22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Belge var, yaptırım yok tran haklannın sağlanıp korunması için, önce baa teıel bilgiler gerekiyor. Bu alanda sürdürülen çalışmJar, doğrudan sorumluluk üstlenmiş iki uluslaraası kuruluşun etkinlikleri ile yaşatıhyor. Bunlarda üki Birleşmiş Milletler, ikincisi Avrupa Koneyi. B.I'nin ana çalışma alanlarından birini, insan hakırı oluşturuyor. BM, anlaşmasının anaysasının 1. maddesi, kuruluşun amaçlanndan birin "ırk, cins, dil ve din aynmı gozetmeksizin tüm insaiann haklanna ve temel özgttrluklerine karşı saygv ı geliştirip guçlendirmek konusunda uluslararası şbirlîğini gerçekleştinnek" olarak belirliyor. BM, İnsan Haklan Komısyonu tarafından hazırlanaı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 10 Aralık 1948 de kabul edildi. BM Genel Kurulu bu bildirgeyi tüm halklar ve uluslar için ulaşılacak ortak bir anaç olarak kabul ediyor. Tum üye devletlere ve tim halklara bildirgede sayılan hak ve özgürlüklerinetkin biçimde tamnması ve gözetilip korunmasını.jeliştirme ve güvence altına alınmasını bir çağn ile duyuruyor. 30maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1789 Fransız devriminden bu yana savunulan kasik haklarla, çağdaş anayasalarda giderek yerini hılan, toplumsal ve ekonomik haklan birarada ele aıyor. Böylelikle, insanın kişisel hak ve özgurlüklerinin ancak toplumsal ve ekonomik haklar temeli izerinde gerçekleşebileceği anlayışını evrenselleştinyor. Bildirgenin ilk 21 maddesi, her insanın yararlanacağı kişisel, siyasal hak ve özgürlükleri saptıyor. 1. ve 2. maddelere göre, "tüm insanlar özgur ve saygmlıi ve haktar bakunından eşit" doğuyor. Ve "ırk, renk. cins, dil, din, siyasal ya da başka göriiş, ulusal yt da toplumsal köken, mülkiyet, doguş ya da başka stalu aynmı gozetilraeksizin bildirgede belirtilen tüm hak ve özgurlüklerden" yararlanıyorlar. Biidirgenin 321. maddelerinde, tum insanlann yararlanacakları ve çoğu kez, kendi kendimize "acaba gerçekten var m ı ? " diye sorduğumuz kişisel ve siyasal haklar sıralanıyor. Tek tek sıralamakta yarar var: "•\asama hakkı / özgürlök ve kişi güvenliği / kolelikkuüuk yasagı • işkence >a da zalimce insanlık dışı onur kıncı uvgulama ya da ceza yasagı / yasa onünde tanınma hakkı ve eşitlik / yasalarcaeşit olarak korunma / keyfi alıkoyma tutuklama ya da surgun yasagı / bağımsız ve yansız bir yargı önunde açık yargılama sonucu suçlulugu kanıtlanana kadar suçsuz sayılma hakkı / ozel yaşam / aile, konut ve haberleşme gizliligi ve dokunulmazlıgı / yer degiştirme >e oturma ozgurlugu / ülkeden aynlma ve ülkeye yeniden donme hakkı / yurttaş olma ve sıgınma hakkı / evlenme ve bir aile kurma hakkı / mülkiyet hakkı / duşünce, vicdan ve din özgürlugü / kanı ve goriiş açıklama özgüıiüğü / dernek kurma ve dernege katılma / toplanma hakkı / doğnıdan ya da seçilmiş temsilciler >olu ile kamu yönetimine katılma ve kamu hizmetlerinden yararlanma hakkı / gizli, serbest eşit oy hakkı." IHURİYET/12 30 EYLÜL 1985 sokuluyor. Sozleşme ile aynı zamanda kişinin uluslararası hukuktan doğan kimi haklannın bulunduğu kabul ve ilan ediliyor. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin temel ilkesi, "dünya banş ve adaletin ası) dayanagını oluşturan temel özgürluklerin gerçekten demokratik bir siyasal rejime ve insan haklannın gözetilmesine" dayandınlıyor. Başvnru hakkı Sozleşme, hükümlerine aykın uygulamalar konusunda, bir devletin başka bir devlete karşı başvuruda bulunması hakkını tamdığı gibi, kişilere de egemenlik alaıu içinde bulunduğu devlete karşı şikâyette bulunma olanağını veriyor. Ancak, kişisel başvuru hakkının kullanılabilmesi, bu hakkı tanıyan sözleşmenüı 25. maddesınin ozel hükmünun, ilgili devlet tarafından kabul edilmesi koşuluna bağlanıyor. Bugüne değin sözleşmeye taraf olan devletlerin çoğu vatandaşlanna bu hakkı tammış bulunuyor. Türkiye'de bu hak yok. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nde sayılan haklann korunması, konseyin ana organlanndan bakanlar komitesi ile salt bu amaçla kurulan İnsan Hakları Komisyonu ve İnsan Hakalan Divanı gibi organlar aracılığı ile gerçekleştinliyor. Üye devletlerin Dışişleri Bakanlan ya da temsilcilerinden oluşan Bakanlar Komitesi, konseyin genel karar organı oluyor. Sözleşmeyi onaylayan devlet sayısı kadar üyeden oluşan İnsan Haklan Komisyonu ile yine üye devlet sayısı kadar yargıçtan oluşan İnsan Hakları Divanı, uye devletlerin sözleşmeden doğan yükümlülüklere uymalarını sağlamakla görevli. Sözleşmeye taraf devletlerden birinin, sözleşmede belirtilen haklara aykın davrandığı yolunda devletler ya da kişiler tarafından yapılan yazılı başvurular, İnsan Haklan Komisyonu tarafından işleme konuluyor. Komisyonun ilk görevi başvurunun kabul edilebilirliğine karar vermek oluyor. Belh koşulların yerine getirilmesi durumunda, kabul edilebilir olduğuna karar verilen başvuru, daha sonra inceleme konusu oluyor. Bu aşamada, komisyon taraflan dinleyerek, yakınma konusu olan durumu inceliyor ve arabuluculuk yoluyla bir çözum bulmaya çalışıyor. Taraflar arasında soruna dostça bir çözum yolu bulunduğunda komisyon hazırladığı raporu ilgili taraflara, Bakanlar Komitesi'ne ve yayınlanması için Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği'ne gönderiyor. Sorun dostça çözüme bağlanamazsa, komisyon sözleşmeye aykın bir durum olup olmadığına ilişkin bir rapor hazırlayarak ilgili devlete ve bakanlar komitesine olayı iletiyor. Raporun verilmesini izleyen üç ay içinde konu, Avrupa İnsan Haklan Divanı'na da götürülebiliyor. Bir sorunun, Divan'a götürulebilmesini, ya komisyon ya sorunu komisyona ileten devlet, ya komisyona başvuran kişinin yurttaşı olduğu devlet ya da aleyhine şikâyette bulunulan devlet isteyebiliyor. Divan tarafından sorunun incelenmesi ve karara bağlanması için yedi yargıçtan oluşan bir daire kuruluyor. Rapor ve belgeler incelenerek duruşmalı olarak karara vanlıyor. Bu karar kesin ve ilgili devletleri bağlayıcı nitelikte oluyor. İnsan Hakları Divanı önüne getirilmeyen Komisyon kararlan, Bakanlar Komitesi'ne getiriliyor. Komite, komisyon kararını inceleyerek üçte iki çoğunlukla insan haklanna aykın bir durum olup olmadığına karar veriyor. İlgili devletin, insan haklarını çiğnediği yolunda bir karar alınması durumunda ise, gerekli önlemler alınması için sözkonusu devlete bir süre tanınıyor. Tanınan bu süre içinde gerekli onlemlerin ahnmaması durumunda yapılması gerekeni Bakanlar Komitesi saptıyor. Surekli bir gelişim içinde olan insan haklan öğretisine koşut olarak, Avrupa İnsan Haklan Sozleşmesi'nde zaman içinde birtakım ek protokollerle değişiklikler yapıldı. İnsan Hakları ve Ana özgürlüklerini Korumaya tlişkin Sözleşmeye Ek 1 numaral protokolle (1954) mülkiyet hakkı, öğrenim hakkı, serbest seçim ilkesi ek hükümlerle benimsendi. Ayrıca 1970 yılında kabul edilen 2 numaralı protokolle, Avrupa insan Hakları Divanı'nın "Bakanlar Komitesi'nin isteği üzerine sozleşme ve protokollerin yorumlanması ile ilgili hukukî konular üzerinde göruş verme yetkisi" kabul edildi. 3 nolu protokolle komisyonun çalışma yöntemine ilişkin kimi maddelerde değişikliğe gidildi. Turkiye'nın katılmadığı 1968'de imzalanan 4 numaralı protokolle ana sözleşmeye kimi hak ve özgurlükler eklendi. Bu hak ve ozgurlükler "bir sozleşme yükumlulugunun yerine getirilememiş olması nedeniyle özgurlükten yoksun bırakma yasagı, bir ülke üzerinde > asal olarak bulunan herkesin serbestce dolaşma ve oturacagı >eri seçme ve ulkeyi terketme hakkı, bireysel ya da topluca sınırdışı edilme >asagı, bir kimsenin vurttaşı oidugu ülkeve girme hakkı ve yabancıiarın topluca sınırdışı edilme vasagından" oluşuyor. ı İnsan Hakları Dosyası ERBİL TUŞALP "Toplumsal gıivenlik hakkı / kişiliğin özgürce gelişmesi için duyulan ekonomik, toplumsal ve kultiirel gereksinimieri karşılama hakkı • hakça ve elve' rişli koşullarda çalışma / işini ozgurce seçme, işsizlikten konınma hakkı / eşit çalışma karşılıgında eşit ucret, adil ve elverişli ucret hakkı / sendika kurma hakkı / dinlenme, eglenme. ucretli tatil hakkı / sagiık ve refah içinde yeterli yaşama duzevi hakkı / ana ve çocugun özel korunma hakkı / eğitim gorme hakkı / toplumun kültürel yaşamı ve etkinligine katılma hakkı." Biidirgenin son maddeleri (2830), bu hak ve özgürlüklerin koranacağı duzenle bağlı olduğu sınırlılıklan dile getiriyor. 28'nci madde, herkesin bu hak ve özgürluklerin tümüyle gerçekleşebileceği bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı olduğunu belirtirken, 29'ncu madde, bireyin içinde yaşayarak, kişiliğını geliştirdiği toplumuna karşı yükümlülüklerini ve sorumluluklannı vurguluyor. Yine aynı maddede, sözü geçen hakları kullanma ve özgürluklerden yararlanmarun ancak başkalannın hak ve özgurlüklerinın tamnması nedenıyle ya da genel düzen ve refahın gerekleri uyarınca yasayla kısıtlanabileceği öngörulüyor. Biidirgenin son maddesi, çok önemli bir sorumluluğu beraberinde getiriyor. Bildirgede sayılan hak ve özürlüklerin, bunların yok edilmesi amacıyla kullanılamayacağı belirtiliyor. Denetim yok İnsan hak ve özgürlüklerini sayıp tanımlayan BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesı, devletler için bağlayıcıhk ve yaptırım gücünden yoksun olduğu için, aykın uygulamalara karşı bir denetim sistemi de kuramıyor. Bildirgenin bağlayıa bir hukukî belgeye dotŞKENCE Bir insanlık ayıbı. nüşturülmesı için insan haklan konusunda iki uhıslararası sozleşme hazırlığı üzerinde çalışıldı. Hazırdiriyor. Kişisel başvurularda ise, durum taraf devlanan taslaklar, uzunca bir gecikmeden sonra "Ekoletlerin bilgisine sunulduktan sonra, ahnan açıklanomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi" malara gore komitenın görüşü yıllık raporda belirile "Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleştiliyor. Seçmeli protokolun özel prosedurü uyarınmesi ve Zorunsuz (seçmeli) ProtokoT adıyla 16 ca kişisel yakınma hakkından doğan duyurulann yaAralık 1966'da BM Genel Kurulu'nca kabul edildi, nısıra, her yıl BM, insan haklarının çiğnendiğini ileri ancak 10 yıl sonra yürurlüğe girdi. süren binlerce başvuru ve rapor alıyor. Bunlar özetleniyor ve gizli olarak tnsan Haklan Komisyonu'Ikincı sözleşmeye ek seçmeli protokol, sözleşmena ve Ayrımcılığjn Önlenmesi ve Azınlıklann Kode tanınan haklara ek olarak kişilere, "taraf devletlerden biri hakkında sozleşmedeki haklardan taer ı runması Alt Komısyonu'na gonderiliyor. Yakınmahangi birinin çignendigi volunda duyuruda 1 lann bir örneği her durumda ilgili uye devletlere ilebulunma" olanağı tanıyor. tiliyor. Yakınmacılann kimlikleri, kendi istekleri olmadıkça açıklanmıyor ve ilgili hükumetten gelen Bu sozleşme ile ayrıca, BM çerçevesinde 18 üyeyanıtlar İnsan Haklan Komisyonu ya da Aynmcılılik bir İnsan Haklan Komitesi de kuruldu. Komiteğın Önlenmesi ve Azınlıklann Korunması Alt Konin yetkisi olağan koşullarda, taraf devletlerin sozmısyonu'na gonderiliyor. İnsan haklannın onemli leşme hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak aldıklan önlemler konusunda, taraf devletlerle BM'nin ölçude ve kuşkuya yer bırakmayacak biçimde surekli ilgili organlanna göruş büdirmekle smırh. Ancak koolarak çiğnendiği yargısına vanlması durumunda komitenin özel durumlarla ilgili inceleme yetkisi de var. misyon, durumu enine boyuna bir kez daha inceliKomite, biidirgenin ilgili maddesınin taraf devletçe yor. Ya da salt o konuyu araştırmak için özel bir imzalanmış olması koşuluyla, taraf devletlerden bikomite gorevlendirebiliyor. Komisyon sonucu Ekori için başka bir taraf devlet tarafından sözleşmenomik ve Toplumsal Konsey'e bir rapor halinde den doğan yukümlülüklerini yerine getirmediğı yosunuyor. lunda ileri surulen savı ya da ek protokolun tanıdıBM'nin insan haklan alamndaki temel uğraşılağı hak gereğince yapılan kişisel başvurulan da ince ı nndan biri olan işkence yasagı, iki ana belgeye bağliyor. İnceleme bir yargı niteliğinde olraayıp taraf ı lanmış bulunuyor. Bunlardan ilki BM Genel Kurular arasında dostca girişimler ya da arabuluculuk lu'nun 9 Aralık 1975'te kabul ettiği ve " H e r İnsanı çerçevesinde gerçekleştinliyor. tşkenceden ve Öteki Zalimce, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Davranış ya da Cezadan Koruma Devletlerarası sorunlarda Komite, ya doğrudan ya Şildirgesi" oluyor. Bu bildirge, işkence ve oteki inda kuracağı bir uzlaştırma komisyonu aracılığı ile sanlık dışı ve onur kırıcı davranış ve cezaları, insan durumu inceliyor ve sonucu bir raporla ilgililere bil Neden, niçin, nasıl? Bu hak ve ozgürlükler gerçekten varsa; yargı kararı olmaksızın yurttaşların hakları niçin kısılıyor? Tartışılması mumkün olmayan tek yanlı idari işlemleıle aeden suç oluşturuluyor? Siyası haklar nasıl dden alınıyor? Genel suçlamalar niçin yapılıyor? Dernek, kooperatif, vakıf, meslek odaları, sendika ve siyasal partilere girmek neden suç sayılıyor? Açıklandığı zaman suç sayılmayan düşünceler, sonradan egemen olan anlayışa göre nasıl suç sayılıyor? Yargısız, peşin ve ilkel bir ceza olan işkence, neden bir alışkanlığa dönüştürulüyor? Cezaevi koşullan özgürlüğü sınırlama amacını nasıl aşıyor? Savunma, soruşturma ve kovuşturmalarda niçin hukuk devleti ilkeleri dışına çıkılıyor? İnsanlar siyasal kanı, felsefi düşünceleri ve dinsel inançlarından doiayı niçin kınanıyorlar? Örgutlenme ve katdım haklan neden guvencelerle donatılmıyor? Eğitim, özgür düşunceli, bilgili ve üretici insan yetiştirmek amacından nasıl uzaklaştırılıyor? Fikir ve sanat ürunlerinin serbest oluşmasını engelleyen koşullar neden oluşturuluyor? Ve dunyamn bir çok ulkesinde ölum cezası, niçin hâlâ yasaların giivencesi altında? BM İnsan Hakları Bildirgesî'nin, 2227'nci maddelerinde, yine tum ınsanlarm yararlanacağı öne sürülen ekonomik, toplumsal ve kültürel haklar sıralanıyor: saygınlığına karşı bir suç sayıyor. BM amaçlannın yadsmtnası ve İnsan Haklan Evrensel Bddirgesı'nde ilan edilen insan haklan ve temel özgürluklerin çiğnenmesi olarak niteliyor. Temel hukümleri ile hiçbir devletin işkenceye ya da öteki insanlık dışı onur kırıcı dav ranışa izin veremeyeceğıni ya da hoşgorü gösteremeyeceğinı hukme bağlayan bu bildirge ile her devlet, yargı alanı içinde bu tur davranışları önlemek için etkin önlemler almaya çağnlnor. Adı geçen bildirgenin yayımlanmasından sonra 1977 tarihli BM kararıyla İnsan Haklan Komisyonu'na, bu bildirgedeki ilkelerin ışığı altında bir sozleşme taslağı hazırlama görevi verildi. Yedi yıllık bir çalışmadan sonra hazırlanan metin "tşkence ve Öteki Zalimce, İnsanlık Dışı ve Onur Kıncı Davranış ve Cezava Karşı Sozleşme" adı ile genel kurulca gorüşülçrek oy birliği ile 1984 yılında kabul edildi. Türkiye bu sözleşmeye taraf değil. İnsan haklarını ve temel ozgurluklerini guvence altına aldığı gibi, gozetımiyle doğrudan ilgili organ ve kuruluşlar oluşturan ıkinci ana belge Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi. Hepsi aynı yukumlulük altına girmemekle birlikte, bugune değin Turkiye dahıl, 21 uye devlet tarafından imzalanan sozleşme, esinlendiği İnsan Hakları Evrensel Bıldirgesi'nden daha dar kapsamlı olmakla birlikte, daha ileri düzeyde bir hukukî belge niteliğini taşıyor. Bu sozleşme ile, insan haklannın etkin biçimde korunabilmesi için bölgesel bir düzen kurularak, üye devletler kimi yukümlülukler altına SÜRECEK deyince, Zatı Şahane şaşkınhk göstererek, 'Aaa, mason biliyordum, mason da degilmiş' buyurdular. Boylece vakıt ikindiyi buldu. Sorgucu Mehmet Efendi yeniden geldi. Zatı Şahane, ona, 'Mehmet Efendi göreyim seni, şunu söylettirir isen seni memnun ederim' buyurdu. Mehmet Efendi ertesi gun sabaha değin beni uyutmadan sorguya çekti. O sırada, bizim bulunduğumuz odaya pencereleri olan odadan birisinin, 'Aman şunu söyletin, zira anahtar budur' dedığini işittim. Bu işkenceler iki gun, iki gece sürdü. Ben bu süre içinde ne uyudum, ne de bir lokma bir şey yedim. Mehmet Efendi durmamasına sorguluyordu. Zatı Şahane bu sırada hareme de girip çıkıyordu. Haremden bağıran, feryat eden bir kadın çığlığı geliyordu. Belli ki Zatı Şahane bu kadını da sorguya çekiyordu. Benim sorgum sabahlara kadar suruyordu. Sabahleyin Ragıp Bey yanıma gelip, 'Söylesene' diye muştaladı, yumrukladı. O günlerde nisanın birinci çarşambası idi, odadaki sobayı kızartmaya başladılar. Ragıp Bey, bana döndu, 'Bak kendini ne hale getirdin, hâlâ inat ediyorsun. İnat etme sojle, zira seni sobada yakacaklar' dedi. Ben, 'Dogru söylediğim fçin mi inatcı diyorsunuz, benim doğnıluktan başka işim yoktur, Tanrı bilivor' dedim. Zatı Şahane yanında tufekçiler ve harem ağaları olduğu halde yeniden teşrif buyurdular. Sobanın kapısıru açtırdı. Sobanın içine sokarcasına diz çöktürdu. Bizzat kendileri cebindeki tabancayı çıkardı. Bana dcğru tuttu. 'Kımıldama ve bir yana bakma, eger kımıldar isen yemin ederim ki seni vunırum" dedi. 'Söylesene!' diye bağırdı. Sol >anımdaki kızgın soba demirini alarak, 'Şunun sinirini bozalım' diye boynuma durtmeye başladı. Ben zavalh bu işkencelere goğus gererdim. Ateşin etkisi arttıkça yağlanm erimeye başlardı. Yuzumun derileri kavruİurdu. Başımı goklere çevirerek, Tannya 'Dunımum sence biliniyor' diye yakanrdım. 'Yarabbi' diye feryat ederdim. Zatı Şahane ise bir yandan soba demiri ile dürter, bir yandan tabanca ile tehdit ederdi. "Sövlemeyecek misin, işte seni şimdi vuracagım' diye tehdit ederdi. Ben yine doğruluktan ayrılmaz, Allah Allah diye feryat ederdim. Ölume kendimi hazırlamıştım. Olume hazınm' dedikçe bir yanda kızgın demir, bir yanda tabanca ustume gelirlerdi. Beni sobadan çektıler, Zatı Şahane tabancayı yine beline soktu. 'Allah Allah, bu adam, nasıl bir adamdır' demeye başladı. Cebinden tutun tabakasını çıkarıp sıgara kâğıdı ustune tutün koydu. 'Al, şunu iç de aklın başına gelsin' buyurdu. Abdülhcunifîn işkenceleri Mabeyinci Fahri Bey'in anıîarı dıınu Padişah Abdülaziz'in mabeyincisi Fahri Bey, Yıldız Mahkemesi diye anılan mahkemede yargılananlar arasındadır. Bu mahkemede Mithat Paşa ve arkardaşları da yargılanmışlardır.Mabeyinci Fahri Bey, aşağıda okuyacağınız anılarının bir bölümünü Taıf'de sürgün iken, bir bölümünü de İkinci Meşrutiyet'ten sonra çıkan afla İstanbul'a döndükten sonra yazmıştır. Abdülaziz, öldürüldü mü, intihar mı etti? Bu tartışma tarihin içinde sürüp gitmektedir. Ancak Padişah Abdülhamit, Padişah Abdülaziz'in öldürüldüğü kanısındadır ve bu yolda belgeler elde etmeye çalışmıştır. Belgeler "elde edilirken" bir çok kışiye işkence yapılmıştır. Bizzat Padişah Hamit tarafından sorguya çekilen ve ondan işkence gören Fahri Bey'inanıları çok ilginçtir. Bu anılara Fahri Bey "Ibretmümâ" adını vermiştır. Fahri Bey'in kaleme aldığı el yazıları ile anılarını torunu Emekli İstihkâm Albayı Fahri Şeren Türk Tarih Kurumu'na teslim etmiştir. Kurum bu anı ve belgeleri "Mabeyinci Fahri Bey'in Hatıraları ve ilgili Bazı Belgeler" adı altında Prof. Dr. Bekir Sıtkı Baykal'ın bir önsözü ile yayınlamıştır. Biz burada çok ağdalı bir dille yazılmış anılan bugünkü dile aktararak bir özet vereceğız. M.K. Zatı Şahane, "Bu da Rumeli eziyeti" dedi 1 Tutuklu olduğu sürece Fahri Bey, bazı işkenceler gorüyor ama, asıl işkence Padişah Hamit'in karşisına çıkanldıktan sonra başhyor: " . . . Ertesi sabah erkenden Başmabeyinci Hamdi Paşa tutuklu bulunduğum barakaya geldi. Ezıyet çekmeden her şeyi söylememin doğru olacağını anlattı. Ben eskı ıfadelerimde direnince de döndu gıtti. Bundan sonra saat bir sulannda benı harem dairesine goturduler. Zatı Şahane bınek taşının ustüne yapılan yere oturmuştu. Başmabeyinci yanında ıdi. Bana tath birkaç soz söyledı. Buradan, yandaki camh oda>a goturduler. Daha once hazır bulunanlar gene vardı. Ragıp Bey beni sorguya çekmeye başladı. Ben eski ifademi yineledikçe soyletmek için muşta ile vurmaya başladı. Silahşörlerden Seyfullah adındakı fistanlı Arnavut'un elinde bir buyuk kahve cezvesi duruyordu. Kaynamış iki yumurtamn getirildiğini gördum. O sırada Zatı Şahane, 'Bu da Rumeli eziyyeti imiş,' buyurdu. Gulerek yüzüme baktı. Bunun bir başka tür işkence olduğunu anladım. Orda bulunan tufekçiler, 'Söyleyecek misin?" diye ustume saldırdılar. Ceket, yelek ve gomleğimin duğmelerini çozmeye başladılar. Bir yandan Zatı Şahane ve orda bulunanlar, 'Sen nasıl olsa soyleyeceksin! Boş yere eziyet çekme ve kendine yazık etme..' dediler. Ben kurtuluşun doğrulukta olduğunu, doğrunun yardımcısının da Tanrı olduğunu soyledim. Yumurtalar pışmiş ve son derece kızmış idi. Bırinı sağ, ötekini sol koltuğumun altına koydular. Kollarımı sıkıca bastırdılar. Gövdemde, kalbimde ve ciğerlerimde acısını duyuyordum. Ağlamaya ve bağırmaya başladım. Böylece yumurtalar bir sure kaldıktan sonra çıkardılar. Bu işkenceler yapılırken, bir yandan da 'Söylesene!' diye çıkışıyorlardı. Zatı Şahane kızıyor, direniyordu. Bu ezıyetten sonra yeniden sorguya başladılar. Bende dayanacak hal kalmamıştı. Titreyip, ağlayıp, sallanmaktan başka bir şey yapamıyordum. Ragıp Bey, o durumda iken bile 'Oglan söylesene' diye muştalıyordu. Yumurtaların konulduğu yerlerden iki büviik yara açıldı. Tam iki buçuk ay işledi durdu. Zatı Şahane, Şeyh Ebul Hüda Efendi, Ragıp Bey ve oteki hazır bulunanlar beni durmadan sorguya çekiyorlardı. Zatı Şahane, 'Gel gel!..' diye orda bulunanlardan birine buyurdu. Uzun boylu, iri kalıplı bir adam geldi. Sonradan oğrendiğime gore, bu adam tbrikçibaşı Zeybek Hasan Aga ımış. Zatı Şahane ona dondu, 'Galiba Fahri seni silmiyor. Kendini anlatsana!' dedi. Adam bana doğru hışımla gelerek, 'Soylemeyen kopek bu mudur' dedi, "Oğlan şö>le!' Boğazımı iki eliyle tutup bir sıktı ki gozlerım dı Kaynamış iki yumurtanm getirildiğini gördüm Fahri Bey Bir gençlik fotoğrafi. Yumurtalar pişmiş ve son derece kızmış idi. Birini sağ, ötekini sol koltuğumun altına koydular. Kollarımı sıkıca bastırdılar. Gövdemde, kalbimde ve ciğerlerimde acısını duyuyordum. Ragıp Bey, o durumda bile, "Oğlan söylesene be" diyerek muştalıyordu. şarı fırladı saııüım. Bıraz dana Mksa olecekiım. Zatı Şahaneye döndü, 'Efendi bunu bana veriniz, dere havuzuna gotürür, mahzene korsam, bu gece çabucak söyletirim' dedi. Zatı Şahane, 'Hele şimdilik Ali Ağa'nın çiçek bıçağını al da kendini göster' buyurdu. Hemen o adam da Tufekçi Ali Ağa'nın belinden çiçek bıçağını ahp yanıma seyirtti. Bıçağın tersiyle o>le bir şiddetle vurdu ki ciğerlerim ağzıma geldi sandım. Bu sırada gene Zatı Şahane, Ragıp Bey'ı yanına çağırıp, 'Bir işaret vereceğim, bakalım biliyor mu' dedi. Ragıp Bey işareti alıp yanıma geldi. Eliyle goğsu duzeyine ve elinin iç yanı yere doğru eğık, göğus doğrukusunda elini yavaşça sallayarak, 'Bildin mi bu işareti?' diye sordu, 'Boyle işaret bilmem" Abdülaziz Oldurütdu mu, intihar mı etti? SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle