15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER // AĞUSTOS 1985 Özetle Yurt kapasitesi 15 bine çıkıyor Kredi ve Yurtlar Kurumu tstanbul Bölge Müdürlüğü, 19851986 öğretim yılında açılacak prefabrik yurtlarla, yurt kapasitesinin 14 bin 900'e çıkartılacağmı açıkladı. Geçen öğretim yılında yurtlardan 11 bin 200 öğrencinin yararlandığını söyleyen ilgUHer, bu yıl 12 bin yeni prefabrik yurt yapılacağını, yeni yurtların yapım çahşmalarının son aşamada olduğunu ve tum gereksinimteri içerdiğîni belirttiler. Yargıtay 9. Hukuk DairesVnin kararv Aynı işe değîşik ücret İşverenin aynı işe farklı ücret ödemesi üzerine cçılan bir davada Yargıtay Hukuk Dairesi, "Eşit işe eşit ücret kavramı mutlak ele alınmamalıdır " diyor. ANKARA, (ANKA) Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Daiıesi, işçi ve işveren arasında doğan bir borç alacak ilişkisi davasında, "İşverenin, aynı işi gören işcilere, pozisyonu farklı olmak kaydı ile degisik iicrct ödeyebileeeglni" hüküm altıua aldı. Toplu iş sözleşmesinden doğan hakların çalışanlar arasında farklı farklı uygulandığını ileri süren işçi, bu farklı uygulamadan doğan hakların ödetilmesi talebinde bulundu. Yerel mahkeme, bu istemi haklı bularak işçiler arasında görülen bu farklı uygulamanın karşılığında doğan parasal borcun, işçiye odenmesini kararlaştırdı. Ancak, yerel mahkemenin bu kararına işveren itiraz etti. Bunun üzerine davayı görüşen ilgili daire, işçi ve işveren avukatlarını dinlcdi. İşçi ayukatı, yerel mahkemenin verdiği kararda direnilmesini isterken, işveren avukatı, işçilerin niteliklerinin ve pozisyonlarının farklı olduğunu, buna bağlı olarak farklı ücret ödenmesi yoluna gidildiğini ileri sürdü. 9'uncu Hukuk Dairesi'nin gerekçeli kararında ise, konunun yasal çerçeve içinde tanımı yapıldıktan sonra şöyle denildi: "Eşit Jşe eşit ücret kavramı mutlak anlamda ele alınmamalıdır. İşveren, işçller arasındaki gerek objektif, gerek stibjektif özellikleri, pozisyonu, görevin önemini, çalışma şartlarını göz öniine alarak, ucret, prim ya da sosyal hak odemesi konulannda farklı davranabilir. Bu durum, işverenin eşit davranma borcuna aykınlık teşkil etmez. Aynca, farklı uygulama, anayasa ve yasanın korumak istedigi sendikal özgurlukleri engellemek ve kısıtlama amacına yönelik olmamalıdır. Hakkın kotuye kullanılmaması da esastır." Anılan daire, aynı davada "toplusözlesmeye tabi olma" duruınu ile "toplu iş sözleşmesinin kapsamını tayin etme" konusuna da açıklık getirerek, toplu sözleşmeden doğan hakların kullanımının tarafların isteğine bağlı olduğunu bildirdi. Kararda toplu iş sözieşmesinin kapsamına kimlerin gireceği ve kimlerin girmeyeceği konusunun taraflarça belirlenmesi durumunda ise, işçinin istedigi takdirde, toplu sözleşmeden doğan haklarını kullanmayacağına dikkat çekildi. Havadan ilaçlamaya halktan tppki yok önümüzdeki günlerde üçüncü aşamasımn gerçekleştirileceği açıklanan "havadan ilaçlama" ile llgili olarak Anakent Belediyesi Sağlık Müdürü Ahmet Kiremitçtgil, "•Havadan ilaçlama konusunda basından tepki aldığımız halde halktan hiçbir şikâyet geimedi" dedi. Ünlü dolandırıcı yine sahnede RakL, Isparta'da 35 milyon vurdu Almanya'da süpermarket sahibi rolündeki Raki (Güney Zobu) mark değiştirme aldatmacası ile Ispartalı kuyumcu Mehmet Selçuk'un 35 milyon lirasmı alarak kayboldu. ISPARTA (Cumhuriyet) Ünlü dolandırıcı Raki'nin (Güney Zobu) Isparta'da bir kuyumcuyu 35 milyon lira dolandırarak ortadan kaybolduğu bildirildi. Emniyet Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, Ali Erol Taşdemir adlı bir kişi tarafından Almanya'da süpermarket sahibi sıfatıyla Ispartalı kuyumcu Mehmet Selçuk'a tanıtılan dolandırıcı Raki, elinde 40 milyon lira değerinde mark bulunduğunu ve bunu 35 milyon liraya satabileceğini bildirdi. Ispartalı kuyumcu ile anlaşan ünlü dolandırıcı alışverişi Emre Mahallesi'ndeki evinde yapabileceklerini de belirtti. Kuyumcu Mehmet Selçuk bir çanta içerisine hazırladığı 35 milyon lirayla verilen adrese geldi. Raki'nin babası olduğunu söyleyen bir kişi, kuyumcuya Raki'nin ani bir kalp spazmı gcçirdiğini ve içeride doktor kontrolünde tutulduğunu söyledi. Adı belirlenemeyen kişi, içeriden markları getireceği vaadiyle para çantasını kuyumcu Mehmet Selçuk'tan alarak içeri girdi. Daha sonra duyduğu bir taksi sesiyle dolandırıldığını anlayan Mehmet Selçuk, evin arka kapısından Raki ve yanında kimliği belirsiz kişinin 34 R 4244 plakalı bir araçla uzaklaştıklannı gördü. Durumun polise bildirilmesinden sonra yakalanan Ali Tasdemir dolandırıcı Raki'yi tanıdığını ve kuyumcu Mehmet Selçukla tanıştırma karşılığı bir milyon lira aldığını itiraf etti. Ünlü dolandırıcı Raki tarafından 35 milyon lirası dolandırılan kuyumcu Mehmet Selçuk, olayın 15 saniye gibi kısa bir süre TEMELİ ATTIYolEtüd Yapı Kooperatifi'nin temelini attıktan sonra yaptığı konuşmada Glray, yıl sonuna kadar toplu konut fonuna 250 milyar lira aktarılacağını söyledi. Büyükada Halk Plajı açıldı Son ytllarda özellikle yaz aylarında nüfusu oldukça artan Adalar'da halkın rahatça deniZfi girebilmesi için yapımı gerçekleştirilen "halk plajı" dün Adalar Belediyesi tarafmdan açıldı. Büyükada 'nın Mizan Koyu mevkiinde açılan plaj, 150 metre uzunluğunda, 12 metre genişliğinde bir platforma sahip. Giriş ücretl 100 lira olarak helirlenen halk plajı, 25 milyon liraya mal oldu. Gimy: Kooperatife girmek ev sahibi olmak değildir İmar ve Iskân Bakanı Safa Giray, Küçükbakkalköy Şerifali Çiftliği mevkiinde yaptırılacak olan 1200 konutluk YolEtüd Yapı Kooperatifi'nin temelini attı. rekiyor. Eger bu süre içinde ödemeleri yapamazsanız, evlerin bitmesi u/ar, beraberinde de yeni mali külfet getirir. Bunu btlmelisiniz ki, kooperatife girmekle iş bitmez. Ev sahibi olmak o kadar kolay degildir" dedi. Vali Nevzat Ayaz, Istanbul'da 500 bını aşkın kaçak yapının olduğunu, sağlıklı kentleşme için kooperatiflerin gelişmesinin gerekli olduğunu bildirdi. Acarlar A.Ş. ınşaat fırmasının yapımını üstlendiği 1200 konut, 5,9 ve 15 katlı olarak inşa edilecek. Konutlar, 1987'de teslim edilecek. Şerifali Çiftliği Alanı'nda ayrıca Türktş, Emlak Kredi Bankası ve tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptıracağı dairelerle 5 bin konutluk bir yerleşim merkezi oluşacak "Raki" (Güney Zobu) de gerçekleştiğini belirtti ve "Evin ön pencereleri perdeli idi. Arka kapıdan kaçtıklarını anlayınta içeri girdim. Evde ne eşya vardı, ne de başka bir kimse bomboşlu. Dolandırıldıgımı anlayınca polise başvurdum" şeklinde konuştu. Ünlü dolandırıcı Raki ve beraberindeki kimliği saptanamayan kişinin yakalanması için tüm il emniyet müdürlüklerinin uyanldığı öğrenildi. İş kazasında bir ölü Levent Eczacıbaşı Fabrikast'nın yanında bulunan bir inşaatıa Ahmet Özcan, birinci kattan düşerek öldü. Küçükköy Hurriyet Mahallesi 276. Sokakta meydana gelen iş kazasında Arif ve Serif Adatepe adlı iki kardeş, inşaat merdivenlertnden düşerek yaralandtlar. Doğuda cüzam taraması Istanbul Tıp Fakültesi DermatolojiAnabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan, cüzamın en fazla görüldüğü doğu bölgelerinde tıp öğrencileri ve hekimlerle birlikte 10 gün süreyle bir tarama çalışmasına başladılar. 10 bin kişiyi kapsayacak taramayla ilgili bilgi veren Prof. Saylan, "Ülkemizde kayıtlı bulunan cüzamlı hasta sayısı 4 bin civcrında, bu sayı hastaneye başvurmamışlarla birlikte 10 bin kişiyi buluyor" dedi. ANAP'ın bu hafta sünnet şovu var ANAP istanbul örgütü 10 bin yoksul ve kimsesiz çocuğu sünnet ettirecek, giysi yardımında bulunacak. ANAP il merkezinden yapılan açıklamaya göre, 14 ve 19 agustos tarihleri arasında ilçe merkezlerinde yapıiacak olan sünnet törenleri için hazırlanan giysiler, ilçelere dağıtıldı. Sünnet törenlerinden önce çocuklar, 13 ağustos günü Beyoğlu, Bcşiktaş, Şişli ve Sarıyer ilçelerinde, 14 ağustos günü Fatih, Eminönü, Bakırköy, Zeytinburnu, Eyüp, Gaziosmanpaşa ilçelerinde, 15 ağustos günü de Beykoz, Üsküdar, Kadıköy, Kartal ilçelerinde gezdirilecekler. Sünnet törenleri ve gezilerden başka ayrıca 14 agustos • ta Ataköy (C) Motellerde, 15 ağustos günü de Kalamış Parkı'nda şenlikler düzenlendi. İstanbul Haber Servlsi tstanbul Haber Servisi İmar ve lskân Bakanı Safa Giray, SS YolEtüd Yapı Kooperatifi'nin, Küçükbakkalköy Şerifali Çiftliği mevkiinde yaptıracağı 1200 konutun temelini attı. Giray konuşmasında, yıl sonuna kadar Toplu Konut Fonu'na 250 milyar lira aktarılacağını, bu para ile 100 bin evin kredisinin sağlanacağını belirtti. "Dairelcrin yaklaşık 5 milyon liraya çıkacagım" belirten Bakan, "'Bizim size verecegimiz kredi 3 milyon liradır. Gerisini siz tamamlayacaksınız. Bunun da 1987 yılına kadar ödenmesi ge Konutbirlik Başkan Yıldız, Büyükşehîr arsalarına karşıydı Haber Merkezi Konutbirlik Yönetim Kurulu Başkanı Oguz Soydan dün yaptığı acıklamada, Büyükşehir Yapı Kooperatifinin almak istedigi arsaların alınması için daha önce Konutbirlik ile Okent arasında görüşmeler yapıldığını ve o zaman Konut Birlik Başkanı olan Hüseyin Yıldız'ın Yönetim Kurulu toplantısında arsaların alınmasına itiraz ettiğini ve muhalefet oyu kullandığını bildirdi. Oğuz Soydan, Büyükşehir Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yıldız'ın açıklamalarına karşı yaptığı bildirımde aynen şu bilgileri verdi: "Konutbirlik, Büyükşehir Yapı Kooperatifinin almak istedigi arsaların Okent Şirketine ait bölümünde, şirketi, borçu, tum arsaları (1, 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 14, 15,18, 30 ve 31 sayılı parsellerin tamamı, 2 ve 16 nolu parsellerin Okent'e isabet eden hisseleri) diğer malları, pay seneileri ile birlikte, 13 Mart 1985 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında 17.5 milyar karşılığında şirketi oldugu gibi devir alınmasına karar alındı. Oluşturulan Hukuk ve Teknik Komisyonlar Yönetim Kuruluna, arsanın teknik ve hukuki sorunları hakkında rapor verecekti, bu rapurların verilmemesi nedeni ile Konutbirlik Denetim Kurulu'nun 3 denetçi^ndeıı ikisinin imzasını taşıyan uyarı mahiyetindeki raporun Yönetim Kuruluna verilnıesi ile 19 Nisan 1985 tarihinde Yönetim Kurulumuz 9 üyeden 8 üyesinin katılmasıyla yeniden toplandı. Raporu inceledi, konuyu degerlendirdi ve arsaların alınmasına, bu konuda daha once alınmış kararlann tasvibine, uygulanmasına, çalısmalar yapılmasına karar verdi, bu arsalann alınmasına 19 Nisan 1985 tarihli toplantıda bir kişi itiraz etti, o da Yönelim Kurulu Başkanı HUseyin Yıldız'dır. Hüseyin Yıldız'ın muhalefeline karşılık. Yönetim Kunılu'muz arsaların alımına bir kere daha karar vermiş oldu, 19 Nisan 1985 tarihinden sonra Hukuk Komisyonu ve Teknik Komisyonlardan rapor beklenirken Huseyin Vıldız 1.7.1985 larihinde istifasını bildirdi. Konutbirlik'in bu arsaları iddia edildigi gibi beninısememesi diye bir olay olmamıştır. Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Uyelerimiz bu güne kadar binlerce konut yapmış deneyimli kooperatifçilerdir. Konutbirlik bu arsayı benimsemiştir, ancak olsa olsa harekete geçmekte temkinli davranmıştır, elbette bu deneyimli kooperatifçiler Hukuk Komisyonu ve Teknik Komisyonun raporlarını incelemek istemişlerdir, 30 bin 40 bin konut gibi bir organizasyonun içine bir anda girilmesini uygun bulmamıştır, Hüseyin Yıldız'ın istifa nedeni bu olamaz. Zira hiçbir Yönetim Kurulu üyesi bu arsanın alınmasına muhalefet etmemiş aksine desteklemiş ve haklı olarak da Teknik ve Hukuki açüardan bilgilenmek istemiştir ve herkesin bildlgi gibi de istifasından 27 gün sonra kamuoyuna Buyükşehir Yapı Kooperatifi Başkanı olarak, Konutbirlik'in almak istedigi arsalar üzerinde 5 Danışma Kurulu üyemizi de kooperatifin kurucusu yaparak faaliyete geçmiştir, 5 Danısma Kurulu üyesinden BUfll Şişman, Muammer Tuncer, Ulvi Yenal 27 Temmuz 1985 tarihinde Danışma Kurulumuzdan istifa etmistir. Ziya Hephir ve Vahap Guvenç hâlâ Danışma Kurulu üyemizdir." öte yandan, Bayındırlık ve lskân Bakanı Safa Giray, Büyük Şehir Kooperatifi'nin kampanyası ile ilgili olarak, "Adım BüyiikŞehir koyunca dikkatleri üzerine topladı, herkes belediye ile karıştırdı" dedi. Cumhuriyet muhabirınin sorularını cevaplandıran Giray, "Kooperatifin izin alması bizi IIgilendirmez. Bakanlık olarak böyle bir kooperatif girişimi olduğunu duyduk, o kadar" dedi. Toplu Konut Fonu'ndan yararlanma durumunun ne olabileceği yolundaki soruya Giray önce, "Toplu Konut Fonu için basvurdular" dedi. Daha sonra yanındaki bir yetkilinin daha aısanın ipoteğinın kaldırılmadığını lıatırlatması uzerine "Su basman katlarını bir yapsınlar sonra bize gelsinler durumu bir inceleyelim" dedi. İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, konu hakkında haberdar olduğunu, gelişmeleri izlediğini belirtti. Bu arada, Giray "tlgili merci İstanbul Anakent Belediyesi ile ilgili ilçe belediyesidir" dedi. Trafik kazaları: 34 yaralı lstanbul'un çeşitli semtlerinde önceki gün meydana gelen trafik kazalarında 34 kişi yaralandı, 49 araç da hasar gördü. Emniyet Müdürlüğü Trafik Subesi ekiplerinin son 24 saat içinde yaptıkları kontrollerde 6'sı alkollü, ll'i ehliyetsiz toplam 17 kişiyakalandı. 26 araç da trafikten men edildi. Anavatan Partisi'nin sünnet seferberliğini y B ü y ü k ÇamUca Emniyet Mahallesi'nin Muhtarı Adnan Odabaş başlattı. İş Bankası'na ait 20 dönümlük boş arazi üzerinde dün saat 14.00'te gerçekleştlrilen sünnet düğününde faklr, zengln ayrımı gözetmeksizin, belediye çalısanlan ve semt sakinlerinin 63 çocuğu sünnet edildi. Nüfus cüzdanında resmiyaşı 26 olarak gözüken, ancak kendisinin 24 yaşında olduğunu söyleyen muhtar Odabas, kendisini, "Türkiye'nin en genç ve oto galerisine sahip tek muhtarı" llan etti. Bu arada Türkiye'ye turistik amaçla gelen iki bayan Almandan Tonl Seeman sünnett yakından izledikten sonra, "Almanya'da çalışan Türk işçilerinin de baştna böyle seyler geldiğini" söyledi. Düğüne tstanbul Valisi Nevzat Ayaz, Üsküdar Belediye Başkanı Necmettin öztürk ve çok sayıda davetli kattldt. Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz de bir telgraf göndererek muhtarı çalışmalarından dolayı kutladı. (Fotoğraf: M.ALİ BAŞAR/R) in Kİİnnat Başkasıııın lafıyla ülkeyi yönetmem (Bastarafı 1. Sayfada) ma yaptı. Özal'ın konuşmasını dinleyenlerin daha önceki ANAP nıitinglerineRöredaha az ve daha hareketsi/olduğu gözlendi. Başbakan üzal, konuşmasının başında gezinin en önemli konuşmasını Trabzon'da yapacağını söyledi. Türkıye'yi modern bir ülke haline getirmeye azmettiklerini yineleyen özal, "Seçimlere girdigimu zaman bi/e oncııı vermeycn, kiıçiık gorenler aslında millete onem vermediler" dedi. Türkiye'de her şeyin duzenli gittiğini dile getiren Başbakan Özal, huzur ve güvenin sağlanmasının ekonomik gelişmenin temeli olduğunu ifade etti. özal, "Benim memurum, işçim daha fazla almaya layıktır. Aına memleketin durumunu düşunürsek daha dikkalli olmak gerektiğini de söylüyorum" biçiminde konuştu. Karadeniz'de çay problenıinin kalmadığını söyleyen özal, "Allah'ın verdigi imkânlar haricinde bu scne çit'tçimiz en iyi yıllarından biritıi yaşamaktadır" dedi.özal, konuşmasında siyası polemikler konusuna da dikkati çekerek şunları söyledi: "Türkiye iyi idare edilmezse 1979'lardan daha kötü duruma diişer. Biz hiç kimseyle katiyen siyasi polemiğe girmeyiz. Bi/im mek için mahalle aralarına girmek, muhtelif gruplarla konuşmak lazını. Çıinku milletin ne diişündügünü ancak böyle anlayabilirim. Ivfilletimizin bize olan güveni aynı şekilde, hatta artarak d c um etmekledir. Milktimizin destegi, sevgisi bizimle <>ldugu muddetçe hiçbir engel tanımayız. Bizi tenkit edenler bıraktıgımız yerde kalını>lardır. Bi/i s'u sevtiniz, sizden guç alBen buna /.aman liıneli derim." dıgıınız muddetçe daha iyi çalışıTörenden sonra Trabzon'da rız. Bana lazla geziyor diyorlar. Petek'le biı tur atan özal'ın GiNe yapalım yani. Ankara'da karesun'a giderken ilçelerde vatanlıp unların laflarını ını dinlcyecegim. Başkasının lafı ile hele si daşlar tarafından yolu kesildı. özal, bunun üzerine her ilçede yasi polemik yapanlann iafları kısa konuşmalar yaptı. Mersinile Türkiye'yi yönelmek mümköy'de Petrol Ofisi ankisörlu tekiin degildir. Türkiye'yi yonetlefonunu hizmete soktu. Espiye ilçesinde stadyum yapılacağı sözu verdi. Bu sırada bir vatandaş, "Stadyum degil, ekmek istiyonız" şeklinde bağırdı. özal da, ekmek isteyen vatandaşa "Bende biraz var, sana spor'dan söz edince bol bol alvereyim" diye espri yaptı. kış aldı. Konuşmasının başında "en önemli konuşmayı" yapacaBaşbakan özal, Giresun'da ğını söyledi ama konuşması fazkonuşurken, vatandaşlar isteklela sürmedi. Kürsüden ayrılırken rini bağırarak dile getirdiler. Osbir vatandaş "Az konuştun" deman Dadanlı adlı bir genç, di, özalda "Az laf, çok iş, fazla "Sosyal refahı gerçeklestirecegikonuşmayız biz " dedi. nizi vaat etmiştiniz, bu vaat gerçekleşti mi?" diye sordu. özal özal'ın tüm konuşmalarmda da, "Sosyal refah öyle kısa zahalktan destek aradığı ve siyasi manda gerçekleşir mi arkadapolemikler konusunda halkın şım?" yanıtını verdi. Genç budikkatini çekmek istedigi gözlenun uzerine, "Ama issizlik var" niyor. Hatta özal bir konuşmakarşılığını verince, Özal sinirlesında bu durumu "Milletin desnerek; "issizlik öyle kolay meteği bizimle olduğu muddetçe sele degil. Biz bu meseleyi kolay daha iyi çalışırız" diyerek bu halledecegimizi oyle politik bir noktayı ıfade ettiğı ızlendi. manevra olarak soyleınedik" şeklinde konuştu. Özal, Gıresun * * • konuşmasında da fındık sorunuGezi boyunca özal sadece na değindı. Bayburt ve Rize ile Trabzon'un Özal konuşmasmdan sonra, ilçelerinde coşkulu kalabalıklar tapu tahsis belpesi dağıttı, Anatarafından karsılandı. Ancak didolu lisesinin temelini attı. Başğer yerlerde özal bektediği ilgibakan Özal, gece Ordu'ya geçyi bulamadı. ti.Özal'ın Ordu'daki konuşma• • • sı sırasında fındık dış fiyatının Başbakan dün de Arsim'de yükseleceğini söylemesi üzerine otomatik telefon santralım hiz bir yurttaş "Yalan konuşma" mete açarken ilk konuşnayı Gü diye bağırdı. Bunun üzerine güneş Gazetesi Genel Yavın Müdü venlik görevlileri bu kişiyi yakaladı ve alandan uzaklaştırdı. rü Gtinert Cıvaoğlu ile yaptı. özal, Civaoğlu'na, "Bakın teleözal ilçe olmak isteyen Gürfonlar otomatik oldu. Bundan gentepelilere de, "Beyler indirin sonra yanlış yazarsanız millet bi pankartı, meselenizi inceleyelim. zi arar haberiniz olsun" dedi. Indirmezseniz olmaz" dedi. zamanımız o kadar degerli ki boşa harcamayız, Sadece milletin hizmetinde harcarız. Bizi siz seçip getirdiniz, oıııııı için lıızumsuz munakaşalara girmeyiz. Onların scn ben mucadelesine girmeyiz. Onları bırakırız kendi aralannda istedikleri gibi boguş«unlar. ANAP bir scvgi partisidir, kavga partisi degil. Ozal'ın Karadeniz gezisinden notlar Çay üreticilerine Nasretün Hoca hihuyesi FARUK BİLDİRİCİ TRABZON / ORDÜ Başbakan Özal, TYabzon'un Ofilçesinde çay paralanm isteyen üreticilere Nasrettln Hoca hikâyesi anlattı. Nasrettin Hoca'mn bilinen hikâyesi şöyle: "Alacaklısı kapıya dayamnca Hoca başka bir odaya saklanmış. Kapıyı karıst açmış merak etme borcunu ödeyeceğiz, şuraya bir çit yaptıracağız. Buradan koyunlar geçiyor, onlar çite takılacak ve onların yapağılarını eğireceğim, Iplik yapıp satacağım, borcunuzu ödeyeceğiz. Bu lafa alacaklı kahkahalarla gülmeye başlamış. Adamın güldüğünü görünce Hoca pencereyi aralamış, 'Peşin parayı duyunca nastl gülersin' demtş." özal, "Çay paraları bu işe benzemez, merak etmeyin, borcunuzu ödeyeceğiz" diye ekledi. * * * Başbakan Özal, Artvin'e önceki gece saat 21.30'da geldi. özal'ı bekleyen kalabalığın coşkusuz olduğu ve sadece dinlemekie yetindiğı ızlendi. Borçka'da özaldan önce kürsüye çıkan ANAP Artvin Milletvekili Nevzat Bıyıklı, Murgullulardan "Sayın Başbakantmız bizleri öncelikle zehirli gazdan kurtarımz " pankartım indirmelerini istedi. Ancak Murgullular bu isteğe rağmen pankartı indirmemekte direndiler. özal konuşmaya başladıktan bir süre sonra pankart jandarma tarafından indirtildi. özal, konuşmasında, konuyu bildığini ve gerekli çalışmalann yapıldığını söyledi. • • * Artvin'den dönüşünde Rize'de ÇayKur'daki yemekte videoya alınan TV haberlerını ızledi. özal, TYabzon 'da yemekte yaptığı konuşmayı dinlerken, yaymdaki Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'a eğilerek "yanlış verdiler" dedi. özal, toplam ithalat rakamları içerisinde geçen kuçuk miktardaki luks tuketim mallarının haberde "lüks" olarak belirtilmesinin dogru olmadığını söyledi ve "Ben lüks demedim" dedi. özal, yanlış anlammda başını salladıktan sonra Yılmaz'a eğilerek yavaş bir sesle "TRT muhabirlerinin kapasitesi yeterU değil" dedi. * • * özal, Trabzon'da konuşmasına başlamadan önce polisler tsmail Öksüz adlı vatandaşm başındaki namaz takkesini yasak olduğu gerekçesiyle çıkarttılar. özal konuşmasında Trabzon (Bastarafı I. Sayfada) Bu yılın ilk aylarında trilyon sınırının altında tululabilen emisyon hacmi ilk kez mayıs başında bu sının aşmış ve 1 trilyon 68 milyar lira olmuştu. Haziran başında küçük sayılabilecek bir artışla 1 trilyon 95 milyar liraya çıkan emisyon, temmuzun ilk haftasında ise yeni bir sıçramayla 1 trilyon 183 milyara yükselmişti. Memur maaslarının yanı sıra buğday ürcticisine yapılan ödemeler ve işçi dövizleri girişinin artışı nedeniyle zorlanan emisyon hacminin, bu yıl 1 trilyon 300 milyar lira sınırında tutulacağı daha önce hükümet yetkililerince açıklanmıştı. Ancak daha ağustos başında bu rakama çok yaklaşılması, banknot ihtiyacının artmaya devam edeceği eylül ve ekim aylarında 1 trilyon 300 milyar emisyon sınırının çok üstüne çıkılacağını ve emisyon hacminin I trilyon 400 milyar sınırını da aşarak 1.5 trilyona doğru yol alabileceğini düşündürüyor. önceki dönemlerde emisyon hacmiyle enflasyon oranı arasında çok yakın bir ilişki bulunduğunu ısrarla vurgulamış olan Özal'ın ekonomi kurmayları şimdi bu göstergenin önemini küçümsemeye çalışıyorlar ve "daha önemli olan gösterge, geniş tanımlı para arzı M2'dir" diyorlar. Ne var ki M2'nin bu yılki artış hızı da geçen yılın çok üzerinde seyrediyor. Emisyonun yanı sıra vadeli ve vadesiz tasarruf mevduatını da içeren M2, geçen yılın ilk yedi ayında yüz de 19 dolayında bir artış göstermişken bu yılın aynı dönemindeki genişleme oranı yUzde 30'a yaklaşıyor. öte yandan Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kullandığı kısa vadeli avanslar da 26 temmuz 2 ağustos tarihleri arasında yeniden 269 milyon lira artarak 746 milyar 146 milyon liraya yükselmiş bulunuyor. Tüm bu göstergeler özal hükümetinin önümüzdeki aylarda enflasyonu kontrol etmede çok ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini gösteriyor. Para (Bastarafı 1. Sayfada) Müdürlüğü'ne devrini talep etmişti. Başbakan Turgut Özal imzalı, 19 Temmuz 1985 tarihli bir yazıda, F16 savaş uçakları yatırım programının aksamadan yürümesi için hava elektronik sanayiinin bir an evvel kurulmasının önemine işaret edildi. Orgeneral Halil Sözer'in yazısında da benzer bir endişe dile getirilerek, 160 F16 savaş uçağından ilk 29'u için Türkiye'de radar üretilmesine imkân kalmadığına dikkat çekilmişti. Başbakan özal'ın yazısında devamla, Milli Savunma Bakanı Yavuztürk'Un Başbakanlığa iletilen görüşleri yinelenerek, "Bakanlıgın teklifinin uygun görüldüğü" bildirildi. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Genelkurmay ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne gönderilen yazı şöyle tamamlandı: "Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın HavelsanAydın AŞ.'deki hisselerinin Savunma Donatım tşlelınelcri Genel Miidiirliigu tarafından satın alınması için gerekli finansmanın saglanması hususunda Hazine ve Dış Ticaret Musteşarlıgı'nın baglı bulundugu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılıgı'na gerekli talimat verilmiştir." ÜRUG'UN GÖRÜŞÜ Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Ürug'un imzasını taşıyan 9 Temmuz 1985 tarihli bir başka yazıda ise Orgeneral Halil Sözer tarafından savunulan görüşlerin "olumlu" karşılandığı vurgulandı. Yazıda, yeni bir yabancı ortağın seçimi ile bir an evvel F16 radar ve elektronik aksamının üretimi için bir komisyon kurulması önerildi. Bakanlık tarafından uygulamaya konulan vakıf hisselerinin devri işlemi, diğer bazı işletmeler için de örnek olacak. Türk Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın Havelsan dışında, Tusaş Hava Sanayii, Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayii, Tusaş Motor Sanayii, Aselsan ve Detlas Uçak Lastikleri Sanayii gibi işletmelerde de ortaklık payı bulunuyor. ABD'de bulundukları sırada, bir kısım gezi harcamaları Aydın Corp. tarafından karşılanan ve Ayhan Hakimoglu'nun Phıladelphia ve San Francisco'daki tesislerini inceleyen TBMM Savunma Komisyonu uyeleri, Milli Savunma Bakanlığı'nın aksine şirketin son derece ıleri bir teknoloji ile üretim yaptığım iddia ettiler. Milli Savunma Komisyonunun HP'li üyelerinden Hayrettin Ozansoy, Ayhan Hakimoglu'nun daveti uzerine ABD'deki Aydın Corp. tesıslcrını gczdıklerıni belirterek, "Canavar gibi fabrika kurmuş. Bu/ gibi en ileri teknoloji ile uretim yapıyor" dedi. Milli Savunma Komisyonunun diğer HP'li üyesi Musa Ateş ise şöyle konuştu: "Ayhan Hakimoglu, bize orada verdigi brifingde, kendi >irkcti ile ilgili yanhv, bilgiler vcrildigini, bazı iftiralarda bulunuldugunu söyledi. Bu iddiaları bertaraf etmek için de tesisleri gezdik. Çok muazzam tesisler. Turkiyede bu tesislerin kurulmasında yarar vardır. Orada öyle bir teknoloji kurmuş ki, Türkiye'de de kurulmasını canı gonulden istiyorum." F16'larda BAŞSAĞUĞI 9 Ağustos 1985 günü talihsiz bir kaza geçiren ve kurtarılamayıp vefat eden ŞAİR ABDÜLKADİR BULUT'un yakınlarına ve dostlarına başsağlığı dileriz. İSA ÜNLÜ, HİKMET ÜNLÜ RUHA KUNDURA Türkiye'de eşsiz dekoru ve kalitesiyle ınüşterılerinin hizmetindedir. Esenler Cad. No: 95 BayrampaşaİSTANBUL Tel: 577 69 14 DOCUM Oğlumuz ALPTEKİN'in dünyaya gelişini tüm dost ve akrabalara müjdelcriz. 6 Ağustos 1985 (Nürnberg) İNCİRIFAT GÜNEY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle