19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:UMHURÎYET/4 KÜLTÜR YAŞAM 5 MART 1985 TELEVIZYON 10.00 Hanımlar Sizin İçin 12.00 Kapanış 18.15 Açık Oğretim >Of. Dr. Fazıl Tekin: Kamu Maliyesi, Doç. Dr. Mehmet Şükru Tekbaş: tş daresi ve Doç. Dr. Yılmaz Benligiray: Muhasebe Uygulamaları derslerini 'eriyorlar. TRTNIN İÇİNDEN MAHMUT T. ÖNGÖREN "Uçkur"mu "Muçkur" mu? Tüm bunlar Küttür ve Turizm Bakanı'nın başına niçin geliyor, biliyor musunuz? "Ge/ buraya bakayım, oğlum Tarık. Nedir sizin şu sorunlarınız? Anlatıverbana" demeye hiç yanaşmadığı için... Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mükerrem Taşçıoğlu çok ünlü şarkıcı Muazzez Abacı'ya bir gül vermesinin magazin basını tarafından sömürülmesine çok üzülmüş ve gazetecilere, "Biz uçkuruna muçkuruna sahibiz" demiş. Demiş de, bir şarkıcıya gül verdiği için, niçın hemen "uçkur''dan ve "muçkur"dar\ söz etmiş, anlaşılmamış. Magazin basını olayı diline doladığı için mi? Bir bakanın magazin basınını bu denli ciddiye almasına ne gerek var? Yok eğer ciddiye almak gerekiyorsa, o zaman da Sayın Bakan, magazin basınına, "Çok önem taşıyan Beriin Film Şenliği'nin yanşma bölümune bir ve tanıtma bölümüne de iki filmimiz çağrıldığında ve Onat Kutlar da Türk temsilci olarak bu şenliğin seçiciler kuruluna girdiğinde, niçin hiç yazmadınız? Bu önemli olayı niçin gerektiği biçimde duyurmadınız?" diye sormalıydı. Yoksa kendisine, "Bugüne dek şarkıcılara çiçek veren, hatta göbek dansçılanna madalya takan Kültür Bakanlan gördük, ama doğru dürüst sanatçılara ilgi gösteren, onların ve sanat dailannın sorunlarına çözüm arayan bakanlara, hele Kültür Bakanı'na son yıllarda hiç rastlamadık" yanıtını verirler diye mi çekindi? Eğer ortada böyle bir çekingenlik varsa, boşuna zahmet! Magazin basını hiç kimseye böyle hesap sormaz. DVYARL1 FİLM Benrand Tavernier'nin bir paıar öğle sonrasında geçen fiimi, "Un üımanche a la Campagne Kırda Bir Pazar", en iyi film ödülünü kaçırdı, ama başkadın oyuncusu Sabine Azeme ile karı koca Tavernier'lere iki ödül kazandırdı. Öte yanda. Kültür ve Turizrn Bakanı ona buna bol keseden çiçek dağıtırken ve kesenin ağzı yurt içindeki ve dışındaki karşılaşmalarda kötü oyunları ve kötü sonuçlan sergilemekten bir başka işe yaramayan ayaktopuna daha da açılırken, kendi yağı ile kavrulan sinemamız, uluslararası düzeydeki başarılarına Tarık Akan'ın Berlin'de aldığı ödülle bir yenisini daha ekleyiverdi. Bugüne dek resmı ya da özel kesimden hiç yardım, ilgi ve destek görmemiş ve anlaşıldığına göre de görmeyecek olan Türk sinemasının bu son zaferinden sonra da Sayın Taşçıoğlu'nun hiç olmazsa Tarık Akan'ı kutlaması ve ona sinemamızın sorunlarını şöyle bir sorması gerekmez mi? Hayır, gerekmez. Çünkü sinemamıza ve sinemamızın kendi kişisel çabalanyla yurt dışında aldığı sonuçlara, devlet tüm kapılarını kapamıştır. Tarık Akan ve onun Berlin'de aldığı ödüle yol açan "Pehlivan" filminin yönetmeni Zeki Ökten, çağrılı oldukları Beriin Film Şenliği'ne bile, pasaport alamadıkları için gldememişlerdir. Türkiye'de gösterilemeyen ve geçen yıl aynı Beriin Film Şenliği'nde önemli ödüller kazanmış olan "Hakkâri'de BirMevsim" ise, tüm Avrupa'yı dolaştıktan ve daha başka ödüller de kazandıktan sonra şimdi Japonya'da sinema izleyicilerine sunuluyor. Ama tüm bu başanlar, ne Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın umurunda, ne de TRT'nin. TRT de sinemamızın bu başarılarını halka duyurmamak için elınden gelenı esirgemıyor. Bir süre sonra Ali Özgentürk'ün "Bekçi Murteza" adlı yeni filmi bir başka önemli uluslararası film şenliğine gidecek. Bilge Olgaç'ın "Kaşık Düşmanı" ise 15 Mart 1985'te Paris'teki Uluslararası Kadın Yönetmenler Şenliği'ne katılacak. Bu gibi uluslararası şenliklere çağrılmamız ve katılmamız bile, Türkiye'nin adını duyurmak ve saygınlığını sağlamak bakımlarından önemli birer aşamadır. Üstelik hem de Sayın Başbakan'ın, "Türkiye'nin dışarda saygınlığı artıyor" dedığı bir dönemde... İçinde bulunduğumuz dönemde yurt dışında Türkiye'nin saygınlığını arttıran yazınımızın ustaları ve sinemamız dışında başka hangi çabamız var ki? Hadi diyelim ki, Kültür ve Turizm Bakanı bir şarkıcıya gül verdiği için magazin basınının kendisine takılmasından ötürü "uçkur" konusunu gündeme getirecek denli üzgün ve sinemamızla bu nedenle ilgilenemiyor. Peki, sinemamızın zaferlerini görmezden gelen TRT ye ne demeli? O da "muçkur"öan ötürü mü bu başarılara gözlerini kapatıyor da, "Aliş ile Zeynep" adlı diziyle çağdışı bir sinema anlayışının peşinde koşuyor? Şu "muçkur"öan ne zaman ve nasıl kurtulacağız? Özetle Daglarca'nın yeni kitabı Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın daha önce Varük Yayınlan arasında çıkan "Dort Kanatlı Kuş" adlı şür kitabınm yeni basunı, yakında Özgur Yayın Dağıtım tarafından yapılacak. Dağlarca 'nın 71 kitabından derlenerek oluşturulan bu secmeler dışında, "Havaya Çizilen Dunya'' adlı ilk şiir kitabınm 3. basımı da yine aynı yayınevi tarafından yapılacak. L9.15 Ahmet'in Günlüğü 19.35 Kaşif Çocuk Çizgifilmde, çeşitli buluşlar çocuklara yönelik şekitde işlenmektedir. 19.50 20.20 20.30 21.00 21.15 Ktiltür Sohbetleri Uykudan Önce Haberier Hava Durumu TV'de Sinema: Kenar Mahalle JSisa Serezli Tolga Aşkıner Halen Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde Nisa Serezli Tolga Aşkıner Tiyatrosu tarafından sahnelenen Turgut Özakman 'ı/ı "Töre" adlı oyunu, 15 marttan başlayarak Ankara 'daki Çankaya Sineması sahnesinde yer alacak. Başkentte 45 gün kalacak olan oyun daha sonra Izmirlilere sunulacak. Tolga Aşkıner'in sahneye koyduğu ve kan davasmı işleyen "Töre"de, Nisa Serezli, Cengiz Sezici, Halit Akçatepe, Gülsen Girginkoç, Filiz Bozkurt, Müge Akyamaç, Hakan Çabuk, Gözüm Rua, Sevim Çahşgir, Gönül Tuncay oynuyor. (UBA) (Ayrıntılı bilgi yandaki stitunlarda.) 23.30 TRT Hafif Müzik Caz Orkestrası TRT HafifMuzik ve Caz Orkestrası, Thad Jones'in "Centralpark north'' adlı parçası ile Ary Barrosu'nun "Brazil" adlı parçasını seslendiriyor. 23.55 Haberier 24.00 Kapanış RADYO 06.00 Erzurum Diyarbakır Trabzon. 06.30 Ankara Anıalya Çukurova. 07.00 tstanbul lzrrur. 07.30 Haberler. 07.40 Günun içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklarnlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 ögle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Oyun havalan. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk ve Sorunlarımız. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Oğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köytlmüz köylümuz. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.00 Erkekler fasıl heyeünden uşşak faslı. 18.50 Hafif muzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olayların içinden. 20.00 Şarkılar. 20.20 Solistler geçidi. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konulann içinde. 21.35 Türk halk muziğı dinleyıci istekleri.22.00 Caz muzıği. 22.30 Solistlerden secmeler. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden Ozetler. 01.00 Program ve kapanış • 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solıstlerden secmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve o>un havaları 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Türküler. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Türküler geçidi. 10.40 Dunden bugune çocuk edibiyatımız. 11.00 KUçuk koro. 11.30 Türküler. 11.45 Hafıf müzik. 12.00 Beraber ve solo şarkılar.l2.30Yurttan sesler kadınlar top TRTI luluğu. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf müzik. 13.30 Türküler geçidi. 14.00 Beraber ve solo şarkılar. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.30 Barok müzik. 16.00 Halk müziği dünyanıız. 16.20 Arkası yann. 16.40 Şarkılar. 17.00 Saz eserleri. 17.10 Türkçe sözlü hafif müzik. 17.30 Ülkeler ve besteciler. 18.00 Yurttan sesler. 18.30 Din ve ahlak. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Türküler geçidi. 20.20 Hafif müzik. 20.30Yabana dil öğreneüm. 21.30 Müzik dağan. 22.00 Solistlerden birer sarkı.22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafıf müzik. 23.55 Dört mevsimden.00.55 Program ve kapanış. 07.00 Açüış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 08.30 Türküler geçidi. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok müzik. 09.30 Solistlerden secmeler. 10.00 Gunün konseri. 11.00 Oğleye dogru. 12.00 Haberler. 12.12 Sizler için. 13.00 Güfte şairleri. 13.20 Saz eserleri. 13.30 Konser saati. 15.00 Ezgi kervanı. 15.25 Caz sanatı. 15.55 Hafıanın çocuk şarkısı 16.00 Marikli dakikalar. 17.00 Haberler. 17.12 Müzik dünyasından. 18.00 Iki sotist iki albüm. 18.15 Ankara Radyosu Çoksesli Korosu. 19.00 Haberler. 19.12 Hafif müzik. 19.30 Müzik bilmecesi. 20.30 Daryl HallJohn Oates'un Big Bam Boom albumü. 21.00 Çoksesli müzik dünyasından. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Opera saati 24.00 Gece ve mtizik. 01.00 Program ve kapanış. Kendi kendini sahneleyen sinema ya da Cesar ödülleri Fransız sinemasımn en büyük olayı sayılıyor Cesar ödül/eri. Bu yıl görkemli bir törenle verilen ödüllehn adayları arasında Alain Delon da vardı. Gösteriyi sunan ünlü komedyen Coluche, ırkçı sağı destekîeyen Deîon'u uzun süre iğneledi. Sonunda zarf açıldı ve en iyi oyuncu Cesar'ının, Delon'a verildiği anlaşıldı. MEHMET BASLTÇU PARİS Amerikan sinemasımn Oscarlarına özenen Fransızlann, yıllık " C i s a r " ödülleri, onuncu kez. 2 Mart 1985 gecesi televizyondan canlı yayınla sunulan büyuk bir mizansendi. Ne değişmişti bir onceki törene oranla? Ödüllendirilenlerin ve yitirdiklerimizin adlan dtşında, hiçbir şey. Yine, yaklaşık üç saat boyu "dunya sinemasının" tanınmış yıldızları merdiven inip merdiven çıktılar. Ancak "diinya sinemasT" dediğimize bakmayın, yüzde doksan beş oranında Amerikan ve Fransız sinemalanndan oluşan bir bileşimin tanımlanması bu!.. gereken bir sonuç. Çünkü, "Kırda Bir Pazar Günü" (Un Dimanche â la Campagne) iki Cesar'a birden sahip çıkıyordu: Sabine Azema "En iyi Kadın Oyuncu" seçilirken, bir romanın uyarlaması olan senaryonun yazarları Bertrand Tavernier ve eşi de ödullendirildiler. . An a oğııl Ozgüçler TRT III TRT II Yatırım önceligi Ashnda çok doğal bir durum diyeceksiniz, çünkü Cesar'lar ulusal ödüller. Doğru. Amaç, Fransız sinemasına ilgi çekmek. Fransız meslektaşlannın arasına serpiştirilmiş Hollyvvood yıldızlannın varlığı ise, görkemli ve başanlı bir gösteri programı için yaşamsal önem taşıyor. Haklısınız da, madem "Fransızea dilinde çekilmiş En İyi Yabancı Film" diye oir ödül konmuş ve adaylar arasında Yukarı VoltaJı bir yönetmen de var, neden adamcağıza bir bilet gonderilmemiş? Cesar, Yukan Voltah sinemacının olunca, onun yerine Fransız dağıtımcısı gelip ödülü aldı. Acaba uçak biletini dağıtımcının göndermesi mi istenmişti. Genç dağıtımcı hep Üçüncü Dünya ulkelerinin filmleriyle ilgılendiğinden, herhalde pek parası yoktu; üstelik ödüllendirilen film, geçen yıl, yalnız birkaç hafta afişte kaldığından, kuskusuz pek iyi iş yapmamıştı. (Başanlı bir film on beş, yirmi sinemada birden aylarca gösterimde kalıyor.) Her neyse... Belki de haksızlık ediyoruz, Afrikalı sinemacı özel nedenlerle gelmek istememiş olabilir. Kaldı ki, sevincini belli etmek için ellerini havaya kaldıran bir zenci sanatçının avuç içinin beyazlığını televizyonda bir iki saniye göstermek yerine, alımh bir yıldızın dekolte elbisesini dolduran göğüslerini ya da bacaklarını uç beş saniye sergilemek, kuşkusuz yatırun onceliği gerektiriyordu. Büyük yıldızlann uçakların birinci sınıf koltuklarından başka bir yerde yolculuR etmemelerine karşm bu böyleydi... Tanınmamış yönetmenlere ise, biraz tutumlu davranmak kaygısıyla olsa gerek, genelde hep turist sınıfı biletleri gönderildiği bilinen bir gerçek. Bir gün bu nedenle, Hint (Bengal) sinemasının tanınmış yönetmeni Sat>ajit Ray'in bir şenliğin çağrısını geri çevirdiği söylentisi kulağımızagelmişti... BULMACA SOLDAN SACA: 1/ Orta Asya'da yaşayan kuçük bir Turk boyu. 2/ Avı çok olan yer... Verme, ödeme. 3/ Polonya halkına verilen ad... Duvan içerı doğru çelunek suretiyle yapıimış yatak ycri 4/ Namaz çagnsı... En kttçük sosyolojik birim. 5/ Zerdüşt dıni rahibı. 6/ Cemiyet... Aleş. 7/ Bir göz rengi. 1/ tndonezya'nın plaka iîareti... Ayvalık'ın karşısında, Conda da dcnilcn kılçük bir ada. 9/ Dinsel başkanlanna "AJ« H»B'" denılen bir Islam mezhebi YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Halk edebıyaunda aruz ölçusüyle yaalan şiir turlerinden biri. 2/ Muşmulaya benzer bir roeyve... Eski Yunanistan'da, Peloponnes yanmadasırun batıandakı bölge. 3/ Endülüs Emevileri tarafından lspanya'da yapılnuş ünJü saray. 4/ Radyumun simgesi.. Arap abecesinde bir harf... Bir haber ajansının kısa yazüısı. 5/ Yaptna, etme. . Asikâr. 6/ Din islerini devlet islerİDe kanştırmayan. . Vilayel. 7/ Sıvı... Asya'da bir ınnak. 8/ Uzun omuz alkısı... Bir seslenme ünlemi. 9/ Maddeci bir Islam öğrelisi. ğunıin hecelerinin yerlerinin değiştirilmesiyle elde edilen bir ad) geniş kitle sinemasının en ilginç ve akıllı örneklerinden biriydi gerçekten. Polis kurumunun kokuşmuşluğunu e'eştiren bu yapıtta ayrıca Philippe Noiret başanlı yorumuyla dikkati çekmiş, milyonlarca izleyici toplamıştı. Zidi'nin aldığı Cesar'ların adayları arasında Fransız sinemasının dünyaca tanınmış özgun isimleri de vardı: Rohmer, Tavernier, Resnais... Ancak, sinema yazarlarının verdiği "Meliis Ödülü"nün ilk sıralarında yer alan bu adların, sinema endüstrisının binlerce çalışam arasında yapılan oylamada aynı sonucu elde edememesi olağan sayılmalı. Claude Zidi, "Les Ripoux" ile Cesar'ların amacına ve yapısına en uygun yönetmendi. Tavernier'nin filmine iki ödül B«rtrand Tavernier'in eli boş dönmemesi ayrıca altı çizilmesi Gecenin en ilginç olayı, "En İyi Erkek Oyuncu Cesar"ının verilmesi sırasında yaşandı. Adaylann adlarını ve kazananı açıklamak için sahneye gelen oyuncu ve güldüru sanatçısı Coluche (Cumhurbaşkanlığı için bile adayhğını koymuştu Coluche..) törene katılmayan aday Alain D«lon'la gırgır geçmeye başladı. Ancak dalga geçerken ciddi ciddi taşlamalar da getiriyordu Coluche. Bilindiği gibi vergi vermemek için İsviçıe'ye "göcen" Alain Delon, aynı zamanda, ırkçı aşırı sağın sempatizanı kesilmişti. Aşırı sağ örgütler ise, "Göcmen işçiler ülkelerine dönsünler" diyordu. Coluche, bir süre bu temalar üstune çeşitlemeler yaparak Delon'u iğneledikten sonra, zarf açıldı. "En İyi Erkek Oyuncu Cesar"ı, Bertrand Blier'in filmi "Nolre Histoire"daki yorumuyla Alain Delon'a verilmişti... Cesar'ı, onun yerine kimse gelip almadı. Ana oğul Ozgüçler, 5 ve 9 mart tarihlerinde konserler vermek üzere cağnlı oldukları Berlin'e gittüer. TürkAlman Kültür Enstitüsü 'nün düzenlediği programlar sırasında, anne Müfide Özguç 'ün vereceği şan resitalterinde oğlu Nacı Özguç, piyanoyla eşlik edecek. Özgüç'ler konserlerinde, Schubert, Schumann, Ulvı Cemal Erkın, Brahms, Adnan Saygun, Nuvit Kodallı, Cemal Reşit Rey 'in yapıtlanm seslendirecekler. ımi Saltuk Ankara'da Rahmi Saltuk, iki yıl gibi uzun bir aradan sonra Ankara Çağdaş Sahne'de dinleyicilermin karşısına çıkacak. 7, 8, 9 ve 10 mart günleri vereceği konserler konusunda Saltuk şöyle dedi "Sanatçı olarak tanınmam ilk kez Ankara 'da, 'Pir Sultan A bdal' oyunu araahğıyla oldu. Bu konserimde, daha öncekilerde hiç yer vermediğim yapıtları da söyleyeceğim." TV'de Sinema Gerçekçi sinemadan ilginç bir örnek Kenar Mahalle /Edge of the City/ Yönetmen: Martin Ritt/Oyuncular: Sidney Poitier, John Cassaveıes, Jack Warden, Kathleen Maguire, Ruby Dee, Robert Simon, Ruth White/1957yapımı/85 dakika. Kiiltür Servisi Robert Alan Arthur'un kendi oyunundan TV'ye uyarladığı "Kenar Mahalle" adh film bu gece ekranlara gelecek. Film, New York doklarının demiryolu kesiminde.zencilerie beyazlar arasındaki gerilimin doruğuna vararak trajediye dönüşmesini anlatıyor. ABD gerçekçi sinemasında özel bir yeri olan "Kenar Mahalle", 1950'lerde TV için yazılmış oyunların sinemaya çekilmesinin en ilginç örneklerinden biri. O yıllarda ABD TV'si, gerçek yaşamdan ve sorunlardan esinlenmiş dramlarla ilgi çekmeye çalışıyordu. Bunlardan bazıları sonradan sinemaya da uyarlandı. "Kenar Mahalle" TV'de bu tür filmleriyle ilgi çeken 1919 doğumlu Martin Ritt'in ilk sinema çalışması. Ritt'in daha sonraki filmlerinden "Paris Melodileri", "Asi Kabadayı", "Büyük Beyaz Umut" gibilerini TV'de izledik. O yıllarda oyunculuğunun başlarında olan zenci sanatçı Sidney Poitier, bu filmle önemli bir çıkış yapmıştı. 1929 doğumlu önemli sinemacı Jobn Cassavetes ise, henüz yönetmenliğe geçmemişti ve yalnız oyunculuk yapıyordu. Cassavetes, perdede sinirli, problemli insanları büyük bir ustalıkla canlandırdı. 1960'ta "Gölgeler" filmiyle başlayan yönetmenliğinde ise ününü günümüze dek gelen biçimde sürdürdu. Siyah beyaz olarak çekilen "Kenar Mahalle", bir dönemin TV etkileri taşıyan ve gerçekçiliğe yönelmiş ABD sinemasından ilginç bir örnek olarak bugun de seyretmeye değer. Theodorukis miüetveküliği ve iilkesinden aynhyor Kiiltür Servisi Geçen hafta müzik dünyasının ünlü adı Mikis Theodorakis'in yeni yapıtlanrun sunulacağı konserin, Yunan radyo ve televizyonunun ikinci kanalında (ERT2) son anda progTamdan çıkarüması Moskova yanlısı Komünist Partisi'nden (KKE) milletvekili olan besteci ile Yunanistan'ın Sosyalist Başbakanı Andreas Papandreu'yu karşı karşıya getirdi. Ancak olaydan birkaç gün önce "Tunes" gazetesinden Mario Modiano'nun Theodorakisle yapüğı bir söyleşide de ünlü besteci, Yunanistan'daki kültür yaşanundan ve sosyalist yönetimden hoşnutsuzluğunu dile getirmişti. Theodorakis, Modiano'yla yaptığı konuşmada, bir süre için Yunanistan'dan aynlacağını, artık Ulkesinde oynayacağı politik bir rol kalmadığını vurguladıktan sonra, "Geçen hafta Komünist Partisi milletvekilliğinden istifamı da parti başkanına verdim. Kalıp kalmayacağıma parti karar versin" dedi. İLK FİLMLERİNDEN Ünlü zenci aktör Sidney Poitier, New York \ın bir kenar mahallesinde geçen ırk sorununu konu alan ilk filmlerinden biri olan "Kenar Mahalle"yle ekranlara geliyor. Tiyutro AÇVde yeni oyun Sezon başından bu yana Fatih Şehir Tiyatrosu'nda "Robinson"u sahneleyen Tiyatro AÇT, 3 marttan başlayarak her pazar sabahı saat 11.00'de "Kutuda Rahat Dur" adlı oyunu sergileyecek. Stefan Reisner'in yazdığı, Ayşe BugayUn Türkçeye çevirdiği oyunu Salih Kalyon sahneye koydu. Deniz Izgi'nin müziklerini gerçekleştirdiği "Kutuda Rahaı Dur'' da, çocuklannın kendileri gibi davranmalarını isteyen ana babalarla küçüklerin çekişmeieri işleniyor ve ozellikle çocuklann istekleri irdeleniyor. Oyunda, Şevket Avşar, Canan Sanan, Ayşe Demirel, Yaşar Özveri ve Salih Kalyon rol aldı. p A K ALL N • çl ü A • • ı SJK A Û'B A ••y R 1 EG L p NJB A pT 1 T!H A İ R V N E. N pfl A F 0 L& Aj 1 S P E EİG o E 0 E E. 5 N 0 0 N HAVA DURUMU ANKARA İSTAHBUL İZMİR A0AHA ERZURUM TRABZM MUtlA EOİRME SAMSUN BURSA BOLU KNTA Bulutiu Yağmurtu Yağmurlu Yağmurlu Açık Buluflu Yağmurtu Sıslı Bulutlu Yağmurlu Bulutlu 1° 10° 15° 16° •12° •14" 1° 8° r 25* 2° 3° •10° f 2° 1° 108 8" 14S 3° 8° 10° DİYARBAKIR Bulutlu AMSTERDAM A7İNA BAĞOAT BEUÎRAD B£RÜN BHÛKSEL CENEVRE CİDM FRANKFURT GİRNE KAHİRE KOLN LONDflA MADRİD UOSKOVA MÛNİH NEW YORK .Yağmurlu : Yağmurlu : Bututtu . Yağmurlu : Kar yağışlı . Yağmurlu : Yaflmurlıj : Açtk .Yağmurlu : Yağmurlu : Açık : Yağmurtu : Yağmurlu Yağmyrtu : : Kar yağıslı : Yajmurlu : BUKJSU 8° 12° 8° 3° 2° 6° 5° 28° 4° 14° 18° 5° 9° 9° 8° 4° 4° r 2° Yağmurlu 2° r Trakya, Marma/a, Bge, Akdonlz Ite iç Anaöotu'nun gunay ve babsı yağiflı, tüğer yerter parçalı bulutlu ve az bulutlu geçecek Yağiftar ganelllkle yağmur. İç Anadolu'nun guney ve batısı İle iç Ege karla kanşık yağmur ve kar şeklinöe oiacak. Hava sıcaklığı artmaya devam edecek. flüzgâr guney ve doğu yönlerde hafH yer yer kurvetit esoce*. Denlzlerimlzde hava. Uarmara. Ege, Batı Akdenlz yağmurlu, dlğer denlzierlmlz parçalı bulutlu geçecek. Rüzgir kıble ve gündoğusundmn 35, zamanla 67 kuvvetınde saatte 1021 deniz mili hızla esecek. Oeniz hafif çalkantılı oiacak. Ege ve BaU Akdeniz kaba dalgalı otecafc. Görüf vzaklığı 10 km. dofayında yağış anında 24 tcm. Van GoHı'nde hava, parçalı az bulutlu oiacak. Rüzgâr güney ve doğu yönlerden hafif, arasıra orta kumette, göl, çırpıntılı oiacak. Görüs uzaklığı 8JO km. dolayında bulunacak. OSLO . Kar yağışlı 4° PARİS : Yağmorlu 8° RİYAD : Acık 24° ROMA : Bulutlu 10° SOFYA : SİSİİ 1° $AM : Buluttu 15° TELAVİV : Buluflu 15° TMBUJSGÂRP: Açık 20° ZÜRlH : Yağmurlu 6° İşte dört dörtlük bir konser KORAL ÇALGAN Bir konser mevsimi boyunca dört dörtlük diyebüeceğiniz konser sayısı beşi, bilemediniz yediyi geçmez Ankara'da. Bir bakarsınız solist harikalar yaratırken orkestra dökülür, orkestranın çok iyi göründuğu kimi konserlerde de bu kez solistlerin döküldüğu gözlenir. Çoğu kez bu karışıkhğa neden olanlar da şeflerdir. Çünku aynı orkestranın daha once birinci sınıf diye nitelendirebileceğiniz güzel konserlerine tanık olmuşsanız, kötü bir konserin kusurunu o haftaki şefte aramanız doğaldır. Şefler konusunda peşin bir yargımız olmamakla birlikte, bu düşünüşe göre, orkeitralarımızjn düzeyini aşağıya çekmeyecek, hattâ üstune bir şeyler ekleyebilecek şeflerin seçiminde gerekli ozen gosterilirse, o konserin niteliğini onceden kestirmek güç olmayacaktır. Yakından tanıdığımız Norveçli konuk şef Karsten Andersen yönetimindeki Cumhurbaşkanhğı Senfoni Orkestrası, 1 mart cuma akşamı, daha önce sözunü ettiğim gibi dört dörtlük bir konser verince hepimizin bildiği şeyler olmasına karşın şef konusuna değinmeden edemedim. Karslen Andersen konserine W.A. Mozart'ın "Linz" veya "36. Senfonisi" diye adlandınlan yapıtıyla başladı. Mozart, Salzbdrg'tan Viyana'ya giderken bir sure kaldığı Linz'den babasına 31 Ekim 1783 tarihinde yazdığı mektubunda şöyle diyor: "4 kasım salı günü Linz Tiyatrosu'nda bir konser yöneteceğim. Senfonilerimden biri olsun >anımda bulunmadıgı için, şu birkaç gun içinde yenisini >azmak zorundayım..." Üç gunde >azılan bu senfoniyi Mozart'a yaraşır çizgiler içinde sergile\ebilmek için bazen haftalar bile gerekebilir. Ama Karsten Andersen gibi, elindeki orkestradan neyi, ne kadar alabileceğıni bilen ve bunu sonuna kadar olumlu biçimde kullanabilen bir şef olunca işin şekli değişiveriyor. Daha doğrusu, bir orkestra nasıl çalıştırıhr, bunu iyi bildiği anlaşılıyor. Nitekim H. Berlioz'un "Benvenuto Cellini" Uvertürü'nde gösterilen aynı düzeydeki başarı yanılmadığımızı gösteriyordu. Konserin solisti Polonyalı sanatçı Ka>a Dançovska ise, olağanüstu guzellikte bir başka olaydı. Krakov Müzik Akademisi'nde Keman Profesörü olan Kaya Dançovska, sözcuklerle anlatılması güç, zehir gibi bir kemancı. H. Wieniawski'nin Op. 22 "Keman Konçertosu"nu seslendiren sanatçının aldığı tempolan akıl almaz bir teknik beceriyle yurütürken, romantik ezgilerin sıcaklığını aynı ustalıkta verebilmesi görulecek şeydi. Eşlik de bu guzellikte olunca, dört dörtlük bir konser ortaya çıkıverdi. En uygun düşen vönetmen "Cesar'lar Gecesi"nin en doğru odülü, kanımızca, Milos Forman'ın "Amadeus" filmine verilen "En İyi Yabancı Film" Cesar'ıydı. Çek asılh yönetmen, "Sonunda Antonio Salieri de ölümsüzluğe kavuştu" diyerek, genellikle basmakalıp teşekkür cümleciklerinin sıradanlığım aşıp yapıtının en can alıcı noktasını ince bir biçimde vurguluyordu: Dehalığa öykünen, ama sıradan bir besteci olan Antonio Salieri'nin, Mozart'ın dehası karşısındaki dramı eşliğinde, sanat ve yaratıcılık temalarının işlenmesi. Fransız sinemasının en iyi filmini ve en iyi yönetmenini ödüllendiren Cesar'lar, töreni Claude Zîdi'nin zaferiyle sonuclandırıyordu. "Les Ripoux" ('Nluşkokuş' kokuşmuş sözcü DOKTOR Goğus Kalp Damar ve Genel Cerrahi Hastalıkları uzmanı Muayenehane: Altıyol Bahariye Serasker Caddesi Aybek İşhan No: 103 Kat:5 Daire:15 Tel:338 70 81 KADUCÖY/tSTANBUL TAMER BALTACIOĞLU Mikis Theodorakis, önümüzdeki ay Moskova'ya gidecek. Moskova'da bir müzik sözleşmesi yapacak, Sovyetler Birliği'nin ünlü göz doktonı Fyodorov'a muayene oiacak. Muayene sonunda ameliyat olup olmayacağına karar verilecek. Bilindiği gibi, "Zorba" filminin müziğiyle dunya çapında ünlenen besteci, 1946'da bir gösteri yünıyüşü sırasında polisin saldınsına uğramışBaşkent Ankara'da bir Katar tı. Şimdi bir gözü, on bir oranınKültür Haftası düzenlenecek, da görüyor, öteki gözüyse kata915 mart tarihleri arasında Rerakt tehlikesiyle karşı karşıya. sim ve Heykel Müzesi'ndeki hafTheodorakis, yeni yapıtlannın ta dolayısıyla bir de sergi açılasosyalist yöneticüerce tutulmamacak. Katar yetkililerince hazırlası konusunda, Kültür Bakanı Menacak sergide elişleri, fotoğrafBna Mercouri'>i suçlarruyor. Mülar ve gravürler yer alacak. ziklerini kendisinin yaptığı birçok fılmde de oynayan tiyatro ve sinema sanatçısı Kultür Bakanı için, "Melina'nın elinden bir şe> gelmez" diyoj. Rolling Stones topluluğunun ün' "Melina, iktidar piramidinin lü lideri Mıck Jagger. rock dünbir parçası değil. O yalnızca Elyasının Jeff Beck, Pet£ Towngin Mermerleri konusundaki si shend, Herbie Hancock gibi ünyaseti yürütüyor^' lülerinin de katıldığı "Stones'suz Şimdi Theodorakis, yurt dışın bir plak'' yaptı. Daha sonrası da yeni bir "sürgün" yaşamına için film tasarılan da bulunan hazırlanıyor. Moskova'dan sonra Jagger, Rolling Stones'un şu sıBogota'da bir konser verecek. Ar ra Paris 'te tek başına plak yapdından Oslo'da 200 bin kişinin ması üzerine de konuşmuyor. katılacağı bir banş konseri suna Ancak bıından boyle kendi bacak. Bir süre sonra ABD'ye git şına çauşacağı yolundaki söylenmesi de söz konusu. tileri de tam yalanlamtyor. Louis VerneuiVden Ümit Berker'in dilimize çevirdiği "Piiiçler ve Horozlar" adlı oyun, bugünden başlayarak Denizli'de sahnelenecek. Şemsi İnkaya Enver Demırkıran Tiyatrosu tarafından sahnelenecek oyunda, bu iki sanatçıdan başka Tevhit Bilge, F. Gamze Ozkaya, Pervm Atitla, Ayşe Aydın ve Tuncer Yenıce rol aldı. (THA) İnkaya Demirktran Tiyatrosu Katar Kültür Haftası Mick Jaggerhn solo albümü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle