27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Türklş çiftlik değîl Genel Madenlş Sendikası Başkam Tezer: Eğer Türklş görevini yapamıyorsa bırakıp gitsin. HavaIş Genel Başkanı Öztürk: Türk iş özeleşliri yapmalı, gerekirse yönetimde değişikliğe gidilmeli. ZONGULDAK, (UBA) Merkezi Zonguldak'ta bulunan Turklş'e bağlı Genel Madentş Sendikası'nın Genel Başkanı Mehmet Tezer, "Eğer Türklş görevini yapamıyorsa bırakıp gitmeUdir" dedi. Mehmet Tezer, sendikalannın ikinci olağanüstü kongresinde yaptığı konuşmasında bugünkü Türktş yönetimini eleştirdi. Türklş'in kimsenin çiftliği olmadığını belirten Tezer, şunları söyledi: "Mnhataplanmızdan neler çektigimizi bfliyorsunuz. Muhataplanmu biikümettir. İşverenlerie toplandı, elimizdeki biilün haklanmızı aldılar. Türktş yönetimi görevini yaptı mı yapamadı mı... Eğer Türklş yönetimi görevini yapamıyorsa bırakıp gitmeUdir. Ortada yeni bir konfederasyon kurma çahşmalan var bn, bizi bölmekten başka hiçbir işe yaramaz. Türktş ise kimsenin çiftliği degildir, ne Şevket Yılmaz'ın ne de Sadık Şidc'nin..." TÜRKtŞ YÖNETtMİ ÖZELEŞTtRİ VERMELt Havalş Sendikası Genel Başkanı tbrahim Öztürk de Türklş yönetiminin aktif bir politika izlemesi gerektiğini belirterek, "Türktş aküf bir politika izleyemeyecekse, bugünkü yönetim özeleştirisini vermeli, gerekirse yönetim degişmelidir" dedi. Hava İş Genel Başkanı öztürk, Türklş'in izlediği politikalar konusunda sorulan yarutlarken şunları söyledi: "Bugün Türklş yönetimi aktif bir poUtika izlemelidir. Türktş yönetimi eğer böyle bir politika izleyemiyorsa yönetim kurulu açıklama yaparak özeleştirisni vermefidir. Gerekirse yönetim degiştirilmelidir. Ancak bugünkü yönetim aktif bir politika yapamayacagına karar verdigi zaman bu yola gidilmelidir. Mevcnt yasalar çerçevesinde de mücadele edilebUir, bnnun için kamuoyu oluşturulmah. Bunun yanında yasalan önleyen kafalann degişmesi gerekiyor. Yasamn degişmesi bir şey değiştinnez. Uygulama önemlidir. Hükümetle diyalog, çay, kahve içmek değildir. Onun için öncelikte diyaloğun ne oldugunun açıkca saptanması gerekmektedir. Bugüne kadar yapılan diyaloglarla işçi haklan geriye götüriilmuşlür. Eğer yine aynı diyaloglar yapüacaksa hiç yapılmasın daha iyidir." Sahıbı. Cumhuri)el Maıbaacılık \e Gazetealik Turk Anonım Şırketı adına N»dir Nadi, • Genel Ya>ın Muduru Hasan Cemal. Mue^sese Muduru: Emine L>aklıgil, Va7i Işlen Muduru Oka> Gonensin. • Haber Merke?ı Muduru Valçın Bayer, Sa>fa Duzenı Yoneımenı Ali Acar, 9 Temsılcıler ANKARA. Valçın Doğan. IZMIR Hikme< Çetinka>a. ADANA: Mehmel Mercan. Servıs Şeflerr Isıanbul Haberlerı: Rrh» Öı, Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomi Osman llaga>, Kuhur: \>dın Lmeç. Magazın: Valçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdulkadir \ucelman, Du?eltme Rrfîk Durtaş, Araşıırma Şahin Alpay, IşSendıka: Şuknn Kelenci, 0 Koordınaıor: \hmel Korulsan, 0 Malı İşler: Krolfcrkol,llan. Ziys Erj»ene. Halkla üışkıler Gulderen koşar, Idare: Huscyin Guırr, Işletme: Sadun Sonmez. Basan ve Yavan: Cumlıuriy»! Matbaacılık veGazeıecılık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Istanbul, PK: 246lslanbul. Tel: 526 1000 (9 hat), Telex: 22246 • Burolar: Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel 33 II 4147, Tele.\: 42344 • Izmir: Halıt Ziya BuKarı No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad No: 134 Kaı 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVtM: 11 Ağustos 1985 Imsak: 4.22 Güneş: 6.02 öğle: 13.14 lkindi: 17.05 Akşam: 20.16 Yatsı: 21.49 Muhalefet sesini yükseltti: Olgunluk sınavı yine gündemde ANKARA (a.a.) İl ve İlçe Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlerine, "olgunluk anavı" ile ilgili görüşleri ahnrnak üzere anket uygulanacak. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı 'ndan alınan bilgiye göre, "olgunluk sınavı" ile ilgili anketler İl Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürünün Başkanlığı'nda ilçe müdürlerinin katılmasıyla doldurulacak. Anketin amacımn "olgunluk smavı"nın yeniden orta Oğretim kurumlanna konulup konulmaması konusunda müdürlerin göriişünü almak olduğu bildirildi. Alman basını Marmaris'i övdü V Fath ve Balmain'in modeüerinden bir kompozisyon. Gruau'dan bir çiıgi. Veunlü imtası biryıldız, bir gharfi. Babnain'den bir modeL Gruau modeli 1949'da çizmiş. Fransız şıkhğının simgesi: Gruau Mtalyan Gruau, 1934 yılında kont unvanını geride bırakıp Paris'e geldiğinde henüz 14 yaşmdaydı. Tüm serveti elindeki birkaç deseniydi. Gruau'nun girip çıkmadığı boya kalmadı moda dünyasında. Gazetelere, ünlü moda dergilerine desenler çizdi. Hollywood'da film, Fransa'da tiyatro kostümleri hazırladı. Şimdi Fransız şıkhğının simgesi. NECLA SEYHUN Göz kimde, göz?.. Yerdik birbirimizi. Üstünde olağanüstü güzellikte bir göz resmi çizili bir moda dergisiydi bu!.. Kapak gibi içi de Gruau'nun desenleri ile dolu. Kapanın elinde kalırdı. Var gücümüzle onun desenlerini kopya etmeye çabalardık akademide. Hepimizin gönlunde yatan aslan oydu: Gruau. Bir gün onun gibi çizebilmek! Kan ter içinde çabaJardık. Bıkmadan, usanmadan. Tam "Benzedi ' derken, bir renk katar ya da bir fırça darbesi ile Gruau'nun havasından uzaklaşırdık. Gelsin pişmanhklar, bazen de gözyaşları: Keşke dokunmasaydım. Desenim mahvoldu!.. Dışarda carum Boğaz!.. Sularda yakamozlar.. Ama asıl yakamozlar içimizdeydi. Işıltılar, umutlar... Yaş, o yaş!.. Akademinin nhtımında dolaşır, ya da bahçede ulu ağaçlann gölgesinde simit, kaşar peyniri, çikolata yerken, duşün bini bir paraydı!.. Bir gün Gruau gibi çizecektik, bu kesin. Aşağı kurtarmazdı!. Hiçbir zaman Gruau gibi çizemeyeceğimizi öğretti yıllar. Hepimtz bir tarafa dağılıp gittik. Ama Gruau sevdası her zaman içimde kaldı. Bir tür tutkuyla izledim desenlerini yıllar boyu. Nerde gördümse kesip sakladım. Çizgilerinin her biri çerçevelenecek güzellikteydi. Erkekleri şıİc, kibar... Boyunlannda eşarplar, omuzlarında pelerinler... Kadınlan dayanılmaz! Tüller, satenleı, kürkler, mücevherler içinde... Gerçekmişçesine canlı. Operada baloda, dansederken... Kokteyller, galalar ya da yalnızlıklar... Konusuna göre. örneğin elinde yelpaze hamakta yatan bir kadın... Birkaç çizginin içinde bir yaz öğle sonunun tüm rahaveti, tüm sessizüğj... tnsan handiyse ötüşen ağustos boceklerinin sesini duyacak. Ya da bir çorap reklamı. Bir çift harika bacak... Ayaklara dolanan güzelim bir arap kedi. tnsanın eğilip okşayası geliyor. Ya da bir kuğu. Olanca zarafeti ve kurumuyla sularda süzülüyor. Boynunda kocaman bir fiyong... Üstünde taşlı bir broş... Bir parfüm reklamı... Bir parfüm reklamı daha. Bir koltuğun üstüne ihmalkârca atılmış bir çift uzun eldiven, bir uzun tül şal... Bir balo dönüşünü simgeliyor. Daha da >rüzlerce ve yüzlercesi... Hepsi birbirinden güzel. Ister erkek çizsin, ister kadın. Ister hayvan, ister çiçek, isterse eşya... Zarafet Gruau'nun kanında var. Aslında soyluluk da var kanında. Fransız şıkhğınm simgesi ama, gerçekte ltalyan Gruau. Hem de bir kont: ZAVAGLİ RİCCİARDELLİ delle CAMİNATE. Hiç kullanmadığı, hiç umursamadığı, unutmak istediği bir unvan bu. 1934 yıhnda admı soyadını geride bırakıp annesiyle Paris'e geldiğinde, henüz 14 yaşında. Elinde birkaç desenden başka hiçbir şey yok. Tüm serveti bu! Ama yetmez mi?.. "Hayatımı çizgilerimle kazanacağıma güveniyordum" diyor Gruau anılarında, "Ama bunun nasıl olacağını bilmiyordum." FRANKFURT (a.a.) Alman gazetesi Die fVelt, Türkiye'nin güney kıyılanm övdüğü yazısında, Akdeniz'in Marmaris'teki kadar hiçbir yerde böyle temiz olamayacağı belinildi. Türkiye 'ye bir sayfa yer ayıran Alman gazetesi, Marmaris'in "Türkiye 'nin St. Tropez "i haline geldiğmi vurguladı. Bu yörenin çocuklann korkusuzca denize girebildiği ve tehlikesizce sörfyapılabilen, birbirinden güzel koylarla çevrelendiğini kaydeden Die Welt, Marmaris'i "doğanın tahrip edilmediği nadir ytrlerden biri'' olarak niteledi. Milli Piyango'yu talep çok fazla ŞEVKET YILMAZ: Türklş içine çomak sokmak istiyorlar ANKARA (UBA) Şevket Ydmaz, Yollş Sendikası'nın Başkanlar Kurulunda yaptığı konuşmada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Türktş'e bağlı teşkilatlar karşısında altematif sendika bulma gibi hissi ve fanatik gayretler içinde olduğunu söyledi. Şevket Yılmaz, Tiirktş'in ortaya koyduğu gerçeklerin kararlanndan ne bir fazla ne de eksik olduğu nu tekrarlayarak bakanhğın Türktş aleyhine elinden ne gelirse yaptığını ve açık tavır aldığını söyledi. TOrk tş içine bazı çomaklar sokularak bölünmek istendiğini ifade eden Yılmaz şöyle konuştu: "Hükümet butıin bnnları yaparken biz ne yapıyonız, biz Dünyat'a pirince giderken bnlgurdan olma durnmuyla karşı karşıyayız. Sonınlanmızı kendi içimizde baUetmetiyiz.aksi taktirde bir ayagı havada yemin eden milletvekilleri gibi müşkül duruma düseriz. Ben de Türktş'i olağanüstü kongreye götürmek istedim ancak u olur diye vazgeçtim. Kimin örsune çekiç vuruyonız?Bunu nklımı«ian çıkarmamalıyız. Biz tavşana kaç tazjya tnt poiitikasına alet oluyonız." Yılmaz, bir bakanlar kurulu üyesinin "Koordinasyon Kurulu ilke kararlarına uymayacağız dediniz, ancak uyguladınız" şeklindeki sorusunu da şöyle yanıtladı: "Genel Madenlş Başkanı Mehmet Tezer gibi Türklş ilke kararlanna uymayan sendika başkanları olduğu için bu konuda yeterli mücadele veremedik." ANKARA (THA) Milli Piyango Idaresi'nden bir yetkili her çekiliş öncesi basılan toplam 2 milyon 600 bin biletin hemen tamamının satıldığını söyledi. Yetkili, i "tklmisü talep olduğu halde daha fazla bilet basamıyoruı. Daha fazla biUt basmamu için piyango üzerindeki rakamlann sayısını 7'ye çıkarmamız gerekir. Bu da halk arasında hosnutsuzhtk yaratır. Şimdilik rakam saytam 7'ye çıkarmayı düşünmüyoruz" "Düşene vurmayız, 12 Eyltil'den sonra hiçbir siyasal lideri konu almadık" HANDAN ŞENKÖKEN On sekiz yıldan bu yana varUğını sürdüren Devekuşu Kabare Ti>>atrosu, Türkiye'nin tek kabare tiyatrosu. Devekuşu Kabare Tiyatrosu, önceleri Haldun Taner'in, sonraları bazı yazarlann skeçlerinden oluşan, çoğunluk ekip çalışmasıyla gerçekleştirilen oyunlar sahneledi. 1974'ten sonra yine Haldun Taner, Umur Bugay, Kandemir Konduk ve GÜM tarafmdan yazılan oyunlann yanı sıra, bu yıl da Kandemir Konduk'un "Yasaklar" adlı oyununu sergiliyor. "En iyi iş yapan" tiyatronun kunıcuları ve yöneticileri olan Metin Akpınar, "Devlet, millel, basın tiyatroya gereken özeni göstermiyor. Tiyatronun ne kadar yüce ve gerekli oldugunun farkında degiliz. tş buradan kaynaklamyor", biçiminde yakınırken; Zeki Alasya, "Tiyatroya sahip cıkmak gerek. Türkiye'de yeterli tiyatro yok. 50 milyona 1617 tiyatro var. Niye her ilçede bir tiyatro olmasm?" diyor. "Her gülmece zaten bir dram taşır. Ne kadar acı gerçeklerin altında seyirciye hep iyiraser, tozpembe, gülümseten bir dünya vermeye çahştık" diyen Zeki Alasya ve Metin Akpınar görüşlerini şöyle dile getiriyorlar: lır ya da zeytinyağı dolmanın tarifini mi yapsak? diye düşündügümüz olmuştur. "Düşene* vurmayız Metin Akpınar: Siyasal liderlerin şakasını yapıyorduk. Çevrelerindekiler kendilerine ilettiklerinde üzülüyorlardı. Çevrelerindekiler diyorum, doğal olarak onlaı bizi izlemezlerdi. Siyasiler, onlarla aynı bazda olmadığımızı söyledikleri gibi, "Canım bu çocuklar da neden böyle vapıyorlar?" derlerdi. Sonra Türk Hava Yollan Hostesleri, santral memureleri de üzüntülerini ve teesdürdükleri "Milli Pi>ango" reklamlarının 1 ekimde bıteceğini açıklayan Alasya ve Akpınar, bu konuda şunları söylüyorlar: "Milli Piyango reklamlan gülmece ile iyi kanştınlmıs, mini dizi skeçleri biçiminde oluştu. Bunlann tiryakileri var. En fazla beş kez yinelenen, fazla pozlamaya (overexposure) duşmeyen bu reklamlar 2023 filmk sonuçlandı. Bize bu konuda çeşitli eleştiriler geldi. Ancak şunu belirtmekte yarar var; sanatçı kişiler arasında, o ülkenin sanatinda yeri ne olursa olsun, sonuna kadar direnip de reklam )apmayorumluyorlar: "Yazar sonınu, geçiş dönemi olduğundan çekiliyor. Yazar, fildtşi kulesine çekikrek üretmiyor. Ancak o, hem ekonomik, hem de düşünce bakımından özgür olmalı. O>sa bir yandan müthiş bir ekonomik baskı içinde, bir yandan da yapıtlannı yaratırken denetim yüzünden özgür degil." Yazarlarm "entelektüel mastürbasyon" yapmaJarından yakınan Akpmar ve Alasya, "Açıkca ve gururla söylemeliyiz ki, son iki yılda en büyük telifi ödeyen biziz. Beşi GÜM'e, beşi Kandemir Konduk'a olmak üzere 10 Dinçerler: Basın olayları çarpıtıyor ANKARA, (ANKA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler, tüm il ve ilçelerdeki Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürleri'nin katıldığı seminerin dünkü bölUmunde basınm olayları çarpıttığıru ileri sttrdü. Daha sonra salonda bulunan tüm il ve ilçe Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürleri'nin tek tek yoklamasına yapan Dinçerler, "Siz biriik ve beraberlik içindesiniz. Bu yoklama ile bunu gördik. Böyle devam ettigi siirece aşamayacagımız hiç bir engel yoktur" dedi. Vehbi Dioçerler'in bu konuşmasmdan sonra kürsüye gelen Istanbul Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü Şener Birsöz, Mehmet Akiften okunan bir şiirle konuklara takdim edildi. Daha sonra bir konu üzerinde açıklama yapmak üzere söz alan Hatay Milli Eğitim Müdürü'ne Bakan Dinçerler, "Yahu sizin oradaki o meşhur yerdeki binalar ne oldn. O binalân kısa zamanda ögretmen evine döniiştnrettm. Bfliyorsunuz Sognkoink fyi bir dag havasuıa sahip. Bu binamn yanı sıra diger bakanlıklann aiıp da kollanmadıkları binalan da ögretmen evine dönüştüretim" direktifini verdi. mmicivalay tiyatrosuna bol malzeme sağlayan ortamlar yaşarken, ülke askeri dönemlere girdi. 12 Mart'tan sonra Metin'le "Ne yapsak? Seyirciye sahnede domatesli pilav nasıl yapılır ya da zeytinyağlı dolmanın tarifini mi yapsak?" diye düşündüğümüz olmuştur. mazar hem ekonomik, hem de düşünce bakımından özgür olmalı. Oysa bir yandan müthiş bir ekonomik baskı içinde, bir yandan da yapıtlannı yaratırken denetim yüzünden özgür değil. mJç buçuk yıl çalışıp roman yazan 300 bin lira kazanıyor, oysa iki ay kafa MİLLİ PİYANGO BİTİYOR MüU Piyango için TV'de gösteri patlatıp oyun yazsa, 5 len skeçlerin tiryakileri bulunduğunu belirten Zeki Alasya ve Metin milyon kazanacak. Ticari Akpmar, dört yıldan beri süren bu reklamlann 1 ekimde sona ere anlayış gerek. ceğini söylüyorlar. (Fotoğraf: HÜSEYİN ERCİYAS) süflerini bildirirlerdi. "Bizi neden böyle gösteriyorsunuz?" diye sorarlar, yakınırlardı. Zeki Alasya: Biz "düşene" hiç vurmayız, kesin prensibimizdir. 12 Eylül'den sonra hiçbir siyasal lideri konu almadık, şakasını yapmadık. Metin Akpınar: Amacımız aslında yanlışı, hataları, toplumla özdeşleşmeyeni, olanı da çarpıtarak göstermek ve etkilemek. Aman*'O ohnayın" diyoruz, "Siz O'sunuz" demiyoruz. yan çok az kişi var, 'Artık zengin oldunuz, hadi bakalım işiniz iş' gibilerinden sözlere de yanıt vermek isteriz; toplumlarda sağduyulu düşunebUenlerin yoksul yaşamalan şart degil." Salt tiyatrodaki kazanç yeterli olmadığından fılm, reklam gibi başka işlerle de uğraşmanın zorunluluğunu dile getiren ünlü ikili, yoğun çahşmalanndan dolayı altıyedi yıl önce yılda iki fılm çevirirken, artık yılda bir fdmle yetindiklerini belirtiyorlar. "Buza yaa yazmak" olarak tanımladıklan tiyatroda, oyun azlığı ve yazar sorununu yaşayan Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun sevilen oyunculan, bunu şöyle milyon lira tetif ücreti verdik" diyor. Zeki Alasya da şu görüşle katıbyor ortağma; "Üç buçuk yd çalışıp roman yazan 300 bin lira kazamyor, oysa iki ay kafa patlatıp oyun yazsa, S milyon kazanacak. Ticari anlayış gerek." "Organizmaları ihanet etmezse" Konak Sineması ile anlaşmalarmın sona ereceği 1987 yılından sonra da tiyatroyu sürdürecek olan Metin Akpınar ve Zeki Alasya ikilisi, Ulkemizdeki tüm tiyatroların sorunu olan salon sıkıntısını şimdilik çözümleseler bile yaşıyorlar. "İyi iş yapan" tiyatro olmalarına karşın, onlar için oldukça yüklü bir anlaşmayla Konak Sineması'nda HicivŞaka Tiyatrosu Metin Akpınar; Yaptıklanmıza tam anlamıyia kara mizah deoemez. Avrupa'daki diğer kabarecflerin de beürttiği gibi. benzerlerine yakın, geleneksel tiyatromuzdan yararlanarak, algıiadıklanmızla, f arkiüıklan göz önune alarak, seyirciyi düşündürecek "HicivŞaka Tiyatrosu" yapıyoruz. Zeki Alasya: Doğru yapanı söylemek, gostennek yersiz. Ashnda bu alaytiyatrosutek taraflı oluyor. Bir de "Medih Tiyatrosu" gerekli. 'Sular akmıyor, aman ne iyi oluyor' gibisinden kasideler falan yazmalı. Tiyatroya başladıkları 1967 >ılından bu yana yaşanan "inişliçıkıslı" çizgiden, ülkemizin değjşik politik ortamlarmdan, seyirci açısından fazla etkilenmediklerini belirtiyorlar: Zeki Alasya: Türkiye, tiyatro açısından çok şanslı, çok şanssız, inişliçıktşlı, çok özgür, müthiş çalkanülı, "HicivAlay Tiyatrosu"na bol malzeme sağlayan ortamlar yaşarken, askeri dönemlere girdi. 12 Mart'tan sonra Metin'le "Ne yapsak? Sejirciye sahnede domatesli pilav nasd yapı Milli Piyango reklamlan oitiyor Dort yıldan bu yana "kendi reklam şirketieri sayesinde" sür Bir iki çekingen gösterdikten sonra desenlerini sağa sola, balıklama dalıyor çalışma hayatına. Girip çıkmadığı boya kalmıyor moda dünyasında. Gazetelere, ünlü moda dergilerine desenler çiziyor, Londra'da bir modaevinde stilist olarak çalışıyor, Hollywood'da film, Fransa'da tiyatro kostümleri çiziyor, afişler yapıyor, darda kaldığında, dekolte ama zarif, peynir ekmek satan, yağlıboya kadın tabloları yapıyor. Ünlü modacılarla daha ünsuzoynayan Devekuşu Kabare Tiyat ken başlayan dostluklar sürdurosu, hiçbir zaman kendi saJon rilyor dolu dızgin. Jacques Fath, larına sahip olma umudunu ta Dior, Balmain, Castillo, Jacquşımıyor. Çünkü, Metin Akpı es Griff... Ve daha birçokları... nar'ın açık yureklüikle dile getir Dolu, dopdolu bir yaşam!.. Çevresindeki işler yetmiyor, diği gibi, "10 milyon kazandığımızda salon 100 milyon olursa, Okyanus ötesinden bavullarla giysiler gönderiyorlar çizsin dibizim için sahibi olacağımız bir ye. salon çok uzakta, bir hayal." "Bir keresinde," diyor Gru"Hak için mücadele etmek" au, "Tekneyle dostiarla çıkmışamacıyla devletin özel tiyatrola tım. Cannes'da Cariton Oteli'nra yaptığı yardımı belirleyen ku de kalıyordum o zamanlar. rulda yer alan Zeki Alasya, bu Bir de döndüm ki, bir gece sagörevi yüzünden bugüne dek uğati otele, adıma gelmiş bir valiz, ramadığı eleştirilere ve sövgülegünlerdir beni bekliyor. tçinde re hedef olduğunu söyleyerek, üç tane tuvaiet gümrük muameönerisini getiriyor: lelerinden öliini valizin bemen ertesi sabah Amerika'ya postaYardım böyle oltnaz lanması gerek. "Yardım böyle olmaz... Türk O saatte kıyafetleri giydirecek tiyatrosunda izieyicinin %72'sine ne bir manken bulunur, ne de bir yöneien özel tiyatrolara 75 mil dost. Famdoşambrlar ise tombayon, %28'sine yönelik ödenekli lacık. Ne yapmalı?.. tiyatrolara 3 milyar veriliyor. Bu Kendim giymeye karar verdim yıl yardım miktan yine 75 mil sonunda. Kapıyı kilitledim. Biyon, başvuran tiyatro sayısı ise ri beni kadın giysüeri içinde, ay44. Geçen yıl aynı miktar yar na karşısında poz verirken göredım, bunun yarısma verilmişti. cek diye de ödüm patiıyordu. Verilen para yeterli degil. Ancak Akıllanna her şey gelirdi. bir ölçude salon knsını karşdarÜçüncü tuvaleti de giyip ferken, bazı kişilerce amaç dışında muannı kapadıgımda, elbise çıkullanabiliniyor. Bu yüzden ür çıtır dikişlerinden aımaya "De>let Ödülü" konmalı, en iyi basladı. Daracık, düdük gibi bir oyuncu, en iyi yazar, en iyi top şeydi. Sıra çıkarmaya geldi. Ferluluk gibi secimler yapılarak hem muar açılmaz. Ugraş uğras, namanevi hem de maddi açıdan file... Beni bir gülme krizi tuttu, destek olunmalı. tzmir, tstanbul, bu kadar olur. Kimseyi yardıma Ankara gibi büyük kentlerde çağıracak halim yok ki... Kime özel istekler doğrultusunda onar ne derim. Baküm olacak gibi detane 'Baraka Tiyatrosu' kurulagil, elbiseyi kesip çıkardım üsrak, aylıgı 5 liraya kiraya verilmetümden. Valize koyup Ameriü." ka'ya postaladım. Ama üstümBu yıl fuar döneminde, şimdi de prova edip çizdi|im o desenlik yalnızca bir ay için tasarlanan ler büyük bir sükse yaptı..." "müzikal" değil, Metin AkpıNe hikâye!. Gruau Cannes'da nar'ın düzelttıği gibi, "şarkılı, yasıyor gene. Ama artık otelde sözlü güldürü türii" çalışmalan değil. nı "rutin ve sıkıcı işleri" arasınModa dergileri 1%3'te bir kada sıradan bir oyun gibi kabul rar verip sayfalannı tüm fotoğediyorlar. Kalabalık ve pahab bir raflara ayuTnışlar, desenden geçkadro gerektirdiğinden, başka mişlerdi. Ama son zamanlarda yerlerde oynamanın olanaksızlı soldan geri ediyor, çeyrek asırğına değiniyorlar. Metin Akpı lık bir boşluktan sonra yeniden nar, "Düşünün ki, bir oyunun desenlere yer veriyorlar. 356 kez oynuyonız, bu tekdüzeGruau döner mi, dönmez mi? lik bizi ister istemez sıkıyor. Bu Afış mi çizer, tablo mu yapar, titür çauşmalar bizim için degişik yatro kostümlerinde mi karar kılik oluyor. 'tnsanlığın Lüzumu lar, kimbilir?.. Belki birini, belYok' adlı oyunu üç yıl oynadık. ki hepsini yapar. Ama, "gözüSonra "insanlıga biraz zor mü eu'mde kalemle açtım" dedidöndüm" diyerek ekliyor: Mal ği kalemi, sonuna dek elinden zeme zaten insansa yanmışsın bırakmaz herhalde. Ne sanatdır." sı!... Sürmekte olan oyunlan "YaSonunda hiçbirimiz bir Grusaklar" için, " 2 ^ saat nonstop a olamadık, evet. Ama dünyagülmeye ausmış halk 1 saat 10 c naşka hiç kimse de olmadı, dakikasmı dans ve müzikle çalın oıainaz ki... ca, içerledi. Bu yüzden oyunu, Biz yalnızca hedefı çok yüksevdigimiz rafine, güzel yanlan sek tutmuştuk, o kadar!.. Eh, nı çıkararak, daha kolay algılayaş 1820, başta kavak yelleri, nacak, güldüren, rahatlaUn bir Boğaz'da yakamozlar... Gölgeçizgiye getirdik" diyorlar. li bahçede gizli düşler, umutlar... 17.500 öğretmen alınacak Müsteşar Güzel kaza geçirdi ANKARA, (a.a.) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, 1985 atama döneminde ilköğretim, ortaöğretim veyaygm eğitim kurumlanmn ihtiyacını karşılamak uzere, 62 branşta 17 bin 500 ögretmen alacak. Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı 'ndan bildirildiğine göre, öğretmenlik için başvurular, 19 ağustos13 eylül tarihleri arasında yapılacak. ANKARA, (a.a.) Başbakanlık Müsteşan Hasan Celal Güzel evinde kaza geçirdi. Ayağı k ayarak düşen müsteşarm iki kaburgası kınldı. Hasan Celal Güzel, doktorlarm kesin yatak istirahatı uyanlarına rağmen her gün Başbakanlığa giderek görevini sürdüruyor. Bayramda ek sefer tstanbul Haber Servisi Kurban Bayramı ve Izmir Fuan nedeniyle Türkiye Denizcilik tşletmeleri'ne bağlı Deniz Yollan tşletmesi, Izmir'e karşılıklı ek sefer koydu. 23 ağustos cuma gtinü başlayacak ve Karadeniz yolcu gemisi ile yapılacak olan ek seferler karşılıklı olarak devam edecek. Karadeniz yolcu gemisi, 23 ağustos cuma lstanbul'dan lzmir'e gidecek, 1 eylül pazar günü de tztnir'den tstanbul'a geiecek. Yetkililer, 2431 ağustos tarihleri arasında da Karadeniz yolcu gemisinin Izmir Limam'nda otel olarak kullamlacağını açıkladılar. Verilen bilgiye göre bir günlük yatak ücretleri ise şöyle: Lüks mevkii 10 bin, hususi 8 bin, 1. mevkii 6 bin, AB mevkii 5 bin, CD mevkii 4 bin ve güverte 2 bin lira. Burcu San toprağa verildi ANKARA, (a.a.) Gazeteci Ercan San'm Sivrihisar yakınlarında geçirdiği trafık kazası sonunda ölen kızı Burcu San, toprağa verildi. Hacı Bayram Camü'nde kılınan öğle namazından sonra Burcu San 'ın cenazesi Yenımahalle Karşıyaka Mezarlığına kaldırıldı. Denktaş Lefkoşe'ye döndü İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye deki tatilini tamamlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş dün Lefkoşe'ye döndü. Eşiyle birlikte Akdeniz sahillerinden başlattığı tatilini tzmir'de tamamlayan Denktaş önceki gece Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun "Yasaklar" adlı oyununu izledi. i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle