19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 1985 HABERLER \ı/t( Beşiktaş'taki dolgu onaysız başladı MFenizin doldurulma işlemi 1984 ekiminde başlamasına karşın, bu işlemle ilgili karar Beşiktaş Belediye Meclisi'nden ancak 21 Şubat 1985'te çıkarılabilmiş. 13 martta da Anakent Belediyesine gönderilmiş. Proje hâlâ Anakent Belediyesi'nde onay için bekliyor. YAVUZ ŞİMŞEK Beşiktaş kıyılannı deprera yerine çeviren deniz dolgu işlemi 1984 ekiminde başlamasına karşın, bu işlemle ilgili kararın Beşiktaş Belediye Meclisi'nden 21 şubat günü çıktığı ve 13 mart günü de onay için Anakent Belediyesi'ne yazı yazıldığı ancak projenin henüz onaylanmadığı anlaşıldı. Beşiktaş Belediye Başkanı Miimtaz Kola, "dolgudan miitevellid çatlama ya da zarar söz konusu olmadığını" bildirirken, "Siz basın olarak halka yapüan hizmeti, halkla leraas kurarak, halka donük bir anket yaparak araştınn. Bakın yüzde 98'i memnundur. Allah bin defa razı olsun diyorlar" şeklinde konuştu. Kola, doldunna çalışmalannın "kendisinin görevlendirdigi ANAP'lı Belediye Meclis iiyesi ve 30 senelik hafriyatçı Necdet Özçiçek'in bilgi ve tecriibesi ışıgında yapıldıgım" da bildirdi. Deniz dolgu çalışmaları ekim 1984 tarihinde başlamasına karşın, Belediye Başkanı Miimtaz Kola, çalışmalann iki ikibuçuk ay önce başladığını ileri siirdü ve "Başlangıçta birkaç kamyon dökttlmiiş oiabilir ama düzenli, lertipli, planlı programlı olarak iki, iki buçuk ay önce başladığını söyleyebilirim." dedi. Kola plan ve projeleri onaylanmadan nasıl bu işe giriştikleri yolundaki soruyu ise "Biz denizi öyle 3040 Müdurlüğü'nce hazırlanan imar planının Beşiktaş Belediye Meclisi'nin 21 Şubat 1985 gün ve 985/27 sayıh kararı ile kabul edildiği ve Anakent Belediyesi'ne onaylanmak üzere 13 Mart 1985 günü gönderildiği ortaya cıktı. Miimtaz Kola dolgu alanı üzerindeki binalarda oluşan çatlaklar ve tehlike konusunda ise şoyle konuştu: "Çatlaklar dolguya bağlı degU. Binalar yaşı belli olmayan eski binalar. Daha evvel de çoğu haraptı. Deniz suyunun pisliği ile altlan oyuimuş. Hiçbir bakım da yapdmamış. Bakarsan bağ, bakmazsan dag olur. Dolgudan mutevellid bir zarar soz konusu degil. Bunlann hepsi daha önceden kalma. Siz müsterih olun. Elbelte herkesi memnun etmek miimkiin olamaz. Siz basın olarak halka yapılan hizmeti, halkla temas kurarak. halka döniik bir anket yaparak araştınn. Bakın yüzde 98'i memnundur. Allah bin defa razı olsun diyorlar. Bu inandığım bir dava. Koskoca Haliç yıkılıyor. Soruyoriar mı? Mesulü benim deniyor, konu kapannor. Denizi de kirietmiyor." Dolgu çalışmalannın, kendisinin görevlendirdiği ANAP'h Belediye Meclisi üyesi ve 30 senelik hafriyatçı Necdet Özçiçek'in bilgi ve tecrübesi ışığında yapıldığını belirten Miimtaz Kola bu konuda da şuniarı söyledi: "O, birçok yerieri dolduran bir kişidir. Teknisyen arkadaşımızdır. Onu ben görevlendirdim. Çalışmalan yüriiten odur. Düıüsttür, şereflidir, namusludur. bilgilidir. Onun yaptıgı işten ben eminim. Yaptığı işe de kefilim. Deniz burada o kadar derin degil. Sığdı oralar. Önce büyük kayalar dizttdi, sonra toprak dökülmeye başlandı. Toprak dökmek isteven hafri>atçılar dilekçe verdiler. Fiş karşılığı para yatırarak getirip toprak doktuler." Mümtaz Kola, Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın da doldurma işlemindan haberli olduğunu, çalışmalan onayladığını belirtti. Beşiktaş Belediye Başkanı Mümtaz Kola, denizin doldurulması düşüncesine nasıl ulaştıklarını ise şöyle anlattı: "Beşiktas'lan Ortaköy sahiline kadar iki lise, iki ortaokul, ayrıca meslek lisesi, askeri lise var. Buradan çıkan yavrular araba altında kalıyoıiar sık sık. Trafik kazaları oluyor. Ayrıca bili"HALK MEMNUN" Beftktaş Belediye Başkanı Miimtaz Kola, yorsunuz Beşiktaş Evlendirme "Biz bütün işlemleri usulüne uygun şekilde yaptık. Halk bizim bu Dairesi hemen caddenin karşıişlemimizden memnun. Denizi doldurarak küçüklerin, burada bu sında. Ençok nikah burada oluhınan okuüardan çıkarken, yoğun trafik akışındaki tehlikeleri de önyor. Yol dar. Tek yol oldugu için lemek istedik" diyor. Ancak iki öğretim görevlisi de bu işin plan ve gelen giden çok. Bu yüzden traprojesiz yapıiamayacağını savunuyor. Çatlayan binalann sahiplerifik iyice yogunlaşıyor. İ st geçit nin de ne yapacağt merak konusu... (Fötoğraf: ENDER ERKEK} de yok. Duraklarda yıgılmalan, karşıdan karşıya geçişlerde tehlikeyi, trafikteki tıkanmayı onleyelim, yavrulanmızın trafik kazalanna uğramaması için hiç degilse Et Balık Kurumu binasından Beşiktaş Motor İskelesi'ne kadar olan kısunlan doldurarak bir gezi yeri yapalım. Uyguleşmesinde samimi ve etkin çalecik Milletvekili Yılmaz Demir'lamaya bu duşünce ile başladık." ba gösterilmelidir" dedi. Daha de "Beş dakika onur verdiler, sonra soz alan Paşa Sanoğlu, yetmez mi?" diye karşılık verdi. partinin kurulduğu günden bu Daha sonra söz alan Turhan yana geçirdiği aşamaları anlattı Beyazıt, geçiş döneminin bittiğive solun tek çatı altında birleşni belirterek "Artık bu geçiş dömesinde HP'nin tarihi bir misneminin arkasına sıgınmayalım. yonu olduğunu vurguladı. Genel ANAP, bükümet, Meclis dışıngörüşmeye HP grubunun salı daki sosyal demokrat kuruluş ve MDP'li Şentürk ve 10 günkü toplantısında devam edigüçlerle ilişkilerimizde tavnmız arkadaşı, Meclis leceği bildirildi. acıklanmalı. Tiirk solunun birmetre doldurmuyoruz. Bir gezi yeri olarak, bir yürüme yeri olara düşündük," şeklinde yanıtladı. Izin için gereken başvuruların yapıhp yapılmadığı şeklindeki soruyu "yapıldı" diye yanıtlayan Kola, 14 Mart 1985 tarihinde, yani dolgu çalışmalarının tamamlanmasından sonra Marmara Bölgesi Liman ve Deniz Işleri Müdurlüğü ile Türkiye Denizcilik Jşleri Genel Müdürlüğü'ne yaptıkları başvurulan gösterdi. Bu başvuruların yeni yapılmış olduğu hatırlatıldığında ise yalnızca "Daha önce de gereken başvunılar yapıldı" demekle yetindi. Kola'mn gösterdiği belgelerden Beşiktaş Belediyesi tmar DUYDUK/GÖRDİJK PEKŞEM Bir evlenememenin öyküsü AŞAĞIDAKI öykü "evlenmenin kolaylaştığı" yolundaki haberlere inanıp evlenmeye kalkan iki gencin evlenememelerinin öyküsüdür.. Çevırmen ve oyun yazarı Necef Akra ile tiyatro sanatçısı Ahmet Uğurlu 1985 yılının kartı bir şubat gününde evlenmeye kalktıklarında yasalarda "evlenme" şeklinde geçen kavramın ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyorlardı. Aradan geçen 25 gün içinde bu sözcüğün "sakın EVLENME" şeklinde bir uyarı olduğuna inandılar. Beyoğlu Evlendirme Dairesı'ne ilk gittiklerınde saat 14.30'du. "Müracaat için geldik" deyınce kendılerine, "Öğleden sonra müracaat kabul etmıyoruz. Yarın 08.30 12.00 arası gelin. Gelirken yanınızda nüfus kâğıtlarınızı da getirin" dendı. Teşekkür edip ayrıldılar. Ertesi sabah yeniden gittiler. Bir hanım görevlı doldurulması gereken formlarla birlikte küçük bir pusula verdi ellerine. Bu pusulada "zarf, pul, fotoğraf" gibi ihtiyaçların temin edilmesi gerektiği yazılıydı. Kısacası ikincı gelişlerinde de müracaat edememiş. sadece müracaat tçin gereklı dokümanların listesini alabilmişlerdı. Ertesi sabah yeniden evlendirme memurluğuna gittiler. Bu kez Ahmet Uğurlu'nun doldurduğu formdan daha önce evlenmiş olduğu "keşfedildi." Kendisi bu durumu ınkâr etmiyordu, ama doğal olarak her an üstünde boşanma ilamı ile de gezmiyordu. Bu yüzden başvuru ıçın kendısinden ıstenen boşanma ılamını hemen temin edemedi. Eve gıdip getirmesi gerekıyordu. Dördüncü günün sabahı Beyoğlu Evlendirme Dairesine boşanma ilamı ile yeniden gittiler. İnanılmaz gibi görünecek, ama bu gıdişlerinde başvurulan kabul edildi. Fakat müracaat etmenin fazla bir şey olmadığını yine 0 gün öğrendiler. Yetkilı memur şuniarı söylüyordu: "Şimdı bağlı bulunduğunuz nüfus memurluklarına bu evraklar içinden gerekli olanlar postalanacak. Cevaplar gelmeden bir şey yapamayız." Beyoğlu Belediye Başkanı'Necef Akra'nın bağlı bulunduğu nüfus memurluğu Kadı nın sekreterı Necef Akra'yı köy'deydı. Bu iş kolaydı. Fakat Recep Bey'e havale etti. ReAhmet Uğurlu'nun nüfus da cep Bey de Nevzat Bey'i öneriresı Konya'daydı. Bu yüzden di. Nevzat Bey de kendilerini başka birine gönderince, beevrakların gelip gitmesi epey ledıyeden umudu kestiler. uzayacak gibi görünüyordu. Bu kez Anavatan Partisi'ni Bu arada bir aksilik daha çıkmıştı. Necef Akra'nın adı aramaya kalktılar. Sekreter bağlı bulunduğu nüfus idare Cengiz Bey konuyla ılgilendi, hemen randevu verdi. Karşı si tarafından yanlışlıkla karşıya geldiklerinde Necef "Necip" olarak yazılmıştı. Bu erkek adının mutlaka düzeltil Akra söze şöyle girdı: "Iktidamesi gerekiyordu. Çünkü Ne ra gelirken bürokrasiyi kaldıracef Akra ne kadar erkeğe cağınızı vaat ettiniz. Basımıza benzemezse benzemesin, Ah gelenlere bakılırsa sonuca met ile Necip'in evliliğı ülke ulaşmış değilsiniz." İş bitlrici Cengiz Bey, hemen telefona miz yasalanna göre henüz sarılarak Beyoğlu Belediye olanaksızdı. Başkanı ile kısa bir konuşma 12. gün iki nişanlı Beyoğlu yaptı. Sonunda Necef Akra'Evlendirme Dairesi'ne telefon ederek nüfus kâğıtlarının ge ya dönerek, "Sayın Başkan silip gelmediğini sordular. Tele zı derhal bekliyor Yırmi dört saatte evlendirecek" dedi. Yirmi dört saatin dört saatini başkanın odasına gırmek için harcayan Akra, sonunda muradına erdi. Hayır yanlış anlamayın.. Evlenmeyı kasdetmiyoruz Başkanın odasına gırebildi demek istiyoruz. Fakat içeride başka şeyler konuşuldu. Başkan, "Ben teknokratım diyordu. Beni önce kanalızasyon ve yol ilgilendiriyor. Bütün hizmetler bundan sonra gelır.." Bu sözler üzerine Necef Akra neredeyse evlenmekten vazgeçjneye kalktı. Hatta bir ara, "Once yol ve fondaki görevli, "Bilgi vere kanalizasyon yapılsın, ondan mem. Buraya gelmeniz ge sonra evleneyim bari" dedi ve rek" dıyordu. Necef Akra'nın hiçbir şeyi çözemeden başka"Ya kâğıtlar gelmedıyse... Bu nın odasından çıktı. karda kışta Kızıltoprak'tan boBugünlerde ilk başvuru taşuna mı geleyim?" sorusuna, rihinden itibaren 25 gün geç"Efendim, bizim işlerimizde miş bulunuyor. Ahmet Uğurgizlilik esastır. Telefonda söy lu'nun evrakları Konya'dan leyemeyiz. Eğer birini gönde hâlâgelmedi Beyoğlu Evlenrirseniz, kendisine söyleyebı dirme Daıresı'nden "Belki lirız" yanıtı veriliyordu. Kısaca Konya'da kaybolmuştur" desı telefonda söylenemeyecek niyor. Telefonla görüştükleri kadar gizli bir bilgi, "Benı bil Konya Nüfus Memurluğu gömem kim gönderdi" diyen revlileri ise, "Belki bize rastgele birine söylenebıliyor yollanmamıştır" savındalar. du... Necef Akra ve Ahmet Gitgide güçleri tükenen ni Uğurtu şimdi şöyle düşünüşanlılar bir ara Bedrettin Da yorlar: "Aliş bile Zeynep'i at lan'a başvurmayı denediler. üstünde Bosna'ya kaçırırken "Hani formaliteler azaltılmıştı" bu kadar yorulmadı.. Bari biz diye soracaklardı Başkan'a. de basımıza gelenleri bir tiyatFakat Arap ülkelerıne yeni bir ro eseri haline getirip oynayageziye çıkmıştı Dalan. Zaten lım." yardımcıları Beyoğlu Belediye Olmayacak şey değil. ÇünBaşkam'nı aramalarını öneri kü Necef Akra oyun yazan, yorlardı. Çünkü onların soru Ahmet Uğurlu da tiyatro : nu Beyoğlu bölgesine aitti. oyuncusu. tki öğretim göreviisi: Plan ve projesiz dolgu yupdamaz tstanbul Haber Servisi Yıldız Üniversitesi Hidrolik Ana Bilim Dalı Su Yapılan öğretim üyelerinden Doç. Dr. Mehmet Yöcel, dolgunun gelgit olayları, dalga çarpması, arazi yapısı gibi birçok faktörün göz önüne alınmasıyla, su yapılan mühendislerince haarlanacak plan ve projelere göre gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğunu belırtti. İTÜ Inşaat Fakültesi Hidrolik Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cevat Erkek de, "Once yerin jeolojik etütlerinin yapılması gerekir. Ne tür bir dolgu yapılacağının saptanması, sonra da denizdeki gelgit olayları, dalga, su hareketleri gibi birçok faktör göz önüne alınarak bir plan ve projenin hazırlanması zorunludur" dedi. Doç. Dr. Mehmet Yöcel, denizin doldurulmasında en önemli iki konunun, kullanılan dolgu malzemesinin akıp gitmesinin önlenmesi ve deniz yüzeyine ulasabilecek bir birikme sağlanması olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Bunlan da sağlamak için agırtığı ve bacmi biiyük kaya parcalan, beton bioklar, ya da demir koruma içine alınmış taş ve çakıl kanşımı malzeme, dogrudan dogruya suyun dibine ındirilir. Veya toprak ve benzeri malzemenin akıp gitmesini önleyecek kazıklar çakılarak. ya da giderek birbirine yanaşarak geçirimsiziik saglayacak şekilde toprağın içine diküen çelik veya ahşap (palplanj) perdeler yapılarak bunlann arası doldurulur. Böylece dolgu malzemesinin dısan kaçması önlenir. Bu şekilde gerçekleştirilen dolgunun iyke oturması ya da karariı bir hale gelmesinden sonra beton dökttliir. Dolgu çalışmalannda, dolgu malzemesinin hareketleri göz önüne alınarak, dolgu alamndaki binalarda kayma ve çatlamalan önlemek için kazık çakılarak baglama yapmak gibi özel önlenüer almarak korunmas gerekir." ITÜ Inşaat Fakültesi Hidrolik Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cevat Erkek de, "Dolgu yapılacak zeminin jeolojik etütleri yapıimadan gelişi güzel gercekleştirilen bir dolgu işleminde zemine binen ağıriık nedeniyle dibe dognı çökmeler, denize doğru kaymalar, kınlma ve oynamalar göriilebilir" dedi. ANKARA'nın tasına bak TFTT'ye "sokak"tan eleştiri Çoban ressam Süleyman Şahin ile ozan ressam Muzaffer Genç uzun bir süredir başvurulmayan bir protesto biçimıni gerçekleştirdiler. Sokak ortasında TRT'yi eleştirdiler. Şahin ile Genç, TRT'nin sanat etkinlikleri konusundaki duyarsızlığını genel müdürlüğün önünde düzenledikleri bir basın toplantısı ile açıkladılar. "Sanatın yalnızca şarkı söyleyip dans etmek demek olma77T ^ 0 \ .\\ S >T dığını söyleyen" ço ı &=4 ll^ 5ar, ressamın eleştirisi, ozan ressamın "Kültür ve sanatı tutsaklıktan kurtarmalıyız" yaklaşımı ile güçlendi. Çoğu kimsenin sokak eleştirisi olarak değerlendirdiği eleştirilerde, gerçek payı TRT'nin yayınları ile bize ulaşan gerçeklerden çok daha ciddi idi: Çoban ressam: Toplumlar, avutulma ile değil eğitilme ile ilerlemişlerdir Ozan ressam: TRT için gençlik kavramı sadece dıskocu olması gereken gençliktir. Çoban ressam: TRT'y! eğitici ve toplumun sanat açlığını gidericı program yapmaya davet ediyoruz. Ozan ressam: TRT programları egoizmin ve sadizmin yaygınlaşmasına neden oluyor. HP GRUP TOPLANTISI Gürkan: Parlamento halktan uzaklaşıyor Eski Genel Sekreter Aydın Gürkan'ın konuşmasını Calp ve Genel Merkez yöneticileri dinlemedi. Gürkan, erken seçimin de siyasal doyumsuzluğa bir çözüm getirmeyeceğini savundu. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) HP Meclis Grubu dün toplanarak, "Parti içi sorunlar ve HP'nin görevleri" konusunda genel görüşme açtı. Antalya Milletveküi Prof. Dr. Aydın Güven Gürkan, "Biz bugttn olagan bir siyasal dönemin olagan milletvekilleri değiliz. Çok agır görevlerle karşı karşıyayız" dedi. Gürkan'ın konuşmasını HP Genel Başkanı Necdet Calp ve Genel Merkez yöneticilerinin çoğu dinlemedi. Gürkan, 12 Eylül öncesi parlamento üzerinde durarak, "Bir demokratik bunalım ve askeri dönemin ardından büyük umut ve beklentilerle kurulan parlamentoyuz, cesaretle itiraf etmek zomndayız ki, parlamento günbegün başlangıç umutlannın ve beklentilerinin uzağına diişmektedir. Bugün parlamentomuzun halk desteklerinden yoksun kalması ve bir özdeşlik bunalımına düşmesi tehlikesi belirmiştir" bıçiminde konustu. Gürkan yüzde 23 gibi küçümsenmeyecek bir oy tabanını temsil eden MDP'de başlayan ve sürecek gibi görülen erimenin bu tehlikeyi büyütücü çok önemli ve olumsuz bir gelişme olduğunu söyledi. Gürkan, daha sonra "erken seçim" konusuna değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Böyle bir ortamda vatandaşı bir kez daha sandıga çağırmak hiçbir şeyi çözmeyecektir. Yalnızca bir seçim daha, üstelik çok önemli bir seçim... Gene olagan dışı koşullarda yaşanmış olacak ve bugün var olan tarafsızlık ortamı ve siyasal doyumsuzluk bir erken seçimin ardından süriip gidecektir. Türki>e'ye hiçbir yarar getirmeyecek bir erken seçimi önleyecek ve önleyebilecek tek güç HP'dir." Gürkan, TBMM dışında etkin bir sol siyasal muhalefetin yapılmasının da güçlüğüne değindi ve YÖK, TRT, GrevLokavt yasaları üzerinde durarak bunlann yeniden düzenlenrnesi gerektiğini savundu. Gürkan konuşmasına başladıktan beş dakika sonra Genel Başkan Necdet Calp ve Genel Merkez yöneticilerinin çoğu salondan aynlarak dışan çıktılar. Bu arada Turhan Beyazıt, Genel Başkan Calp'in neden salonda bulunmadığını sordu. Bi TKI görevlileri devlet lıizmetini sabote ettiler mi? araştırması istedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) MDP'li Namık Kemal Şentürk ve 10 arkadaşı eski Enerji Bakanı ve Devlet Bakanı Cemal Biiyükbaş tarafından ağır itham altında tutulan TKİ gorevlilerinin devlet hizmetini sabote edip etmediklerinin belirlenmesi için Meclis araştırması açılmasını istediler. TBMM Başkanhğı'na verilen önergede ithal edilen kömurlerin dağıtımında karşılaşılan güçlüklerin milyonlarca vatandaşımızı büyük sıkıntılara soktuğu kaydedilerek, ithal olayında ortaya çıkan gerçeklerin devleti tehdit eder mahiyet taşıdığının en yetkili ağızlardan ilan edildiği belirtildi. Önergede şu görüşlere yer verildi: "Yalnız TKİ için degil, devletimizin idari yapısı bakımındaa da büyük önem taşıyan bu iddiP i r i tar Af İll*>r r>*> Dvm İrt>l Utusto™™* Yazarlar Birüği Pen Kulüp alann ortaya atılması, üzerinde Başönemle durulması gereken bir kanıürüüABiyiiyaıarArthurMilUrileku mesele olarak karşımıza çıkmışlup üyesi oyun yazan Harold Pinter'in temaslan sürüyor. Dün, Ankara'da kapatılan siyasi partiler tır. Cumhuriyet hükümetinde den AP'nin Genel Başkanı Süleyman Demirel ve MSP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile görühalen bakanlık iskemlesini işgal şen MUler ve Pinter, bugün istanbuVda bir basın toplantısı düzenleyecekler. İlk olarak Necmettin Ereden bir sayın üyenin devlet dabakan'la görüşen iki yazar, görüşme öncesi yapılan sohbette Erbakan'a, "Partinizin açılma ihtimali irelerinde "hain", "milleti kövar mı?" diye sordular. Bu soruya "Hayır, partim ötekipartüer gibi hiç açılmayacak" diyen Erba miirsüz bırakan", "şirket batıkan, "Partiniz, yeni bir formasyon ve biçim altında yeniden kurulabiür mi?" sorusuna da, "Hayır, ran", "devlet hizmetine politihayır." karşılığını verdi. Erbakan görüşmeyi "entelektüel ziyareti" olarak niteledi. Pinter ve MUler, kayı kanştıran", "hükümet çadaha sonra şirket olarak kuruluşuna izin verilmeyen Ekin AŞ'nin yöneticileri ile Mülkiyeliler Birliği'lışmasını köstekleyen" kimselende yemek yediler. Daha sonra kapatılan AP'nin Genel Başkanı Süleyman Demirel'le evinde görüşenrin bulunduğunu kesin olarak MUler ve Pinter, bugün düzenleyecekleri basın toplantısında Türkiye izlenimlerini anlatacaklar. Göbeyan etmesi ve daha da öte, hizrüşme sonrası Süleyman Demirel, gazetecüere iki ünlü yazarın kendisini ziyaret etmesinden mutluluk meti n başında "konuya duyduğunu söyledi. (Fotoğraf: RIZA EZER) yabancı" bir kimsenin bakan olarak oturtuldugu iddiasını ortaya atması hukuk devleti ve idarenin güvenirliği esasları içinde yüce meclisimizi göreve çağıran beyanlar olarak kabul edilmek gerekir. Cemal Büyükbaş tarafından çok ağır şekilde itham altında tutulan TKİ görevlilerinin tutum ve davramşlannın tespiti, devlet hizmetini sabote edip etmediklerinin ve ağır ithamlann dogruluk derecesinin ortaya çıkanlabilmesi için Meclis araştırması açıimaANKARA GIDATIC.veSAN.A.S. sını istiyoruz." İstifalara kim kma yakıyor? BİRANIN alkollü içki sayılması için TBMM'de büyük bir savaş veren ve sonunda zaferi kazanan MDP'li Mahmut Altunakar, partisinin küçük kongresinde basına bir şiir dağıttı. Cengiz Ekinci imzasını taşıyan şiirden ilginç bazı mısraları sızlere aktarmak istedik: Gördüm ki düşmüş MDP ihanetin pençesine, yandı hicran ile bağrım aniden isyan eyledim. Gittim bu intifal ile Misbahi'ler tekkesine Cümle fesad erbabını lanete giryan eytedim Hislerı tahrik etmede nazlı denen afeti can, Bir istifaya beş defa kına yakıyor tercüman. Heyhat, şehri siyasette bir ömrü viran eyledim, Sultan Süleyman'ı dahi gönülden nihan eyledim. Bu kadarı da fazla HP Antalya Milletvekili Aydın Güven Gürkan'ın DSP'ye yeşil ışık yakmasından bu yana şansı yaver gitmiyor Gürkan'ın gazete bürolanna gönderdiği bir mektup, geçenlerde demokratik sol siyasette yıllanmış bir politıkacının cebinden çıktı. Gürkan, partisinin Meclis grubunda yapmayı tasarladığı konuşma metnine eklediği mektupta, geleceğe dönük bazı endişelerıni dile getiriyordu. Ve siyasal yaşamın olağanlaşması ve düzgünleşmesi için, "insanların birbirlerini daha iyi anlamaları gerektiğini" vurguluyordu. Deneyimli siyasi, mektupta gazetecilere de bir gönderme olduğunu söylerken, "Hanı siz az okursunuz ya, siz de vakit bulursantz okuyun diyor" dedikten sonra, baklayı ağzından çıkardı ve "Asıl mesaj başkasına" yorumunu yaptı. Yılların polıtikacısına göre Gürkan, DSP'nin olası Genel Başkanı Rahşan Ecevrt'e bazı sorunlarının olduğunu ve anlayış beklediğini söylemek ruııvr, ırııııer vv uvıııırvı ankara balı Çek ANAP, karşılıksız çek verenlerin suçunu affeden bir yasa çıkarttı. Yapar. Kendisi de 6 Kasım seçimlerinde halka karşılıksız çek vermemiş miydi? istiyordu. "Bu kadarı datazla'• deyince, Rahşan Ecevit'i çok iyi tanıdığını belirterek iddiasını şoyle kanıtladı: "Kendısinden oldum olası aracısız anlayış istenemez, ben bizim il örgütünün feshedilmesinde bir kez bu yolu deneyip boyunun ölçüsünü alanlardanım da." EVINIZIN MUTFAĞINIZIN DOSTU Siyasal suçlu Kültür Bakanımız, "Cezaevlerinde siyasal suçlu yok" diye demeç vermiş. Bu demeçten anlaşıhyor ki, siyasal suçlular içerde değil dışandadır. ANKARA PAZARL ARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle