23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 NİSAN 1985 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 BİIİMTEKNİK DÜN\ASIINDAN VEHBI BELGÎL HAYVANLAR ÎSMAÎL GÜLGEÇ N'iK UNU "TEOR^ME Canlı organları nasıl çalışıyor? Hayvan organlannın çalışma sırları bugün füzelere ve toplara uygulanıyor Birkaç kez belirttiğim gibi Sibernetik, kendi kendine işleyen, züm bulan makineler bilimi j \ Buzdolabı böyle bir makinedir. Buzluktaki sıcaklık belirli bir seviyenin üstüne çıktı mı makine hemen çalışır, daha çok soğuk üretir, ondan sonra durur. Sıcaklık gene artınca, gene çalışır. Buharlı trende kazan basıncı yine bir seviyenin üstüne çıktı mı bir supap açılır, fazla buhann dışan çıkmasını sağlar. Bu yolla, kazanın patlamasını önler. Şa KURBAĞA Göriilebilecek şeylerle görülmeyemandıralı su deposu, su gelince cekler arasmda ayınm yapıyor. Sadece kendisine kendiliğinden dolar. Su taşacak yararlı ve zararlı şeyleri görüyor. seviyeye gelince, plastikten boş bir top (şamandıra) yükselerek gelen su borusunu kapatır; seviye düşünce şamandıra alcalır, su tekrar dolar. Işte bütün bunlar, kendi kendine işleyen makinelerin en basitleridir. Bunların mükemmellerini bügisayarlarda görüyoruz. Insan ise, kendiliğinden işleyen 'makineler'in en ileri aşamasındadır. YILA,\ Çevresindekien ufak sıcaklık değişikliğini hemen farkeder. ülke de çözdürecekleri organ sırlarını makinelere uygulayarak teknolojide atılımlar peşinde idi. Daha da sonralan, Sibernetiğin iki yanlı bir bilim olduğu, bunun bir yanının organ inceleme bilimi Bionics, öbür yanının mühendislik olduğu anlaşıldı. 4 ; s, ( €\ i KİM KİME DUM DUMA HKHU; AK YARASA Çevresine gönderdiği ultrasonik dalgalarla, karanükta bile hiçbir yere çarpmadan uçabiüyor. Organ sırları lBBO'larda bilim adamları hayvan organlannın çalışma sırlarını incelemeye başladılar. Kurbağa nasıl oluyor da sadece işine gelen şeylerle, düşmanlarını görebiliyordu? Zifıri karanlıkta, kapalı bir odada uçan yarasa duvardan duvara gerilmiş tellere rağmen bir yere çarpmadan nasıl uçabiliyordu? ğil kulaklan ile görüyordu. Alacakaranlıkta, mağara karanlığında uçarken ne başka yarasalara, ne dallara, ne de başka bir engele çarpıyordu. Hatta hatta, duvardan duvara tel gerilmiş odalarda bile vızır vvnr işleyebiliyordu. Yarasa, bunu çevresine gönderdiği duyulmaz ses (ultrasonik) dalgalannın yansıyıp kulağına gelmesi ile yapabiliyordu. Ses dalgalannın çıkışı ile yansıyıp geri dönüşü arasındaki süre, engelin uzakhğını gösteriyordu. Ancak çok kısa bir süreydi bu. Belki saniyenin birkaç binde biri kadar bir süre. Evet, hayvan, uçan sinek, böcek gibi hayvanlarla karnını doyuruyordu, ama bunu yaparken bir yere çarpmamalı idi. Yarasa, bu sorununa çözümü işitilmez ses dalgalan ile sağlıyordu. Nitekim, gözleri çıkanlan yarasa engele çarpmadan uçabildiği halde, duyulmaz ses çıkaran organı körletilen yarasa, derhal bir yere çarpıp ölüyordu. Sibernetik, Amerîkah Dr. Norbert Wienner tarafından 1948'de kurulmuştu. Fakat, bilimin asıl gelişme aşaması 1960'da başlamıştır. Bu tarihte Amerikan hükümeti Fransız, Ineiliz, Alman, halyan, Belçikalı, Tsveçli, Uruguayh, Şilili, Arjantinli, Avustralyalı bilim adamlanna, yüksek ücretlerle, araştırmalar yaptırmaya başlarruştı. Araştınlan konular, hayvan organlannın çalışma sırları idi. Kurbağa, nasıl oluyor da sade~°. işine gelen şeylerle, düşmanjını görebiliyor, başka şe>i göremiyordu? Zifıri karanlıkta kapalı bir odada uçan yarasa, duvardan duvara gerilmiş tellere rağmen bir yere çarpmadan nasıl uçabiliyordu? Sibernetikten haberi olmayanlar bunda dalavere seziyorlardı: Amerika yeni araştırmalar, belki yeni silahlar peşinde idi. Başka ülkelerin bunlar üzerinde çahşmalarını önlemek için dUnya bilim adamlannı incir cekirdeğini doidurmaz işlerle oyalıyordu. Fakat işin tuhafı, Sovyetler Birliği'nin de aynı yolda yürumesi idi. Sovyet bilim adamları da organ sırlannın peşinde idi. Zamanla durum anlaşıldı. lki Kurbaganın gözü tlk incelenen konulardan biri kurbağa gözü idi. Hayvanın gözü, insan gözü gibi şaniyede binlerce kez hareket etmiyor, yerinde çakılı imiş gibi duruyordu: Kulağın, parmağın yerinden hiç kımıldamaması gibi. Durmadan titreyen bir gözün göremediği biliniyordu. Duran göz, göze görüntü seçme, ayıklama olanağı veriyordu. 'Vak vak kerdeş' kımıldamadan otururken çok yakınından uçarak geçen bir sineği görünce hemen dilini uzatıp hayvanı yakahyor, yutuyordu. Nitekim, çevresi ölü sineklerle dolu bir kurbağa bunları göremiyor, yiyemiyordu. Bunun gibi kurbağa, yarundan geçen düşmanlan da görüyordu, örneğin bir yılanın süzülerek kendisine yaklaşüğını, bir leyleğin üzerine doğru geldiğini... Kısaca hayvan, sadece kendisine yararlı ve zararlı şeyleri görüyor, bunun dışındakilerle ilgilenmiyordu. Başka bir deyişle kurbağa, görülebilecek şeyler arasında ayınm yapıyordu. İşine gelmeyenleri görmek ne işine yarardı hayvanın? Ressam değil, bilim adamı değildi. Işte kurbağa gözünün bu sırnnın, bu görüntü ayıklama sırnnın çözulüp radarlara uygulanması bu araçların geliştirilmesine büyük katkı sağlayabilirdi. Bilindiği gibi radar, gönderdiği elektron dalgalarının engele çarpıp geri dönmesi ile iş yapabiliyordu. Ancak dalgalar, uçaklara çarpıp geri dönebileceği gibi, kuş sürülerine, yoğun bulutlara, dost uçaklarına da çarpıp yansıyabiliyordu. Bu yüzden de radar, belirli sınırlar içinde yarar sağliyabiliyordu. Sadece düşman uçaklarının geldiğini gösterip bulut yığınlannın, kuş sürülerinin, dost uçakların görüntülerini ayıklayacak bir radar ideal bir radar olurdu. Bunun sırrı da kurbaganın gözunde yatıyordu. PİKNİK rh \LEMWRA Yılanın termometresi Soğukkanlı bir hayvan olan çıngıraklı yılan, sıcakkanh hayvanlar ı, ömeğin fareleri, avlayarak yaşar. Bunun için hayvanın, uzaklarda dolaşan fareleri sezmesi lazım. Otlar arasında surünen yılan başını kaldınp çevreyi gözleyerek yapamaz bu işi. Çıngıraklı için sorun budur. Ama hayvan bu sorunu şöyle çözmüştür: Çevresindeki en ufak sıcaklık değişikliğini bir anda fark ederek. Örneğin, bir santigrad derecenin binde biri kadarki bir sıcaklık değişikliğini... ÇevTeden geçecek bir farenin sıcak vücudunu hisseden yılan, sessizce süzülerek onu avlayabilir Nasıl yapıyordu bunu? Sonunda sır anlaşıldı. Hayvanın başmdaki mini mini bir delik termometre durumundaydı. Derece değişikliğini hayvan bununla anlıyordu. Nitekim gözleri çıkanlan çıngıraklı, yine av bulabildiği halde söz konusu baş deliği körletilince yanındaki farfnin bile farkmda olmuyordu. Bugün bu sır çözülmüş, füzelere, toplara uygulanmıştır. Sır. alaltı (infrarouge) ışınlarının fark edilmesinde idi. Birçok bombalar, uçan bombaların uçaklann çıkardıkları sıcaklık sayesinde bunlann peşlerine takılıp yok edilmelerinde rol oynayabiliyorlar. Almanlar, Ikinci Dünya Savaşı'nda, zifıri karanlıkta giden arabalar yapmışlardı. Bunlar, çevredeki binalardan sızan sıcakhklan değerlendirerek bir yere çarpmıyorlardı: Yani, yarasanın sesle yaptığını çıngıraklı yılan sıcaklıkla (alaltı ışınla) yapıyordu. Konuyu gelecek yazımızda da sürdüreceğiz. lUZU GAZETECI \E<;I»:T «f; Yarasanın kulagı Yarasa bir radar ustası, radar dehası idi. Hayvan gözleriyle de Kısa... Kısa... Astım öncüsü kaşınma Bir grup tngiüz doktorun çahsmalan sonunda, astım krizierînin, geneüikle, şiddetli bir kaşınmadan sonra görüldüğü açıklannuştır. Kaşınma, aynı hastamn vücudunun aynı yerinde, krizden 130 dakika önce başlamaktadır. Böylece, hastalann, önceden önlem almaları kolayiaşmaktadır. Ancak şunu hemen ekleyelim ki, buluş, bir grup doktorun araştırmalan sonunda ortaya atümıştır ve henüı bu aşamadadır. Bunun büimsel gerçek haline gelmesi için dünya tıp kongrelerinde tartışılıp kabul edilmesi gerekmektedir. Ancak astımh hastalanmız, bu verdiğimiz bilginin ışığında, kendi üzerlerinde gözlemde bulunabilirler. şeyin kimse farkmda olmadığından, maden, etkisini durmadan sürdürüyordu. Yine üzüm suyu, kurşun veya kurşunlu potalarda kaynatıldıktan sonra yiyecekleri tatlılandırmada da kullanılıyordu. 'Kuğunun Ölümü' Modern balenin yaratıcı ve kuramcılanndan Rus Michel Fokine'in (Fokin) 'Kuğunun Öliimü"adh ünlü bir bale dansı vardtr. Dans, ünlü bir balerinin, dansı başarı ile bitirdikten sonra birden ölmesi ile de ün kazanmıştır. Fakat ben burada bu danstan değil, gerçek kuğulann ölümünden söz edeceğim. Su kuşlanmn bu en güzeli, en zarifl için de ölüm çanlan çalmaya başlamıştır. Hayvanın katilleriolta avcıiarıdır. tngiltere'nin trlandaDenizi'ne bakan kıyısındaki Galler bölgesinin çevre yetkilileri ile Ingiltere Kralhk Derneği Kuş Koruma Bölumü ilgilileri tarafından ortaklaşa hazırlanan bir rapora göre, avcılann oltaları ucundaki çelik iğneleri, kurşunları balıklarla birlikte yutan kuğular kurşun zehirlenmesinden; kancaların, iğnelerin midelerini delmelerinden ölmektedir. Bunun dışında, olta iğnelerini, uçlarındaki yem için yutan kuğulann ince, uzun, zarif boyunlan dayırtılmaktadır. Kaz, ördek türünden olan bu hayvanları eti için, yüksek flyatı için avlıyanlar da kuğulann azalmasma yol açmaktadır. Bunlar, göllerde, su kıyılannda, barajlarda yaşayan kuğulann peşlerini bırakmadıklan için hayvanlar gereğince beslenemeyip ölmektedir. Sözün bu noktasmda, insan, Romalı Plautus'ün (îsa'dan önce250184) 'İnsan, insan için kurttur' sözünü hatırlamaktan kendini alamıyor. Sonradan lngiliz filozoflan Bacon (Beykın) ile Hobbes (Hobz) tarafından işlenen bu fikir için günümüz düşünürlerinden biri şöyle demiştir: "insan, insan için kurttur" sözü insana değil, kurda hakarettir. Bu söz, insandan daha yırtıcı, daha canavar hayvanlann var olduğu aldatmacasından kaynaklanmaktadır." SOUVAPURU K&ÇIRMAYAUM,. Kurşun zehirlenmesi Bugünkü birçok hastahklann çağdas yasamdan aynaklandığı sanümaktadır. Oysa bunlar eski çağlarda da görülmekte idi. Biz gunümüz olaylanna büyülteçle baktığtmız için her şeyi çağdaş teknolojiye yüklemekteyiz. Kurşun zehirtenmesini örnek verelim. Kanada'nın Ontario kentindeki Su Araştırma Enstitüsünden Dr. Nriagu'nun haber verdiğine göre, Roma tmparatorlanmn üçünden ikisi kurşun zehirlenmesi sonucu dengesiz durumda idi. Bilgin, Roma Jmparatorluğu 'nun batışını bununla izah etmektedir. Vücutta normalin üstünde kurşun bulunması kişilik değişmesine, zekâ geriliğine yol açmaktadır. Bilgin, İsa 'dan sonraki 30220 yülart arasmdaki 20 devlet başkanuun kurşun kanşmış besinlere çok düşkün olduklarmı, bunlann bu nedenle dengesiz olduklarmı söylemiştir. tncelemeye göre, kurşun zehirlenmesinin yüzde 50'si şaraplardan geliyordu. Çünkü, Romahlar, şaraplannı, kurşun potalarda veya içi kurşun kaplı kaplarda kaynattıklan üzüm suyu ile tatlılandınyorlardı. Böyle bir 'su 'yun bir çay kaşıkhk miktan kronik kurşun zehirlenmesine yol açabiliyordu. Tabii o ztanan kurşun zehirlenmesi diye bir TARİHTE BUGUN MLMTAZARIKA\ GEORGS FREOERICK HANDEL SU6UN, BESTECİ GE0H6E FREDERICK HANDEL, M YA Ç/A/DA, LONDRA 'DA ÖLDÜ. HANPEL, WŞAMININ GEÇTlĞİ ÜÇ AVZuPA ULKESlMDE, ÜÇ AYRl MÜZİK ANLAYIÇINI IZLEMfyBuULAHI KBMDı SANAT1NPA Bİ8LEŞTİRM1ŞTİ. DOĞDUĞU YER OLAN ALk*ANYA,DAHA £OH£A GİTTİĞİ İTALYA VE YERLEÇİP U.YRUĞUNA GİKDİĞI İNGİLTBRE: 6AROK. ÇAĞlHIN OA/EMLI YARATICILAKINOAN OLAH BESTBCİ, DAHA ÇOK OPEHALAR.I ÇSAYlSI KIRKI AÇAN) VE ORATORYOLAHI il£ ÜMLÜDÜR.. G£SÇİ OPE/eALAMl, K£H Di ÇAĞININ D/Ç/MA Çlt&CAK DSNLİ Ü2UN ÖMÜ&LtT AMA, ORATOgYALAR.1 (OZELLİKLE 'A4ESİH') DAHA SöAlflA DA PEK AŞILAMIYAG\/C R &)AUMNAQI :6EOBGFRIEDfUCH HAEHOEL 'Dİ/S. C L A V E C I N. çs.parl İLANEN TEBLİGAT BURSA İKİNCİ İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1983/905 Borçlu: Muhittin PAYDAŞ / tstiklâl Cad. Mis Sok. Şerif Han No: 12/123 Beyoglu/tSTANBUL Alacakh Sabri DİLSİZ Vek. Av. Fahir ATABEKOĞLU tarafından 680.720. TL'sı ve masraflannın tahsili zımmında aleyhinizde kambiyo senetleri üzerinde haciz yolu ile icra takıbi yapılmış, Bursa Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nin 10.10.984 gun \e 984/958 Esas984/885 karar sayılı lhtiyati Haciz Kararları gereğince Istanbul 12. İcra MemurluğıTnun 1984/5588 sayılı dosyasındaki alacağınız üzerine haciz konulmuş haczolunan 676.920. TL dosyamıza vıırut etmişolup, adresıniz meçhul kaldığındanodemeemri ve llK.nun 102. maddesine tevfıkan yapüan haciz sırasında hazır bulunmadığınızdan davet kâğıdının ilanen tebliğine karar verilmiştir. İş bu ilanın gazetede neşrı tarihinden itibaren (30) gün içinde yukanda yaah borc ve masrafı ödemeniz, borçlu olmadığınız, borcu itfa veya imhal ettiğinize dair bir ilirazmız varsa, bunu sebepleri ile birlikte (25) gün içinde bir dilekçe ile tetkik merciine bildirerek merciden itirazınmn kabulü hakkında karar geürmediğıniz takdirde cebri icraya devara olunacağı, borç ödenmez veya itiraz edilmezse llK.nun 74. maddesi gereğince mal beyanında bulunmanız, bulunmazsanız hapis ile tazyik olunacağınız öderae emri yerine kâim olmak üzere; Haciz, Istanbul 12. lcra Memurluğu'nun 984/5588 sayılı dosyasındaki alacagınız üzerine 12.10.984 tarihinde konulmuş olup, IİK'nun 102. maddesine tevfikan iş bu ilanın gazetede neşri tarihinden itibaren (23) gün içinde aynı kanunun 103. maddesi gereğince dosyayı tetkik ve bir diyeceğiniz varsa bildırmeniz için icra dairesine başvurmanız gerektiği davet kâğjdı yerine kâim olmak üzere İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Basın: 14717 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ STAJYER GELİRLER KONTROLÖRLÜĞÜ GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gumruk Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğu'nce 27 Mayıs 1985 Pazartesi günü saat 9.00'da baslamak üzere Ankara, İstanbul ve İzmir'de Stajyer Gelirler Kontrolörlüğu giriş sınavı açılacaktır. Sınavı kazananlar, uç yılük staj dönemi sonunda yapılacak "yeterlik sınavı"nı da kazandıkları takdirde Gelirler Kontrolöru olarak göreve devam edeceklerdir. Sınava Katılabilmek için: a) Devlet Memurları Kanununun 48'inci maddesindeki niteliklere sahip olmak; b) 1.1.1985 tarihi itibariyle 30 yaşını doldurmamış bulunmak; c) Hukuk, İktisat, İşletme, Siyasal Bılgiler Fakulteleri ile Ege, Boğaziçi, Ortadoğu Teknik, Ataturk ve Hacettepe Üniversitelerinin İdari llimler, Iş ldaresi ve İktisat bölümlerinden veya Fakultelennden (YÖK Teşkilatı hakkında 41 sayılı kanun hukmunde kararname ile isimleri değiştirilen îdari Bilimler Fakulteleri ile İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinden mezun olanlar dahil) veya yukarıda isimleri sayılanlann benzerlerı ile bunlara Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca muadeleti kabuledılmış vabancıülkelerdeki Fakulte ve yuksekokulların birinden mezun olmak; gerekir. Sınavlara giriş sartlannı ve sınav konulannı ayrıntılı olarak gösteren "Sınav Broşuru" Gelirler Kontrolörleri Beşik Sokak No: 7/3 UlusANKARA adresinden veya Gelirler KonlTOİörlerinin Ankara, İstanbul ve Izmir Grup Başkanlıklarından sağlanabilir. tsteklilerin gerekli belgeleri, en geç 10 Mayıs 1985 Cuma günu mesai bitimıne kadar yukarıda belirtilen adrese vermeleri veya posta ile gondermeleri (Postada vaki gecikmeler kabul edilmez) gerekmektedir. İlan olunur. Basın: 14548 i A. » »İ^KTT vs&tsu/Mtri k.itakır,,r> 50 YIL ONCE Cumhuriyet bir kısmı yem vapurların Yeni harice ısmarlanması suretile vapurlarımız on milyon liranın harice Yeni bir deniz ticaret filosu vücude getırmek için hukümetin Denizyolları tdaresine vereceği 10 milyon lira kredi hakkındakı kanun lâyihalarının Meclis Encümenlerinde müzakeresi bitmiştir. Lâyiha bugünlerde Kamutayda müzakere edilecektir. Ankaradan şehrimizdeki alâkadar mahfiltere gelen malumata göre, saylavlann 14 Nisani935 Bunun ıçın vakit geçirmeden Avrupadan bir mütehassıs getirterek tersanemizin noksan taraflan ikmal edilmeli ve usta amele yetiştirecek tedbirler alınmalıdır. Aksi fikre taraftar olanlar ise memleketin tamamen yeni bir ticaret filosuna ihtiyacı olduğunu iddia etmektedirler. Bunlann fikırlerini şöyle hulâsa etmek kabildir: Denizyollarınm elindeki vapurlarm nepsi eskidir ve kabotaj hatlanmn ihtiyacını 19351985 karşılayacak evsafı haiz değillerdir. Bir iki sene sonra bu gemılerden hiç istifade edilemeyecektir. Bunun için iki sene içinde yeni gemilere kat'ı ihtiyaç vardır. Tersanemizde ise iki sene zarfmda yeni gemi yapmak kabil olamayacaktır. Saylavlann, encümenlerde başlayan bu münakaşalannm umumî müzakereler esnasmda da devam edeceği ve Kamutayda bu kanunun müzakeresi hayli gürültülü olacağı söylenmektedir. verilmesine muanz bulunmaktadırlar. Bunlann fıkrine göre bugünkü tersaneyi biraz daha fedakârlık ederek gemi yapabilecek bir hale koymak mümkündür. Bunun için de fazla zamana ihtiyaç yoktur. Eğer yeni vapurlara âcil ihtiyaç varsa bunlardan bir kısmı harice ısmarlanmalı, fakat diğer kısmı kendi tersanemizde yapılmalıdır. . . KADIKÖY ..." IKİNCI SULH HUKUK HAKİMLIGINDEN 1981/431 vesayet Halen Goztepe Doktor Erkin caddesi. Zaman sokak, Balkancı Apt. A Blok No: 8'de ıkâmet eden kuçukler Nebahat Handan ve Şemseılin Murat Fırat'ın eskı vasisinin tutuklu bulunması nedeni ile bu kerre kendılerıne amcaları Mehmet Sani Fırat vasi tayın edilmiştir. Keyfıyet ilan olunur. ILAN İLAN Boğazıçi lmar Yüksek Koordinasyon Kurulunun 15.3 1985 gunlü kararı ile hazırlanmış olan Istanbul Boğazıçi ikinci karayolu geeiş guzergâhının 24.2.1984 onanlı Boğazıçi Nazım Planı içinde kalan kısmına ait plan değışiklıği 15.4.1985 tarihinde saaı 8.30'dan itibaren 30 gun sure ile Boğaziçi lmar Mudurluğunun binasında ilan edilecektir. 2960 sayıh Boğaziçi Kanununun 10. maddesi gereği kamu kurum ve kuruluşları ile meslek kuruluşlanna duyurulur. Basın: 15026
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle