18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 KKTC'nin Cumhuriyet Meclisi açıhş toplantısını bugün yapacak ve 23 haziranda seçlen 50 milletvekili andiçerek görev başlayacak. Beş yıl süre ile KKTC'nin yasama görevini üslenen Cumhuriyet Meclisi, bugün en yaşh üye olan, Toplumcu Kurtuhış Partisi Girne MiUetvekili Ziya zkı'rnn başkanhğında toplana^uk. 15 Kasım 1983'te ilan ediUn KKTC'nin, demokratik parlamenter anayasasını hazırlayan 70 üyeli kurucu meclisinin varlığı da dün kendiüğinden sona erdi. (a.a.) Ozetle KKTC'nin ilk Cumhuriyvt Meclisi Avrupa Konseyi'nde "dostane çözüm"edoğru 5 ülke şîkâyetîni gerî alıyor Türkiyeyi Avrupa Konseyi însan Haklan Komisyonu'na şikâyet eden Fransa, İsveç, Danimarka, Hollanda ye Norveç'in şikâyetlerini geri çekmeleri bekleniyor. İlk centilmenlik anlasması geçen hafta Strasboıırg'da temsilciler arasında sağlandı. Turkiye ile diğer beş ülkenin temsilcileri arasında sağlanan anlaşmanın kesinleşmesi için başkentlerden son onay bekleniyor. Gözlemcilere göre, bu "dostane çözüm'Je Ankara'nm uyguladıgı "kısasa kısas" politikası yol açıyor. matik oiarak duşmüş olacak. "Centilmenlik anlaşması"mn aynntıları hakkında bilgi vermekten kaçınan diplomatik kaynaklar, "henüz her şeyin kesinleşmediğinı, ancak bu 'ilke birliği'nden sonra, şikâyetin geri alınmasının büyük ölçüde kesinleştiğini" bildirmekteler. Edinilen bilgilere göre, geçen hafta üzerinde anlaşmaya varılan uzlaşmamn kesinleşmesi için ilgili başkentlerden "son okeyin" gelmesi bekleniyor. Bu "son okey" gelene kadar Turkiye ile şikâyetçi ülkelerin temsilcileri arasında daha bazı temaslann olabileceğini ifade eden diplomatik kaynaklara göre, "beklenmedik bir püruz" çıkmazsa, şikâyetin geri çekildiği ve davanın duştüğü önümüzdeki haftalarda, en geç de ekim ayı başına kadar resmen açıklanacak. Diplomatik gözlemcilere göre, Avrupa Konseyi Insan Haklan Komisyonu'nda Turkiye aleyhine davanın düşmesiyle Ankara önemli bir başarı kazanmış olacak. Yine bu gözlemcilere gore, "dostane çozümun" gerçekleşmesi durumunda, bunda en buyük iki etken, Turkiye'nin şikâyetçi ülkelere karşı uyguladıgı "kısasa kısas" politikası ve beş başkentin "Ankara'yı itmemenin bilincine varmalan" olacak. Diplomatik gözlemciler, Türk hukümetinin, ozellikle ekonomik dış ilişkilerle siyasi dış ilişkileri bir bütün haline getirerek, "kısasa kısas" bir politika uygulamasının Avrupa Konseyi'nde "dostane cözümde" büyük rol oynadığını vurgulamaktalar. Şikâyetçi ülkelerden Fransa'nın "yumuşamasında", Turkiye'nin "Airbus" uçaklan alarak Paris'e "manidar göz kırpmasının", Türkiye'de gerçekleştirilecek raylı taşımacılık projelerinin ihalelerine giren İsveç firmalarının "daha ilk baştan üstü çizilerek devre dışı bırakılmalannın", bu "kısasa kısas" siyasetinin göstergeleri olduğuna işaret eden diplomatik gözlemciler, "Avrupa Konseyi'nde 'dostane çözüm' biraz da 'ekonomik çözümdür" şeklinde konuşmaktalar. Yine aynı gözlemciler, dış ihalelere açılacak çeşitli projelere şikâyetçi beş ülkeden çeşitli firmalann katılmak istediğini, ancak bu ulkelerin Strasbourg'daki şikâyetlerini sürdürmeleri durumunda ihalelerde "hiçbir şansı" olmayacaklarını ifade etmekteler. 12 Eylül müdahalesinden sonra Turkiye'nin Avrupa Konseyi'nden ihraç edilmesi için çeşitli girişimlerde bulunulmuş, ancak bu girişimler ne üye ülkelerin çoğunluğu, ne de Konsey Assamblesi'ndeki milletvekilleri tarafından benimsenmişti. öte yandan, Fransa, tsveç, Hollanda, Danimarka ve Norveç, 1 Temmuz 1982 tarihinde, Türkiye'de insan haklannın ihlal edildlği ve Avrupa Konseyi İnsan Haklan Sözleşmesi'ne riayet edilmediği gerekçesiyle Konsey1 in ilgili komisyonunda Ankara aleyhinde bir dava açmışlardı. Bu davanın "kabul edilebilirliği" 1983 Aralık ayında kesinleşmiş ve bu yılın ocak ayında Avrupa Konseyi İnsan Haklan Komisyonu'ndan beş kişilik bir heyet Türkiye'ye giderek incelemeleide bulunmuştu. He>'et, Strasbourg'a dondükten sonra ilk "ön raporu" hazırlamış ve bunu komisyon üyelerine dağıtmıştı. Türkiye'deki uygulamalann eleştirildiği bu raporun basma sızması ise, hem Ankara'nın tepkisini çekmiş hem de ilk "dostane çözüm" formüllerinin ortaya çıkmasından sonra, Konsey Sekretaryası ve şikâyetçi ülke delegasyonlarının "eteklerini tutuşturmuştu." Tehlikeli Oyunlar SAMtM LÜTFÜ Buskaşi, bir Asya oyunudur. Joseph Kessell'in "Atlılar" adlı romanı, Afganistan'da "Çapendoz" denen süvarilerin oynadıöı bu yahşı oyunun çevresinde gelişir. VVashington'da Potomac Nehrı kıyısında gördüğüm atlılar, yalnızca binicisinın yönlendirmesi doğrultusunda hareket eden, özel oiarak topa kesinlikle bakmayacak biçimde yetiştirilmiş, her biri küçük birer servet eden atların üstünde seçkin bir devinimle poto oynuyorlardı. * Eh, vahşi bozkırların buskaşisinı oynayacak değillerdi ya! Her oyunun uygun yeri ve kişileri var. "Cercle d'Orienfdaki briç partileri, nice anı, roman ve öyküye konu olmuştur. Ama tarih, tatlısu Frenkleriyle savaş zenginlerimizin o çatı aftında maazallah pişpirik oynamaları gibi bir densizliğe tanıklık etmiş değildır çok şükür. Pişpıriğin Kasımpaşa'daki Allahı olduğunu ileri süren "Küt Apo"dan briç karesini tamamlayacak dördüncü partöner olmasını isteseniz, küfrediyorsunuz izlenimini uyandırıp tepesini attırabilirsiniz. "Hay gözünü sevdiğımin"\e başlayıp, nasıl sağ elinize "tuuu dedikten sonra "Haydi kemik" diyerek, barbut atamazsanız "Casino'da, Tophane'deki bitirim kahvesinin kuytusunda da gözlerinizi rulete dikemezsiniz. Dunhill ya da Azzaro aftershave ile prafanın bir araya geldiği, son zamanlardaki görülmemış DoğuBatı sentezimizin, akıl almaz boyutlarma karşın, şimdiye dek görülmüş değildir. İlaç kaçakçılığından milyoner Hayri Aspin olup da Moda Kulübü'nde vidosu bilmem kaç liradan bezik oynamasma ramak kalmış, daha doğrusu gerçekte hiçbir zaman olanak bulunmamış olan Atikali'nin köhne kahvelerinde kâğıt oynayan kumarbaz Hayri Efendi'nın öyküsünde Sart Faik, ne güzel gözler önüne serer her oyunun ayrı yeri ve kişisi olduğu olgusunu. İşte bu yüzdendır ki, şimdi adını anımsayamayacağım bir Amerikalı sosyolog, "Bana oynadığın oyunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" dememişse bile, keşke deseydi. Deseydi çünkü, adamına, toplumuna, zamanına göre degfşen oyunlar, oynayan kişilerin olduğu kadar, oynandıkları toplumlann da göstergesi rolünü üstlenebiliyorlar. örneğin, Reagan Amerikası'nda son günlerde çok ılginç saflon oyunları moda oldu. Basıt bir örneği ülkemize de gelmlş olan "Monopol" benzeri olan, ama onun çok daha gelişmişi ve karmaşığı bu oyunlar, Amerikan toplumunun son birkaç yıldaki ilginç gelişmesini gözler önüne seriyor. Bu oyunlann en basiti "A House Divided" (Bölünmüş Ev). Bunu yeni başlayanlar bile çabucak kavrayıp kolayca oynayabiliyorlar. Ama sözü edilen salon oyunlan içinde "Vıetnam 19651975" gibi son derecede karmaşık olanları da var. Oyunun kurallannı anlatan kitapçık 48 sayfa, 780 parçadan oluşan oyunun en basit partisi bir kaç saat sürüyor. Kamboçya'daki durumdan tutun da, Güney Vıetnam komuta kademesindeki içcelişkilere, Amerikan kamuoyunun baskılanna kadar tüm etkenleri göz önünde bulunduran oyunda operasyonu baştan sona tamamlayan bütün bir partiyi oynamak isterseniz, bir hafta boyunca tam gün kendinizi bu işe adamanız gerekiyor. Piyasaya çıkar çtkmaz çok tutulup bir anda satış rekorları kıran oyunun başarısını, Princeton çıkışlı Nick Karp şöyle i açıklıyor: "Artık Amerikan toplumu, Vıetnam savaşının moral şokunu \ atlatmış ve onu tarihi konteksi içinde ele alabilecek duruma gef miş bulunuyor." Kısacası, artık Vietnam'dan utanma geride kalmış. Şimdiki bu ve benzeri savaşlarda zaferin yolunu arayan oyunlar satış rekoriarı kırıyor Reagan Amerikası'nda. Ne gelişme! Ne gelişme! İlginç oyunlardan başka örnekler de verelim: Gazeteci L. Glynn ve CIA uzmanı J. Prades'in tasarladıkla' rı savaş oyunları, NATO, Cold War (soğuk savaş) ve Golf \ Strike. ı Yalnız adları bile oyunlann içerikleri hakkında bilgi verebiü1 yor değil mi? . ] Hemen belirtelim ki NATO oyununun bölümlerinden birtd» I Avrupa'da savaş. Acaba "GolfStrike" de Türkiye'de var 1 mı? Varsa hangi biçimde ne konumda dersiniz? Dünyanın ABD, Sovyetler, Çin, Avrupa ve öbürlerı diye beşe bölündüöü soğuk savaş oyununun amacı, yüce ilkeleryerine "gerçekçipolitika"n\n (real politik) gereklerinin değer yargısı oiarak egemen kılınması. Bu tür oyunlann CIA kökenfi kişıler tarafından piyasaya sürülmelerinin nedenıni anlamak güç değıl Nıkaragua'dan Ortadoğu'ya sertlik yanlısı Reagan politikası doğrultusunda politik bir ortam yaratmaya yardımcı olmak. oyun halinde de olsa kişileri bu tür girişimleri, değer yargılarını paylaşan bir düşünce yapısına sokmaya yardım etmek. Yalnızca bunlar ve benzeri oyunlann satış rekorları kırma; ları bile ABD'nin Carter'dan Reagan'a nereden nereye vardı • ğını göstermeye yetiyor da artıyor bile. Bu tehlikeli oyunlar ve oyuncaklar görüntüsünü bütünleye ] bilmek için, Beyaz Saray ve Pentagon'un nükleer başlıklı "deh\ şet oyuncaklarını" da devreye sokmak gerek. Bir sabah Başkan Reagan da bu oyuncaklanyla oyuna kaj tıldı mı... Amaaaan ne şenlik olur, ne şenlik!... Hindistan'la Pakistan anlaşamadı Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi, Pakistan'la savaşmama ve nükleer tesislerin denetimi konusunda anlaşma imzalamayı reddettiklerini söyledi. Gandi, Yeni Delhi'de düzenlediği basın toplantısında, Pakistan 'm savaşmama anlasması imzalanması yolundaki önerisinin ülkesinin istediği güvencelerin yanında yetersiz kaldığtnı belirterek, Hindistan 'm daha kapsamh bir saldırmazlık anlaşmasından yana olduğunu büdirdi. (AP) Pakistan'da güventik güçleriyle ŞUler çatıştı: 25 ölü HADİ ULUENGİN HAMBURG Türkiye'yi Avrupa Konseyi tnsan Hakları Komisyonu'na şikâyet ederek Ankara hakkında dava açmış olan Fransa, îsveç, Hollanda, Danimarka ve Norveç'in bu şikâyetlerini geri alması bekleniyor. •'Dostane çözüm" adı verilen bu uzlaşmamn geçen hafta Strasbourg'da Turkiye ile diğer beş ülkenin temsilcileri arasında sağlandığı ve başkentlerden "kesin onay" geldikten sonra resmen açıklanacağı da ögrenilmiş durumda. Değişik diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Avrupa Konseyi tnsan Haklan Komisyonu'nun geçen hafta Strasbourg'da yapüan toplantılarında, Türkiye'yi bu komisyona şikâyet etmiş olan beş ülkenin temsilcileri, şikâyetlerini geri alacaklarına dair Ankara temsilcisine "gayri resmi" oiarak söz verdiler. Bir "centilmenlik anlasması" oiarak da nitelenen bu uzlaşmaya göre, beş başkentin Turkiye hakkındaki şikâyetini geri çekmesiyle Insan Haklan Komisyonu'nda açılmış olan dava da oto Pakistan 'ın Ouetta kentinde Şii göstericilerle polis arasında çıkan çatışmada ikisi polis 25 kişi öldü. Şülerin, özel anma günü törenlerinin engeUenmesini protesto amacıyla duzenledikleri gösterüerde, çıkan çatışmalann durdurulduğu, ancak durumun gerginliğini koruduğu bildirüiyor. Çatısmalarda yaralananlarmstt polisçe tutuklanmaması için evlerinde tedavi olmaya çahstıkları belirtiUyor. Sterrt'in 9 milyon markı kayıp Binlerce sayfalık sahte günlükleri yazan Konrad Kujau, mahkeme boyunca gazeteciler için Hitler'in resimlerini imzaladı. Kujau için 6 yıl, parasını harcayan sevgilisine bir yıl hapis isteniyor. Günlükleri Stern'e veren muhabir Heidemann 'ın sahtekârlık yaptığı, ayrıca Stern'den aldığı 9 milyon 300 bin markın ne olduğu belirlenemedi. HAMBURG, (AP) Federal Almanva'nın en buyuk haber magazin dergisi Stern'e Hitler'in sahte günlükierini satanların yargılanmasında bugun karar aşamasına gelinmesi bekleniyor. Yaklaşık iki yıldır tutuklu bulunan iki sanık, Konrad Kujau ile Gerd Heidemann'ın 10 ay süren yargılamasının sonunda da Stern dergisinden aldıklan 9 milyon 300 bin mark (1 milyar 700 milyon lira) paranın büyük bölümünü ne yaptıkları anlaşılamadı. Günlükleri ortaya çıkaran Stern muhabiri Heidemann'ın günlüklerin sahte olduğunu bildiği iddiası da kanıtlanamadı. Buna karşıhk davanın hemen öncesinde günlükleri kendisinin yazdığmı itiraf eden Konrad Ku Hitler'in sahte günlükleri davasında karar bugün açıklanıyor Meksika 'da <*eçimler Meksika'da, 7 eyalet valisi, Temsilciler Meclisinin 400 üyesi ve 845 belediye başkanım belirlemek üzere dün seçimler yapıldu Gözlemciler, seçimlerin ülkede 56 yıldır hüküm süren iktidar partisi PRFnın yenilgisiyle sonuçlanmasmın beklendiğini belirtiyorlar. Bu arada, geçen cuma günü Sonora eyaletinde çıkan çatısmalarda 10 kişinin yaralandığı açıklandu Çatışmalann, eyaletteki yerel seçim komisyonu binasını işgal eden muhalefet partisi taraftarlannı polisin dışan çıkartmaya zorlaması üzerine çıktığı haber veriliyor. Tel Aviv'de eski bir canü bombalandı TEL AVtV (AP) Israil'in başkenti Tel Aviv'de dün üç ayn yerde meydana gelen patlamada beş kişi yaralandı. İlk patlama dün sabah erken saatlerde kentin guney banliyölerinden Holon'da bir otobüs durağında meydana geldi. Israil Radyosu'nun haberine göre, patlama sırasında biri kadın, toplam beş kişi yaralandı. Polis, olayla ilgili oiarak 20 kişiyi gözaltına aldı. Bu olaydan bir saat sonra bu kez Tel Aviv'in kuzeydoğusundaki bir başka banliyödeki bir otostpp durağında bir bomba patladı. Olayda yaralanan otmadı. Daha sonra, 1948 yılından beri kapalı olan Tel Ayiv'deki Hasan Bek Camü'nde bir başka patlama oldu. Ancak patlama, camide herhangi bir hasara yol açmadı.PoIis, olayların sorumluluğunu üstlenen olmadjğını büdirdi. Öte yandan Israil Savunma Bakanı tzak Rabin, "tsrail'in savunma harcamalannın daha fazla kısılması halinde ulkcnin vurucu giıçlerinin \etersiz haie geleceğini" açıkladı. İsrail Radyosu'nun verdiği habere göre, Rabin, "Şimdiye kadar yapılan kısmtıların İsrail tarihinde görulen en fazla duzeye eriştiğini, en ufak bir azaltmanın dahi israil ordusunu \e silahlannı etkisiz hale getirebileceğini" kaydetti. "YÜZY1L1N GAZETECİLİK OLA YI" Stern Dergisi, bu kapakla çıktığında olayı böylenitelemişti. Günlükler sahte çıkınca olay yüzyılm gazetecilik skandalı oldu. jau, kamuoyunda yıldız oldu. Kujau verdiği ifadelerde, İmparator II. VVilhelm'den bu yana Charles de Gaulle dahil, belli başlı tüm ünlu devlet adamlarının yazılannı taklit ettiğini açıkladı. Hatta bir ara unlu bestecilerin adıyla sahte senfoniler yazmayı düşündüğünu, ancak önce muzik eğitimı yapması gerekeceğinden bu isten vazgeçtiğini anlattı. Kujau on ay süren ve 94 tam duruşma gunünu kaplayan yargılama sırasında büyük bir mutluluk içinde gazetecilere Hitler'in sahte imzalannı dağıttı, isteyene Hitler'in kaleminden çeşitli "belgeler" hazırladı. Bu arada Hitler'in gunluklerini üydururken gerçekten Hitler olmadığını hatırlamak için zaman zaman kolunu çimdiklediğini bile söyledi. Kujau'nun kendisini bu role bu denli kaptırmasına karşıhk en azından Stern'in günlükler için verdiği paranın 1.5 milyon markını (270 milyon lira) kendi cebine atmakla ve bu parayla görkemli yatını tamir ettiği iddia edilen Stern muhabiri sanık iskemlesinde sürekli somurtarak oturdu. Kujau'nun yazdığı sahte günlükler Hitler'in 1932 yılındaki iktidar mücadelesi sırasındaki özel hayatından başlayarak, 1945'te Berün'deki sığınakta geçirdiği son günlerıne kadar uzanıyor ve 60 cilt halinde binlerce sayfa dolduruyordu. Kujau günlüklerin arasına birkaç da Hitler'in metresi Eva Braun'un çıplak bir tablosu için hazırlanmış eskiz de yerleştirmişti. 47 yaşındaki Kujau için altı >ıl hapis isteniyor. Aynca paralann bir bölumunu harcayan Kujau'nun 44 yaşındaki sevgilisi Edith Lieblang için de "çalıntı mal alma" suçundan bir yıl hapis cezası isteniyor. Lieblang'ın cezasının tecil edileceği tahmin ediliyor. Gerd Haidemann dışındaki Stern görevlilerı günlüklerin doğruluğuna inandıklannı söyledikleri için haklarında da\a açılmadı. Ancak sorumlu yazı işleri müdürleri değişti ve dergi epey tiraj ve itibar kaybetti. Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi lideri Muammer El Kaddafı "Arap ülkeleri arasında buhtnan sınırlar yapmacıktır. Çünkü bu sınırlar Fransa, Ingiltere ve Italya'nın çizdiği stmrlardır" dedi. Kaddafı "Yeşil Yürüyüş" dergisine verdiği demeçte sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm Arap topraklannı ABD üslerinden kurtaramadığımız sürece özgurluğıimüz tehlikededir. Ancak Arap dünyası üzerindeki emperyalist oyunlar için yalnızca ABD'yi suçlamamahyız. Gerçek suçlular bağımsızlığını tehlikeye atmak pahasma topraklannda ABD askeri varhğına yer veren Arap yönetimleridir." Kaddafı: Arap ülkeleri arasındaki sınırlar yapmacıktır OPEC'de petrol fiyatı değişmedi OPEC'in Viyana toplantısı sona erdi. Üretim düzeyinin değişmemesi ve varil başına fiyatın 28 dolarda kalması kararlaştırıldı. Dünkü toplantıda, OPEC'in pazarlama örgütü kurması önerisi tartışıldı. Öneri şimdiye kadar kartel oiarak fiyatlan ve üretim hacmini koordine eden OPEC üyelerinin birleşip lekel kurmasım öngörüyor. Dış Haberier Scnisi Petrol thraç Eden Ülkeler örgütü " O P E C ' e üye ülkelerin petrol bakanlannın Viyana'daki toplantısı sona erdi. Toplantıdan sonra bir açıklama yapan Gabon Petrol Bakanı Etienne Çıoba, toplantıya katılan 13 bakanın, örgütün resmi petrol fiyatlanru koruma konusunda anlaşmaya vardıklannı söyledi. Buna göre varil başına fiyat, eskisi gibi 28 dolar oiarak kalacak. Çıoba, " O P E C " üyesi 13 ülkenin üretim kotalannın ve toplam üretim düzeyinin değiştirilmediğini de belirtti. Toplantı konusunda görüşleri sorulan Suudi Arabistan Petrol Bakanı Şeyh Zeki Yamani ise, sadeçe "çok iyi" demekle yetindi. Petrol Üreten Ülkeler Örgütü OPEC'in petrol bakanları toplantısında dün "üretim kotalannın mevsimlere göre belirlenmesi" üzerinde anlaşmaya vanldı. Dünkü toplanuda aynca örgüt üyelerinin petrolünü pazarlayacak bir özel kuruluş tasansı tartışıldı. Ancak bu tür bir "pazarlama şirketi" kurulmasının kısa vadede imkânsız olduğu bildiriliyor. OPEC Başkanı Endonezya Petrol Bakanı Subroto, "Kotaların mevsimlere göre belirlenmesi ilkesi aşagı yukan kabul edildi," dedi. Mevsim uygulamasıyla üye ülkelerin petrol üretimlerini şu anda uygulanan kotalan çiğnemeden mevsime göre ayarlayacağı savunuluyor.İlk defa önceki gün sözu edilen'pazarlama'örgutüonerisıdün toplantıda ele alındı ve önerilen orgütün satışlan koordine etmekle kalmayacağı, satışları tek elden gerçekleştırerek uyelere üzerinde anlaşılacak oranlara göre pay dağıtacağı belirtildi. Azalan petrol tuketimi ve duşen fiyatlar karşısmda bir yandan petrol uretimini kısma konusunda bir türlü anlaşamayan OPEC örgütü, çözümsuzlük içinde kıvranırken, ortaya atılan bu oneri büyük ilgi toplamakla birlikte gözlemciler, bu önerinin kısa vadede kabul edilmesinin imkânsız olduğu gorüşunde bırleşiyor. Bazı OPEC üyeleri, toplantılann ilk uç gunünde örgutun toplam" petrol üretiminin gunde 16 milyon varılden 14,5 milyon varile duşürülmesi gerektiğini savundular. Dunku toplantıda tartışılan plan, şimdiye dek fiyat ve uretimin koordine edilmesi yoluyla petrol piyasasını kartel halinde denetleyen örgütün petrol fiyatlannı tek elden yapmasını öngörüyor. Böylece resmen birleşmeleri halinde petrol ureticılerinin birbirleriyle rekabeti ortadan kalkacak ve tum uyeler duzenli gelir sahibi olacak. Islami Cîhad öı^ütül 7 rehineyi vermiyorj İslami Cihad, Amerikalı 7 rehinenin geri verilmemesi konusunda Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'a karşı direniyor. Dış Haberler Servisi Lübnan'daki Iran yanlısı "'İslami Cihad" örgutu, Suriye'nin arabuluculuk girişimlerine karşın elinde bulunan 7 Amerikalıyı serbest bırakmayacağını bildirerek, rehineleri öldurmekle tehdit etti. Örgüt adma Batılı bir haber ajansımn Beyrut bürosuna telefon eden kişi, "Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'a büyük saygımız >ar, ancak rehinelerin serbest bırakılması kararını biz veririz. Aynı şekilde. Amerikalılann ruhlannın ozgürce göğe > ükselmesi >olundaki bir kararı da yine biz verebiliriz" dedi. Bu kişi, ABD'nin TWA uçağının kaçınlmasına karşıhk oiarak misillemelere girişmesi halinde sert karşıhk vereceklerini söyledi. "İslami Cihad" adma telefon eden kişi, ayrıca İran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni"nin, tum Müslümanlara Amerikan mallarını boykot etmesi çağrısı yapmasını istedi. Öte yandan son yıllarda Lübnan'da çok etkili bir rol oynayan Suriye, bu ülkenin çeşitli Musluman gruplan arasında meydana gelen ciddi anlaşmazlıklan gidermek amacıyla yeniden kollan sıvadı. Lübnan'daki Müsluman gruplar arasında " P a k t " ı n imzalanmasına yönelik Suriye'nin girişimlerinin bu hafta başında yoğunlaşması bekleniyor. Bu arada, Şii lideri Nebih Berri ve Dürzi lideri Velid Cunblat, görüşmelerde bulunmak üzere Şam'a gittiler. Her iki liderin Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Haddam ile goruştukleri bildirildi. Bu arada Sünni liderleririj den Lübnan Başbakanı Raşit Keramı'nin de Şam'a giderek gö j rüşmelere katılacağı belirtiliyor. Lubnan'da nüfusun ğunu oluşturmalarına karşın yd1 lardır adeta ikinci sınıf vatandaş I oiarak yaşam sürduren Şiiler, son j aylarda ülkenin en "aktif" vej "etkili" siyasi ve askeri gücü haj line geldiler. Pamphna Festivali başladı îspanya'nın en vahsi ve en coşkulu festivali olan "Fiesta Pamplona'' dün sabah kent sokaklannda boğalann geleneksel koşusuyla başladı. Ünlü Amerikah yazar Ernest Hemingway'in "Güneş de Doğar" adlı romanıyla uluslararası ün kazanan kent sokaklarmda, dün sabah yine onlarca kişi azgın boğaların önünden koşarak ölüm yanşı yaptı. Bu yanş 14 lemmuz pazar gününe kadar sürecek ve boğalar o gün öğleden '^nra ünlü matadorlarla gü 3. Ermeni Kongresl, SEVR, (Cumhuriyet) Bui sabah Sevr yakınlanndaki Sofl1 tel Oteli kongre salonunda bas 3 layacak 3. Ermeni Kongresi'nm j açılış kokteyli, dün akşam aynı] otelde yapıldı. Kokteyle, kongreye kanlmak üzere değişik ülke lerden gelen Ermeni delegeler \ bazı basın mensupları katıldı.1 Daha önce yapılan açıklamâlarda 200 kadar delegenin kongj reye katılması beklenirken, d ü n | geceye kadar buraya gelen Ve] kokteyle katılan delege say 60'ı geçmediği görüldü. En yaygın Ermeni örgütü olı Taşnak Partisi, 1983 temmu da Isviçre'nin Lozan kent toplanan 2. Ermeni Kongresi'nde olduğu gibi bu kongreye dcj katılmayacağını açıkladı. ASALA'nm ise kongre hak' kında şimdilik olumlu, olumsuz j bir tutum takınmadığı, bunaj karşıhk ASALAMR ve bu örj gütün Fransa desteği Ermeni 4 Ulusal Hareketi'nin (MNA)| kongreyi destekledikleri bildirij liyor. Numeyri, gıyubında yurgılanacak Sudan Başbakanı El Gazuli DafaUah, devrik Başkan Cafer Numeyri'nin "birçok suçundan" dolayı gıyabmda yargılanacağını söyledi. 6 nisandaki askeri darbeden beri Mısır'da bulunan Numeyri hakkında Dafaüah "Çok suç işledi ve 16 yıl Sudan halkını ezdi" dedi. W/* HoUywood'daki Bekârlar Derneği, ABDnin ^ff/. h e y e c a n v e r i c i d o k u . unUt b e k â r l m Yukarıdan, soldan itibaren fllm yıldızı Warren Beatty tenisçi John McEnroe, film yıldızı Matthew Broderick, basketbolcu Kerim Abdulcabbar, macera fılmleriyıldızı James Caan, New York Belediye Başkanı Edward Koch. film yıldızı Eddie Murphy, film yıldızı Lee Majors ve Jeremy Buss.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle