19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cu m hu r iyet Maliye'nin Meclis karıstı vergi ARINMALAR Gezi, Günlük, Anı, Anlatı İsmet Kemal Karadayı Halitağa Cad Ekşıoğlu tşhant Kat: 3 ,V0 «0 Kadtkoy / tsıanbul *fiUKUK DEVLETİ Vf yELÎDEDEOĞLU ukuk Kurumu S'90O lıra,%Çağdaş Yayınları Türkocağı Caa^9/41 Cağaloğlu/tstanbul 62. Yıl; Sayı: 21840 Kurucusu: Yunus Nadi 70 TL.(KDvdaha) 13 Haziran 1985 Perşembe Maliyeye beyannamesini ve vergi taksidini zamanında ödemeyene yüzde 70'e kadar ceza faizi getiriliyor. Ayrıca emlak beyannamelerinin 1 yıl önceden toplanması düşünülüyor. ENİS BERBEROĞLU ANKARA Maliye, vergi gelirlerinin peşine düştü. Katma Değer Vergisi kaçaklarına neden olan telafi edici vergi mükellefliği sisteminin 1 temmuz tarihinden itibaren yeniden düzenlenmesi ya da tamamen yürürlükten kaldırılması şıklan üzerinde durulurken 1987 yıhnda toplanacak Emlâk Vergisi beyannamelerinin bir yıl erkene alınması eğilimi güçlendi. Vergi uzmanlannca üzerinde yübaşmdan bu yana çalışılan bir dizi önlemin başını, kaçağın azaltılması ve tahsilatın hızlandırüması amaçb olanJann çektigi bildirildi. 1 Kaçaga karsı önlemler Maliye'nin bu yoldaki ilk adımı, beyannamesini zamanında teslim etmeyen ya da vergi taksitlerini zamanında yatırmayan mükelleflere yıllık yuzde 70'e kadar ulasan ceza faizi uygulamasıyla tahsilatın hızlanması hedefleniyor. Bir yetkili bu konuda, "Eskiden vergi borçlannı odemeyerek, kredi gibi kullananlar, şimdi bu (Arkası Sa. 8. Sü. 4'te) alarmı O l a V 1 Cumhurbaşkanı Vekili Karaduman, Meclis oturumuna da başkanlık etmek istedl Muhalefet, "Kuvvetler ayrılığına aykırı" diye itiraz etti. Gruplar, birbihne girdi. Karaduman yuhalandı. O l a V 3 Meclis Başkanlık Divanı'nın boş olan üyelikleri için HP'nin önerdiği adaylar ANAP tarafından reddedildi. Bunun üzerine Halkçı Parti, Başkanlık Divanı ve Başkan vekilliklerindeki üyelerini çekti. ANKARA'dan YALÇIH DO6AN tktidar Polis Anılacak YALÇIN DOĞAN ANKARA Poliseyetki veren tasanyla ilgili olarak bazı bakanlann ve Başbakan Turgut özal'ın Meclis kulisinde yaymaya çaltştığı bir iddia var: Polisle ilgili tasanyı söıde "başka bazı yerler" istiyormuş; sözde "başka bazı yerler" böyle bir yasantn yürürlüğe girmesini istiyor ve böylece "sıkıyönetimin daha kolay kalkacağını" savunuyorlarmıs: (Arkası Sa. 11. Sü. Vde) y 2 Günlerdir tartışılan polis yasasının görüşülmesine ancak 15.30'da başlanabildi. Muhalefetin engelleme çabaları dün de devam etti. Sabaha kadar süren çalışmalarda 2 madde daha kabul edildi. ANKARA, (Cumhurtyct Btirosn) Turkiye Büyük Millet Meclisi, dün tarihinin en kanşık günlerinden birini yaşadı. Bu kanşıldıga neden olan başlıca olaylar şöyle sıralandr. 1 Meclisin dün yaşadığı ilk ve en büyuk olay, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman'ın oturumlara başkanlık etmek isteme O l a y 4 Yaz tatiline dün gece girmesi beklenen Meclis'in tatili 18 hazirana ertelendi. Pplis yasası geçmeden tatil yok! Başbakan özal da Karadeniz gezisini dünkü olaylar üzerine geri bırakma kararı aldı. oMugunu" soyleyerek affını istemişti. Yine aynı ajansa göre Karaduman'ın oturumu yönetmesini istediği bütün başkan vekilleri benzer gerekçelerle teklifı reddetmişlerdi. Bunun üzerine Karaduman oturumu yönetmek "zonında kalmışn". Karaduman, başkanlıgı üzerinde çıkan tartışmalan Genel Kurul'un oyuna başvurarak ve onay alarak noktaladıktan sonra oturumlan yönetmeye gelmedi, yerine MDP'li Turgut Kunter başkanlık yaptı. 2 Meclisin ikinci büyük olayı, HP'nin Başkanlık Divanı'nı protestosuydu. Boş olan kâtip üyelikler için istifa eden FUai Saglar ve Cüneyt Canver'i yeni(Arkası Sa. 11. Sü. 4'de) siydi. Kanşıklık, Necmettin Ka ni "Ba, soD oturum diye gekhm" raduman'ın aynı zamanda Cum seklinde savundu. Oysa dünkü hurbaşkanlığuıa da vekalet etme oturum Meclis'in tatüe girmezsinden kaynaklandı. Bu hukuki den önceki son oturumu değildi. tartışma buyük olaylara neden Bu arada THA da Karaduman1 oldu. Muhalif milletvekilleri, Ka ın "mecburiyetten" başkanlık raduman'ın bu davranışıyla ana yapüğım öne sürdu. THA'ya göyasanın "kuvvetler ayrılıgı" re dün oturuma başkanlık etmesi prensibinin çiğnendiğini ileri sü gereken Başkan Vekili MDP'li rerlerken Karaduman da kendi Turgut Kunter "yorgun Evren, bu akşam yurda dönüyor Bükreş'teki 'sorurf açıklık kazanmadı Cumhurbaşkanı Evren, dün Bükreş'teki Kahramanlar Anıtı ile Türk Şehitliği'ni ziyaret etti. Daha sonra Köstence 'ye geçerek Tuna Kanalı 'nda incelemelerde bulundu. Diplomatik sorun yaratan 'metinden çıkarılan bölüm' konusu açıklığa kavuşmadı. OKAY GÖNENSİN BÜKREŞRumen Devlet Konseyi Sarayı 1912'de kraliyet sarayı olarak yapılmış. tavanlar ve duvarlar, görkemli ve etkileyici freskler ve oymalarla süslenmiş. Romanya Cumhurbaşkanı Çavuşesku'nun Evren onuruna verdiği yemek töreni, bu sarayın, eskiden taht odası olan büyük salonunda yapıldı. tki cumhurbaşkanı, kendilerine aynlmış uzun masanın arkasındaki kapıdan girdiler. Türk heyeti ve Rumen konuklar dörder kişiden 22 yuvarlak masaya dağıtılmıştı. Ve sonra gecenin daha ileri saatlerinde, küçük bir diplomatik sonına yol açacak olan konuşmalar başladı. Çavuşesku, konuşmasını heyecansız ve düz bir sesle okudu. Cumhurbaşkaru Evren ise, vurgulamalar ve konuşmanın içeriğine uygun tonlamalarla... Rumen ev sahipleri, çok sayıda bakan ve en üst düzey görevlilerden oluşuyordu. Biz Romanya radyotelevizyonunun genel müdurüyle sohbet olanağı bulduk. Eski bir felsefe profesörü olan Konstantin Petre, yöneticiliğin, hele TV gibi bir kumluşun başında bulunmanın zorluğunu ve sürekli eleştirilere hedef olmasını anlatıyordu. Evet, görevi daha çok politikti; bir yılı biraz aşkın görevi txv yunca işi ögrenmeye çalışıyordu; en büyük sıkıntısı ise enerji kısıtlaması ytizünden TV yayınının haftada 70 saatten 22 saate inmiş olmasıydı... Yemeğin bir özelliğı de servisin olağanüstü süratiydi: Ancak en hızb ve konuşmadan yemek yiyenler, garson tabağı geri almak için başına geldiğinde yemeğini bitirmiş olabiliyordu. Bir görüşe göre, bu süratin nedeni, gece saat onda başlayan ve tüm restoranların (Arkası Sa. 8. Sü. 4'te) Şii korsanlar kaçtı \ Uçağı havaya uçuraıdar İJrdün Havayollan 'na bağlı yolcu uçağını Beyrut Havaalam 'nda mürettebat ve yolculan serbest bıraktıktan sonra havaya uçuran Şii korsanlar, bir ciple olay yerinden kaçtüar. Bir Lübnan uçağını Larnaka'da ele geçiren Filistinli bir hava korsanı ise daha sonra başka bir uçakla Ürdün'e gönderildi. Dış Haberler Servisi Beyrut Amman seferini yaparken, Şü korsanlarca önceki gün kaçırılan Ürdün uçağı dün Beyrut Havaalam'nda havaya uçuruldu. Bu arada dün de Lübnan'ın Ortadoğu Havayollarına ait bir yolcu uçağı Kıbrıs'ın Rum kesimindeki Larnaka Havaalam'nda bir hava korsanı tarafından bir süre ele geçirildi. Ürdün Havayollan ALlA'ya ait Boeing 727 tipi yolcu uçağını önceki gün Beyrut Havaalam'ndan kalkışa hazırlandığı sırada kaçıran Şü hava korsanlan verdikleri sürenin bitiminden hemen sonra murettabat ve yolculan serbest bıraktılar. Daha sonra pilot kabinini havaya uçurdular. (Arkası Sa. 8. Sü. S'de) CÛNEYT ARCAYUREK yazıyor Eküen Biçiüyor... ANKARA Bu denli kızacak, güniltü çıkaracak, tepki gösterecek, Meclis kubbesini sarsacak ne var dı ki orta yerde? Işbaşına getdiği günden beri özal iktidarının "reformist karakterini" savunagelen irili ufaklı, boylu poslu kalem erbabımızın lutumlanna paralel bir gelişmeydi Meclis Başkanı Karaduman 'ın yarattığı manzara. Ekilen biçüiyordu. Karaduman, Cumhurbaşkanı Vekili olarak bir sabah gelir Meclise başkanlık eder mi, eder. (Arkası Sa. 11. Sü. l'de) Meclis notları Karaduman tarihe geçecek BETÜL UNCULAR ANKARA TBMM'nin ikinci yasama yılı, Türk demokrasi tahhinde buyük izler bırakacak nitelikte. Cumhurbaşkanı 'na vekillik eden TBMM Başkanı Necmettin Karaduman 'ın Meclis yönetmesi, TBMM Başkanlığı'nı dün tartışılır duruma soktu. Bu (Arkası Sa. 11. Sü. 3'de) DİPLOMAT PATLAMA ANI Beyrut'tan kaçtrdtktan Ürdün uçağmı yeniden Beyrut Havaaianı'na getiren Şü korsanlar, yerleştirdikleri bombalarla uçağı havaya uçurdular. Patlamadan önce mürettebat ve yolculan serbest bırakan Şü korsanlar, olaydan sonra uçağtn etrafım saran muhafıziara rağmen bir ciplt havaalamndan kaçtüar. (Fotoğraf: AP) Başyuzarımız tsviçre'ye gitti Başyazarımız Nadir Nadi dün Isviçre'ye gitti. Şeker Bayramı'm da yurt dışmda geçirecek olan başyazarımız temmuz ayında tstanbul'a dönecek. Yurt dışmda bulundugu süre içinde Başyazanmız Nadir Nadi bazı mesleki temas ve incelemelerde de bulunacak. Hcralb3^Srtbunc.:]V|etİll€İe Mmerald Tribune'ün eklerden sorumlu müdürü Linda Hales: "Gazetede yayımlanan cümleleri Başbakan Özal, kelimesi kelimesine bu banda söylemiştir. Haberimiz tamamen doğrudur." Bakan Mesut Yılmaz: "Başbakanın davaya müdahale etmeye niyeti yok. Barış Derneği sanıkları fikir suçundan, düşünce suçundan dolayı değil, doğrudan doğruya terörle ilişkileri dolayısıyla yargılanmaktadır." Haber Merkezi Başbakan Turgut Özal'ın International Herald Tribune gazetesine verdiği mülakata tepkiler sürerken, Paris'te, International Herald Tribune merkezinden yapılan açıklamada, "Mülakat, kelimesi kelimesine doğrudur. Mülakat, zaten tngilizce yapılmıştır" denildi. Paris'ten telefonla aradığımız International Herald Tribune gazetesinin özel eklerden sorumlu müdürü Linda Hales, Cumhuriyet'e şu açıklamayı yaptı: "Başbakan Turgut Ozal'la mülakat yapmakla iki gazeteciyi görevlendirdik. Bunlann adlan Mustafa R. Gursel ve Uli Schmetzer'dir. Keodilerine güvenimiz tamdır. Aynca mülakat tngilizce yapılmış ve banda kaydedilmiştir. Bunun yanı sıra. bant deşifre edilmiştir ve tam İngilizce metin arşivimizdedir. Gazetede yayımlanan cümleleri Başbakan Özal, kelimesi kelimesine bu banda söylemiştir. Haberimiz tamamıvla doğrudur, bunu bu şekilde açıklıyorum." Meclis kulisinde önceki akşam konuyla ilgili olarak soru sorduğumuz Başbakan özal da, Cumhuriyet'e şunlan söylemişti: "Bir tercüme hatası oldugunu sanıyorum. Yazıyı bir defa daha okuyacağım. DtSK'in birtakım anarşik bareketleri finanse ettigiııi söyledim; tam tersini yazmışlar." Devlet Bakanı Mesut Yılmaz (Arkası Sa. 7. Sü. 2'de) GÖZÜYLE POLtS TASARISI VE AVRUPA Biyftelçi SEMİH GÛNVER'lı mafcalesi 2. sayfada Lütfen Biraz Ciddiyet... Başbakan Turgut Özal'ın, International Herald Tribune'de çıkan demeciyle ilgili açıklaması, hem inandıncı olmaktan uzaktır; hem de işin özünü değiştirici nitelikte değildir. Kendi üslubuna uygun olarak ayaküstü yaptığı açıklamasında Sayın Başbakan, "Tercüme hatası oldugunu sanıyorum" demiş, "yazıyı bir defa daha okuyacağım" söylemiş ve "DİSK'in birtakım anarşik hareketleri finanse ettiğini söyledim, tam tersini yazmışlar" diye konuşmuştur... Önce "tercüme hatası"n\ ele alalım. 8u hatayı yapan kimdir? Türk basını mı? Örneğin Cumhuriyet, Sayın Özal'ın demecini ingilizceden Türkçeye çevirirken böyle bir hata yapmış olabilir mi? Bu sorunun yanıtı "Ha1 yır"dv. Aşağıda, Başbakan ın demecinin ilgili bölümlerinin İngilizce asılları ve hemen altlarında da Cumhuriyet'te çıkan Türkçe çevirileri bulunmaktadır: (ÖZAL ABD'de komunist parti yasaklanmamışnr. Ama bazı kurallanmz var. Bunlara göre komünistler yönetimde ve bazı görevlerde bulunamazlar. Türkıye'de tse komünizm yasalarla yasaklanmıştır. Eğer komünizm propagandası yaparsanız hapse mahkum olursunuz. DtSK üyeleri bu ktstasa göre yargılandılar Ya Banş Derneği? ÖZAL Aynı. Komünizm propagandasmdan. A. In the Unıted Sutes. the Communısı Party ıs not forbıdden but vou have some rules ıhaı Con> mumsıs cannoı be ın admuusıraUon or have certaın jobs. In our case. Conunuıusm ıs forbıdden by law If you raake Communısı propaganda. 50u »ıll be jaüed The DISK people have been tned on thıs basıs Q. \nd the Peace Assocıalıon'' A. On the saroe basıs Comnıunısl propaganda. (ÖZAL Bazı vakalar vardır. Sosyal demokrat olduğunuzu iddia edersiniz, fakat aslında komünıstsinizdir. Sosyal demokrat pozunda komunist. örneğin DtSK'i alalım. DtSK'e komünistler malı yardım yaptı. Ama buna mahkemeler karar verecek. Cumhunyet, 11 Haziran 1985, sayfa 11) A. Tnere are cases when \ou claım you are a socıa) dcmocraı bul you are really a Communısı. jusı posıng as a socıa) democraı. Take the eiafflple of the DISK The Communısts fınanced thar actmtıes. Buı ıhıs ıs for the courts lo dccıde İngilizce bilenler bilmeyenlere anlatabilirler ki, Cumhuriyet, Başbakan Sayın Özal'ın yukandaki sözlerini Türkçeye çevirirken "tercüme hatası" yapmamıştır. O zaman Sayın Özal'ın "yapıldığını sandığı" "hatayı" kim işlemiş olabilir?.. International Herald Tribune mü? Çünkü, diyor ki Sayın Özal: "DİSK'in birtakım anarşik hareketleri finanse ettiğini söyledim; tam tersini yazmışlar." Özal'a göre bu durumda "tercüme hatası" Amerikan gazetesine ait gözüküyor. Ne var ki, Sayın Başbakan'la mülakat İngilizce olarak yapılmış, aynca teyp bandına da kaydedilmiştir. Mülakat yapılırken, Herald Tribune'nün iki muhabiriyle birlikte Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ve Başbakanlık Danışmanı Selim Egeli de hazır bulunmuşlardır. , O zaman ortaya şöyle bir durum çıkıyor: İngilizce yayımlanan bir gazete için İngilizce olarak yapılan bir mülakatta "tercüme"ye gerek olamayacağı için "tercüme hatası" da herhalde olamaz. Öyle değil mi? (Arkası Sa. 8. Sü. l'de) UJH Denizcilik'in, Güneş Sigorta Şirketi'ne sigorta ettirdiği tankerlerinin primlerini ödemediği gerekçesiyle, tüm mal varhğına 6. Tıcaret Mahkemesi'nce ihtiyati haciz konuldu. YALÇIN ÇAKDt Eski Devlet Bakanı Ismail özdağlar'm Yüce Divan'a gitmesine neden olan "rüşvet" olayıyla adını duyuran ÜM Denizcilik'in, Güneş Sigorta Finnası'na olan yaklaşık 2.5 milyar liralık borcunu ödemediği iddiasıyla açılan davada, tüm mal varhğına ihtiyati haciz karan konuldu. Yurt dışından satın aldığı Türkiye'nin en büytik tankerleri ile DlTAŞ'a hampetrol taşımacüıgj yapan UM Denizcilik'in tankerlerini sigorta ettirdîği Güneş Sigorta firmasının, sigorta prim borçlannın ödenmediği gerekçesi ile dava açtığı öğrenildi. tstanbul 6. Ticaret Mahkemesi'nde 985/1355 ve 1356 "degişik iş" sayılı iki dosya ile açılan davada hâkim, UM Denizcilik'in tüm mal varhğına "ihtiyati haciz" karamun uygulanmasına karar verdi. Beyoğlu 2. tcra Memurhığu'nun 85971 ve 85972 ta(Arkası Sa. 8. Sü. 2'de) UWa 2.5 müyarhk haciz F.AImanyanın gayri resmi önerisi: Leopard2 yerine hafif tank tiretin JP« Alman yönetimi, üretilecek Leopard2 tanklannın NATO ülkeleri dışına satüamayacağını, bu durum karşısmda Türkiye'nin ağır yatırım maliyetlerinin altından kalkmakta güçlük çekeceğini öne sürdü. ANKARA {Cumhuriyet Bürosu) Türkiye ve Federal Almanya arasında "dondurulan" Leopard2 tanklannın ortak üretimi projesi, Alman yönetiminin Türk tarafına, "daha hafif taaldar" üretimi yolundaki gayri resmi önerisi ile yeni bir boyut kazandı. Başbakan Turgut özalın, nisan ayındaki Federal Almanya ziyareti sırasmda yeniden gündeme gelen ortak tank yapımı projesinde Türkiye'nin ısrarı üzerine geçen ay sonunda ülkemizi ziyaret eden Lothar Ruchl başkanhğındaki bir parlamenter heyeti, konuya ilişkin bügi almıştı. Federal Alman yönetiminin, ziyaretin değerlendirmesini sürdürdüğünü kaydeden diplomatik çevrelere göre, Almanlar 1 Leopard2 tanklanmn Türkiye de üretimi konusunda gördükleri sakıncalan 3 başhk halinde şöyle dile getirdiler: 1 MaUyetin altından nasd kallalacak? Tanesi 3.5 milyon Al(Arkası Sa. 8. Sü. l'de) Ağca:Burgiba'yı da öldürecektim Mehmet Ati Ağca UGUR MUMCU duruşmamn dünkü ROMA Sorgusuna devam edüen Mehmet Ali bölümünde, Tunus Devlet Agca, Papa suikastından Avrupa Ülkücü Türk Başkanı Burgiba ile Malta Dernekleri Federasyonu Başkanı Musa Serdar ÇeBaşbakam Dom Mintoffu lebi'nin haberi oldugunu ileri surerek, "Çelebi ile öldürmek üzere Bulgaristan 1980 araiık ayında Milano'da buluşup bu konuyu tarafından görüştük" dedi. Ağca Tunus'a Devlet Başkanı Hagörevlendirildiğini söyledi. bib Burgiba'yı vurmak için gittiğini, Polonya Bağımsız Dayanışma Sendikası lideri Lech nın Roma'da öldürülmesi planına da katıldığını söyledi. Burgiba'yı alınan güvenlik önlemleri nedeniyle öldüremediğini, VValesa'nın öldurülme planının Italyan Gizli Haber Almaörgütune bildirildiği için bu suikasttandavazgeçmek zorunda kaldıklannı söyleyerek iki suikastın da Bulgarlar tarafından (Arkası Sa.6, Sü.4'de) Cumhunyet, 11 Haziran 1985, sayfa 11) HASAN CEMAL m
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle