19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 1. BODRUM FESTtVALİ BAŞLADI kaçakçılığı yapmak suçundan da aranmaktaydı. Perşembe günkü durusmada savcı, Ağca'dan San Pietro Meydanı'ndaki üçüncü kişinin Sedat Sım Kadem olup olmadığını da sordu. Ağca, Kadem'in solcu olduğunu, olay tarihinde de Îstanbul'da tutuklu bulunduğunu ileri sürerek, Kadem'in olay ile bir ilgisimn bulunmadığını söyledi. Mahkeme, Îstanbul Sıkıyönetim Askeri Savcıhğı'na bir yazı yazarak Sedat Sım Kadem'in 1979 yılında tutuklu bulunup bulunmadığının öğrenilmesine karar verdi. Bu arada, Savcı Marini'nin önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelerek Abuzer Uğurlu ve Ömer Ay'ın ifadelerini alması bekleniyor. SİSMt B A G L A N T I S I 24 HAZtRAN 1985 Ağca düğümü karar verdi. Yalçın Özbey'in Sorgu Yargıcı Öario Martella'ya verdiği ifadede suikast gününde San Pietro Meydanı'nda "Akif" kod adı ile çağrılan bir "iiçiincii kişi"nin de bulunduğunu ileri sürdüğü göruldü. Özbey'in duruşraada okunan bu ifadesi, Ağca'yı sinirlendirdi. Ağca, "Akif" kod adı ile bilinen "fiçiincii kjşi"nin önce Ömer Ay olduğunu ileri sürdü, daha sonra bu ifadesini geri aldı. Ağca'nın tran'a kacışı sırasmda Timur Selçuk adlı bir Ulkucu sahte pasaport sağlamış, "Aldf" kod adı ile bir başka kişi de lran'a geçişinde kendisine yarKİM KlMDtR? dımcı olmuştu. Ancak "Akif" adı ile bilinen bu kişinin gerçek kimliği bugüne kadar belli olmamıştı. "Akif" adı ile bilinen kişinin Hollanda'da Browning . Nevşehir CHP ll Başkanı marka tabanca ve sahte belgelerAvukat Zeki Ikkiner'i Oldürmek le yakalanan ülkücü Samet Ars ~ten ömür boyu hapis cezasına lan olduğu sanılmış, ancak Ağ•çarptmlcm ülkücü, Federal Al ca, Arslan'ın fotoğrafını iki kez manya'da Nevşehir Emniyet Müinceledikten sonra "Akif'in .dürlüğü'nce Galip Yümaz adına Arslan olmadığını söylemişti. . düzenlenmiş pasaport ile yakaAğca'nın ifadelerinde adı gegönderilen t lanan ve Türkiye'ye çen ülkücü ömer Ay, Nevşehir Ülkücü Teknik Elemanlar Der CHP 11 Başkanı Zeki Tekiner'i neği Genel Başkanı. Ağca tara öldürmek suçundan ömür boyu fmdan Roma'daki durusmada hapis cezasına çarptınlmış bulusuikast sırasınaa San Pıetro ala nuyor. ömer Ay, Nevşehir Emntnda olduğu ileri sürülen ülkü niyet Müdürlüğü'nden Galip Yılmaz adına çıkarılmış 136636 numaralı pasaport ile Federal Almanya'da yakalanmış, daha • * Federal A Imanya 'nin Bochum sonra, "Suçluların tadesi Hakkındaki Sözleşme" uyannca 'kentinde sahte belge duzenlemek ' • suçundan tutuklu bulunan ülkü Türkiye'ye geri verilmişti. Ağca'nın, Nevşehir Emniyet Mü•~cü militan, Ağca hakkında yardürlüğü'nden Faruk Özgiın adıgıç Martella'ya genis bilgüer vena düzenlenmiş, Ay'inkinden bir '• ren ülkücü, ikiyıl önce Hollanönceki sayılı 136635 numaralı ^da A Imanya smr kapısında pasaportu kullanması, Savcı An•; Bro wning tnarka tabanca ile yatonio Marini'nin şüphelerini 'kalanan silahlı sağ eylemci, çekmişti. .> Ipekçi cinayetinden önce Ağca Birbirlerinin seri numaraları, ile Ticaret Bankası Îstanbul A ksaray şubesinde ortak hesap aç nı izleyen bu pasaportları Ağca • tıran Ağca'nın yakın arkadaşı. ve Ay'a veren ÜGD İkinci Başkanı Abdullah Çatlı, 22 Şubat 1982 günü Mehmet Şener ile birlikte ZUrih'te yakalanmış, daha Ağca'nın tran'a kaçışında sonra serbest bırakılmıştı. 1984 ^yardımcı olan ve bugüne kadar C gerçek kimliği açıklanmayan ül yıh aralık aymda Fransa'da Walter marka tabanca ve sahte belkücü Yalçın özbey tarafından suikast günü Oral Çelik ile bir gelerle yakalanan Çatlı, Basel ' likte alanda bulunduğu ileri sii Savcıhğı tarafından Oral Çelik ile birlikte uyuştumcu madde ', riilen silahlı sağ eylemci. (Bastartn 1. Sayfada) aranan Mehmet Şener'in karde şi. 1979 yılında yurt dışma kaçan Mehmet Şener, önceki hafta Isviçre'nin Basel kentinde uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan beş yü hapse mahkum oldu. Hasan Huseyin Şener de ikinci Ipekçi davasında sanık olarak *yargüanıyor. ÖMERAY l Ağca, perşembe günku duruş'mada Yalçın Özbey ile yuzleş• mek istediğini söyledi. Mahkeme * en kısa zamanda Ağca'nın, Yalçın özbey ile yüzleştiriimesine boni, bir süre bu olay nedeniyle tutuklu kalmış, daha sonra evinde göz hapsine tutulmak koşulu ile salıverilmişti. Ağca'nın "Benimle görüşlü. Bulgarlaria Ugili acıkiamalar yaparsam bana Fransız pasaportu verip salıverilmem için söz verdi" dediği Pazienza'nın evinde yapılan aramada Ağca ile ilgili soruşturma belgelerinin fotokopileri bulunmuştu. Bu arada bir açıklama yapan Napoli Mafyası Cammora'nın eski yöneticilerinden Giovanni Pandico, SİSMt'nin o tarihteki yöneticisi General Musumici'nin cezaevine gelerek Ağca'ya daha önce hazırlanan bir ifadeyi imzalattığını, kendilerinin de Ağca'ya bu yolla ifade vermesi için SlSMl'ye yardım ettiklerini söylemesi, mahkemede SlSMl'nin tartışma konusu olmasına yol açtı. 1980 yıh ağustos ayında neofaşist örgıitlerce bombalanan Bologna tren istasyonu olayında soruşturmanın yönunu değiştirerek olayın sorumluluğunu sol örgutlere yıkmak için yapay kanıt oluşturma suçu ile yargılanan General Musumici, tutuklu bulunduğu cezaevinden bir açıklama yaparak Ağca'ya ifade imzalattığı yolundaki savları yalanladı. Ağca'nın avukatı D'ividio, yargılanan eski SİSMİ yöneticilerinin de avukatlığını yapıyor. Pazienza, bu davada sanık olarak görünüyor. CIA BAĞLANTISI Ağca, perşembe günkü son durusmada, ifadelerinin CIA baskısı ile düzenlendiği yolundaki savları reddederek, "Bunlar Bulgar propagandasının sonucudur" dedi. Ağca, başkanın sorusu üzerine Roma'daki Amerikan kara ataşesine yazdığı mektubunun, "Amerikalılan da işin içine çekmek ve serbest bırakılması için bir siyasal çöziim yolu bulmak amacıyla" yazıldığını da ileri sürdü. Duruşma, bugün Ağca'nın ifadesi ile devam edecek. Jaşçıoğlu: Ortadirek Bodruntda eğleniyor CELAL BAŞLANGIÇ BODRUM 1. Uluslararası Bodrum Festivali, "Zeynep Özal tartışması" ve "yolsuzluk savları" arasında dün basladı. Marmaris Festivali, bakansız sona ererken Bodrum Festivali'nin açılışına ise başta Kültür ve Turizm Bakanı Miikerrem Taşçıoglu olmak üzere, bakanlar Kaya Erdem. Abdullah Tenekeci, Ahmet Kurtcebe Alptemoçin ve Başbakan Özal'ın kızı Zeynep Özal katıldılar. Taşçıoğlu, belediye alanında saat 18.15'te düzenlenen açılış töreninde yaptığı konuşmada Marmaris Festivali'ne Meclisteki yoğun çalışma nedeniyle kaülamadığını söyledi. "Daha önce Marmıris Festivali'ne katılmıştım. Turldye'deki 1600 bekdiyenin hepsi bizim belediyemiz, aralannda aynm yapmayız" diyen Taşçıoğlu, "Bazı çevreler, Marmaris Festivali'ne katdmamamızı yanlıs anladı. Bunu dıizeltmek istiyorum. tktidanmızın tnristik yörelerde bahtı pek açık olmadı. Ama bu benim vazifemi tam bir şekilde gerçekleştirmeme engel defil." Bakan, bu yıl Türkiye'ye 2 milyona yakın rurist geldiğini belirtirken, "Esasmda 5 milyon talep vardı. Konaklama ve yatak kapasitesi nedeniyle geri çevirmek zorunda kaldık" şeklinde konuştu. Taşçıoğlu, oıtadireğin tatil yapmadığı yolundaki savlarla ilgili olarak gazetecilere, alanda toplanan kalabalığı gösterdi ve şunları söyledi: "Göriiyorsunuz, alanda toplananlann tamamına yakınj yerü tnrist. Yani ortadirek. Hani orUdirek tatil yapamıyordu? Ortadirek eğleniyor." Taşçıoğlu'nun konuşmasından sonra Bodrum Belediye Başkanı Cevat Bilkic, Başbakan özal'ın kızı Zeynep özal'a "tartısma konusu" olan fahri başkanlığı kabul ettiği için tesekkür etti. Konuşmalardan sonra yapılan festival yürüyüşüne kalabalık bir halk topluluğu ile birlikte, merkep ve develer üzerine binen sanatçılar da katüdı. Korteje, bakanlar ve Zeynep özal katılmadılar. Daha sonra festival gösterileri yapıldı. 2 temmuza kadar surecek festivalde, gece eğlenceleri de "sessiz eğlence" uygulaması nedeniyle tehlikeye girdi. Saat 01.00'den sonra programa alınan eğlence geceleri konusunda Festival Komitesi Başkanı Murat Tiirkşen, henüz bir çözum yolu bulunamadığını söyledi. Festival programınde en büyuk ilgiyi ise, Zeki Miiren ve Ajda Pekkan'ın, 28 ve 29 temmuzda Bodrum Kalesi'nde verecekleri konser görüyor. Uluslararası Bodrum Festivali'nde bugun Erol Pekcan marinada. Çigdem Tunç iskelede konser verecekler. AÇT, çarşıda çocuk oyunu sergileyecek. Tonguç Baba MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLAR1 Omer Ay Yalçın Özbey Ağca'nın Francesco Pazienza ile cezaevinde birkaç kez görüştüğünü açıklaması olaya yeni bir boyut getirdi. CLA ile Italyan Askeri îstihbarat Örgütü StSMl arasında köprü görevi yaptığı Italyan yayın organlannca açıklanan Pazienza, uzun süre Banker Calvi'nin danışmanlığını yapmıştı. SlSMl'nin eski Başkan Yardımcısı General Musumici ile Italyan Mafyası liderlerinden Florio Carbooi'nin yakın dostu olan Pazienza, şu anda Amerika'da tutuklu bulunuyor. Bu günlerde Italya'ya geri verilmesi beklenen Pezienza birçok malı skandalın sorumlusu olarak yargılanacak. Pazienza'nın Amerika'nın eski Başkanlarından Jimmy Carter'in kardeşi ile de iş ilişkisi bulunmaktaydı. Pazienza'nın danışmanlığını yaptığı banker Calvi, mali skandallar nedeniyle bir sure tutuklu kalmıs, daha sonra Pazienza'nın yakın dostu Mafya Iideri Carboni tarafından Ingiltere'ye kacınlmıştı. Londra'da üyesi olduğu Mason Locası'nın admı taşıyan Blackfriars köprüsünde asılarak öldürülen Calvi'nin Vatikan Bankası ile ortaklığı bulunmaktaydı. Calvi'nin kuşkulu ölümünden sorumlu görülen Car Sınavcüar sonuç bektiyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Anadolu liseleri ile özel Türk ve yabancı okullara giriş sınavı sonuçlan önümüzdeki günler içinde belli oluyor. Üniversite seçme ve yerleştirme ikinci basamak sınavı sonuçlannın ise temmuz ayı sonlannda açıklanması bekleniyor. Yaklasık 125 bin öğrencinin girdiği Anadolu liseleri sınavı sonucunda 6 bin 192 öğrenci bu okullara alınacak. Bu öğretim yılında açılacak 10 yeni Anadolu lisesi ile birlikte sayılan 61 'e ulaşacak olan Anadolu liselerinde, dersler yabancı dille okutacak öğretmen bulunmadığı takdirde, eğitim Turkce yapılacak Akif uzun Sizın İsmailHakkı Tonguç, 27 Mayıs devriminden bir ay kadar sonra öldü. 23 Haziran 1960'ta. Öleli 25 yıl olmuş. Yirmibeşinci yılında onu anmak istedim. Türkiye'ye özgü, Türk aydınlarının, düşünürlerinin kendi buluşları olan "köy enstitüleri"n\n kurucusu olarak bilinır Tonguç. Kıyısından bucağından, ilkeleri, adı anılmadan uygulansa da, eğitim çıkmazından kurtuluşun başlıca yollarından birinin denenip, tarihe karıştığını, bunca yıl geçtikten sonra yadsıyan (inkâr eden) yok gibidir. Unutmuş görünelım, koylerın kalkındırılıp, köylünün uyandırılmasını; köy enstitüleri kapatılmamış olsaydı, taa 30 yıl önce Türkiye'de okur yazar olmayan kalmayacaktı. Plan program buydu. Köy enstitülerinin kapatılması sonucu. geri bırakılmış köylerdekiler, köylüler, kentlere akın ettiler. O da insan, yaşanmaz yerde kim oturur? Köyler kalkındırılmadığı için gecekondular oluştu büyük kentlerde. Köyler, kentlere taşındı. Büyük kentlerin bir köşesinde, bucağında, kendilerine yer buldular acıları göze alarak. Avrupa'da, büyük kentlerin otellerinde kalınmıyor artık. Kent yakınındaki küçük kasabalara, koyiere gidilip geceleniliyor Çünkü oraların kentlerden bir ayrımları yok. Temızlik derseniz temizlik, gereksınim duyacağınız her şey var. Üstelık daha sessiz, sakin de. Ne işıniz olacak koca kentlerde geceleri? Bir de Türkiye'deki büyük kentleri düşünelim. Gece köylerine gidip kalabilir misiniz? Nerede kalacaksınız? Halktan kopuk "turistik" otellerde mi? Köy enstıtülerini baltalarken, taa yıllar önceden ülkenin turizminin de baltalandığını düşünmez misiniz? Falih Rıfkı Atay, Türk basınının bu büyük ustası, 194O'II yıllarda yazdıklarını "Pazar Konuşmaları" adı altında bir yapıtta toplamıştı. Bu yapıtın piyasada, kıtapçılarda bulunabıleceğini sanmıyorum. Falih Rıfkı, 4O'lı yıllarda köy enstitülerinden kimilerini, bu arada "Aksu" Köy Enstitüsünü.kurulduğu Antalya yöresini dolaşır. Falih Rıfkı, "Aksu" Köy Enstitüsünü şöyle anlatsr "Arabalardan indiğimiz vakit, bir çamlığın karşısında küçük barakalar, arkadaki sırt ustünde de çatısı alınan bir büyük bina gördük. Yapının içinde ve dışında çalışan işçiier ve ustalar, Antalya, Muğla ve Içel köylennden gelen çocuklaria, bunları köy hocası olarak yetiştiren öğretmenlerdir. Devlet, köy enstitülerinden biri için, Perge yıkıları yanındaki bir tepeyi seçmiştir. Ne yuvalarını ören kuşlar, ne kovanlannı kuran arılar, bu çocuklardan daha çalışkan ve şevkli değildirler. Hangisinin başını okşayıp bir sual sorsanız, zeki ve uyanık gözlerinde işine dönmek acelesini hissedersiniz. Enstitü bir buçuk yıl önce, kır çadırları içinde başlamıştır. İlk iş barakalaria, yemek, yatak, okuma, yıkanma ihtiyaçlarını, demircilik ve doğramacılık atölyelerini temin etmekti. Su getirilecek, barakalara ve tepeye doğru yollar açılacak, ondan sonra ana yapıların temelleri atılacaktı. Çocuklar, 23 baraka kurmuşlar, 3 kuyu kazmışlar, iki kaynak arasında 1500 metre demir boru ve 400 metre künk döşemışlerdir. Enstitü pro/esinde 60 yapı vardır. llkinin çatısı atılmıştır. Ötekiler beş yılda tamamlanacaktır. Çocuklar bir yandan doğrama ve demir işlerine kadar bu yapılar için çalışmakta ve kendilerine, yeni tatbikçi usulleıie, tarlada, atölyede, ahırda ve kümeste aritmetik, geometri, tabiat, fizJk ve kimya dersleri verilmekte; tarih, coğrafya ve Türkçe dersleri de çevre dolaşılarak görüş ve arastınva hassalan beslenerek öğretilmektedir. Her enstitünün kuruluş yıllannda olduğu gibi, Aksu Köy Enstitüsü'ne gelen çocuklar da el değmemiş ham toprakla savaşmak zorunda kaldılar. Enstitü etrafındaki küçük bataklıkları kurutmak,yabani otları ayıklamak, adım başına bir ikisine rastlanan yılanları öldürmek, su getirmek ve yol açmak çok çetin olmuştur. Köyde doğan Türk çocuğu, toprağın bütün zorluklan üstüne nese ile atılmasını biliyor. Şimdi enstitünün topraklarında yılda 13 bin kilograma yakın zerzevat yetişiyor. Bahçelerde 2 bine yakın fidan tutmuştur." Falih Rıfkı, Türkçeyi güzel kullanan bu usta, bu röportajının sonunda şöyle diyor: "Ne yaparsak halka ve halk ile, üniversitede, laboratuvar ve ilim tesislerinde, güzel sanatiar akademisinde, akıl ve zevk terbiyesi gören nesillerfe yapacağız. Köy enstitüleri, bu cemiyeti kökten bir kavrayıştır." Falih Rıfkı 1944'te Hasanoğlan'agider, "Tonguç Baba" yazısını ondan sonra yazar. Şöyle der: "Tonguç Baba... Sakın bunu Hasanoğlan köyü yamaçlarında biryatmn adı sanmayınız 'Maarif Nezaretı Celilesı Tedrisatı Umumıye Müdürü Umumısi Rütbei Ula ricalinden saadetlu İsmail Hakkı Beyefendi"... Halk adamı olduğundan beri köy çocukları onu böyle anmaktadırlar... Bizim köyden ne çıkar? Şöhretleri birkaç göbek yoklayınca görüyorsunuz ki büyük komutan, dahi şair, yüksek âlim, mimar, ressam, mühendis, bir medeniyet ve kültür ne istiyorsa hepsi çıkar. Buna hiç şaşmayız. Fakat neden bu çağın köylüsü çıkmaz, bunu hiç akıl tartısına almayız: "Görenekçidirler, inatçıdırlar. Rençbere ne kadar emek verirseniz boştur: Okumayı öğreb'rsiniz, unutur. Sıtmanın sebeplerini anlatırsınız, kulakta tutmaz. Şimdi biz ikinci göbekte her şey olabileni, ilk göbekte bu asnn köylüsü yapmaya çalışıyoruz. Enstitüleri bunun için açtık. Tonguç Baba ve arkadaşlan, alınlarının teriyle, bol yemiş verecek bu asıl ağacı sulamaktadırlar..." ÇAUŞANLARIIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Uçte iki maaş almaktayım" SORL 1964 yılı haziran ayında ilkögretmen okulundan memezun oldum. 1 Agnstos 1%4'te ögretmenJik görevine başladım. 1944 dogumlu oimam nedeniyle, 1985 yılında (20) fiili hizmet yılının yanı sıra (39) yaş sınınnı da aşınış bulunuyonım. Normal koşullarda (20) yıldan yararianarak emekli olabilecektim. Ancak, asagıda açıklayacagım konumum nedeniyle bu yasadan yararianıp yararlanamayacağımı ögrenmek istiyornnı. 1980 yılı ekim ayında gözaltına alındım ve sonra da tutuklandım. Ekim 1981'e kadar tutuklu kaldım ve mahkemece tahliye edildim. Aralık 1984te davam sonuçlandı ve 6 yıl 8 ay cezaya çarptınlarak yeniden tutuklandım. Şu an cezaevindeyim. Yargıtayın verecegi karan bekliyonım. Ekim 1980'de açıga alındıgımda (16) fiili hizmet yılını doldunnuş olup, o günden bugüne dek iiçte iki maa| almaktayım. Bu dunımda emekliliğimi isteyebilir miyim? EN UYGUfif .. RENKLİ TELEVİZYONUNUZ OLACAK Imalalc Fırma ALTRON ELEKTRONİK SANArl VE TİCARET A $. DıstnbulOfu ALPAZ TÜKETİM MALLARI PAZARLAM/I A.$. Polat Cetıl *0» !$ Hanı Kat 1 Mec.dıyekoyIST Tel 166 82 86167 S1 37 167 64 S! ANKARA SOLG£ UUD 164732 188760 IZMIfi BOLGE MUO 120J6625259i BLAUPUNKT MAVİ NOKTA toşüiLLARLA ' YANIT: Devlet Memurları Yasası'nın 141. maddesi "Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözalnna alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler" demektedir. Devlet Memurlan Yasası'nın 187213. maddelerinde sosyal haklar ve yardımlann neler olduğu belirtilmiştir. Emekülik haklan da 187. madde ile sosyal haklardan sayılmıştır. Emekli Sandığı Yasası ise, "g) Bakanlık emrinde, kadro dolayısıyla açıkta, işten el çektirilmiş, açığa alınmış veya tevkif edilmiş olanlardan kanunları gereğınce tam veya eksik aylığa müstahak bulunanların" tutuklu ya da gözaltında geçen sürelerinin fiili hizmet suresi olarak yansı göz Önüne alınmaktadır. Yasa hükmü gereği olarak gözaltında ve tutuklu olarak üçte iki maaş alarak geçirdiğiniz sürenin yarısı emeklilikte fiili hizmet olarak değerlendirilecektir. Bu da 1985 yılında emekli olmak için aranan (20) fiili hizmet sürenizı doldurmaya yetmeyecektir. ALTRON ve ALPA2 Alarko Holding A.$. kuruluflandır. Mua: Mecıdiyekoy Buvükdere Cad. No: 57/5 Tel. 166 96 66 166 47 48 Operatör Doktor KAZIM SARI Genel Cerrahi Uzmanı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle