 20 Eylül 1985 tarihinden önce kazandıklan okullara di lekçe ile başvuracaklar. Böylece bütünleme veya tek ders sınavları sonucunda mezun olan öğrencılerin kazandıklan yuksek öğretim kurumuna kayıtlarını yaptırabilmeleri sağlanmış olacak. MEGSB'nin açıklamasında bütünleme sınavlarına girerek mezun olan öğrencilere, bütünleme smavları ve sınıf öğreımenler kurulu sonucu beklemeden çıkış belgesi verileceği de kaydedildi. Doç. Mumcuoğlu istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku oğretim üyelerinden Doç. Maksut Mumcuoğlu, görevinden istifa etti. Doç. Mumcuoğlu, istifa dilekçesinde, YÖK Yasası'nın yarattığı olumsuz koşullarm düzelmesi halinde universitedeki görevine yeniden dönebileceğini de belirtti. Prof. Münci Kapani ile Doç. Yahya Zabunoğlu 'nun da bir süre önce gorevlerinden ayrılmaları ile Ankara Hukuk'ta kamu hukuku ana bilim dalında önümüzdeki öğrenim yılında ders verecek öğretim üyesi kalmadığı bildirildi. Aynı tarlalardan 2.5 kat çay alınıyor Çayla ilgili 1980 oncesi doğru bilinen her şeyin sonradan uygulamada yanlış çıkması çayda dün kara denene bugun ak, dün ak denene ise bugün kara denilmesi sonucunu getirmiş. Çay alımına getirilen, üreticiyi şoka, yoksulluğa iten sınırlamalar çayla ilgili butün doğru diye bilinen yanuşlann ortaya cıkmasıru sağlamış. öncelikle Türkiye'de çay ekim alanının sanıldığı gibi çok fazla değil, aksine çok yetersiz olduğu ortaya çıkmış. Şimdi çay ekim alanlarımn genişletilmesi için açılmış bir kampanya var. Üreticiyi teşvik etmek üzere, verimde de önemli artış sağlayabilecek çay çelikleri Kurum'da yetiştiriliyor. Çubukla üretim yapacak ve çay alanı açacak üreticiye önemli krediler veriliyor. Ancak bugün açılan bir çay tarlası 5 yıl sonra ürun vermeye başlıyor. Yani henüz çay ekim alanında bir değişiklik yok. Gelin Röriln ki aynı ekim alanın İki ODTÜ'lü bilim adamının buluşuyla malzemenin içi görüntüleniyor Cayda kritik bir uretimtüketim dengesi var. Alımdaki ufak bir tiüzlik, çay açığının doğması ile eşanlamlı. Ekim alanı artmadan üreticiye sınırsız çay toplama özgürlüğü verilse bile toplanabilen çay miktan artmıyor. lite etkeni ortadan kaldırılmış. Bir yandan da kötu çay alındığı gerçeği kabul edilerek, çaya karışan saplann, odunsu maddelerin üretilen çaydan ayıklanması için teknolojiler geliştirilmiş. Çay üretiminde dünyada uygulanan iki teknolojiden biri olan (Ortodoks sistemini) almış olan CayKur, şimdi tamamen Turki e özgü ve burada gelıştirı1 , adına da (Türk sistemi) dedikleri bır değişik teknolojiyi uyguluyor. 'Âkustik görüntüleme yöntemT ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ODTÜ öğretim üyelerinden Doç. Dr. Abdullah Atalar ile Doç. Dr. Hayrettin Köymen tarafından yeni bir "Akustik görüntüleme yöntemi" geliştirildi. Malzemelerin "kalite kontroliinde" kullanılacağı bildirilen yeni yöntemle her türlü maddenin yüzeyindeki ya da içindeki hava boşlukları, çatlaklar ve stresli bölgeler bulunarak görüntüleniyor. Yeni geliştirilen yöntemle metallerin iç yapısının da görüntülenebildiği, böylelikle uçak kazalarının önlenmesinde "büyük rol oynayacagı" kaydedildi. Yöntemi geliştiren öğretim üyeleri, metal yapısının ya da metalden yapılan çark ve dişlilerin yapısının röntgen yoluyla saptanmaya çalışıldığı ancak net göruntü elde edilemediğine değinerek, yeni yöntemle metallerin iç yapılarının görüntulerinin ayrıntılı olarak saptandığını, bunun uçak kazalarının önlenmesinde etkili olacağını vurguladılar. Yeni görüntüleme yöntemiyle uçaklann uçuş öncesi kontrol edilebileceği bildirildi. öte yandan, ODTÜ'lu öğretim üyelerinin buluşunun patentinin Federal Alman Ernst Leitz Wetzlar firması tarafından satın alındığı, bunun Turkiye'den Federal Almanyaya ilk teknoloji ihracı olduğu kaydedildi. Görüntüleme yöntemini geliştiren ODTÜ'lü iki öğretim uyesi yaptıklan açıklamada, "Yöntemin özünü malzemenin sese gösterdigi tepkinin görüntülenmesinin oluşturduğunu" belirttiler. Buna göre, insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek frenkanslarda gönderilen ses dalgaları malzemenin iç ya da dış yüzeylerini televizyon ekranında "ses resmi" olarak ortaya çılcanyor. Bu metotla değişik metalurjik yöntemler kullanılarak üretilmiş malzemelerde kalite kontrolu yapılarak, yüzeyinde veya içindeki çatlaklı, hava boşluklu, stresli bölgeler bulunarak görüntülenmesi sağlanabiliyor. Süryani Kadim lideri öldü MARDtN, (Cumhuriyet) Sıiryani Kadim mezhebinin Turkiye lideri Metropolit Paırik Vekilı Cebrail Allaf, geçı dıği kalp krizı sonucu Mardin 'de oldu. 73 yaşmdaki Cebrail Allaf'ın cenazesi Deyrul Zafaran ManasUrı'na kaldırıldı. Allaf'ın ölümu nedeniyle aynı manashrda cuma günu bir aym duzenleneceği bildirildi. Cenaze torenıne yurt dışmdan çok sayıda Suryanı Mezhebıne dahil kışının katılınası beklenivor. VARI>: Ça>Kur*un gelişmesi ^