19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN 6 DEVAMI 13 HAZİRAN 1985 müdahale isteklisi olmadığım belirtti. Bu arada, bugün 10.20'de imzalanması beklenen ortak bildiride Kıbns ve diğer bölgesel sonınlara yer verilmeyecek. İki ülke arasmda ekonomik ve teknik işbirliği programının da bugün Köstence'de imzalanması bekleniyor. Evren ve Çavuşesku dün birlikte yemek yediler. Cumhurbaşkam Kenan Evren ve beraberindeki heyet bu akşam yurda dönüyor. Lütfen Biraz Ciddiyet... (Baştarafı 1. Sayfada) Geriye şu ihtimal kalıyor: İngilizce mülakat teypten deşifre edilmiş, ve teyp bandıyla birlikte Herald Tribune'ün Paris'teki merkezine gönderilmiştir. Bu durumda kendimizi biraz zoriayarak diyelim ki: Sayın Başbakan'ın, ayaküstü açıklamasında dili surçtü ve "deşifre hatası" diyecek yerde "tercüme hatası" deyiverdi; ama böyle olsa bile Başbakan'ın dediği gibi ortada bir "tercüme hatası" yok. İngilizce yapılmış ve teybe kaydedilmiş bir mülakat, Herald Tribune'de İngilizce olarak çıkmış, Cumhuriyet ilgili bölümleri aynen ve doğru bir biçimde Türkçeye çevirerek yayımlamıştır. Olayda "tercüme hatası" bulunmadığına göre, Herald Tribune'ün Başbakan Özal'ın söyiediğinin tersini yazmış olması ihtimali ileri sürülebilir mi? Hayır. Herald Tribune'ün Ozel Eklerden Sorumlu Müdürü Linda Hales, dün Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Mülakat kelimesi kelimesine dogrudur. Zaten İngilizce yapılmış ve banda kaydedilmiştir. Banttan deşifre edilen tam metni de arşivlerimizde" demiştir. İsterseniz son bir şık üstünde daha duralım. Varsayalım ki, Herald Tribune, Başbakan'ın dediğinin tersini yazmış ofsun. Yani Başbakan, "DİSK'in birtakım anarşik hareketleri finanse ettiğini" söylediği halde, Herald Tribune bunu tersine çevirdi ve "DISK'e komünistler mali yardım yaptı" diye yazdı. Başbakan Özal, demecinin bu biçimiyle de, sürmekte olan bir davayı etkilemiş ve Anayasa'nın 138. maddesinin ikinci fıkrasındayer alan "mahkemelere vehâkimlere (...) telkinde bulunulamaz" hükmünü çiğnemiş olmaktadır. Bunun gibi DİSK ve Barış Derneği sanıklarına yönelik öteki suçlamalarıyla da Sayın Başbakan, hem Anayasa'nın, hem de Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümlerine aykırı davranmış, hukuk devleti ilkesini çiğnemiştir. Konuyla ilgili olarak Sayın Başbakan'ın açıklaması inandırıcılıktan uzaktır. Ve ne yazık ki, Başbakan'ın açıklaması, yalnız inandırıcılıktan değil, aynı zamanda ciddiyetten de çok uzakta kalmaktadır. Bükreş'teki sorun' açıklık kazanmadı (Baştarafı 1. Sayfada) kapanmasını zorunlu kılan (daha önce bu sınır gece 9'muş) enerji tasarnıfu programıydı. Önceki gece, gezinin simgesel anlamını bir ölçüde vurgulayan bu görkemli yemeğin arkasından, az daha tüm ana kaygıları unutturacak ve gerçek bir skandala yol açacak olayla kapanıyordu. Saat 22.30: Kraliyet doneminin Atlı Spor Kulübü olan Hotel TriumPun salonunda heyecanlı bir tartışma başhyor. Rumen Dışişleri Bakanı Stefan Andrei yanında bir yardıması ve Rumen Resmi Haber Ajansı Agerpres'in genel müdürü olduğu halde, heyecanla sorunu Dışişleri Bakanı Halefoglu'na anIatıyor: "Cınnburbaşkanı Evren'in bize veriien konuşma metninde, Bulgaristan ve Yunanistan'la ilgili paragraflar yoktu. Cumhurbaşkanı Çavuşesku, konuşma sırasında bu iki paragrafın Evren tarafından söylendigini anlayınca, daha sonra beni çağınp nedenini sordu. Bu durumda metni bu iki paragraf olmadan yayımlayın, Türk basın mensuplanna durumu bildirin." Saat 22.45: Dışişleri Bakanı Halefoğlu, baştan beri hiç yitirmediği sükunetini sürdürerek metnin daha önceden ambargolu olarak basına verildiğini ve herhangi bir şey yapmanın olanaksız olduğunu, metinde iki paragrafın nasıl atlandığının araştırılacağını anlatmaya devam ediyor. Ancak Rumen meslektaşı heyecanını sürdürüyor, "Bu açıklanmalı" diyor. Hemen Evren'in de durumdan bilgilendirilmesini istiyor. Saat 22.50: Rumen heyeti bahçeye çıkmış, aynı heyecanla sonucu bekliyor. Halefoğlu, Cumhurbaşkanını anyor, ancak istirahate çekilmiş durumda. Agerpres'in genel müdürü, "Türkiye, bizün dostnmuz, ama Bulgaristan ve Yunanistan da dostumuz" diyor. Ve bahçede son müzakereler yapılıyor. Rumenler de şu anda bir şey yapmanın olanaksızlığına ikna olmuş görünüyorlar. Saat 23.00: ve ilk araştırma başlıyor: Yanlış nerede yapıldı. Ankara'dan gönderilen metinde bir eksik yok, o zaman ne oldu? Bu diplomatik sorunun sorumluluğu kimin üstüne kalacak? Cumhurbaşkanı Evren, Romanya gezisinin ikinci gününde başkent Bükreş'teki resmi temaslarını tamamlayarak Köstence'ye geçti. Evren, dün sabah Bükreş'teki Kahramanlar Anıtı ile Türk Şehitliği'ni ziyaret ederek, çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu. Evren, Bükreş yakınlanndaki basınçh buhar kazanları ve kimyasal maddeler üreten bir fabrikayı da gezdi. Daha sonra Köstence'ye geçen Evren, Tuna Kanah'nda incelemelerde bulundu. TürkiyeRomanya görüşmelerine öğleden sonra da Köstence'de devam edildi. Rumen tarafı görüşmelerde Türk Bulgar sorununa ilişkin tutumunu şöyle açıkladı: "Olay tamamen egemen bir de%letin iç sorunudur. Dışandan söz konusu müdahale olamaz." Türk tarafı ise Bulgaristan'daki duruma ilişkin olarak bilgi verdi ve herhangi bir dışarıdan MEHMED KEMAL POLTTIKA VE OTESI Leopard2 yerine (Baştarafı 1. Sayfada) man Markına (yaklaşık 600 milyon liraya) mal olacak Loepard2'ler Alman yasalarına göre NATO ülkeleri dışına satılamıyor. Oysa Türkiye, savunma sanayii yatırımlannı yabancı ve özel sermayeye açarak, son derece ağır olan yatınm maliyetlerinin altından ihraç geliriyle kalkmayı amaçlıyor. NATO içindeki pazann da daha önce üretime geçen ülkeler, örneğin Ispanya tarafından tutulduğu göz önüne alınırsa, ihracat yolu tıkanan Türkiye ağır yaünm maliyetlerinin altından zor kalkacak. 2 Üretim snreci: Türkiye'de mevcut tesislerde üretilemeyecek ' ve yeni tesisler gerektiren Leopard2'lcrin yapım karan, bugün çıksa bile, ilk tank ancak 2000 yılına yetişecek. Tankların ortalama kullanım ömrü 30 yıl olarak hesaplandığından, Türkiye 20202030 yılırun savunma stratejisine ilişkin önemli bir karan şimdiden almış olacak. Federal Alman yönetimi Türk tarafına Leopard modellerinin 3'üncüsünün yapımına geçmeyeceğini, ayrıca ordusunda Leopard1 ve Leopard2 modelleri kullanımmın yan yanya olduğunu bildirdi. 3 Etkin kullanım: Ağır bir tank olan Leopard2 modellerinin tercih nedenlerinin başında 4 km'ye kadar uzanan kati isabet gücü geliyor. Ancak Türkiye bu ağır tanklan, Güneydoğu ve Dogu Anadolu bolgesindeki arazi koşullan yüzünden etkin biçimde kullanamayacak. Askeri uzmanlara göre, bu tür tankların etkin kullanımı, ancak engelli olmayan arazi yapısma bağb bulunuyor. Buna karşıbk, Federal Alman yönetiminin, tank projesinde kararlı olan Türkiye'ye "daha hafif tank" yapımı konusunda gayri resmi önerisinden söz ediüyor. Kendi savunma sanayilerinde de hafıf tank üretimine geçecek Almanlann, Türkiye'de bu tür yapım için mevcut kapasitenin bulunduğuna işaret eden görüşleri de şöyle sıralanıyor: 1 Kınkkale'de üretikcek 40 mınJik toplar 2 Aselsan'da imal edikcek dektronik aksam 3 Gölcök tersanesi 0e Kayseri'de tamamlanacak gövde Ue Türkiye Leopard2'lerin yatınmıyla karşılaşünlamayscak ölciıde ucuz biçimde hafîf tank yapımına geçebflir. Eger NATO dışına ihracat yapılmaması koşullanna nynluna, Federal Alman yönetimi, Türk tarafından gdecek bu tür talebi, önce meclisinden onay almak şartıyla, fizıbilite etütlerini de Umamlayarak ele alabOir. Başbakan Helmut Kohl'un temmuz ayı ziyareti sırasında gündeme gelmesi beklenen Alman askeri yardımını konu olan bir toplantı ağustos ayında Bursa'da Türk ve Alman savunma komisyonlannın bir araya gelmesi ile düzenlenecek. 18 aylık dönemler itibanyla gözden geçirilen Alman askeri yardımı için Türkiye bu kez 1 yıl süreli ve 250 milyon Alman Markı düzeyinde bir rakam önermişti. Ancak Alman tarafı, 130 milyon marklık mevcut yardrnı miktannı yaklaşık 2 katına çıkaran bu öneriye yanaşmamıştı. gelen, ancak kesin tanısı henüz yapılamayan bir barsak enfeksiyonundan hastanelere kaldınlan hastalann sayıa bin 500'ü buldu. Yüksek ateş, şiddetli ishal ve kusma ile ortaya çıkan hastalığın gittikçe yaygınlaşması üzerine, Sağlık Bakanhğı 'ndan bir ekip önceki gün Ereğli'ye gelerek çahşmalara başladı. Bu arada Zonguldak Sağlık Müdürlüğü 'nden bir ekip de hastalığın mahiyetini belirlemek amacıyla çahşmalannı sürdürüyor. (Fotoğraf: NİHA T CAN) g g srndesalgınhaJine Uçağı havaya uçurdular (Baştarafı 1. Sayfada) 6 hava korsanınm 28 saat süren uçak kaçırma eylemi ve patlamadan sonra bir ciple havaalanından kaçtıklan belirlendi. Daha önce alınan haberlerde patlama sırasında uçakta bulunduklan ve öldükleri öne sürülen 8 Ürdünlü güvenlik görevlisiyle pilotun kurtulduğu anIaşıldı. İlk patlamadan sonra uçakta meydana gelen ikinci patlama, aracın tümüyle tahrip olmasına yol açtı. Bu patlamamn pist kenanndan fırlatılan bir füze ile gerçekleştirildiği görgü tanıkları tarafından ifade ediliyor. Ürdünlü görevliler olaydan sonra Cidde'ye gönderikliler. Bu gelişmeler olurken, Beyrut'tan Larnaka'ya giden Ortadoğu Havayollan'na bağh bir uçak da Kıbrıs Rum kesiminde Larnaka Havaalanında indifi sırada bir hava korsanı tarafından ele geçirildi. Filistinli olduğunu açıklayan hava korsanı önceki gün kaçırılan Ürdün uçağıyla bağlantılı olarak Lübnan uçağına el koyduğunu duyurdu. Görgü tanıkları uçaktaki yolculann çıkan panik sırasında kaçmayı başardıklannı söylediler. Hava korsanı daha sonra Ürdün Havayollan'na ait bir uçağa geçti. Ürdün Kraliyet Havayollan'na ait bir yolcu ucağınm ele geçirilen uçağa yaklaştınldığı ve korsanın uçak değiştirdiği kaydedildi. Hava korsanınm Ürdünlü 8 güvenlik görevlisinin durumu için uçak kaçırdığı samlıyor. UlVFa 2.5 milyarlık haciz (Baştarafı 1. Sayfada) limat numaralı dosyalan ile alınan karara, istinaden petrol taşıması yapan şirketin tüm mal varlığına, banka hesaplarına, şirketlerine ve gemi sicillerine ihtiyati haciz karan konuldu. Bu arada UM'un, Istanbul Liman BaşkanlığYnda kayıth bulunan 5 gemisinin "gemi siciline" de aynı karann uygulandığı belirtildi. Dün öğleden sonra sigorta firmasının binasında UM Denizcilik'in yetkilileri ile konuyla ilgili olarak bir toplantı yaptıklarını, fakat henüz sonuç alamadıklannı belirten Güneş Sigorta'dan bir ilgili ise, "ödenmemiş olan sigorta pirimi borçlanna karşılık, boyle bir dava açıldı. Göriişmelerimiz süriiyor. Maalesef bu günkü (dünkü) toptantıda bir sonuç alınamadı. Aslında bu borcun bir kısmının vadesi henüz gelmemişti, ancak hepsi birden muacceliyet kesbetti. Görüşmelere sürecek. Bir sonuç alınabUir" dedi. Opr. Dr. KAZIM SARI Mua: Mecidiyeköy Büyükdere Cad. No: 57/5 Tel: 166 96 66 166 47 48 Genel Cerrahi Uzmanı Geçmişte ülkeyi ve devleti çeşitli yönlerden korumak amacıyla, bize özgü örgütler kumlmuştu. Bu örgütler, Kemalizm'in devletçilik ilkesi ile bağdaşıyordu. Bunlardan bazıları, Toprak Ofis, Petrol Ofis, Türk Ofis'ti. Toprak Ofis, üretici olan köylünün yetiştirdikleri tüccarın elinde çarçur edilmesin diye kurulmuştu. Ürünler değerine alınır, yaptırılan ve yaptırılmakta olan büyük silolarda korunurdu. İkinci Dünya Savaşı içinde Toprak Mahsulteri Ofisi'nin çok yararı gorüldü. Petrol Ofis, adı üstünde bütün petrol işlerimizi düzenlemek için kumlmuştu. Bir de Petrol Arama Kurumu vardı, o başkadır. Türk Ofis'e gelince, bu örgüt de dışalım ve satımları yönetirdi. Kim dıştan içe, icten dışa ne alıp satacaksa bu ofisin denetimindeydi. Sonradan bu ofis, Ticaret Bakanlığı'na bağlı Dış Ticaret Dairesi'nedönüştü. Sanırım Falih Rıfkı Atay'ın, İsrail gezilerinde olacak, "Dış ticareti böyle ne güzel yönetiyorsunuz?" sorusuna İsrailli yöneticiler, "Sizden aldığımız bir yöntemle," yanıtını vermişler. "Sizin Türk Ofis'de çalışan memurlar kurdular." Bir gazete, köylünün, çiftçinın ekmek kapısı, halkın gıda güvencesi Toprak Mahsulleri Ofisi'nin genç ve dinamik yeni Genel Müdürü'nün protein konusunda şöyle dediğini yazıyor: "Beyaz ekmek içinde vitamini, proteini az bir ekmek türüdür. Bunun yerine, kabuğu az traşlanmış buğdaydan yapılan esmer ekmeklerde ise protein oranı yüzde 1415'e vanr. Etin protein oranı da yüzde 40'tır. Dolayısıyia üç kilo esmer ekmek yiyen bir kişi bir kilo etten alacağı proteini almış olur." Gördünüz mü siz genç ve dinamik genel müdürü protein sorununu hemen çözümleyivermiş, "Et yiyeceğinize ekmek yiyin" demeye getiriyor. istanbul'da bir zamanlar mezgit balığı çok çıkmıştı. Balıkçılarsatarken, "Tavuketibu, tavuketibu,"diyebağırırtatdı. "Tavuktan ucuz, mezgit yiyin, mezgit!." İkisi de beyaz değil mi, ha tavuk eti yemişsin ha balık eti, arada ne var ki? Halkımız niye proteini etten almasın da kara somundan alsın? Neden iki yüz elli gram pirzola yemesin de onun yerine üç kilo somun yesin? Doğrusu köylünün, kentlinin ekmek sorununu çözümlemek için kurulmuş olan bir örgütün başındaki "genç, dinamik" kişinin halka bunca kıymasına bir türtü akıl erdiremedik. Halkımız et yiyecekse et yesin, balık yiyecekse balık yesin, tavuk yiyecekse tavuk yesin, ekmek yiyecekse de ak mı, kara mı hangisi olursa onu yesin! Doğrusu bu değil mi? Onun yerine ötekini yeğlemeye kalkışıldı mı işler sarpa sarar. Siyasette kendi partiniz yerine başka partlye oy verirsiniz. Milletvekili mi seçeceksiniz, kendinizinki yerine karşısındakinı seçersiniz. Bai yerine pekmez, havyar yerine kara zeytin, rokfor yerine otlu peynir, saJam yerine Kayseri sucuğu yersiniz, olur biter. Bir şeyin sahtesini halk yiyecek, aslını kimler yiyecek? Kurtarılan şirketler, gözetilen holdingler, korunan bankalar gibi kurumların yöneticıleri mi? Geçende Boğaz'da yeni bir restoranın açılışına çağırmışlardı. Pek gitmem böyle yerlere, ama ortaklardan biri iyi dostumdu, gittim. Biraz yedik, içtik. Fiyatlar üstüne konuşuyorduk, "Nasıl?" diye sordum. "Her şey var, bulunur" dedi. "İstakozundan havyarına kadar ne istersen... Yemeğe oturdun mıı bunlarla masayı donatırlar. İstemem yok, hepsi bulunacak, ister ye, ister yeme..." "Biz gelemeyiz öyle ise?" "Sen hiç gelemezsin, ama ben de gelemem. Eğer bir gün canın gelmek isterse bana haber ver, benim üstteki küçük oda denizi görür. Oraya bir şeyler getirtir, hafıften hafiften demleniriz..." Görüyor musunuz, restoranın patronlanndan biri benim değil, kendisinin bile parasıyla orada bir şeyler yiyemeyeceğini söylüyor, benim yanaşamayacağımı da öğütlüyor. Biraz protein için et yerine üç kilo kara somun öğüdü veren de Boğaz'ın restoran sahibine benzemiyor mu? Halk yemesin, yiyenleri var, halk görmesin görenlerı var. Geçende ünlü bir baklavacı iş değiştirirken, "Ben bu dükkânı Arapiar için açtım," dememiş miydi? Özal'ın yakındığı gibi her şeyde çifte standart moda olmadı mı? Et Yerine Kara Somun FIRAT ÜNtVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Oniversitemizin çeşitli birimlerinde açık bulunan ve aşağıda fakültesi, yüksekokulu, anabilim dah, unvanı, bölümü, sayısı ve şartlan belirtilen kadrolara 2547 Sayılı Kanun ile "ö&etim Üyeliğine Yükseltilme ve Atama Yönetmeliğinin" ilgili hükümleri uyannca ögretim elemanı alınacaktır. 1) Her dalda ve unvanda aıanma isteklisi bütun adaylann ilan tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde atanmak istcdikleri anabilim dalını ve kadroyu; yabancı dil sınavına girmeleri gerekenler ayrıca girecekleri yabancı dili belirten bir dilekçe ile rektörlüğümüze başvurmaları, dilekçelerine kısa özgeçmiş, askerlik durumu belgesi, onaylı nüfus cuzdan sureti, (3) fotoğraf ve ögrenim belgesini ekleyeceklerdir. 2) Doçent ve yardımcı doçent kadrolanna başvuranlar aynca bilimsel çalışma ve yayınlannı içeren dosyayı (4) nüsha olarak, 3) Yardımcı doçent adaylan yardımcı docentlik yabancı dil sınavını vermişlerse bu sınavı kazandıklannı gösterir belgeyi, 4) Ögretim Görevlisi kadroları için istekliler, varsa bilimsel çalışma ve yayınlannı içeren dosyayı (4) nüsha olarak dilekçelerine ekleyeceklerdir. 5) Yardımcı doçent adaylarının yabancı dil sınavları 2 Temnıuz 1985 salı günü saat 9.30'da üniversitemiz FenEdebiyat Fakültesi yeni salonlannda yapılacaktır. Yard. öğr. Arş. Doçent Doçent Görevlisi Görevlisi Uzman Açıklama Fakültesi AnabUlm dah Fen Edebiyat Geometri Fonk.Teo.ve Fonk.Analiz Topoloji Mat.Temel ve Mat.Lojik Genel Fizik Yük.Enerji ve Plazma Fiziği Atom ve Molekül Fiziği Nükleer Fizik Katıhal Fiziği Anorganik Kimya Organik Kimya Analitik Kimya Fizikokimya Biyokimya Genel Biyoloji Moleküler Biyoloji Botanik Zooloji Türk Edebiyatı Türk Dili Yakınçağ Tarihi Türkiye Cumhuriyetı Tarihi Ingiliz Dili ve Edebiyatı Uygulamalı Sosyoloji ve Metodoloji Sosyoloji çıkışlı Kurumlar Sosyoloji Felsefe çıkışlı Sosyometri MühendislikYapı Hidrolik Geotekni Ulaştırma Ölçme bılgisi Mekanik Makina Teo.ve Dinamiği Konstrüksiyon ve İmalat Termodinamik Enerji Mekanik Telekomünikasyon Elektronik Devreler Sistemler Elektrik Makineleri Elektrik Tesisleri Genel Jeoloji MinerolojiPetrografî Maden Yataklan Jeokimya Uygulamalı Jeoloji Temel Işl.ve Termodinamik Proses ve Reaktör Tasanmı Kimyasal Teknolojiler Teknik Eğitim Metal lşleri Eğitimi Model Eğitimi Kalıp Eğitimi Otomotiv Eğitimi Makina Resim Kons.Eğitimi 1 Yapı Eğitimi 1 Eğitim Bilimleri Bölümu 11 Tıp Tıbbı Biyoloji 1 Morfoloji Yardımcı doçent kadroları dotdurulmadığı takdirde öğretim görevlisi alınabilecektir. 6) Araştırma görevlisi ve uzman adaylarının yabancı dil sınavları da 2 Temmuz 1985 salı günü saat 9.30'da üniversitemiz FenEdebiyat Fakültesi yeni salonlannda, bılim sınavlan 3 Temmuz 1985 Çarşamba günu saat 10.00'da, mülakatlar da 4 Temmuz 1985 perşembe günu saat 10.00'da ılgiıi fakulte, yuksekokul ve bölumlerde yapılacaktır. Araştırma Görevlileri gerektiğinde diğer üniversitelere doktora veya uzmanlık çahşması yapmak üzere görevlendirilebilecektir. 7) Yabancı dil okutmanı adaylanmn yabancı dil sınavları da 2 Temmuz 1985 salı gunü saat 9.30'da FenEdebiyat Fakültesi yeni salonlannda, mülakatlan 3 Temmuz 1985 çarşamba gunu 9.30'da ilgili bölümlerde yapılacaktır. 8) Türkçe, Beden Eğitimi, Müzik, Plastik Sanatlar dallarına atanacak okutman adaylan ile, uzman adaylanmn bilim sınavları 3 Temmuz 1985 çarşamba günü saat 10.00'da, mülakatlan da 4 Temmuz 1985 perşembe günü saat 10.00'da ilgili fakulte, yüksek okul ve bölümlerde yapılacaktır. 9) Doçent kadrolan daimi statudedir. Fizyoloji 1 1 1 Deontoloji 1 Biyokimya 1 3(c) İç Hastalıklan 2 6 Çocuk Sağ. Hastalıklan 3 6 Halk Sağhgı 2(b) Radyoloji 1 1 Dermatoloji 2 1 Mikrobiyoloji 3 Genel Cerrahi 4 3 Patoloji 1 1 Göğüs Kalp ve Damar Cerrahi Çocuk Cerrahi 1 I Kadın Hastalıklan Doğum 3 6 Kulak Burun Boğaz 1 2 Göz Hastalıklan I 2 Üroloji 1 2 Anesteziyoloji 1 1 Veteriner Morfoloji 2 1 Biyokimya Fizyoloji 4.8.1985 2(c) Biyokimya uzmanı kimyager Mikrobiyoloji 2 Parazitoloji 2 İç Hastalıklan ve Farmakoloji 1 4.9.1985 2 Doğum ve Döllenme Hast. 1 2 1 2 Cerrahi 2 Patoloji 1 1 Besin Hijyeni ve Teknolojisi 1 1 Zootekni Hayvan Besleme ve Hastalıklan 1 1 Öğr. Yrd. Arş. Görev. Okutman Görev. Uzman Yüksekokulu Doçent Doç. Bingöl Meslek Yüksekokulu 1 1 4 4(d) Okutmanlann ilgili dalda Tunceli Meslek Yüksekokulu 1 1 4 4(d) 4 yıl yukseköğrenim görmuş olmaları 1 Su Ürünleri Yüksekokulu Ar.Gör.l'i kimyager REKTÖRLÜK BÖLÜMLERİ Yabancı diller İngilizce Almanca Fransızca Plastik Sanatlar Heykel, Grafık, Sanat Tarihi Atatürk Ilkeleri ve tnkılap Tarihi 2(e) Türkçe 2(e) Müzik ve Beden Eğitimi 2 batı muziği, 4 beden 6 eğitim AÇKLAMALAR (a): İç Hastalıklan anabilim dalına almacak araştırma görevlilerinden 2'si Atatürk Universitesi'nde ihtisas yapacaktır. (b): Halk Sağlığı ihtisas çalışmaları sırasında başarılı bulunan araştırma görevlilerinin daha ihtisas çalışmalan dönemindeyken yurt dışında MSC Degree in Commurity Mecidıne, MSC Degree ın Epidemiology programlardan birine katılabilmeleri sağlanacaktır. (c): Bu kadrolara Tıp doktoru, Veteriner hekim, Biyolog, Eczacı, Kimyagerler başvurabileceklerdir. (d): Tercihen inşaat ve elektrik (e): Yuksek lisans veya en az 3 yıllık öğretim tecrubesi. Basın: 18890 ÇALI^ANLAREN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Memurlar ve yıllık izin U: Bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışmaktayun. Bilindiği gibi 657 sayılı Devlet Memurları Yasası geregince 10 yıllık hizmet süresini dolduran memur, 30 gün yıllık izin kullanmaktadır. 110 yıllık hizmet süresinin hesaplanmasında askerlikte geçen süre (borçlanılmış veya borçlanümamış) göz önüne alınır mı? 2 Bu 10 yıllık süreyi doldurmadan önce yıllık iznin 20 günliik bölümü dolduktan sonra (aynı yıl) 10 günlük bölümü kullanılabilir mi? M.K. ANKARA YANIT: 1 Devlet memurlannın "yıllık, mazeret ve hastalık izinlerinin" uygulanmasına açıklık getiren 62 seri No'lu "Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği"ne göre: "Devlet memurlarına veriien yıllık, mazeret ve hastalık izinlerinin uygulanmasında duraksamalara dUşüldüğü anlaşıldığından aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür. A Yılhk izinler: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 102'nci maddesinde, devlet memurlannın yıllık izin süresi, hizmeti bir yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündur. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenir, denilmektedir. Bu hükme göre, 1) Maddede geçen hizmet müddetleri deyimi, emeklilik hükümlerine tabi eylemli hizmet sürelerinin (18 yaşın üzerinde sigorta primi ödemek suretiyle resmi ve özel sektörde geçen süreler dahil) toplamını ifade etmektedir. Muvazzaf askerlikte ve yedeksubayhkta, okul devresinde geçen süreler de aynı biçimde dikkate alınır. 2) Hizmeti bir yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlara 20 gün, on yıldan fazla hizmeti olan devlet memurlarına 30 günlük yıllık izin verilir." Genel tebliğ, "muazzaf askerlikte ve yedeksubay okul devresinde geçen süreler için" borçlanma koşulunu koymaksızın hizmet süresi saymıştır. 2 Yıllık izinin ilk bölümunün kullanıldığı gün, hizmet süresinin geçerli olduğu ve o süreye göre izin hakkının doğacağı görüşündeyiz. Bu nedenle de on yıllık sürenin dolmasından önce yıllık •izinin 20 gün ve ancak on yıl süre dolduktan sonra 30 gün izin kullanılabilecektir. SOR DENİZ, ORMAN VE GÜNEŞlN KAYNAŞTIĞI ESSıZ DOĞA GÜZELLiĞıNDE YILLARIN YORGUNLUĞUNU ATIN. TAM PANSıYON (Yatak+Sabah Kahvaltısı +öğle Yemegi+Aksam Yemeği) SAPECE 29OOTL. TATİL DÖNEMLERİMİZ 1 2 3. 4 5 Donem (Seker Bayramı) 20 hazıran 29 haziıan Donem 2 temmuz 16 temmuz Donem 18 temmuz 1 ağustos Donem 3 ağustos 17 ağustos Donem [Kurban Bayramı) 19 ağustos 2 eylul 10 15 15 15 15 gun gun gun gun gun MARMARİSTE UCUZ TATİL İSTEYEN TAKSlTLE TATıL YAPABlLİR BAJVURU MCAY CAD NO 7 i a 18 94 40 «KANIIKIAR ANKARA J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle