24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 TEMMUZ 1985 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 Dinçerler kendîni (Baştarafı 1. Sayfada) kastederek, "Belirii zumreler ne yazarsa yazsın, ola>ı ne kadar saptınrsa saptırsın, milletin teveccühüne engel olamayacaklar" dedi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan dun yapılan açıklamada, Piyasa Araştırma Kurumu'nun (PIAR) araştırması sonuçlarına göre, Milli Eğitim ^nçlik ve Spor Bakanı'nın eğisisteminde köklü değişiklikler yapmak isteğinin, kamuoyu Darwin (Baştarafı 1. Sayfada) Konu ile Ugili olarak muhakkike venniş oldugunuz 18.2.1985 tarihli savunmanız da jeterli görülmemiştir. Bu nedenle sizi davranışınıza uyan 657 sayılı vasanın 2670 sayılı yasanın 31 ve 32'nci raaddeleri ile değişik 125/C ve 126'ncı maddeleri uyannca 1/10 oranında maas kati cezası ile tecziye ediyorum. Bundan böyle görevinide Ugili konularda oğrencilerinize bilgi öğretirken daha dikkatli olmanızı önemle rica ederira. Bekir Kaya, Kaymakam (imz*)." Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Dinçerler, "okul miifredat programlannda" yer alan Darwin kuramı yarunda, "yaradılış kuramı"nın da okutulmasını isterken, amacının, "Darwin kuranunı okutmamak degil, her iki kurama da okul kitaplannda yer verilmesini gerçeklestirmek olduğunu" behrtmişti. Halen biyoloji kitaplarının Milli Eğitim Bakanı'nın bu gorüşleri doğrultusunda değiştirilmesı çalışmaları sürerken, Kaymakam Bekir Kaya'nın, "müfredat programının dışına çıkıldığı sonucuna' nereden ulaştığı anlaşılmadı. Bekir Kaya, öğretmen Ramazan Koca'nın "bu davranışıyla, ilçe halkı tarafından tepkiyle karşılandığını" iddia etti. 300 SAYFAUK RAPOR Dinçerler, açığa aldığı iki mütiş konusunda "Uhldkat suruyor, konusamam" derken, soruşturmayı yurüten 5 kişilik komisyonun üye sayısıru 10'a yukseltti. Müşavir Müfettiş Keraal Onur ile Başmüfettiş Ayla Akbal'ın, ifade vermek için Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı koridorlanndaki bekleyişleri dün üçüncü gunünü doldururken, Teftiş Kunılu Başkanı Adnan Ercenk'in başkanhğındaki komisyon, "çalışmalannı geniştetti." Sağlanan bilgilere göre, iki müfettiş hakkmda 300 sayfalık bir rapor hazırlayan komisyon, dun de kitap yazma seferberliği toplantısında bakan ile iki müfettiş arasında geçen konuşmalan ses ve video bantlarından inceledi. nun uçte ikisi tarafından benimsendiği belirtildi. Dinçerler şu görüşleri savundu: "Belirii zumreler ne yazarsa yazsın, kitap yazma seferberliği toplantısında bine yakın eğitimcinin gözii öniinde cereyan eden olayı ne kadar saptınrsa saptırsın, gerçekleri değiştiremeyecekler, milletin teveccübiıne engel olarnay acaklardır. Özeİlikle son günlerde bakanhgın çalışmalan hakkında kamuoyunu yanıltıcı kiiçıik bir azınlıgın hesaplı, rtıaksatlı ve hatta siyasi nitelikli olarak surdürdukleri kampanyaya karşı sessiz çogunluğun ve halkın vicdani, kanaatleri ve tasvibi, PİAR araştırmasında gorülmektedir. Bilhassa yazarlanmızın ve basınımızın dikkatine sunulur." PÎAR araşurmasına göre, kamuoyunun yüzde 66.9'u bakanın kişiliğini, bakanlık örgütünden daha önemli göruyor. Kamuoyunun yüzde 50'si Bakan Dinçerler'i tanıyor. Araştırmanın bazı sonuçları da şöyle sıralanıyor: Bakanı becerikli bulanlar yüzde 42, karariı bulanlar yüzde 44, çalışkan bulanlar yuzde 50, güven verici bulanlar yuzde 37, dünıst bulanlar yuzde 56, sempatik bulanlar 39.6, konusuna egemen bulanlar yüzde 36, pratik bulanlar yuzde 35." Bakanlık tarafından bazı sayfalan çıkarümış olarak dağıtılan araştırma kitapçığı, bakanın öğretmen göruşlerinden yararlandığının, kamuoyunun yüzde 44.7'since belirlendiğini, Anadolu liseleri ve fen liselerinin sayısının arttırılmasının kamuoyunca destek gördüğünu ortaya koyuyor. Aynı araştırmaya gore, kamuoyunun yüzde 63.4 oranındaki bir bölümü, eğitim sistemini ezberciliğe dayalı olarak değerlendiriyor. Işçi Sahipsiz Kalınca... (Baştarafı 1. Sayfada) leşme koşullarını belirlemiş, yasal deyişle "teşmil" yetkisini kullanmıştır. Gerçekte "teşmil" yetkisi yasal bir haktır. Üstelik iyi niyetle kullanıldığı zaman işçinin lehine olabilecek bir özü vardır. Çünkü Bakanlar Kuruiu'na teşmil yetkisi ışyerlerinin toplusözleşmeden yoksun kalmaması için öngörülmüştür. Bu yetkinin kullanımındageçerli temel kural şudur: İşyerinde sendikal örgütlenme gerçekleşemediği için, toplusözleşme hakkından işçiler adına yararlanma olanağı yoksa, bu durumda Bakanlar Kurulu, aynı işkolunda daha önce imzalanmış bir sözleşmenın ilkelerini bu işyerine de "teşmil" eder. Böylece, hem sendikal haklardan yararlanamayan işçilerın mağduriyeti önlenir, hem de benzer ışyerlen arasındaki ücret farklılıkları ortadan kaldırılarak bir bakıma haksız rekabet engellenmış olur. Görüldüğü gibı, Bakanlar Kurulu'na tanınan teşmil yetkisi, olumlu bir içeriğe sahiptir. Ne var ki bu yetki, Özal yönetiminın elinde hem yasanın amacına, hem de işçı çıkarlanna aykın olarak kullanılmıştır. Biçimsel açıdan yasal gözüken yetki kullanımında olayların gelişmesi yakından incelenirse, kanuna karşı hille yoluna başvurulduğu saptanabilir. Bir kere, Erdemir'de işçiler sendikasız değildir. Bağımsız Otomobilİş, işçi çoğunluğuna ulaşmıştır. Ama ne var kı, bu sendıkanın Bakanlıkça yetki ıstemi reddedilirken, işçi olmayan kalabalık bir personel grubu da sayıma alınabilmiştir (Aynı bakanlık, bu personeli daha sonra teşmil kapsamına almamıştır). Kısacası, burada ayrıntısına girmeyecemiz havli ince vöntemlerle Otomobil İs, yetkisız kılınabılmiştir. Daha önce örgütlenmede iddialı olamayarak yetki girışimınde bile bulunamamış olan Türk Metallş'in sözleşmesi Bakanlar Kurulu'nca teşmil yoluyla uygulamaya sokulmuştur. Böylece, teşmil yürürlükten kalkana kadar 5600 işçinin çalıştığı Erdemir'de tüm sendikal haklar rafa kaldınlmış olmaktadır. Bağımsız Otomobilİş ıse, yayımiadığı bildiride, "sendikal haklara ağır bir yeni darbe"den, "siyasal iktidarın güdümünde bağımlı sendikacılık yaratma"üan söz etmiştir. İşte böyle... Bu uygulamaya kaynakhk eden yasal çerçeve, bilınçlı bir biçımde oluşturulmuştur. Benimsenen amaç, göstermelik sendıka ve sendikal düzendir. Mevcut ekonomik model açısından da Özal yönetimi, bu sendikal düzene bilinçle sahip çıkmaktadır. Ama buna karşılık, demokrasi adına, Türkiye'nin üyesi bulunduğu Uluslararası Çalışma örgütü ILO'nun temel ilkeleri ile sendika özgürlüğü adına bu tür uygulamalara karşı bir ağırlık oluşturulması noktasından ise ne yazık ki bugün uzağız. Partıleşme çabasındaki sosyal demokratlar, demokratik solcular, bakalım, ne zaman bu konularla ılgılenmeye vakit ayırabileceklerdir. 10 idam (Baştarafı 1. Sayfada) degil" şeklinde konuştu. Askeri Mahkeme karannda, sanıklann devletin hâkimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulundukları, bu amaçla köy koy baskınlar düzenledikleri, yurt dışında eğitim gordükten sonra yurt içine girerek adam öldürme, yaralama eylemlerine giriştiklenbildirildi. Sanıklann, Eruh ilçesi Karageçit köyunde 9 çocuk ve kadının katledilmesi, 4 asker ile 2 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi, 3 yurttaşın öldürülmesi olaylarına kanştıklan kaydedildi. Askeri Mahkeme, sanıklardan Sabri Ok, Muhittin Dolaşır, Sadrettin Aydınlık, Abdurrahman Kandemir, Şahin Binici, Muslafa Çimen. Enver Özer, Musa Turan, Derviş Öger, Bedrettin Çaylak. Ali Gun, Resul Dalıç, Hamit Sevik, İsmail Orhan, F.min Toprak, Halil Becet, Abdurrahman Başak ve Mehmet Yardım adlı 18 sanık hakkında TCK'nın 125. maddesine göre ölüm cezası verdi. Bu sanıklardan, Mustafa Çimen ve Abdurrahman Kandemir hakkında verilen olüm cezaları "Pişmanlık Yasası" olarak bılinen 3216 sayılı bazı suç failleri hakkında uygulanacak hükumlere dair kanun gereğince 24'er yıl hapis cezasına çevrildi. Ayrıca, tsmail Orhan. Emin Tokat, Halil Becet, Abdurrahman Başak ve Mehmet Yardım hakkındaki ölüm cezaları da asil faillerin suçlanna iştirak ettiklerinden 20 ile 24 yıl hapis cezalanna çevrildi. Resul Dalıç'ın suçunu ikâr etmesi mahkemece hafifletici neden olarak görüldü ve bu sanık hakkındaki idam cezası da müebbet hapse dönüştürüldü. PENCERE (Baştarafı 2. Sayfada) Kimbilir; belki de Sayın Kohl ülkemizde bu arabayia dolaşmıştır; Mercedes Alman malı olduğuna göre konuk Başbakan'a da yakışır; ama bu olayda bir başka anfam var. Nedir o anlam? Bir toplumun topoğrafyasını çıkarmak kolay değıldir. Bu ışi yapacak olanlar bılim adamlarıdır ve uzun çalışmalar, araştırma ve mcelemelerden sonra gerçeklere ulaşabılırler. Çağımızda toplumsal değışim çok hızlandığından, bılim adamları da çoğu zaman bu yolda yaya kalıyorlar. Hele Türkiye gibı başdöndürücü bir ivme kazanan üfkelerde toplumbilımin işi zordur. Ancak kimı zaman yayımlanan kısa birgazete haberi, bilim kitaplannın yapamadığını yapabilir; toplumun göğsünü neşterle yararak içinı dışına dökebilir. • Sayın Sabancı bunca donatımlı bir otomobile neden gereksinme duymuş olabilir? "Sakıp Ağa" çok "popüler" ve sevilen bir kimsedir; sık sık gazetelerde, televizyonda gorünür; ülkemizin iki ünlü ışadamından birıdır. Hem ne güzel konuşu"İnsanlar artık menfaatlen için birbineriyle kaynaşmak zorunda bulunduklannı iyıce anladılar Bunun için lobiler kuruyorlar, el sıkışıyorlar, beraber oluyorlar, kucaklaştyorlar, birbirierine gidiyoriar..." Ne var ki kurşun geçmez, bazuka mermısine bıle benım demez, iki kat çelik katlı, üç tonluk Mercedes'le ınsanlar ne bırbirine gidebilir, ne kucaklaşabilir. Bu tür araçlar, içinde bulunanları halktan ayırmaktan başka bir işe yaramaz. Urkek devlet adamları bu araçları kullanırtar; ama işadamlannın böyle araçlarda dolaşması düşündürücü degil mi? Sanıyorum ve umuyorum ki Sayın Sabancı bu arabayı sokaklarda terör ve anarşının kol gezdiğı dönemde almıştır. O günler geride kaldığına göre artık sıradan bir yurttaş gibi halkın içinde elini kolunu sallayarak dolaşmaktadır. * Yine de olay üzerıne düşünmekte yarar var. Çünkü terör ve anarşi zor gucüyle bastınldı. Bu yeter mi? Üfkemiz sağlıklı sanayileşme yoluna giremezse, yoksulzengın uçurumu başdöndürücü bir hızla derinleşirse sonumuz ne olur? Sayın Sakıp Sabancı bir yana, dün zırhlı arabayia dolaşan çoğu kocaman işadamı bugün ya süper yalısının ya da Başbakanın özel uçağının ıçindedir. Kurulan fildişi sarayın Babıâli'deki özel kâtipleri pembe dünyaların balonlannı şişirmek için aldıkları yüksek ücretlere layık olma yolunda didiniyorlar. Bu görünüş ve bu gidiş pek tatlı değil, diyorum; bilmem kı yanılıyor muyum? Gürkan: DSP için vakit erken (Baştarafı 1. Sayfada) rece anlamlı bir olaydır. Kurultaydan sonraki yönetim degişikliginin Tıirkive'nin her köşesinde ne ölçüde yeni güvenlere kaynaklık eltiginin kuçuk fakat anlamlı bir belirtisidir" dedi. Gürkan, bu toplantının Turkiye'nin her yoresinde geniş bir destek verme hareketinin kuçuk bir parçası olduğunu, parti örgütlerine sade sosyal demokratların destek vermek için başvurduklannı belirterek şöyle konuştu: HP'nin boluneceği, parçaranacagı soylentileri bilinçli olarak yayılmıştır. Halka hizmet anlayışımızı anlatamamıştık. Irmak'ın donmesiyle Mecliste en az milletvekili kaybı veren parti oluyonız. GÜRKAN tSTANBUL'DA Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile bugun görüşecek olan HP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan dün oğleden sonra Istanbul'a geldi. Gürkan, HP i! örgutünü ziyaret ederken göruşme konusunda, "Sayın Curohurbaşkanımıza birçok konuda halkımızın var olan sıkıntılannı ve parlamento çalışmalannda gördüğümüz eksiklikleri ilelecegim. Demokrasinin gelişip serpikbilmesi konusundaki düşüncelerimizi anlatacağım" dedi. Gurkan, ayTica Kartal HP ilçe örgutunu ziyaret etti. (Baştarafı 1. Sayfada) karşılamadığını belirterek, basının kamuoyundaki ağırlığı ve etki gucünun büyukluğüne dikkat çekti ve buna uygun olarak davramlmasını istedi. Geceyi Gelibolu'da geçiren Evren, dünkü incelemeleri sırasında basın mensuplarıyla bir sure sohbet etti. Evren şunları söyledi: "Geçen gun bir btiyük gazenizde Başbakan Özal'ın Çin >cyaba(iyle ilgili olarak işadarnlanmızın konumunu küçuk düşurecek bir habere rastladım. Bu baberde 'işadamlan belsoğukluğuna yakalanıp Çin'den döndüler' deniyordu. Bu haber başlıgı hiç de hoş degil. Basın, ağırlıgı ve etki gücu>le orantılı ve inandıncı haberler verdigi surece saygınlığını korur. Bu tür haberler ise basının agırlığına gölge düşüriir. Bu husus dikkate alındıgında, ağırlıgı ve etkinüği ile kamuoyundaki olumlu gorevine daima inandığım basınımızın dikkatli ve hassas olması gerekir. Aynı şekilde basın, kamuda yaptıgı görevle, etkinligi ve ciddiliğini koruduğu surece saygınhğını da yiürmez." İki gündür Trakya bolgesındeki incelemelerini surdüren Kenan Evren dun önce Gelibolu Askeri Hastanesi'ni denetledi. Daha sonra Gelibolu Gemi İnşaiye kızaklannı dolaşan Evren burada da firma yetkilisi Ercument Oskay'dan kızaklardaki gemiler hakkında bilgi aldı. Evren daha sonra Gelibolu Hamzakoy'da öğle yemeğı yedikten sora helikopterle Lüleburgaz'ın Hamitabat köyu yakınlannda yapılmakta olan Trakya Doğal Gaz Kombine Çevrim Santraüna geldi. Evren'e burada bir brifing venldi. Tesislerde elde edilecek sıcak suyun çevre koyün ısıtma sistemlerinde kullanıimasını isteyen Cumhurbaşkanı Evren'e yetkililer bu konuda planlar yaptıklarım söylediler. Evren santralı gezdikten sonra Çorlu'ya geçti ve NATO bunyeS'nde yapımı suren havalanında .'lemelerde bulundu, daha sonra İ&ttmbul'a döndıi. Evren YILI946 YH1985 Kurtuluş Savaşı'ndc zaferie çıkıJmış... Ulusun başı dik. Ne var ki geride binlerce şehit yetimi ve harabolmuş bir ülke var. Bağımsızlığın bedeli... Kentlerimian imar edilmesi ye yetimlerimize sahip çıkılması için bir banka kuruluyor: Emlak ve Eytam Bankası. YIL 1926 Emfâk ve Eytam Bankası, Türkiye Emlak Kredi Bankasffia dönüşuyor. Kalkmmakta olan Türkiye'ye yeni aülımlar sağlâmak için. Tprkiye Emîak Kredi Bankası; kamu bankalan arasında °<4 tasarruf mevduatı sıralamasında ikinci, tüm bankalar içinde beşinci... Toplam mevduatı son beş yılda 16 kat, tasarruf mevduatı 20 kat artmış, barikalar genelinde toplam mevduattan aldığı pay %55 artış sağlamış... 4,9 Miiyar TL. kâr... 7 Milyon m2 arsa rezervi... W Miiyar TL. sermaye... Güçlü devlet bankası... Türkiye Emlak Kredi Bankası 59 yıldır sunduğu çok yönlü bankacılık hizraetleri, kuıtluğu modern şehirler, ev sahibi yaptığı yüzbinleree aiîe ile bugünlere ulaşmanm kıvascîm Türk ulusu üe paylaşıyor. 4 Motel VİLLA LALE ÖrenBurhaniye Tel: 1343 Balıkesir Tel: 11590 1 Kişi 4450 TL. 2 kişiden sonra indirılmiş fıyatlar 15 ağustostan itibaren tara pansiyon 2950 TL TÜRKİYE GÜCLÜ EMIAK KREDİ D E V L E T B A N K A S I ATÖLYE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle