22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
umhuriyet Run lobisi lideri Zambetis: Sahibı Cumhıırijel Maıbaacılık \e Ga/etecılık Turk Anonım Şirketi adına Nadir Nadi. # Genel Yavın Muduru Hasantemal, Mue\<,eve Vtuduru: Kmine işaklıgH. Vazı Işlerı Muduru: Oka> Gonensin. • Haber Merke/ı Muduru: *alçın Ba>er. Sa>fa Duzenı Yoneımenı Ali Acar. • Temulaler: ANKARA. Val«,ınl)osan.lZMIR HikmelÇrtinka>a. M M N \ MehmelMercan. Servt* Şeflerr Istanbul Haberlen: Reha Ö/.. I3ı5 Haberler. t.rgun Bakı. Ekonomı: Osman l laga>. kulıur Avdın Kmeç. Magazin. Yalçın Pekşen. Spor Danışmam Abdulkadir Nuceiman, Du/elımc. Refik Ourbaj, Araşıırma: ijahin Alps>. l!)Sendıka Şukran Kelenci, • Koordinaıor Ahmel korulsan, % Malı bler Krol Krfcul, llan Zi>* Krjjene. Halkla llı^ktler Gtılderen Roşar, Idare: Hu«>in (Jurer. l>leıme. Sadun Sonmç/ Basan ve Yavan: Oumhurivel Matbaacılık veGazeıecılıtT.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 3941 Cağaloğlu lstanbui. PK: 246Kianbul,Tel 526 1000(9hat),Telex 22246 • Burolar Ankara: Zıya üokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 194 Tel: 33 11 4147. Telex 42344 # Umir Halıı Zıya Bulvarı No. 64/3, Tel. 25 47 0913 12 3OTelex 52359 • Adana: Çakmak Cad No 134 Kaı 3. Tel: 1455019731 Telex 62155 TAKVİM 29 NİSAN 1985 İmsak: 4.21 Guneş: 5.59 Öğle: 13.06 Ikindı: 16.56 Akşam: 20.04 Yatsı: 21.35 Kıbrıs'ta sistematik askeri geri çekilme, görüşmeleri ilerletir SİNAKOLOĞLU Ameika'daki Rum lobisinin "önetrii" örgütlerinden AHEPA (Anerikan Hellenik îlerici EğitiiE Birliği)nın "milyarder" başkan Cleo Zambetis, "Kıbns'ta ıskeri birliklerin sistematik olarak geri çekilmesi, göriişmelerin ilerlemesinde etkili olacakur" dedi. HilDn Oteli'nde Cumhuriyet'e özel bir demeç veren AHEPA Başkanı Zambetis, "Özal fle ABD jezisi sırasında yapüğımız görüşmede, kendisine Kıbns'ta askeri birliklerin sistematik geri çekilrnesinin, görüşmelerin ilerİeme sağlamasında etkili olacagını soyledim" dedi. Zambetis, "BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın iyiniyet girişimlerinden umutluyuz. Kıbns fle yakından ilgileniyonız. Ada'ya ve her iki topluma banşın geri dönmesini candan istiyoruz. Bunun da iyiniyet gorüşmeleri ile sağlanabileceğine inanıvoruz. Sayın özal'a da bu göriişlerimi söyledim. Toplumlararası göriişmeler sünndi. Her iki toplnmun birlikiftihar etsin" dedi. "Biz siyasi bir örgüt değiliz" diyen Zambetis, Yunan halkının dünya üzerinde banş icinde yaşaması için mücadele ettiklerini söyledi. Özal'ı bir politikacı olarak değü, bir halk adamı olarak gördüğunü söyleyen Zambetis, "Özal tstanbuİ'daki restorasyon çaüşmalan Ue ilgili gerekli kolaylıgı sağlayacağını söyledi" dedi. Yunanistan'ın dış politikasında, özellikle Türkiye ile ilişkilerinde gelecekte de sorunlann devam etmesi durumunda AHEPA'nın tutumunun ne olacağı yolundaki soruya Zambetis gülerek, "Böyle bir soruya cevap vennek istemem. Gelecekle ilgili bir şey söyleyemem" karşılığım verdi. AHEPA Başkanı Cleo Zambetis, dün Silivrikapı'daki îstanbul Rum Ortodoks Kilisesi'nde yapılan "Miroforo" yortusu törenlerine katüdı. Hz. tsa'run göğe çıktığı gün olan Miroforo yortusu törenlerini Rum Ortodoks âleminin dini lideri Patrik 1. Dimitrius yönetti. Törene Yunan Başkonsolosu I^eonidas Hısantopulos da katıldı. Italya'da yine seçim heyecanı M /£ mayısta yapılacak olan yerel seçimlerde ttalyan Komünist Partisi'nin gücü sınanacak. Geçen haziranda, ilk kez Hıristiyan Demokratları geride bırakan komünistler, bu kez Berlinguer gibi bir karizmatik liderden yoksunlar. Sosyalistler ise Italya'nın anahtar partisi olma özelliklerini sürdürecekler. M. talya, yerel seçimlerden iki ay sonra bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sahne olacak. Bilmeceli ttalyan politikası, yerel seçimlerin sonucuna göre yeni cumhurbaşkanmın partili mi, yoksa partisiz mi olacağım belirleyecek. Şimdiki cumhurbaşkanı, ttalya'nın "dedesi" Aleksandro Pertini, görev süresi için "7 yıllık bir dönem uzun. Ama 14 yıl benim için ebediyet olabilir" diyor. Pertini, "ebediyet" olasılığını ekarte etmiyor yani. NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA ttalya gene seçim heyecanı yaşıyor. İki ayrı seçim söz konusu olan. Bunlardan ilki 12 mayısta yapılacak olan yerel seçimler. Bu seçimler, geçen yıl haziran ayında Avrupa Parlamentosu için yapılan seçimlerde Hıristiyan Demokratlan arkada bırakarak ük kez Italya'nın bir numaralı partisi haline gelen Italyan komünistlerinin (PC1) gücünü sınaması açısından çok önemli. Yerel seçimlerin ardından iki ay sonra yapılacak olan da kalya'nın yeni cumhurbaşkanını belirleyecek. Bilmeceli ltalyan politikasının her zaman gerektirdiği gibi, bu kez de seçilen cumhurbaşkanının partili olup olmayacağını ilk seçimler, yani yerel seçimler belirleyecek. 12 mayıs seçimleri, Italya'da adeta bir genel seçim heyecaruyla bekleniyor. Italyan komünistlerinin, ülkenin ilk siyasi gücü haline gelmesi ve dolayısıyla tüm siyasi dengenin değişmesi durumunda, kısa süre içinde gerçekten de genel seçimlere gidilebilecek. Nitekim, PCI'nın yeni dönem sekreteri Alessandro Natta, partisinin seçimlerden bir zaferle çıkması halinde cumhurbaşkanından hükümeti kurma görevinin bir komüniste verilmesini ya da komünistlerin hükümet koalisyonunda yer almasıru isteyeceğini açıkladı bile. Siyasi gözlemcilerin, Berlinguer'in karizmasmdan yoksun Natta'nın liderligindeki komülOpUinmaK >VIC ka'dakiırkçıbeyazMkü nistlerin 1984 haziranının parlak metin, melezlerle beyaztarın evlenmesini yasaklayan yasamn yüriir sonuçlannı tekrarlamasına pek lükten kalkacağmı açıklaması tüm baskılan göze alıp, gizli beraberlik ihtimal vermemelerine rağmen, sürdürenleri sevindirdi. 1.5 yü bir arada yaşamayı başarabilen bir yerel seçimlerin bir Komünistlerçift, sevinçlerini şöyle düe getirdiler: "Bu ülkede bir siyahla, bir be Hırisüyan Demokratlar yanşına yavn anlamb bakışması, el ele tutuşması büe polis tarafmdan cop dönüşmesi sadece kalya'da delanmak için yeterli bir sebepti. Artık korkumuz kalmadı. "Bazı si ğil, AET'de ve hatta Washingyahlar tarafmdan "geç almmış bir karar" olarak nitelendirilen bu ton'da da ilgi yaratmasına yol reform karan, urkçılann hoşuna gitmedi: "Siyahlarla beyazlara aynı açıyor. Washington'u dehşete yatakta yatma hakkı tanınırsa, aynı taşüa binmelerine, aynı sine düşürebüecek, komünistlerin maya gitmelerine nasıl karşı çıkanz?" öne geçmesi olasıhğı Hıristiyan Demokratlann içinde bulunduklan krizi aşamamalarmdan kaynaklanıyor. Nitekim güçlerinde sürekli bir gerileme kaydeden Hıristiyan Demokratlann oylarırun son yıllarda yüzde 40'tan yüzde 32'ye dek düştüğü dikkati çekiyor. Işte komünistler bu seçimlerde gerileseler bile, Huistiyan Demokratlann daha çok gerilemesi halinde gene ülkenin birinci gücü haline dönüşebilirler. Bu olasıhk 1 talya'da seçim kampanyasıru çok gerginleştiriyor. Hıristiyan Demokratlar, seçmenlerine "Aman dikkat, kızıllar geByor" diyerek 50'li, 6O'lı yıllarda kullandıklan eski silahlarına sanhyorlar. Ülkede hava öylesine gergin ki, Italyan politikasından çok dünya politikasına meraklı olan Polonyalı Papa II. Jean Paul da seçim arifesinde devreye girmiş bulunuyor. Kiliseyi ve papazlan Hıristiyan Demokratlan desteklemek için örgütleyen Papa, bunun karşüığında Hıristiyan Demokratlardan 7 yıl önce Italya'ya getirilen "seroest kiirtaj yasası"mn değiştirilmesini istiyor. Tabii Hıristiyan Demokratlar ve komünistler arasındaki en büyük soru işareti de Başbakan Craxi'nin liderligindeki sosyalistlerin ne yapacağı. Çok yakında başbakanlık koltuğunda ikinci yıünı doldurarak savaş sonrası Italyasımn "istikrar" rekorunu kıranBettino Craxi'nin başarılı icraatinin, kalya'nın küçük, fakat ağırhklı uçüncü siyasi gücü sosyalistlere yaraması bekleniyor. Son 40 yıllık ttalyan politikasında unutulmuş bir erdem olan " i ş bitiricilik" ve "kararuhk" gibi niteliklerle dikkati çeken Craxi liderliğinde, gerçekten ülkenin sosyoekonomık ve siyasi durumunda belirgin bir iiileşme ve etkinlik göze çarpıyor. Şimdilik oylann sadece yüzde ll'ini elkrinde tutan sosyalistlerin durumlannda yüzde 2 ya da yüzde 3'lük bir ilerleme, büyük bir başan sayılacak ve Italyan sosyalistlerinin politikadaki hakemlik rolünü artıracak. Fakat bu arada kesin olan bir şey varsa, o da Hıristiyan Demokratlann ve hatta komünistlerin bir ikinci kez hem başbakanhğı, hem de cumhurbaşkanhğını şimdiki gibi sosyalistlere bırakmayacağı... Bu sorun, dikkatlerin tüm ttalya'nın "dedesi" olarak görülen 88 yaşındaki Cumhurbaşkanı Sandro Pertini'nin üzerinde toplanmasına yol açıyor. Son zamanlara dek bu konuda her türlü açıklamadan kaçman Pertini'nin, Amerikan NBC Televizyonu'na söyledikleri ilginç: "7 yıllık bir dönem uzun. Ama 14 yıl benim için ebediyet olabilir..." Daima çok nüanslı konuşan ttalyan politikacılannın dilinde bu, yaşlı cumhurbaşkanının politikada her şeye rağmen "ebediyet" olasılığını da ekarte etmediği anlamına geliyor. Sinema Günleri 85 sona erdi Kültür Servisi "Ulusiararası Sinema Günleri 85", dün Istanbul'un 6 sinemasında gosterilen filmlerle son buldu. Altın Lak Ödülü'nü alan Michael Redford'un fılmi "1984" Dünya, Eczacıbaşı Vakfı Ödülu'nu alan Anf Yılmaz'ın "Bir Yudum Sevgi"si Atatürk Kültür Merkezl'nde ekrana gelirken, SinemaTVEnstitusü'nde Isveçli yönetmen lngmar BergmanUn beğenilen yapıtı "Fanny ve Alexandre", Moda Sineması'nda "Jübile" ve "Mefcanik Bir Piyano" Emek 'te Wün H'enders 'in geçen yıl Cannes Fılm Şenliği 'nde büvük ödul alan filmi "Paris Texas"gösterildi. 1984 yapımı "iyi Kral Dagobert"ı ise Site Sinemast 'nda gösterilen son fılm oldu. Amerika'daki Rum lobisinin başkanı Cleo Zambetis te yaşamalan için mümkün olan ber şey yapılmah" dedi. lstanbul'u ziyaret etme amacının Rum Ortodoks âleminin dini liderini ziyaret etmek ve Rum patrikhanesinin restorasyonu için gerekli girişimleri yapmak olduğunu belirten Zambetis, "Biz isteriz ki, diinyadaki tüm Yunanlüar kendi eserieri ile ANKARA, (a.a.) Türk tiyatrosunun Oncülerinden, devlet tiyatrolannın ilk genel müdürü Muhsin Ertuğrul için ölümünün altmcı yılında, Ankara'da Yeni Sahne'de bugün bir anma töreni düzenlenecek. "Anılarla Muhsin Ertuğrul" gününde Mahir Canova, Prof. lrfan Şahinbaş, Isa Coşkuner, Şeref Gürsoy, Dr. Orhan Asena, Suri Özakyol, Nevit Kodalh, Ergin Orbey, Kerim Afşar ve Aşuman Korad birer konusma yapacaklar, anılarmı anlatacaklar. Muhsin Ertuğrul bugün anılıyor Tıp fakültelerinde para azahyor, sorunlar artıyor ASİYE UYSAL Tıp fakültelerinde, parah hasta, parttüne (yarun gün) çalışan doktorların muayenehanelerine kayıyor. öğretim üyelerinin döner sermayeden aldıkları pay, katsayı artış oranında maaşlanna yansıtılamıyor. Istanbul Tıp ile Cenrahpaşa Tıp Fakültelerinde gelir harcama kalemleri arasmdaki farkm açılmasıyla sorunların da o ölçüde büyüdüğü gözleniyor. İstanbul Tvp Fakültesi'ne bu yıl için toplam 2 milyar 564 milyon 406 bin, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne de 3 milyar 574 milyon 511 bin liralık ödenek aynlmıştı. Yeterli bir bütçeye sahip olmadıklannı belirten İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Öner, özetle, "Saghk hizmetierini halkın istediği gibi tam manasıyla veremiyoruz. Eskiden de bazı sıkıntüannuz vardı. Çiinkü tibbi aletier çok pataalı. Baü yeni aktler çıkanyor, yetişemeyecegimiz fiyatlarda. Bazı sıkınülaria karşüaşıyoruz. Fakülte gelişiyor. Kadro sıkınümız var. Biitçe imkânımız azdır" diyor. Sorunu "ekonomik kriz var" biçiminde ortaya koyan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Kayahan da, özetle şunları söylüyor: "Zannediyonım bütçeden aynlan para yeterli olmuyor. Istedigimiz cihazlan getirtmekte zoriuk çekiyoruz. Hocalann istediği cihazlan zamamoda yetiştiremiyoruz. Yapacağımız araştırmalar için yatırım yapamıyoruz. Egiüm, ögretim, özellikle bilimsel araşürmalan geliştirmekte yetersizlikler var." Kayahan, "döner sermaye payının öğretim üyelerinin maaşlannda, katsayı artış oranında sallanamadığını" söylerken, Prof. öner, klinik çalışmalanna Ruhi Su'nun sağlığı düzeliyor İSTANBUL (THA) Uçgün önce Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji servisinde bir ameliyat geçiren Türk halk müziğı sanatçısı Ruhi Su'nun sağlık durumunun iyiye gittiği bildirildi. Bir süredir prostat hastalığından rahatsız olan Ruhi Su, ameliyat sonrasmda kendisini ziyaret eden THA muhabirine, "Kendimi biraz halsiz hissediyorum, doktorlar, bu halsizliği atlatmam için beni doktştınyorlar" dedi. Hastane yetkilileri ise, Ruhi Su 'nun sağ~ lık durumunun giderek düzeldiğini, bir süre sonra tamamen iyileşerek, taburcu edileceğini belirttiler. katılanlar ile katılmayanlar arasında yeni bir düzcnleme yaptıklannı söylüyor. Her iki fakülte öğretim üyelerinin belirttiğine göre, fakültelerinde meydana gelen bu ekonomik sonınlara bütçeden aynlan ödeneğin harcamalar karşısında yetersiz kalmasının yanı sıra şu nedenler yol açıyor. Tıp sanayii hızla yenileniyor. Gerek yenilenen, gerekse varolan araç, gereç, cihaz ve malzemelerin fiyatlan sürekli artıyor. Bu artış muayene ve tedavi ücretlerine ayru oranda yansıtılamıyor. Aynı oranda yansıtılmadığı halde, üniversitelerin tedavi ücretleri hastanın ödeme gücünün çok Uzerinde kalıyor. Bu nedenle fakir kâ&dıyla tedavi olmak için yapılan başvurulann sayısı giderek artıyor. Parah hasta da özellikle parttime çalışan doktorların muayenehanelerine kayıyor. leni Düşünce'nin S.yrldönümü İSTANBUL (a.a.) Yeni Düşünce Gazetesi, kuruluşunun 5. yıldönümünü kutladı. Hilton Oteli balo salonunda düzenlenen müzik şölenine, Celal Bayar'm damadı Ahmet thsan Gürsoy, eski parlamenterlerden Baha Akşit, Sait Bilgiç ve Alpaslan Türkeş'in kız kardeşi, kızları ve damatları da katıldı. Üniversitede hipnoz ODTÜI'de her gün onlarca öğrenci hipnoz tedavisi olmak için Prof. Uysal'a başvuruyor. Prof. Uysal: "Self hipnoz yöntemini öğrenmek için 5 öğrenciye randevu verdim, 250'si geldi. ÜMİT ASLANBAY ANKARA Üniversite öğrencilerinin, yemek, öğrenim kredisi, anfıde yer bulma kuyruklarına bir de "hipnoz kuyruğu" eklendi. ODTÜ öğrencileri, "daha iyi ders çalışmak, fobilerinden kurtulmak" yanında diğer sorunlarına da çözüm bulmak amaayla "hipnotik telkine" gjrmek için ODTÜ Eğjtim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Ahmet Edip Uysal'a başvuruyorlar. Prof. Uysal, "15 gün kadar önce yapUgım hipnotik gösteride, bazı sorunlann çözümlerinde hipnotik telkinlerin etkisinden bahsettim, öğrenciler çok etkilendiler ertesi günden itibaren gelmeye devarn ettaer" derken, olaya gösterilen ilgiyi "son derece meraklı bir konu olmasına" bağladı. Hipnotik telkinlerin etkisini kanıtlamak amacıyla yaptığı gösteri, öğrenciler tarafından "bir sağaltım yoluna" dönüştürülünce Prof. Uysal çareyi hipnotik tedavi kuyruğuna gjren öğrencilere form doldurtmakta kuyruğu vuruyor." ÇALIŞMA İSTEGI Asıl işinin hipnoterapistlik değil, eğitimcilik olduğunu söyleyen Prof. Ahmet Edip Uysal, kendisinin de 1951 yılında Türkiye'ye gelen Ingiliz terapistin çevirmenliğini yaparken konuya ilgi duyduğunu, sonra da sürdürdüğünü anlattı. Prof. Uysal, soru üzerine, kendisine başvuran öğrencilerin çözüm bulmak istedikleri başhca sorunun "daha iyi ders çalışma isteği" olduğunu beürtti. Prof. Uysal, "öğrencilerin başhca sorunlaruu, derslere yeteri kadar dikkat toplayamamak, daha sonra da agara bırakma, şişmanlık ve çeşitli fobilerden kurtulmak oluşturuyor" dedi. buldu. Öğrencilerin doldurduklan formlan inceleyen Prof. Uysal bunlar içinden seçtiklerini hipnoz seanslanna çağınyor. "İşlerinin çoklugu" nedeniyle hipnoz tedavi istemini tek başına karşılayamayan Prof. Uysal şöyle konuştu: "Hipnozun çeşitli sorunlann çözümündeki etkisini göstermek amacıyla yaptığım hipnotik gösteriden sonra bu konuda doğan ilgiyi tek başıma karşüayamayacagıtnı anladım. 5 öğrenciye selfhipnoz ya da olohipnoz metodunu öğretmek için randevu verdim fakat 250 kişi geldi. 4050 kişiye öğrettim ama muntazam çaltşamıyorum. istekler ise süriiyor. Her gün 5 ile 10 arasında değişen öğrenci tedavi için baş İstanbul Haber Senisi Çocukça Dergisi tarafından düzenlenen "Uçurtma Şenliği"nde yeterli rüzgâr olmaması nedeniyle uçurtmalar fazla yükseklere çıkamadt. Dün öğleden sonra Kalamıs Parkı 'nd, yapılan yarışmada dereceye gırenlere çeşitli ödüller verildi. Uçurtma şeni ödülleri verilaı Öğretmen intihar etti İstanbul Haber Servisi Gedikpaşa Ortaokulu Türkçe öğretmeni Önder Torun (41), Eminönü Üsküdar seferini yapan "Necati Gürkan" adlı şehir hatları vapurundan atlayarak intihar etti. Artvin'in Şavşat ilçesi Savaş Köyü 'nden olan öğretmenin cesedi dün bütün aramalara rağmen bulunamadı. İ Serbest bölgeden pay kapma telaşı Aliağa'da serbest bölgenin adı var kendi yok, ama ilçe spekülatörlerle doldu bile TÜREY KÖSE ALtAĞA "Serbest bölge" ilan edildikten sonra sınırlarının Resmi Gazete'de yayımlanması dışında bu konuda hiçbir "resmi" çalışma yapılmayan Aliağa değişim sürecine gırdi. Yörede yaşayan köylüler, "topraklarımn kamulaşması" endişesini yaşarken, ilçe yöneticileri, artan ihtiyacm nasıl karşüanacağını duşünmeye başladıİar. "Serbest bölge" olmasının ardından ilçede arsa, konut ve dükkân kiraları artarken, taşınmaz mallann değerleri de iki katına çıktı. Yörede yaşayanlar ve ilçeye yeni yerleşenler serbest bölgeden "nasıl kâr edeceklerini" düşünürlerken, siyasiler de serbest bölge olayıru "oy"a tahvil etme çabasına girdiler. Serbest bölge için "kâr" hesabı yapan köylüler, bir yandan da serbest bölgenin kendilerine bir zaran dokunup dokunmayacağını duşünerek, "Topraklanmız kamulaştınlır mı?" diye soruyorlar. tlan edilen alana göre topraklarımn bir bölümü serbest bölge içinde kalan Çakmaklı köyünün muhtarı Ali Yasemin köylülerin bu endişelerini şoyle rtile getirdi: Yunus Nadi Armaâanf 85 finalistieri Sinman'ı Özal ödüllendirdi ANKARA (ANKA) Ankara Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi fizikçilerinden Doç. Ayten Sinman, Başbakan Turgut Özal tarafından bir maaş tutarmda maddi bir ödülle odüllendirildi. Maaş çeki, kurum başkanı Prof. Ahmet Yüksel özemre tarafından düzenlenen bir törenle Doç. Sinman'a verildi. "Plazma fiziği" alamnda yaptığı başarılı çahşmalarından dolayı ödüllendirilen Doç. Sinman, bugüne kadar kişisel ya da ortak çalışma olarak plazma fiziği konusunda 39 orijinal çalışma yayınlamış bulunuyor. KİM NEYİN TELAŞCVDA K ö y l ü l e r : Topraklar kamulaşacak mı endişesi yaşamyor. Bir muhtar, "Serbest bölge ilan edildik, ama ne olacağımız belli değil" diyor. Köylüler, kamulaştırmamn sonunda paralannı alamamaktan korkuyorlar. S i y a s i l e r : Aliağa serbest bölge ilan edilince siyasiler, bu olayı nasıl "oy"a tahvil edeceklerinin çabasına girdi. Belediye; Aliağa'nın şimdiki nüfusu 35 bin. Belediye Başkanı, serbest bölgeyle birlikte nüfusun artacağı görüşünde, "Nüfusla beraber sorunlar, altından kalkamayacağım boyutlara gelecek" diyor. Bir spekülatör: Önce "ne olacak" diye pusuda Resmi üazete de sınırlarının be bekliyorlardı. Şimdi olan oldu. Sırf serbest bölge oluyor diye Eskişehir'den Aliağa'ya yerleşen Erol Baydemir, Urlenmesinin dışında hiçbir ça"Elimde 40 dükkân var. Önce 15 milyon ederdi. Şimdi lıyna yapılmayan serbest bölge için herkes pay kapma telaşmda. 30'dan aşağı satmam" diyor. "Serbest bölge ilan edildik, ama ne olacağımız daha belli değil. Eğer topraklanmız kamulaştırma yoluyla elden giderse, köylüler gereken paranın ellerine geçmeyeceğinden korkuyorlar. Eğer topraklanmızı serbestçe satarsak, belki köylülerin cebi biraz para göriir." Daha önce yapılan istimlaklardan ellerinin para görmediğini söyleyen Çakmaklı köyünden Ibrahim Utanç ise "Daha başka kuruluslar da istimlak yapmışb. Paranuzı doğru dürust aiamadık. tstimlaktan tokat yiyen köylüler, serbest bölge için istimlak yapümasından korkuyorlar" dedi. Aliağa Belediye Başkanı trfan Onaran, serbest bölgenin Türkiye için yeni bir olay olduğunu ve bilinmeyen birçok yanmın bulunduğunu belirterek, sadece sınırlan açıklanan serbest bölgenin getireceği sorunlara ilişkin olarak şu görüşleri dile getirdi: "Sınır ilanından başka bir çalışma olmadı. Eylul ayından sonra çalışmalann başlayacağını umuyoruz. Arsa spekülatörleri de 'ne olacak' diye pusuda bekliyor. Spekülasyona izin vermemek için elimizden geleni yapacağız." Serbest bölge ilan edilmesiyle, ilçenin sorunlannın daha uygulamaya geçilmeden artmaya başladığını söyleyen Onaran, "İlçede pek çok sanayi kuruluşu var. Bunlar pahalüıgın daha da artmasına, ev ve işyeri kiralannın yiikselmesine yol açtı. Bu tesisler kurulurken pek çok ahır bozularak ev durıımıına dönüstu rüldü. Şimdi bozup kiraya verilecek ahır da kalmadı. Serbest bölge ile ihtiyaçlar artacak. Nüfuszumuz şu anda 35 bin. Nüfusla beraber, sorunlar altından kalkamayacağımız boyutlara gelecek" diye konuştu. ANAP İlçe Başkanı Cevat Ç«tin ise, "Biz millete, burası serbest bölge ilan edttecek dedik. Kuşkulu olanlar vardı. Sözümüzü tuttuk." dedi. Mimar, müteahhit Erol Baydemir, Aliağa'nın serbest bölge olacağı söylentileri yaygınlaşınca iki yıl önce yaşadığı Eskişehir'den ailesini de alıp ilçeye gelmiş. Burada müteahhitlik yapmaya başlamış. ANAP'ın kuruluş çalışmalanna katılmış. Önce hayal kınklığına uğrayan Baydemir'in şimdi yüzü gülüyor. Erol Baydemir, Eskişehir'den yola çıkışını, "İki sene önce serbest bölge söylentisi çıktığında sırf yatınm yapmak için buraya geldim. Önce hayal kınklığına uğradım, uzun süre ses çıkmadı. Şimdi elimde 40 dükkân var. Serbest bölgenin sınırtarı ilan edilmeden önce 15 milyona satacağım dukkânlar vardı. Şimdi 30 milyonun altında vermem. Hepsi bir anda değer kazandı, yüzümuz güldu" diye anlattı. TBB'nin protokoldeki yeri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Turkiye Barolar Birliği, yargı alamnda protokol tartışmasının uzun zamandan bei süre gelen bu ciddi bir huzu suzluk kaynağı olduğunu bek terek, "Barolann ve Barolar Birliği'nin protokoldeki yerinin yargı içinde olması gerektiğini" one sürdü. Türkiye Barolar Birliği 'nin basına gönderdiği bültende "Güçler ayrılığımn en belirgin ve güvenceli temsilcisi olan yargı erkinin protokolde saygmlığına göre yeniden düzenlemeye tabi tuıulmasının gerektîği" vurgulandı. Katılma no 131
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle