Katalog

HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/ll Memura bayram harçlıgı (Baftarafi 1. Sayfada) maz, işçiler ile emeklilerin avans ödeme kapsamında tutulduğunu bildirdi. Yılmaz, önceki günkü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, memurlara bayram avansı verilmesinin kesinlikle söz konusu olmadıfını söylemişti. Avans verümesine BakajıiarKurulu'nca karar verilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, diln düzenlediği basın toplantısında bu göriişünden vazgeçerek Bakanlar Kurulu karanna gerek olmadığını ifade etti. Başbakan Özal'ın devlet memurlanna avans verilmesi isteğini Önceki gün ABD'den telefonla Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'e ilettiği öğrenildi. Mesut Yılmaz, dünkii basın toplantısında bu karan açıklarken, "Sayın Başbakanın bu konudaki arznsu uyannca, ilgili bakan arkadaşlanmızın tespit ettikleri esaslara göre sadece devlet memurlan için eylül ayı raaaşlanna mahsuben avans verilmesi kararlaştınlmıştır" dedi. Memurlara dünden itibaren ödenmesine başlanan avans miktarları derecelere göre şöyle: 1. ve 2. derecedeki memuriar* 30 bin lira, 3. derecedeki memnrlara 25, 4. derecedeki mernurlara 20 bin, 5. ve 6. derecedeki memurlara 15 bin lira, 7. ve 15. dereceier arasındaki memurlara 10 bin lira. Aylıklannı banka hesaplanna aktarmak suretiyle alan devlet memurları ile sözleşmeli personelin 10 bin liranın altında olmamak üzere maaşlarının yüzde 20'sini avans oiarak aiabiîeceklerini bildiren Yılmaz, bu ödemelerde hiçbir kesinti yapılmayacagını, ödemelerin net tutar üzerinden gerçekleşeceğini açıkladı. Maliye ve Gümriik Bakanlığı Müsteşan Ertugrul Kumcuoğlu imzasıyla bakanlıktan da bir açıklama yapılarak, avans ödeme işlemlerinin iki gün içinde tamamJanacağı bildirildi. Avans ödemeleri ilgili mercilere "yıldınm tel'Me bildirildi. Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubelerinin bugün saat 20.00'ye kadar açık tutulacağ bildirildi. Ozan Turçut Uyaröldü (Baftarafi L Sayfada) Vyat'm cenazesi bugün Teşvikiye Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra Aşiyan Mezarhğı'nda toprağa vHJecek. Turgut Uyar, 4 Ağustos 1927'de .Vnkara'da doğdu. 1946^ da Bursa Askeri Lisesi'ni, 1947'de Askeri Memurlar Okulu'nu bitirdi. Posof, Terme ve Ankara'da 194858 arasında personel subay oiarak görev yaptı. Askerhkten aynldıktan sonra Türkiye Selüloz ve Kâğıt Sanayi Ankara Şubesi'nde çalıştı. 1969^ da emekliye ayrılıp Istanbul'a yerlesen Turgut L'yar, şiiri tek uğraşı oiarak sürdürdü. "YJMT adlı Uk şiiri 1947'de Yedigün dergisinde yayımlanan Turgut Uyar, 1948'de Kâynak dergisinin açtığı şiir yarışmasında "Arzı Hal" adlı şiiriyle ikincilik kazandı. Kaynak dergisinde yayımlanan şiirlerinden sonra, 195055 arasında sürekli oiarak Varlık dergisinde yazdı. Daha sonra şiirlerini ve çağdas şiirimiz ve şairlerimiz üstüne yazılannı Yeditepe, Pazar Postası, Dost, Değişim, Türk Dili, Dö Muhtara (Baftarafi 1. Sayfada) su almak için uykusuz kalmaktan, ise yorgun gitmekten şikâyet ederken, yine de su sorununun asıl kadınlann derdi olduğunu söylüyorlar. Kadıniar ise neye üzüleceklerine şaşırmış durumdalar. Yıkanmamış çamaşıra, bulaŞiğa mı ilzülsünler? Üç bidon icin çevrede bulunan tulumbalardan su alırken verdikleri 100 liraya mı? Bu suyu taşımak için harcadıkları güce mi? Yoksa binde bir gelen suyun bularuk akmasına mı? "Televizyonda ber zaman temizlikten bahsediyoriar. Ama bizim para ile su aldığımız yerlerde yosun var, kurt var. Yakında koiera olacağız." diyor maheüe sakini Reyhan Giiler. Nurhan Cefa ise, akmamasına rağmen oldukça yüklü gelen su parasından şikâyetçi. "Hem akmıyor, bem de parasını ödüyoruz. Ne bicim iş bu" demeden edemiyor. Znhre Karaöz 3 aydır sularının akmamasından şikâyet ederek şunları söylüyor: "Bazı sokaklara zaman zaman geliyor. Bazı sokakiar da ise ait katlara geliyor. Her zaman da komşudan su alınmaz ki. Eğer bu su sorunu para ile balledilecekse balledelinı. Araraızda para toplayalım. Ama resmen dilenci oiduk, ne yapacağınuzı şasırdık." Geceleri musluktan akacak suyu gözlemekten, para karşılığı su almaktan, bir kova su için komşularının kapısını aşındırmaktan, ilgili yertere dilekçe vermekten bıkan mahalleli sonunda boş bidonlarla muhtann bürosuna gelmişler. Ama elinden bu konuda. hiçbir şey getmeyen muhtar Adem Erden ise sadece söyleniyor. "VaUndaş beni yiyecek. Ben valandaşa hizmetten çekinmem. Elimden geieni >apanm ama su konusunda ne yapayun ki! Etimden bir şey gelmiyor. Bonılar dar deniyor, tazyik yok deniyor, ama kışuı az da olsa akıyor. Yazın biç yok. Ben bu işlen bir şey anlamadım, çöziimünü de bulamadım." Iibya'daki işçileri, ancak Özal kıırtarır (Baftarafi 1. Sayfada) isin üzerine gitse. 1520 gün içinde bir soouca varılır" diyorlar. Libya ile sorunlann çözümünde önce eski Devlet Bakanı tsmail Özdaglar'ın, o görevden ayrılınca ardından Devlet Bakanı Kazım Oksay'ın, son oiarak da Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ın görevlendirildiğini hatırlatan müteahhitler şöyle diyorlar: "Biıler neredeyse işi gücü bırakıp, bakanlan eğitir olduk. Çiinkü tam bir bakan işin tüm aynntılarını ögrendiginde, görev başkasına verildi. Ayrıca konu Libya olunca, işi bakan düzeyinde çözınek çok zor. Çiinkü Libya yetkilileri ber fırsatta işi yokuşa sürme eğilimindeler. Bu nedenle oniann karşısında pazarkk masasına oturacak kişi hem konuya çok hâkim, bem de işi kendi bitirebilecek tüm yetkilere sahip olmalı. Başbakan Özal, bu işi bakan düzeyinde çözmekte ısrar ederse, Libva ile sorunlar daba uzun süre sürüncemede kaiabilir." Libya'da iş yapan müteahhitler, hükümetin Iran ve Irak'la yaptığı özel ikili anlaşmalann bir BAŞSAĞLIĞI terör siiratle kesiidi. Ekonomik dunım süratle düzelme>e başla(Baftarafi 1. Sayfada) dı. Tabiatıyla ülkemizin ekonogünleri yaşandı. mik durumunun düzelmeraesini, 2 ağustos günü ABD'de Delanarsi durumunun düzelmemeta havayollannın "Tristar" uçasini isteyen mihraklar içerde ve ğı dusmüs ve kazada 131 kişi öldışarda vardır. Bu büinmeyen bir miiştü. 12 ağustos günü ise Javaka değildir. Bu düzelmeden pon havayollannın Boeing747 sonra, soylediğimiz mihraklar uçağında 520 kişi öldü. vaktiyle içerde yapoklan işleri dıSon on yılda en çok can kayşanda yapmaya basladılar. Türbına neden olan iki uçak kazası kiye hakkında. özellikie Avrupa1974 ve 1977'de meydana geldi. da çok menfi propagandalara 3 Mart 1974'de THY'ye ait devam ettiler. Bu soyfediğim haDC10 uçağı Fransa'daki Ermedise hern askeri yönetim dönenoville'de düştü; kazada 346 kişi minde olmuştur, hem de bizim öldü. yönetime geldiğimizden bu tara27 Temmuz 1977'de de Pafa da aynı şekilde gitmektedir. rıam ve KLM havayollarına ait Ama şıınu açıkça ifade edelim, 2 Boeing 747 uçağı, Kanarya Türkiyemiz gdiştikce, güçlendikAdaJanndaki Tenerife Havaalace, ekonomik durumu süratle iyinı pistinde çarpıştı; 612 kişi öllige doğru gittikçe, dış licareti dü. büyüdükçe, alışverişi arttıkça, O tarihten bu yana meydana bütün bunlann yaptıklan (esirgelen en büyük uçak kazaları ler bir nevi sıfıra inmiş olmaktaşunlar: dır." Başbakan Turgut özal TürkiBundan üç hafta sonra Nevaye'nin dünyadaki itibannın gün da'dan kalkan charter uçağının geçtîkçe artmakta oldugunu vurdüşmesi sonucu 71 kişi öldü. nem, Papirüs, Yeni Dergi ve Gösgulayarak, bi' itibann Ortadoğu Şubat ayında tspanya'run Ibe ülkeleri arasında en yüksek seviteri'de yayımladı. ria havayollarına ait yolcu uça yesine ulaştıgıni kaydetti. Başba"Tütünler Islak" adlı yapıtıyğının iç hat seferi yaparken da kan Özal değerlendirmesine şöyla 1963 Yeditepe Şiir Ödülü'nü, ğa çarpması sonucu, 148 kişi ha le devam etti: "Kayayı Delen tndr" adlı kitayatını kaybetti. bıyla da 1982 Necatigil Şiir ödü"Bundan beş sene öncesini biYine şubat ayında Mali hava liyorum. Randevu temin edemelü'nü alan Turgut Uyar'ın yayunyollarına ait uçağın, Batı Afri diğimiz Ortadoğu ülkelerinden lanan kitaplan şunlar: "Arzı ka'da Timbuktu'da düşmesi so bugün. bırakınız randevu isteHal "(1949), "rurkiyem" (1952), nucu 51 kişi öldü. "Dünyanın En Güzel Arabistamek, berbangi bir uçağımız, m" (1959), "Tütünler Islak" Mart ayında Sabena havayol akaryakıt ikmal etmek için indiği (1962), "Her Pazartesi" (1968), lanna ait uçağın Kolombiya'nın yerlerde çok gösterişli bir şekil"Dlvan" (1970), "Toplandılar" güneyindeki Florencia'da düş de karşılanmaktadır. Bu bizim o (1974), "Kayayı Delen tncir" ülkeler nezdinde itibanmtzın ne mesi sonucu 40 kişi öldü. (1981), "Toplu Şürler V (1981), derecede arttığını çok açık bir Mayıs ayında da bir Sovyet "Bir Şiirden" (1983, inceleme) ve uçağı Ükrayna'da askeri uçakla surette gösterir." "Büyük Saat" (1984). ABDTURKÎYE tLtŞKtLERİ çarpıştı; 80 kişi öldü. Turgul Uyar, Betaçet NecatiTürkiye'nin ABD ile ilişkileriHaziran ayında Irlanda'nın gil'in deyişiyle, "tlk dönem şiirgüneybatısında, 325 yolcu ve 22 nin NATO içinde ve ikili ilişkilerinde kişiseJ yaşantılannın ve kişilik mürettebatla düşen Hin lerde bir "müdafaa paktı" esaçevresinin izdüşümleri üzerinde sında başladığını kaydeden Başdistan havayollarına ait uçaktan durmnştu. Sonralan toplum ve bakan Turgut Özal. iki ülke arakurtulan olmadı. töreierle çatışan bireyin yenilgi2 ağustos günü, ABD'de dü sındaki ilişkilerin son bir iki yılsine yakılmış agıtlar diyebilece şen Delta havayollarına ait yol dır da iktisadi alanda ciddi bir ğimiz şiirler yazdı. 1950 sonras} gelişme süreci içine girdigini becu uçağında 131 kişi öldü. şiirimizi biçim ve öz bakımlann12 Ağustos 1985 Japon ha lirtti. dan yenilestirmesijle İkinci YeBaşbakan Turgut özal şöyle vayollannın Boeing 747 uçağı, ni'nin ilk akla gelen şairierinden; Tokyo'dan Osaka'ya havalan devam etti: "Her gelişmenin kardeneme ve yorumlanyla da gü dıktan hemen sonra, dağlık bir şısında birtakım problemier varnümüz Türk şürini anlayışla, yet bölgeye düştü. Kazadan 4 kişi dır. Son iki senede Amerika'dan kiyte degerlendiren yazarianınualdığımız yardımlar yeterii olmakurtuldu, 520 kişi öldü. dan biri oldu." makla beraber şartlan eskisine kıyasla çok daha iyidir. Bizim en fazla şikâyetimiz bu nokfada Türkiye'yi, Vünanistan ile bir kefe>e koymalartdır ve 7/10 oranını ^benzerini Libya ile de en kısa za murta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıktı" örneğınde ol uygulamalarıdır. Türkiye 50 milmanda yapmasını, sorunlann daha da ağırlaşmaması açısından duğu gibi taraflarca farkh değer yonluk bir ülkedir diye ortaya geByonız. NATO'da çok önemli bir zorunlu görüyorlar. Ancak Türk lendiriliyor. hükümetinin bu yönde hazırlaLibya resmi makamlan, bu ül rol oynamaktadır. Bu yerine kıdığı ve müteahhitlerin Libya'da kede sayılan bir zamanlar 200'ye yasla gördügü muamele yeterii ki alacaklarının bir bölümünun yaklaşan Türk müteahhitlik fir değildir. Bu bizim dönemimizde ödenebilmesi amacıyla Libya1 malannın bir bölümünun işleri olan bir muamele değildir. Bu dan anlaşma dışı ek petrol satın geciktirdiği için ödemelerin dur geçtigimiz yıllarda da böyledir. alıp, bu petrolün parasının Türk durulduğu, yani kusurlu tarafın Zannediyorum ki bizim idaremiz Merkez Bankasf nda bloke editaahhüllerini yerine getirmeyen döneminde daha iyi neticeler ellerek müteahhitlere ödeme yapıl Türk müteahhitleri olduğu görü de edilmiştir." masına ilişkin formülü de içeren Özal, demecinin ABD ile ekoşünü savunurken, Türk müteahçözüm paketi üzerinJeki görüş hitler ise işleri geciktirmiş bazı nomik iiişkiler konusundaki bömeler de her nedense bir türlü müteahhitler olabileceğini, ama lümünde ise, Türkiye'nin bir kaç sonuca bağlanamıyor. Libya'nın hemen tüm Türk mü yıl önce bu ülkeye yaptığı ihra1 teahhitlere ödemeleri geciktirme catın çok düşük düzeyde gerçekTurk müteahhitlerinin Libya sindeki temel n^enin, içine düş leştirildiğini kaydetti. Türkiye'nin da iki yıl kadar önce 78 milyar tüğu nakit sıkıntısj olduğu nda ıs özellikie tekstil ihracatı konusundolara varan iş hacimleri, bugün da ciddi adımlar atmaya başlarar ediyorlar. 3 milyar dolara inmiş bulunuyor. masıyla birlikte birtakım engelLibya'daki işini bitiren Türk müÖdemelerin gecikmesi ise bir lemelerle karşı karşıya kaldjğını teahhit, pılısını pırtısını, makine kısır döngü gibi işlerin gecikmesi belirten Özal, nisan ayında parkı ve şantiyelerini toplayıp bu ve dolayısıyla işler geciktiği için ABD'ye yaptığı ziyaretin bu enülkeden çekilmeye bakarken, bu kez istihkaklann hak edile gelleri hiç olmazsa müzakere petrol geliri son yıllarda 21 milmemesi sonucunu doğurmuş bu edebilme imkânını sağladığını yar doiardan 8 milyar dolara dülunuyor. Taraflar arasındaki bu ifade etti. şen Libya da zaten nakit sıkıntıkördöğüşü sürerken, Libya'da Başbakan konuşmasını şöyle sı nedeniyle inşaat işlerinin büçahşan Türk işçileri maaşlarını surdürdu: "Türkiye bu konuda yük bölümünü tasfiye etmenin alamadan. hatta zaman zaman açıkça şunu soylemiştir: (Daha yollannı anyor. müteahhit firma tarafından fazla yardım yerine daha fazla tiLibya resmi makamlarıyla "dolandınlarak" çileli günler >ra caret). Bu yolda olmamızın daTürk müteahhitleri arasındaki şıyor. ha doğru olduğu kanaatindeyim. sorunlaruı çıkış noktası tam "yuBu arada şu sıralar pek sözü Bunda herhangi bir geri adım atedilmemekle birlikte Libya'da iş mış da değiliz." yapan Türk müteahhitlerin Türk İÇ MESLLELER bankalanndan aldıklan ve 1 milBaşbakan Turgut Özal, yar dolar dolaylarında olduğu TRT'ye verdiği demecin iç konusöylenen teminat mektupları larla ilgili bölümünde ise mebankacılık sisteminin üzerinde murlardan altnan Gelir VergisinDamokles'in Kılıcı gibi duruyor. de yıllar iıibarıyla indirim yapıl1 Ocak 1978 Hindistan havayollarına ait Boeing747 uçağı Bombay'dan kaiktıktan sonra denize düştü; 213 kişi öldü. 25 Mayıs 1979 Amerikan havayollarına ait DC10 uçağı Chicago'dan havalanırken düstü; 273 kişi öldü. 7» Kasım 1979 Yeni Zelanda uçağı, Antartika'da dağa çarptı, 257 kişi öldü. 19 Ağustos 1980 Suudi Arabistan'a ait bir uçak, Riyad yakınında düştü; 303 kişi öldü. 1 Eylnl 1983 Bir Sovyet avcı uçağı, Giiney Kore havayollanna (KAL) ait Boeing747 uçağına ateş açtı; 269 kişi öldü. 29 Ekim 1984 Asker taşıyan bir Şovyet uçağı, Afganistan başkenti Kabil yakınında düştü; 240 kişi öldü. 1985 yılı başında Amerikan havayollarına ait bur uçak La Paz'da düşmüş, 29 kişi ölmiiştü. Yolcu uçağı pisteçakıldı ABD ile savunma pazarlıgı dığmı belirterek, şöyle dedi: 'Yüzde 40 olan ilk kademe, bugün yüzde 25'e düşünilmüştür. Bunun yanında, aynca faturalı vergi iade sistemi geliştirilmiştir. Daha ileri bir şey daha söyleyim, kalkınmada öncelikli yörelerimize aynca ilave imkânlar getirilmiştir." Başbakan Turgut Özal, çiftçilerin durumuna da değinerek, çiftçiden alınan malların paralannın eski devirlere kıyaslanmayacak kadar kısa sürede odendığini belirtti. Başbakan, bu sene buğday ve arpa oiarak hububat rekoltesinin aşağı yukarı 2 milyon ıiç yüz bin tonluk bu miktarın şu ana kadar 105 milyarının ödendiğini ifade etti. Özal, bayramdan önce bu miktarın 910 milyarının ödeneceğini, çiftçilerin alacaklannı 15günden fazla beklemeyeceklerini bildirdi. Başbakan özal, esnafla ilgili oiarak şunları dedi: "Esnaf önemli bir ortadirek elemanıdır. Türkiye'nin iktisadi geüşmesi devam ettikçe, esnafın işi de onunla paralel oiarak gider. Esnafımıza işyerini temin edecek, özellikie küçük sanayi siteleri konusunda önemli çalışmalartmız var. Türkiye'nin her yanında 78 bin niıfuslu yerlerde dahi küçük sanayi siteleri kuruluyor. Buralarda esnafımıza düşük faizli, uzun vadeli kredilerie bu imkânlar temin ediliyor. Biz şuna inanıyoruz: tşyerine sahip olan esnafımız çok daha iyi çalışır." Konut sorununa da değinen Başbakan Özal, özellikie memur, işçi, emekli, esnaf ve hatta çiftçinin de bu yeni uygulamadan istifade ettiğini vurguladı. Özal şöyle dedi: "Biz vaktiyle itbal etmediğimiz, kacak gelen sigarayı nonnal itbal yoluna soktuk. Aradaki farkı da konut fonuna aktardık. Bunun gibi daha birçok lüks tüketim mali ithal edilmiyordu. Kacak yollardan geliyor ve karaborsacılar haksız kazanç sağlıyordu. Bunlar geçmiştir. Devlet normal ithalat sistemi içerisine koymuş, aradaki farkı karaborsacıya kaptıracağına konut fonuna aktararak, bir sosyal adalet meselesinin teminine gajret sarfetmistir. Bir sene içinde bu fona gelen para miktan benim tahminime göre 250 milyar civarındadır. Bununla şu anda 160 bin konut inşa halindedir. Bunun 60 bin konutu teslim edilmiştir. Her sene 100 binden fazla konut ailelere teslim edilecektir. Bu ortadirek için şimdi>e kadar getirilmemiş önemli bir aşamadır." UGUR MUMCU (Baftarafi 1. Sayfada) Murat Bayrak'ın nerede olduğunu biliyor musunuz? Murat Bayrak, Yugoslav kökenli bir işadamıydı. İkinci Oünya Savaşı sonunda Türkiye'ye gelmiş, kısa sürede zenginleşmişti. Bayrak, önce AP milletvekili oldu. daha sonra da MHP'ye geçti. 12 Eylül geldiğinde Murat Bayrak, MHP'nin son Genel Yönetim Kurulu'nda üyeydi. MHP yöneticileri tutuklandılar bir süre sonra da serbest bırakıldılar. Bu nedente Murat Bayrak'ın Türkiye'ye gelmesinde bugün için bir sakınca da söz konusu değildir. Niçin gelmiyor acaba? Bayrak'ın ülkücü gençleri eğitmek için kullandığı kamplar çok ünlüydü. Bayrak geniş mali olanaklanyia Çanakkale ve Ayvalık'ta eğitim kamplan açmıştı. Bu milliyetçi işadamı ve milletvekili bir ara gazete çıkarıp yayın hayatına da atılmıştt. Hangi taşı kaldırırsanız altından Murat Bayrak çıkmaktaydı. 12 Eylül'den sonra Murat Bayrak adı unutuldu. Bayrak'ın yurt dışında oldukça geniş bir ilişki ağı bulunmaktaydı. Yurt dışında okumuştu, birkaç yabanca dili çok rahat konuşmakiaydı. Dışarıda çok ilginç ve güçlü dostları vardı. Günlerden bir gün Frank Törpil adlı bir silah kaçakçısı, Amerikan televizyonlarından birine çıkıp, kimlere silah sattığını anlatırken Murat Bayrak'ın da adım vermişti. Bir dostumuz bu programı videoya çekmiş ve kasedi Türkiye'ye getirmişti. Olayı bu köşede okurlanma yansıtmıştım. Bu yazmın yayımlanmasından birkaç gun sonra "Ben Murat Bayrak'ın avukatıyım" diyen biri telefon etti. Murat Bayrak benimle hemen görüşmek istiyormuş, uçak biletlerini yollayacakmış, ne zaman gitmeyi düşünürmüşüm... Avukata, Murat Bayrak ile görüşmek gereği duyarsam uçak bifetferinin gazetem tarafından alınacağını, bu arada, kendisi benimle görüşmek isterse evime ya da gazeteye telefon edebileceğini söyledim. Bir daha ses çıkmadı. Amerikalılar bu Frank Terpil üzerinde çok durdular. Terpil, eski bir CIA ajanı idi. Bu yüzden CIA'nın bütün dünyadaki bağlantılartm çok iyi biliyordu. Terpil, kendisi gibi CIA görevlisi olan Edward Wilson ile dünyanın dort bir yanındaki terör örgütlerine silah satmıştı. Amerikalılar, Terpil'i tutukladılar. Şirketlerini didik didik ettiler. Bu arada, Terpil'in şirketinde ele geçen bir adres defterinde, Bayrak'ın "Sancak Tül" fabrikasının teleks numarafarı ile Ankara ve istanbuf'da bazı telefonlar çıktı. Konunun üzerine gazeteciler de düştü. Şimdi herkes Murat Bayrak'ı anyor. Bulurlarsa soracaklar: Ankara'da 17 ile başlayıp 6 ile biten, 18 ile başlayıp 52 ile biten telefon numaralan CIA görevlisi silah kaçakçısının telefon defterinde niçin yazılıydı? Kimdi bu numaralann karşısına yazılı Bedri? istanbul'da 28 ile başlayıp 6 ile biten, 22 ile başlayıp 3 ile biten, 73 ile başlayıp 48 ile biten telefonlar kimler tarafından kullanılmaktaydı? 73'lü telefonun karşısında yazılı Mustafa kimdi, neyin nesiydi? Amerikalı gazeteciler bana, "Murat Bayrak'ı nasıl buluruz?" diye sordular. Ben de "Murat Bayrak ile ilgili yazı yazar, peni aramasını isterim" dedim. Ne yapsam acaba? Ne yapsam da Murat Bayrak beni arayıp bu sorulara yanıt verse.. Ne desem "Murat Bayrak elma dersem çık, armut dersem çıkma" diye yazsam Bayrak ortaya çıkar mı acaba? GOZLEM (Baştarafi I. Sayfada) bii bunlar benim kişisel degerlendirmderimdir" biciminde konuştu. TBMM Başkanı bir başka soru üzerine yeni içtüzükle getirilen "Yasama Danışma Kurulu "nun öneminedeğinerek "Var olan bir kurumu kurumlaştırmak istiyoruz" dedi. Yasama Danışma Kurulu'nun, yasalann hukuki kalıbımn hazırlarunasma yardımcı olacağını kaydeden Karaduman, bu kurula sınavia eleman alacaklannı bildirdi. Öte yandan, TBMM yeni yasama yılına 1 eylül pazar günü başlayacak. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in konuşmasıyla açılacak olan Meclis'te anayasa gereği 11. gün TBMM Başkanlığı seçimi yapılacak. Daha sonra TBMM Başkanlık Divanı üyelikleri ile komisyon üyelikleri için seçimler yapılacak. Mecus'in seçimler tamamlandıktan sonra eylül ayının ikinci yarısında ANAP'ın önerisi ile ekime dek tatile girmesi bekleniyor. TBMM'nin gundeminde en önemli yeri içtüzük önerisi alıyor. , yasama Hakemler mi, Haçlılar mı? (Baftarafi Spor'da) latan hakemlerden dinledik.. Mahalle kahvehanelerinde "Biz aramızda yemin ettik, Erdal'a top oynatmayacağız" diyenleri, dinleyenlerden dinledik.. Gene bizi bizzat arayıp "Hakem, hocalar ve komite üyeleri talimat verdiler. Erda/'ı oyundan atmayanın hakemIjği yanacak" diyen hakemlerden dinledik.. Yani hep birinci elden ulaştı bize hakemlerin Erdal'a karşı başlattıklan Haçlı seferlerinin haberleri.. Söylenenler dehşet verici miydi.. Söylenenler insanın aklınm, havsalasının almayacağı kadar inandıncı olmaktan uzaktı.. Ama sahada olup bitenler geçen yıldan beri, söylenenlerin gerçek olduğunu vurguluyor.. • * * Taraflı tarafsız tüm seyircilerden, tüm gazeteci arkadaşfardan bir ricamız var şimdi.. Bu spor dışı, insanlıkdışı, bu ülkeye top oynamak için gelmekten başka hiçbir suçu olmayan bir Türk çocuğuna karşı düzenlenen bu çirkin komploya karşı durmanın tek yofu, el ele vermek olacaktır. Lütfen maçlarda Erdal'ı ve hakemleri iyi izleyin. Erdal'a yapılan kasti davranışlara hakemlerin nastl tepki gösterdiğine iyi bakın. Sadece faul çalmakla mı yetiniyorlar, yoksa başka uyarılarda da bulunuyorlar mı? Sonra karşılaştırın.. Erdal'a yapıldığında cezasız kalan hareketier, başkasına yapıldığında, aynı hakemler gene seyirci mi kalıyor? Yoksa bu korumasızlık sadece Erdal'a mı uygulamyor? Sonra gene karşılaştırın.. Erdal ne yaptığı için kart görüyor, oyundan atılıyor.. Aynı şeyi yapan başka oyunculara da aynı kartlar çıkıyor mu? Bu gözlemı yaptığınızda hakemler ya da Haçlılar'ın Erdal'a açtıkları savaşın hâlâ sürdüğünü siz de dehşet içinde göreceksiniz.. O zaman göstereceğiniz doğal tepki, bu çirkin oyunun, bu çirkin tezgâhın bir daha ne Erdal, ne de bir başkası için spor sahalarına konmasını önleyecek, Türkiye'de spor yapmak isteyenler, amaçlarına ulaşmayı başaracaklardır. Teknik Genel Müdür Yardımcımız 16 Ağustos 1985 Cuma günü tatilde bulunduğu Kuzey İtalya'da geçirdiği trafik kazası sonucunda vefat ettiğini derin üzüntü ile öğrendik. Zanetti Bey, çoğumuzun kişisel dostu; AKSA'ya içtenlikle hizmet veren, bilgili ve özverili bir AKSA'lı; yurdumuzu çok seven, geleceğini Türkiye'mizde gören iyi bir insandı. Onu yitirmenin büyük acısı içindeyiz. Aile efradı ile bütün dost ve arkadaşlarına sabır ve uzun ömürler dileriz. GIUSEPPE ZANETTI'nin Geniş kapsamlı af için ceza yasası (Baştarafi 1. Sayfada) tınlacağı belirtiliyor. Komisyon, anayasanın 14. maddesi ile Türk Ceza Yasasfnın ilgili hükümleri arasında ifade farklıhklanna dikkat çekiyor. Ceza yasasında yapılacak değişikliklerin anayasal engelleri ortadan kaldırabileceği görüşü ortaya atılıyor. Komisyon bu nedenle anayasa ve ceza hukuku otoritelerinden yararlanmak amacıyla bazı girişimlerde bulunuyor. Yetkililer, yalnızca bir af yasasından yana olmadıklarını, 1402 mağdurlarının, güvenlik soruşturması mağdurlarının, disiplin suçlarının da af kapsamına alınması düşüncesinde olduklarını belirtiyorlar. Yetkililer, Meclis'in haklarında mahkumiyet karan verilmiş olanları, anayasanın 14. maddesi gereğince affetme yetkisi bulunmadığını belirterek, henüz mahkemeleri sürenlerin, mahkum olmamışlann affedilebileceklerine değiniyorlar. Mahkum olmuş kişilerin de aftan yararlanabilmeleri için ceza yasası ve infaz yasası üzerinde çaiışmaiar yapılması gereğini vurguluyorlar. Ortak komisyonun ikinci başkanı HP Meclis Grup Başkan Vekili Seyfi Oktay, "Hükümetin affı geçiktirmesinin temel nedenierinden birisinin, mahkum olanlann sayısının artması" olduğunu söyledi. Hükümetin affın kapsamını daraltmak açısından bu konuda çok ağır hareket ettiğini kaydeden Oktay, "Af bu yasama yılı nda çıkacak deniliyor. Ancak yasama yılı dokuz a> sürüyor. Önemli olan yasama yılının başlangıcmda affı çıkartmaktır" dedi. Erdal ve yanındakiler... (Baftarafi Spor'da) yor. Çunku Erda/'ı geçen günler içinde şartlandırılmış bir hale getirdik. Başkan Ali Uras'ın basın toplantısında da açıkladığı gibi her maç öncesi Erdal'ı bir köşeye çekip, "Bak herkes sana karşı, en ufak bir hareket yapma, ne yapariarsa karışma "diye telkinde bulunmak çocuğu ipnozlamak, onu herkese ve her harekete karşı şartlandırmak değil de nedir? Pavlof un zili duyunca ağzı sulanan köpeğini bize daha lise sıralarındayken psikoloji dersinde anlatmışlardı. Koskoca Galatasaray'da bir tane psikolog yok mu ki şu çocuğu karşısına alıp rahatlatsın, gerçek sorununu öğrenebilsin. Çünkü gördüğümüz kadarıyla Erdal'a karşı olanlarla birlikte Erdal'ın yanında olanlar da Erdal'a karşı. Bilerek ya da bilmeyerek... AKSA AKRİLİK KİMYA SAN. A.Ş. YÖNETİM KURULU Internasyonal Dizayn, Internasyonal Stil YENİ İSTİFET MAĞAZASI OSMANBEY'DE ^* f Sonhavadis Cazetesi Müessese Müdürü Mehmet Kaya nın sevgili eşi, Tamer Altınova, Cevahir özkan, Leyla Mülküt, Savaş Altınova ve Zümbül A l p i n kardeşi,Boran,cenk veNihanın Diricikannesi, Mustafa Özkan,Turan Alpve İMsan Mülküf ün baldızı, Yaşar Kaya, şevket Kaya, Abdullah Kaya, Saadet Öztürk, Hikmet Öztürk ye Aiiye çamlıbel'in yengesi, gazetemiz mensuplanndan, iyilik timsali, yeri doldurulamayacak arkadaşımız, canımız, VEFAT H. ZÜMRÜT KAYA ürkiye güzeli derhal teslim! Alınız.açınız,yatınız... OZEtL'KLERI AcıfH*i#.F6 • 206 cm. ebadında cilt kişilik yalah *Fermuaflı. yıkanabilir kıl.f «Benzen bulıtnmayan pamuk, keten. ar>on kanftmi ozel imalat kumas »Altı değis'k renk. Fume. bej. kawunic«. kah«erengi. yesil. mavi. •Deforme j olmayan dayanıklı poüuretan. poHeter ma'zeme »Sıcak soğuk. rutubeie karşı izolasyon *Bel v« sırt agntanoi onleyicı I nitelik »Grupve kö$e lahımı yapma imkânı. ycrtten lasamıt *Cze\ otoda tasıma ko^aylığı. I ÜÇ 0EG($)K ÖDEME ŞEKU:@Tani4mt pegtn KDV dahit 69.50C derh»l teshm.®lstanbul dahilinde 30.000 peşioie 12.500 * 4lahstt. toplam &0 000. b»r Jtefillederhal tesNm.(c).TLirfcıye"nin heryer.nde 13 S00 pesin ve 11000 * 4 taksülehiç kefils*z İSTİFET garantist altındadorl ay sonra lestim Ori/mal ambalaıında goodeniec maiın nakliye ucreti ahcıya aitlir. yakalandığı amansız hastaiıktan kurtulamayarak, çok genç yaşta Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Merhumenin cenazesi bugün şişli Camiinde kılınacak öğle namazından sonra Aşiyan kabristanında toprağa veriiecektir. Mevla rahmet eylesin. sonhavadis MENSUPLARI