Katalog

16 HAZİRAN 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Mengele birçok kez F. Almanya'ya gelmiş Nazi kasabı Joseph Mengete'nin oğlu Rolf, babasınm 2. Dünya Savasmdan sonra birçok kez Federal Almanya'ya geldiğini katutlayan belgeleri Bunte dergisine verdi. Derginin yöneümi bastna yaptığı açıklamada, Rolf Mengele'nin verdiği belgelerin Joseph Mengele'nin Almanya'dan kaçışı ve daha sonra ülkeye gelişleri ile ilgili 100 dolayında fotoğraf ve mektuptan oluştuğunu bildirdi. Dergi aynca Wolfgang Gerhard takma adıyla Brezilya'da yaşayan Mengele'nin, Almanya 'ya geçirdiği beyin kanamaianru eski bir Nazi doktoruna tedavi ettirmek amacıyla geldiğini kaydetti. (a.a.) Bağdat'a füze misiüemesi Dış Haberler Servisi Irak jetlerinin Tahran'a ve 13 İran kentine karşı giriştiği ve lOlkişinin ölümüne, 615 kişinin yaralanmasına yol açan bombardımanın ardından İran dün Bağdat'a füze salduısında bulundu. Dün sabaha karşı Bağdat'a ateşlenen uzun menzilli füze, başkentin merkezinde birçok binanın camlannın kınlmasına yol açtı. Saldınnın ardından Bağdat'ta itfaiye birlikleri alarma geçirildi. fran Resmi Haber Ajansı tRNA'run haberine göre, Bağdat'a üç ay içinde yapılan bu onuncu füze saldınsı Irak jetlerinin önceki gün 14 İran kentini bombalayarak çok sayıda sivili öldürmesine misilleme olarak gerçekleştirildi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, saldından önce yaptığı açıklamada Irak kentlerine saldırılmasına son verilmesi durumunda İran kentlerinin bombalanmasına iki hafta süreyle ara verileceğini söylemişti. Bağdat'a yapılan füze saldınsı, bu açıklamayı geçersiz kılıyor. Irak SAMÎM LÜTFÜ ir Gezi I rak jetlerinin önceki gün İran 'ın başkenti Tahran 'a ve 13 İran kentine yaptığı bombardımanda ölü sayısı 101 'e, yaralı sayısı 615 'e yükseldi. Devlet Başkanı, Iran yönetimine iki ülke arasmda savaş tutsaklannın degiş tokuş edilmesini ve birliklerin kendi ülkelerine çekilmesini de önermişti. İRNA'nın haberine göre Irak jetlerinin dün 14 kente bombardımanı sırasında bazı İran kentlerinde binlerce kişi gösteri yürüyüşleri düzenleyerek "zafere kadar savaş" diye sloganlar attılar. Alkolizme karşı savaş Kuzey Kıbns'fürk Cumhuriyeti gerçeğini bir yana iten Kıbns Rum yönetüni lideri Spiros Kipriyanu "Ben Kıbns adasmın tümünün Cumhurbaşkanıytm" dedL Kipriyanu, verdiği demeçte, Rum TemsüciUr Meclisi'ndeyasalann geçmesini engeUeyen Komünist AKEL ile Demokratik Birlik (DlSt) partüerini sert bir dille eUştirdt Kendisinin "Kıbns'ın tümünün cumhurbaskanı, hükümetinin de tüm Kıbns'ın hükümeti olduğunu " iddia eden Kipriyanu, AKEL ve DÎSt partilerinin eylemlerinin Rum davasmda büyük bir yara açtığtnı öne sürdü. (a.a.) Kipriyanu: Ben tüm Kıbrıshn başkanıyım Sovyetler'de elçilik davetlerinde votka ikramı yasaklandı DOĞU BERLİN, (a.a.) Sovyetler Birliği'nde alkolizmle mücadele amacıvla başlatıian kampanya, yurt dışı temsilcilikleri de kapsamına aldı. Reuter Ajansı 'nin Berlin kaynaklı haberine göre, Sovyetler Bırliği bütün yurt dışı temsilciliklerini uyararak, resmi davetlerde votka ikramının durdurulmasını istedi. "Dogu Avrupalı kişUerin" kaynak gösterildiği haberde, Doğu Almanya'nın başkenti Berlin'deki Sovyet elçiliğinin bu karara uyacağı ve votka yerine, konuklara bir a ve şarap ikram edeceği kaydedildi. Ülke dışındaki Sovyet işadamları ile gazetecilerin de dostlarına meyve suyu ve daha duşük alkollü içecekler ikram etmeleri istendi. KAMPLAR SA VAŞI Beyrut'ta, Şii EMEL milislerinin 4 hafta önce Filistinlilerin Sabra, Şatila ve Burg elBarajni kamplanna saldırarak başlattıkları "•kamplar savaşı"sürüyor. Çarpısmalarda simdiye dek 550 kişi öldü. 2 bin kişi de yaralandı. Fotoğrafta, Filistinlilere ateş eden ve ateşten korunan iki Sii milis görülüyor. Türk işçisini boğan Alman polisler Federal Almanyahın Viltingen kentinde, Cevat Karaçaylı adındaki Türk işçisini boğarak öldüren polisler hakkında dava açıldu Konstanz Savcıüğı tarafindan yapüan açıklamada, iki polis memurunun "Ölüm derecesinde yaralamaya neden olmak" suçlanndan yargılanacaklan bildirildt Geçen yılın araltk ayında, ödemeli bir paketi almak istemeyen Cevat Karaçaylı ile postacı arasmda çıkan münakaşa polise intikal etmiş ve eve gelen iki polis, büyüyen tartısma sonunda Cevat Karaçaylı'yı yere yatırarak, boğazını sıkmışlar ve nefessiz kalarak ölmesine neden olmuslardı. (a.a.) seçimler Denktaş'ın gücünü gösterdi KKTVdeki Suudi basınına göre Finli askerler sahndı Güney Lübnan'da, Hıristiyan milisler, yaklaşık 10 gündür rehin tuttukları 21 Finli askeri dün TSİ. 17.00'de serbest bıraktılar. BEYRUT (Ajanslar) Yaklaşık 10 gündür Güney Lübnandaki tsrail desteğindeki Hıristiyan milisler (SLA) tarafindan rehin tutulan BM Barış Gücü'ne mensup 21 Finli asker dün serbest bırakıldı. Israil Askeri Komutanhğı dün sabah yaptığı açıklamada Finli askerlerin öğleden sonra serbest bırakıldıgmı bildirmişti. Finli as>kerler dün TSİ 17.00'de Güney Lübnan'da Metulla sınır kasabasında salındılar. Şii EMEL milislerinin Güney Lübnan Ordusu'na (SLA) bağlı 11 milisi, tutsak alması üzerine Hıristiyan miüsler 25 Finli askeri kaçırmış, daha sonra 4'unü salmışlardı. SLA ve tsrail, BM Ba ABD Dışişleri Bakanhğı sö'zcüsü Bernard Kalb, Polonya 'da üç dayanışma liderinin yargüanarak ağır hapis cezalanna çarptınlmasım kınadıklannı bildirdi. Kalb, Polonya 'nin Gdansk kentinde görülen dava/ıin Washington tarafindan ' 'haksız'' olarak nitelendirildiğini kaydederek, "hükme karşı alınacak önlemler incelenmektedir" dedi. (a.a.) ABD Polonya'yı kınadı RİYAD (a.a.) Suudi Arabistan'da yayımlanan "Snudi Gazette", Rauf Denktaş'ın büyük bir çoğunlukla yeniden Cumhurbaskanı seçilmesinin, Kıbnslı Türklerin Denktaş'ın izlemekte olduğu siyaseti onayladıklarını gösterdiğini yazdı. Gazetede yayımlanan "Denktaş'ın gücii" başlıklı makalede, Kuzey Kıbnslı seçmenlerin Rauf Denktaş'a güvendiklerini bir kez daha belirtmiş olduklan ifade edildi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın gözetiminde Kıbns konusunda yapılan dolayb görüşmelerde Türk tarafının büyük ödünler verdiği belirtilen makalede daha sonra şöyle denildi: "Kıbrıslı Rum yöneticiler, devlet adamı niteliği taşıyor olsalardı, adanın biitünlıigünü devam ettiririerdi. Ancak, becerilcsizce davranıldı ve görüşmeler, tam başanyla sonuçlanmasma ramak kala yanda kesildi." Gazete, Denktaş'ın bir yıl öncesine oranla güçlenmiş dunımda olduğuna da dikkati çekti. Irkçı Güney Afrika'nın Botswana saldınsı kınanıyor Dış Haberler Servisi Irkçı beyaz azınlık yönetimindeki Güney Afrika Cumhuriyeti birliklerinin komşu Botsvvana'nın başkenti Gaborone'ye saldınp 16 kişiyi öldürmesınin ardından ABD ve Fransa, Güney Afrika büyükelçilerini geri çağırdı. AP'nın haberine göre Güney Afrika Büyükelçısı Robert Abraham'ı Güney Afrika askerlerinin eylemine ilişkin görüşmede bulunmak üzere Paris'e çağıran Fransa Dışişleri Bakanhğı, "Bagımsız bir ülkeye karşı girişilen böyle bir saidınyı şiddetle kinadığını" bildirdi. ABD'nin Güney Afrika Büyükelçisi Herman Nickel de Washington'a çağnldı. Reagan yönetimi Güney Afrika askerlerinin komşu bir ülkeye saldırmastndan büyük Uzüntü duyulduğunu açıkladı. ANGOLA derhal çekmesini ve Güney Afrika'nın Londra Büyükelçisi'ni sınır dışı etmesini istedi. Ingiltere Dışişleri Bakanı Geoffrey Howe, bu konuda nasıl tepki gösterileceğine diğer Avrupa ülkeleriyle karar verileceğini açıkladı. Güney Afrika Genelkurmay Başkanı General Constand Viloeo "Operasyonun kesinlikle lotswana hiikUmetine ve faalkına karşı olmadığını, ırkçılık aleyhtan Afrika Llusal Kongresi gerillalannı ezmeyi amaçladığını" söylerken, gerillalar, "Saldında silahsız sivillerle çocuklann öldiiriildiiğünü" söylüyor. Afrika Ulusal Kongresi, saldırıya uğrayanlann Güney Afrika'ya karşı girişilen eylemlerle hiçbir ilgisi olmayan Güney Afrikalı siyah mülteciler olduğunu açıkladı. İ lngiltere'de muhalefetteki Işçi Partisi'nin üyesi ve tngiliz Irkçdık Aleyhtan Hareketi'nin lideri Robert Hughes, hükümetin Güney Afrika'daki büyükelçiyi nş Gücü'nün Şiileri tuttuğunu ve Hmstiyan milislerin tutsak alınmasında EMEL milislerine yardım ettiğini öne sürüyorlar. Hıristiyan milislerin, tüm girişimlere karşuı, Finli askerleri serbest bırakmamalan üzerine BM Genel Sekreteri de Cuellar'ın yardımalanndan Briand Urguhart, sert bir konuşma yaparak BM'nin başka çaresi kalmadığı takdirde askeri kuvvet kullanacağını söylemişti. Urguhart'ın konuşmasından sonra, tsrail, Finli askerlerin serbest bırakılacağjını açıkladı. Öte yandan, Danimarka'da bir mülteci kampmda Filistinlilerle Şiiler arasmda çıkan çatışmada, iki kişinin ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı açıklandı. Danimarka'nın siyasal sığınma hakkı isteyen herkesi geçici olarak kabul etmesi yüzünden son 18 ay içinde Ortadoğu bölgesinden 6 binden fazla kişinin ülkeye girdiğini belirten polis sözcüsü, Blokhus kampındaki olaylarla ilgili olarak üç Filıstinlinin gözaltına alındığını bildirdi. Blokhus kampının bir bölgesinde, siyasal sığınma isteminin sonucunu bekleyen Filistinli, Iranlı ve Lübnanü 157 kişinin bulunduğunu anlatan sözcü, Beyrut'taki kamplarda meydana gelen katliam nedeniyle Filistinlilerin Danimarka'daki tüm Şiileri öldürmeye andiçtiği yolunda söylentiler dolaştığını söyledi. Tarafların birbirine bıçaklarla saldırdığı çatışmada kampın büyük hasar gördüğü öğrenildi. GORUNTU DergiGazete Hayali hamile Ahu Tuğba 100.000 Doları ne yaptı? * Pakıze Suda Adımız O. .. "ya çıktı. * Futbolcular Marmariste... * Lesbiyen sanatçılar. yayınırnız üzerine feryat etti, "Biz sevıcı değıliz" * Görüntü muhabiri ?0.000. TL'ye sanatçı oldu. * Uyuşturucu verılen çocuklar ıçın anneler "Canavarhk" dıyor * İşte, size erken seçim... Oyunuzu kullanın. bedava tatili kazanın tNGİLİZ DİLİNDE ÖĞRETİM YAPAN "ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK İHTİSAS PROGRAMI" Gündiiz ve Gece Böliimleri'ne Aday Kaydı Başladı İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ'nden Ülkemizin yun dışına açılmasıyla YABANCI DtL ve ULUSLARARASIİŞLETMECÎLİK bilgi ve yetenekleriyle donanmış yöneticilere olan ihtiyacın hızla anması karşısmda, ENSTİTUMÜZ, 19841985 ders yüından itibaren, 1 akaderaık yıl sureli GÜNDÜZ ve 2 akademik yıl süreü GECE bölumleri olmak uzere başlattığımız "ULUSLAR.\RASI İŞLETMECtLİK İHTİSAS PROGRAMI'nın 2. dönemine aday kaydı başlamıştır. Tüm PROGRAM, Ingilizce olarak ve şu plana göre yürütülmektedir: Biriaci safha (Yöniendirme Doncmi): 8 Hafta Bu safhada, sabahlan yoğun Ingilizce, öğleden sonraları Iktisat, tşletme, Muhasebe, tstatistik ve Sayısal Yöntemler (Bilgısayar dahil) ile Örgütsel Davranış gibi esas konular tartışmah olarak işlenmektedir. tkinci Safha (Temefleadirme Dönemi): 8 Hafta Bu safhada, Yönetim ve Organizasyon, Pazarlama, Finans, Yönetim Muhasebesi, Yönetim Ekonomisi gibi terael konular vak'a yöntemiyie işlenmektedir. Staj: Şubat ayında uluslararası (çokuluslu) işletmelerde yapılmaktadır. ÜÇÜDCÜ ve Dördöncii Safbalar (thtisaslaşma Dönemi): 8 + 8 = 16 Hafta Bu iki safhada; Uluslararası Yöneticilik, Karşılaştırmalı Yöneticilık, Uluslararası Pazarlama, Uluslararası Ticaret ve Finans, Uluslararası lşletmecilik ve Iktisadi Kalkınma, Uluslararası Muhasebe, Uluslararası işletme Politikası gibi konular vak'a yöntemiyie işlenmektedir. Bu dönemde, uluslararası (çokuluslu) işletmelerin girişimci ve yöneticilerinin uygulamalı ders ve konferansları ile işletme gezilerine de yer verilmektedır. ULUSLARARASI İŞLETMECİIİK İHTİSAS PROGRAMI' na katılabilmek için: 1) En az dört yıllık bir yüksek öğrenim görmuş olmak; (Güz dö nemi mezunları da aday kaydı yaptırabilirler.) 2) lngilizce sözlu ve yazıb dil sınavında başarılı olmak; 3) Genel yetenek testi ile mulâkatta basarı sağlamak... Aday kayıtları 15 Temmuz 1985 günii akşamı sona erecek, sınav ve mulâkat tarihleri ayrıca bildırilecektir. Kayıt için; 5.000 TL. harç, 2 fotoğraf, mezuniyet veya son sınıf belgesı gereklıdir. Bunlann gönderilmesiyle de ka\it yaptınlabilir. 1985 guz döneminde mezun olacaklar da aday olabilirler. Aynntılı bilgi için: 1.U tşletme Fakültesi lşielme lktisadı Enstitiisü Hısarüstu Rumelihisarı İSTANBUL Tel: 165 97 50 / 85 165 97 61 165 98 91 Basın: 19040 REKLAMLARINIZI, BAYRAMDA L>\ OKUNAN GAZETEYE İ VERİN Bağlantısızların önderi durumunda olan Hindistan'ın çiçeği burnunda Başbakanı Rajiv Gandi'nin 11 haziran günü Washington'da Reagan tarafindan karşılanışı ile Amerikan basını ve kamuoyunun kendisine gösterdiği itgi bizleri uzun uzun düşündürmelidir. Hindistan'ın kalıtımsal Başbakanı, yedi aylık iktidarının bu ikinci dış gezisine bir zamanların Delhi ve Belgrad ile birlikte üç önemli odağından biri olan Kahire'den başlamıştır. Daha sonra yine bir zamanlar Oe Gaulle iktıdarında Batının ABO karşısmda en bagımsız politikasını uygulayan, Üçüncü Dünya'ya en yakın görünen ülkesı Fransa'ya, oradan da Şadli'nin işbaşına gelmesinden bu yana gerek iç gerek dış politikada eskiye oranla sağa kaymış olmasına karşın, günümüz Bağlantısızlar hareketinde önemli yeri olan Cezayir'e uğramıştır. ABD işte bu maraton gezinin son durağıydı. Hemen belirtmek gerekir ki, Hindistan'ın genç Başbakanı, ilk dış gezisini geçen ay Moskova'ya yapmıştı. Başkan Reagan tarafindan pariak bir şekilde karşılanan Rajiv Gandi'nin ABD'ye gitmeden önce SSCB'yi ziyaret etmesi, Delhi'nin Sovyetler Birlığı ile ilışkilerine verdiği yeri bundan böyle de sürdürmeye kararlı olduğunu göstermektedir. Gerek bu tutumu, gerek dedesi ve annesinin Hindistan'a bağlantısızlar Hareketi içinde kazandırdıkları yeri koruma konusundaki titizliği, Rajiv Gandi polıtıkasının VVashington'un şahinlerinin hiç de hoşuna gitmemesi için yeter de artar bile. Üstelik Hindistan'ın genç Başbakanı, Afganistan'a Sovyet müdahalesini hiç de onaylamadığını, her türlü yabancı müdahaleye olduğu gibi bu girişime de karşı olduğunu açıkça bildirmesine karşın, tıpkı annesi gibi, ABD'nin bölgede yarattığı istikrarsızlık ile olayda sorumluluk taşıyan taraflar arasmda bulunduğu görüşünü taşımaktadır. Öte yandan Hindistan, ABD'nin Pakistan'ı şilahlandırmasından hiç de hoşnut olmadığını özellikle Ziya Ül Hak yönetimininF16'lar almasından tedirgin olduğunu da açıklamış, dahası Pakistan'ın gereğinden fazla silahlandığını, Islamabad'ın nükleer güç olma hazırlıklan karşısmda 1011 yıldır, elinde olanak olmasına karşın başlatmadıgı girişimi başlatabileceğini de söyiemiştir. Görülüyor ki, Reagan'ın pek pariak bir şekilde karşıladıgı, Amerikan kamuoyu ve basınımn gezisini pek büyük bir ilgiyle yakından ızlediği genç Gandı VVashington'un şahinlerinin tüylerini diken diken eden bir dil konuşmaktadır. Delhi'nin Nehru tarafindan çizilip, kızı İndira Gandi tarafindan belirgınleştirilen, şimdilik torunu Rajiv tarafindan da izleneceği anlaşılan çizgisi, bırakın Pentagon'un şahinlerini bir yana, VVashington'un ılımlılarının bile hoşuna gitmemektedir. Tüm bu etkenlere karşılık genç Gandi'nin böylesine karşılanmış olması, onun, bundan böyle Amerikan güdümüne girmesinin, hiç değilse Hint politikasının dengesini Sam Amca yararına bozmasının umulmasından mıdır? Her ne kadar Rajiv Gandi ABD ile daha iyi ilişkiler istediğini açıklıkla belirtmiş, bu gezisinin görüş ayrılıklarını azaltmaya ve daha olumlu ilişkiler oluşturmaya yardımcı olacağını umduğunu söylemiş ve uyguladığı ekonomik politika gereği, 7 yıl önce ülkeden çıkarılmış olan IBM'ye yeniden kapılannı açmışsa da, (tabii kambersiz düğün olmayacağına göre, bu arada C o ca Cola da gelmiştir) Hind politikasının ana yönelişlerinde önemli bir değişiklik yapmaya yatkın görünmemektedir. Nitekim gezi öncesinde Batılı gazetecilerin, "Seçildiğinizde, Batıda eğitim görmüş olmanız, eşinizin Avrupalı olması yüzünden sizin Batıya çok daha yakın bir politika izleyeceğiniz santlıyordu'' sözlerine karşılık, şu yanıtı vermıştir. Inanıyorum ki, her zaman Batı ile Doğu bloklanna aynı uzaklıkta durmayı başarmışızdır ve bu durum sürecektir. Gandi'nin örneğin Yıldızlar Savaşı projesinin insanlık için taşıdığı tehlikeler konusundaki büyük kaygılarını açıklıkla ve sık sık dile aetirmesi bile politikasının Reagan ile çelışen birçok yeni öğeyi de kapsadığını göstermektedir. Ama gelin görün ki, ReaganGandi görüşmesi çok olumlu başlamış ve Beyaz Saray, Delhi'yı Sih sorununda ve Hindistan'ın bütünlüğü konusunda desteklediğini belirtmek gereğini duymuştur. Ziya Ül Hak yönetiminin, VVashington görüşmeleri konusunda oldukça yüksek sesle açığa vurduğu kaygılar, Rajiv Gandi diyaloğunun başarısı hakkında yeterince bilgi vermektedir sanırız. Bu noktada bizim açımızdan ilginç olan soru şudur: Nasıl oluyor da, bu durumda Rajiv hem Beyaz Saray'da hem de Amerikan kamuoyu ve basınında birçoklannı hasetten çatlatacak derecede ilgi görebiliyor? Sanınm yanıt basittir. Ve o yanıtın anahtarını, arayıp görmesini bilen gözler Cumhuriyet tarihinin ilk dönemlerinde de bulabilırler. Gerçekten eğer kişilik sahibi, gerçekten bagımsız, tam anlamıyla demokrat, insan haklarına saygılı, çağdaş bir politikanın sahibiyseniz ve sahnei siyasette politıkanızla, çağdaşlığınızla, dürüstlüğünüzle, onun bunun değil de kendi dilinizi konuşmanızla tanınmışsanız, New York'ta bir kahvattı için binlerce dolar ödemeye hiç gerek de görmeden cıddiye alınabilirsiniz. Bunun için Gandi gibi, kalabalık bir ülkenin Başbakanltğına yükselmiş bulunmak ya da De Gaulle gibi uzun boylu olmak zorunlu değildir. Yukarda belirttiğimız gibi adam olmak yeter de artar bile. CekocözümM.Süper cözüm TurkıiLjğı Ca<l. No. 1 Cajabflu Islanbul 522 12 22 522 54 07 522 54 08 DUNYA MERHABA Kızımız DİL AN, dünyaya merhaba diyerek doğumunu müjdeliyor, sevenlerine selam gönderiyor. FerideM.Nuri ERDOĞAN VAN * 12 Dükkân çekilişine siz de katılın!.. * Villa Lâle'de 10 çifte bedava tatil * Altınkaplamaduvarsaatleri evinizi süsleyecek * Kendinizi tanıyın 5000. TL kazanın * Anneler. cocuğunuzu anlatın 10.000 TL. kazanın * Bakire mankenlere birer pırlanta yuzük HER PAZARTESİ TAM JKİ CAZETE BİR ARADA BAYİNİZDEN İSTEMEYİ UNUTMAYINIZL. Teknenizde Çeko Silikon MÜHENDİSLİK, MİMARLIK, HUKUK, İKTİSAT, İŞLETME, TIP, EDEBİYAT, FEN VE HER TÜR YÜKSEK ÖĞRETİM MEZUNLARINA!... İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ "İŞLETMECİLİK İHTİSAS PROGRAMI" ile "ULUSLARARASI İŞLETMECİLİK İHTİSAS PROGRAMI"nın GÜNDÜZ ve GECE Böliimlerine Aday Öğrenci Kaydı Başlamıştır. Aydınındancahiline, sanatçısındanpolitikacısına, öğrencisinden dinin yasaklanmasına rağmen en dindarına kadar herkesin"yeni umudu" büyücüler, üfürükçüler ve falcılar. 50 milyarlık yolsuzluk iddiası: isadamı Kemal Horzum'un ödenmeyen borçlarma hangi banka kefil olmuştu? 50 milyara yaklaşan borç için ne gibi iddialarda bulunuluyor? Ecevit:, Nokta'daki yazısında Ozal'ı ve Suudi Arabistan'ı elestirdi Polis yasa tasarısıni, Dinçerler'in "dalgınlığı" da sakatlıyor. BÜYÜÇÜLÜK, FAL ÜFÜRÜKÇÜLÜK Yeni umutlarımız Enstitümüzün 30. kuruluş yılına ulaşması vesilesiyle yayımlayacağımız HATIRA ALBÜMU için ve çeşitli yayınlanmızın kendilerine ulaştınlabilmesi ve yüksek yönetim mevkilerine ulaşanlara "BAŞARI ŞtLDİ" hazırlamamız amacıyla mezunlarımızın, adreslerini, özgeçmişlerini ve vesikalık fotoğraflannı acele olarak göndermelerini ve 6 Temmtız 1985 Cumartesi gunü t.Ü. Merkez Binasında saat 10'da yapılacak Diptoma Dagıtun Töreni ile Pilav GüDu'muzü onurlandırmalarını nca ederiz. Adres: İ.Ü. Işletme Fakültesı lşlelmc İktisadı Enstitüsü Rumelihisarustii İSTANBUL Tel: 165 98 91 165 97 61 165 97 50 / 8385 İ.Ü. İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ'nden İŞLETMECİLİK İHTİSAS PROGRAMI ile İŞLETME İDARESİ PROGRAMrnın TUM MEZUNLARINA YÖNETtCİLİK ÇAGINDA YAŞ1YORUZ; diplomanız basan için artık yeterli değildir. Gunümuzde, büyuyen ve çapraşıklaşan kuruluşların yönetilmesi. her geçen gun guçleşmektedir. Gerek kendi sorunlarımzı çözerken gerek başkalarına işgördürürken karşınıza çıkacak engelleri etkilı \e verimli olarak asabilmeniz için VAK'A YÖNTEMt ve UYGULAMAYA YÖNELİK BİR YÖNETİCİLİK ÖCRENtMİ ile geliştirilecek bilgi, yetenek ve niteliklere de şiddetle ıhtiyacıruz vardır. Ülkemizde bu ihtıyacınızı karşılayabilecek en iyi imkân, "İŞLETMECİLtK tHTİSAS PROGRAMI" ile "ULUSLARARASI İŞLETMECİLtK İHTİSAS PROGRAMT'nın Gunduz ve Gece bölümleridır. 19851986 oğretim yılında Gunduz Bölumu 29., Gece Bölumü 12., •'Uluslararası lşletmecilik İhtisas Programı" 2. dönemlerıne ulaşmaktadırlar. Gunduz Bolumlen 1, Gece Bölumleri 2 akademik yıl sürelidir. İŞLETME İKTtSADI ENSTİTÜSÜ "YÖNETİCİLİK EGİTİMİNDE 30 YILLIK DENEYİM" Aday kaydı 15 Temmuz 1985 günu akşamı sona erecek; seçim sınavı (anhi adaylara aynca bildirilecektir. Aday kaydı için; 5.000. TL. harç, 2 foloğraf, mezuniyet ya da son sınıf belgesı gercklidir. Bunlann gond£rılmesı\le de kayıt yapdrılabilir. 1985 guz döneminde mezun olacaklar da aday olabilirler. Adres: Hisarustü, Rumelihisarı İSTANBUL Tel: 165 97 50 / 85 165 97 61 165 98 91 Basın: 19038 #