19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 7 HAZIRAN 1985 UĞUR MUMCU GOZLEM Aracılık nasıl yapılmıştı? Abuzer Uğurlu, 16 Mart 1980 tarıhlı el yazılı ıfadesınde, aynı olayı şöyle anlatmaktaydı "12 Eylul 1980'den yaklaşık bir ay kadar once, Doğan beni ziyarete geldi. Ziyaretı sırasmda, Bulgaristan'da, Sofya'da Metin diyt bir arkadasvun parasız kaldığını, orada ona yardtm edecek bir kimse varsa, bu şahsa 1000 mark kadar borç vermesini, parasırun gelmesı halınde aldığı borcu tade edeceğini söyledi. Ben de 'Olur, bakanz' dedim. Kısa bir sure sonra kardeşim AhmeVin yazıhanesınde otururken, ömer Mersan, Ahmet'i Sofya'dan aradı. Telefonu ben aidım. Goruşme sırasmda Metin diye bınnın geleceğini, durumu musaitse bu şahsa 1000 mark ödemesinı, bunun borç olduğunu, parası olunca kendisine bu parayı iade edeceğini soyledım. Bunun üzerine bana, 'Buralarda dolaşan Metin diye biri var, para ona mı verilecek?' dedı. Ben de kendisine, Metin denilen kisiyi benim de tammadığımı, en iyisi Omer'in telefonunu bana vermesi halinde Metin denilen şahsa yardmta çalışan kişinin Metin'i arayarak, Ömer'in telefon numarasını ona vereceğini ve Ömer'in kendisini arayan şahsa para vermesini soyledı. Mevzu benim bu telefon goruşmemde başlamış ve bununla bitmiştir." Abuzer Uğurlu anlatıyor: 1 milyon (Baştarafı 1. Sayfada) TO\ durumda bıraktığını behrterek, "Bızı dığer bankalarla mahkemelık etmeyınız" dedı Halil Ata, dünyada hıçbır bahlcarun dığer 10 bankanın batmış parasını kurtarma>a kalkışmayacağını behrterek, Başak grubu ıçın yapılacak 25 mılyar hralık ödemenın Hazıne'yı de zarara sokacağını sö>ledı Operasyonun hükumet, Malıve ve Hazıne'nın gudümünde yapıldığını kaydeden Ata, Akbank tarafından aleyhlerıne açılan davanın sonuçlandığını ve bu karar ıçın Yargıtay nezdınde gereklı gınşımlenn yapıldığını ıfade ederek, "HazineVi kurtann, Hazine'ye derim ki bunu gorev zaran sayın" şekhnde konuştu Halil Ata'nın bu konuşmasından sonra söz alan MDP tstanbul Mılletvekılı Doğan Kasaroğlu, Başak grubu operasyonunun adalete 'intikal etürildıgini" hatırlatarak, KÎT Komısyonu'nun konuyla ılgılı yenı bir karar alamayacağını savundu Kasaroğlu, olaym ıdan bakımdan halen Anadolu Bankası'nın üzennde bulunduğunu ve adlı soruşturma sonuçlandınlmadan bu durumun değıştırdemeyeceğını söyledi KİT Komısyonu'na Yuksek Denetleme Kurulu tarafmdan sunulan raporda, Almanya'dakı ışçıler arasında uygulanan emeklilik gelın hesabında aracı olarak seçılen tsmail Sezen ısımlı bir şahsın, 1 milyon mark dolaymda bir parayı zımmetıne geçırdığı ve bu kışının Anadolu Bankası'nın Frankfurt temsılcısı ıle ışbırlığı yaptığı belırtddı Olayı doğrulayan Genel Mudur Ata, banka temsılcısının soruşturma ıçın Turkıye'ye geldıkten bir sure sonra yurt dışına kaçtığını belirterek, emekldık gelırı hesabına para yatıran ışçılenn haklarının korunması ıçın tum önlemlerın alındığını savundu Ata, bu sıstemle oluşan kaynağın 3 mılyar lıra duzeyınde bulunduğunu behrterek, "Bu parayı ve âstemin işletilmesini bir sosyal guvenlik kuruluşuna devretmeye hazınz" şekhnde konuştu (Baştarafı 1. Sayfada) cıtmemıştır Bütun suç Oral Çelık'ın, Abdullah Çatlı'nın ve Yalçin Özbey'ındır Kaçakçılık m ı ' Uçü yapmıştır Cınayet m ı ' Yırıe üçü Kendısı kaçakçılığa hıç ama hıç kanşmamıştır Var mı Incıl'de Hazretı Isa'nın kaçakçılık yaptığı yolunda bir bölüm' Yok kı, otsa o da kaçakçılık yapacak Ama yapmamış Masum, hem de çok masum Yalçın Ozbey, şu anda F Almanya'nın Bochum kentınde tutuklu Abdullah Çatlı da geçen yılın sonlarında Fransa'da tutuklanmış Yakalanmayan bir tek Oral Çelık Ağca şunu bılıyor Hem herkesten çok daha lyı bılıyor Çatlı ve Ozbey. Ağca'nın kanştığı cınayet, kaçakçılık ve terör eylemlerı nedenıyle genış bılgıler verdıler Ağca, "8unların soyledıklerı yalandır Çunku benim onlarla ılgılı açıklamalanmı bılıyorlardı Bu yuzden bana husumetlen var" dıyecek Şımdıden bunun hazırlığını yapıyor Oral Çelık m ı ' O nasıl olsa ortalıkta gorulmuyor Şımdılık butun suçları onun ustune yıkar, sonra gunun bırınde bu ıfadelen de değıştırıverır Ne çıkar' Bunlar bir orgutun adamlarıdır Bu orgütün uyuşturucu madde kaçakçılarıyla ılışkı ıçınde olduğu kesındır Açın bakın Basel'dekı uyuşturucu madde kaçakçılığı dosyasını Orada uyuşturucu madde kaçakçılığı yapılması ve bu paranın duzenleyeceklen eylemlerde kullanılması ıçın Isvıçre'nın Olten kentınde toplantı yapıldığı yazılıdır. Bu toplantıyı yoneten de Oral Çelık'tır Papa suıkastı olayında kullanılan sılah da Vıyana'dan satın alınmış, Olten'de saklanmış ve Olten Ülku Ocağı muhasıbı Ömer Bağcı tarafmdan Ağca'ya, Mılano'ya goturülup teslım edılmıştır Rastlantı mıdır bu acaba' Herhalde Yalçın Özbey'ın HollandaAlmanya sınırında daha once yakalandığı yerde Samet Arslan'ın da yakalanması bir rastlantıdır Samet Arslan'ın uzerınde çıkan cılahın Oral Çelık tarafmdan Avusturyalı ıkı sılah kaçakçısından alınan sılahlardan bırı olması da rastlantıdır' Konu şu bakımdan önemlı Avusturyalı sılah kaçakçısı ve eskı Nazı Grıllmayer ve Otto Tınter'den Oral Çelık aracılığıyla 4 tane Brovvnıng marka sılah satın alımyor Bu sılahlardan bırı Papa suıkastında kullanılıyor, öburu Samet Arslan'ın uzerınde çıkıyor Ağca, Roma'dakı duruşmada "Samet Arslan'ı tanımadığını" söyluyor Pekı ötekı ıkı sılah şu anda kımde' Ve nerede bu adamlar? Sakın Papa'yı öldurmek ıçın fırsat kolluyor olmasınlar' Sılah konusu Ağca seruvenınde hep kuşkuludur Ipekçı cınayetınde kullanılan sılah bulundu mu? Hayır Ağca polıse sılah konusunda hep yanıltıcı bılgı verdı "Sılahı attım" dedı, "Mehmet Şener'e verdım" dedı Daha sonra bu ıfadelennı toptan değıştırıp, "Sılah, Taksım'dekı evımdeydı" diye konuştu Amaç hep aynıydı Gerçek örgutu kımlerden oluşuyorsa, amacı bunları korumaktı Ipekçı cınayetındekı sılah VValter tıpı mıydı' Yoksa "Gestapo" m u ' Ağca çok sonraları 1983 yazında, Istanbul'dan Roma'ya gelen sıkıyönetım yetkılılenne tabancanın Brovvnıng marka olduğunu söylememış mıydı' Ipekçı'ye sekız mermı ısabet etmıştı Mermıler 9 mm'lıktı Arabanın ıçınde daha başka kovanlar da vardı O zaman olay yerınde ıkı sılahın kullanılmış olabıleceğı olasılığı akla gelıyordu Ağca bu olasılığı ortadan kaldırmak ıçın, "Brownıng tıpı 14 el ateş edebılen" sflah ıle cınayetın ışlendığını söylemıştı Amacı hep aynı Yanlış bılgı vermek, kanıtları değıştırmek ve soruşturmayı saptırmak Roma'dakı duruşmada Istanbul Iktısat Fakultesı'ne, yerıne bir başka arkadaşını sınava sokarak gırdığını söyledi Oysa daha önce sınava kendısının gırdığını öne surmuş, ancak sınavla ılgılı belgeler ortaya çıkınca, "Evet, yenme başkası gırmıştı" demıştı "Malatyalı Hazretı Isa'da" yalancılığın sının yoktur Turkıye'de hıç Yalçın Özbey'den söz etmış mıydı' Hayıri Ya Oral Çelık'ten' Yıne hayır O zaman kımlerı koruyorsa, bugun de bılemedığımız bırılennı koruyor Davanın Savcısı Mannı de bu kanıda Avukatlar da çelışkılerı sergılemek ıçın hazırlık yapiyorlar Bakalım ne olacak' Anımsayacaksınız, Ipekçı dosyasını açarken, Yalçın Özbey ıle Ağca nın Istanbul Aksaray Türk Tıcaret Bankası şubesınde ortak hesaplan olduğunu yazmış, ' Bu konu nıye araştınlmıyor?" diye ısrarla sormuştum Ama kulak veren olmadı O gunlerde Yalçın özbey ıle Ağca'nın ortak banka hesaplarını kımse ıncelemedı, kımse "Nedır bu?" demedı Şımdı de Hollanda'da yakalanan Samet Arslan'ın uzerınden çıkan "hızmete Özel" yazılı kâğrtların sılahlı sağ terörıstın uzerınde ne aradığını soran olmayacak m ı ' Turkçe anlattı Ağca, "bozkurtlar" diye bılınen kışderın geneilıkle Ulku Ocaklan adıyla yasal orgut kurduklarıru, bu orgutun daha sonra Ulkucu Gençlık Derneğı adıyla yenıden kurulduğunu ve butun Turkıye'de örgutlendıklerını soyle>erek, "Ulkucu orguller MHP've baglıydılar ve bu partının propagandasını yaparlardı" dedı \ğca, 1976 ydında Ankara Dıl \e TarıhCoğrafya Fakultesı'ne kayıt olduğunu, daha sonra unıversıtelerarası gırış sınavına bır arkadaşını sokarak, tktısat Fakultesıne ka>it olduğunu, daha önce de Boğazıçı Unıversıtesı'ne gırmek amacıyla gırış sınavlanna kendısı adına katılması ıçın bır arkadaşını görevlendırdığını, ancak alınan olağanustu tedbırler nedenıyle arkadaşının sınava gırmedığını söyledi Mahkeme Başkanı "Niçin Boğaziçi Universitesi'ne girmek istivordun?" de dı Ağca soruyu, "Dil oğrenmek, Avnıpa'ya donmek ve kendimı daha iyi yetiştirmek için" diye yanıtladı Mahkeme Başkanı daha sonra Ağca'ya suıkasttan sonra kaldığı otelde ya"Çunku Anayasa Mahkeme kalanan notlarını okuyarak, bu si Turk milletine vabancı bir ku notlann ne anlama geldığını sornıluştur. bu vuzden Oral Çelik' du Başkan, Napoh'ye gıdıp gıtle birlikte bombalamava gittik. medığını sordu Ağca Napoh'ye Yanımda başka arkadaşlar da gıttığını söyledı Ancak amaa ve vardı. Olavdan sonra gazetelere kımlerle göruştuğü konusunda telefon edip sonımlulugu ustlen bu açıklama yapmadı Aynı notlarda Ağca'nın bır haç aldığı yadik." Ağca, Ankara'dakı ulkücü ey zdmaktaydı Mahkeme Başkanı, lemcılerın Abdullah Çatlı'nın h "bu haç'ı satın mı aldın?"' diye derhğınde eylemlere gırdıklerını, sordu Ağca, haçı satın almadığını, bu haçı bırısının kendisine kendısının de bu örgutlerde ça lıştığını söyledi Başkan, ulkucu verdığını söyledi Ağca, bu haçörgutlerın amacını >enıden sor la Hrnstı>anlann arasına kanşacağını soyledı Başkan, el yazılı du Ağca şu yanıtı verdı notlarda Ağca'nın Vatıkan'da ve "Dediklerine gore milliyetçi ıstasvon çevresınde görulmemesı ve vatansever duşunceler taşı>or gıbı notlann bulunduğunu behrlarmış. Aslında polıtık fıkırlen terek, bunların ne anlama geldıknllanan suç orgutlenvdi. Soy ğını sordu Ağca, "15 ulke taragunlar duzenliyoıiardı, terorist fından aranmaktaydun, tanınıhareketler yapıyorlardı. Bu rım diye kalabalık yerlerde amaçla okullan, >ollan. mahal dolaşmı>ordum" dedı Başkan leleri ele geçirıyorlardı. Silahlı "oylevse suıkastı nasıl planlayasaldırılarda bulunuyorlardı. caktın?" diye sordu Ağca, suıZorla para topluvoriardı, banka kastı gereğı gıbı planladığını sö>soyuyorlardı. Bunlar tek tek or ledı Mahkeme Başkanı yenıden taya konmuştur." Ağca'ya yurt dışında harcadığı Mahkeme Başkanı Ağca'ya paranın nereden geldığını sordu bu örgut ıçındekı rolunun ne ol Ağca bu soruvu, "ben para işduğunu sordu Ağca, bu örgut leri ıle ılgılenmem. Parayı Oral ıçınde bır rolunun olmadığını, Çelık getınrdı. Oral Çelık, bana ulkucu kuruluşlann ıçınde seçtığı kardeşim kadar vakındı, bu yuzadamlarla kendı örgutunu kur den sormazdım," diye yanıtladı duğunu ve kendı başına hareket Mahkeme Başkanı Santıapıcetme kararında olduğunu ılerı hı cezaevınden nasıl kactığını surdu Ağca'nın Ana>asa Mah sordu Ağca, gorev lılere ruşvet kemesı bombalanmasıyla ılgılı verdıklerını, bövlece kaçtıklansözler soylerken, ses tonunu nı söyledi Mahkeme Başkanı yukselttığı ve Turk gazetecılerı "Ne kadar ruşvet vermiştiniz" ne bakarak konuştuğu gozlendı diye sordu. Ağca, "200 bin lira Ağca, Anayasa Mahkemesı1 kadar" dıve >anıtlayınca Başnı suçladıktan sonra "yanhş an kan, " o zaman kaçmak kolaylaşılmasın, ben terorizmı savun mış, niçin cezaevindeki başka ulmuyonım, mahkâm ediyorum" kuculer kaçmadı da sen kaçtın?" diye sordu Ağca, bu soruyu dedı. Ağca, ıfadesını zaman zaman şöyle yanıtladı Türkçe, zaman zaman da ttal yanca olarak verdı Sözlerının çevnlmesı sırasında sık sık ıtıraz"Başka sebepler de vardı. Ullarda bulunan Ağca, bazı konu kuculerin lideri olarak tanınıvorları ltahanca. bazı konulan da dum. Aynca ıdam mahkumuy ROMA, (Cumhuriyet) Mehmet Ali Ağca, dunku duruşmada 1977 yıhnda "Bir grup ulkucu ile birlikte Suriye'ye gittiğinı ve bu kampta Çek ve Bulgar uzmanlarca egitildiğini" soyledı Dun sorgusuna devam edılen Mehmet Ah Ağca, bu kar.tpm Sovyetler BırhğYnce "fînanse edildiğini", Surıye hukumetının de kontrolunde olduğunu söyledi Ağca, bu kampta Fransız \e Italyan terorıstlerınce eğıtıldıklennı, ancak o zaman yabancı dıl bılmedığı ıçın bu terörıstlerle yeterınce temas kuramadığını ılerı surdu Ağca du ruşmada kanştığı e>lemlerle ılgılı suçlan Oral Çelik'e yukledı ve Oral Çelık, Abdıülah Çaüı de Yalçın Ozbey'ın Abuzer Uğurlu'nun emrınde çahştıklarını söyledi Ağca, mahkeme başkanının sorusu uzenne 1978 ve 1979'da Ankara'da ulkucu kuruluşlar ıçmde eylemlerde bulunduğunu, bu arada Ana>asa Mahkemesı'nı bombaladıldannı söyledi Mahkeme başkanı "Anayasa Mahkemesinı niçin bombaladınız?" diye sordu Ağca şöyle konuştu ANKARA...ANKA Ağca: Sııriyede eğitim gördük MUŞERREF HEKİMOGLU dum. Bu yuzden bana yakınlık duyanlar vardı." Ağca'nın Avrupa'da harcadığı paralarla ılgılı sorulannı, "Yalçın Ozbe>, Oral Çelik ve Abdullah Çatlı elektronık alet ve sıgara kaçakçılığı yapıvorlardı. Bunlar Abuzer Uğurlu ıle beraber çalışırlardı. Uğurlu'nun Bulgaristan'da Bulgarlarla ortak fabrikası vardı. Para buradan gelirdı." Başkan, "Sen de kaçakçılık yapıyor muydun" dıve sordu Ağca, "Ha>ır yapmıyordura, yapanlar Oral Çelık, Çatlı ve Ozbey'dı" dedı Başkan, "Oral Çelik sana paranı niçin verir? Konuşmaman ıçin mı yoksa yeni eylemler yapman için mi?" diye sordu Ağca, "Oral Çelik kardeşim gibi yakın arkadaşımdı. Ona para ile ılgili sonı sormazdım'' diye vanıt verdı Mahkeme Başkanı daha sonra Ağca'ya Turkıye'de cezaevınden kaçırıldıktan sonra Mıllıyet'e bır mektup göndererek, Papa'yı öldureceğmı vazdığını anımsatıp, şu soruyu yonelttı E Heath ın konserı çok hoştu Muzıksel elestırıyı Fılız Alı yapar elbet Geçen yazımda da belırttım, benı bır başbakanın orkestra yonetmesı etkılıyor Ingıttere'yı öayan Thatcheföan once yoneten, Avrupa ıle butunleşmek ıçın büyuk çaba gösteren eskı başbakan, değneğı elıne alınca başka bır çızgıye ulaşıyor Salon haylı sıcak, yuzu gözu ter ıçınde ama değneğını sevgı ve saygıyla kullanıyor Orkestraya gulumsuyor, özellıkle genç çellıste çok tatlı bakryor, bellı buyük hayranlığı var Felıx Schmıdt herkesı etkıledı doğrusu Guzel çalıyor, bana bırkaç yıl once Londra'da dınledığım Çınlı kemancıyı anımsattı nedense O san genç kızı da Yehudı Menuhın kazandırmış muzık dunyasına Bu genç sanatçı da Menuhın okulundan. .. Geçende Aydın Gun ıle konuşuyorduk Yenı bır tasarısından soz ettı, coşkuyla dınledım Istanbul'da bır genç yıldızlar festıvalı duzenlemeye hazırlanıyor sonbaharda Muzık dalında parlayan genç yıldızlarta partayacak kulaklarımız1 Değışık ulkelerde muzık dalında buyuk yarışmalar duzenlenıyor durmadan, bu yarışmalara bırçok genç katılıyor Seçıcı kurullar onunde büyuk sınav venyor, yeteneklerını kanrtlıyortar Müzık dalında yenı çıçekler açıyor Yenı bır kuşak oluşuyor Bız TV'de Rabıa fılmını, fetıh dızılerını, alaturka konserlerı, arabesk şarkıları ızleyerek çağdaş olaylara gıderek kapanıyoruz, ama bırçok ulke bu gelışmelerı yakından ızlıyor Kımı zaman bu yarışmalara ulkemızden de gençler katılıyor Ödul de alıyorlar, en azından çağdaşlarıyla bıraraya gelıyorlar, göruyorlar, dınlıyorlar, ama hıç desteklenmıyorlar Kımı yarışmaların seçıcı kurullarında unlu sanatçılarımız da yer alıyor, orneğın Idıl Bıret Ankaradakı gençlık konserınden sonra Amerıka'ya uçtu, önemlı bır yarışmada bulundu, ama kımın haberı var1 Aydın Gun'un gırışımını yurekten desteklıyorum ben Bu tur festıvallerı sık sık duzenlemek gerekıyor Taze kan çok onemlı Ancak Istanbul'un doğru durüst bır konser salonu yok henuz Ataturk Kultur Merkezı'nın havalandırma sıstemı çalışmıyordu geçen akşam, yalnız E Heath değıl, dınleyenler de terledı, ama orkestra uyelerının oturduğu sandalyeler benı daha çok terlettı doğrusu Ataturk Kültur Merkezı nde bır konser salonuna bu sandalyeler hıç yakışmıyor, Istanbul'un görkemlı yaşamına da hıç uymuyor bu sandalyeler Yalnız sandalyeler mı diye de sorabılırız Plastık yuzlerı yırtılmış, boyalan aşınmış sandalyeler bende çok ters çağrışımlar yaptı o gece Istanbul'dakı çelışkılerı iyi vurguluyor Sanat yeteneklerı tartışılabılır yapay yıldızlarımızın gorkemı ve parıltısıyla bu eskı sandalyeler çok ters duşuyor Istanbul adına duşundurucu bır terslık bu Bu guzel kent giderek alaturkalaşıyor galıba Oysa bır buyuk kentın boyutlarını yapay parıltılar değıl, gerçek sanat olaylan gelıştırır Garantı Bankası'nın duzenledığı konserde Turk ekonomısının yıldızları da vardı Ulusal bankaların yonetıcılerı, holdınglerın onde gelen kışılerı, başka bır deyışle Öza/'ın çalgıcıları Konser de kulaklanmızda değıl mı, bence bır orkestra oluşmadı henuz E Heath'ın yerınde Başbakan Ozal'ı duşundum bır aralık Sonra geçmış donemlerden başbakanları, Bulent Ecevıt'\ Süleyman Derrureft, Bulend Ulusu'yü gıderek Sadı lnvak"\ Naım Talu'yu, Fent Me/en'ı, kımını bır kez bıle orkestra konserınde görmedığım devlet adamlarını Derken sıyasal orkestralar bır geçıt yaptı onumde, gulmek mı, ağlamak mı gerekıyor şaşırakaldım Halıt Soydan'ın konuklan arasında kımı eskı bakanlar da vardı o akşam Onlar da boyle duşuncelere daldılar mı acaba' Orkestrasyon önemlı bır olay Değışın sesler arasında guzel bır uyum sağlayarak, her sese, her çalgıya hakkını vererek aynca çağdaş bır yorumla başarıya ulaşıyor yönetıcıler Muzıkte de, polıtıkada da Bence Ataturk doruğuna çıkıyor bu başarının, devletı yönetenler, polıtıkayla uğraşanlar Ataturk'u hıç ağzından düşurmuyorlar, ama yeterı kadar tanımıyorlar Bence bıraz yakın tarıhı okusunlar Ataturk'ün sofrasında yer alan kışılerı Cumhuriyet hukumetlerının ılk bakanlarını gözden geçırsınler Kımler yer almış o sofralarda neler konuşulmuş bır Alı Çetınkaya var, bır Şukru Kaya, bır orkestranın yaylı ya da nefeslı çalgısı gıbı bırbırıne ters kışıler Ama muzık uretıyorlar Yan yana oturabılıyor, devlet yonetımıne katkıda bulunuyorlar Polıtıka yasamında orkestrasyon o donem noktalanıyor galıba Sonra solıstler dönemı başlıyor, oysa demokrasılerde solıstler donemı çağdışı ar* * * Güzel urunler ortak çabayla oluşur her zaman Edward Heatttm yonettığı konserın solıstı çok yeteneklı bır çellıst, ama orkestra haylı yetersızdı zaman zaman guzel sesler duyduk o kadar Bence cok olayda aynı şey, bır gazete bır ajans bır dergı, bır fabrıka, bır holdıng de ortak bır çabayla başarıya ulaşıyor O konser gecesı Nokta dergısınde ' YON' dergısının oykusünuokudum Mozart'ın "KuçukBır Gece Muzığı", Schubert Çaykowsky gerılerde kaldı, kulağımda başka sesler çınladı Doğan Avcıoğlu öldu mu, diye durakladım Kım oldu, kım yaşıyor, diye duşundum Akşam gazetesının Sıhhıye'de Hanımelı Sokağı'ndakı burosunda, bahçede kayısı ağacının altında Doğan Avcıoğlu ıle uzayan soyleşılere daldım YÖN ve ÖNCIfnun oykusu bırbırıne karıştı gıderek Bır gun onları yazmak gerekıyor YON bır orkestra mıydı, diye sorulabılır Bence bır soluklu çaigılar topluluğu 27 Mayıs'ın getırdığı duşunce ortamında buyuk soluklar duyurdu toplumumuza Guzel tartışmalar urettı Bence o dergılerı de gozden geçırmelı Kımler gelmış, kımler geçmış, kımler soluğunu, nıçın yıtırmış diye araştırmalı Sanırım çok ılgınç bır tablo oluşur Doğan Avcıoğlu'nu Ada'dakı mezannda hâlâ solur gıbı hıssedıyorum ben Bır gün onunla konuşmak ıstıyorum, kımı olaylara nasıl şaştı kım bılır> tlk Edward Heath ve Avcıoğlu "Madem Ipekçi'yi oldurmedın. Niçin çıkar çıkmaz, katil ben değilim diye yazmadın da Papa"yı oldureceğim diye mektup yazdın?". Ağca, bu mektubu Istanbul'dan arkadaşlanyla bu"lıkte kaldığı evden yazdığını ve mektubun Oral Çelık tarafmdan göturulduğünu söyledi Başkan, "Fırsat bulsavdın Papa'yı Turkiye'de oldurur muydun?" diye sordu Ağca, "Evet fırsat bulsaydım oldururdum. Ama çok tedbir almışlardı, mumkun değildi" diye karşılık verdı Bu mektubun "panik yaratmak" amaayla kaleme alındığını, bu tarıhte Papa'yı öldurmek konusunda bır planı olmadığını söyledi Bu arada, Ömer Bağcı'nın kardeşı İlhamı Bağcı, duruşma salonuna gelerek kardeşıne yeru bır avukat tuttuğunu söyledi. Bağcı'nın baro tarafmdan görevlendınlen avukat ıle yenı tutulan avukat arasında duruşma salonunda sert tartışmalar oldu Bağcı'nın yenı avukatı Titta Mdıa, baro tarafmdan görevlendınlen avukatın görevınden ayrılması gerektığını, Bağcı'yı kendısının savunacağını söyledi. Başkan, ılk avukatın duruşmadan çıkanlması ıçın bır neden gormedığını söyleyerek duruşmaya devam ettı Mahkeme Ağca'nın sorgusuna devam edılmek uzere duruşmayı bugune erteledı Dİ1NLENECEK TANIKLAR Papa suıkastı davasmda yaklaşık 150 kadar tanık dınlenecek Bunların arasında ben ve Orsan Oymen gıbı gazetecıler dışında Omer Bağcı'nın ağabeyı îlhamı Bağcı, tlham Melekoğlu, Serdar Çelebi'nın ortağı Atilla Ozben, fılm yapımcısı Berker tnanoğlu Mılano'da vaşavan ışadamlan Vedat Şakir Suzer de var Dogan Yıldırun (Baştarafı 1. Sayfada) olarak da çalışmış Istanbul Emmyet Müdurluğti Tekmk Şube Mudurluğu'nde C/224960, F212821 sayılannda kayıtlı tabanca taşımak, ateş etmek ve tehdıtle para ıstemek eylemlermden hakkında soruşturma açılmış, bır sure tutuklu kalmış, gerek Uğurlu, gerekse Ağca ıle cezaevınde tanışmıştır. Yıldınm, ıktncı Ipekçı davasmda gızlı oturum ısteyerek, bazı açıklamalarda bulunmuştu. Papandreu'nun "ofuna of" mu?.. (Baştarafı 1 Sayfada) Ağca'nın (Baştarafı 1. Sayfada) talebe olduğunu söylemıştı Ben de bu~ sarı kâğıda telefonumu yazıp vermıştım, yardım etmek ıçın Suıkasttan altı ay önce benı aradı, teşekkur ettı, hal hatır sordu, ben de "Cuma gunleri telefon et, dukkân sahıpleri cuma gunu namaza giderler rahat konuşunız" dedım Sofya'ya nıçın gitmıştiniz? Ne iş yapıvordunuz Sofya'da? MERSAN Arnavutluk'tan Bulgarıstan'a bakır getınyorduk Bu sebeple Bulganstan'daydım Şırketın adı Despret'dı Bu Bulgar şırketıydı Işı Vardar adma yapıyordum, o sebeple oradaydım Bu ışlerden sonra Vardar ıflas ettı, yıne buralarda bir yerdı Bekır Çelenk'le daha sonra kiç karşılaştınız mı? MERSAN Karşüaştım Bu konuyu da konuştum. Ağca ıçın yalan söyluyor, psıkopattır dedı Peki Abuzer Uğuriu'yla konuşmuş muydunuz bu konuyu? MERSAN Konuşmuştum Uğurlu'nun yazıhanesınde bır adam oturuyordu Adının Doğan ya da Erdoğan olduğunu hatırhyorum, soyadı aklımda kalmamış. Martella'ya Ağca de yuzleştırümemız sırasında bu ola>ı da anlattım Uğurlu'>a gıtmıştım, sanşınca bır adam yazıhanede oturuyordu Uğurlu, adının Doğan ya da Erdoğan olduğunu hatırlayabıldığım adama "Metin'e parayı veren bu arkadaştır" dedı Ben bunlan anlatınca Ağca sapsarı oldu "Bu Doğan Yıldınm'dır" dedı "Benim arkadaşımdır." KİRALIK DAİRE ARANIYOR Bır gazetecı Kadıköy yakasmda 2530 000 TL arasında küçük bu* daıre ya da çatı katı arıyor Tel 526 10 00 / 478 ŞÜPHEYİ ÇEKEN ŞİRKET: VARDAR Munıh 'tekı Vardar şırketı, Selami ve Bekir Gultaş'ların uzenne kayıtlıydı Ağca, bu şırkete telefon ederek, Ömer Mersan 'la göruşmuş. Mersan, bu şırket adma komısyonculuk yapıyordu Selami ve Bekır Gultaş kardeşler, Ankara 4 Nolu Sıkıyönetım Mahkemesı'nde Abuzer Uğurlu ıle elektronık aygıt kaçakçılığı yapmak suçundan yargılamyorlar. Gultaş kardeşlenn şu anda Federal Almanya'da oldukları sanıhyor nu surdurürken, Amerıka'ya karşı daha esnek davranacakmış ızlenımını vermektedır Basın toplantısında, Başkan Reagan'la karşılıklı mesaj teatısınden "sıcak" bır bıcımde soz eden Yunan Başbakanı "Amenka ıle ılışkılerımızın havasının değışmesını ıstıyoruz" demıştır Cengız Çandar'ın Atına'da temas ettığı Amerıkan Büyükelçılığı çevrelerı Papandreu'nun tutumunu "cesaret vena" olarak nıtelemışlerdır Bu durumun Papandreu açısından ılgınç bır tutum değışıklığını vurguladığı söylenebılır Başbakanlığının üçbuçuk yıllık bırıncı donemınde, Turkıye'yle birlikte genellıkle Amerıka'ya karşı sert bır çızgı ızlemış olan Papandreu, VVashıngton'la ılışkılennı bu donemde daha yumuşatabıleceğını belırtmektedır Ama tabıı bazı koşullan vardır Papandreu'nun Amenka ıle "düşmanca" bır hava yerıne "uyum ıçınde" bır dort yıl geçırebılmesı ıçın Turkıye'ye baskı yapılmasını ıstemektedır Kıbrıs ve Ege'de eğer VVashıngton Ankara'yı sıkıştırmaya yonelırse, YunanAmerıkan ılışkılerı daha da ahenk ıcıne gırebılecektır Kı sacası Turkıye'ye karşı Amerıka'yı yanına çekmek ıstıyor Papandreu Bu konudakı mesajını pek oyle dıplomatık dılın ıncelıklerını de kullanmaksızın Reagan yonetımıne gondermıştır Bunun gıbı Ankara da VVashıngton'a bır sınyal çakmış gıbıdır Papandreu uzlasmaz tutumunu değıştırmez ıse, Ozal da artık "tek taraflı zoytın dalı" polıtıkasına son verecek ve artık kayıtsız kalmayacaktır Başbakan Özal gıbı, Dışışlerı Bakanı Halefoğlu da bu muhtemel polıtıka değışıklığının ılk ışaretlerını açıkca vermışlerdır Acaba Sayın Ozal, bundan sonra Papandreu'nun "ofuna of" mu çekecektır' Isler bu noktaya kadar varacak mı, bılemıyoruz Fakat bır noktaya dıkkat edılmesını dılemekteyız Bırbuçuk yıldır ınatla surdurulen tek taraflı zeytın dalı polıtıkası nasıl kı bazı açılardan boşlukta kalmışsa "ofuna of polıtıkası da etkılı, ınandırıcı olamayabılır Batı Avrupa boyutu yetersız, Amerıka'ya çok fazla yaslanmıs bır dıs polıtıkanın manevra alanının haylı daralmıs olduğu soylenebılır Bu kapsam ıçınde, "ofuna of' çekıldiği zaman sesın boşlukta yıtıp gıttığıne de tanık olunabılır Dalan'ın gafı, Taşçıoğlu'nu (Baştarafı 1. Sayfada) "Dalan"ın "gaf'ını duzeltmeye çalıştı UNESCO Pans Temsılcısı Abdulkadir Brahim Errahmani, UNESCO Turkıye Mıllı Komısyonu Başkanı Prof. Suat Sinanoğlu, Bırleşmış Mılletler Kalkınma Programı Turkıye Daımı Temsdcısı Sarfraz Malik'ın yam sıra Vitali Hakko, Şahap Kocatopçu, Rahmi Koç, Uzeyir Garih. Ali Koçman'ın da bulunduğu toplantıda kampanya ıçın gereklı olan 109 mdyon doların 39 milyon dolannın Turkıye tarafmdan karşılanması gerektığı belırtılerek, ışadamlarından destek ıstendı Toplantıda, Eskı Eserler ve Muzeler Genel Muduru Nurettin Yardımcı, Abdulkadir Brahım Errahmani ve Prof. Suat Sinanoğlu'nun konuşmasının ardından soz alan Dalan, "Haliç" çalışmalannı ve çalışmalara yapılan maddı desteğı anlattıktan sonra, "tkı yıl once başlayan UNESCO kampanyası başarılı olamamış, amacına ulaşamamıştır," dıyerek başta LrNESCO temsılcderı ve Taşçıoğlu olmak uzere toplantıyı ızleverderı hayrete duşurdu Dalan şöyle dedı "UNESCO 100 bin dolar toplamış. Bunun 80 bm doları UNESCO temscılennın yol paralan için harcandı. Gıdip gelmekten başka vapılan bir şev yok. Bu para bıze venlseydı hıç değılse bır şeyler yapardık." Dalan konuşmasını bıtırıp yerıne oturunca kursuye Taşçıoğlu çıktı "Sayın Başkanın konuşmasından sonra, hazırladığım metni değiştırmek zonındayım" diye söze başlayan Taşçıoğlu, şöyle dedı "Sayın Başkan, size yanlış bilgi vermişler herhalde. Önce şunu soyleyeyım; UNESCO'nun kampanyas iki yıl once başlamadı, bugun başladı. Bugune kadarkı faaliyetler kampanya ıçın hazıriık çalışmalanydı. Aynca Sayın Dalan, sozunu ettiğiniz 100 bin dolar toplanmadı. Bu para UNESCO'nun çeşitli on temas ve projelendirme çahşmalan için ayırdığı paraydı. Ve size verilemezdi. Bu ışın sorumluluğunu bız ustleneceğu." Taşçıoğlu, konuşmasında restorasyonu yapılacak çeşıtlı yerler ıçın beledıyece ayn, bakanlık kuruluşlannca ayn çahşmalar yurutulduğunü belırterek bunun bır duzensızlık getırdığmı söyledi Çalışmaların bakanhk yetkısınde gerçekleştırdeceğını bıldıren Taşçıoğlu, "UNESCO'yla ilişkiye geçiliyor. UNESCO'yla ilişkıye ancak Bakanhk geçebüir," dedı Istanbul Kultur ve Sanat Vakfı Başkan Yardımcısı Avni Akyol'un da konuyla ılgılı açıklamalannın ardından yenıden söz alan Dalan, konuşmasının yanlış anlaşıldığını behrterek, "Ben zaman konusu uzerınde durmak ıstemiştim. tşlenn suratlı yapılması gerektığını sovledım. Aynca Istanbul Beledıyesı'nin de UNESCO ile bugune kadar berhangi bir teması olmadığını belirtmek istenm," dedı Dalan, konuşmasından sonra, "tşim var, ben gidiyorum," dıyerek salonu terkettı. Papandreu'dan ABDVe kur (Baştarafı 1. Sayfada) ması halınde "artık Washington'u pek uzmeyeceğine" ılışkın sınyaller de verdı, ama Yunanıstan Başbakanı'nın yenı uslubu, en belırgın bıcımde Zappıon'dakı basın toplantısında sergdendı ABD Başkanı Ronald Reagan'dan "sıcak" bır kutlama mesajı aldığını açıklayan Andreas, Reagan'ın "iki ulke arasındaki ilişkilenn duzelmesini istediğine" değındıkten sonra, kendısının de "çok sıcak" bır karşıhk verdığını ve aynı ısteğı payîaştığını bıldırdı tşte tam bu noktada Andreas Papandreu'nun Komünıst Partı kamburundan kurtuhnuş yenı ıktıdannın hareket hattı belırknıyor Papandreu, Washıngton ıie ıhşkdenn geçmış 4 yıllık dönem ıçınde bozulmasının Yunanıstan'ın çıkarına olmadığını ve ABD ıle ılışkılerde sorun yaratmanın yıne Atına'nın çıkanna bulunmadığını ıfade ederek, "Bu ilişkilerdeki iklimi degistirmek istiyoruz" dedı Iklım nasıl değışebdır'' Papandreu, "4BD'nın ju sorunlara anlayışb olması halinde" diye yanıt getırıp; şöyle bır sıralama yapıyor* • Yunanıstan'ın ulusal sorunu Kıbrıs, • Ege'dekı Turk tehdıdı, • NATO'nun Turkıye'ye yönehk kayırmacı tavrı. Yaru Papandreu, ABD ile dışkılerı duzeltmesının ya da kendı deyımı ıle "bu Uişkilere egemen olan iklimi değiştirmenın" faturasının Washıngton tarafmdan Ankara'ya çıkanlmasını ıstıyor Pekı, ABD buna yanaşmazsa, Atına'nın elınde VVashıngton'a karşı kullanabıleceğı bır koz var mı? Seçım sonuçlan uzerıne PA SOK ıle Yunan Komunıst Partısı ve dolayısıyla AtınaMoskova arasmdakı dışkıler bır haylı sennlemışken, boyle bır koz ne olabılır? Evet, var Yunanıstan'dakı ABD uslerı Bdındığı gıbı, ABD de Yunanıstan arasındakı us anlaşması, taraflardan bırı ya da ıkısı beş ay oncesınden anlaşmayı yendemeyeceğını bıldınrse, 1988'de sona erecek Uslerın de 1990'a dek ulkeden çıkanlması gerekecek Papandreu, her ne kadar basın toplantısında usler anlaşması konusunda Yunan hukumetının goruşunu değıştırmedığını söyledıyse de, bu konuda sorulan sorulara karşı belırgın bır rahatsızlık gosterdı * \7 . . ulusajans yardımeı graiiker karanlıkodacı arıyor .144 38 Çocuklarda Zekâ Gelistirici GYUN HAMURU Oyuncakcılardan Arayın Tel: 5 2 1 17 4 9 ABD Buyukelçıhğı çevrelerı de, "tşte, buyuk sonı bu" dıyorlar Apaçık olan, uslerın kadennın askıda olduğu Papandreu, "usler çıkarılmayacak" demıyor, ama "mutlaka çıkardacak" dememeye de özel bır ozen gostenyor Butun bu açıklamalar trafiğı nı gunluk Turkçeye tercume edersek, olacak olan şu "Bak, arkadaş eğer sen uslerin benim topraklarunda kaimasını ıstiyorsan ve benim sıstem içinde uyumlu bır muttefık olarak hareket etmemi arzuluy orsan; bunun fıyatı şu: Turklerden Kıbns ve Ege konularında bana bir şeyler verdırmendir. Ben, uslerin Yunanıstan'da muhafaza edilmesinı halk onunde, ancak Kıbns ve Ege'de elde edecegım kazançlarla dengeleyebilır ve izah edebilinm." Sonuç olarak, Andreas, Turkıye'ye karşı hıçbır esnekhk gostermeden >Vashıngton'un baskısını Ankara uzenne davet edıyor Papandreu'nun, ABD'ye yapmaya başladığı kurun bır başka amacı da, kuşkusuz kendisine öfke duyan ABD'dekı Rum lobısını yatıştırmak, yıne kendı yanına çekmek ve Kongre'de onla rın yıne Turkıye uzerınde bır baskı grubu olaçak faalıyet gostermesını sağlamak Atına'da PASOK'a yakın çevrelerde, Andreas'ın yıne de Türkıye de sorunları cozebdecek "tek adam" olduğu goruşu ıfade eddıyor Bu göruşu ortaya atanlar, "Siz, Andreas'ın her soylediğıne bakmayın. Onun uslubu şoyledir: "Bir gun bir şey soyler; ikincı gun onun aksıni soyler; uçuncu gun ilk gun soylediğıne atıfta bulunur; dorduncu gun ise, ikincı gun soyledigine aüfta bulunur. Boylece, tutarsızlığa duşmemış gorunur ve butun seçenekleri elinde bulundurmuş olur." Bu gözlemı paylaşan ABD Atına Buyukelçdık vetkıhlennın bulunduğunu fark ettık Hatta Ankara'da da, bu göruşe ıştırak eden Turk yetkılıler var Ama gerek Atına'da, gerekse Ankara'da aksı göruşte olanlann da v arlığını bılıyoruz Yenı bır dört yıl boyunca nasıl bır yontem ızleyecek olan Andreas'la beraber yaşayacağımızı kesın sozcuklere dökebılmek şımdıhk zor olsa da, Turkıye uzenne Batı baskı mekanızmasını seferber etmeyı deneyecek bır Andreas'la birlikte olacağımız kesın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle