17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 NİSAN 1985 EKONOMÎ CUMHURİYET/9 EKONOMIDE DIYALOG ŞAHAP KOCA TOPÇU 1916'da doğdu. Calatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra Belçika ve ABD'de metalurji eğitimi gördu. fş yaşamına Sümerbank'ta başladı ve sonra uzun yıllar kalacağı Şişe Cam Topluluğu'na adımını attı. ÎSO Meclis Başkanlığı, TÎSK Kurucu Başkanlığı yaptı. 196061 yıllannda Cemal Gürsei hükümetinde Sanayi Bakanlığı, 198081 yıllannda da Ulusu hükümetinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yapan Kocatopçu, 1985 ocağmda TÜSİAD Başkanlığı'na seçildi. Kocatopçu, Koç Grubu, Şişe Cam Topluluğu, Metaş, Fruko Tamek gibi kuruluşlarda Yönetim Kurulu uyesi. KOCATOPÇU Çok çok. Üzerinde durulması gereken önemli konuların bırisi de memlekette meydana gelen tasarruflann devlet tahvilleriyle, Hazine bonolarıyla, kamu ortaklığı yoluyla, özel fonlarla kamuya çekilmesi ve bunun özel sektörün gelişme temayüllerini frenleyici bir etki yapması. Son beş yıldır özel sektör eskiden alışageldiği kapalı ekonominin teşvikli yollarından mahrum olarak buyuk zorluklar içinde yeni bir düzene intibak için gerçekten iyi niyetle çalışmaktadır. Birçokları telafisi mümkun olmayan zararlara da girmişlerdir, fakat buna rağmen çıkar yolun bu olduğu benimsenmiştir ve bu yolda gidilmektedir. Ama tasarruflann kamuya aktarıldığı ölçude özel sektörden beklenilen gelişmelerin zorlaşması kaçınılmazdır. ozellikle imalat sanayiindeki yatırımların özel sektörce yapılması fikrini benimsemiş olan bir hukumetin bu yatırımların gerektirdiği finansman gücünü özel sektörden alıp kamu sektörüne aktarması bu yatırımları frenleyici bir etki yapacaktır... Efendim, yatınmlar konusunda özel sektönin yatınm şevkini törpuleyen başka unsurlar da var mıdır? Gecen hafta Dolar verdi, mark aldı Amerikan ekonomisinin geleceğine ilişkin soru işaretleri doları zayıflatıyor. Geçen hafta ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Paul Volcker'ın, birçok sektörde gözlenen üretim düşuşünün ABD ekonomisindeki canühğın sürmesine ket vuracağını belirten açıklaması doları sert paralar karşısında düşürdü. Bunun yanı sıra, Oklahama eyaletindeki bir bankamn mali bunalım içinde bulunduğu söylentileri ve kısa vadeli faiz oranlanndaki gerileme doların düşüşünü daha da hızlandırdı. Bu gelişmeler sonucunda haftayı 3.16 Alman Markı, 2.68 tsviçre Frangı, 9.63 Fransız Frangı ve 256 Japon Yeni değerlerinden açan dolar cuma gunü 3.07 Alman Markı, 2.58 Isviçre Frangı, 9.37 Fransız Frangı ve 251 Japon Yeni gibi oldukça düşük değerlerden işlem gordü. tngiliz Sterlini de yeniden 1.25 dolar duzeyine ytikseldi. Dünya borsalannda doların değer yitirmesi Türk Lirasını olumlu yonde etkiledi. Hafta başında Merkez Bankası döviz alış kuru 499.90 lira olan ve bir ara 502 liraya yaklaşan dolar daha sonraki günlerde aniden geriledi ve 495 liraya kadar indi. Do499 Şahap Kocatopçu (solda), Osmart Ulagay'in sonılarını ymutkuh. Ulagay sordu, Kocatopçu yanıtladı: Faizler konusunda evvela devletin kendi tahvillerine uyguladığı faizlerin düşmesi lazım. Bütçenin dengeli bir şekle sokulması halinde faiz konusunun çok daha süratle yerine oturacağı kamsındayız. Aksi takdirde bu yüksek faiz enflasyonu kamçılayıcı bir hal almaktadır. KOCATOPÇU Ozel sektörün finansman imkânı bulunsa bile karşısında olan bir sorun da faiz yükünün yüksekliğidir. Bunu telafi edecek şeylerden biri tabii dış kaynak olabilir, ama bu konuda da henüz beklenen sonuçlar ahnabilmiş değildir. Ayrıca özel yatınmlara îlk hızını verebilmek için özel bazı teşvikleri muayyen bir süre için devreye sokmakta yarar olabilir. Son yıllarda gelir dağılımının bozulması, iç talebin düşmesi ve iç pazann daralraası da yatınmlan caydıncı bir etki y apmadı mı sizce? KOCATOPÇU Muhakkak yaptı. Enflasyonun kontrol altına alınması çabalarıyla yatırımların hızlandırılması çabası aslında birbirine zıt iki faktor halinde. Bunlann optimum noktasını bulmak en önemli görevlerimizden biri oluyor. Once birini yapalım, sonra öburüne geçeriz demek bence doğru değildir. Ikisini birden ele alıp optimum noktasını bulmak gerekiyor. Şimdi efendim, bugünlerde sözü çok edilen bir "rehabilitasyon" ya da kurtarma operasyonu var. Böyle bir yaklaşımı ilke olarak nasıl karşılıy orsunuz? KOCATOPÇU Bugun artık söylememde bir mahzur yok, ben 1980 yılında yeni döneme geçilirken böyle büyük bir kabuk değiştirmenin sanayide meydana getireceği zorluklar nedeniyle bazı rehabilitasyon çalışmalannın daha o zamandan yapılmasını bakan olarak önermiştim. Ama bu görüş hukümet içinde azınhkta kaldı ve bugünlere gelındi. Bugun böyle bir operasyonun uygulanmasında kriterlerin iyi tespit edilmemesi halinde buyuk zorluklar çıkabilir. Tenkitlere açık bir uygulamadır. O bakımdan kimsenin "ona yaptın, bana yapraadın" diyemeyeceği kriterler tespit etmek lazımdır. TÜSİAD olarak biz başka ülkelerdeki buna benzer uygulamalarda göz önünde bulundurulan on esası belirledik ve bunlan basına da açıkladık. Bu rehabilitasyon çalışmalannın ne olursa olsun, bir kamulaştırma, devletleştirme şekline gitmemesi üzerinde ise onemle duruyoruz.. Şimdi sizin değindiğiniz gibi 1980'de kabuk değiştirme denemesine girişilirken bunun sonuçlannın önceden görulüp tedbir alınmaması gibi olaylar akla şu soruyu getiriyor: Acaba Türk ekonomisine yön verenler hata deneme yöntemi yerine biraz daha uzun vadeli ve bir plan anlayışı içinde sorunlara baksalar, bu daha mı yararlı olur? KOCATOPÇU TÜSİAD'ın kriterleri arasında uzun vadeli cıkarlann önceliğini vurgulamıştık. Ekonomik tedbirler içinde başanh tedbirler uzun vadeli olanları da içermelidir ki gerçekten başanh olsun. Ama siyasi hayat kısa vadeli tedbirlerin sonuçlannı da beraber istetiyor. Bu çelişki aslında demokratik hayatın zorluklarından biri, ama demokrasi de o kadar değerli bir şey ki bu zorluklara rağmen kabul edilecek ve yürütülecektir. Genelde biraz daha planlı bir ekonotniye gidilmesinde fayda yok mu? S » 10 11 12 1 TÜSİAD, hükümetin başansıııa dua ederken uyarı görevini de yapmalı Sayın Kocatopçu, TÜSİAD Başkanlığı görevi ne kadar vaktinizi alıyor, once bunu sonnak isüyorum size... KOCATOPÇU Çok zamanımı alıyor, tahmin ettiğimden çok fazla zamanımı alıyor. Aslında bu görev özel sektörde büyük özveri ile üstlenilmesi gereken, aktif bir işadamamn büyuk fedakârhkla üstlenebileceği bir görev. Bundan önceki her iki başkan da bunu yaptılar. özel sektör kendilerine çok şey borçlu. Ben şimdi bu görevi bir emekli olarak daha rahathkla yapıyorum, ama bu görevi dinamik bir yöneticinin ustlenmesinde aslında daha büyuk yararlar var... Neden böylesine özveri gerektiriyor ve çok vakit alıyor TÜSİAD Başkanlığı görevi? KOCATOPÇU TÜSİAD'ın görevleri yalnız hür teşebbüsün, serbest piyasa ekonomisinin savunması olarak nitelenemiyor. TÜSİAD siyaset dışında, partiler dışında bir organ olmasına rağmen, Türkiye'nin bilhassa dış âlemdeki itibarını ve ilişkilerini iyi götürebilmek bakımından bir lobicilik ve tanıtma görevi var TÜSÎAD'ın. Bu da TÜSİAD Başkanlığı'nın en çok zaman alıcı yanlarından birini oluşturuyor.. Efendim siz ydlardan beri bakanlık dahil çeşitli görevlerde bulundunuz, sanayinin, özel sektöriin içinde yaşadınız. Şimdi şu sırada, şu bulunduğumuz noktada genellikle iş âlemi, ozellikle de TÜSİAD camiasında nasıl bir hava var? İyimserlik mi, kötumscrtik mi, tereddut mü? KOCATOPÇU Genel hava olarak şunu belirtmekte yarar var: 1980'deki yeni modelle serbest piyasa ekonomisinin uygulanmasına başlanması, TÜSlAD'ın uzun yıllar önerdiği bir politikanın uygulanmaya konması, gerçekten sevindirici bir sey. Demokrasiyle serçılayıcı bir hal almaktadır. Büyük tehlikeyi orada görüyoruz. Bu bakımdan biz birinci önceliği bütçenin gelirlerinde artışlar sağlamak ve çeşitli harcamalarda da tasarnıf yapmak suretiyle en kısa zamanda bütçe dengesinin sağlanmasına veriyoruz... Bakanlık yaptığınız donemlerdeki deneyiminize de dayanarak soruyonım. Harcamalarda anlamlı bir tasarnıf sağlama imkânı var mı sizce? KOCATOPÇU Muhakkak olabilir. Biz 198O'de görevi aldığımız zaman, o gunün parasıyla 7 trilyonluk bir yatınm programına başlanmıştı. O zamanki bütçenin çok küçük hacmi karşısında böyle bir yatınm programının ele alınması miımkün değildi. Onlardan büyuk temizlemeler yapmamıza rağmen, hâlâ bunlardan bir kısmının yürütülmek mecburiyeti, butçede önemli açıklara yol açmaktadır. Demek ki burada, yani kamu yatırımlarında bıraz daha tedbirli, biraz daha zecri frenlemeler yapmamız gerekebilir. Ayrıca cari harcamalarda da gereken tasarruflann yapılması lazım. Tabii siyasi hayatta çalışan hükümetlerin bizim gibi nötr bir devrede çalışanlara nazaran sorunları daha büyük, onu da anlayışla kabul etmemiz lazım... lann efektıf satış kuru 505 lıraya gerilerken bankalardaki satış kuru da 510 lira duzeyine düştu. Bu arada, karaborsada doların prim yaptığı gözlendi. Daha önceleri doların bankalardaki satış kuruyla karaborsa fiyatı arasında 15 liraya kadar açılan fark geçen hafta sonunda 2 liraya indi. Bununla birlikte geçen hafta lira dolardan aldığını marka verdi. Markın döviz alış kuru 4 lira artarak 157.75 liradan 161.95 liraya yukseldi. Markın efektif satış kuru da Merkez Bankası'nda 165 lira, bankalarda ise 167 lira dolayında işlem göruyor. Altın fiyutları füze gibi Doların değer yitirmesi altına yarıyor ve altın fiyatları borsalarda füze gibi tırmanıyor. Dünya borsalannda haftayı 316 dolardan açan bir ons altın, sürekli bir yükseliş kaydetti ve perşembe günü 330 dolar sınırını da aştı. Bununla birlikte haftanın son günü 329.50 dolardan işlem gördü. Böylece dünyada altın bir haftada yuzde 5'e yakın prim yapmış oldu. Borsalardaki bu hareketlenme Kapalıçarşı'da da fiyatlan yukarı çekti. Cumhuriyet altını son aylarda ilk kez 35 bin, külçe altın da 5300 lira sınırını geçti. Haftayı 3325033400 liradan açan Cumhuriyet altını cuma gunü 3500035250 liraya ytikseldi. 5 250 NUan Külçe altının gramı da 50505070 liradan 53005350 liraya çıktı. Böylece Cumhuriyet altını bir haftada 1850, kulçe altın 280 lira gibi rekor bir yükseliş kaydetti. Biz TÜSİAD olarak 1980'den beri uygulanmakta olan ekonomik sistemi memnunlukla karşılıyoruz, ama bu sistemin uygulanışında ve önceliklerin sıralanmasında daima münakaşa edilecek konular olabilir. best piyasa ekonomisi zaten birbirinden ayrılmaz iki unsur. Kaıma ekonomiyle alakası yok bunun. Serbest piyasa ekonomisi karma ekonomi içinde de uygulanması gereken bir konudur, eğer demokrasi benimsenmişse. Binaenaleyh biz olarak TÜSİAD olarak ana ilkeleri itibarıyla 1980'den beri uygulanmakta olan sistemi memnunlukla karşılıyoruz. Ama bu sistemin uygulanışında ya da önceliklerin sıralanmasında daima münakaşa edilebilecek konular olabilir. Bu konularda üyelerimizin ayrı ayrı görüşleri olabileceği gibi bunları bir asgari müşterekte birleştirmek görevi de TÜSİAD'a düşebilir. Şimdi gelmiş bulunduğumuz noktada bu gibi konular var raı? TÜSİAD'ın değiştirilmesini ya da rötuşlanmasını istediği konular var mı, ciddi görduğü sorunlar var mı? KOCATOPÇU Bir defa enflasyon ve yatınmlar konusu, istihdam sorunu, ödemeler dengesi sonınu var ve bunlar hepsi içiçe sorunlar. Hükümetüniz bunlar arasmda birinci önceliği her ne pahasına olursa olsun enflasyonun kontrol altına alınması sorununa veriyor. Bunun da moneter tedbirlerle yapılmasını öngöruyor. Burada uzun bir zaman içinde enflasyonun bu tedbirlerle istenen duzcye gelememesi, faiz faktörlerinde, yatınmlara öncelik verilmesi bakımından bazı düzenlemeler yapılması gereğini hissettiriyor bize.. Burada bazı düzenlemeler derken aklınızda nasü bir düzenleme var, bu konuda bir öneriniz var mı? Örneğin faizler konusunda? Bu soruna nasıl yaklaşılabilir? KOCATOPÇU Faiz konusuna doğru yaklaşabilmek için evvela devletin kendi tahvillerine uyguladığı faizlerin düşmesi lazım. Ancak bu da bütçe açığıyla yakından ilgili. Bütçenin dengeli bir şekile sokulması halinde faiz konusunun çok daha süratle yerine oturacağı kamsındayız. Aksi taktirde bu yüksek faiz enflasyonu kam Özel sektör beş yıldan beri, eskiden alışageldiği kapalı ekonominin teşvikli yollarından mahrum olarak büyük zorluklar içinde, yeni düzene intibak etmek için iyi niyetle çalışmaktadır. Bu ortamda bir de özel tasarruflar kamuya aktanlırsa özel sektörden beklenen gelişme sağlanamaz. Bütçenin gelir y onünden takviyesi için önemli olan ise herhalde vergiler. Bu cephedeki durumu ve Katma Deger Vergisi'ni nasıl degerlendiriy orsunuz? KOCATOPÇU Katma Değer Vergisi bence bir memleketin olgunluk düzeyini gösterecek, demokrasiye bağlılığını, inanctnı perçinleyecek bir sistem, sosyal adalete de uygun bir felsefesi var. O bakımdan KDV'yi topluma iyi anlatabilirsek, fatura alma duzenini yerleştirebilirsek ve vergi vermeden gerçek kalkınmanın olmayacağını vatandaşın içine sindirebilirsek, çok şeyin düzeleceği aşikârdır. Gazetelerde son zamanlarda vergi vermenin mutlu bir görev olduğu hakkındaki yazıların büyük önemi olduğunu düşunüyorum. Ancak burada da bazı yanlış anlamalara meydan verilmemesi lazım. Öyle büyük sanayi kuruluşları olabilir ki, o sene kârlı çalışmalanna rağmen kârlannı temettü olarak dağıtmamış olabilirler, kârlannı işsizliği azaltmak için yeni yatınmlara yöneltmiş olabilirler. Bu gibi hareketlerin ortadan kaldırdığı şahsi gelirler nedeniyle bazı işadamlanru "vergi venniyor" diye değerlendirmek, yatınm şevkini kırabilir.. Sayın Kocatopçu, şimdi yatınm konusuna degindiniz, ben de o konuya gdmek istiyordum. Turkiye'de yatınlabilecek fonlann zaten sınırlı olduğunu biliyoruz. Son zamanlarda devletin, gene degindiginiz butçe açıklannı kapatmak için bu fonlara kendisinin talip olması zaten küçük olan bavuzdan pay istemesi, bunun için yüksek faizli Hazine bonosu ve tahvil çıkartması da özel kesimi rahatsız eden bir konu galiba.. NELER OLDU? Zamlar kapıya geldi Başta Petrol ve Tekel ürunleri olmak üzere kamu kuruluşlannca üretilen çok sa^ıda mala zam öngören teknik hazırlıklar tamamlandı. lMF'nin "bütçeyi iyileştirme" paketi kapsamında yer alan zamlar ANAP Büyük Kongresi nedeniyle bir süre ertelenmiş bulunuyor. Ertelenen zamlar arasında, petrol ve tekel ürunleri yanında ilk aşamada telefon, teleks, tesis ve nakil ücretleri ile çimento ve ekmeğin de bulunduğu kaydediliyor (ANKA) Ben kabuk değiştirme olayında zora düşecek fırmaların rehabilitasyonu konusunda tedbir alınmasını daha 1980 yılında bakanken önermiş, ancak hükümet içinde azınhkta kalmıştım. KOCATOPÇU Çok fayda var. TÜSlAD'ın üzerinde durduğu bir konu da şu: Mesela Turkiye'de on yılda bir tekrarlanmış olan intikal devrelerinin aslında uzun vadeli programların yapılmasına yardımcı olması, imkân vermesi gerekirdi. Mesela KİT'ler sorunu böyle çözümlenebilirdi.. Genelde demokrasi çerçevesi içinde de daha planlı bir ekonomiye yönelmenin sağlayacağı yararlar olabilir herhalde.. KOCATOPÇU Çok yararlı olabilir, gönul onu istiyor.. Sayın Kocatopçu, son olarak size şunu sonnak istiyorum: TÜSİAD'ın imajında bir değişiklik olacak mı, böyle bir şey duşüoülüyor mu? KOCATOPÇU Hayır, düşunülmüyor. Şimdi biz TÜSİAD'ın uzun yıllardan beri önerdiği, istediği serbest piyasa ekonomisinin yerleştiği bir sırada bir taraftan bunun mutluluğu içindeyken, bir taraftan da uygulamasma ait bazı tenkitleri yapmanın zorluğu içindeyiz. Halbuki bugun başka bir ekonomik model uygulansaydı, TÜSlAD'ın görevi de başka türlü olacaktı. Bu bakımdan belki biraz az konuşmayı, fakat bazı uygulamalar konusunda göruş ayrılıklanmız varsa bunlan içtenlikle soylemeyi ve hükümetin başansı için dua etmeyi görev sayıyoruz. Emisyon, trilyon sınırında Nisan ayının ilk haftasında 31.6 milyar lira an an emisyon hacmi 988.3 milyar duzeyine yukseldi. Piyasadaki para miktarım belırleyen emisyon hacmi mart ayının son haftasında da 38.2 milyar lira artmıştı. Para miktannda son haftalarda kaydedilen genişleme buyük ölçüde Merkez Bankası bilançosunda kaynağı belirtilmeyen "sair" hesaplardaki artıştan kaynaklandı. Sair hesaplar, Merkez Bankası'nın döviz dahil çok sayıda işlemi yanında Hazine ile olan bazı parasal ilişkileri de içeriyor. Pasaport harcı yükseldi Tüm maktu harçlann artınlması yolunda Maliye ve Gumrük Bakanlığı bünyesinde başlatılan çalışmalar sürerken, bu kapsam içinde ele ahnarak bir süre önce TBMM'de kabul edilen pasaport harçlannın yükseltilmesine ilişkin yasa Resmi Gazete'de yayımlandı. Harçlar Yasası'nda değişiklik yapan yasayla, pasaport alımında ve süre uzatımında ödenen harçlar, sürelerin uzunluğuna göre yüzde 33.4 ile yüzde 33 1 oranında artınldı. 1 mayıs tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacak yeni dıizenlemeye göre, genel pasaportlarda kayıtlı her kişi için ayn ayn harç ödenecek. Süre uzatımlannda da ilk pasaport alımında ödenen tutarda harç verilecek. (ANKA) Döviz kredisine vergi istisnası thracatın fınansmanı amacıyla bankalarca kullandırüan prefınansman ve döviz kredilerine çeşitli vergi, resim ve harç istisnası tanındı. Bakanlar Kurulu'nun bu konudaki kararına göre, istisna uygulaması, ihracat belgesi ve nıhsatnamesi aşamasında başlayıp, ihraç mal bedelinin tahsil edilip hesabın kapatılmasına kadar geçen sürede geçerli olacak. tstisnalar ise şöyle belirlenmiş bulunuyor: Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, Damga Vergisi ve Resmi Harçlar Kanunu'nda yazıb harçlar, öteki kanunlardaki vergi, resim ve harçlar üe hal rusumu. (ANKA) Dunya Gençlik Yılında İş Bankas^nın yazı yarışmasi: Gençliğin EğitimiuGeliştirilmesinde Öneriler ve Çözümler" Sevgili Öğrenciler... Sayın Anneler, Babalar... Değerli Öğretmenler, Öğretim Üyeleri... 1985 yılı tüm dünyada Gençlik Yılı olarak kutlanıyor. Bu anlamlı yıla sizlerin de etkinlik katmanızı sağlamak için, bir "araştırmainceleme" yarışmasi düzenledik. Amacımız, eğitim konusuyla içiçe yaşayanların yaklaşımlanyla, "gençliğin eğitimi1'ne katkı sağlayacak yeni öneri ve çözümleri ortaya çıkarmaktır. Hepinize başarılar dileriz. Başvuru şekli: 1. Yanşmaya: Orta, lise ve >7ükseköğrenim öğrencileri; annebabalarve eğitimciler (öğretmenler ve öğretim üyeleri) olmak üzere beş ayn grup katılabilecektir. Her grubun değerlendirilmesi ve ödüllendirilmesi ayn ayn yapılacaktır. 2.Yarışmayagönderilecekyazıda,yazarınadı bulunmayacak, bunun yerine bir "nımuz" konulacaktır. Yazann adısoyadı, adresi, varsa telefon nurnarası, kısa bir özgeçmişi ayn ve kapalı bir zarf içinde, yarışma yazısına ekli olarak yollanacaktır. Bu ek zarfin üzerine yanşmacı yalnızca kendine rumuz olarak seçtiği adı ya da sözcüğü ve katılacağı grubu yazacaktır. 3.Yanşmaya katılacakyazılar en geç 31 Mayıs 1985 akşamına kadar, aşagıdaki adrese postayla ya da elden ulaştrnlmış olmalıdır. "Gençliğin Eğitimi" Türkiye Iş Bankası AŞ Genel Müdürlük Kültür ve Sanat Müşavirliği Kavaklıdere/Ankara Yarışma koşullarını içeren ayrıntılı broşür, şubelerimizden sağlanabilir. Vakıflar Bankası 31 yaşında Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. 31. kuruluş yıldönümünu kutladı. Bankada 15 ve 20 hizmet yıhnı dolduran personele ödul dağıtım töreninde konuşan Banka Genel Mudürü M.Sami Erdem, Vakıflar Bankası'nın geçen yıl mevduatını 142 milyardan 269 milyar liraya çıkardığını, kârını da yüzde 568 oranında amrarak 8.8 milyar liraya yükselttiğine dikkat çekerek, toplam plasmanlarda yüzde 67'lik bir artış olduğunu belirtti. Sami Erdem, daha sonra "Banluunız pay sahiplerine yuzde 192 oranında temettü dağıtarak, bu konuda bankacılık sektörü içinde birinci sırayı almış, aynca yabancı muhabirler nezdinde büyük prestij elde etmiştir" biçiminde konuştu. TMO: Buğday satışı serbest Toprak Mahsulleri Ofısi Genel Müdürlüğü değirmen sahiplerine buğday satışlarını serbest bıraktı. Yeni uygulamaya cuma günunden itibaren başlandı. Ofıs, daha önce değirmenlere kapasitelerine göre tahsisli buğday veriyordu. TMO Genel Müdürü Ahmet özgüneş yaptığı açıklamada, piyasada herhangi bir sıkıntı olmamasma rağmen un ve ekmek fiyatlarının artacağı yönunde oluşan psikolojik beklentiyi kırmak amacıyla tahsis uygulamasından vazgeçildiğini söyledi. TMO'nun değirmen sahiplerine tahsisli buğday satması sonucu fınncılar, un bulmakta güçlük çektiklerini savunmuşlardı. ASO'nun yeni Başkanı Ankara Sanayi Odası'nın yeni Başkanı Muharrem Eskiyapan, dün basın mensuplanyla tanıştı. Sanayi Odası salonlarında yapılan tanışma toplantısına çok sayıda gazeteci katıldı. Gazetecilerle sohbet sırasında, Başkan Eskiyapan, Sanayi Odasının eski Başkanı Mehmet Yazar'ın yerinin doldurulamayacak kıymetli bir insan olduğunu söyledi. Uzun süre Yazar ile birlikte çalıştıklannı anlatan Eskiyapan, "Yazar bir talebe gibi çalışırdı" diye konuştu. Eskiyapan, bir gazetecinin, "Gerçek ihracat rakamını" sorduğunda, "Bu konuda elimde hanr bilgi yok. Ama bu, ihracatın gerçek rakamını bilmediğim anlamına gelmez. Turkiye'de her şey çok farklı algılanıyor. Bu konuda bir çok rakam var. Bu da bir tür enflasyon yaratıyor" diye yanıt verdi. (UBA) OECD toplantısı sona erdi OECD Bakanlar Kurulu çaiışmalanmn sonunda yayımlananbildiride, "Yeni himayed önkmlere başvurulmaması ekonomik canlanmanın uzun ömüriü olması ve çok Uraflı ticaret sisteminin sürdiinilebilmesi açısından hayati önem taşımaktadır" denildi. ABD'nin görüşlerini yansıtan bildirinin bir bölümunde ise uye ulkelerin ekonomilerini "daha esnek duruma getirmek için çaba harcamalan" çağınsında bulunuldu ve bu amaçla işçi ucretlerinin artırılması, yeni işyerleri açılabilmesi için teşvik tedbirlerinin artırılması ve devlet subvansiyonlannın azaltılması önerildi. (a.a.) TÜRKİYE $ BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle