15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 1985 CUMHURÎYET/11 Ünığ, MGK'ya üyelik yolunu kapaüyor 982, Ekim ayı. Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evrcn, önundeki dosyayı kapattı, çalışma ve okuma sırasında kullandığı gözlüğünu kılıfma yerleştirirkcn, "Anayasa tasaraa özerinddd göıüşmeler burada Mtmfejtir" dedi ve çevresinde oturan bakanlara, diğer sivÛ uzmanlara döndü: "Teşekkür edcrim bepmize, tasanyı WtinMk. Anayasanın geçid maddelerhti biz hazırlayacagız, gerekirse sizlere soranz." TBMM binasının Milli Güvenlik Konseyi'nin calışmalanna aynlan sakmunda Devlet Başkanı Evren'den başka MGK üyesi lcuvvet komutanlan, Başbakan Biilend Ulusu, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Necdet Ürug, Devlet Bakanı Ühan Öztrak, Adalet Bakanı Cevdet Menteş, Maliye Bakanı A4nan Başer Kafaofln, Içişleri Bakanı Sefaüıartin Çetiner, Dışişleri Bakanı tlter Tarkmen, Gümrük ve Tekel Bakanı AH Bozer, MGK Hukuk Komisyonu Başkanı Tümgeneral Muzaffer Başkaynak ile birkaç sivıl uzman üç gün sureyle anayasarun birinci maddesinden başlayarak, sonuncu maddesine dek 7 Kasıra 1982'de haikoyuna sunulacak anayasa tasansını inceden inceye gözden geçirmişlerdı. Evren'in Cumhurbaşkanı seçilmesine olanak sağlayan, Milli Güvenhk Konseyı üyelerinin statüsünü Cumhurbaşkanlıgı Konseyi üyeliğine dönüşturen, eski siyasilere on yılük sıyaset yasagı geuren, MGK'nın görev süresini seçimden sohra oîuşacak yeni Türkiye Büyük Mület Meclisi Başkanlık Divanı'nın oluşumuna dek saptayan anayasarun geçici maddeleri MGK sekreteryası üe Genelkurmay'da hazırianacakü. Bu nedenle de, Evren, "Geçici maddekrle Ugili hazırkklan biz yapacagız" diyordu. Siyasılerle Ugili yaptınmlan düzenleyen anayasarun geçici maddeleri aslında "bir tepU" idi. Bu maddelerin ilkeleri ve kapsamı birkaç kez değiştirilmişti. llk hazırlanan bir taslak, siyaset yasağıru daha da uzatıyordu. Süreyi daha da genişletiyordu. Hatta, yasak kapsamına alınacak siyasetçUerle Ugili bir genişletme söz konusuydu. Yani, kapaülan partilerin neredeyse taşra örgütlerinde görev almış ve partilerin "tabanuu" oluşturan kişiler de önce bu geçici maddelerin yasak kapsamında duşünuklü. Ancak, sonradan şu andaki biçimine indirgendi. Danışma Meclisi, anayasa tasansını hazırlarken MGK'da da benzer bir çalışma yürütülmüştü. MGK'daki çalışmaya asker hukukçulann yanı sıra, o günlerde Konsey'e yakın "danışnuuı" ve sivil kadroların katkılan olduğunu bılmeyen yoktu. Anayasa tasansının Konsey'de görüşülmesinden çok kısa bir süre sonra geçici maddeler Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu Başkanı Orhan Aldı ı 4 Bir dönemin perde arkası DAR SOKAKTA SİYASETK el Sekreteri Orgeneral Necdet Üruğ', bizzat kaleme aldığı Anayasanın geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasıyla önünde açık olan MGK üyelîği yolunu kapatıyordu. Anayasanın söz konusu geçici maddesiyle birlikte Konsey üyeliği ayn bir makam oluyor, ordunun en üst kademesinden Milli Güvenlik Konseyi'ne geçişin tüm bağlan kopmuş bulunuyordu. MPanışma Meclisi Başkanlık Divanı üyeleri Evren'i ziyarete gideceklerdi Başkan vekillerinden TUrhan Güven: "Çalışmalarda ahengin sağlanması ve anayasa oylamasına ilişkin düşüncelerin aktanlması" konusunda bir not hazırlayıp Başkan Sadi Irmak'a verdL uyeler Evren'in huzuruna çıktılar. Vekillerinden Turhan Güven, Evren'e: "Anayasa oylaması ile Cumhurbaşkanlıgı seçimini aynı sandıkta yapmak sakıncah. Cumhurbaşkanı seçimi için ikinci bir sandık konulması daha uygun olabilir. Bugünkü şartlarda sizin karşınızda kim aday olursa olsun siz yine oyların yüzde 7080'ini rahatlıkla alabilirsiniz." Midvren'den Turhan Güven'e: "Sandık sayısı azmış. Yani yeterli değilmiş. Sandık yetişmez diyorlar. Ayrıca da karışıklık olur, diyorlar." M urhan Güven'den Evren'e: "Sayın Devlet Başkanım, 1969 seçimlerinde vatandaş dört ayn sandığa oy attı. Halkın bu konuda tecrübesi yeterlidir." Evren konuyu bağlar: "Bu seçim ve oylama böyle olacak. Beni ikna ettiler..." Yalçın Doğan 12 Eylül'lü günleri yazdı llk üç bölümün özeti Eylül'un birinci bildırisini Ankara Oteli'nde havrlayan Adnan Başer Kafaoğlu üe Coşkun Kırca, bildiri taslağına "Partüer feshedümiştir" cümlesini koymuşlardı. Ancak komutanlar, uzun uzun tartıstıktan sonra bu cümleyi bildiriden çıkarttüar. Evren, 4 Ekim 1980 toplantısında konuşuyor: "Neden 27 Mayıs'taki hatayı yapahm? Partüeri nedtn kapatalım? Teşkilatlan var, mallan var, ifte bir o kadar da insan var. Partüeri kapatmayahm ki, suni partüer doğmasm." Ve 16 Ekim 1981.. Evren ve MGK'nın yargısı kesınleşiyor: Anlaşılan, partüer bizim getirdiğimiz yeni duzeni benimsemeyecekler, bize çok zorluk çıkaracaklar. Demokrastye yeniden geçerken, bu guçlüklerimiz daha da artacak. O zaman partüeri kapatmaktan başka çare katmıyor.. Ve siyasi partilerin feshedilmesi karan ahndı.. • PartUer kapatılmca ktm ne dedi, ne yaptı? Ecevit, kendisini zlyarete gelen CHP Yönetim Kurulu üyelerine: "Siz beni Celal Bayar mı yapmak istiyorsunuz? Ben, genel başkanken söz dinletemiyordum. Şimdi dışanda kalarak parti kurduracağım ve beni dinleyecekler. Olur nuı MM anışma Meclisi Başkan 12 ORG. böyle şey?" Demirel, kurmaylanyla toplanıyor: Yeni bir parti kurmak için haztrüklara geçin.. Erbakan: MUU Seiamet kapatüır, MM tstikamet kuruhtr.. Tutuklu MHP'iiler sevindiler: Çok iyi oldu. CHP'nin mallan şimdi etinden ahndı. Iş Bankası'ndaki hissesi de böylece bitti gitti.. * Çağlayangil 2 Nisan 1981'de Evren'le yaptığı görüşmede Ecevit'i şikâyet etti. Çağlayangil: Şereflmle teminat veririm ki, bizim tarafumzda siyasi parti faaliyeti yok. Ecevit koca büro açtı. Harü harıl siyasi yazüar yazıyor. Onu siyasi faaUyet saymıyorsunuı. Evren: Durumu incelettiriyorum. Ecevit kendi kendini bitirecektir. Çağlayangil: Niye musamaha ediyorsunuz? Paşam! lşiniz zor. Bütün kalbimizle basanh olmantztn duacmyız. * 5 Mayıs 1983... Demirel tstanbul'da Bayar'a yeni kurulacak partinin "iki üç ayhğma" genel başkanı olmasım öneriyor. Ancak Bayar'ın başkanlığı 24 saal süruyor, çünkü ailesi sağlığı açısından "sakıncah" buluyor... ÜRUĞ MGK üyesi obnaca. Evren 9 tek sandık için neden ısrar etti? PROE IRMAK Notian unuttu. kaçü'ya gonderildi. Aldıkaçtı, geçici maddeleri bir cumartesi günü komisyona götürürken, Meclisin Başkanlık Divanı'na uğradı: "Şimdi biz bnnıı hemen komisyonda Genel Kural'a gönderecefiz. Hazurlanan bu maddeierin bizimle Uçbir Ugisi yok. Gead Knrul'da da çok fazta tartybnadaB kabal edilip, MGK'ya gönderilsin" dedi. caktı. Geçici ikinci maddenin ikinci fıkrasında aynen şoyle denir: "Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı kanu•nn üçttnctt maddesindeki Miüi Güvenlik Konseyi flyeüklerinden birisinin berfaangi bir nedenle boşalmaa haünde doidunılması nsulttne ilişkin hüküm uygnlanmaz." Maddede anılan 2356 sayüı yasanın üçüncü maddesi Milli Güvenlik Konseyi başkanlığı ve üyeliğinin herhangi bir nedenle boşalması haünde, başkanlığa en kıdemli kuvvet komutanının önce Genelkurmay Başkanlığı'na ardından da MGK başkanlığına atanmasını öngörüyor, üyeliğin boşalması haünde de kuvvet komutanlığına atanan komutanın MGK üyesi olması koşulunu getiriyordu. Orgeneral Üruğ, 1983 temmuzunda, önce Kara Kuvvetleri Komutanı, 6 Kasım seçimlerinden sonra da Genelkurmay başkanı olacaktı. Kendi eliyle yazdığı anayasanın geçici maddesine göre ise, MGK'da bir uyelığin boşalması halinde artık Konsey üyesi olması söz konusu değildi. Anayasanın söz konusu geçici maddesiyle birlikte "konsey üyeligi ayn bir makam" oluyor, ordu i Ürug'ıın hazarladıgı geçici madde Noktayı koydu. Yazdıklarını bir kez daha dikkatlice okudu. "Ordu poiiükanın dışında kalmalıdır, bandan soara beaim görevim orduoun luşlasuıda adi görevine dönmesi ve bunu sürdunaesini saglamakür" diye duşunUyor ve bunu da çevresine açıkça ve her fırsatta anlauyordu. Kendi yazdığı geçici madde ile kendisini Milli Güvenlik Konseyi üyeliğinin dışında bırakıyordu. MGK Genel Sekreteri Orgeneral Necdet Ürug, anayasanın Ugili geçici maddesini bizzat kaleme ala nun en üst kademesinden Milli Güvenlik Konseyi'ne geçişin tüm bağları kopmuş bulunuyordu. Çünkü, MGK üyeliğinin boşalması halinde, bu geçici maddeden önce kuvvet komutanlığına atanan orgeneralin aynı zamanda MGK üyesi olması öngörülürken, anayasanın geçici maddesi artık bu geçişi durdurmuş oluyordu. 1983 temmuzunda Üruğ'un Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmasıyla birlikte, "Ordu işte orada başlayacaktı". Konsey üyeleri ise, seçımlerden sonra başlayacak dönemde artık "politik kimlik" edinmiş olacaklar ve altı yıl sureyle Cumhurbaşkanlıgı Konseyi adı altında yeni bir makamın üyeliğini oluşturacaklardı. Anayasa ve eumlııırbaşkaıılığı oylaması Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu üyeleri, anayasarun geçici maddelerini gördükleri anda, üzerinde herhangi bir tartışmaya girmek istemediler. Hatta bu maddeler, komisyonun resmi bir oturu munda da ele Zaten, üyeler de tıpkı MGK gibi, "Geçici maddelerin belirienecegi yer, bnrası defildir" duşüncesindeydiler. Ve savlarını da şöyle dile getirdUer: "Bu maddeler geride kalmıs dönemin politikacılanna siyasi yasak yüklttyor. Bu tir bir karar bizim görevimizin dışındadır. Onun için de. Danışma Meclisi Genel Kurulu'ndan geçtikten sonra, bemen MGK'ya gonderilmelidir." O gunlerde gerek kamuoyunda, gerekse özel tartışmalarda üzerinde durulan konu, Devlet Başkanı ve MGK Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in anayasanın kabuluyle birlikte Cumhurbaşkanlığına seçilecek olmasıydı. Bir kısım insanlar, "Cumhurbaşkanlıgı seçimi anayasadan sonra olsun derken, bir böliim insanlar ayn ayn sandıklarda oy kullanılsın, bir sandık Cumhurbaşkanlıgı seçimi için, bir başka sandık anayasa oylaması için konulsun" duşüncesini savunuyorlardı. Hatta, bu düşünce bizzat Evren'e de aktanldı. 1982 ekiminde Danışma Meclisi Başkanlık Divanı yeniden oluşmuştu. Devlet Başkanı Evren'i ziya Demirel referandum için: nin eylül ayı. Masanın bir başmda Süleyman Demirel oturuyordu, diğer başmda da Kultur ve Tiırizm Bakanı lUum Eva'yaoğbi. Kapatılan AP miUetvekiUerinden Nafiz Kurt'un ağabeyi Natt Kurt'un nikâhmda tantkhk yapıyorlardı Nikâh töreni bitti Evren Püşa Anadolu'da "Anayasayı Tanttma Kampanyası"M çıkmış, Tiirkiye'nin dört bir yanında halka hitap ediyordu. Evliyaoğiu, nikâhın diğer tanığı Demirel'in yanına yaklaştv Anayasa için ne diyorsunuz, gaüba tavrvuz olumsuzmuş? Neden olmasın? Partikri kimin kuracağı serbest bımkılmalı Siyasi yasaklarla bir yere vanlmaz. Aynca, kendi paralellerinde parti kurmaktan vazgeçmelUBrler^. Anayasaya neden karşı çüayorsunuz? tşte, sizin istediğiniz bir anayasa, Devlet Güvenlik MahkemeJeri'ne kadar herşey var istediğiniz Geçici maddelerle cumhurbaşkanı tayinj nerede görüimüstür? Demirel, daha sonra çevresine şunu söyleyecekti: "PıOal oldu. Hiç kbnseyi ihOale karşt tesvik etmem. Kardeş kant dökütür. Ama, anayasaya verüecek ret oyu, meseleyi kökunden haUeder. Ne askerier gücenir, ne toptumda yara açıhr. MJBet kendisini, kendi iradesiyU verecefi oyia egemen küacak. EM yüdan ben veruen demokrast mücadetesbü mület anayasaya vereceği tıaytr' oyu üe haOeder. Yoksa, hiç kimseyie hesapiaşmak istemiyorum. Zaten müTetin iradesiyk ^ hesaplaşumaz." Yen geldiğinde liderine bağlüığmı kanıtlayacak oian AP Orgutü, anayasa oylamasında, lıderle ters düşmüştu. Halk oylamasmdan yuzde 92'lik bir sonuç çıkınca, Demirel "mületimız sağoisun" diyecekti 1982 Ret oyu meseleyi haUeder rete gideceklerdi. Aslında, zaten bir de gündemleri vardı Evren'e sunmaları gereken. Danışma Meclisi ayn, hükümet ayn, Konsey ayn çahşıyordu, bunun "daha ahenkH bir bicimde yıiriitulmesini" önermek Uzere Çankaya'dan randevu istedi yeni Başkanlık Divanı üyeleri. Giderken başkan vekillerinden Turhan Güven, bir not hazuiadı ve Başkan Sadi Irmak'a verdi: "Çaüsmalarda ahengin sağlanması ve anayasa oylamasına itişkin düşüncelerin aktanlması" biçiminde özetlenen bu notla birlikte uyeler, Evren'in huzuruna çıktılar. Ziyaret önce televizyona çekildi aksam haber bülteninde yayımlanmak Uzere, sonra Başkan Sadi Irmak kendisine verilen notian unutarak Atatürk hayraru bir profesörü anlatmaya başladı. Tam Almanya'ya Atatürk tarafından nasıl gönderilmış olduğunu anlatmaya geçeceği sırada, Evren, "Başka ne var ne yok?" diye sorunca, Turhan Güven atıldı: "Sayın Devlet Başkanım. anayasa oylamasında biz de üzerimize duşeni yapmak istiyonız. Yalmz bir noktayı beMrtinek istiyonım. Anayasa oylaması ile Cumharbaşkanhgı seçimini bir arada, aymı sandıkta yapmak sakıncalı. Cumhurbaşkanı seçimi için ikinci bir sandık konulması daha uygun olabilir. Ya o sırada ikinci bir sandık konnlabilir ya da anayasa oylamasmdan sonra cumburbaşkanlıgı seçimine gidiUr. Hatta, bugünkü şartlarda sizin karşınızda kim aday olursa olsun, kaç aday olursa olsun, siz yine de oylann yuzde 7080'ini rahatlıkla alabilirsiniz." Gerçekte bu düşünceler Evren'e başkalan tarafından da iletilmişti. Evren: "Sandık sayısı azmış. Yani yeterli değilmiş. Sandık yetişmez diyorlar. Aynca da kanşıklık olur, diyorlar. Yani ana>asa için atacagı oyu, gidip cumhurbaskanbgı sandığına atanlar çıkar, kanşıklık olur, diyorlar." Turhan Güven: "Sayın Devlet Başkanım, 1969 seçimlerinde vatandaş dört ayn sandıga oy attı. Halkın bu konndaki tecrübesi yeteriidir." Evren: • "Bu seçim ve oylama böyle olacak, anayasanın geçici maddelerinde yazıldığı gibi.Beni ikna ettiler." Tam o sırada içeri Başbakan Bülend Ulusu girdi. Konu bu kez 2485 sayılı Kurucu Meclis Yasası'nın değiştirilerek, hükümetin Konsey'in ve Danışma Meclisi'nin daha ahenkli çalışmasma kaydı. Ulusu, bu yasanın değiştirilmesine "gerek ohnadıgnn" söyledikten sonra, Evren'e hükümetin o gün aldığı kararlarla Ugili bilgi aktarmaya başladı: Asilçelik'i ve Güney Sanayiyi kurtarma operasyonlanna ilişkin alınan kararla UgUi bilgilerdi bunlar. Toplantı bitmişti. Hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi. ABD ve Bayar^m tepkisi: Washington'un Ankara'ya ilettiği görüş: "Evren halk tarafından sevilen bir liderdir. Popülaritesi yüksektir. Ayn ayn sandıklarda seçime ve oylamaya gidilmesi daha iyi olur." I v 7 O f c > nin eylül başı... Anayasanın geçici maddeleriyte ilgili iki ilginç tepktden birisi Amerıka'nın dtgen Celal Bayar'ındır. Amerikan yönetimi de, Celal Bayar da askeri yönetime çeşitti kanallardan ulaşarak, "Anayasarun halk tarafından oylanmasıyta cumhurbaşkanı seçiminin ayn ayn yapılmasını" dile getiriyoriardı. VVashington Ankara'da kendi büyükelçiliği kanalıyla gönderdiği "göfüş"te gerekçe oiarak "Avrupa'nın tors bir tavır alabileceğlnl" öne surüyor ve ardından eklıyordu: "Evren halk tarafından sevilen bir liderdir. Papülaritesi yüksektir. Ayn ayn sandıklarda seçime ve oylamaya gkulmesi daha İyi olur." Amerikalılann bu girişimine Ankara herhangi DANIŞMA MECLİSİ 1982 Yarau Evren: Partiyi Ulusa karsan, ılunlı ve ortanın sagında olsan bir yanrt vermedi. Celal Bayar ise Evren'e doğrudan bir melcıup gönderdı. Bayar, 5 Eylül 1982 tanhinde kamuoyuna bir açıklama yaparak, "Anayasayı destekledlginl" soylemışti. 2728 eylül tarihlerinde ise o gunlerde bayram nedeniyle Antalyada bulunan Evren'e Antalya Valisi aracıl»ğtvia bir mektup yazdı. Daha doğrusu kaleme alınan metnı düzelttı. Mektubu doğrudan kaleme alan önce Hayrettin Erkmen'di. Erkmen'in yazdtğı metin üzerinde yaptığı çalısmalan Bayar, kızı Nllüfer Gürsoy'a daktilo ettirdi. Celal Yardımcı, Mükerrem Sarol, Samet ö ve Husamettln Ctndoruk'la birlikte mektuba son btçimi verMdi. Son derece nazık bir üslupla kaleme alınan mektupta iki noktanın altı çıziliyordu: 1 Sryasetcilere yasak getirmek acaba ne derece dogrudur? 2 Cumhurbaskanının anayasanın halk oylaması sonucunda kafoul edilmesryie Mrtlkte, seçlhnlş olması acaba ne kadar IsabetlidlrT" Bayar ekliyordu mektubunda: "Pasa hazretleri, siz namzet otoanız seçilecek kudrettesinlz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle