25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 NÎSAN 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 SODEP Yerel Yönetim KonseyVnden Dalan'a sert eleştiri: Belediye kîşilere çahşıyor Haber Merkezi Istanbul Anakent belediyesi ile ilçe belediyeleri SODEP Yerel Yönetim Konseyi tarafından sert biçimde eleştirüdi. Konsey bildirioinde, "Yerd yönetimler, iş biürici kadrolaruı kendi çıkartanna alet olarak kullandıklan kunımlar hatine getirildi ' denildi. SODEP Istanbul tl Başkanı Korei Göymen, belediyelerde devlet kasası ile kişisel cebin karıştırıldığını söyledi. lstanbul Belediyesi Meclisi SODEP Grup Başkanı Ayfer Auy, "Belediye Baskanı Dk meclis toplantısında Istanbul'da 3 bin ticari amaçlı taşınmazın satış yetkisini aldı. Onun için Haliç'te yapılan yerleri Araplara satma) acağını söylemesi safsatadan ibarettir" dedi. Atay, Belediye Meclisi'nin SO'den fazla toplanüsından sadece 6'sına Dalan'ın "şeref verdigiııi" belirterek, şimdiye dek alınan 302 karardan 81 tanesinin tek tek şahıslan ilgilendiren imar değişiklikleri olduğunu anlattı ve "Demek ki meclis çakşmalaruıda genellikle kişisel menfaatler üzeriode duruluyor, bu imar degişiklikleri ile bir gecede bir adam milyariar kazanıyor" dedi. Ayfer Atay, Beşiktaş'ta deniz doldurulması karannın Beşiktaş AISKARA'dan YALÇ1N DOGAN Kim Korkar Bu Türkİş'ten? leri var. Nasıl güvensin ki? Bir bakıyorsunuz, anayasa taslağının belli olduğu dönemde, Genel Başkan Şevket Yıhnaz çıkıyor ve "Bu anayasa ile isçl haklan kısıtlanıyor, olmaz böyle şey, biz bunun karsısındayiz" diyor. Ardından, tam anayasa oylamasından iki gün önce TV'ye çıkarak "Bu anayasaya güvenmeHytz, bu anayasa işçi haklannı savunuyor" diye demeç veriyor. Türkİş anayasayi begenir beğenmez, destekler desteklemez, o ayrı. Ama bir ay arayia iki kez işçilerin karşısına çıkıp anayasa konusunda birbiriyle tam çelişen görüşler bildirdikten sonra, hangi işçinin böyle bir yönetime güvenini sarsmaz? Eğer, tabii o ana dek sarsmamışsa? Yönetim ile taban arasındaki görüş farkları ve bu tür çelişkili davranışlar, Türkİş'e üye işçilerin artık sabrını taşırmtş görünüyor. Tabandan gelen büyük baskı sonucunda, Türkİş yönetimi kendini "bir şeyler yapmak" zorunda hissediyor. Çünkü, artık Türkİş yönetiminin işçiler tarafından dışlanmak tehlikesi belirmiştir. Türkİş kendi üyeleri olan işçilere iyiden iyiye yabancılaşmıştır. Bugüne dek Türkİş yönetimi ile işçiler arasında tek bağlantı toplusözleşmeler yoluyla sağlanmış, şimdi artık o bağlantı da ortadan kalkmıştır. İşçilere ne kadar ücret zammı verileceği "Koordinasyon Kurulu" kararıyla Artık Türkİş belirlenmesi kesinlik kazanınca, işçilerle Türkİş yönetimi arasındaki son bağ da ortadan kalkyönetiminin mıştır. İşte, Türkİş'in telaşında rol oynayan ana işçiler konu bu olsa gerek. tarafından Belki de, ücretlerin Türkİş'ten bağımsız bir dışlanmak biçimde saptanması, tabandaki İşçinin gözütehlikesi nü açmasında ana nedenlerden birini oluşturbelirmlştir. du. "Sendlkacılık" adına hiçbir girişimin gerTürkİş kendi çekleşmediği, "sendlkacılık" adına hemen hiçbir işçi hakkının peşinde koşulmadığı, terüyeleri olan sine genel sekreterin bakanlığı sırasında işçi işçilere iyiden haklarının törpülendiğine seyirci kalındığı artık iylye "tabandaki" her işçinin olayyabancılaşmıştır. lar dizisine dönüştü. Tam farkına vardığı Türkbu noktada da İş "Isçiye nakmziık ediliyor. Biz eyleme geçeceğtz" gibi insanı güldüren tepkileri serTürkİş'in tüm zaaflannı iyi değeriendiren hü giler oldu. kümet kanadı, Türkİş herhangi bir söz söyteTürkİş yine bugün özetlenen "güldürü fasdiğinde kürsüye çıkıp "Siz ne konuşuyorsu lının bir bölümünü" daha sahneye koyacak. nuz, tüm bunlan vaktlyle onaylayan siz de Şevket Yılmaz, Başbakan Turgut uzal'la göğil miydiniz" diyor. Bu sözleri duyan Türkİş'te rüşecek. Türklş'deki bu aldatmaca heyecana ertesi gün ne bir ses, ne bir nefes.. özal'ın pek kapıldığı söylenemez. Çünkü TürkYıllardır sağ iktidartara hizmet eden Türkİş'e İş'de olan bitenden Özal oldukça haberdar. ne oldu da, böyle birdenbire ortaya çıkarak Kaldı ki, haberdar olmasa bile, özal iktidannın "Ben işçi haklannı istiyorum, yoksa eyleme elinde "duzenln sahibi" olarak ciddi araçlar geçerim " diye bağırmaya başladı. Tarihinde var. Birincisi, özal'ın "işçiler sosyalist bir sağ iktidarla ilk kez karşı karşıya gelecek olacak" diye bugünden yarına bir endişesi ölçüde, hiç de inandıncı olmayan demeçler ve yok. İkincisi, işçilerin faaliyetten alıkonmuş bunutuklar atma girişimini Türkİş neden sürdü lunan DİSK'e geçmelerinin söz konusu otmarüyor? Beş yıldır ilk kez mi aklına geldi Türk dığını biliyor. Üçüncüsü de, Özal'ın "işçiler eyİş'in işçi haklarının kısıtlanmış olduğu? Beş leme geçer, greve giderler" diye bir korkuyıkjır ilk kez mi farketti işçi ücretlerinin fiyatla su yok. Bugünkü yasalar çerçevesinde böyle rın çok gerisinde kaldığını? İlk kez mi görebil bir korkuya kapılmasına neden yok. Belki başdi bugünkü yasalarla grev hakkının kullanılma ka nedenleri daha olabilir. Ama özellikje bu üç sında ne gibi engellerin dikildiğini? İşçilerin ulu temel nedenden dolayı, özal'ın Türkİş karşısal gelirden en düşük payı aldığını beş yıldır ilk sında pazaıiık gücü oldukça yüksek görünüyor. kez bugün mü düşünmeye başladı? Ne oldu Hele de tabanından iyice kopmakta olan bir da Türkİş'e böyle "Işçl haklan" diye hiç inan TürkU karşısında eylemmiş, grevmiş, vız gemadığı konularda ortalığa döküldü?.. liyor Ozal'a. Sanırız, burada birkaç nokta var. önce TürkTürkİş yönetiminin bugünkü görüntüsü bu İş'in yönetimi ile Türkİş'e üye işçiler arasında örgüte üye işçilere ister istemez tek bir mesadağlar kadar büyük görüş aynlıkları var. Son jın iletilmesini zorunlu kılıyor: Bugünkü yönera da, üye işçilerin yönetime olan güvensizliktimi değiştirmek.. Türkİş'in "eylem karan" alan Genel Sekreteri Sadık Şlde kimdir? Bugün uygulanan ve işçi haklannı kısıtlayan yasaların hazırlanması sırasında hükümetteki "Sosyal Güvenlik Bakanı"dır. Aynı hükümette işçi haklarını kısıtlayan yasalara imzayı basan çaltşma bakanı kimdir? Turhan Esener. Bakıyorsunuz, hakları kısıtlayan, yasalara imzayı atan iki eski bakan, şimdi kalkmışlar seminer düzenliyorlar. Seminerin konusu da şu: "işçi haklannı yasal çıkmazdan nasıl kurtarmak mümkündür?" Nasıl ki, haklan kısıtlayan yasalara imzayı basanlar, bugün ortaya çıkarak "Biz işçi haklannı bu çıkmazdan nasıl kurtanrız" diye seminer düzenliyorsa, bu düzenlemelere ses çıkarmayan Türkİş de kalkmış "Biz hakkımızi almak için eyleme geçeceğiz" kandırmacasına giriyor. Bunu kamuoyunda diri tutmak amacıyla da, üst üste "hükümet düzeylnde" toplantılar yaparak tavırlarına "ciddlyet katmak" ya da bu görüntüyü vermek istiyor. İşte, bu toplantılardan bir yenisi de, bugün son anda bir değişiklik olmazsa Başbakan ö z a l la Türkİş yönetimi arasında gerçekleşecek. SODEP MECLİS GRUBU BAŞKANI AYFER ATAY'DAN ELEŞTtRÎLER: Belediye Meclisi çalışmalannda genellikle kişisel menfaatler üzerinde duruluyor. İmar değişiklikleri ile bir gecede bir adam milyariar kazamyor. Dalan, ilk meclis toplantısında îstanbul'da 3 bin ticari amaçlı taşınmazın satış yetkisini aldı. Onun için Haliç'te yapuan yerleri Araplara satmayacagını söylemesi safsatadır. Beşiktaş'ta istinat duvarı dahi yapılmadan denize kamyon kamyon toprak dolduruluyor. Kamyon başma bin liradan Boğaz'ı dolduracaklar. Bu işlerin altında tahsildar olmadan meclis üyelerinden bazılarınca toplanan paralar var, çirkin oyunlar var. Belediye kendişi yapabileceği her şeyi ihale etmeye başladı. Isteniyor ki Anakent Belediyesi'nin elinde bir şey kalmasın, işler ESKA 'ya yaptmlsın. Barbaros Bulvarı'ndaki yeşil alana otel yapılması kararlaştırıldı. Küçükyalı'daki spor sahasına da imam hatip okulu yaptırılacak. SODEP'liler komisyona sokulmuyor. Yolsuzluklar gündeme getirilmiyor. Soru önergelerine yanıt dahi verilmiyor. Belediye Meclisi'nden geçirildiğini, Anakent Meclisi'nden de geçmesi gerektiği halde burada henüz görüşulmeden denizin doldunılmaya başlandığını açıklayarak şöyle konuştu: "lstiaat duvan dahi yapılmadan denize kamyon kamyon toprak dolduruluyor. Kamyon başına bin liradan Bogazı dolduracaklar. Bu işlerin altında tahsildar olmadan Meclis üyüekrinden bazüannca toplanan paralar var, çirkin oyunlar var.." Atay, yolsuzluklarla ilgili olarak kurulan Araştırma Komisyonlan'nın Dalan tarafından iptal edildiğini, bunun haksız bir uygulama olduğunu belinerek, "Belediye kendisi yapabileceği her şeyi ihale etmeye başladı. tsteniyor ki, Anakent Belediyesi'nin elinde hiçbir şey kalmasın, işler ESKA'ya yapünlsın" biçiminde konuştu. Atay, Barbaros Bulvarı üzerinde yapılan yeşil alanın ortasına yeni bir otel yapılması için karar alındığını, Çukurbostan'da gençliğe yıllarca spor sahası olarak hizmet vermiş arazinin hal yapılmasırun kararlaştınldığını, Küçükyalı'daki spor sahasının imam halip okulu olacağını, Davutpaşa Kışlası'nda, "geçici dükkftn yapmak üzere 2 milyar lira" harcanacağını anlatarak, "Muhafazakâr, fslama görünen ANAP kadroian yeşil renge düşman çıktı" dedi. 196O'ta 28 nisan olaylannda Turan Emeksiz'üı öldüğü yerde dikilen arutın yerinin değiştirilmesini kınayan Atay, ilçe belediye başkanlannın Anakent Belediye Başkanı'nin "emir eri" durumunda olduğunu söyledi. Belediye Meclisi'nde oy çokluğuna dayanarak SODEP'i komisyonlara sokmadıklannı hatırlatan Ayfer Atay, verdikleri önergelere yanıt dahi alamadıklannı, yolsuzluklarla ilgili konuları toplantıda gündeme getirince ANAP'lılann hemen yeterlilik önergeleri vererek konuşmalannı engellediklerini anlattı. Ulaşım sorunu ile ilgili parlak vaatlere karşın halen 1978'de alınan Ikarus ve MAN otobüslerin hizmet verdiğini, 1980'den sonraki dönemde sadece halk otobüslerinin hizmete girdiğini, şu anda da halk otobüsleri ile ilgili "hat kavgasuun sürdüğünü" bildiren Atay, "Belediyenin ulaşım sonınuna bir yıllık katkısı da bu olmuştur, Meclis toplantısı sırasında halk otobusçülerinin hat kavgalan ve 'bana bu hattı söz vermiştiniz' diye bağırtıları koridorlarda inliyordu" dedi. SODEP tstanbul tl Başkanı Kord Göymen de, konseyin açış konuşmasını yaparken, Boğaziçi'nin yozlaştınldığma dikkat çekerek "Öngöriinüm bölgesinde yapı izni verilmesine karşıyız" dedi. Sevda Tepesi'nin satışı olayında Belediye Başkanı Dalan'ın rolünü yadırgadığmı belirten Göymen, "Kamu yöneticilerine yakışmayacak davranış ve ifadelerle siyasal gücü ticari kazanca döniiştürme" konularına dikkat çekti. Göymen, Îstanbul'da yollann ay kraterleri gjbi olduğunu, su dağıtımının hakça bulunmadığını, belediyenin gaz yerine hava sattığını, Haliç'te kirlenme olayının devam ettiğini anlattı. Yerel Yönetim Konseyi'nde SODEP'li belediye başkanlan, Şile Belediye Başkanı Secaattin Güney, Hadımköy Belediye Başkanı Ozcan Taşkınbaş ve Çatalca Belediye Başkan Vekili Timuçin Saraçoglu çalışmaları hakkında bilgi verdiler. Cindoruk: Demokratik düşünceyi 30 yıldır savundum DYP Büyük Kongresi'nin hem duygusal, hem akılcı olacağını söyleyen Cindoruk, Yazar için "Böyle köklü bir dava, gelecekteki çizgisi bilmece niteliğinde olan heves sahiplerine emanet edilemez" dedi. Haber Merkezi DYP MKYK üyesi ve Genel Başkan adayı Hüsametün Cindoruk, 14 mayıstaki Büyük Kongre'nin hem "duygusal" hem de "akılcı" olacağmı söyledi. Cindoruk, "Kongre yaralı bir davanın mensuplan için geleneklerine, siyasi gelenegine bağlı istikran temsil edecek demokratik sagda bir genel başkan sececektir. Seçim sonuçlanndan hiçbir kuşku duymuyorum. Çiinkü, demokratik sağ duşünceyi 30 yıldır korkmadan ve bıkmadan savundum" dedi. Cindoruk, henüz adaylığını açıklamamasına karşılık "yanş"a katılan eski Turkiye Odalar Bırliği Başkanı Mebmet Yazar için ise şöyle konuştu: "Böyle köklü bir dava, siyasi gecmışi olmayan ve gelecekteid çizgisi bir bilmece niteliğinde olan heves sahiplerine emanet edilemez." Bu arada önceki gün lstanbul'a gelen Mehmet Yazar, pariililerle temaslarına dün de devara etti. Yazar, kaldığı otelde yakın çevresinin de katıldığı toplantılarda bazı partili ve delegelerle görüştü. Yazar bugün Ankara'ya dönecek. öte yandan "bir bilen" tarafından adaylığı destekleneceği bir gazete tarafından yazılan Mehmet Dülger'in "konu"dan habersiz olduğu ve Dülger'in bir iş gezisi için Japonya'da bulunduğu öğrenildi. Partiye yakın çevreler yeni genel başkan için "bir bilen "in dışında ancak "bir bilen"le birlikte olan bazı odak isimlerin bulunduğunu ve bu isimlerin gerekli "mesaj"lan verdiğini, bunlardan birinin de thsan Sabri Ça|layangü olduğunu belirtiyorlar. Çağlayangil, bugüne kadarki tutumunda Cindoruk'un yanında yer aldı. KONGRE HAZIRLIKLARI Doğru Yol Partisi'nde 1415 mayıs tarihleri arasında yapılacak büyük kongre öncesi hazırlık çalışmaları başladı. Hazırhklarla ilgili olarak Genel Başkan Yardımcısı Baki Tuğ başkanhğında bir komisyon oluşturuldu. Davetiyelerin basımı, dağıtımı, delegelerin salona yerleşim biçimi, çalışma sistemJeri konularuıda çalışmalar yapacak olan komisyon, delegelere günün anısına birer çanta dağıtılmasını kararlaştırdı. Kongrede ayrıca DYP amblemli sigaralar da tanesi 500 lıradan satılacak. Komisyon, kongreye kapatılan AP'den 300350 kadar eski parlamenterin de çağrılmasını kararlaştırdı. Tunceli ilinin kongresini yapaaaması üzerine 923 olan delegeden kongreye katılacak olan 919'u Ankara'nın çeşitli otellerinde kendi imkânlanyla bannacak.Konuile ılgilıolarak ANKA muhabirine bilgı veren teşkilat Genel Başkan Yardımcısı Hamdi Üçpınarlar, "Birim partimizde demokrasi işlemektedir. Biz ANAP gibi, delegelerimizi öyle belirli otellere cendereye sokmayu" diye konuştu. lifihrİ Wf*fl Cosmosi fmg^migimAnadoluHisan'nda bulunan ve yeni restore M 5 d f iw±uırmi M V * * * * * edUm MOtr4 ^ VaUde Sultan çeşmeSi dün Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ve Îstanbul'da bulunan tslam Ülkeleri Başşehir ve Şehirleri Belediye Başkanlan ve Vaüleri tarafından hizmete açıldı. Çesmenin kurdelesini kesen Dalan, "Çeşmeler bizim için yalnız temizlik açısından değil, aynı zamanda dini bir anlam da taşıyor" dedi. Çeşmenin diğer kurdeleleri de Arap konuklar tarafından kesildi. Yeni restore edilen Mihri Şah Valide Sultan Çeşmesi, 1806 yıbnda Osmanlı Sultanı III. Selim tarafından annesi Mihri Şah Valide Sultan adına yaptırümıstı.. 1957yıundan bu yana yıkık ve çeşme özelliğini yitirmiş olarak duran çeşme kısa bir süre önce restore edilmeye başianmıstı. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) çuıı v^v'* SODEP "Pahablık" mitingi için izin istedi HP kongresini 4 0 milletvekili izledi Izmir Gürkancdarın Calp: Başımızda ceberrut bir iktidar var. Tüm sosyal demokratları birleşmeye çağırıyorum. Bunu liderler yapamazsa seçimlerden sonra taban yapacak. Gürhan: Parti içi sorunlan aşamazsak Türkiye'yi bir demokrasi bunalımı bekliyor. Ben birleşme için elimde ne varsa feda etmeye hazınm. İZMtR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) HP Izmir ll Kongresinde konuşan Genel Başkan Necdet Calp, "başımızda ceberrut bir iktidar var. Tüm sosyal demokratlan birleşmeye çagırıyorum. Ve bunu liderler yapmazsa seçimlerden sonra taban yapacak" dedi. Calp ayrıca iktidar olduklarında işkence yapanlardan, işkenceye göz yumanlardan hesap soracaklannı belirterek, "Af konusu istismar ediliyor oy için kulanılıyor, bir çok insan boşuna umutlanıyor" biçiminde konuştu. Haber Merkezi SODEP lstanbul il orgutü 9 haziranda açık hava toplantısı yapma istemiyle 1. Ordu ve Sıkıyonetim Komutanlığı'na başvurdu. Komutanlıktan izin alınması halinde 25 Mart yerel seçimlerinden bu yana ilk siyasi mitingi SODEP Îstanbul'da yapmış olacak. ANKARA'nın tasına bak MUSTAFA Atabay ile Necdet Akbay, Kastamonu Belediyesi'nde yedi yıldan beri görevli iki arkadaş. İkisi de lise mezunu. İkisi de mevzuatın tanıdığı olanakla Eskişehir Açık Öğretim FaküKesi'nde ögrenci. Bir süre sonra da üniversite diplomasına sahip olacaklar. Kastamonu Belediye Başkanı Ali Köse, Mustafa ile Necdet'i bundan bir süre önce otopark bekçiliğine atadı. Yüksek tahsil gören "otopark değnekçisi" çalıştırmak Kastamonu Belediyesi'ne büyük sükse sağlayacaktı. "Değnekçiliğe" bir süre devam eden Mustafa ile Necdet, geçenlerde yeni bir atama emri aldılar. Başkan Köse, bu kez ikistni de "pozisyonlarına en uygun görüien" temizlik işçiliğine atıyordu. Yeni pozisyonun Türkçesi "çöpçülük". Başkan Köse nin sakalı yok Kastamonu'nun taşıvebaşı Iııöııü: 19 ağustos benîm içîn bir anlam taşımıyor SODEP Genel Başkanı "HP'nin birleşme konusundaki yanıtını bekliyoruz. Calp'le aramızda koltuk kavgası yok" dedi. ANKARA (UBA) SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü, 19 ağustos tarihinin kendisi için bir anlam taşımadığını söyledi. Inönü, HP ile SODEP'in birleşme konusunda koltuk kavgası olmadığını belirtti. Erdal İnönü, önceki akşam SODEP Ankara il örgutünün kendisi onuruna verdiği yemekte gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtladı. Erdal İnönü, bir gazetecinin "DSP'nin kurulacağı tarih olan 19 ağustos günü sizin için neyi ifade ediyor" sorusuna şu yanıtı verdi: "Ben ilke olarak kunılmamış bir parti hakkında konuşmuyorum, başka bir partinin iç işlerine de karışmıyonım, 19 ağustos tarihi de benim için bir anlam taşımıyor." SODEP Genel Başkanı Inönu, HP ile birleşme konusundaki bir soruyu yanıtlarken de HP'ye birleşme çağnsında bulunduklarını ve HP'nin cevabını beklediklerini bildirdi. Erdal İnönü, "Birleşme sosyal demokrat tabamn isteği. Biz kunıltayımızda birleşme isteğimizi bildirdik, onlar da kurultayı bekliyorlar. Ancak, aramızda bir koltuk kavgası yok, genel başkanlık sonınunu kurultayiar çözer, biz Calp ile koltuk kavgası yapmıyoruz" diye konuştu. Erdal înönu, bu arada 15 mayısta Avusturya, Federal Almanya, İsveç, Danimarka, Hollanda ve Belçika'ya bir gezi yapacağını söyledi. Inonü bir soru üzerine de SODEP'in sosyalist enternasyonale üyelik için başvuruda bulunmadığını belirtti. tnönü "onlar hâlâ üye olarak CHP'yi görüyoriar" dedi. ACI KAYBMIZ Genç yaşmda elim bir trafik kazası sonucu kaybettiğimiz oğlumuz değerli varlığımız, METtN OKY^Y'ımızı bugün Şişli Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra Karacaahmet aile kabristanında toprağa veriyoruz. Tanrı rahmet eylesin. OKYAY AİLESİ HP il kongresinde,genel merkeze karşı ilçe başkanlanyla birlikte deklarasyon yayımladıktan sonra görevden alınan Gürkan yanlısı Ihsan Ateşdağlı ile, genel merkez tarafından Ateşdağlı'nin yerine atanan avukat Erol Temelkuran çekişti. 40 milletvekili ile çok sayıda parti yöneticisinin katıldığı kongre salonuna Necdet Calp ile Aydın Güven Gürkan sessiz sedasız girdiler. HP Genel Başkanı Necdet Calp, yaptığı konuşmada bugün seçim olsa 6 Kasım seçimlerinde nasıl bazılannı şaşutan bir başan gösterdilerse, aynı başanyı göstereceklerini belirterek şunlan söyledi: "Bugün partimizde bir sonın vardır. tl kongreleri genel merkezden gelen bazı partililerin gözleri önünde geçiyor. Eleştiriler yapılıyor. Bunu burda yapsınlar ki boşalsınlar. Sosyal demokratlan birleşmeye çağınyorum. Başımızda ceberrut bir iktidar var. Birleşmeyi liderler yapmazsa seçimden sonra taban yapar. Bunu seçimlerden önce yapıp bu ceberrut iktidardan kurtulmamız laam. HP Genel Başkanı Necdet Calp, konuşmasından sonra bazı SODEP'lilerle kongrenin yapıldığı Şenocak sinemasuun yakınındaki bir kahveye giderken, Aydın Güven Gürkan, "Halkçı Gürkan" belgileri arasında kürsüye geldi. Gürkan iktidarı sert bir dille eleştirerek, "Bugünkü iktidar bir soykınm yapmaktadır. Politikacılann görevi ağlamak değil çözüm bulmaktır. Çözüm demokratik solu iktidar yapmakor. Parti içi sonınlanmızı aşamazsak Türkiye'yi bir demokrasi bunalımı beklemektedir, yoksa bazı güçler 'demokrasiyi başlattık ve böyle oldn' diyecektir. Ben birleşme için elimde ne varsa feda etmeye hazınm,'' biçiminde konuştu. Seçimler sonunda başkanlığa daha önce genel merkez tarafından görevinden alınan "Gürkancılar"ın adayı thsan Ateşdağlı 200 oyla il başkanlığına seçildi. Erol Temelkuran 114 oy toplayabildi yönetim kurulu, Hüseyin Çeün, Şehabettin Kıhnç, M.Savaş Pekin, Cumhur Topaç, Feriha Aldan, thsan Kuruüzüm, Hamdi Aygen, Erol Aydost, Ümit Semra, Peyami Güven, Ydmaz Yengioglu, Mete Kısmetii, tsmail H. Kilercioğlu, Sabahattin Acar'dan oluştu. DSP: 40 bin üye hazır, hedefimiz 980 bin üye ANKARA, (THA) DSP kuruluş bürosu sözcülerinden Bedri Demir, kuruluş çalışmaJarının yoğun bir biçimde sürdüğünü söyledi, "Hedefimiz 980 bin iıyedir. Ancak bu hedefe parti kuruluşu tamamlamp, çalışmalanmızı yoğunlaştıracağımız iki yıl içinde ulaşabiliriz" dedi. Demir, şu anda 40 bin kişilik bir örgüt listesinin hazır olduğunu belirtti ve "pilot bölge olarak seçtikieri Kırşehir, Şereflikoçhisar ve Polatlı'da istedikleri rakamlara ulaştıklannı" söyledi. Bedri Demir, DSP'nin kuruluş tarihiyle ilgili bir başka soruyu yanıtlandınrken de, "19 ağustosun herhangi bir anlamı yoktur. Çalışmalanmızı o tarihte tamamlayacağımızı düşünerek 19 ağustosta kuruluş dilekçemizi tçişleri Bakanlığı'na vereceğimizi açıkladık" dedi. tu, ama yetkisi vardı. Yetkisini ise çalışanlar için değil Kastamonu'nun çıkarian için kullanması hem doğal hem de yasaldı. Sokakların temizliğini diplomalı ellere teslim etmek, Kastamonu'nun "kültür zenginliğinin" kanıtı olacaktı. Ama ne yazık ki, kimse Başkan Köse'nin bu soylu amacına pek inanmıyor, üstelik hakkında iftira da çıkartılıyor. Sözde son sendika temsilcisi seçimlerinde yeni çöpçü Mustafa Atabay'ın, başkanın adayını eleyerek sendika temsilcisi seçilmesine, Başkan Köse çok kızmıştı. Bu yüzden başkan, iki arkadaştan intikam alıyormuş. Sivrisinek bavul ve davul BAŞBAKAN Turgut Özal'ın yurt dışı gezilerinde yetkıliler son dakikada gayrete geliyorlar. Nitekim Özal'ın geçen salı erken saatlerde başlayacak F. Almanya gezisine katılacak gazetecilerin bürolanna akşam üzeri telefon yagmaya başladı. "Bavullar bir saat içinde saat 17'ye kadar Başbakanlığa teslim edilecekti." Gazetecilerden biri dayanamadı patladı: Siz bizi boş bavulla gidip dolu bavulla gelen yetkililerden sandınız galiba. Bir saatte eve gidip bavul hazırlayıp Başbakanlığa getirmek nerede görülmüş? Ama emir emirdi.. Bir saatte iki ayak bir pabuca sığdtnldı, bavullar da Başbakanlığın kapısına yetiştirildi. Ama bunlar hiç akla yakın değil. Koca ANAP'ın koca Belediye reisi kalkıp böyle, "çerden çöpten" nedenler için emrinde çalışanları çöpçü yapacak değildi ya!... tı Eli öpülecek kadın" kenin Nazlı llıcak olduğunu" hatırlattı. Yanlış ele sarılan delege çok mahcup oldu. Bu kez hedefini iyi tespit edip, arkada oturan Nazlı llıcak'ın üzerine yürüyüp, ellerine sarıldı ve arkadaşımıza yanlışlıkla söylediği, "Sizi hayranlıkla okuyorum. Sizi çok seviyor ve takdir ediyorum" sözlerini, bu kez Nazlı Hanım'a yineledi. Öyte anlaşılıyor ki, bu tür yanlışlıkları önlemek için Nazlı llıcak'ın "basın masası" yerine bundan böyle delegelerin arasına oturması daha uygun olacak. Ecevit, SPD'nin işçi kongresinde konuştu STUTTGART, (Cumhuriyet) Kapatılan CHP'nin eski genel başkanlarından Bulent Ecevit, F.Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin işçi kongresinde bir konuşma yaptı. F.Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin çağrıhsı olarak Almanya'da bulunan Bulent ve Rahşan Ecevit, önceki gün SPD'nin işçi kongresine katıldılar. Kongrenin açılışında bir konuşma yapan Bulent Ecevit, gelişme sürecindeki ülkelerde demokrasiye engelin halktan değil, seçkinlerden geldiğini, başta köylü ve işçi olmak üzere, çalışan halk topluluklarının demokrasiyi, seçkinlerden, hatta çoğu aydınlardan çok daha iyi değerlendirebildiğini söyledi. GAZETECI yazar Nazlı llıcak, DYP İl Kongreleri'ne ilgisini ve yazılarıyla Mehmet Yazar'a desteğini de sürdürüyor. llıcak, DYP kongrelerinin aranan kişisi olduğunu Ankara İl Kongresi'nde de gösterdi ve en az Mehmet Yazar kadar alkış aldı. İki elini havaya kaldırarak delegeleri selamladı. Nazlı llıcak'ın bu davranışları bazı bayan gazetecileri zor durumlarda bırakıyor. DYP Ankara İl Kongresi'nde de bir delege basın masasına gelerek, bayan muhabir arkadaşımız Betül Uncular'ın ellerine sarılarak birden öptü. Neye uğradığını şaşıran arkadaşımız, delegeye "Eli öpülmesi gereİSMAİL Hakkı Köylüoglu, kapatılan AP'nin en renkli milletvekillerinden birisiydi. Şimdi DYP il ve ilçe kongrelerinde kendisine özgü üslubuyla yaptığı konuşmalarda delegeleri ve konukları kahkahalara boğuyor. Ankara İl Kongresi'nde esprili ve oldukça uzun bir konuşma yapan Köylüoğlu'nu Avcı ve Yazar yan yana, arada bir gülerek dinlediler. Köylüoglu konuşma sırasında bir ara, "Makam peşinde koşuyorsanız Allah sizi affetmez. İhlas Allaha ankara balı Yıkım... İstanbul'daki 27 Mayıs Anıtı, belediye araçlan ile vıkılmış. Bir zamanlar 27 Mayıs Devrimi için tören düzenleyenlere saygıyla duyurulur. Kendi elini sıkaniar TRAFİK ÖĞÜTLERİ Yolcuların aracınıza yolun sağından inip Dinmelerinı sağlayın Ist. Trf. Şb Md • Nüfus hüviyet cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ DÖNMEZ hizmet demektir" deyince, Yazar'ın bu sözleri başıyla onayladığı gözlendi. Kurt politikacı Osman Bölükbaşı'nın, "Ya bugünleri görmeseydim ya da 20 yaş genç olsaydım" biçiminde kendisine yakındığını anlatan Köylüoglu, bu arada ANAP'a ve özal'a da çatmayı ihmal etmedi. "Özal'ın usta olmadığını, ustasını da inkâr ettiğini" belirten Köylüoglu, "Yakında sıkacak el bulamayacaklar. Ondan kendi ellerini sıkıyorlar" derken istemeden ANAP selamı vermiş oldu. Radyo... Amerikalılar Türkiye'de radyo istasyonu kuracaklarmış. Kursunlar, ne var bunda? Türkü, Türke tanıtacaklardır. u.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle