23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyel Matbaacilık ve Gazeiecilık Turk Anonım Şirketı adına Nadir Nadi, 0 Gene! Yayın Muduru. Hasan Cemal, Mue^sese Muduru: Lmine L'şaklıgıl. Yazı I,ler: Muduru. Okj> (.onensin, 0 Haber Merke/ı Muduru talçın Ba>er, Sayfa Duzenı Yonetmenı AN Acar, # Temsılcıler ANKARA Yalçın Oogaıt.İZMIR Hikmrt <XİBka>», ADANA: Mdımel Mercan. Servıs Şeflerı kıanbul Haberlerr Reha Oz, Dıs Haberler: Krguı» Baki. Ekonomı: Osman Uaga>. Kıılıur Avdın Lmeç. Magazın. Valçın Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadir lucelaıan. Duzelıme Refifc Durbaş, Araşiırma. Şahin Alpa>, IjSendıka Şakran Kctenci, 9 Koordınaıor: Abmel Korulsan, # Malı Ijkr. hxol Krkul, llan. /Jya Vrgrne. Halkla llışkıler. Culderen Koşar. Idarc: Huseyin Cuıcr, l$leımc: Sadı<n Sonroez. Basun ve Yaran: Camhuri>ef Maıbaacılık ve Gazeıecilik T A Ş Turk Ocağı Cad. 39/41 Cagaloğlu Isumbul. PK. 246lslanbul, Tel 526 1000 (9 hat), Telei: 22246 • Burolar Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı InkılapSokak No 19/4 Tel: 33 11 4147, \e\ex 42344 • lamr. Halıı Zıya Bolvarı N o 64/3, Tel 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adıru: Çakmak Cad No. 134 Kaı 3, Tel: 1455019731 Telex 62155 TAKVÎM 12 Temmuz 1985 Imsak: 3.40 Güneş: 5.35 ÖğJe: 13.14 fkindi: 17.13 Akşam: 20 44 Yatsı: 22.30 Işçi haklarını 12 Eyliil Oncesi konuşmadan tartıştılar Aralarındaki küskünlük süren Çalışma Bakanlığı ile Türklş ayrı ayrı yerlerde toplanarak sendikal yasaları tartıştılar. Kalemli: Yasaların özünü değiştirecek bir değişikliğin yapılması bakanlığımız için söz konusu değildir. Ytlmaz: Batı demokrasilerinde işçilere tanınan haklardan ne bir fazla, ne bir eksik istiyoruz. ANKARA, (Cumhuriyet Büroso) Çalışma ve SosyaJ Güvenlik Bakanlığı ile Türktş, aralanndaki gerginlik nedeniyİe dün ayn ayn toplanarak sendikal yasalarda yapılması düşünülen değişiklikleri tartıştılar. Bakaruiğın düzenlediği seminere TİSK ile üniversite temsilcileri katıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli yaptığı konuşmada, Türktş'in toplantıya katılmaması konusuna hiç değinmeyerek, "Zaman zaman aramızda diyalogun kesildigi izlenimini veren demeçlere rağmen bunun bö>le olmadıgı idenimini burada şörüyonız" dedi. Türklş'te yapıian toplantıda, Genel Başkan Şevket Yıimaz da, bakanlıkça hazırlanan seminere katılmayı "gereksiz" bulduklannı açıklayarak, "Türklş, yapılacak düzenlemelerde, Batı demokrasilerinde işçilere tanınan haklardan ne bir fada, ne bir eksik istiyor" biçiminde konuştu. Kapatılan AP'nin Genel Merkezi'nde yapılan ilk toplantıda, Çaiışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Kalemli, "Tarafsız ve bilimsd bir şemsiye altında toplanıldıgııu" bildirdi. Kalemli, şöyle konuştu: "L'zun bir siiredir taruşılan ve çalışma hayatındaki taraflann görüşlerini ifade eden, söz konusu yasalardaki uygulamalardan doğan sıkıntıları ortaya koyan, tarafsız bir biçimde ve bilimsel bir şemsiye altında toptanıvoruz. Biz, buna ihtiyaç duyduk. Işçi ve işveren temsikilerinin zaman zaman aralarındaki diyaloğun kesildiği izienimi veren demeçlere ragmeo, bunun böyle olmadıgı dıizenleoen bu toplantı ile ispat edildi." DİYALOG MEVCUT KaJemli, "Her şey bu toplantıda taraflar arasuıda tartışılıy orsa, diyalogun *ariıgı açıkür ' diyerek, hemen bütün kesimlerin toplantıya çağrıldığını, aynca kesimlerin kendi aralannda çalışma yaşamına ilişkin toplantı yapmalarının da mümkün olduğunu ve bunun yaranna inandığıru söyledi. Kalemli, bakanlık olarak kendilerinin taraf olmadığını belirterek şöyle konuştu: "Bu toplantının yöntem ve sonuçlandınlmasını sayın universite hocalan yapacak. Bakanlığınuzın memurtan sadece hazırianan tasiakları takdimie görevlidir. Başka bir görevleri yoktur. Yasaların özunu değiştirecek bir değişikliğin yapılması, bakanlığımız için söz konusu değildir. Amaç. geniş tartısraa ortamı içinde, yasaların özünü zedelemeden uygulamadaki aksaklıklan dile getirmek ve bunian gidermektir. " Kalemli, konuşmasını tamamladıktan sonra salondan çıktı. Bakandan sonra söz alan TİSK Genel Sekreteri, Sendikalar ile Toplu Iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasalarmın anayasanın ilkeleri çerçevesinde duzenIendiğini belirtti. Bugün bu yasaların çalışma yaşamı açısından ciddi bir sorun yaratmadığm; anlatan Yoluç, şunları sdyledi: "Bc kanunlarla ilgili olarak bakanlık tarafından hazırianan taslakta, yukandaki endişelerimize doniik ve sistemin özune dokunan bir değişikliğin duşünülmedigini memnuniyetle görmiiş bulunmaktayız. Ancak bemen beiirtmek isteriz ki, bu değişiklikleryapılmasa bile. sistemimizde herhangi bir boşluk olmayacakür. Yoluç'un konuşmasından sonra, bakanlık görevlileri gazetecileri dışan çıkardılar ve toplantı basına kapalı sürdü. TÜRKtŞ'İN TOPLANTISI Türklş'in düzenledigi ve örgut yönetıcilerinin katıldığı toplantı da, saat 10.30'da başladı. TUrklş Genel Başkanı Şevket Yümaz, demokrasi rejimi içinde özgür sendikacılık yapabilmeyi amaçladıklannı belirterek, bakanlık tarafından sendikal yasalar konusunda hazırlanan değişiklik taslağının çoğulcu ve özgürlükçü demokrasi ilkeleri ile çeliştiğini, hür sendikaalık hareketini doğrudan idarenin kontrolü altına almayı amaçladığını söyledi. Aynı sendikal yasalarda, Türklş'in hükümet zirve toplantılarının en önemli gündem maddesini oluşturmasına karşın, 1984 başında hükümete ve TBMM'ye ulaştırılan değişiklik önerileri hakkında bugune değin geçerli tek adım atılmadığını ifade eden Yümaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, Türktş'in önerdiği değişikliklerden 9'una katıldığını biidırmesine karşın, konunun saptırıldığıjlijkin aıamaların lek bir topUnnmı mıon jvatıyor \ HAUJK f% BAYÜLKEN ANLATIYOR CÜNEYT ARCAYÜREK Demirel, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 'na Orgeneral Ali Fethi Esener'in atanmasında direniyor, Korutürk ise, "Askeri hiyerarşinin uygulanmasında mevcut sistemi bozmayacağım" diyerek atamayı onaylamıyordu. Bunun üzerine 1. 2. ve 3. Ordu Komutanları istifa etti. » ~ı CumhuriYel l VE 3. ORDU KOMUTANLARI JÜNISTIFALARINIVERDİLER 30 AĞUSTOS 1977 Korutürk atamalan onaylamayınca, 3. Ordu Komutanı Orgeneral AU Fethi Esener ve 2. Ordu Komutanı Orgeneral Şükru Olcay görevlerinden istifa ettüer. H Cumhuriyet 'Ş07 Haber Merkezi Irak savaş uçaklarımn saldırıstnda ısabet alan Vatan tankerinde çıkan yangınm söndürulmesinden sonra mürettebat gemiye döndü. Bu arada Basra Körfezı ülho kelerine ait uçaklar da isp t alan tankerden denize c ı ham petrolün yarattığı kirliliği tespit amacıyla tarama çalışmalarma başladılar. Bölgedeki denizcilik yetküileri, Vatan tankerinde bulunan yaklaşık 380 bin ton ham petrolün Sirri Adası'nda boşaltılacağını haber verdiler. Mürettebat \atan tankerine dondü Korutürk: "Orrfı»,^ paliükı * ; . kabıutı ütizlikl* İB>nm»cık., Pemirel: "Kara Kuvvetleri için yeni bir kararname yok, Ingiliz vç Utnman savaş gemileri tstanbul Haber Servisi Isıanbul 'a 24 saat ara ile biri Ingiliz, diğeri Umman Sultanlığına ait iki savaş gemisi geldi ve Dolmabahçe onlerine demirledi. Umman Sultanlığı 'na ait AlMaruka adlı okul gemisinde çeşitli ülkelere ait mürettebat görev yapıyor. Ingiltere Kraliyet Deniz Kuvvetlerine ait HMS. Naiad adlı denizaltısavar fırkateyninde çoğu oğrenci olan 250 mürettabat bulunuyor. 1ORG. \EVREN ^ (ARA KimETİERt KOMUTANI OLDO 27 AĞUSTOS1977 Orgeneral AU Fethi Esener'in Kara Kuvvetleri Komutanı olmasmda direnen Bafbakan Süleyman Demirel: "Hükumetin önerdiği komutan, Kara Kuvvetleri Komutanı olmazsa istifa etmeyeceğbn" 31 AĞUSTOS 1977 Ali Fethi Esener'in istifastndan sonra Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Kenan Evren Kara Kuvvetleri Komutanlığı 'na, Orgeneral Nurettin Ersin de 1. Ordu Komutanlığı'na atandılar. Kuvvet komutanı atamasında hükümet, Korutürk'le sürtüşüyor "Olaylarut "müdahaleye' gittiği hakkında bir düsiincesi var mıydı?" diye yazı dizismin basmdan beri sorduğum soruyu yineledim. 1977'de ve 1978'de böyle bir değerlendirmesine rastlamadım." Peki, 1979'da ? 1979'da durum degişikti. Kendilerinin uyanlan vardı. Mesela 30 Ağustos'taki mesajları. Komutan lann vermiş olduğu mektup tarihine kadar böyle Silahlı Kuvvet ler'in müdahalesi konusu üzerinde bir gorüş teatisi içinde bulunduğumuzu hatırlamıyorum. Ecevit'in yirmi gün süren hükümetinin düsır.fsinden sonra, 1977yazında, bu kez Demirel'e hükümet kurma görevini verdi. Olaylan buradan anlatır mlsınız? Görevin çok başındaydım, ama anladığım kadarıyla sayın Korutürk, Ecevit'in azınlık hükümetinin güvenoyu alamayacaJını tahmin ediyordu. 3 Temmuz 1977'de güveno>ımu kaybedince Sayın Ecevit, (229 ret, 217 kabul), aynı gün istifasını veriyordu. 4 Temmuz'da Sayın Demirel'e öneriyordu. AP lideri, MHP ve MSP ile bir koalisyon oluşturup 21 Temmuz'da Cumhurbaşkanına sunuyor, programını 27 Temmuz'da TBMM'de okuyor, 219 ret oyuna karşılık 229'la güvenoyu da alıyordu. Demirel hukümeti artık işbaşındaydı. Korutürk, memnundu: "Çok şUkiir bir hükümet kurulrauştur". Bu, yedi yıllık görevinin 6. hukümeti olmuştu. Bizde, başta tsmet Paşa olmak üzere büyük devlet adamları hükümetsiz kalmaktan çok sıkıntı duyarlardı. Hatırlarsımz, İsmet Paşa vefatından önce sürekli olarak hükumetin kurulup kurulmadığını sorardı. Demek ki ister tek partili, ister çok partili hayatta olsun bizde devlet başkanları, sorumluluk almış yöneticiler bir an evvel bir hükumetin kurulmasmı istiyorlardı. Korutürk'le konuşmalanmızdan aldığım izlenim ayruydı. 'Hükümetsiz olmaktansa, tam Lstenilen bir hükümete sahip olmamak daba iyidir, evlâdır.' Bunu, şu güzel ifadeyle söylemişti: 'HalukBey, artık görevi sona eriyordu 7 yıllık görevimin bir yılı, Uun bir yılı bükumetler kurmak. görevler \ermek, kurulamayan hukümeüere çare aramakla geçmiştir" demişlerdi. rüyebilmesi içiıı bunlann bir araya gelerek birtakım uyumlara varmalan lazım. Batı'da oluyor, biz de olmuyor.' tşte, en büyük sıkıntısı b du. Korutürk, bir araya gelet. asgari müşterek bulunabileceğinc inanıyor. Her memlekette olduğu gibi sorunlar uzun, orta ve kısa vadeli. Türkiye'nin acil sorunlan nedir, devlet otoritesinin zayıflaması, anarşinin tırmanması, ekonomik istikrarsızlık. Diyordu ki 'Şu üç konu üzerinde biıieşin. Bunlara çare bulalım, uzun vadeli programlar için seBilgiç'ti, O da geldi. Unkapanı Köprüsü trafige kapalı Atamalarda sürtüşme tsterseniz bir sıraya koyalun: Başbakanlıktan gelen yazının içeriği neydi, sizi çağırdı, gittiniz, bir değerlendirme yaptldı, cürektifini aldımz, bir yay hazırlandı, bunda ne vardı? Zannediyomm, bu yazının bir Öncesi olacak, o da şu askeri terfi ve ataınalar için sayın Genelkurmay Başkanı Sancar'la Cumhurbaşkanımız sözlu bir göruş ruyordumfz: 'Cumhurbaşkanının atamalan geri çevirdiğjne dair haberler var' diyordunuz. Biz de diyorduk ki, 'Bizden bir şey geçmedi. önceleri olduğu gibi bazı temaslar varmış, herhalde haberler bundan çıkıyor'. Oysa bu arada yazılar gelip gidiyordu. Sonunda, en son yazısında Cumhurbaşkanı görüsünde ısrar etti. Sistemi bozmadı. Onun üzerine sık sık gelip gitmeler sonunda öyle anlıyoruz ki başka bir formül bulundu. Bu formüle göre, 1., 2. ve 3. Ordu Komutanlan'mn emekli gösterdigini söyiüyor, ama ordu terfi ve atamalan konusunda fikrinde sabit olduğunu ifade ediyor.' Mesela sayın Sancar ile sayın Bilgiç'in getirdiği kararnamelerde terfilerle sayın Esener'in KKK'a tayini ve diğer iki orgeneralin emekliliği bir aradaydı. Bilahare Cumhurbaşkanının uyarısı üzerine terfiler ayrı bir kararname olarak yapıldı, öbür atamalar, emeklilikler, atamalar ayrı bir kararname ile, yine de buhran devam etti, çünkü bu üç sayın orgeneralin durumu açıklığa kavuşmadan diğer atamalar yapılamıyordu. Ya ismail Cem konusu? Sayın Cem'i alıp UNESCO'ya büyükelçi tayini konusu vardı. Cumhurbaşkanı bunda direndi. Tabii bu, Ecevit hukümeti zamanında oldu. tstanbul Haber Servisi tstanbul Anakent Belediye Başkanlığı 'ndan yapılan açıklamaya göre, Unkapanı Köprüsü asfalt çalışmaları nedeniyle, bugün saat 2l.00'den 15 temmuz saat 08.00'e kadar kara ve deniz trafiğine kapalı tutulacak. Bu sure içinde ulasım Karaköy Köprüsü, Çevre Yolu ve Haliç Köprüsü 'nden sağlanacak. Ev çok, Arap yu.* tstanbul, (UBA) Sarıyer bölgesinde, evlerıni Arap turistlere vermek için hazırlıkyapan ve belediyeye başvuran çoğu kişi, umduğunu bulamadı. Sarıyer Belediye Başkanı Ali Sandıkçı, yaptığı açıklamada, ' 'Bu yıl ev çok, Arap turist geçen yüki kadar yok. Bu yıl evlerini vermek için 3 bin 500 kişi başvurdu. Fakat 1200 kişiye Arap müşteri bulundu'' dedi. KALEMLÎ Geniş tartışma ortamı içinde aksakhklan dile getiriyoruı. Kararnameler sorunu Sanınm, Korutürk döneminin bir başka önemli konusu daha vardı, 'kararnameler' sorunu. Cumhurbaşkanlığında en önemli konulardan biridir kararnameler. Çünku, Cumhurbaşkanımızın güzel bir sözü vardı: "Haluk Bey, şimdi göreceksiniz, hangi büyük parti veya partiler hükümetteyseler, bunlann muhalefetteyken söyledikieri hemen değişir, goruş açılan bir başka şekil alır. Meselelere iktidar gozüyle bakariar. Sonra muhalefete gectiler mi. bemen cumhurbaşkanının görevleri, sorumluluklan, yetkileri daha fazla hatırlanır. Bu, karamamelerde de kendini gosterir. Kaçınılmaz olarak ben bunu yülardır göriıyonım." Onun için kararnamelere buyük titizlik gosterirdi. Sanınm ben Köşk'e çıktığım zaman bu titizlik had safhaya çıktı. Kararnemeler şunlar oluyordu: Atamalar, değjştirmeler kanuna uygun mu, değil mi bu araştırıhyordu. Bir de hukümetler istifa ettikleri dönemde kararnameler trafiği hızlanırdı. Ardından kim hukümet olacaksa, giden hukümetin gönderdiği kararnamelerin imzalanmasından başlardı yakınmaya. Butün bunları önlemek için yeknesak bir kararnameler incelenmesi sistemi yürütüyorduk. Bakıyorduk, bu zatla ilgili eskiden ne gibi işlem olmuş, kim ne yapmış ne gibi şikayetler olmuş, kanuni eksiklikler bakımından neler söylenmiş, her türlu konu dosyalarmdan bakılırdı. Sonra konu bu şekilde hazırlandıktan sonra Hukuk Başdanışmanı sayın Fahri Çoker'e daha sonra sayın Oztrak'a giderdi. O da geniş deneyimiyle hukuki açıdan ve emsailer bakımmdan bazı anlamları varsa bunun Üzerinde dururdu, sonra Genel Sekretere gelirdi. O sırada bana telefonlar gelirdi. Genel Sekreter ağlama taşı, muracaat taşına dönerdi. Bu başvurular hükümetten gelir, karşı partilerden gelirdi. Hükümetten bir an önce onaylansın diye. Bu çalışmayı bilmeyenler bilhassa yeni bakanlar, bu incelemelerde bir kasıt, ya da Genel Sekreterliğin kişisel bir tutumunu düşünürlerdi. Bir kezinde bir genç bakan kararnamenin geciktiğini söylerken, öyle bir dokundurma yaptı ki, sanki Genel Sekreter'in bunda kanun dışı kişisel bir gorüşü var gibi. Kibarca gereken cevabi aldı tabii. Bunu duyan genç arkadaşlarıma anlattım ki, 'Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği kendi başına siyaset tatbik eden, kendi başına hükum veren bir yer değildir. O, Cumhurbaşkanının emirlerini yerine getirir." SÜRECEK İntihara teşebbüs tstanbul Haber Servisi Son günlerde birbiri ardına jıinelenen intihar olaylanna, dün akşam Kadıköy sahilinde bir kadının kendisint öldürmek istemesiyle bir yenisi eklendi. Kadıköy Evlendirme Dairesi'nin yamndaki kayalarm üzerinden çevrede bulunanlara, "Çocuğum öldü, ben artık yaşayamam" diye bağırarak kendisını denize atan Niyazf Con (19) adlı bir kadın, çevreden yetişenlerce kurtarıldı. Maya yöneticileri yargılanıyor tstanbul Haber Servisi Maya Dergısı 'nde 1984 yılı kasım ayında yayımlanan "tske ve Arıkan" başlıklı yazıau.ı dolayı derginin sahibi ve yazıyı kaleme alan Ünal Yaltırak ile Sorumu Yazı tşleri Müdürü Necmettm Önder'in yargılanmalarına dun tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duntşma, bilirkişi incelemesi için 25 eylül saat 9.30'a ertelendi. YILMAZ Tertiplerin içinde olmayacağız ve sonuçlan kabul etmeyeceğiz. nı ve serbest toplu pazarlık hakkıyla taban tabana zıt düzenlemeler yapılmak istendiğini kaydetti. Yümaz, konuşmasını şöyle surdürdü: "2821 ve 2822 sayılı yasalardaki tertip,' 1475 sayılı yasa uygulama sorunlan' adı altında, Iş Yasası'nda da 'asgari ücret tespit yöntemi' bakımmdan tekrarianmak istenmektedir. Türklş'in bu konudaki önerileri. genel olarak, 'işçi çıkarma eylemleri'nin haklı ve geçerli sebep ilkesi ile yargı denetimine tabi tutulmasını, asgari ücretlerin enflasyon karşısında surekli olarak korunmasını bedef alırken, Çalışma ve Sosyai Güvenlik Bakanlığı birinci konuda sessizce. asgari ucretin tespiti yönteminde köklu değişikler \apma peşindedir. Üstelik bu yapilırken, >ine L'luslararası Çalışma Örgütü'nün Türkiye tarafından tasdik edilmiş buiuoan bir sözleşmesi de ihial edilmiş olacaktır. Bakanlık bu konunun da sözde işçi/işveren/hükümet uçlusü ile üniversite temsilcileri tarafından olgunlaştınldığını öne sürecektir. Bu tertiplerin kesinlikle içinde olmayacağımız ve sonuçlannı kabul etmeyecegimiz bilinmeUdir." YENİ KOMUTASLAR Korutürk 'ün, ordunun hiyerarşisini bozmamak için direnmesi uzerine ordu komutanları istifa edince, Orgeneral Kenan Evren Kara Kuvvetleri Komutanlığı 'na, Orgeneral Nurettin Ersin de I. Ordu Komutanlığı'na atanmıştı. (Fotoğraf: ARŞİV) çimlerde çoğunlugu alırsaıuz, gelir uygularsınız' me yaptılar. Bu görüşmede öne sürulen duşüncelerle bilahare Başbakanlıktan gelen telkin arasında bir fark oluyordu. Atamalardaki isimler bakımmdan... Basbakanhk ne istedi Korutürk'ten, hangi isimleri önerdi ? Bildiğim kadarıyla Orgeneral Sayın Ali Fethi Esener'in Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanması hakkındaki Basbakanlık göruşleriydi. Bu konuda Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı arasında yazılar geldi, gitti. Basbakanlık gecmişteki birtakım uygulamaları dikkate alarak, kanunolması ve bundan sonraki sıraya göre atanıanın yapılmasına karar verildi. O sırada üzerinde durulan iki komutan için 'siyasal kimi partilere yakınlıklan' olduğu söyleniyordu galiba? TSK'nın mümtaz bir rütbesine gelmiş olan bir kişinin herhangi bir partiye meyilli olması iddialan o sırada, göreve de yeni başlamışım bana tuhaf gelmişti. TSK'de orgenerallik rütbesine gelmiş bir insan için böyle bir şey tasavvur edilemez, tatbikatta da yapamazdı. Nitekim daha sonra emekli olunca Orgeneral Sayın Ersöz Köşk'te yoğun trafik Şimdi gelelim Demirel'in 1977 hükümetine? Gelelim. Hükümet surüyor, sıkıntılan var, nitekim bu hükümet sonra bir gensoru ile gidecek, Ecevit'in 1978 hukümeti gelecekti. Şimdi Cumhurbaşkanlığı ile ilgili çok zor bir konuya değinmek istiyonım. Şu, komutanlann atama meselesine gelelim. Ancak biliyorsunuz göreve başlayaü bir iki hafta olmuştu. O sebeble bendeki izlenimtere göre, Agustos 1977'de Köşk'te trafik Havadan ilaç sürecek Asgari müşterekler Bu gelip gitmeleri nasıl açıkhyordu? Diyordu ki; Bakınız Baüya. Batı'da çoğulcu pariameoter sistem uygulanıyor. Bu sistemde aşırı uçlara gitmiş partiler yok mu, var. Hatta en uçta denebilecek parliler de var. Peki, bunlar ne yapıyorlar?.. Bunlar belli bir sıkıntı merhalesine geldikten sonra hükümet kurmak için karşılıklı tavizlerde bulunuyorlar. Asgari müştereklerde anlasıyoriar.' Yine dertleşmelerimizden aklımda kalan şu: 'Siyasi partilerin, batta bazı anayasal kuruluşlan teker teker aldığınız zaman öne sürmüş olduğu fikirler çok haklı olabilir. Şöyle: Mesela (X) partisi sorumlusu ya da başkanı geliyor, durumu izah ediyor, dinliyorsunuz, haklı. O kadar ilginç fikirler öne sürüyor ki, Türkiye'nin dertleri bakımmdan bir kısmıyla mutabık olmamaya imkân yok. Diğer bir partinin lideri geliyor, durumu izajı ediyor, bakıyorsunuz o da bir sürü haklı noktalara temas ediyor. Ama bu göruşlerin haklı olması işbirliğini sağlamıyor. Devtet mekanizmasının y ü Korutürk: Bakınız Batıya. Batıda çoğulcu parlamenter sistem uygulanıyor. Bu sistemde aşırı uçlarda, hatta en uçlarda partiler var. Peki bunlar ne yapıyorlar? Bunlar belli bir sıkıntı merhalesine geldikten sonra hükümet kurmak için karşılıklı tavizlerde bulunuyorlar. Asgari müştereklerde anlaşıyorlar. artıyordu. Bakıyorum defterime, 18 Ağustos 1977 perşembe günu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semin Sancar mutad görüşmeye geliyordu. Bunu 19 Ağustos cuma Demirel izliyordu. Derken, bu ziyaretlerin arkasından 25 Ağustos 1977'de Cumhurbaşkarüığına Başbakanlıktan bir yazı geliyordu. Yazıyı aynı gün 16.45'dearzettik. Atamalarla ilgili bir yazıydı. Gene Sayın Genelkurmay Başkanını kabul etti, görüşme bu kez mutadtan biraz fazla, 2,5 saat sürmüştü. Hemen bizi çağırdı, Fahri Çoker Paşa ile gidip Cumhurbaşkanı ile konuştuk. Ertesi günü, Sayın Demirel geldi. Başbakan çıkınca deftere not almışım; 'Sayın Cumhurbaşkanımızia gönişme ve yazının imzaianması.' Yani bizim cevabi yazımızm imzaianması. O tarihte Milli Savunma Bakam Sayın Sadettin ları da kendi anlayışına gore ortaya koyarak Sayın Esener'in KKK'na atanabileceğini söylüyordu. Cumhurbaşkammız ise yine kanunlara ve uygulamalara gore, bunun olmayacağını 'askeriik içindeki hiyerarşinin bozulmaması gerektiğini', bildiriyordu. Eğer 'bozuimazsa' Sayın Orgeneral Adnan Ersöz Kara Kuvvetleri Komutanı olacaktı. Bozulursa Sayın Esener. Ersöz I. Ordu, Esener ise 3. Ordu Komutanı idi o sırada. Cumhurbaşkanı Korutürk'ün o sırada tutumu şöyleydi: 'Ben, askeri hiyerarşinin uygolamasında mevcut sistemi bozmayacağım. Eğer hiyerarşi 1. Ordu Komutanı'nın KKK'na gelmesini gösteriyorsa, bunu bozmam.' Bu sinir savaşı sürdü. Cumhurbaşkanı hiç istifini bozmadı. Basın, bunu haber almıştı. Zindrkımn, zatıâliniz bu işin içine girmişsiniz, bizlere sorup dugörev aldılar, boyle düşunceleri haklı çıkaracak bir tutum içinde olmadılar, CHP'ye gidip yazılmadı. Bildiğiniz gibi, ordu içindeki hiyerarşi gereği sayın Kenan Evren Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. Sonra da Genelkurmay Başkanı. . 15 Ağustos 1977'de Cırmhurbaşkanımızla bir görüşmemiz var: Florya'da bir araya gelmiş, sohbet ediyorduk. Basındaki KKK ile ilgili haberleri ozetliyorduk. Haberlerin herhalde Cumhurbaşkanhğından çıkmadı nereden kaynaklandığı üzerinde yorumlar yapılıyordu. O zaman iki konu daha var, TRT'de sayın İsmail Cem sorunu, Hava Kuvvetleri'nde de orgeneral sayın İrfan Özaydınlı. Cumhurbaşkanı şoyie ifadelerde bulunuyorlardı. 'Kendi düşimceierine ragmen, her konuda hukumete kolajlık tstanbul Haber Servisi Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, dün düzenledigi basın toplantısında tstanbul'un havadan ilaçlanmasma devam edileceğini söyledi. Dalan, "Buna karşı çıkanlar, ceplerine giren paraları kesüenlerdir'' dedi. Fiiskurtülen ilacın içinden 6 kez geçen Dalan, "Cörüyorsunuz, hiçbirşey olmadı. Ne başım döndü, ne de midem bulandı" şeklinde konuştu. Dalan, Haçlama çalışmalanna geçen yıl temmuz aymda, bir vatandaşın, geceyansı telefonla sineklerden şikâyet ederek küfür etmesınin ışık yaktığım kaydetti. Dalan, şehir içinde arıcılığm yasak tanacağını sözlerine ekledi. IKDP davası: 9 beraat DtYARBAKIR, (a.a.) Guneydoğu olayları davasmdan aynlarak görülinekte olan yasa dışı IKDP davası sonuçlandı. Üç sanık için görevsizlik, 9 sanık için de beraat karan verildi. 7. Kolordu ve Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mehkemesi'nde dun yapılan duruşmaya tutuklu dört sanık katıldı. Askeri mahkeme karar öncesi sanıkların son savunmalarını aldı. Sanıklar, yasa dışı örgüt üyesi olmadıklarını öne sürdüler. Askeri mahkeme daha sonra karannı açıkladı. Mahkeme, tbrabim Yıimaz, Mehmet Hasan Yıldız ile Ismail Kaya hakkında, Ataköy'deki plaja gidiş ücretsiz tstanbul, (THA) Ataköy'dekiplaja gidiş dönuşün rahat olabilmesı için plaj yetkililerinceAksaray, Bakırköy, Şirinevler ve tncirlı'den kalkan ücretsiz otobus seferleri düzenlendi. Yetkililer plajm düzenlenn ne yaklaşık 150 mılyon n,a harcama yapıldığını vedüzenlenen ücretsiz otobüs seferlerinin de her gun saat 09.00 ile 15.00 arasında yapılacağını belirttiler. yasak silah bulundurmak suçlanndan açılan davanın Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi için görevsizlik karan verdi. Mahkeme heyeti, Ibrahim Erkan. Hamit Temelli, Nimet Kabraman. Şakir Kahraman, İbrabim Erdiş, Kerim Erdiş, Ahmet Sümer, Omer Sumer ile Recep Karabey adlı sanıkların yasa dışı örgüt üyesi oldukları hakkında yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle bu sanıkların beraatlerini kararlaştırdı. Sanıklar, Doğu ve Guneydoğu Anadolu Bolgesi'ndeayn bir devlet kurmak amacıyla faaliyetlerde bulunmak suçundan yargılandılar. Kırmızı reçete ağustosta ANKARA, (ANRA) Uyuşturucu ve bağım/ılık oluşturucu ilaçlann yazılmasında kultanılacak "kırmızı reçetelerin" uygulamasına 1 ağustosta başlanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle