14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 AĞUSTOS 1985 HABERLER CUMHVRİYET/7 Dinçerler'i kim yönlendirîyor? ANAP'lı mületvekilleri Ata Aksu, Metin Balıbey ve îsmet özarslan, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki odalannda ziyaretçi kaöul ediyor ,bakanlık faaliyetlerinde rol oynuyorlar. ANKARA, (Cumhuriyel Biirosu) TBMM'de ocak 1984'te büyük tartışmalara neden olan "Bakan YardımcılıgV'nın sürdüğü ve Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler'i üç ANAP'lı milletvekilinin yönIendirdiği ortaya çıktı. ANAP'lı Ata Aksu, Metin Balıbey ve İsmet Özarslan'a bakanlıkta özel oda, özel sekreter ve çay ocağı ayrıldığı saptandı. Dinçerler ile ayra seçim bölgesinden Meclise gelen Gaziantep MiUetvekili Ata Aksu, "Bu sistemin ABD'de uygulandıgını" belirterek, "Ben ita amiri değilim. Imza yetkim yok" dedi. Son günlerde tartışma konusu yapılan "Kitap Yazma" olayından spora kadar hemen her konuda bakanla birlikte ANAP'lı milletvekillerinin bakanlık görevlileri üzerinde çeşitli baskılar uyguladıkJarından yakınılırken, miiletvekflleri "yalnızca bakana danışmanlık" görevi yaptıklarını savundular. " Milli Eğitim Gençlik ve Spor BakanlığVnın birinci katında bulunan koridorda Bakan Dinçerler'in özel çalışma odasıyla yan yana bulunan üç ayn oda milletvekillerine ayrılmış bulunuyor. ANAP'lı milletvekilleri sabahtan akşama kadar bu odalarda ziyaretçi kabul ediyor ve bakanlıktaki faaliyetlerde önemli roller üstleniyor. ANAP MiUetvekili Ata Aksu, Cumhuriyet muhabirinin "Bakan yardımcılıgı mı yapıyorsunuz?" sorusuna şu karşılığı verdi: "Aramızda özel görev bölümü yapmadık. Biz bakana yardımcı oluyoruz. Bu, bir tiir da 3 ANAP'lı milletvekiline, Milli Eğitim Bakanlığı'nda 'özel oda ve sekreter' verildi DIYDIK/GÖRDİK YAtClS PEKSES Gaziantep MilletvekiU Ata Aksu, "Biz yalnızca danışmanlık yapıyoruz. Bu sistem ABD'de bile uygulanıyor. Ben ita amiri değilim, imza yetkim yok" diyerek bakanlıktaki uygulamayı savundu. lıklara bakan yardımcısı adı altında yerleştirilen milJetvekillerinin anayasa suçu işlediklerini" söylemişti. Tutum, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir parti hükümetinin bu kadar partizan bir davranışın içine girmedigini" kaydetmişti. DtNÇERLER "Kitap Yazma"dan "DarHİn"e kadar her sözüyle tartışmalara neden olan MiUi Eğitim Bakanı ' 'Ekibi'' Ue birlikte çalışıyor. tSMET ÖZARSLAS ANAP Amasya MilletvekiU. Milli Eğitimin yanı sıra "spor" konulanna da danışmanlık yapıyor. METİS BALIBEY ANAP Afyon MilletvekiU. Bakanlık "danışman" kadrosundan. Bu tartışmalar sürerken hükümet "Bakan yardımcılıgı" diye bir konu olmadığını, milletvekillerinin sadece bakanlara danışmanlık yaptıklarını açıklamıştı. Muhalefetten gelen tepkiler üzerine ANAP'lı milletvekillerinin bakanhklarda çalışmalan yasaklanmış, TBMM halkla ilişkiler binasında bakanlıkların başvuru bürolan kurulmuştu. MtLLETVEKİLLERtNtN Y APAMA Y ACAKLARI İŞLER Öte yandan, "milletvekilliği ile bağdaşmayan isJer bakkındaki yasa" da şu hüküm yer alıyor: "TBMM üyeleri devlet ve diger kamu tiizel kişiliğine haiz kunım \e bunlara bağlı kuruluşlarda, devletin veya kamu tüzel kiDANIŞMANMJ BAKAN YARDIMC1S1MI? GaâmtepANAP şiliklerinin dogrudan doğruya MilletvekiU Ata Aksu, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki "makam" oda veya dolayısıyla katıldıgı derneksında çahşırken. Yasalarda yeri olmayan bu tür bir makamın "da lerden özel gelir kaynaklan ve nışmanlık mt" yoksa "bakan yardımcılıgı mı" olduğu yeni yasama özel imkanlan kanunla saglanyılında Mecliste hararetli tartışmalara yol açabilecek konulardan bi olanların yönetim kurullaraış risi... (Fotoğraf: CUMHVRlYET) nnda ve başkaca işlerde görev alama7İar. TBMM'ninl2 Ocak 1984 günışmanlık. Ben ita amiri değiAynı yasada, "Yasa bükümlim. İmza yetkim yok. Bu sistem nü vaptığı birleşimde HP'li Halerine aykınlığı saptanan ve ikaAmerikan sistemidir. Orada uy lil Ibrahim Şahin, gundem dışı gulanıyor." söz alarak "ANAP'ın bakanhk za karşın aykırılıgı gidermeyen üyeliginin ANAP Afyon MiUetvekili larda komiserlik bürolan kurdu milletvekilinin düşmesi" hükmü de yer alıyor. Metin Balıbey Ue ANAP Amas gunu" söylemiş ve bu sözler ya MiUetvekili Ismet Özarslan' ANAP'lılarca sıra kapakları vuMuhalefet yetkilileri, olayın ın Milli Eğitim yanında spor ko rularak protesto edilmişti. 0 doçok ciddi olduğunu, yeni yasanulannda da bakana danışman nemde HP Grup Başkanvekili ma yılında bu konuyu Meclise lık yaptıkları öğrenildi. getireceklerjni belirttiler. olan Cahit Tutum da "Bakan GÖKSEL ARSOY Sinema ve sahne yaşammdan sonra iş adamlığından çok memnun.. Eski uğraşlanndakj ünunun yeni işıni olumlu etkilediğifie inanıyor. (Fotoğraflar: NECDET TUFAN) Türk filmi seyretmiyorum Bizde sinema benim öfçülerime göre sanayi değil.. Sanat da değll.. Bana göre zenaat.. Zenaai olduğu için de zaten çöktü, yok o/du.. 7966, 67, 68 yıllannda gelen televizyon belasını zenaat olan Türk sinemasmm atiaiması mümkün olmadı. Sayın Göksel Arsoy, ilk sorum şu oJacak.. Sinema oyuncusu olarak biliyorduk sizi.. Birden reklamcı olarak bulduk.. Bu değişiklik nasıl oldu? Siz beni sinema oyuncusu olarak biliyordunuz, ama 1968'de ben sahneye geçtim.. Onu biliyorum.. Ama yine de sinema oyuncusu olarak hatırlanıyorsunuz hâlâ.. Fakat çok önemli bir sanat olayıydı benimki.. Çünkü bir oyuncu hakkında sinemada hemen karar verilemez. Onun için "ben en büyük sanatçıyım", "ben en büyük şöhretim", "ben en büyük oyuncuyum"... Bunlan herkes kolaylıkla söyleyebiliyor, ama sahne öyle değil.. Sizi kaç kişi seyretmeye geliyor.. Hemen o gün sonucu alıyorsunuz.. Filmler de iş yapmasına göre bir ölçüde bunu ortaya çıkarmıyor mu? Tabii ama üçbeş ay sonra en erken ortaya çıkabilir.. Zaten sinemada durum şu: Bizde sinema benim ölçülerime göre sanayi değil.. Bu benim inanç ve düşüncem.. Sanat da değil.. Bana göre zenaat.. Zenaat olduğu için de zaten çöktü.. Yok oldu.. Çünkü şahısların gücünü aşmıştı artık.. Ve 1966, 67, 68 yıllannda gelen bir televizyon belasını zenaat olan Türk sinemasının atlatması mümkün olmadı. O kafayla o görüşle... Zaten kolay yolu seçtiler.. Neydi kolay yol? Seks türü filmler.. Öyle değil mi? Açık saçık filmlerle aileyi kaybettiler. Sinemadan aile ayağını çekti. Yok oldu.. Bambaşka bir zümre gelmeye başladı.. Bu da sinemayı kurtaramadı.. Çöktü, gitti. SAHNEYE GEÇİŞ Ama o güne kadar da pek bir şey yoktu Göksel Bey.. Zengin erkek, fakir kız hikâyeleri.. Malum.. bii neticesi de benim ispatım.. TV ve radyoda şarkı söyleyebilmesi için bir kişinin.. ö n denetimden geçmış sanatçılar listesinde isminin olması lazım.. Benim vardır.. Çünkü hiçbir işin kolayına kaçmadım.. İşin esnaflığına gitmedim.. Minibüs plakları söylemedim.. Piyasacı olmadım.. Böyle bir durumdayken neden sahneyi de bıraktınız? Evet neden.. Sinemayı neden bıraktım.. Çünkü televizyonu atlatamayacaktık. 1968'de sahneye geçtim. Sonra sahnede dikkat edecek olursanız 197778 yıllarında para el değiştirdi.. Türkiye'de değişik bir zümrenin eline geçtı para.. Dolayısıyla sahneye çıktığım zaman dost masaları.. Kaliteli.. Klas masalar.. O insanlar gelmemeye başladı.. Değişti. SAHNEDE DEĞİŞEN Kimler geliyordu artık? Ben bir tanımlama yapmak istemiyorum.. Ama ona paralel olarak daha biraz hafif hanım sanatçılar.. Enteresandır.. Bir homo olayı başladı.. Homoseksüellerın bu kadrolara konuiması başladı.. Ve bu kişilerden hoşlanan bir zümre gazinoya gelmeye başladı.. Ben bunun rahatsızlığı nı duydum.. Benim birçizgim.. bir klasım vardı.. Onu zedelememek.. Yıpratmamak.. Ayağa düşmemek için kaçmam lazım geldiğini düşündüm ve 1980 yılında firmamı kurdum.. Ama ne yapacağımı inanın bilmiyordum.. Bir yıl geceli, gündüzlü düşündüm.. Paranız vardı herhalde... Vardı çok şükür.. Ve sonunda bazı özel meraklarım nedeniyle reklamcılığa girdim.. Neydi o özel meraklar? Resim falan çizer misiniz? Grafik işleri? Yok.. Ben bir akademiden falan değilim.. Çizgi çizemem.. Resim yapamam ama ben çok kolay yanlışları görürüm. Bir ilanda.. Bir reklamda.. Düzeltmesi.. Fikir vermesi.. Bir de kendi belli bir düzeyim olduğu için bir yaklaşımım var.. Reklamcılık işini kurmaya karar vererek kurdum ve 1980'de burayı açtım. "AAA DEMİYORUM " Türk sinemasmm eski jönü Göksel Arsoy sinemayı unuttu: demektir. Demek istedigim bu. Birleşmede, eşit şartlar olması gerekir" cevabını verdi. Calp, tüm sosyal demokratlann bir çatı altında toplanmasının sevindirici olduğunu, bunun içinde bulunulan seçim sistemi sonucunda sosyal demokratları "iktidar alternatifi" haline getireceğine işaret ederek, "Sosyal demokrat tabanın beklentilerine ters duşecek boyle bir birleşmeANKARA, (UBA) Halkçı ikili ilişkileri" ile ilgili sorulan yi engelleyecek tavır içerisine kim yanıtlarken şunlan söyledi: Parti eski Genel Başkanı Necdet girerse girsin, bunun vebalini ve "Halkçı Parti ve SODEP birCalp, sosyal demokratlann bir tarihi sorumluluğunu taşıriar. Bu ieşme aşaınasında buyuk ölçüde aıaya gelmesi girişimini olumlu sadece HP veSODEP içindegil. buldugunu, HP ve SODEP'in olumlu bir yaklaşım saglamıştır. kurulma aşamasında olan DSP Bunun hangi koşullarda olduğu Necdet Calp hınma amacıyla kullamlan kö yanı sıra DSP'nin de bu olay içeiçin de geçerlidir" diye konuştu. risinde olması gerektiğini vurgunu bilmiyorum. Ancak bu birieşmüre yüzde 5 zam uygulaması Birleşmenın "yasal sonuçlan"layarak, "Birleşmeye yanaşmameuin eşit koşullarda olması ge ri fiziki. biri manevi olarak, bupazartesi başlayacak. Türkiye nun getirecegi koşullar ne ola nın da iyi değerlendirilmesi gerekir. Sanıyorum ki yapılması Kömür tşletmeleri Kunımu, ısın y'anlar bunun vebalini ve tarihi düşünülen oiaganustu kurultay caktır. Teşkilat olarak ne olacak rektiğini belirten Calp, bunun iki mada kullamlan kömürun fiya sorumluluğunu taşıriar" dedi. Eşi Sevil Calp'in rahatsızlığı larda bu 'eşit koşullar' ortaya çı tır. Eriyip birbiri içinde birieşe tarafın şahsiyetlerini incitmeyetının kademeU olarak arttınlacacek bir şekilde yapılması gereknedeniyle bir süreden beri Amecek, ondan sonra da o yönetimkacaktır." ğını daha önce açıklamıştı. Bu tiğini söyledi. rika'da bulunan Necdet Calp Calp, "Eşit şartlar derken ne lerde müteakip gelişmeleri karara göre, yüzde 10 oranmdaHP eski Genel Başkanı Calp, Ankara'ya donuşü sırasında yi kastediyorsunuz" şeklindeki uygulayacaklar. Bana böyle olki ilk zam ağustosta uygulama"Amerika Ue ikili iMşkiler" konu"Sosyal demokrat tabanda bir soruya da, "Birieşme anında madıgını söylediler. Eger sonu ya konulmuştu. Zammtn ikinci sundaki bir soruyu yanıtlarken birieşme" ve "TürkiyeAmerika bir parti ortadan kayboluyor. Bi böyleyse bu birieşme olmuyor bölümü pazartesi giınii, üçüncü de şunlan söyledi: bölümü de 1 ekim günü uygula"Gördüğüm kadan ile Türkimaya girecek. 1 ekim günü uyye kendi meseielerine kendisi sagulanacak zamla birUkte ısınma hip çıkmıyor. Türkiye'nin ,millekömürünün fiyatına üç ay içintin çıkarlarım gözelen bir polide yapılan toplam zam yüzde tika izlemesi lazım. Başkasının 30'a ulaşacak. ihsanına, onun verecegi miktara boyun egen bir politika izlerse Türkiye hiçbir şey alamaz. Ve miUetlerarası meselelerde bugünkü gibi sesini duyuramaz." Yasanın 427. maddesinde yaYüksek öğrenim Kredi ve YurtMüstehcen yaymlara verilecek cezaları arttıran lar Kurumu (YurtKur)dan öğpılan değişiklikle müstehcen yaMeclis yarın açılıyor tasarı, Başbakanlık'ta bekliyor. Hükümet, renci ve harç kredisi abnak ya da yın yapan gazete ve dergilerin yamüstehcen yayınlarla ilgili değişikliği Türk Ceza nı sıra, süresiz yayınlann yöneyurtlarda kabnak isteyen öğrencilerin başvuruları 4 eylülde soYasası'nın tamamıyla birlikte yapmayı ticileri de birinci derecede sona erecek. Öğrenciler, başvuru rumlu hale getiriliyorlar. 428. benimsedi. formlannı YurtKur'un Bölge maddede yapılan değişiklikle ANKARA, (Cumhuriyet Bü "Teknik geüşmelerin de katkısıy müstehcen ve hayasızca yapılan Müdürlükleri'nden ya da Mttli rosu) Türk Ceza Yasası'nda la müstehcen neşriyatın artması" Eğitim Gençlik ve Spor Müdürşarkıları söyleyenler ve bunları müstehcen yayınlarla ilgili olarak gosteriliyor. 426. maddesinde yayanlara verilecek ceza bir ay6 lükleri'nden alacaklar. Buformyer alan cezalann artırılmasına öngörulen bir aydan iki yıla kalar tam ve doğru olarak dolduay iken 2 aybir yıla yükseltiliyor. ilişkin yasa tasansı Başbakanlık dar hapis cezası, bir yıldan üç yırulup imzalandıktan sonra BölBu maddede 3 bin4 bin 500 lira ta beklemeye alındı. ge Müdürlükleri'ne iletilecek. la kadar hapis cezası olarak de olan para cezasının alt sınırı 5 Adalet Bakanlığı'nca Türk Ce ğiştiriliyor. Ayrıca, bu maddede bin liraya üst sınırı da 50 bin liANKARA, (Cumhuriyet Büza Yasası'nın 426, 427 ve 428. yer alan 3 bin45 bin lira para ce raya çıkarılıyor. Ayrıca müstehrosu) TBMM yeni yasama yımaddelerinin değiştirilmesi için zası 10 bin100 bin liraya yüksel cen yayınlar kapsamına video Iına yarın Cumhurbaşkanı KeMDP, muhtar ayhklan ile taban hazırlanan tasarı bir süre önce tiliyor. nan Evren'in yapacağı konuşma bantları, slaytlar da alınıyor. fiyatların belirlenme ve ödeme Başbakanlığa sunulmuştu. Anile başlıyor. Geçen dönem açış zamanlannı yeni esaslara bağlacak, daha sonra Türk Ceza Yakonuşması yapmayan ve bir meyan ikiyeni yasa teklifl hazırlasası'nın tamamınm, yeniden eie saj yayımlayan Evren'in bu yasadı. MDP Genel Sekreteri ve Küalınması görüşü ağırlık kazanınma yılında yapacağı konuşma iltahya MiUetvekili Abdurrahman ca, müstehcen yayınlarla ilgili degi ile bekleniyor.. CumhurbaşNecati Karaa, ilk yasa teklifmğişikliğin de Türk Ceza Yasasıkanhğı Basın Müşaviri Ali Bade muhtarlara verilecek ayhklanın tamamıyla birlikte yenilenransel, a.alnın sorusu üzerine, nn en az asgari ücret düzeyinde mesi benimsendi. "Fazla aynntı vermem mümkün UP htanbul Milletveküi Ytlmaz Hastürk, 'Ekonomik olmasını öngörüyor. Karaa, gedegil. Ancak, Sayın CumhurbaşBaşbakanlık'tan bir yetkili çen yasama yılında da ayru doğGöstergeler' bülteninde 1984 yılı cari harcamalar açığının kanımızın yapacaklan konuşmaCumhuriyet muhabirine, "Biz rultuda bir yasa teklifl hazırlafazla gösterilmesinin, ekonominin beyni olarak nın Türkiye'nin gündemindeki kanunlan parca parça değiştirmıs ancak ANAP oylanyla redadlandmlan Pakdemirli için, "Bağışlanmaz bir hata" çeşitli konulara ışık tutacağını mekten yana değiliz. Uegişiklikdedîlmisti. söyleyebilirim" dedi. a.a.'nın haolduğunu söyledi. ler bir bütün içerisinde ele alınberine göre Cumhurbaşkanı EvANKARA, (UBA) Halkçı hizmetinden haberi yok" dedi. malı. Üstelik Türk Ceza KanuParti Istanbul MilletvekiU Y«HP eski Genel Sekreteri Yıl ren'in konuşmasında af, anayanu uzun süredir parça parca desa, iç ve dış politika konulanna maz Hastürk, Hazine ve Dış Ti maz Hastürk daha sonra şunlagiştirilerek garip bir metin haliiiişkin açıklamalarda bulunmacaret Musteşarlığı'nın yurt dışın rı söyledi: ne gdmiş" dedi. sı bekleniyor. da.kuUanılması amacıyla İngiliz"Devlete ait önemli bir bilgiyi Doğu Karadeniz bölgesinde büAdalet Bakanlığı Türk Ceza Meclis'in yeni yasama yılına ce ve Türkçe olarak yayımladığı böylesi astronumik bir yanlısla yük balıkçı motorlan Ue avlanYasası'nın tamamının değiştiril"Başhca Ekonomik GöstergekT" dünya kamuoyuna sunan bir üst başlamasıyla birlikte siyasi parmay'a 1 ağustos tarihinden itiba mesi için hazırlıklarını sürdürüadlı bültende 1984 yılı cari ışlem kademe >6nelicisi görevde tututilerin TBMM gruplan da toplaren izin verilmesi üzerine avlayor. Müstehcen yaymlarla ilgili ler açığının fazla gösterihnesi lamaz. Ballı kooperatiflerie kainacak. ANAP grubu, Başbakan nan balık miktarında son 10 cezaları artıran tasarı, Türk Ceüzerine, Hazine ve Dış Ticaret merli dtş seyahallerle gündemde Turgut Özal'ın ABD'den dönügünden beri artıs kaydedilmeye za Yasası'nın tamamının değiştiMüsteşan Ekrem Pakdemirli'nin olan Pakdemirli şu anda tnakaşunden sonra salı günü toplanbaşlandı. Mevsimi olan bahklar rilmesine ilişkin tasarı hazırlanaistifa etmesi gerektiğini söyledi. mı fuzuli işgal durumda vicdantıya çağrılacak. Grup toplantıladan palamut ve istavrit son günna kadar Başbakanhk'ta bekleYılmaz Hastürk, hükümetin larda yer almaktadır. Devlet gerında, milletvekilleri seçim böllerde bol miktarda avlanmaya tilebilecek. Adalet Bakanlığı'nca çaiışmalarında sık sık hatajara misini yonetme iddiasında olangelerindeki izlenimlerini anlatabaşladı. Özellikle çingene palarastlandığını, bu hataların Özal lar boyle carkcılarla devlet gemihazırlanan tasarıda müstehcencaklar, görev sürosi dolan grup mutu adı verilen ve ağırlığı hükümetinin yapısal decsni ha sini karaya oturturiar. Pakdemirlik kavramına, "Cinsi arzulan başkanvekillerr ve yönetim kuru450600 gram arasında değişen tahrik ve istismar eden ve halkın line geldiğini belirtti. Ekonomi li devlet gemisinde degil çarkçı, lu üyelikleri ile TBMM Başkanbalık perakende olarak tanesi nin beyni diye adlandınJan Ha miço bile olamaz derhal istifa etar ve haya duygularınj inciten yaiık Divanı için adaylar belirlene300400 liradan işlem görüyor. zine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı meli, şayet S»y\n Özal, Pakdeyınlarraüslehcenyayınlardır" bıcek. Genel Başkanlann değiştiOrtaboy büyüklükteki istavritin nda böylesine bir hatanın bağış mirli'yi muhafazada ısrar ederçüninde açıklık getiriliyor. Müsği HP ve MDP gruplarında aykilosu ise 500600 liradan satılılanamayacağını bildiıen Has sf de\let gemisi baimadan gemitehcen yaymlara verilen cezalanca bir "durum" değerlendirmeyor. türk, "Pakdemirli'nin devlel yi ehil ellere tevdi etmelidir." nn artırılma gerekçesı olarak. si de yapılacak. MiUi Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler, Islam Eğitim Bilim ve Kültür Teşkilatı tkinci Genel Konferansı 'na katümak üzere bugün Pakistan'ın tslamabad kentine gidecek. Dinçerlerin gezisistrasmda Pakistan'dan tngiUzce öğretmeni getirihnesi konusunda da incelemelerde bulunacağı bildirildi. Devlet Bakanı Mustafa Tinaz Titizm ikigün ertelentn tran ziyareti de yarın basLyor. S gün sürecek ziyaret sırasında özellikle Türk işadamlarmırt Iran'da karşılaştıklan sorunlann ele alınması bekleniyor. Ozetle tki bakan yurt dışına gidiyor Sosyal demokratlann birleşmesini destekleyen Calp, DSP'yi eleştirdi: 'Birleşmeyen vebaUni taşır* Eski HP Genel Başkanı Necdet Calp, Amerika dönüşü yaptığı açıklamada, HP SODEP birleşmesinin "sevindirici" olduğunu, ancak "eşit koşullarda" yapılması gerektiğini belirtti. Sosyal demokrat tabanın "iktidar beklentisi"ne dikkat çeken Calp, "Birleşmeyi engelleyecek tavır içine kim girerse, bunun vebalini ve tarihi sorumluluğunu taşır. Bu DSP için de geçerli" dedi. Isınnıa kömüre zam 6 Yurt ve kredi başvuruları MüstehcenIik' cezası beklemeye abııdı btrakırken Türk müziğini de kafamdan silip attım. 1981 şubat aytndan bu yana kendi kendime bile "aaa" dediğimi hatıriamam. Ama bir sinema idi nihayet.. Düzeltilebılirdi.. Apayrı bir şey.. Ve ben bunu atlatamayacağımızı hissettim.. Bunun çökeçeğini hisşettim.. Bir Amerikan sineması, bir İngiliz, bir İtalyan sineması nasıl atlattı? Onlara da televizyon beiası geldi.. Ama onlar zor yolu seçtiler.. Zor yol.. Büyük buluşlar.. Süper prodüksiyonlar.. Dev yapıtlar yaptılar.. Neyse ben bu televizyon belasını atlatamayacağımızın inanç ve korkusu içinde.. Diğer bir kabiliyetim olan amcam Yesari Asım Arsoy olduğu için Türk sanat müziğinin en büyük isimlerinden biri olan amcama da güvenerek bu işe hem de zaafım ve kabiliyetim olduğu için iki yıl çok ciddi olarak Türk müziği çalıştım.. Ve sahnede de başarılı oldunuz... Tabii şimdi oraya getireceğ[m işi.. Çünkü sinemada yargı.. Ne dedik... Üçüç buçuk ay sonra olabilir.. Ama sahnede.. Hele Türk sanat müziğinde "en büyük şarkıcı benim", "en büyük artist benim..." Bunu herkes d/yemez.. Dediği zaman "buyrun" derleradama.. Hemen oraya saz heyeti kurulur.. Eline nota.. "Buyur kardeşim oku bakalım.." Şunu söylemek istiyorum: Palavraya tahammülü yok bu işin.. Onun için sinemadan sahneye geçen arkadaşlarımız bu işi ciddi tutmadıkları için birer birer bir yıl içinde yok olup gittiler.. Bazı isimleri arada sırada devam ediyormuş gibi görüyorsak da bunların sahnedeki hali tek kelimeyle rezalettir.. Bir komedidir.. Gülünçtür.. Siz nasıl başardınız? Ben çalıştım çünkü.. Ben bir şeyler öğrendim.. Dikkat edin.. Uçsuz bucaksız, engin bir deniz olan o ihtişama ben ayağımın ucunu, parmağımın ucunu hatta, dokundurabildim... Değdirebildim.. Sözlerime dikkat edin.. Rica ediyorum.. ÇOK ÇALIŞTIM Pardon... Nereye değdirdiniz ayağınızı.. Anlayamadım.. Türk sanat müziğini kasdediyorum.. O gayya kuyusunu.. İki sene gece gündüz çalıştım.. Öyle geldim.. Ben sahneye çıktığım zaman çok şey biliyordum.. Sahneye çıktığım 8 Hazıran 1968 cuma gününden itibaren 14 sene.. Haftada üc gün.. Üç ayrı hocanın devamlı olarak rahlesinin önüne oturdum.. Ellerini öptüm ve devamlı Türk sanat müziği çalıştım.. Yani hem sahneye çıkıyordunuz, hem öğreniyordunuz Tabii.. Başka türlü olmaz yani.. Bunun ta Sahneyl Evren, af ve anayasa konulanna değinecek Peki artık sinemayı ve gazinoyu tamamen bıraktınız mı? Ben sinemadan sahneye geçerken sinemayı tamamen kafamdan silip atmıştım. Neden.. Çünkü sinemada sabah erken kalkarsın, gazinoda akşam geç yatarsın.. Ne olur, yüzün yorgun olur.. Müsait olmaz.. Akşam da kendin yorgun olursun.. Dolayısıyla sahnede muvaffak olabilmek için sinemayı aklından silmem lazım.. Sinemayı kafamdan tamamen silip attım.. Aynı şekilde sahneyi bırakırken de.. Yeni bir işe girerken kafamdan tamamen silip attım.. Bir daha aklıma ve ağzıma almadım.. Bütün notalarımı, bandlarımı, afişlerimi herşeyi kilitledim. 1981 şubat ayından bu yana kendi kendime bile "aaa" dediğimi hatıriamam Peki bu uçsuz bucaksız müzik zevki bir gecede nasıl bitebildi? Evet bir gecede.. Büyük bir zevkti ama.. Yeni işimde muvaffak olabilmek için tamamen aklımdan silmek tek çözümdü.. GENÇ KIZLAR VE ROMANTİZM Göksel Bey.. Genç kızlar sizi çok beğenirdi sinemada.. Bunun nedeni neydi sizce? Ben sinemaya başladığım zaman Türk sinemasında sanşın jön yoktu. Benim fiziğim, sarışın oluşum.. Oynadığım romantik rollersebebiyle kadın seyirci büyük bir yakınlık duydu.. Kadınlar gösterdiği bu ilgi eşinizle ilişkilerinizde sorun yaratmıyor muydu? Yani kıskanmıyor muydu? Ben eşimle evlendiğimde, zaten meşhur bir artisttim.. Onun için eşim için yeni bir şey değildi.. Bunu bile bile evlendigimizden böyle bir şey olmadı.. Genç kızların bu ilgisine siz karşıhk verir miydiniz? Valla buna zaten vakit de yoktu.. Zaten böyle bir niyetim de yoktu.. En güzel yıllarımda ben geceli gündüzlü çalışırdım.. Uyumaya, hatta yatmaya bile zor vakit buiuyordum.. O kadar film çeviriyordum ki.. Kaç film çevirmiştiniz? Yüz.. Yüz on veya yüz on beş.. Şimdiki Türk sineması üzerine ne düşünüyorsunuz? O kadar uzaklaştım ki.. O kadar hiç alâkam ve ilgim yok ki.. Ben de bir seyirci olarak soruyorum size.. Hiç seyretmiyorum.. Hiç.. Nasıl olur Göksel Bey.. Bu kadar yıl film oyunculuğu yaptıktan sonra.. Bir sürü yeni yönetmen çıktı.. Bir sürü oyuncu çıktı.. Bir sürü film var.. Hiçbirini seyretmiyorum.. Ben artık dünya sinemalannın güzelliklerini seyrediyorum sadece.. Türk filmi seyretmiyorum.. Televizyonda oynuyor.. Onu da seyretmez misiniz? Katiyen seyretmiyorum.. Öyleyse siz yeni jönleri de tanımazsınız.. Kadir inanır, Tarık Akan... Hiç tanımıyorum. Hiçbir fikrim yok.. Alakam yok.. Artık lüzumu da yok.. * G. Arsoy'un kurduğu firmanın adı "Göktay Reklamcılık A.Ş."dir. Muhtar aylıkları •.•• Hastiirk, PahdemirWyi istifayn davet etti Doğu Karadeniz'de palamut avı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle