15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ları titizlikle izlenmekte, bu konularda eleştirmeler, incelemeler yayımlanmaktadır. Ben ikinci sayfada, haftada bir gün yazdığımı göz önüne alarak, değişik konulara değinmeği daha doğru buluyorum. Elbet bunun içinde okurumuzun aradığı edebiyat türlerine de zaman zaman sıra geliyor. Ben değişik konularda okumağa alışık olduğum için, yazılarıma da yansıyor bu; edebiyat dışında kalan sanat türlerine, hatta sınırımı asarak bilim, felsefe konularına bile yöneldiğim oluyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, ne denli değişik olursa olsun, burada yazdıklanm, benim için bir bütün niteliğindedir. Beni okuyanlann da boyle düşünüp düşünmediklerini bilemem. Fehmi Kanlı, mektubunu "Bilimsel sevgi ve saygdaria" diye bitirmiş. Görüyorsunuz ya, sevgiyi, saygıyı o da bilimle bir tutuyor. • Burada çıkan bir yazımda, Kierkegaard'ın "Of the difference between a genias and an apostle" adlı bir incelemesinden söz etmiştim. 1847 yılında çıkmış, ya da yazılmış bir yazı. Almanya'dan mektup gönderen Fikret Çember adlı okurumuz, Kierkegaard'ın bu yazısıru görüp okumak istediğini, fakat Almanya'nın en büyük kütüphanelerinde bile bulamadığını söylüyor. Belki başkaları da merak etmiş olabilirler diye açıklayayım: Yukanya adını yazdığım o ilginç yapıt, ünlü duşünurün kapak adı "The Present Age" olan kitabının ikinci ve son yazısıdır. İngiltere'de 1962'de basılmış. • Felsefenin birtakım temel sorunları üzerine yazdığı denemelerle adını oldukça kısa zamanda duyuran Vehbi Hacıkadiroğlu, merakhların bildıği gibi, "Rastlantı ve Zorunluluk" adlı çevirisi ile ciddi tartışmalara yol açmıştı. Hatta Doktor Gencay Gürsoy, bu çeviride önemli birkaç biyoloji terimini yanlışı bulduğunu bir yazısında belirtmişti. Ben de Hacıkadiroğlu'nun bugüne dek çıkardığı kitaplarla, yukanda adını andığım çeviriyi konu edinen bir yazı yazmıştım burada. Sayın Vehbi Hacıkadiroğlu, gönderdiği mektupta, Dr. Gencay Gürsoy'uneleştirisinigöremediğini belirttikten sonra, "Biyoloji terimieri konusundaki acemiliğimin bilincinde olmanın da etkisiyle gösterdiğim bunca çabaya karşın yine de birtakım yanlışlıklar yapmtşsam, bunlan bilmeyi çok isterdim" dedikten sonra, çalışmalarını neden çeviri alanına aktarmış olduğunu şu sözlerle açıklıyor: "Çalışmalanmı çeviri alanına aktarmış gibi gönınmemin birinci nedeni eleştiri ve tartışma yoklugu oldu. Türkçede, çagdaş biyolojinin ulaştığı noktayı belirten bir kilapla Batı felsefesinden birkaç kitabın çevirisi bulunmadıkça, yazdıklanmın boşa gideceğini düşünmemiş ve bunların bulunmasının neyi değiştirecegi sorusunu kesinlikle zihnimden çıkarmaya karar vermemiş olsaydım, bu çevirilerden hiçbirini yapamazdım." Bir telgrafla, imzasız bir mektubun da sözünü ederek bu yazımı bitireyim. Telgraf geleli üç dört ay oluyor, adresini bilmediğitn için sayın emekli öğretmen avukat Bedrettin Çalışkur'u doğrudan yamtlayamadım, ona tesekkürlerimi burada sunacağım. Söz konusu ettiği yazılarımdan ötürü her ne kadar sayın Çalışkur'un isteğince "ölümsüzlügü" elde edemeyecek isem de, bu telgrafta yazılı olanlar başımı göğe erdirdi. Bir ölümlü için yetmez mi bu! İmzasız mektuba gelince... Diyor ki imzasız yurttaş (aklımda kaldığına göre) "Senin yazılannı didik didik edip vanlışlarını bulacağım, bulacağım da kitap bastırecagım." Ama neden imzasız yolluyor mektubunu? Öfkesinden mi utanıyor yoksa? MELİH CEVDET ANDAY Yazmıştım, okur mektuplarına yazık ki çok seyrek değinebiliyorum. llginç bulduğum mektuplar, bu yüzden biriktikçe' birikiyor. Bu yazımda onlardan birkaçına yer vermek istiyorum. Okurumuz öğretmen Zi>a Gökerküçük, gönderdiği mektuba oldukça uzun bir yazı da eklemiş. Sayın Gökerküçük, bu yazısında, TürkArap ilişkilerinin tarihini, kaynaklara dayanarak ele alıyor ve Araplardaki Türklere karşı kimi ters duyguları çözümlemeğe girişerek doğrulan ortaya çıkarmağa çalışıyor. Bu ilginç yazının bir iki bölümünu aktarmak istiyorum. Gökerküçük, yazısının başlarında şöyle diyor: "Yiizyıllarca Tiirk egemenliğinde kalan Araplar, bu kinlerini büyüterek işlediler yüreklerine. Hele ulusalcdık kavramının ağır bastığı ve ümmetçilik sloganının yaratıldığı zamanlardan sonra. Tiirkün hoşgöriisunii dinin zayıflığına verip kötülediler. Araplar, İslam dinine en büyük kötülüğün Türkler tarafından yapıldığım ve ileri Arap medeniyetinin Türklerin egemenliginden sonra gerileyip, yok edildiğini işlediler kendilerine ve Batı uluslanna." Atatürk ise Kont Sforza'ya şöyle demiş: "Araplar üzerinde Tiirk egemenliğinin kurulmuş olması, biz Türklerin geri kalmamızda en büyük neden olmuştur." Okurumuz, Atatürk'ün 29 Ekim 1923 tarihli bir konuşmasında söylediği şu sözü de eklemiş bunun arkasına: "Tarihimizin en mutlu dönemi, hükümdarianmızın haüfe olmadıklan dönemdir." TürkArap ilişkileri konusu, nerdeyse her zaman güncelliğini koruduğu için, ilginç buldum okurumuzun mektubunu. Bu konuyu "din kardeşlerimiz" inamşuun dışında tartışmamız gerekir. Ümmet döneminde yaşamadığımızı unutmayalım. • Bolu'dan mektup gönderen okurumuz Ahmet Şermin, benim bir yazımdan da örnek getirerek, yer adları takılanmda ikircimli kaldığını belirtiyor ve "Eminönü'ne giltim" mi, yoksa "Eminönü'ye gittim" mi denmesi gerektiğini soruyor. Ben dilbilgini değilim, bu dili kullanan bir yazar olarak okuruma şu bilgileri ansıtmak istiyorum. Kuralda buna "ea durumu" ya da "yönelme dunımu"denir ki, adın sonurıa ses uyumu kuralı uyannca ea getirilerek kurulur: ızmir'e, Giresun'a gibi. Ünlü ile biten adlarda ise bu takılar yeya'ya dönüşür: Düzce'ye, Bolu'ya gibi. Eminönü, Inönü gibi yer adlannda durumun değişik bir biçim aldığım görüyoruz: Eminönü'ne İnönü'ne gibi. Burada yeya'nın nena'ya dönüşmesi, bu yer adlarının tamlama sayılmasından olmasın? Aynca "lnönii" kişi adı (soyadı) olduğunda durum gene değişikliğe uğruyor. Ben, yazarken, kurala uyulmasından yanayım. Konuşma başka şeydir. Sözgelişi, "Erdek'e gittim" diye yazanz, ama "Erdeğe gittim" diye okuruz. • Adana'dan mektup gönderen okurumuz Fehmi Kanlı (soyadını doğru okuyup okuyamadığımı bilemiyorum), on yıldan beri Cumhuriyet okuduğunu belirttikten sonra, benden yazılanmda edebiyatın şiir, roman, deneme, eleştiri gibi türlerine daha sıkça yer vermemi istiyor. Bilindiği gibi, gazetemizin kültür sayfalannda edebiyatsanat olay Mektuplar PENCERE 23 AĞUSTOS 1985 Nadir Nadi'nin 19631e söylediği Yıl 1963. O dönemin fikiryaşamında büyük ağırlık taşıyan "Yön"dergisi, Başyazarımız Nadir Nadi'ye soruyor: " Son gunlerde atlatılan her buhrandan sonra iyimserlik sözleri etmek moda haline geldi. Sayın İnönü, kazanılan zamanın rejimi kuvvetlendirdiğini, rejim kuvvetlendikçe de meselelerimizin birer birer çözüleceğint söylüyor. Bu iyimserliğe katılır mısınız?" Nadir Nadi'nin yanıtı: " Hayır. Ben, kısa vadede iyimser olamıyorum; ama, uzun vadede iyimserim." "Yön" soruyor: " DemokrasJnin bir hamle meselesi olmadığı, zamanla gerçekleşecek bir ideal olduğu söyleniyor. Bu bakımdan şimdiye kadar alınmış olan mesafeyi yeterli bulmaz mısınız?" Nadir Nadi'nin yanıtı: " Bütün mesele, demokrasi anlayışımıza bağlı. Demokrasi, bütün bir medeniyet ve zihniyet anlayışı mıdır? Yoksa sadece şekil mi? Şekilden ibaret bir demokrasi düşünüyor idiysek, dış görünüşlere bakılırsa, bu yolda hayli mesafe almışızdır. Ama bu mesafeyi alırken, bir yandan da bir "medeniyet ve zihniyet" olarak benimsememiz gereken demokrasi anlayışını uzun vadede baltalayacak tavizleri (ödünleri) vermişiz. Böylece kısa vadeli (süreli) demokrasiyi gerçekleştirmek için uzun vadeli demokrasinin temelleri feda edilmiştir." * 1985 yılındayız. Yaşadığımız gunlerde en büyük sorunumuzun "demokrasi" olduğu sık sık vurgulanıyor. 1963 yılında 1961 Anayasası geçerliydi. Gerçi bu anayasaya daha ilk günden karşı çıkanlar ve "Bu anayasayla devlet idare edilemez" diyenler vardı. Zaman geçtikçe 1961 Anayasası'nı Türkiye için "lüks" bulanlar ortaya çıktı. Bütün bunlara karşın 1960'larda "biçimsel" de olsa bir demokratik çerçeve söz konusuydu. Bugün o da yoktur ve Türkiye, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nden dışlanmıştır. Niçin? Başyazarımız Nadir Nadi'nin 9 Mayıs 1963 günlü "Yön"6ergisinde yayımlanan konuşmasını okumayı sürdürelim: " ...tâvizcilikte sebat ettikçe toplum içindeki derin çatışmaların tohumlan da atılmış olmaktadır. Atatürk'ün eliyle yaratılan ilericileri kuvvetlendirmek dururken, gerici cepheye kuvvet kazandıracak kararlar almak, toplum içindeki ikili gelişmeyi teşvik etmekten başka bir sonuç doğurmaz. Bu ikiliğin, devlet eliyle teşvik edile edile, bir gün patlak vermesinden ve herkesi birbirine düşürmesinden korkulabilir.'' Bu noktada durup düşünmek ve sormak gerekiyor. Nadir Nadi'nin söyledikleri çıkmadı mı? Demokrasi görüntüsü altında yürütülen çok partili rejimde devlet eliyle tutucu ve gerici cepheye yapılan yatırımlar "ikili gelişmeyi" körükleyerek çatışmalara, darbelere, anarşiye yol açmadı mı? Nadir Nadi söylüyor: " Zaman elbette demokrasinin kökleşmesıni sağlayan bir faktör; ama, zaman bir yandan uzun vadede demokrasiyi baltalayan tehlikelerin gelişmesine imkân vermekteyse, ortada bir çattşma ve çelişme var demektir.'' * 22 yıl sonra olaya baktığımızda ortaya şu soru çıkıyor: Demokrasiyi bir uygarlık devriminin derinliğinde ele almayanlar ve biçimsellikte arayanlar yanılgıya düşmemişler midir? Çünkü şimdi elimizde biçimsel demokrasi de yok... Atatürk'ün ek partili rejiminde gerçekleştirilen devrimleriçerik bakımından demokratik idiler; söz gelimi laiklik, kadın haklan, yurttaşlık hukuku ve bilimsel ögretim, devletçe benimsenmişti. Bu devrimlerin halk katlarında özümsenmesi için zamana gerek vardı. Cumhuriyet devrimi bütünüyle, Osmanlı düzenine göre demokrasi yolunda büyük atılımdır. 1980'ler Türkiyesi'nde demokrasiyi biçimsel olarak bile arayıp bulamayanlar uygarlık ile demokrasi arasındaki bağıntıları düşünmek zorundadırlar. Çünkü Batı demokrasisinin "olmazsa oimaz" koşulları, uygarlık tarihinin belırlı aşamalarında ortaya çıkmıştır ki o koşullara karşı çıkarak demokrat olunamaz. ARADA BİR Prof. Dr. FARUK EREM KAMULAŞTIRMA ILANI KARAYOLLARI İSTANBUL ÇEVRE YOLU VE BOĞAZ GEÇİŞİ 17. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Istanbul çevre yolunun 2. karayolu geçişinin 21+85821+902 km.leri arasında Bevkoz ilçesiA.hisan mah. hudutlan dahilinde kalan yol güzergâhına (tesis sahasına) raslayan taşınmaz mallann Karayollan Genel Mudürlüğü adına irtifak hakkı tesisine kamulaştınlmasına karar verilmiş olduğundan. aşağıdaki alakalılarının isimleri hizasında ada, parsel numaraları. cins ve miktarları gösterilen taşınmaz mallara 3/9/1985 tarihinde kıymet takdirine başlanacağından ilgililerin mezkur tarihte taşınmaz mallannın başında bulunmalan 2942 sayılı kanunun 1 l'inci maddesine tevfıkan tebliğ makamına kâim olmak üzere ilan olunur. NOT: İlgililerin noter tebliğine esas olacak adreslerini yazı ile Bölge Müdürlüğu'ne bildirmeleri. İlan listesinde belirtilen taşınmaz mallann deniz seviyesi kotu 0.00 metre kabul edılmek suretiyle 35'inci metre ile 180'inci metreler arasındaki yükseklikte ve 59 m. genişlikte 99 yıl müddetle irtifak hakkı tesisi. Karayollan Genel Müdürlüğü'nün 26.6.1985 gün ve 1985/116 sayılı kamu yararı karanna müsteniden. Sıra Pafta No. No. 11 12 13 13 Ada No. Parsel tlgilisinin No. adı, soyadı MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1. Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gumrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünün Merkez ve Taşra teşkılalında boş bulunan Muhafaza memuru kadrolanna sınavla erkek eleman almacaktır. 2. Sınava Kalüacak Adaylarda Aranan Şarllar: a) 657 Sayılı Devlet Memurlan Kanununun değişik 48. maddesinde yazılı Genel şartlara sahip olmak, b) 4 yıllık yüksek okul veya lise ve lise dengi okul mezunu olmak, c) Smavın açıldığı tarihte 30 yaşım doldurmamış bulunmakt d) Askerlik görevini yapmış bulunmak, e) Adaylarda boyun 1.70 m!den aşağı bulunmamak, 0 Adaylann daha önce Devlet Memurlan Kanununa tabi görevlerde bulunmamış olmaları, (Sonradan bu yasaya tabi görevde çalıştıkları tespit edilenlerin atamaları cihetine gidilmeyecektir.) Gerekmekıedir. Yazılı sınavda başarıh olan adaylardan lisan bilenler ve oto ehliyetine sahip olanlar ile askerliğini komando veya jandarma olarak yapanlar tercih edilecektir. 3. Sınavlara katılmak isteyenlerin en geç 16.9.1985 pazartesi gür.ü saat 17.30'a kadar bir dilekçe, oğrenim belgesi örneği, 2 adet fotoğraf, askerlik terhis belgesi, her lürlü iküm ve hava şanlarında görev yapmaya elverişli olduğuna dair ve Muhafaza memuru olur, silah kulanabilir hükmüne havi tam tesekküllü devlet hastanesinden alınmış sağlık kurulu raporu, nüfus cüzdanı örneği ve savcılık kağıdı ile birlikte Maliye ve Gümrük Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğune başvurmaları gerekmekıedir. (Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.) 4. Sınav Konulan: Lise mezunları a) lürkçe Kompozisyon b) Matematik (Edebiyat Kolu) c) Sosyal Bilgiler Türk Devrim Tarihi Üniversite mezunlanna, a) Türkçe Kompozisyon b) Maliye, tktisat, Hukuk c) Türk Devrim Tarihi 5. Sınav yeri ve tarihi aynca adaylara duyurulacaktır. Duyurulur. Basın: 22449 Anayasanın Geçici 15. Maddesi Uçak alımında "rüşvet" verildiği yolundaki yoğun haberlerin "ihbar" sayıldığı, soruşturmaya başlandığı veya başlanmak üzere olduğu ileri sürülmektedir. Bu soruşturmayı Anayasa1 nın geçici 15. maddesinin engellediği, "herhangi bir mercie başvurulamayacağı" fikri ortaya atıldı. Bu düşünce doğru mudur? Ceza Usulü Yasası "suç haberi"nin alınmasından sonra soruşturmanın yapılmasını zorunlu kılar. Hukuk dışı kuşkularla bu kural işlemez hale getirilemez. Buna "yasallık prensibi" denir. Bazı ülkelerde ise savcılığa "takdır hakkı" tanınmış, kamu davası açıp açmamakta, «oruşturma yapıp yapmamakta, hal ve şartlann uygun olup olmadığını araştırmak yetkisi tanınmtştır. Buna da "uygunluk prensibi" adı verilmektedir. Bizim usul hukukumuz bunun aksini benimsemiştir ki daha doğrudur. Bir suç söylentısi yargı hükmüne bağlanmazsa kuşku sürüp gider, kamuoyunda eklentiler yapılır ve bir dönem idarecilerini lekeler Bu hukuk ilkesini anayasa belli bir dönem için kaldırmış mıdır? Yeni anasayamız, bir açıdan, doğru yoldadır. Cumhurbaşkanı "hukukun üstünlüğünü sağlamaya... bütün gücü ile çalışacağına" yemin etmiştir (Anayasa, md. 103). Milletvekillerinin yemin formülünde de "hukukun üstünlüğü"ne yer verilmiştir (Anayasa, md. 81). Türk devletinin bir "hukuk devleti" olduğu "ilan" olunmuştur (Anayasa, md. 2). Hukukun üstünlüğü bu ilkenin uygulanmasını gerektirir. Kaldı ki geçici maddenin yorumu dahi ihbarı takipsiz bırakmayı haklı gostermiyor. Bu maddeye göre "hükümetin... her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezai... sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz." Bu hükümden "rüşvet alan" hakkında dahi işlem yapılamayacağı sonucuna varmak olanaksızdır. Rüşvetin "hükümet adına" alınması da bahis konusu değildir. Rüşveti kişiler alır. Yine aynı maddeye göre "bu karar ve tasarruflann... yetkili kılınmış... görevlilerce uygulanmasından dolayı" soruşturma yapılamayacağı ileri sürülemez. Çünkü "hükümetin hiçbir karar ve tasarrufu" rüşvet alınmasına yetki vermiş değildir. Anayasa değiştirilmeden soruşturma açılamayacağı ileri sürülmekte ise de bu iddia haklı sayılmaz. Bugünkü anayasaya göre de soruşturmamn açılması emri yerindedir. 15. maddenin öngördüğü sorumsuzluk, Milli Güvenlik Konseyi, o dönem hükümeti, Danışma Meclisi'nin siyasal nitelik taşıyan, topluca alınmış karar ve tasarruflannı kapsar. Kaldı ki 1982 Anayasası'nın 15. maddesi 1961 Anayasası'nın geçici 4. maddesinin aynıdır. Nitekim 4. madde yürürlükte iken bakanların yargılandıkları bilinmektedir. Uçak şlrketinden ayrılmış veya ayrılmaya mecbur bırakılmış bir Yunan asıllı temsilcinin Atina'da "Türkiye'de de rüşvet dağıttık" yolundaki sözleri, rakip firmaların kışkırtıcılığı göz önünde tutulursa, "suç haberi"nin gerçek dışında kaldığı öngörülebilir. Fakat bu düşünce soruşturmamn yapılmasını engelleyemez İhbarlann asılsızlığı ancak yargı yoluyla saptanır Inandırıcılık ancak bu yolla sağlanabilir. F16 uçaklarının satışını sağlamak için üst düzeyde rüşvet dağıtıldığı iddiasının bir hayal olduğu, bu haberin kasıtlı çıkanldığı, General Dynamics'in bu işlerini kısa bir süre yürütürken Takis Veliotis'in yaptığı usulsüzlüklerin meydana çıkması üzerine Yunanistan'a kaçtığı öğrenilmiştir General Dynamics'in Başkanı'nın ifadesinde "Takis veliotis'in Yunanistan'a gittikten sonra çeşitli ülkelerde rüşvet yedirildiği yolundaki suçlamalarının inandırıcı bulunarak gerçek gibi benimsenmesinin hayretle karşılandığı" yolundaki sözleri üzerinde durulmak gerekir. Rüşvet iki taraflı suctur, veren de. alan da suçludur. Türkiye'de işlendiğine göre, Türk Ceza Kanunu'nun 3. maddesi yabancı hakkında da uygulanır, sanık Türkiye'de bulunmadığına göre soruşturma bekletilir. Fakat Yunanistan kendi kanununa göre "yabancı memlekette suç işleyen vatandaş"ı hakkında takibe geçmek zorundadır. Korgeneral, eski Hava Kuvvetleri Komutanı rahmetli Emin Alpkaya bir uçak alımı dolayısıyla mahkemeye verildi. Dava uzun sürdü, beraat etti. Duruşmadan çıkıyorduk, bana şunu söylemişti: "Artık huzur içinde ölebilirim." Yargılanmayı istemek hakkı kirrueden esirgenemez. Şiirimizin, Türkçemizin ustalarından Cinsi Mik. m' 1188.00 535.00 66 66 Basın Arsa N.Ataman G.Gurses Kar.ev H.S.Güres K.A.Güres SATILIK 66 m2 ARSA SultanahmetKüçükayasofya Caddesi'nde 66 m 2 boş arsa acele satılıktır. Tel. 150 80 50/1631 T.C. KARTAL 2. İCRA DAİRESİ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 1985/4434 Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 2/9/1985 günü saal 16.05 ile 16.20'de Kartal Çırçır Cad. Gevrek Sok.'da yapılacak ve o günü kıymetlerinin •'o 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 3/9/1985 günü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak en çok fiyat verene saıılacağ: ve satış şannamesinin icra dosyasından görülebilecegi, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmaları rica olunur. / " N o : 16 Emak Ap. altında Yeddiemin tbrahim Uygur adresinde"/ Muhammen kıymeti Adedi Cinsi (Mahiyeli ve önemli nilefikleri) Ur» Krş. 2.3OO.OOO.OO yekün.. (Beyanı.. 12Obin2. Allınlaş marka matkap 120 bin 2 Sevindik marka matkap, 60 bin 1 Tempe marka matkap 30 bin 1 Zımpara tezgahı, 500 bin 1 Komsan marka kompresör, 20. bin 1 masa matkap tezgahı, 15 bin 1 Camok marka baskül, 25 bin 1 tesviye tezgahı, 60 bin küçük matkap, 400 bin baykal kaynak makinesi, 40 bin 1 batarya kalıbı, 40 bin döner evya kalıbı, 40 bin sabit vela kalıbı, 40 bin goop kalıbı, 40 bin sabit evle kalıbı, 40 bin döner evye kaUbı, 60 bin 2 soyunma dolabı, 20 bin 20 bin döner evye, 40 bin 2 elil kalıbı, 40 bin Z. dirsekli küre kalıbı, 40 bin 1 1/2 kapak kalıbı, 40 bin 1. lambiri kalıbı, 40 bin 1 3/8 kapak kalıbı, 40 bin 1 kelepçe kalıbı, 40 bin 1. 3/4 somun kalıbı, 40 bin, 40 bin 1. Küre kesme kalıbı, 40 bin 1. Uzatma kalıbı, 15 bin ipragaz tüpü, 25 bin 1 asetelen tüpü, 10 bin yangın söndürücü 25 bin 1 salyangoz aspriratörü, 10 bin 3 işkence, 15 bin 3 formika masa çelik ayaktı, 10 bin 1 boru kırma aparatı, 40 bin 1 çamaşır musluk kalıbı, 40 bin 1 gaga kalıbı, 40 bin 1 üçlü torna aynası 2.3OO.O0O.0O liralık toplam... Basın: 10708 T.C. ŞİŞLİ 2. İCRA DAİRESİ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 19852776 Es. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 3/9/1985 günü saat 11.1511.30'da Perihan Sok. No: 73 İtimal Deposu ŞİŞLİ'de yapılacak ve o günü kıymetlerinin 1* 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 4/9/985 günü aynı yer ve saatle 2. artırma yapılarak muhammen değerinin f» 50'sinden aşağı olmamak şartıyla en çok fiyat verene satılacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebilecegi, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği. fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmaları ilan olunur. Muhammen Kıymeti Adedi Cinsi (mahiyeli ve önemli nitelikleri) Lira Krş. 75.000 50.000 50.000 40.000 20.000 20.000 20.000 20.000 50.000 50.000 25.000 25.000 5.000 1 1 1 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 6 m : çiçek desenli halı makina Markasız eski tost makinası Grokr 20 fasikul ansiklopedi Fişer Mobilyalı Kolan Sony küçük radyo teyp 12 kişilik çatal bıçak takımı Silver Alman gümuşu tepsi Italyan Ayaklı pirinç telefon ahizesi Demir döküm eski bozuk şofben TL 630PTheree Sony Stero Çakmak Siemens elektrik süpürgesi Antirolle teyp küçük siyah Bakır şemsiyelik Basın: 10754 Şürimizin büyük ustası TURGUT UYAR'ı yitirmenin acısı içindeyiz. YAYINLARI İLAN İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1985/282 Davacı Remziye Özsütçü vekili Av. Yakup Çelikel tarafından davalı ÖZCAN ÖZSÜTÇÜ aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık duruşmasında verilen 28/6/1985 tarihli ara kararı uyannca: Aşağıda isim ve adrcsı yazılı davalı Özcan Özsütçü'nün bilinen adresinde tebligat mümkün olmamış, adresi tespiı edilememiş, tebliga1 tın ilanen yapılmasma karar verildiğinden, davalı Özcan Özsütçü nün HUMK'nun 213. maddesi uyannca duruşmanın bırakıldığı gün ve saatte mahkememizde hazır bulunmanız aksi halde yokluğunuzda duruşmaya devam olunacağı geçerli bir özürünüz olmadan gelmediğiniz takdirde cereyan eden işlemlere itiraz edemeyeceğiniz veya kendinizi bilvekale temsil ettirmeniz ilanen tebliğ olunur. 16/7/1985 DAVALI: ÖZCAN ÖZSÜTÇÜ Adres: Mareşal Fevzi Çakmak Mah. İnönü Cad. Başer Apt. 169/2 Güngören/İST. Duruşma Günü: 20/9/1985 Saat: 10.30 SINAV ILANI HAZİNE VE DI£ TİCARET MÜSTEŞARLIGI'NDAN Müstesarlığımızın taşra teşkilatında 657 sayıL Devlet Memurlan Ka nunu'na tabi olarak çaüştınlmak üzere 4 adet kimyager, 17 adet ihracat kontrol memuru, 5 adet memur, 10 adet daktilograf, 4 adet şoför ve 20 adet hizmetli eleman alınacaktır. Sınava kaulacak adajiarda aranacak şartlan Bütun adaylarda 657 sa>ılı Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesindeki niteliklere haiz olmak. Kimyager Kimrager kadroları için başvuraaaklann, bu konuda öğrenim gönmüş, en az 4 yıllık fakülte veya yüksekokul mezunu, 30 yaşını bitirmemiş ve erkeklerin askerliklerini yapmış veya tecilli olmaİan, thracat konlrol memuru: Bu kadroların ve hizmetlerin ozellığı bakımından yalnız erkeklerden olmak üzere başvuracaklann 30 yaşını bitirmemiş, askerliğini yapmış veya tecilli olmak, ziraat fakülteleri, üniversitelerin iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya bunlara eşitliği Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca kabul edilen yerli ve yabancı fakülte yüksekokullanndan birini bitırmiş olmak, Memur Bu kadrolara başvuracaklann 30 yaşını bitirmemiş. en az lise veva denei okul mezunu ve erkeklerin askerliklerini yapmış olmaları, Daktüograf: Bu kadrolara başvuracaklann 30 yaşını bitirmemiş, daktilo belgeleri olan en az lise veya dengi okul mezunu olması, erkeklerin askerliğini yapmış bulunmalan (ticaret lisesi mezunlanndan daktilo belgesi aranmayacaktır.) Şoför Bu kadroların ve hizmetlerin teknik ve özelliği bakımından başvuracaklann 30 yaşını biürmemiş, askerliğini yapmış, ağır vasıta ehliyeti olan en az ilkokul mezunu olmak, Hizmetli: Bu kadrolara başvuracaklann 30 yaşını bitirmemiş, en az ilkokul mezunu olması ve erkeklerin askerliğini yapmış olmaları, Sınavlar: 2024.9.1985 tarihlerinde İçel Bölge Müdürlüğü'nde yapılacaktır. SINAVA KATILMAK İSTEYENLERİN: a) Dilekçe, (Türkiye'nin her vilayetinde görev alabileceklerini belirtir.) b) Nüfus hüviyet cüzdanı örneği, • c) Öğrenim belgesi veya tasdikli ömeği, d) Askerlik terhis belgesi veya erteleme belgesi, e) Cumhuriyet savcılığından ıyı hal kağıdı, f) 2 adet fotoğraf. rl. Yukanda belirtilen belgelerle sınava girecek adaylann "Çakmak Cad. fj Kadri Bey Apı. Kat: 1 Daire 1. 4, 5 Mersin*" adresine 10.9.1985 tarihi <• " • mesai biıimine kadar İçel Bolge Müdürlüğü'ne şahsen veya posta ile E müracaaı etmeleri gerekmekıedir. S Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacakür, duyurulur. ÇATI PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ İDARE MECLİSİ'NDEN Istanbul Ticaret Siciline kayıtü ÇATI PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ Genel Kurulu 1984 yıb faaliyet neticelerini ve T.T.K. 369'da yazılı gundem konularuu karara bağlamak üzere, 31.7.1985 gunü şirket merkezınde toplanmış, ancak yüzde ondan fazla paya sahip ortakların T.T.K.'nın 377'nci maddesine müsteniden azlık haklarıru kullanmalan üzerine, gündemin bilanço, kâr ve zarar hesabı ile ibralar konulan en azbir ay sonraya ertelenmiştir. Genel Kurul, ertelenen bu gündem konularını karara bağlamak üzere, 10 Eylül 1985 tarihinde salı günü saat 10.30'da şirket merkezi olan İstanbul, Taksim Sıraselviler Cad. 59/2 adresinde toplantıya davet edilmiştir. Toplantı Gündemi: 1 Toplantı, Divan Heyeti seçimi ve Genel Kurul toplantı tutanağının Divan Heyetince imzalanmasıyla yetinilmesi, 2 1984 yılı İdare Meclisi faaliyet raporu, denetçi raporu, bilanço ve kâr zarar cetveunin onaylanması, İdare Meclisi Üyeleri ve Denetçilerin ibraı, Konularını ihtiva etmektedir. 1984 faaliyet yılına ait İdare Meclisi ve Denetçi raporları ile 31.12.1984 günlü bilanço, kâr zarar cetveli, 23.8.1985 tarihinden iıibaren şirket merkezinde ortaklann tetkikine amade bulundurulacakur. Sayın ortaklanmızın mezkur gün ve saatte toplantı mahallinde bizzat hazır bulunmalan veya kendilevini bir vekil marifetiyle temsil ettirmeleri gerekmektedir. Toplantıya bir temsilci vasıtasıyla katılmak isteyen ortaklanmızın, aşağıdaki örneğe uygun bir temsil belgesini tanzim ve imza ederek, temsilcinin bu belge ile toplamıda nazır bulunmasını temin etmeleri rica olunur. İDARE MECLİSİ TEMSİL ÇATI PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ İDARE MECLİSİ BAŞKANLIĞI'NA 10 Eylül 1985 tarihinde saat 10.30'da yapılacak onaklar genel kurulunda, beni (şirketimizi) temsile, ÇATİ PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ'nde sahip olduğum hisseler sebebiyle adıma oy kullanmaya yetkili olmak üzere hususi vekil tayin ettim. Vekalel veren : Vekil : Hisse ve oy miktarı : BELCESİ TURGUT UYAR'ı yitirdik. Hayatını Hiçbir şey umurumda değıl diyorum Aşktan ve umuttan başka dizelerindeki gibi yaşayan şairimizin ailesine yakınları ve dostlarına başsağlığı dileriz. DURSUNBEY İCRA MEMURLLĞU'NDAN Dosya No: 1985/54. Esas Alacaklı: T.C. Ziraat Bankası Şubesi Dursunbey Borçlu: Bayram Serpen, Ölü varıslerinden Bayram Serpen, Bayram oğlu Hacı Ömerler Köyünden DursunbeJ. Borç Miktarı: 323.300 TL. Bütun masrafları hariç. Fiili Hacız vc Kıymet Takdir Tar.: 14.5.1985 Yukarıda yazılı borçtan dolayı borçluya ail 1 Takım ev haczedilerek l.OOÜ.OOO. TL. (BİRMILYON. TL ) Kjymet takdir edilmiştir. Haciz ve kıymet takdir işlemi varisın gıyabında yapılmış olup, adresinde bulunmadığından ve zabıtaca yaptınlan tarikikat neticesinde de adresinin meçhul olması nedeniyle ilanen tebliğine karar verilmiştir. Satışa esas olmak üzere iş bu ilanın neşri larihinden itibaren !5 gün içinde yapılan kıymet takdirine bir ilirazınız varsa İcra Dairesine bildirmeniz 3ksı haide evın saularak paraya çevrileceğinden İş bu ilan 103 davet kağıdı yerine kaım olınak uzcre Vaıise ilanen tebliğ olunur. 13.8.1985 Basın: 22757 DÜŞÜN DERGİSİ 3. ŞAHISLAR DIKKATINE Ankara Dedeman Oteli'ndeki "Belde Ticaret Seyahat Acentesi ile hiçbir ilişkim kalmamıştır, duyurulur." ItCMA.N ERTEKİN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle