Katalog

24 EYLÜL 1985 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Angola'daki ırkçı işgal bitti Erkçı Güney Afrika Cumhıaiyeti Birlikleri, tüm dunyada büyük tepkilerle karştlanan Angola işgaiini onceki gün tamamladı. 500 Güney Afrika askeri, ırkçı yönetimin mandası durumundaki Namibya 'mn özgürlüğü için j>ağımsızlık savaşı veren 15 SWAPO gerillasını öldürüp 49'unu esir r.lar ık geri çeküduer. Irkçı yönetin: Ang ola 'daki operasyonunu Guney Afrika yönetimini devirmeye çaltşan SWAPO'nun buradaki üslerini temizleme gerekçesine dayandırarak işgali meşnı göstermeye çahşmuş, ancak Savunma Bakanının, ülkesinin Angola'daki Marksist yönetime karşı savaşan UNITA eerülalanna vardun ettiği yolundaki açıklaması, Güney Afrikanm saldırgan imajını giiçlendirmıştı. Paris'te yeni skandal Fransa yeni Savunma Bakanı Paul Quiles Greenpeace dosyasında önemli belgelerin yok edilmiş olduğunu açıkladı. SABETAY VAROL PARİS Fransa Başbakanı Laurent Fabius'un Greenpeace'in gemisi Rainbow Warrior'un batınlışından Fransa'mn sorum!u olduğunu kabul etmesinin yankıları sürerken, dün yeni bir gelişme de Fransa'ıun yeni Savunma Bakanı Paul Quiles'in Greenpeace dosyasında en önemli belgelerin yok edilmiş olduğunu açıklaması oldu. Quiles, Greenpeace dosyasında en önemli belgelerin yok edilmiş olduğunu açıkladı. Quiles bu gerçeği, göreve başladıktan 24 saaı sonra öğrendiğini ve Fransız gizli servisinden derhal bu konuda bilgi istediğini açıkladı. Ote yandan Fabius'un önceki akşam geç saatlerde Greenpeace'in gemisini Fransız Askeri Istihbarat örgütü DGSE ajanlannın batırdığnu resmen itiraf etmesinden sonra bütün Fransa, şimdi de "sabotaj emri"ni kimin verdiği sorusunu soruyor. Başbakanük Sarayı çıkışında ve televizyon kameraJarı önunde yapılan bu açıklamanın, Savunma Bakanı Charles Hernu'nun istifasından ve DGSE Müdürü (Askeri Jstihbarat Örgütü) Amiral Lacoste'un görevinden uzaklaştınlmasından iki gün sonra yapılmış olması Fransız hükümetini sarsan Greenpeace olayının kapanmadıgmın, tam tersine yeni başladığımn bir işareti sayılıyor. Fabius, itiraf içeren acıklamasında geminin 10 temmuz günü Yeni Zelanda'da Fransız ajanlarınca "emir üzerine" batınldığını da söyledi. Kendisi tarafından daha önce konuyu soruş'turmakla görevlendirilen daruştay üyesi Bernard Ricot'ya yalan soylendiğini de açıklamasına ekleyen Fabius, bu emrin hansa makamdan geldiğini behrtmedi. Başbakan, emri uygulayan ajanlarm cezalandınlmasının söz konusu olmadığını söylemekle birlikte hükümetinin konuyu araştırmak için bir parlamento komisyonunun kurulmasına taraftar olduğunu da bildirdi. Göreve yeni atanan Savunma Bakanı Paul Quiles'in de hazır bulunduğu konuşmada Fabius "Gercekler acımasızdır. Ancak hükümet olayın acıklıga kavuşması için ber şe>i yapacakbr" dedi. Fabius'un itirafı ile geminin başka ülkeler haberalma örgütlerince batmldığı konusunda ortaya atılan iddialar değerini yitirmis oldu. Geminin kim tarafından batınldığı belirlendiğine göre kurulacak parlamento komisyonunun görevi, emrin kim tarafından verildiğini açığa çıkartmak. Uygulayıcılann başbakanca sonımsuz sayılması, hükümetle, Fransız Silahlı Kuvvetleri arasında bir uzlaşma olarak yorumlandı. Daruştay üyesi Bernard Ricot tarafından hazırlanan raporda ise DGSE'nin Greenpeace örgutünün Mururoa Adası'ndaki faaliyetlerini izlemek uzere "bir gözeüeme harekâü" düzenlediği söyleniyordu. Bu harekât için gerekli ödenek, Cumhurbaşkaru Mitterrand'ın o dönem kişisel kurmay başkanı ve halen Genelkurmay Başkanı General Saulmier tarafından onaylanmıştı. Fransız basını bu harekâtın en az 25 milyon Fransız Frangı'na (1.5 milyar TL.) mal olduğunu ifade ederek, böylesine büyük boyutlu bir harcamanın en yüksek düzevde yetkililerin onavı olmadan gerçeklestirilemevece ğine de dik kat çekıyor. Öte yandan, Fransız Dışişleri Bakanı Roland Dumas önceki gün Monte Carlo Radyosu'na yaptığı açıklamada, gerçekleri »POC*l.rp« A MrtlCO POL1TIKADA SORUNLAR ERGUN BALO LE FIGARO Greenpeace olayı Fransa >i ciddi bir hükümet krizine sürükieyen "Greenpeace olayı", temmuz ayt baiında, Fransa'run, Güney Pasiflk'teki MururoaAdası'nda bir nükleer deneme yapacağı haberiyie bafladı. Otreenpeace'in Fraıuıı nükleer atnemesmi engeUemek amaanda olan ve "ytaak bolge''de gösıeri yapacak çok tayıda kuçük ttknelerden olusan protesto füosunun bayrak gemisi Rainbow WamoT Yeni Zeitmda'nm bir limanmda hareket havrtifı yaparken gemide bir bomba patladı ve murettebattan bir klşi öldü. Bir sure esrarengiz bir olay olarak bastnda sözii geçen bombah saldırı, Yeni ZtUmda makamlannın iki Fransıv tutuklaması ve basmda o arada Fransız Asktri Giztt Servisi DGSE'ye bağb üç ekibin Yeni Zelanda'da bulunduğu haberlerinin çıkması, şüpheyi Fransa uzerinde yoğunlajtırdı. Fransa Cumhurbaşkanı Miıterrand, ağustos baslarmda De Gaulie'ci parti üyesi hukukçu Bernard Tricot'yu olayı sorufturmakta görevlendirdi. Tricot komisyonu ağustos ortalarmda açıkUutığı raporunda "Fransız hukumet organUmnm ve gizli servislerinin bu olayda sorumluiuğunun" butunmadtğım açıkladı. Tutuklu iki Franstzın giztt servis uyesi olduğunun açıklanması, Yeni ZeUmda'mn haklannda arama emri çtkardtğı beş di&er sanığm, Fransız gizli ajanlan olduğunun açıklanması, bunkmn Paris'te ortaya çıkıp haklannda yasai islem yapumayısı, hep ust üste geldi. Yeni Zelanda Başbakanı Davlâ Langt'ın Tricot komisyonumın kendi eUerinde bulunan baa kanıtlan istetmediğini ve kendüeriyte temas eonediğini açıklaması da Tricot kamisyonunun ciddiyetine göige duşürdü. Ardtndan "Le Monde" ve diğer saygm Fransız gazetelerinm hükumetin ve askeri istihbaratın sorumluluğtuıu açıklayan yayınlanyla bu konudaki tarnşma büyudu ve geçen cuma günu Savunma Bakanı Charles Hernu'nun isıifa etinek zorunda kalmaayla, bugunkü noktaya gelindi. A PAYF • * POURÛUOIHERNIİ «:f I'.ıiJitral I .. İ A VERITE TOUJOURS ENRAOE F. Almanya''da NATO petrol boru hattı bombalandı Federai Almanya'nın Wiesbaden kentindeki S'ATO petrol boru hattına dün sabah bombah saldın düzenlendi. Hessen eyaleti İcişleri Bakanhğı tarafından yapılan açıklamaya göre hangi örgüt tarafından düzenlendiği henüz açıkhğa kavuşmayan saldın can kaybtna ve yaralanmaya yol açmadu Ancak petrol boru hattmda önemli hasar otuştu. Patlamada petrol boru hattmda önemli bir sızınttnın meydana geldiği ve 10 bin titrt petrolim dışan azdığı açtkUnuh. ERNIISACRIRE M~M£ LEMTMSTRE PflRT LEMYSTERE DEMEURE %Zim^3& '^ t :r rranceSoır Fransız basını, Charles Hernu 'nun istifasını ilginç başlıklarla gösterdi. Le Matin, "Niye Hernu ödedi?", Liberation, "Hernu kurban edüdi", Le Figaro, "\fitterrand Hernu'yu kurban etti", L'Humanite ise "Bakan gitti, esrar kaldı" dedi. ortaya çıkarma işinin Fransız sa gütü DST'nin, Askeri lstihbarat vunmasına zarar verecek boyut Orgütü DGSE'nin eyleminden lara ulaşmaması gerektiğini söy haberdar olduğunu, İcişleri Baledi. Soruşturma görevini parla kanı Pierre Joxe'u sabotajdan bir mento komisyonuna havale et gün sonra haberdar ettiğini, Jomekle hükümet, "gerçekleri or xe"un Cumhurbaşkanı Mittertaya çıkarma" görevine sağ rand'a giderek bu bilgileri nakmuhalefeti ve ayni zamanda lettiğini de yazıyorlar. Fransız Komünist Partisi'ni orBatırma eyleminin Fransız taV etmiş oldu. ajanlarca gerçekleştirildiğine keHernu'nun yerıne görevlendi sinlik kazandıran Le Monde garilen eski Ulaştırma ve Şehircilik zetesi ve L'Express dergisinde geBakanı Paul Quiles'in geminin çen hafta yer alan bilgilerin de Fransız ajanlarca batınldığım iki bu karşı casusluk örgütü veya gün içinde ortaya çıkartnuş oldu Sosyalist Parti'deki iç çatışmalar ğuna ise kimse inanmıyor. Esa yuzünden bizzat İcişleri Bakanı sen gazeteler, Içişleri Bakanlıgı tarafından baana sızdınldıjb, sağ na bağlı sivil karşı casusluk ör muhalefetce öne sürülüyor. Saddam: Bombardımanlara devam Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, îran banşı kabul edinceye kadar stratejik bölgeleri bombalayacaklannı belirterek, Hürmüz Boğazt'nın kapatılmasına engel olmak için her türlü çabayı sarfedeceklerini söyledL Saddam Hüseyin, Iran'ın petrol dolum tesislerinin bulunduğu Harg Adası'nı bombalayan pilotlan kabul ederek kutladu Saddam Hüseyin, kabul sırasında yaptığı konuşmada, Irak V/ı saldınlan durdurmasının tek şartının Iran'ın savaşa son vermesi olduğunu bildirdi Yeni Zelanda Başbakanı ateş püskürüyor Lange: Fransa terörist devlettir WELLINGTON, (a.a.) Yeni Zelanda Başbakanı David Lange, Fransa'nın Yeni Zelanda'nın Auckland limanında "Greenpeace" örgütüne ait "Rainbow Warrior" adlı gemiyi batırtarak, "Çlrkin bir terörist eylemde bulundugunn" söyledi. Lange, Fransa Başbakanı Fabius'un gemiyi Fransız ajanlarının batırdığını kabul etmesi üzerine verdiği demecte, Fabius'un bu itirafı ile Yeni Zelanda'nın olaya ilişkin iddialannın doğrulandığını bildirdi. Gemiyi batıran ajanlarm, "Verilen bir emri yerine getirdikleri için yargılanmamaları gerektiği" görüşüne şiddetle karşı çıkan Lange, bu mantık kabul edildiği takdirde bundan böyle yabancı bir ülke topraklarında suç kapsamına giren eylemlerde bulunanlann aynı gerekçe ile yargüanmaktan kurtulabileceklerine dikkat çekti. "Fransa Başbakanı, konuyu daha iyi düşiinürse bu önerisinden vazgeçecekür" şeklinde konuşan Lange, Fransa'mn "ajanlan yargılamama" isteğinin kabul edilmesinin uluslararası ilişkilerde anarşi doğuracağını vurguladı. BARBARLK Fransız ajanlarının bir gemiyi batırmasını "barbarlık" olarak niteleyen David Lange, Fransız adli makamlannın soruşracaklarını açıkladı. Yeni Zelanda ve Avustralya, AJANLAR YARGILANSIN Greenpeace'in gemisini baîıranların Greenpeace kuruluşunun Yeni Zelanyargılanmalarını istiyorlar. Lange, da'nın Auckland kentindeki sözcüsü Elaine Shavv da dün sabah yaptığı açıklama"Gemiyi batırmak barbarca bir da, Rainbow VVarrior adlı gemiyi batıran eylemdi" dedi. Fransız ajanlarının mahkeme önüne çıGreenpeace'in bir sözcüsü, örgütün karılmasında ısrarlı olduklannı bildirdi. "Cinayet nerede olursa olsun Fransız hükümetinin tazminat cinayettir" diyen Elaine Shavv, "Suç işödemesi isteğiyle mahkemeye leyenlerin Fransu Gizli Servisi'ne baglı olmaları affedilmelerini gerektirmez" şekbaşvuracağını açıkladı. Bir başka sözcü, Fransa'mn yapacağı en doğru linde konuştu. Geminin batırılmasının ve gemide göhareket in nükleer denemelerden ıevli fotoğrafçı Fernando Pereira'nın öldurülmesinin aynı zamanda tüm Güney vazgeçmek olacağını söyledi. rinden Steve Sawyer'ın imzasıyla basına dağıtılan bildiride, uluslararası kamuoyunun bu olayla nükleer silahlanma yarışının hiçbir kural ve yasa dinlemediği gerçeğini anlayacağı vurgulandı. Greenpeace'in bildirisinde, "Fransa Devlet Başkanı Mitterrand'a sormak isteriz: Mururoa'daki niikleer denemeleri sürdürme karan, ödemekte olduklan siyasi faturava ve uluslararası planda ugradıkları prestij kaybına değiyor mu?" denildi. Greenpeace'in bir başka üyesi Alain Connan da, Fransa'nın özür dilemesi ve tazminat ödemesi için mahkemeye başvu 14 Eylül Yunanistan'da "Ulu&al Am Günü" Kurtuhtş Savaşı 'ndan sonra mübadele Ue Yunanistan 'a göç eden Rumlann her yıl kutladıklan ' 'Küçük Asya Felaketini Anma'' törenlerini Bafbakan Andreas Papandreu bir mesaj yoüayarak selamladı. Kurtuhış Savaşı'nı "Küçük Asya Felaketi" olarak niteleyen Rumlann bundan böyle de 14 Eytiilü "Uhısal Am Günü" olarak anacaklan bildirildî. Papandreu yoüadığı mesajında Yunan hükümetinin hiç kimseden, hiçbir şey talep etmeme, ancak kimseye de bir kanş toprak vermeme yolundaki ilkesinin, Helleniunin bundan böyle feİaketlere meydan vermemesini amaçladığuu belirtti. David Lange Öfkeli turmayı tarafsız bir şekilde yapıp yapmama sınavından geçeceğini belirterek, saldırı için kimin emir verdiğini, işi kimin üstlendiği ve olayın siyasi yönetimin hangi kademesinden kaynaklandığ; gibi birçok noktanm aydınlatılmayı beklediğini hatırlattı. GREENPEACE'tN tSTEĞİ Londra'da bir açıklama yapan Greenpeace örgütü de, Fransa'nın Rainbow Warrior adh geminin batınlması olayının tüm ahlaki ve mali sorumluluğunu kabul etmesini istedi. Barış örgütü Greenpeace'in yöneticil Pasifik ülke halklanna karşı işlenen bir suç olduğunu vurgulayan sözcü, Fransa'nın bundan sonra yapacağı en doğru hareketin, Mururoa'daki nükleer denemelerden vazgeçmek olduğunu sözlerine ekledi. Yeni Zelanda gibi Avustralya da, Rainbow Warrior adlı gemiyi batıran Fransız Gizli Servis ajanlarının yargılanmasını istedi. Avustralya hükümetinin bu konudaki görüşünü açıklayan Dışişleri Bakan Vekili Gareth Evans, Fransa'yı uluslararası yasalarla medeni ilişkilere uymaya ve dunya ulkeleri ile bölgedeki ülkelerin görüşlerini dikkate almaya çağırdı. Geçen hafta.dış haberlerin yoğun olduğu günlerle dolu idi, Türkiye'deki füzeler, Federal Almanyadaki casusluk skandalı, Meksika'daki deprem felaketi ve Paris'te Greenpeace skandalı gazetelerin dış haberler servislerinde çalışan arkadaşlan herhalde adamakıllı yormuştur. Bu yoğun haber trafiği arasında ilginç bir olay dikkatlerden kaçtı. Bu da İngiltere Başbakanı Bayan Margaret Thatcher'in Mısır ve Ürdün'e yaptığı gezi idi. İtiraf edelim ki, geziyi başlangıçta biz de fazla önemsemedik. Son zamanlarda Devlet Başkanları ve Başbakanlar o kadar sık dış gezilere çıkıyorlar ki, bunların hepsini dikkatli ve ayrıntılı biçimde izleyebilmek çok güç. Ancak Margaret Thatcher'in gezisi sırasında iki ilginç açıklama yapıldı. Bunlardan ilki İngiltere'nin Ürdün'e 360 milyon dolartık silah satacağına ilişkindi. Thatcher'in Ortadoğu gezisine başlamasından kısa süre önce de, İngiltere İle Suudi Arabistan arasında varılan anlaşma gereğince Londra'nın Suudi Arabistan'a 4,5 milyar dolarlık uçak satacağı açıklanmıştı. İngiltere'nm böylece Ortadoğu silah pazarına iyice yerleşme yolunda olduğu görülüyordu. Ama Bayan Thatcher'in gezisi sırasında yapılan asıl önemli ve siyasal bakımdan anlamlı açıklama, ikincisi idi. Thatcher, Ürdün gezisinin son günü düzenlediği basın toplantısında önümüzdeki ay yüksek düzeydeki iki FKO yetkilisinin Londra'da Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Hovve tarafından kabul edıleceğini bildiriyordu. FKÖ'lü yetkililer Londra'yı ziyaret edecek olan Ürdün heyetinde yer alacaktı. Bir ingiliz Dışişleri Bakanı'nın ilk kez FKÖ yetkilileri ile görüşeceği ve Israil'le ABD'nin FKÖ ile görüşmenin karşısında olduklan anımsanırsa, Thatcher'in açıklamasının önemi daha iyi kavranabilirdi. Margaret Thatcher, açıklaması ile bu hafta VVashington'da Başkan Reagan ile barış planını görüsecek olan Kral Hüseyin'e de önemli bir destek sağlamıştır. Kral Hüseyin'in barış planında İsrail'in 1967 savaşında işgal ettiği topraklardan çekilmesi karşılığında Tel Aviv'le banş yapılması ve Filistinlilerin Ürdün'le bir konfederasyon kurması öngörülüyor. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ise bu plana katkıda bulunarak, ilk aşamada Ürdünle Filistinlilerden oluşacak karma bir heyetin ABD yetkilileri ile görüşmesini önermişti. Kral Hüseyin, planı ilke olarak kabul edildiği takdirde, Sovyetler Birliği'nin de katılacağı uluslararası bir konferansta Israil'le görüşmeyi kabul ediyor. Ancak ABD'nin karma heyettekı Filistınlilerle görüşme konusunda isteksiz davranması nedeni ile Hüseyin'in planı işleriik kazanamadı. Eski ABD Dışişleri Bakanı Dr. Henry Kissingerin israil'le 1975'te yaptığı anlaşma vıyarınca FKÖ, İsrail'i tanıdığını açıklamadan, VVashington bu örgüt yetkilileri ile görüşmeyi kabul etmiyor. ABD ayrıca, Ortadoğu sorununun, Moskova'nın da katılacağı bir uluslararası konferansta ele alınmasına da karşı çıkıyor. FKÖ'yü bir "terörist örgüt" olarak niteleyen İsraıl ise Hüseyin'in planına tümüyle karşı çıkıyor. Tel Aviv'in Hüseyin'in planına karşı çıkmasının asıl nedeni Batı Şeria'yı ilhak etme emelleridir. Ortadoğu banşında dışanda bırakılmaktan korkan Suriye de, Hüseyin'in planına İsrail'inkini aratmayacak derecede sert tepki gösteriyor. Bu ortamda, Reagan'ın en yakın mürtefiki olan Margaret Thatcher'in FKÖ yetkilileri ile görüşmeyi kabul etmesi önemli bir çıkıştır. Thatcher gerçı Geoffrey Hovve'un ekimde FKÖ yetkilileri ile yapacağı görüşmenin ingıltere'nin bu örgütü tanıması anlarruna gelmeyeceğini ve Ortadoğu sorununun uluslararası konferansta görüşülmesine karşı olduğunu belirtmiştir. Ama yıne de t Israil'le Başkan Reagan'ın "terörist" olarak niteledikleri FKO'nün iki yetkilisinin İngiltere Dışişleri Bakanı tarafından kabul edilmesi, örgütün prestijine önemli katkıda bulunacaktır. Bundan sonra gerek İsrail, gerekse Başkan Reagan'ın FKÖ liderlerine terörist damgaşı vurmalan herhalde daha zor olacaktır. FKÖ, Filistinlilerin tek ve gerçek temsilcisidir. ABD ile İsrail yıllardır FKÖ ile diyalog kurmayı reddetmişler ama karşılarında Filıstin halkı adına konuşacak başka bir muhatap da bulamamışlardır. Margaret Thatcher bu gerçeği kabul etmekle akıllı bir davranışta bulunmuştur. Temenniler, Başkan Reagan'ın da sonunda gerçeği görmesi ve bunu İsrail e kabul ettirmesidir. Thatcher'ın Ortadoğu Gezisi Basm împaratoru Springer öldti Axel Springer, ciddi ve ağırbaşlı Alman basınına seks ve cinayetli "Bild" gazetesini kazandırmıştı. Dış Haberler Servisi Federal Almanya'nın sağ a "Basm tmparatoru" Axel Springer önceki gece 73 yaşında öldü. AP'in haberine. gore Springer yayınevinden yapılan açıklamada, Axel Springer'in ülkenin yayın piyasasında yuzde 25 dolayında pazar payına sahip olan şirketini ölumünden birkaç hafta önce çok onaklı kolektif şirkete çevirdiği belirtildi. Yaratıcısı olduğu "Bild" gazetesi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ciddi gorünumlü, ağırbaşlı Alman basınında "halkın nabzını" ortaya koyan, çok kere "saldırgan" bir üslupla ve bol bol çıplak fotomodel fotoğrafıyla birkaç yıl içinde sokaklardaki bayileri ele geçirerek beşbuçuk milyonluk tiraja yukseldi. Springer aynca 1970'lerde resim kullanmayan, ciddi görünümlü, aşırı sağcı "Die Welt" gaBaşbakan Helmut Kohl, ölezetisini de satın alarak, impara nin dul eşi Friede Springer'e göntorluğuna brr de "fıkir gazetesi" derdiği bir başsağlığı mesajında kattı. "Axel Springer'in ölümuyle Fe"Büd" gazetesinin tartışma ya deral Cumhuriyel'in ekonomik ratan diğer bir yaru, 1968 öğren büviime döneminde bü>ük katci hareketi sırasında oğrenci li kısı olan büyük bir Almanı derlerinden Rudi Dutschke've kaybettik" dedi. yönelik saldırgan başUklannın Dutschke'ye yapılan suikastla bağlantısı oldu. "Kızıl Rudi" olarak anılan Dutschke'nin aylarca bitkisel hayat yaşamasına ve kurşun yarasımn gecikmiş bir etkisi sonucu 1979'da ölümüne yol açan suikastçı, yargılamasında, cinayeti "Bild"in manşetini okuduktan sonra planladığım açıklamıştı. Bild Gazetesi daha sonra tkinci Dunya Savaşı'na kadar hareketh' bir bulvar basınına sahip olmayan kıta Avrupası'nda çok sayıda bulvar gazetesine model oluşturdu. Bild'in erotik fotoğraf, seks ve diğer cinayetler, spor haberleri karışımı, hepsinde başan kıstası olarak alındı. Gazete ayrıca son olarak 1983 genel seçimlerinde sosyal demokrat başbakan adayı Vogel'in gençliğinde Nazilerle ilişkisi olduğu iddiasmda olduğu gibi "ciddiliği tartışmah" sansasyonlarla sağ partilere yardım etmesiyle de biliruvordu. Alman basınında "siyasi suikast gazeteciligi" adıyla anılan bu gazetecilik tavrının en belirgin örneğini "Bild"in yanı sıra "Die Welt" oluşturuyor. Yunanistan'da terörist avı Yeni casusluk Komünist Akel Partisi Mittetveküi Mihalis Bumburis, Rum yönetimine bir uyanÜa bulunarak, "Kıbns'ta çtkmazm devam eımesi KKTC'nin tanınmasına yol açar" dedi. Bumburis, Paratimni köyünde yaptığı konuşmada, "Genel Sekreter'in mevcut çıkmazı aşmasına, taraflarm görüşlerini birbirine yaklaştırmastna ve iki tarafı yeniden görüşme masasma götürmesine yarduncı olmahyız" şeklinde konuştu. (a.».) Rum milletvekilinin uyarısı 17 Kasım Orgütü: KYP^nin belgeleri sahte STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da 1974 yılından bu yana 7 siyasi cinayeti üstlenen "17 Kasım örgütü" Atina'da yayımlanan "Elleftherotypia" gazetesine bir mektup göndererek, Yunan emniyet kuvvetleri ve Gizli tstihbarat Örgütü KYP tarafından açıklanan belgelerin sahte olduğunu öne sürdü. Örgüt mektubunda Atina emniyeti ve KYP tarafından öne sürülen hatta basına sızdmlan bilgilerin sahte olduğunu belirterek, Vradini gazetesinin sahibi Cocis Athanasiades'in öne süruldüğü gibi "Orduya Karşı Mücadele" örgütünce öldürulmediği, cinayetin Yunan istihbaratı ya da Yunan istihbarannın iyi tanıdığı kişilerce işlendiği belirtildi. Mektupta "Orduya Karşı Mücadele" adlı hiçbir örgütün bulunmad*ğı belirtilerek bunun KYP tarahndan oluşturulmuş yapay bir örgüt olduğu Yunan hükümet sözcüsü, son gelismeler üzerine KYP'de köklü değişiklikler yapılacağını açıkladı. Mitsotakis: Ülkedeki terör olaylarından PASOK iktidan sorumludur. Israil, Arjanün'e uçak satıyor tsrail 'in Arjantin V A tvacs tipinde gelişmiş uçaklar satmaya karar verdiği bildirildi. ABD'de yayvnlanan "Newsweek"dergisinin haberine göre, Arjantin tn ısraiVden alacağı uçaklar, radar istasyonlannın, gemilerin ve havadaki çatışmalartn yerini belirleyecek, son derece gelişmiş elektronik araçlarla donatılmış olacak. (a.a.) iddiası da ver aldı. 17 Kasım Örgütü daha sonra "sosyalist" maskesi altında PASOK iktidan denetiminde çalışan KYP'nin halen eski ideolojinin etkisi altında olduğunu öne sürdu. Bu arada eözaltında bulunan Hüsnü Mübarek, Reagan ile görüştü ABD'de bulunan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, ABD Devlet Başkanı Ronald Reagan ile görüştü. Mübarek bu görüşme sırasında, fVashington'un, FKÖ ile diyaloğa yanaşması yolundaki çağnsını yineledl TEMELDEN ÇATIYA KESİN SU TECRİDİNDE TEK ÇÖZÜM SUKES. 120 ülkede. her türlü iklimde denenmiş, sıvı plastik su tecrit malzemesidir. Boya gibi sürülür, tüm satıhlar üzerinde, herkes tarafından kolayca uygulanabilir. Kuruyunca eksiz, muşamba gibi hıç su geçirmeyen, çok esnek tecrit tabakası oluşturur. lUkeı BONN, (AP) Federal Almanya'da, 35 yaşında bir doktoMİTSOTAKİS: SORLMLU run kızıyla birlikte Doğu AlmanHLKÜMETTİR. ya'ya kaçmasıyla birlikte casusÖte yandan Yeni Demokrasi luk skandahna yeni bir halka daPartisi lideri Konstantin Mitsoha eklendi. takis dün düzenlediği basm topFederal Savcılıkça yapılan lantısmda ülkesindeki terör olayaçıklamada Savcı Kurt Reblarından PASOK iktidarını so | mann'ın söz konusu doktor hakrumlu göstererek, bu konuda el ] kında soruşturma açtığı bildirillerinde tutarh deliller olduğunu di. belirtti. Delilleri açıklamak isteYapılan açıklamada adı belirmediklerini söyleyen Mitsotakis, tilmeyen doktorun 13 yaşındaki Yunan hükümetinin daha ciddi kızıyla birlikte bu ay başında hareket eimesi gerektiğini kayDoğu Almanya'ya kaçtığı belirdetti. Ana muhalefet partisi lide tildi. MitsotaKis ri Mitsotakis,Yunanistan'da caMainz'deki Üniversite Hastagazetecı Uanos Kristallîs ile ar susların ciriı attığını vurgulayanesi'nin Farmakoloji araştırma kadaşları Thedoros Behrakis ve rak son casusluk olayında bir Yeorgos Tsitsimianos'un soruş Yunan deniz subayının gözaltı bölümünde çalışan doktorun orturmalan Atina emniyetinde su na alınmasına neden olan Sov tadan kaybolmadan önce univerrüyor. Bu arada son gelismeler yet diplomatı Sergei Bohan hak siteye bir mektup yazarak kızıyüzerine Yunan hükümet sözcü kında bir soruşturma yapmak la Doğu Almanya'ya gideceğini sü tarafından KYP'de köklü de için kaçtığı ABD'ye derhal bir bildirdiği Federal Savcılıkça yapılan açıklamada belirtildi. ğişiklikler yapılacağı açıklandı. heyet gönderilmesini istedi. Konuyla ilgili açıklamayı yaMl eci" ende tıvai'aia lesaplı pan Federal Savcılık sözcüsü Hans Juergen Foerster açıklamasında son olayın, daha önce geimdal lişen casusluk skandalının doğd ' • :^ai,ifi masına neden olan diğer olaylarla ilgili olup olmadığı yolunda ise bilgi vermedi. Federal Almanya'da Willner çiftinin Doğu Almanya'ya sığınyalıtıtnda güçlü ses! ması ile birlikte casusluk Başbakan Kohl'un sekreterine kadar Ekonomik, kolay Dencyin... uzanmıştı. Willnerler tatilleri için TIMAŞ AŞ minc Buyukdere Cad 49'1 Kat 7 Mecdı/ekoylstanbjl lspanya'ya gitmişler, ancak ülkeTel 172 49 00 (A h at) lerine dönmeyerek Doğu Almanya'ya geçmişlerdi. ı1 j l c KYP'nin iç güvenlik dairesi amiri Yarbay Alkeksakis hakkında da soruşturmanın sürdüğü ve büyük olasılıkla görevinden alınacağı bildirildi. D. Federal Alman doktor kaçtı Fransa'da 2 Türkü öldüren katil. mahkeme önünde NANTES, (a.a.) Fransa'mn Chateaubriant kasabasında geçen kasım ayında Türklerin bulundukları bir kahvehane,i silahla tarayarak 2 Turkün ölumüne ve 5'inin yaralanmasına yol açan Fransız katilin yarg'ılanmasına Nantes Ağır Ceza Mahkemesinde bugun başlanıyor. Irkçılığa karşı savaşan Fransız örgutu "MRAP"ın mudahii taraf olarak katılacağı davanın üç gün sürmesi bekleniyor. Frederic Boulay adında 23 yaşındaki katil, 11 kasım akşamı, saat 18.30 sulannda, "Giirsoy" kahvehanesinde oturan yaklaşık 300 Turkü silahla taradıktan sonra mobiletiyle kaçmaya çalışırken gu\enlik güçlerince yakalanmiitı.