23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 MADRÎDTEN (Baştarafı 1. Sayfada) rünüşe göre Barselona ve Valen1986'dan itibaren tam üye olma siya gibi büyük kentler etrafınsıyla, ülke sanayii 7 yıllık geçiş da toplanan bu sanayiler (tekstil, dönemi içinde kendisini giderek hafıf sanayi, elektrikli aletler, artan bir AET rekabeti içinde ayakkabı, seramik, oyuncak, bulacak. Zaten ulusal sennaye konserve, meyve ve sebze konye dayanan önemli bir özel ser servesi) AET rekabetine karşı maye gücüne sahip olmayan koymaya, ya da Avrupa pazarıtspanya'nın gelişmesi, şimdiye na adapte olmaya paralel ekonodek Örtak Pazar'a çoktan enteg mi sayesinde başarabilecekler. re olmuş 100'u aşkın büyük ve Onündeki tüm zorluklara rağorta büyüklükte çokuluslu şirke men, AET'nin yeni üyesi tspantin elinde. Daha tam olarak en ya, topluluk içindeki geleceğine tegre olmamış çokuluslu şirket güvenle bakıyor. tspanyollar, ler ise, kısa süre içinde bu adap kesinlikle AET içinde kısa süretasyonu gösterebilecek yapıda. de etrafa "yaka silktiren" bir Asü rekabetin vuracağı alan ise üne sahip olan Yunanistan'ın tspanyol ekonomisinde önernli yarattığı sorunlan yaratmaktan bir yer tutan KlT'lerde görüle kaçınmak eğiliminde görünüyorcek. Bu rekabet özellikle Murat' lar. Fakat tum bunların ötesinın tspanya'daki ikizi olan Seat de Îspanyol sanayicilerinin ve araba endüstrisi ve zaten kriz hükümet çevrelerinin AET üyeiçinde olan demir çelik sanayii Ue liğinden en büyük umudu, bu gemı yapımcılığında şiddetle his vesileyle (özellikle Japon ve sedilecek. Üç yıl önce, verdiği ABD kaynaklı) yabana yatınmönemli zararlar nedeniyle Fiat' ları çekmek. tspanya'da zaten ın terk ettiği, Ispanyol KlT'leri önemli miktarlarda yatınmlar nin baş tacı Seat'ın şimdiden Al gercekleştirmekte olan General man Volkswagen firmasma sa Motors, Ford, ATT, ITT ve tılması söz konusu. özel sektö elektronik ile telekomünikasyon rün elinde olan diğer îspanyol alanlanndaki Japon şirketleri sanayileri ise hemen hemen ta şimdiden Ispanya'yı AET pazarmamen küçük ve orta büyüklük larına atlamak üzere bir trampte işletmelerden oluşmakta. Gö len olarak seçmiş durumda... HABERLERİN DEVAMI BONN'DAN (Baştarafı 1. Sayfada) koca koca puntolarla, "1 numaralı ticaret ortağımız Federal Alraanva Ue ekonomik ilişkileri geliştirme yoiunda yeni atıhmlar" duyuruluyor. Resmin altına ise Özal'ın tırnak içine alınmış sözleri sıralanıyor. Özal, burada hedefin serbest ticaret ve serbest ekonomi olduğunu bildiriyor. Yabancı sermayeyi onaklığa davet ediyor. tlanları hazırlama ve yayımlatma görevi bir Alman reklam şirketine verilmiş. Fuar dolayısıyla girişilen tüm tanıtma işlerini ise Hannover Fuar Komitesi Başkanı Ertuğrul Önen yönetiyor. Çeşitü gazetelerin geçen ay Türkiye'ye davet edilen ekonomi yazarlarının röportajları ve Başbakanla yaptıkları görüşmeler de yayımlaruyor. Yazılarda genellikle Alman sermayesinin Türkiye'deki durumu anlatılıyor. Türkiye'nin ekonomisini rekabete açrnasından, dışsatımını arttırmasından, borçlarını ödeyebilir duruma gelerek uluslararası piyasada yeniden güven sağlamasından övgüyle söz ediliyor. Yazılara bakıhrsa Almanların eksik bulduklan, Türkiye'nin daha çok büyük sermayeyi gözetmesi, orta büyüklükteki yabancı firmaları çekebilmek için gerekli önlemleri almaması. Eleştiriler yüksek enflasyonda odaklaşıyor. Örneğin haftalık ekonomi dergisi, Türk ekonomisine ve Özal'la yaptığı konusmaya ayırdığı bölüme şu yorumu eklemiş: "Enflasyonun seyri hem Başbakanın hem de ülkenin kaderini belirleyecek: Eğer Özal orta ve az gelirli kesimin yoksullaşmasını onleyemezse sos>al huzursuzluklar başgosterebilir." Alman okuyuculann Özal'ın resmi ile karşılaştıkları bir başka yayın organı da 1.5 milyon basan haftalık Stern dergisi. Stern, son sayısında Başbakan Turgut Özal'la yaptığı konuşmayı yayunladı. Ancak derginin yayını, pek reklam niteliğinde sayılamaz. Başbakan, Avrupaulann çok önem verdikleri politik konulan kısa kestiği ve yüzeysel yanıtlarla yetindiği izlenimini veriyor. Başbakan Özal, şaşırtıcı bilgiler de veriyor. Türkiye'de işsizliğin yüzde 12 olduğunu, 1015 yıla kadar Türkiye ile F. Almanya arasında pek refah farkı kalmayacağını anlatıyor. 14 NİSAN 1985 BRÜKSEL'DEN (Baştarafı 1. Sayfada) genç adamlann feryadı değil. Istatistiklere göre, ülkede her yıl iki yüz garaj kapanıyormuş. Iflas bayrağuıı çekenlere sorarsanız bunun nedeni, şimdiki otomobillerin artık garajlara uğrama tenezzülüne katlanmaması. Yeni zamanların yeni teknolojisiyle üretilen yeni arabalar, eğer bir kaza olmazsa, beşikten mezara, yani sıfır kmîden 150 bin km!ye kadar, bakım ve onanm için garajlara topu topu, ortalama 20 defa gidiyorlarmış. Eski dört tekerleklilerin sık sık patlayan lastikleri, yalama olan dişlileri, boşalan aküleri, gevşeyen vantilatör kayışlan çağdaş otomobillerde eski ve unutulmuş bir anı olmuş. "Arabam öıgürlügttmdiir" diyen Belçikalı, garajlarm, tamircilerin yolunu unutmuş. Ülkede otomobil parkı sürekli arttığı, şimdi her iki buçuk kişiye bir binek arabası düstüğü halde, garajların sayısı azalmış. Topu atan ya da atmak üzere olan ve feryadı basan tamirciler de, onanm için ödenen KDV oranırun yü/de 19'dan yüzde 6'ya düşürülmesini talep etmeye başlamışlar. Bunlara kalırsa, böylece fîyatlar ucuzlayacak ve müşteriler de yine garajların müdavimi olacakmış. Şimdiki otomobillerle gençler, Bağdat Caddesinde kızlara sükse yapan metalleri parlatılmış "Mustang"lere bakarak düş kuramazlar. Anneanneler, "Balc Miralay Ferit Bey'in Limuzioi" diyerek tonınlanna soldan direksiyonlu "Benüey"i gösteremezle Karınca Ezmez Şevki'nin "Opel"i Ayazpaja yokuşunun başından tanınmaz. Eski zaman otomobilleri eski düşlerin pahalı simgeleri oldu. Şimdiki zaman otomobilleri ise ucuz simgeler. L'cuz ya da pahalı olsa bile düşlere paha biçilmez. Eski simgeleri yeni düşlerde çağnştırmak ise güzelliklerin kalıcı ve evrensel olmasındandır. ATÎNA'DAN (Baştarafı 1. Sayfada) (tam 24.00'te) îsa'mn "dirilişi" tüm kiliselerde yakılan mumlarla simgelenir. Pazar günü de (paskalya günü) sabahtan akşama dek ziyaretler, yemekler, ziyafetler, eğlenceler düzenlenir. Pazartesi günü "istirahat" edilir ve salı günü "Nod tatili" düşleri ile yeniden ise koyulunur... Katolik ülkeler, paskalyayı gectigimiz hafta kutladılar. Ortodokslann paskalya bayTamı ile Katoliklerin paskalya tarihleri, ancak 4 yılda bir çakışır. Bu anlaşmazhk ise yüzyıllar öncesinden Katoliklerin merkezi Vatikan ile Ortodoksların merkezi Fener Patrikhaneleri'nin arasındaki görüş ayrıbğından ileri geliyor. Gerçi bu anlaşmazkğm çözülmesi ve paskalya bayramının aynı tarihte kuüanması için, ölen Jean Paul Pondifiks ile keza ölen Fener Patriği Athenagoras arasında çözüm yollan aranmıştı... Hem de tstanbul'da... Ancak iki dini liderin köklenmiş gelenekleri buna o zaman için elvermemiş daha sonra da ömurleri yetmemişti... Bayram havası dindannı da olmayanını da ister istemez etkiliyor. Cumartesi gecesi evlere gidilerek, "kırmm"ya boyanmış yumurtalar tokuşturulur... Bu geleneğin yalnız Yunanlılarda olduğu söylenir. Paskalya çörekleri kesilir... Isteyen her istediğini büyük bir iştahla yemeye koyulur... Ancak fazla yemekten kaçınılır, zira pazar günü (yani bugün) kuzular çevrilecek, içkiler açılacak.çiftetelli oynanacak. Genellikle bayram günlerinde çok para harcayan Yunan halkı, aynca bu kutsal gunlerde seyahat etmesini de seviyor. örneğin bu yılki paskalya bayramı için 1.5 milyon Atinalı yöredeki köy ve kasabalara gitti. Bu yalnız Atinalılar için geçerli değil tabii. Tüm Yunan kentlerinde bu bayramlarda halkın yüzde 50'si evini bırakarak seyahatlere çıkar. Ancak paskalya bayramının acı taraflan da var... Karayollarını dolduran özel otolann yaptıkları kazalarda her yıl ortalama 40 kişi can veriyor. NEW YORKTAN (Baştarafı 1. Sayfada) nuzlu atın kökeninin keçi olduğunun anlaşüması seyirciyi pek etkilemedi. Ancak bu kez Hayvanları Koruma Derneği, olaya bir baska açıdan kanştı. Derneğe gore aslında iki boynuzlu olan keçiler, dış müdahale ile zor kullanılarak bu hale sokulmuşlardı. Bu zulümden başka bir şey değildi. Bu suçu işleyen sirk yetkilileri hakkında dava açılmalıydı. New York Eyaleti Tanm Bakanlığı yetkilileri hakkında dava açılmalıydı. New York Eyaleti Tanm Bakanlığı yetkilileri araştırma sonucu, keçilerin boynuzlannın birinin ameliyatla kesildiğini ve bu işlemin hayvanlara aa çektirmeden gerçekleştirildiği karanna vardıklannı bildirdiler... Dolayısıyla sirk yetkilileri hakkında hayvanlara zulüm yaptıkları gerekçesiyle dava acılamazdı. Basmın önem verdiği bir diğer konu, Papandreu 'nun tespihi oldu. New York Times gazetesi, Yunan Başbakanı'nı kapak kr nusu yaptığı haftalık ekinde, Pi. pandreu'nun antiAmerikan tutumunu incelerken, bu tespih olayına dikkaü çekti. Eskiden Yunan parlamentosunda Amerikalı gazetecilerle içki içen, caz dinleyen ve tespih çekmeyen tek milletveküi olan Papandreu, şimdi elinde tespih ile dolaşıyordu, ama Papandreu'nun kansı Amerikah, çocuklan yarı Amerikalı idi... Evinde lngilizce de konuşuluyordu. Yaşamının yirmi yüım Amerika'da geçiren, savaşta ABD Deniz Kuwetleri'nde görev yapan Papandreu, Türkiye'yi Kıbrıs'ta ancak Amerika sayesinde geriletebileceğini de çok iyi biliyordu... New York Times'ın, Papandreu ile ilgili değerlendürmesi bana 1950'lerin "Scn de Bizdensin" adlı filmini anımsattı... Yıllar sonra gerçek annesinin ve babasınm başkalan olduğunu öğrenen bir genç kız evinden kaçar, ancak kendisini evlat edinen aile kıza öz evlatları gibi sahip çıkar... Papandreu, ne kadar Amerika aleyhine konuşursa konuşsun, Amerikaülar Yunan Başbakanı'na "Sen de bizdensin" diyor... Sizebir IBM PC gereldi. Size bir IBM PC gerekli. M aliyet artıyor, satış düşüyor, kâr da bu arada eriyip gidiyor mu? D Oyleyse birşeyler yapmalı, bu gidişe bir an önce dur demelisiniz. Bu gidiş önceden farkedilebilir ve önlemler de ona göre almabüir. Işyerinizde, bir köşede, dosya dolaplarının birinde, kilitli duruyordur size gerekenler. Oysa bütün bu bilgiler, bir IBM PC nin belleğinde olsaydı, bunlara kolaylıkla erişebilir, akılhca değerlendirebilir, dahası, dış bilgi kaynaklanna başvurarak veri tabanım genişletebüirdiniz. Sonra da bütün düzeninizi yeniden kurabilirdiniz. Nakit akışını düzenlemek, yeni bir atüıma girişmek, stok kontrolunu yapmak, gelirlerin takibini sağlamak ya da işinizde kötü gidişe engelolacak enuygun önlemi almak gibi. IBM Personal Computer Yetkili Satıcılarından biriki hepsi işinin ehlidiristeklerinize en uygun IBM PC'yi ve pek çok program arasında işinizi en doğru biçimde yönetecek yazılımı seçmenizde size yardım etmeye hazırdır. Teknolojinin olanaklarından yararlanın. Size en yakın IBM Personal Computer Yetkili Satıcısını bir an önce arayın. Size bir IBM PC gerekli. aha çok personel, daha çok satış, daha yüksek kâr, daha çok personel, daha çok satış... Iş hayatında büyümenin getirdiği dertler genellikle tatlı dertlerdir. Ancak çözümlenmeden kaldıklan sürece de kendiliklerinden ortadan kalkmazlar. GÖTEBORG^DAN (Baştarafı 1. Sayfada) ket, bugün ülkenin ekonomik ve hatta siyasal çizgisini belirleyici bir "güç" olarak tammlanıyor. En azından Maliye Bakanlığı'nın "önemli karariar" do r yasında önemli bir yer tutuyoı Baska bir deyişle, Volvo'nun politikası tsveç'in ekonomisine yön veriyor. Atdan her adun iş piyasasım, belediyeleri etki alanı içine alabiliyor. Tüm lsveç dışsatımının yuzde 12'si bugün Volvo'ya ait: Şirket bünyesindeki 70.000 kişinin 50.000'i Isveç'te bulunuyor. . 160.000'i bulan hissedar sayısının, yeni bir kampanya ile 250.000'i bulması bekleniyor. Şirkete guç veren en önemli nokta, son iki yıl içinde rekor düzeye ulaşan kâr durumu: Geçen yü elde edilen kâr 7.6 milyar kronu (380 milyar TL.) buluyor. Bu rakam 1983 yılı kânnın tam iki katına eşit. Volvo, yan şirketleri aracıhğıyla, güçlü bir gıda sanayiini de elinde bulunduruyor. 250 milyar TL. döner sermayeli "Provendor" şirketinin bunyesinde yer alan "gıda sektöni", et ve bahk konservesinden madensuyu ve gazoza dek uzanan geniş bir alanı kapsıyor. Volvo'nun kanatları altında faaliyet gösteren üç ilaç firması Ferrosan, Gambro ve Leo da parlak bir gelecek vaat etmekte. Enerji dalındaki yatırımlar ise, birkaç başansız girişimden sonra, tngiliz Amerikan petrol şirketi Hamilton ile Norveç'in "küçük dev"i 'Saga' çevresinde toplamyor. Volvo, yarattığı bu imajı, gözlemcilere göre, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı Pehr Gyllenhammar'a borçlu. Liberal parti içinde kısa süren bir devreden sonra politikadan çekilen, ancak sanılanın tersine siyasi etki alanını daha da genişleten Gyllenhammar, "ücn fonlan" ve "vergi potitikası" ^ bi konular dışında, sosyal demokrat hükümetle genel bir "uyuşum" içinde görünüyor. Volvo'nun lsveç toplumsal yasamına olan etkisi gun geçtikçe artmakta. Ülkenin 'mali' ufuklarına 'ferahlık' getiren Volvo olgusu, "her çıkışın bir iılişi vardır" aksiyomuna yenik düşecek mi? Hiçbir tsveçli bunu düşünmek bile istemiyor. Bir IBM PC, işleri yoluna koymamza yardımcı olacak ve ileride karşılaşabileceğiniz güçlükleri önceden görmenizi sağlayacaktır. Orta büyüklükteki işletmelerde, muhasebe servislerindeki uzayan çalışma saatleri artmasını beklediğiniz kârınızı eritebilir. Aile şirketlerinde ise, hızlı gelişme, kolay kolay karşılanamayacak yeni yatınmlar gerektirebilir.Işiniz büyüdüğü, genişlediği zaman kârlılığınız sürecek midir? IBM Personal Computer Ailesinin üyeleri bu tür sorunlarınız için çözüm getirecektir. IBM Personal Computer Yetkili Satıcılannı öğrenmek için 149 95 95'i arayın. Ilk arayışınızda büyük bir olasdıkla meşgul sesi verecektir. Çünkü sol tarafta tanımlanan bütün işyerleri o sırada bu numarayı •=*=s^.3 aramaktadır. ====?=" =
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle