Katalog

CUMHVRİYET/12 28 EYLÜL 1985 İşçinin, memurun, köylünün yüzünü güldürecek alternatif olanaksız değil "24 Ocak" yaklaşımına alternatif oiabüecek bir yaklaşımın ortaya konabilmesi için birinci koşul "24 Ocak" yaklaşımımn çıkmazlannı çok iyi analiz edip sergilemek ve son beşaltı yılük uygulamadan gerekli dersleri çıkartmak. 1980'den bu yana yaşananlann, yapüanlann ışığında neyin nasıl olacağı ya da olmayacağı konusunda ortaya çıkan sonuçlardan azami ölçüde yararlanmak. Örneğin, yüksek faiz neyi sağlar, neyi sağlamaz, sosyal adaleti mi sağlar, yoksa gelir dağılımını bozar, tasarruflan artırır mı artırmaz mi? Orneğin, aşırı devaluasyon politikası ihracatı nasıl etkiler, enflasyonu nasıl etkiler? Ihracata bol keseden teşvik dağıtırsamz bunun ne gibi yan sonuçlan olur, bedelini kim öder? örneğin, iç pazan canlandırmakla özel sektör yatınmlarını canlandırmak, önemli ölçüde yabancı sermaye çekmek mumkün olur mu? Serbest piyasa neyi halleder, neyi halledemez? Sanayi, zihniyet değişıkliğine ve onun ötesinde yapı değişıkliğine nasıl zorlanır? Bu sorulan sorup yanıtlardan gerekli dersleri çıkartmak, gelecekte kullanılabilecek \a da kullanılmayacak polıukalan belirleme açısından önemli görünuyor. 'Alternatif"in dört ana ilkesi 1. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin azaltılması için gerekli adımlann atılması 2. Tekelleşme eğilimiyle ve mevcut tekellerle ciddi bir mücadeleye girişilmesi 3. Ekonomide yarına dönük sağlıklı bir yapı oluşması için ciddi planlamaya gidilmesi 4. Planlı yapı değişikliği sürecinin sağlıklı bir bütçe anlayışı ve uygulamasıyla desteklenmesi. Bütün bunlara dikkatle bakmak ve alternatif oluştururken bu deneylerden bu bilgilerden de yararlanmak gerekiyor. "24 Ocak" yaklaşımına geçerli bir "alternatif" oluşturabilmek için önemli olabilecek bir diğer koşul ise alışılagelmiş kalıpların, modellerin çerçevesi dışma çıkmaktan, orijinal politika kanşımları, bileşimleri yapmaktan çekinmemek. Dünyayı yeniden keşfetmeye çalışmadan, Turkiye'nin koşuUannda ne gibi orijinal sentezler yapılabileceğini düşünmek. kuruluş aşamasında olanların, bugün için "işte dört başı maraur alternatifimiz, yann iktidar olsak hemen uygulamasına geçeriz" konumunda bulunduklarını söylemek zor. Ancak geliştirilen önerilerden, ortaya atılan fikirlerden yararlanarak pekala denenebilecek niteükte bir "altenıatir'in ipuçlannı çıkartmak mümkun görunüyor. Bu ipuçlarına göre önerilebilecek "altematir'in temel öğeleri şöylece özetlenebilir: Toplumun beklent isi "Alternatif' oluşturmaya çaüşırken dikkat edilmesi gereken ikinci önkoşul, "24 Ocak" uygulaması sonunda gelinen noktada toplumun çeşitli kesimlerinin özlemlerinin iyi saptanması ve demokratik süreç içinde toplumda yaygın destek sağlayabilecek ni Alternatif hazır mı ? teliklere sahip bir "âltematif" geliştirilmesi. "24 Ocak"a alternatif oiabüecek bir yaklaşımın ge^ i bugun vanlan noktada ve bu dizide yansıtliştirilmesi için üçuncü önkoşul ise dünyadaki son genaya çalıştığımız önerilerin ışığında yukarda sıralalişmelerı iyi izlemek. Sorunları Turkiye'nin sorunlanna uzaktanyakından benzerlik gösteren ülkelerde dığımız krıterlerin hepsine uyan, bütün önkoşullan yerine getiren bir "«IternatiF'e varmak mümkun mü? neler oluyor, ne gibi yeni çözumler önenliyor? "MoBu soruyu tek kelımeyle "evet" diye yanıtlayabilnetarizm"in yıldızı sönerken Batı ülkeleri nasıl bir mek kolay değil. Özellikle mevcut siyasal partilerle, arayış içindeler? Dünya ekonomisi nereye gidiyor? 1. Gelir dagılımının dtizeltilmesi Bu amaca öncelik verilmesı konusunda çeşitli partiler ve öneri sahipleri arasında oldukça yaygın bir fikir birliği, bir "consensus" var. Bu amaçla atılacak adımlann, toplumda oldukça yaygın bir destek bulması da çok muhtemel görünuyor. Bu adımlann başucalan şunlar: • Ücretlerin ve maaşların "enflasyon yaratır" di Küçük bir 24 Ocak kitaplığı "24 Ocak KararlarT'nın gundeme gelmesinden bu yana, bu kararların ve uygulanmaları surecinde karşılaşılan sorunların değerlendınldiğı çeşitli kıtaplar >ayımlandı. Bunların yanı sıra, soz konusu kararlan eleştirmekle kalmayıp bu kararların gundeme getirdiği yaklaşıma alternatif olabilecek ciddi ekonomi politikası alternatifleri önerenler de oldu. Bız burada bu tur yayınlann komple bir listesini verme ıddiasından uzak olarak bu konuda bilgi birikimini genişletmek isteyenler için yararlı olabileceğini düşunduğumüz birkaç kitabı belırtmek ıstiyoruz: Asaf Savaş Akat, Alternatif Buyume Stratejisi, 2. baskı, Iletişim Yayınları, 1984. Yazann değişik tarihlerde yayımlanan makalelerinın genış bir çerçeve yazısıyla derlenmesi. Alternatif politika onerileri getiren bir çalışma. Arslan Başer Kafaoğlu, tşte Alternatif, Alan Yaymcılık, 1984. Geniş kapsamh bîr alternatif ekonomi politikası önerisi. Bilsay Kuruç (der.), Bırakın Yapsınlar, Bırakın Geçsinler, Bilgi Yayınevi, 1985. Bilsay Kuruç, Tuncay Artun, Oktar Türel, Yılmaz Akyuz, Taner Berksoy, Şukran Ketenci, Mete Töruner, Ercan Karakaş, Ergun Turkcan ve Korkut Boratav'ın "24 Ocak" yaklaşımını ve uygulamasını çeşitli açılardan ırdeleyen ve eleştiren makalelerinden oluşan bir kitap. llhan Tekeli \e diğerleri, Türkiye'de ve Dünyada Yaşanan Ekonomik Bunalım, Yurt Yayınları, 1984. llhan Tekeli, Çağlar Keyder, Ergun Turkcan, Galip Yalman, Nazıf Ekzen, Oktar Turel ve Korkut Boratav'ın, dunya bunalımıyla Türkiye'de 24 Ocak Kararları'nın oluşumu arasında bağ kuran ve Turkıye içte alternatif onerileri d« içeren makalelerden otuşan yararlı bir kitap. Cevdet Erdost (ed.),. IMF İstikrar Politikaları ve Türkiye, Savaş Yayınları, 1982. Korkut Boratav, Ergun Turkcan, Ce\det Erdost, Oktar Türel, Taner Berksoy \e Bılsay Kuruç'un, IMF politikalanyla Türkıye'deki "24 Ocak" uygulaması arasında bağ kuran makalelerinden oluşan bir kitap. Boratav, Keyder, Pamuk, Krizin GeUşimi ve Turkiye'nin Alternatif Sorunu. Ankara, 1984. Korkut Boratav, Çağlar Keyder \e Şevket Pamuk'un, uluslararası bir sempozyuma sundukları bildirilerden oluşan bir kitap. Gulten Kazgan, Ekonomide Dışa Dönük Buyume, 1985. Prof. Kazgan'ın 24 Ocak 1980'den bu yana girışilen dışa açdma çabalarını ve bo yöne gıtmenin maliyetini inceleven, ayrıca alternatif için onenler getiren çalışması. Taner Berksoy, Azgelişmiş Llkelerde İhracata Yonelik Sanayileşme, Belge Yayınları. 1982. Farklı ulkelerdeki deneyimi ve ihracata yonelik sanayilesme olayını, sakıncalarını belirterek ınceleyen bır kitap. Mustafa Sonmez, Turkiye Ekonomisinde Bunalım, 2. baskı, Belge Yayınları, 1982. 198082 doneminde 24 Ocak uygulamasının bır panoraması. Osman Ulagav, 24 Ocak Deneyimi Üzerine, 2. baskı, Hil Yayınları, 1984. Cumhuriyet'te çıkan "Ekonomi Notlan"ndan seçilmiş, konuyla ilgili >azıların. geniş bir genel değerlendırme yazısıyla derlenmesınden oluşan bir kitap. BBRAK1NI2 YAPS1NLAH BIRAKINIZ GECStNTLER ye korkmadan, enflasyon orarunın kesinlikle üzerinde artınlması, ucretmaaş gelirlerinin milli gelirdeki payının yükseltilmesi, • Çiftçi gelirlerinin benzer şekilde artınlması, • Artan ucretmaaş gelirleriyle çiftçi gelirlerinin bir bölumünün istenen yatırımlara, örneğin konut sektörune gitmesi için gerekli önlemlerin abnması, düzenlemelerin yapılması, • Vergi yükünü, ücretli ve maaşhlardan, dar ve sabit gelirlilerden, sermaye geliri sağlayanlara doğru kaydıracak ve enflasyon rantlannı kapsayacak bir vergi düzenlemesi yapılması, • Kamu harcamalannda, çalışan kesime, dar ve sabit gelirli vatandaşa dolaylı olarak gerçek gelir artışı sağlayacak, onun refahını yükseltecek sosyal nitelikli harcamaların reel miktarının ve payının artınlması, • Mülkiyetin yaygınlaşmasını sağlayacak, gerçek bir sermaye piyasasının oluşturulması gibi kuruınsal duzenlemelerın gerçekleştırılmesı, tlk hedef olarak "gelir dagılımının duzeltilmesi" alınınca sağlanabılecek yararlar ise şöylece özetlenebilir: • Toplumun geniş bir kesiminin refahı artmış olacak. • Gelir artışı gerekli önlemlerle desteklenırse verimlilik ve uretim artışlarıru beraberinde getirecek. • Artan gelirlerin yarattığı iç talep genişlemesi, içe dönük sanayi kollarının daha yüksek kapasite kullanımıyla ve daha düşük maliyetle çalışmasına imkân verecek. • Birim maliyetlerinin düşürülmesi ve enflasyon rantlarının yarattığı çarpık talebin budanması enflasyonun kontrolünü kolaylaştıracak. • Bazı aksi yöndeki kanıtlanmamış iddialara karşın, geniş kesimin geliri artınca toplam tasarruflar da artabilecek ve gerekli önlemler alındığı takdirde yatınmlara yönlendirilebilecek. • Kapasite kullanımındaki, üretimdeki ve yatınmlardaki artışlar işsizlik sonınunu hafifletebilecek. Ekonomide Alternatif OSMAN Arayışı ULAGAY Arslan Başer Kafaoğlu Alternatif ulusal planlama "Kitaplı alternaüfçi'Merden Arslan Başer Kafaoğlu ile Türkiye gibi ulkelerin gunumuzde ne gibi çıkış yolu alternatifleri olabileceğini tartışıyoruz. İşte Alternatif adlı kıtabında Turkiye için "demokratik planlı kalkınma"mn tek çıkış yolu olduğunu anlatan Kafaoğlu, azgelişmiş ya da "gelişmekte o l a n " ülkeler için kalkınmanın artık hıç de kolay olmadığım vurguluyor. Kafaoğlu, Türkiye gibi piyasa mekanizmasımn yeterince gelişmemiş olduğu ülkelerde ekonomiyi yalnızca kâr durtüsuyle doğru yönlendırmenin mumkun olmadığım anlatırken de şöyle diyor: "Bizimki gibi bir ekonomide en kârlı alan en fazla katma deger yaratan alan değil ki. kâr ekonominin yönlendirilmesinde temel araç olsun. Bizim vapımızda sanayiciye gitmesi gereken payın bir kısmını rantiye, aracı, burokrasi kapıvor. tşte bütun bu sakıncalan gidermek için ciddi bir planlama gerekli. Ayrıca Turkiye'nin bu alanda yeterli bir birikimi de var." Arslan Başer Kafaoğlu, Türkiye için zorunlu tercih olarak gordüğu "Ulusal Demokratik Planlama"nın uzun ve demokratik bır hazırlık sureci sonunda ortaya çıkacak olan planın çok disiplinli bir şekilde uygulanmasıyla gerçekleşebileceğini söylüyor. Planı, "ekonominin kanunlanndan yararlanma aracı" olarak tanımlayan Kafaoğlu, fiziki planlamayla mali tedbirlerin eşanlı olarak goturülmesinin şart olduğunu belirttikten sonra, "Bövle bir plan uygulamasına geçerken ilk yapılacak şey, iki >ıl sureli bir geçiş planı uygulamak ve bu sürede gerekli reformlan yapmaktır" diyor. Kafaoğlu'nun sozunu ettiğı "geçiş planı" çerçevesinde uygulanmasını önerdiği reformlar özetle şunlar: • Vergi reformu: Enflasyon rantlanna karşı bir defalık bir servet vergisi alınması; KDV'nin etkin işletilmesi; Gelir Vergisi'nde oranların daha yumuşak bir merdivenle artarak yuzde 80'e kadar yukselmesi, emek gelirlerıne en duşük, sermaye gelirlerine en yüksek vergi oranı uygulanması. • Arsa reformu: Kent arsaları uzerinde devir hakkının kaldırüması ve boş bırakılan arsalardan ağır vergi alınması. • Köy reformu: Köylerın cazibe merkezleri çev 2. Tekellerle savaş Turkiye ekonomisinin çeşitli kesimlerinde tekelleşmenin geçerli olduğu ve bunun olumsuz etkilerinin pek çok çözüm yolunu tıkadığı noktasında da oldukça yaygın bir görus birliği var. Tekellerle mucadelenin yöntemleri konusunda ise öneriler çeşitli ve bu çok önemli, politik boyutlan da olan, politik tercihler de gerektiren bir tartışma konusu. Tekelleşme olgusuyla bir butun olarak mucadele ederek bunun doğrudan ve dolaylı etkilerinin ortadan kaldırılmasıyla sağlanabilecek başlıca yararlar ise şunlar: • Kaynak savurganlığının önlenmesi ve yeni kaynak yaratılması, • Yapay fiyat artışlannın önlenmesi ve enflasyonun kontrolünun kolaylaşması, • Ekonomide köşebaşlannın az sayıda belli grup tarafından tutulmasımn önlenmesiyle dığer girişim sahiplerinin yolunun açılması, bunların girişimcilik potansiyelınden daha iyi yararlanılması. Yatmm ve uretimin böylece artınlması, • Genel olarak piyasa ekonomisinin daha sağlıklı işlemesinin sağlanması, BÜYÜME AİIERNATF STRATEJİSİ 3. Planlı yapı degisikligi Turkiye'nin, geleceğin dunyasında kendisine daha iyi bir yer yapabilmesi ve toplumunun taleplerini en iyi şekilde karşüayabilmesi için Turkiye ekonomisinde planlı bir yapı değişikliğine gidilmesini, özellikle sol partiler ve bağımsız öneri geliştirenlerin hemen tumu öneriyor. Bu yapı değişikliğinin ancak ciddi ve disiplinli bir planlamayla gerçekleşebıleceği konusunda da oldukça yaygın bir görus birliği var. Planlama orgütunun konumu ve yetkileri ise tartışma konusu. Planlı yapı değişikliği sonucunda oluşması öngörülen yapının bazı özellikleri ise şöyle sıralanabilir: • Teknolojideki son atılımların dikkate alındığı bir sanayi yapısı. Sanayıleşmede ithal ikamesinin derinleştirilmesiyle ihracata yonelebilecek sanayilerin birlikte geliştirilmesi, • KİT sektorünun koordinasyon içinde çalışacak, özerk ve rasyonel birimlerden oluşan bir bütun haline getirilmesi, • Tarımın modernizasyonu ve geliştirilmesi • Bankacılık kesiminin tekellerin ve "kredi mafyası"nın sultasından kurtanlarak rasyonel ve planın önceliklerine göre işleyen bır bütun halıne getirilmesi, • Sermaye piyasasının geliştirilmesi, • Ulaştırma ve enerji gibi sektörlerde planın tercihleriyle uyumlu yeni yapılaşmaların oluşması, • Dış ticaret kesiminin planın tercihleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi, • özel kesimin oynayacağı rolun iyi tarif edilmesi ve verilen hedeflere göre gelişecek bir özel sektör yapısı oluşturulması, • Esnafın, küçuk imalatçının ve bir tamma göre "halk sektöni"nün ekonomiye katkısmı artıracak bir yapıya kavuşturulması, 4. Sağlıklı bütçe Ülkemizdeki bütçe uygulamasımn, belirli donmuş kahplar içinde anlamsız bir egzersiz haline geldiğini ve adeta bir "katsayı sorunu" olarak görüldüğünü hemen herkes kabul ediyor. Sağlıklı butçe uygulaması için ise butçe harcamalarının dagılımının, cari harcamaların, yatınm harcamalarının ve gelir kaynaklarının tumuyle gözden geçirilmesi gerekiyor. Dengeler ne olur ? Bu dört ana nokta etrafında oluşturulabilecek bir "alternatif in çok çeşitli politikalarla yurutulmesi zorunludur. Bu uygulama içinde iç ve dış dengelerin nasıl tutturulacağı, IMF onayına gerek olup olmayacağı, gerek varsa bu onayın sağlamp sağlanamayacağı tabiı hep düşünulmesi gereken ciddi sorunlardır. Ancak burada önemli olan, çeşitli dengelerin bozulacağı varsayımından yola çıkarak, Turkiye'yi, sanayileşmede ve teknoloji yanşında geri kalmaya, Türk halkımn çok geniş kesimini yoksullaşmaya ve işsizliğe mahkum eden ve sonuçta demokrasiyi de zorlayacak olan çerçeveyi, daha doğrusu kısır döngüyü kırmaktır. Üstelik ipuçlannı vermeye çalıştığımız, gelir dagılımının duzeltilmesi noktasından hareket eden "alternatir'ın öngorülen duzenlemelerle, planlı ve (utarlı biçimde uygulandığında bazı dengeleri bozacağı da kanıtlanmamış bir varsayımdan ibarettir. Biz, işçinin, köylünün memurun ve toplumun geniş bir kesiminin yüzünu guldurecek boyle bir "alternatifin gelıştirilerek denemeye hazır hale getirilebileceğını duşünuyoruz. Bizim önerdiğımiz denemenin, Türk toplumunu "deneme tahtası" gibi goren anlayışın uygulamaları kadar sakıncah sonuçlar yaratmayacağını umuyor, bu tur "alternatiF' tartışmalarının surmesini diliyoruz. HtZMETLİ ADA YLARI Sınava geç kalmanın korkusu ile ellerinde evrakları ile koşturan kadın erkek, yaşlıgenç yuzlerce insan buyuk heyecan yaşadı. Okullarda çalıştırılmak için 535 kişi alınacak 6 Ekmek' sınavı izdilıama yol açtı Lısesı'ne geldıklerınde hangi okulda sınava gıreceklerini oğrendiler. Bir gorevlinin mıkrofonla adayları sıra numarasına gore ayırması oldukça uzun zaman aldı. Kalabalığın azalmasına karşın mikrofon olmadan dahı sesini duyurabileceği halde elindekı mikrofonu bırakmayan gorevlinin so>ledıklerını anlamakta guçluk çeken adaylar buradan ikinci bır koşturmaca ıîe Beyazıt, Kumkapı, Laleli, Cankurtaran ve Cağaloğlu civarındaki sınavın yapılacağı okullara gıttıler. Ilkokul ve orıouKuı iin.vunlannın ayrı ayn sınava girmelerı de başka bir kanşıkhk yarattı. Sınava gireceğı okulun ısminı yanlış anlayan ve başka okula giden bırcok ,ıda> dsil sına\a gireceğı okulu sınav basladıktan yanm saat, bir saat sonra bulabildı. Sınavlar için 500 kışılik hizmetli kadrosuna 1887 ılk ve ortaokul mezunu, 35 kişilik teknisyen kadrosu için ise 24 sanat okulu mezunu başvurdu. Ortaokul mezunlarına sınavda Ataturk'un 10. Yıl Nutku ile ilgili soruların yanı sıra "Osmanlı devlet i kaç yılında, nerede ve kim larafından kuruldu?", "Muvaffakivel, memur, azimkâr kelimelerinin anlamını açıklayınız?", "İstanbul kaç yılında kim tarafından fethedildi?" ve "Bir gıin kaç dakikadır?" gıbı sorular soruldu. İlkokul mezunlarına ise "Cumhuriyet hangi tarihte ilan edildi?" "TBMM hangi yıl kuruldu?" ve "İki ozel isim so>le>iniz?" gibi sorulaı soruldu İkı saallen ta/la surcn Mnav sonuçlarının onumuzdeki hafta içinde açıklanacağı belırtildi. tstanbul Haber Servisi Okullarda çalıştırılmak üzere alınacak 500 hizmetli ile 35 teknisyen kadrosu için yapılan sınava katılanlar Cağaloğlu'nda izdıham yarattı. Altı değişik okulda sınava giren adaylar önce İstanbul lisesi bahçesinde toplandı. Ellerinde kayıt evrakları ile koşturan kadın erkek, yaşlı genç yuzlerce ınsan büyuk bir sınav heyecanı yaşadı. Sınava geç kalmanın korkusu ile koşturan "hizmetli adavlan" İstanbul BİTTİ resinde birleştirilmesi ve kente nufus akımımn önlenmesi. • Ekimdikim planlamas: Tanmda geniş kapsamh bir uretim planı yapılması ve ureticinin buna gönullü olarak katılımının sağlanması. • Dış ticaret reformu: Devlet kuruluşları eliyle dış pazarlarda buyük pazarlıklara girişilmesi. • Sanayi reformu: Sanayinin genel bir envanteri yapılarak boş kapasitelerin azami ölçüde kullanılması, gereken yerde vardiyalı çalışılması, gereken yerde maliyete bakmadan uretimin ihracata yönlendirilmesi. Böylece sanayide uretimin ve istihdamın arttınlması. Ayrıca gerekli hallerde sanayi birimlerinin birleştirilerek daha rasyonel bırimler haline getirilmesi. • Ulaştırma reformu: Ulaştırma hizmetlerinin koordme edilmesi, demıryolu ulaşımına önem verilmesi. • Banka sistemi reformu: Banka sayısının azalması, ihtisaslaşmaya gidilmesi. Kafaoğlu, bunlara ek olarak ıdari reformun gerekli olduğunu, KİT'lerin ataletten kurtanlarak bir plan çerçevesinde birbirleriyle yardımlaşmasının sağlanmasını ve yeni bir ücret duzeni belirlenmesıni istiyor. Kafaoğlu, kamu kesiminde uygulanacak ve ücretle uretim ve verimlilik arasına bağ kuracak "gösterge üretime göre ücret" sisteminin hem işçinin lehine olacağını, hem de önemli üretim artışları sağlayacağını ileri suruyor. Kafaoğlu, böylece belirlenecek ucret duzeyinin sonuçta özel İcesimi de etkileyebileceğini belirtiyor. Geür dağılımı deyince de, Kafaoğlu'nun yamtı hazır: "Gelir dağılımı duzeünce tasamıflar da artabilir. Gelir dağılımı çarpıklığı yuzunden talep yapısı da bozuluyor, enflasyon durmuyor, yanlış sanayiler kuruluyor. Onun için ilk vapılacak şevlerden biri, gelir dağılımını duzeltmek olmalı," diyen Kafaoğlu, bunu gerçekleştırmek için kullanılabilecek araçlar arasında dağıtılmamış kurum kazançlarının ve lüks harcamaların, lüks konutların vergilenmesini; çiftçiye daha iyi para verilmesini ve ortalama ücretlerin arttınlmasını sayıyor. "Ücretliye fazla para verildiginde, bunun bir kısmı konut fonuna aktanlabilirse ve Devlet Konut Kurumu eliyle yaygın konut uretimine gidUirse bir taşla iki kuş vurulmuş olur" göruşünu savunan Kafaoğlu, Turk ekonomisinin geleceğmi dışarda araması fikrine de karşı çıkarak, "Türkiye gibi 50 milvonluk bir ulke için kader iç pazarda çizilir. Önce iç pazann potansiyelini tam olarak seferber etmek şart" diyor. Turkiye'nin bir sure " n e yeni borç alınm, ne eski borcumu oderim" demek zorunda kalabileceğını belırten Arslan Başer Kafaoğlu, Turkiye'mn tutarlı bir beş yılhk planı hazırlayarak IMF ile de pazarlık edebileceğini, ayrıca katlı kur politikası gibi bazı önlemlerle Turkiye'nin döviz ihtiyaçlarını karşılayabileceğini soyluyor. Kafaoğlu, ciddi planlamanın geçerli olduğu, istikrarlı ve genişleyen bır iç pazann oluştuğu, üretici olmayan sınıflara gıden rantlann asgariye indıği bır duzenin ciddi özel sektöre de avantajlar sağlayacağını vurguluyor. i