23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER zimattan bu yana oluşturduğu ilerici çaba ve çağnlarına tepkisiz kalmıştır. Topiuma yabancılaşan aydının bu tür önermelerle tarih önünde aklanması ve iç hesaplaşmalarından tümüyle kurtulmasını teklemek çok zor. Öte yandan, 1950'den bu yana çok partili demokrasi deneyimlerimizde sosyopolitik görüşlerin "sağ" ve " s o l " olarak göreli etkinlik ve başarımlan ilginçtir. Tanımı gereği altyapısal olduğu kadar üstyapısal planda tutucu ve gelenekçi "sağ", politik alanda liberal ve insancı toplum tasanmlarından yolaçıkan "sol"a kıyasla daha bilinçli ve oportünist olmuştur. Dahası düşünsel alanda sağsol kategoriciliği süredursun; " s a ğ " , sosyal adalet, siyasal liberalizm ve planlı büyümecilik gibi "demokratik sol"un kozlannı gereğinde başanyla oynamış, devletçi anlayısa bağlı kalmıştır. Bu şekilde iktidar nimetlerinden daha çok uzun süreli yararlanabilmiş olan "sağ"a yönelik kitleler için iktidar olma ölçüfü/arayışı giderek ağırlık kazanmıştır. DEMOKRASİ VE ULUSAL HEDEF Hukuk ve sosyal devlet ilkeleri ile çoğulcu parlamenter sisteme dayalı özgürlükçü demokrasi, çağımız insanı için çok önemli ve önceliklidir. Kuşkusuz Türk toplumu bu gözlemin dışında tutulamaz. Sorun toplumumuzun demokratik süreçten kopmadan "çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılması"nda odaklanmaktadır. Bunun için gerekli politik koşullar önce "meşru" yoldan iktidar olmak, sonra da niteliği yitirmeden yeterli süre iktidarda kalmaktır. İktidar olmak için yeterli bir kadro ile partileşmenin ve geçmişten devralınan yöntemlerin ötesinde gunümüzde parasal güç ve seçmen kitlelerinin bilimsel yöntemlerle gözlemlenip değerlendirilmesi örıem kazanmıştır. Bundan başka, halka bilinçli yakınhk, gerçekçi yaklaşım ve ülke koşullan konusunda iyimserliğin kitleleri etkilemede son derece önemli olduğu görülmektedir. Yeterli bir iktidar süresi için de parti programının öngördüğü toplumsal tasarım ve hedefler esas olmak üzere güvenlik ve dirliği sağlayan, kitlelerin somut ve ivedi yararlarını gözeten, manevi değerleri karşısına almayan güçlü, özgüvenli ve istikrarlı bir "icraat" gerekliliği savunulabilir. Vurgulamakta yarar gördüğümüz bir başka etken ise daha uzun erimlerde toplumsal ilerlemenin, kitleler için çağdaş ve liberal bilgilenme/eğitim kapılannm sürekli ve ardına kadar açık tutulmasıyla mümkün olabileceğidir. Demokratik süreç açısından toplumda alt ve üstyapılarda verili koşullann tartışmasından önce, halk çoğunluğunun bu koşullara bakış açısı ve politik tutumunu değerlendirmek önemlidir. Halk çoğunluğunun formal bilgi düzeyi düşük, buna karşılık politik bilinci yüksek ve gerçekçidir. Halk kendisine verilen ilerici bilgi ve icraatı almaya hazırdır. Bunlan verecek bir iktidar yoksa, halkın toplum dirliği için salt düzenlemeci bir siyasal otoriteye nza göstermesi doğal karşılanmalıdır. SONUÇ Ekonomi kurammda serbest ve tam rekabet en iyinin elde edilmesi için ne kadar geçerliyse, toplumsal çözüm ve hizmetlerin en iyisine ulaşmak için de siyasal görüşlerin rekabeti o denli önemlidir. Öte yandan hukukun üstünlüğü, sosyal devlet ilkeleri, düşünce özgürlüğü gibi çağdaş demokrasi gereklerinin toplumlara Tanrı vergisi gibi inmediği açık. Bütün bunların kitlelerin ortak isteminde somutlaştırılması ve yerleştirilmesi demokratik süreç içinde aydınlann, demokratik kurumların ve siyasal iktidarların soıumluluğundadır. Demokrasi geniş ve etkin katılım gerektiren bir rejimdir. Topiuma dürüst hizmet verebilecek, bilgili kişilerin yürekli biçimde demokratik savaşımlara katılmaları ve öncelikle siyasal iktidara ağırlık koymalan şarttır. Siyasal iktidann ise kazanılması kadar kullanılması da zor ve yetkinlik isteyen bir iştir. 11 HAZİRAN 1985 Demokratik süreç açısından toplumda alt ve üstyapılarda verili koşulların tartışmasından önce, halk çoğunluğunun bu koşullara bakış açısı ve politik tutumunu değerlendirmek önemlidir. Halk çoğunluğunun formal bilgi düzeyi düşük, buna karşılık politik bilinci yüksek ve gerçekçidir. Halk kendisine verilen ilerici bilgi ve icraatı a'maya hazırdır. Bunlan verecek bir iktidar yoksa, halkın toplum dirliği için salt düzenlemeci bir siyasal otoriteye rıza göstermesi doğal karşılanmalıdır. ŞENER ÖZŞAHİN 19461950 yıllanndan bu yana yaşatmaya çalıştığımız de• mokrasiyi anlama ve sindirme konusunda zaman içinde değişmeyen, ancak çoğu kez kavram kargaşası içinde yitirilen ban basit gerçeklerin yeniden saptanması, konuyla ilgiü çelişkilerin bilinmesi özellikle demokrasimiz üzerine düşünce üretimi ve tartışmalar açısından önemlidir. HALK ÇOĞUNLUĞU Bu gerçeklerden ilki, az gelişmişlik çizgisindeki toplumumuzda üst yönetim mekanizmasında yer almayan "aydın"ve "reçkin " lerin dışındaki halk çoğunluğuyla ilgilidir. Halk egemenliğinin üstünde ve dışında egemen hiçbir güç tanımayan demokrasinin işleyişinde halk ve seçmen çoğunluğu, ulusal iradeyi başübaşına belirlememekle birlikte önemli ve özellikli bir etken durumundadır. Halk çoğunluğu toplumsal sorunlar ve politika Demokrasi Sorunu PENCERE Kırk Yıl Önce, Kırk Yıl Sonra 1940'ların ikinci yarısı. Rıfat llgaz'ın başı, Marko Paşa dergisinde yayımlanan yazılar yüzünden belada. Kaç davası var? Sayısını bilmiyor. Sultanahmet Cezaevi'nin veremliler koğuşunda yatıyor. Verem, o yıllarda ortalığı kırıp geçiriyor. Şaka değil. İkinci Dünya Savaşı bu. Açlık, yoksulluk, besinsizlik, sefalet diz boyu. Tek parti yönetimi. Çok partili rejimin kokusu duyulmuş; ama, daha Türkiye işin başlangıcında. Şair ve yazar Rıfat llgaz, yazılarır.dan ötürü tutuklu olarak yargılandığı o günleri "San Yazma" adlı romanında özyaşamöyküsü biçiminde anlatmış. Bugünkü kuşakların 1940'lar Türkiyesini tanımak ve anlamak için "San Yazma"y\ (Çınar Yaymlan) okumalan gerek. Dünü bilmeyen, ne bugünü değerlendirebilir, ne yannı yaratabilir. • Rıfat llgaz anlatıyor: "Duruşmam vardı. Davalar birbirine karıştığı için ben hangi davaya, hangi duruşmaya götürüldüğümü sormuyordum bile... İkinci Ağır Ceza'nın önünde durunca anlamıştım, neden getirildiğimi. Sıramız gelince girdik içeri. önce bilirkişi raporu okundu. Yazımda hakaret olmadığı saptanmıştı raporda. Biraz sert anlatımlıbulmuşlardı yazımı. (...) Yargıçsevinmişebenziyordu. 'Savunmanı yapmak ister misin?' diye sordu, 'Yoksa başka bir duruşmaya mı bırakırsın?" llgaz, savunmasını yapıyor, beraat ediyor; artık sorun, öbür dava dosyaları için tutukluluk tezkeresinin kesilip kesilmediğidir: "Obür dosyalarda ikinci bir tutukluluk tezkeresi yoksa, cezaevinin bir orduyu içeri alacak kadar geniş kapısı, ardına kadar açılırdı benim için!.." Beraat eden yazar, Sultanahmet'e geri getirilir. Bakaiım serbest bırakılacak mı? Vakit ne kadar geç olursa olsun, umut kesilmez. Rıfat llgaz o günlerde adliyenin işleyişini ve infazın kurallarını şöyle anlatıyor: "Cezaevinin en hızlı işleyen yanlanndan biri, 'tahliye'lerin yıldırım hızıyla yürürlüğe girmesiydi. Geceyarısı savcılıktan kâğrt gelse, dakkası dakkasına kapıların açılması gerekirdi. Büyük sorumluluğu vardı bunun. Hele ölüm halindeki hastalar, tahliye emrinden sonra içerde öldü mü, yakasını kurtaramazdı savcılar, müdürier, gardiyanlar." Ve sonunda gecenin karanlığında bir motosiklet sesi duyulur. Nöbetçi savcıdan, geç kalan tahliyeler, motosıkletle gelir. Bugün de öyle olmuştur. Rıfat llgaz'ı okuyalım: "Hastane kapısı dışardan açılmış, başgardiyan Efe Rıfat, iki gardiyanla birlikte içeri girmişti. Verem koğuşunun kapısı tekmeyle yıkılır gibi açılmıştı, ardına kadar 'Hazırian Rıfat Bey, tahliye!..' Her şeyokadar hızla olmuştu ki,on dakika sonra dışardaydım. Ufak büyük bütün paralanmı adembabalara dağıtmıştım. Oisaydı daha da çoğunu verecektim. Gelenek böyleydi. Dışarda iş yardı, arkadaş vardı, dışarda para vardı, çalışılır kazanılırdı. İçerdekinin eli kolu bağlıydı, çalışamazdı, kazanamazdı. Madem çıkıyordum, neyim varsa onlara bırakmalıydım. Yağmur, sanki kapıdan çıkmamı bekliyormuş gibi birdenbire bosanmıştı." Gecenin bu saatinde nereye gidecekti Rıfat llgaz? • Rıfat llgaz'ın o gece nereye gittiği "Sarı Yazma"da yazılıdır; ama bugün Türkiye nereye gidiyor? Tek parti yönetiminde devletin ne oiursa olsun kendine gore bir hukuk anlayışı ve infaz düzeni vardı. Aradan kırk yıl geçtikten sonra hukuk devieti anlayışında ve infaz hukukunda ilerledik mi geriledik mi? Gündemde bulunan yeni polis tasarısıyla ne yapmak istiyoruz? İktisatçı konusunda "gerçekçi"dir. Bu gerçekçilik çok uzun erimleri dışlayan yararcılık (pragmatizm) ve pratiklik üzerine kuruludur. Bu kitlelerin toplumsal açıdan temel arayışlarını şu şekilde belirleyebiliriz: 1Bireysel ve yakın aile çevresi itibanyla canmal güvenliği ve dirlik: Varkalım ereğinden kaynaklanan bu arayış toplum yaşamında gelenek, töre, inançlar ve dış dünyaya karşı ulusal onurla özdeşleşir. 2Gözle görülür, elle tutulur somut ve ivedi yararlar: Yine bireysel çevreye dönük olarak değeriendirilen bu yararların büyük çogunluğu ekonomik kaynaklıdır. 3Güçlii siyasal iktidar: Bu bağlamda, halkın toplumsal anlayışında a priori bir idealizmin ya da idealist tasanmın olamayacağı gözden uzak tutulmamalıdır. Halkın siyasal etkilenme eşiğininse zamana yayılan sınamadeneyim süreçleriyle orantılı olduğu anlaşılmaktadır. Aydının tanımı, işlevi ve "sivil toplum" ile demokrasinin öncelikli önertıi konulanndaki tartışmalarm, 1980'ler Türkiye'sinde eş anlı güncelleşmesi kuşkusuz bir raslantı değildir. Kültür ve uygarlığı tarihsel perspektif içinde kavrayabilen, bilgilenmiş insanlar olarak tanımlanması gereken aydınlann önemli bir bölümünün, Türkiye gibi çogunluğu yeterli bilgilenmemiş bir toplumda ivedi etkinlik ve katılım isteyen sosyopolitik sorunlara karşın felsefel ve sanatsal yaklaşımlar içinde kendi doyumlannı öne alarak topiuma yabancılaşmaları sıkça izlenen bir durum. Günumüzde "felsefel toplum" olmadığımız yolunda buruk bir umarsızhkla yapılan eleştiriler toplumun düşük bilgilenme düzeyine karşılık "dünya görüşü" olmasının kaçımlmazlığım göz ardı etmektedir. Kimine göre de halk çogunluğu "aydm"ın Tan HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN ÎETTnin haksız uygulaması "Yaklafik iki aydan beri uygulanmakta olan bir karar İETT 97 hat numarah otobüsün güzergâhuu değiştirerek BahçeUevler'de, YaylaŞirinevler arasında oturan onbinlerce kisiyi Eminönü 'ne gidebilmeleri için iki araca binmeye zorunlu kılmıştır. Biz Bahçelievler sakinleri, Taksim 'e bir otobüs seferi konulmasmı beklerken, Eminönü 'ne gitmek için bindiğimiz otobüsler de nedenini bilmediğimiz bir düşünceyle güzergâhı değiştirüerek bize hizmet vermekten ahkonulmuştur. Vatandaşlann ÎETT hizmetlerinden yararlanmalan için mutlaka Levent ve Etiler gibi lüks semtlerde mi oturmaları gerekir? İETT, bu gibi semtlere son günlerde seferteri arttmrken, neden bazı semtlerdeki insanlann haklarmı geri almaktadır? METE SA VAŞ tSTANBUL Okulumuz 15.2.1982 tarihinde eğitim öğretime başladı. Eğitim öğretime basladığtndan bu yana gerek devlet, gerek halk katkılanyla çeşitli ders araç gereci ve demirbaş eşya sağlanmasına rağmen, çevremizdeki il ve ilçe merkezlerindeki okullarla kıyaslandığmda daha çok araç gerece ihtiyaamızm olduğu ortaya çıkıyor. tlçemizdeki diğer okullara örnek olmak, köy okullanna eğitim merkezliği yapmak, öğrencüerimizin görerek, yaparak, yaşayarak öğrenmelerini sağlamak, geri kalmış bir ilçenin çocuklanna iyi bir eğitim vererek kalkınmasmı sağlamak amaayla; kitap, ders araç gereci, okul veya sımflarda kuüanılan levhalar, okul veya büro demirbası, veya maddi olarak yardım yapabileceğim'zi umarak bu yazıyı hazırladık. MUHARREM CAN DOMAN/Ç katsayı ve gösterge rakamlannın saçmalığı ve bunun düzeltilmesi cihetine de hiç yanasılmaması nedenleriyle, halen gerçek maaşun, brüt, 19.780 TL. olup ancak sefalet ücreti olarak niteleyebileceğimiz asgari ücretin de altındadır. Göstermelik niteliklerinin yanı ara bir takım çıkar hesaplan gereği verildiğine inandığımız sosyal ödemelerle, bir aylık hak edisim toplamı net, 33.000 TL. civannda olup, bunun da 1500 Tlsi Enu Sandığı'na olan borcumdan dolayı, her ay maaştmdan kesilir. Kalan 31.500 TL.nin ise, ayda 15 binini kümesten farkı olmayan (yaklaşık 30 m.kare) oturduğum evin kirasına, 6 binini elektrik su ve tüpgaza, 4 binini de vasıtaya ve aynca 1000 TL.sini de is yeri öğle tabldot yemeğine vermekteyim. Bunlardan geriye de sadece 5500 TL. kalmaktadır ki, bununla iki çocuklu bir aile, bir ay boyunca ne yiyip ne giyecekse, bunun hesabau da pek sayın yetkililerle kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Bundan birkaç ay önce, sayın başbakammızm, memurlarla ilgili olarak, "memur maaşlanmn yetersizliğini herkesten önce biz söylüyoruz" sekundeki açıklamalanm anımsıyoruz. Hükümet tek baslanna eüerinde olduğu halde neden bunu düzeltmiyorlar? Politika tarihimizin bu güne dek hiç bir döneminde, çalışanlarla, özellikle de bunlardan açıkça istismar edilenlerle bu denli alay edilerek politika yapıldığma tanık olmadık. Sonuç olarak, bizlerin zaten bu hükümetten beklediği bir sey olmayıp, ancak yukanda bahsi geçen konularda, basın yayın organlanmızdan sınırlı sayıdakiler dışında hemen hepsinin, adeta hükümetin yayın organhğı vazifesini yürütmeleriyle, gerçekleti, kamuoyuna, olduğundan çok daha değişik biçimlerde toz pembe göstermeye çaasarak, gerçek basın islevinin yerine getirilmesinde tek yanlı tutumları da, üzüntümüzü bir kat daha arttırmaktadır. Biz de bu nedenlerle, arzuhalimizi, hükümete değil, bizimle ilgilenecek basın yayın organlanna ve bunların değerli köşe yazarlarına yazıyoruz. NECATt DEMİR ADANA Düşüncelerinden Ötürü Yabancı Ulkelere Sığınanlar Düşüncelerinden ötürü yabancı ulkelere sığınanlar, ya da sınır dışına sürülenlerin geçmişi, insanlık tarihi kadar eskkjir. Çarlık Rusyası'nda 1917 ekim ayaklanmasıyla başlayan iç savaşın sonuçlarından, daha açık bir deyimle düzen değişmesinden ürkenlerden yana olan yüzbinler, sınır dışına akın akın göç etmiştir. Yıllarca süren çekişmeler ve çalkantılı olaylaria dolu kara Avrupa'sında ilk politika göçmenlerini, bir başka deyimle, ilk sığmanları, Ruslar oluşturmuştur. 1917 Ekim Devrimi'ne Batı dünyasının yakıştırdığı "kızıl" rengin tam tersi "beyaz" sözü, dev datgalar oluşturarak sınır dışına kaçan Rus yurttaşları için kullanılmıştır. Bunlardan bir bölümü, Çar'dan yana çarpışan General Vrangel ordusu artıklan yüzbinler bir süre Türkiye'de, özellikle istanbul'da yaşamışlardır. istanbul'da ilk plajlan, balalayka çalınan ilk gece lokallerini, dans lokallerini "Beyaz Ruslar" işletmişlerdir. Büyük bolümü birkaç yılda başka ulkelere göç etmiş, fakat bir bolümü bizde yerleşmiş ve ölünceye kadar İstanbul'da yaşamıştır. Beyoğlu'nda Rejans, Türkuvaz, Nisuvaz, Petrograt gibi lokalleri işletmişlerdir. İlginç bir gözlemim var. Ünlü Sovyet kemancısı Davit Oistrach'ın Saray sinemasında verdiği konserde ilk sırada oturan en son beyaz Rus bayanlar, büyük ustayı çılgınca alkışlarken gözyaşlarını tutamamışlardı. Hitler'den kaçıp Türkiye'ye sığınmış Alman göçmenler de uzun süre özellikle Beyoğlu'nda yaşamış, pasta salonlarında sıkça görülmüşlerdir. ilk sığınanlar diyebileceğimiz Beyaz Ruslara, ogünlerin Milletler Cemiyeti girişimiyle, Isveçli gezgin Nansen adını taşıyan kimlik kartlan verilmiş ve bunlar pasaport yerine kullanılmıştır. Macar yazan Jolanda Foldes'in "Balık Tutan Kedi Sokağı" ve Alman yazarı Remarque'ın "İnsanları Seveceksin" romanları, sığmanları konu edinmiştir. 1917 Ekim Devrimi'nin ülke dışına rtelediği göçmenler, Çar'a bağlı soylular, yüksek düzeyde askerter ve bürokratlardan oluşmuştur. Oysa, Hitler faşizminin Avrupa'yı allak bullak ettiği 19331945 yıllarında yabancı ulkelere sıgınanlann büyük çoğunluğunu düşün ve sanat adamları. edebiyatçılar, bilim ve kültür adamları oluşturmuştur. Korkunç baskı ve saldından kaçıp yabancı ulkelere sığınmış yüzbinlerin büyük bir bolümü yuıilanndan on binlerce kilometre uzaklarda yitip gitmiştir. Ama bir bolümü anayurdunu hiç unutmamış ve savaş biter bitmez ülkesine dönmüştür. İkinci Dünya Savaşı'nın ve korkunç faşizmin sona erişinin kırkıncı yılının Batı ülkelerinde de, sosyalist ülkelerde de törenler, yayınlar, sergilerle anılması çok anlamlıdır. Ne var ki, düşüncelerinden ötürü yabancı ulkelere sığınış acı gerçeği, Hitler'in yokedilmesine ve faşizmin çökertilmesine karşın yine de sona ermiş değil. Beş kıtanın hemen hepsinde özgür düşünceli insanlar ve bilinçli emekçiler, yine de kovalanıyor, tutuklanıyor; özellikle Latin Amerika'da, Ortadoğu ülkelerinde, Asya'nın pek çok yerinde, değişik adlar altında kurulmuş yeni devletlerde çelişkili durumlar görülüyor ve insanoğlu yine baskılar altında yaşatılıyor. Buna katlanamayanlar her şeyini bırakıp canını tehlikeye atarak yabancı ulkelere sığınıyor. Yüzbinlerce ve milyonlarca insan! Faşizme ve savaşlara direnen güçlü yazarlar arasında başta gelen Erich Maria Remarque, "İnsanları Seveceksin!" diye Türkçelestirdiğim romanında sığınaniara anlatır. İşte bir parca; "Reichstag, milletvekili Marill: (Dostum!) diye karşılık verdi 'Çocuk öldürmek cinayettir. Fakat yetişkinleri oldürmek milletçe onur gereğidir.' Hekim homurdandı: 'Merak etmeyin!' diye. 'Gelecek savaşta yeter sayıda kadın ve çocuk da hesaba katılır. Kolerayı yeniyoruz da...' Çevre kararmıştı. Damların üzerinden görünen ufukta, günün son ışıklarının soluk yeşil ve turuncusu panldıyor, eski bir madeni para gibi delik deşik olmuş solgun bir ay yükseliyordu. Caddeden sesler geliyordu. Bu sesler gürüttücü, hoşnut, hiçbir şeylerın farkında olmayan sesler. Kern, Steiner'in sözlerini hatıriadı birden. Steiner: "Yanında birisi öldüğü zaman bunu ruhun bile duymaz' demiş ve eklemişti: Dünya mutluluğu işte budur" Büyük iki dünya savaşı, beş kıtanın haritasını epeycedeğiştirdi. Ne var ki, savaşların korkunçluğu ve savaşlardan vazgeçilmesi zorunluğu yine de pek kavranmış değil. Yığınlar savaşların içyüzünü görmeye yeni başladılar, ama çıkar çevreleri bir süre daha kanlı oyunlarını sürdürecek. Yığınlar daha güçlü bilinçlenip öz çıkarlarını korumayı benimseyinceye kadar, düşüncelerinden ötürü yabancı ulkelere sığınanlar gerçeği sürüp gidecektir. Kitap isteği Kütahya ili, Domaniç ilçesi merkezinde beş derslikli kaloriferli bir okulumuz var. Memurun durumu ne zaman düzeltilecek? Bir kamu kuruluşu olan TCDD'nin 10 yıüık bir memuruyum. Yurürlükteki Kattiy 337 01 28 LUIS BUNUEL haftası GÜNDÜZ GÜZELİ Catherine Deneuve Jean Sorel TRİSTİANA YASAKLAR YENİKAPI GAR GAZİNOSU'NDA 523 71 72 Ça*. Ptrç. C « M • CJM: 21.30 CJM • Puar 16J00 BMetfcr. 2000 TL 1000 TL OYA DELİL ve SERDARSOLAKOĞLU evlendiler. 10.6.1985 Kadıköy ŞtRİNEVLER'DE KONUT KREDtSİYLE tnşaatı başlamış kooperatifunize üye kaydı devam etmektedir. Istanbul Cad. Üstoğlu Apt. No. 46/2 D. 3 Bakırköy İstanbul 571 48 99 572 78 83 rsr KAR\RJZKkİ MKTİN ALASYA AKPINAR Müzikal Komedi DUYURU EGE LİNYİTLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN OTOBÜS KAROSERİMAZOT TANKERİ İMAL ETTİRİLECEK VE MUHTELİF MALZEME SATINALINACAKTIR Aşağıda aynnulı durumu gösterilen muhtelif malzeme; 1 Şartnamesine göre kapalı zarf ile teklif alınmak suretiyle yapılacak ihalenin en son teklif venne gün ve saatleri karsılannda gösterilmiştir. İhale Şartnamc Malzemenin Cinsi Dosya No Miktan İhale Ta. S a a t i Bedeli 1 Otobüs karoseri imali 902389025590255 26.6.1985 15.00 1000, 3 Ad. (Ford 1814 tip kamyon üzerine) ELİSD/85144 2 Mazot Tankeri İmali 9023990260 2Ad. 26.6.1985 1 5 . 0 0 500, (BMC Kamyon üzerine) ELİSD/85138 3 Atelye ve işletme teçhizaü 9009390198 75Kalem 27.6.1985 1 5 . 0 0 3000, ile atelye tezgh. ELİSD/85127 4 Muhtelif elektrik malz. 900939024390195 19Kalem 2.7.1985 1 5 . 0 0 2500, ve teçhizatı 90208ELİSD/85128 (Manuel Tlf. SantralAntigrizu Tlf ve Florasant, armatürgüç ve gerilim transformatörleri, elk. motonıharici tip pano, bakır iletken, klemens, izalatör vb...) 5ÇeükHalat 14ELÎS/85145 8 Kalem 3.7.1985 1 5 . 0 0 1000, 6ForkLift 90235ELİS/85141 1 Ad. 5.7.1985 1 5 . 0 0 500, 2 Teklif zarflan üzerine firma adı ve adresleri ile ihale konusu yazılarak en geç saat 15.00'e kadar Müessesemiz Genel Muhale gününde verilmiş olacaktır. 3 Tekuf zarfları ihalenin yapılacağı günde ve saat 15.30'da Müessesemiz Satınalma Komisyonunca açılacaktır. 4 Konu Ue ilgili şartnameler; Ankara'da TKİ Genel Müdürlüğü Satınalma Dairesi Başkanbğından, İstanbul'da TKİ Satınalma Müdürlüğunden (Odakule lşham Kat: 12 Beyoğlu) Soma'da Müessesemiz Ticaret Şube Müdürlüğünden (P.K. 6 Soma) dilekçe ve yukanda yazüı bedel karşılığında temin edilebilir. 5 Postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. 6 Müessesemiz 2886 sayılı yasaya tabi değildir. Basın: 18356 Catfeerine Deneuve Franco Nero P.tesi C tesi: 1215.3018.4521 Pazar: 1218.4521 TEŞEKKÜR DUYURUSU 29 Mayıs 1985'te yitirdiğimiz emekli öğretmen ' yazar, dilci, Öğretmen Yayınları kurucularından, Öğretmen Dünyası Dergisi Yazı Işleri Yönetmeni, SATI ERİŞEN'in aramızdan ayrılması dolayısıyia ilk andan itibaren yurdun dört bucağından yetişerek yardımımıza koşan, cenazesine katılan, çelenk, telgraf, mektup göndererek, telefon ederek, evimizi, öğretmen Dünyası Dergisi'ni ve Öğretmen Yayınlan'nı ziyaret ederek acımızı paylaşan, dostlarımıza, akrabalarımıza, meslektaşlarına, okurlanna, öğrencilerine, dost yayın kuruluşlarına gönül borcumuz büyüktür. AtLESİ DİŞ TABİBİ ORHAN TÜZÜN Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifı C/3 Blok, Daire 7. Saat: 913 Tel.: 164 57 25 Randevu alınması rica olunur. MİLLİ EĞİTİM GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞINDAN DUYURU 1 Bakanlığımız Bilgi tşlem Dairesi Baskanlığuıa sınav ve mülakatla sözleşmeli personel alınacakür. 2 Almacak personelin; UNVANI Çözümleyici SAYISI N İ T E L İ K L E R İ 1) ODTÜ, Hacettepe veya Boğaziçi Üniversitesi'nin bilgisayar mühendisliği bö1 lümleri Ue benzeri okullardan ya da bakanhğunızca bu bolumlere denkliği kabul edilmiş olan yurt dışındaki okullardan mezun olmak. 2) Programlama, sistem çözümleme ve bilgi işlem yönetimi konulannda tecrübe sahibi olmak. 3) İyi derecede Ingilizce, PLI, COBOL, ASSEMBELER programlama dillerini bilmek. Çözümleyici Yrd. 3 1) Bilgi işlem sısteminı bütün fonksiyonlanyla kullanabümek ve çıkabilecek her lürlü sorunu çözümleyecek bilgi düzeyinde bulunmak. 2) Dört yıllık yüksek okul mezunu olmak. 3) PLI, COBOL, ASSEMBELER programlama dillerini bilmek ve iyi derecede Ingilizce bilmek. Programcı 3 I) Bilgisayar konusunda uzman ve yüksekokul mezunu olmak. 2) Sistem donanımı konusunda ihtisas sahibi olmak ve iyi derecede lngilızce bilmek. 3) En az iki programlama lisanım bilmek. Programcı Yrd. 3 1) En az lise veya dengi okul mezunu olmak. 2) İki programlama dilini ve iyi derecede lngilizce bilmek Yukanda belirtilen özel nitelikler dışında bütün adayların 657 sayılı kanunun 48. maddesinin (A) fıkrasımn 4, 5, 6 ve 7. bentlerinde belirtilen şartlan taşımaları gerekmektedir. 3 tstekli adaylar 14 Haziran 1985 günü mesai bitimine kadar fotoğraf ve özgeçmişleriyle birlikte Bakanlığımız Personel Genel Müdürlüğü'ne müracaat edeceklerdir. 4 Sınav ve mülakat tarihi bilahare müracaatçılann adreslerine bildirilecektir. 5 Başvurularda istenilen belgeler. a) Nüfus hüviyet cuzdanı örneğı (2 adet) b) Mezuniyet belgesi ve diploma. c) Özgeçmişini belirten bir dilekçe. Basın: 18165 TEK Ş.S. MERAM ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE NfÜDÜRLÜĞÜNDEN KÖY ELEKTRİK ŞEBEKELERİ MONTAJ İŞÇİLİĞİ YAPTIRILACAKTIR 1 Müessese Müdürlüğümüzce aşağıda ili, ilçesi, grubu belirtüen köyler ile bu köyleri besleyen Grup E.N. Hatları Elektrifikasyon montaj işçilikleri; Kurumumuz 3 No'lu Satınalma ve Ihale Ana Yönetmeliğine göre şartnamesi gereğince kapaü zarf usulü birim fiyat ve teklif almak suretiyle ihale edilecektir. 2 Elektrifikasyon montaj işçiliği yaptınlacak köyler ve bu köyleri besleyecek Grup E.N. Hatlan: İLt Nığde Niğde İLÇESJ Ulukışla Ulukışla GRUBU 85MeramKöy9 85MeramKöy10 İŞİN NEVt AGŞ+ENH AGŞ+ENH KÖY ADEDİ 5 Adet Köy 5 Ad. Köy + 1 Ad. Mahalle Âtffla Şoför Okulu Türkiye'de tek. Eğitim ve öğretimde tek. lizman bayan kadrosuyla tek. Disiplin ve ciddiyetiyle tek.Ücrette çok ucuzluğuyla tek. Fındıkzade/tst 5237911 Cekoçözüm.,.Süper cözüm Duvar çatlaklannda Çekomastik KOMASTİK" 3 Teklif mektuplanna, teklif edilen toplam bedelin yüzde 3 tutannda geçici teminat eklenecektir. 4 Bu işle ilgili teklif isteme şartnamesi, TEK, Meram Elektrik Dağıtım Müessesesi Makina Ikmal ve Satınalma Müdürlüğü, Hükümet Meydanı Mıhcızade Işhanı Kat: 2 No: 12 KONYA adresinden 85MERAMKÖY9, KÖY10 grupları 5.000. TL. bedel karşılığında temin edilebiür. 5 Ihaleye katüma belgesi için başvunılar; 24.6.1985 günü saat 16.00'ya kadar Alaaddin Caddesi Mümtaz Koru Pasajı Kat: 2 KONYA adresindeki TEK, Meram Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü Muhaberat Servisi'ne şartnamesinde istenen belgeleri eklemek suretiyle yapümış olacaktır. 6 Katılma belgeleri 26.6.1985 tarihinden itibaren verilecektir. 7 Teklifler en geç 5.7.1985 günü saat 14.00'e kadar 5'inri maddedeki adrese verilmiş olacak ve aynı gün saat 15.30'da thale ve Satınalma Komisyon Başkanlığı'nca alenen açılacaktır. 8 Her grup, ayn bir ihale konusu olduğundan ihaleye katılma belgesi başvurulanrun her grup için ayrı ayn verilmesi gerekmektedir. Postadaki gecikmeler ve katılma belgesi başvurulannın ekinde şartnamede öngörülen belgelerin verılmemesi halinde başvurular ve teklifler dikkate alınmaz. 9 Kurumumuz 2886 sayüı yasaya bağımlı olmayıp katılma belgesi verip vermemekte, ihaleyi yapıp yapmamakta ve kısmen yapmakta serbesttir. Basın: 18552
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle