19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MART 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Özetle HP'li Irmakhn TBMM üyeliğinden aüşürülmesi istendi Calp'in alternatifprogramı ANKARA, (ANKA) Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp, iktidara geldiklerinde uygulayacaklan "alternatif politikayı" açıkladj. Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgtıt ÖzaJ'ın "uyguladığımız politikanın ve bizim, alternatifimiz yok" şeklindeki sözlerine karşılık Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp, ANKA'ya yaptığı açıklamada, üzerinde çalıştıkları alternatif politikanın ana hatlan konusunda bilgi verdi. Calp, hukümetin uyguladığı politiİcaya ilişkin eleştirileri, TBMM içinde ve dışında yetkililere ulaştırdıklan halde,."Sabredin, hepsi düzelecek. Üç beş ay, bir sene bekleyin. tleride hadiseler hallolacak" şeklinde yanıt aldıklannı, ancak bugüne kadar bu açıklamaların doğru çıkmadığını anlattı. Hukümetin aldığı önlemlerle olumlu sonuç elde edilmesini mümkün görmediklerini bildiren Calp, iktidara geldiklerinde uygulamayı düşundükleri ve halen üzerinde çahştıklan alternatif politikanın ana hatlannı şöyle anlattı: "Biz, evvela bütiin branslanyla tanm sektönine biiyülc ağıriık verecegiz. Çiçekçiligindeo, turfandacılığına, meyveciliginden hububatına kadar... Hayvancılıga da aynı şekilde önem verecegiz. Böylece hem raemleket ihtiyacmdan fazlası üretilecek, hem de memleket ihtiyacı karşılanacak ve fiyatlann artması önlenecektir. Ayrıca yabancı para temini için turizme de gereken ilgiyi gösterecegiz. Tanma, hayvancılığa, turizme ve ihraç edilebilir madencilige öncelik ve DUYDVK/GÖRDtİK YALÇM PEKŞEJV HP Genel Sekreter Yardımcısı Selahattin Taflıoğlu, TBMM Başkanlığı'na başvurarak, bir süre önce partisinden istifa ederek bağımsızlara katılan Sabri Irmak 'ın milletvekilliğinden düşürülmesini istedi, Taflıoğlu verdiği dilekçede buna gerekçe olarak Jrmak'uı "devamsızlığını" gösterdi. Metro için hibe Bakanlar Kurulu, ABD Uluslararası Kalktnma Kuruluşu'nun (AID), Istanbul Metrosu ve Demiryolunun Tünelle Boğazdan Tüp Geçisi Projeleri için, hibe yardımına ilişkin anlaşmayı onayladı. 8 Ocak 1985 tarihinde imzalanan anlasma ile, Istanbul Metrosu ve demiryollanmn tünelle boğazdan tup geçişi projeleri fizibilite çalısmalan için, 500 bin dolarhk yardımın ABD Uluslararası Kalkmma Kuruluşu tarafından yapılması kararlasnnlmıstı. (a.a.) Tanm: Çiçekçiliğinden turfandacııığına, meyveciliğinden hububatına kadar tanm sektönine büyük ağırlık vereceğiz. Hayvancılığa da aynı şekilde önem vereceğiz. Turizm: Yabancı para temini için turizme de gereken ilgiyi göstereceğiz. Konut: En küçük konutun bile 3 milyon 250 bin liraya çıktığı bugün emekçinin konut sahibi olması hayal oldu. Belediyelere, vilayetlere görev vereceğiz halkın ucuz kira ile oturmasını saglayacagız Finansman: Gelir vergisi ve SSK primleri etkin şekilde tahsil agırlık vermeyi, hem fîyatlar artmadan memleketin ihtiyacının karşılanması, hem de fazla üretimin dış ulkelere saülarak döviz temini bakımından gerekli göriiyoruz. Konut sektönine de bugünkii iktidardan farklı şekilde yaklaşacagız. En küçuk bir konutun bile 3 milyon 250 bin liraya çıktıgı bugün, emekçinin, ücreüinin, sabit geliriinin, emeklinin konut sahibi olması hayal oldu. Biz bu insanlann konut ihtiyacım karşılamak için devlete, belediyelere, vilayetlere görevter verecegiz. Dar geliıii vatandaşlanmızın bu konutiarda ucuz kira ile oturmalannı saglayacagız. Konut sektörü, 300'e yakın sektörii herekete geçiren bir sektördiir. Böylece perdesinden halısına, mobilyasından diger ev dışı edilecek. Gelir vergisi mevzuatı düzeltilerek alt gelir gruplarının tasarruflarımn arttırılması sağlanacak. Enflasyon: Yatmmlann kısılması yerine enflasyonun bir miktar yükselmesi göze almacak. Gelir ve fıyatlar arasında denge kurulacak. \abancı sermaye: Proje bazında yapılacak destekler uygun karşılanacak. Yabancı sermayenin kaynak olarak kullamlmasına açığız. Ortahlth: Verimliliği yüksek projelere halkımızın iştiraki sağlanacak, projeler tamamlanınca da yönetimi halka devredilecek. hisse alan vatandaşlara yönetimi bırakacaklar" dedi. YABANCI SERMAYE KONUSU HP Genel Başkanı Necdet Calp, enflasyonu duşürmek için yatırımlann kısılması yerine enflasyonun bir miktar yükselmesini göze alarak gelir ve fiyatlar arasında bir denge kurulmasırun toplum açısından daha yararlı olacaını söyledi. Oluşturdukları alternatif politika sonucu elde edilecek dövizle Türkiye'nin sanayileşmesi konusunda yeni hamleye hızla gireceklerini bildiren Calp, yabancı sermayenin de kaynak olarak kullamlmasına açık oldukiannı, proje bazında yapılacak destekîeri uygun karşılayacaklannı söyledi. Doktor Rodoplu Tıp Bayramında işsizliğinin 6. yılını kutladı Başbakan Turgut Özal Tıp bayramının kutlama töreni için yaptığı konuşmada "Memleketi gezerken yeni politikacılar olarak gittiğimiz her yerde bizden en çok doktor isteniyor" dedi.. Ülkemizdeki doktor eksikliğini dile getiren bu konuşmayı 14 Mart 1985 gecesi TV'den izleyen Şükrü Rodoplu, 15 mart günü bizi ziyarete geldi. İç hastalıkları uzmanı olan Rodoplu, elindeki belgelere bakılırsa 14 martta işsizliğinin 6. yılını kutlamıştı. YURT DIŞINDAN ÇAĞRILDI aramak için Damştay'a başvurur. BİR KONU İKİ KARAR~ Damştay Beştnci Dairesi uzun bir araştırma ve inceleme sonunda Şükrü Rodoplu'nun lehine karar verir. 1982712949 nolu kararın gerekçesınde şöyle denilmektedir: "Yöneticilerin değişmesi ife birlikte takdir yetkisi içinde alınan kararlann da değiştirilmesi veya geri alınması idareye güveni sarsacağı gibi, ıdarenin bütünlüğü ilkesine de aykırı düşecektir.." Bu karar doğrultusunda Rodoplu göreve başlar.. 13 ay kadar çalışır. Fakat bakanlık, Damştay karanna karşı "kararın düzeltilmesi" davası açmıştır. 13 ay sonra dava sonuçlanır. Danıştay'ın aynı dairesinde (Beşinci Daire) görülen davada, olayın unsurları değişmediği halde bambaşka bir karara varılır. 1983/8414 sayılı karar şöyledir: "Söz konusu maddenin (17. madde) 2. fıkrası atamanın ilgili bölüm şefinin teklifi üzerine yapılacağını öngörmekte Sungur: Ucuz ekmek satışı engelleniyor Şisli Belediye Başkanı Mehmet Emin Sungur, "ucuz ekmek satışına bazı çevrelerin engel olmak istediğini" öne sürerek, "Şisli'de ucuz ekmek satışı için gerekirse fınnlan kamulastınnm. Buna yetkim var. " dedi. Sungur, ucuz ekmek satan 4 yeni büfenin daha hizmete girdiğini söyledi. (THA) Vasıf Öngören Dostlar'da anıldı tanzimlere kadar birçok sektör barekete geçirilecektir. Bütiin bunlar yapılırken, vatandaşın da iştirakını saglayacagız." HP Genel Başkanı Necdet Calp, öncelikli olarak yatırım yapmayı ve geliştirmeyi düşundükleri sektörlerin finansman ihtiyacının ise gelir vergisi ve SSK primlerinin etkin şekilde tahsil edılmesi, gelir vergisi mevzuatının düzeltilerek alt gelir gruplanrun tasarruflannın arttınlmasının sağlanacağını anlattı. Vatandaşın tasarruflannın kârlı projelere yöneltileciğini de bildiren Calp, "Burada da devlet öncUliik yapacak veya devlet adına öncülük yapacak teşcbbüsler kârlı ve verimliliği yüksek projelere halkımızın iştirakını saglayacaktır. Projeler bitince 2 Ek görev olarak tababet uzmanlık tüzüğünün 17. maddesi uyarınca iki yıl müddetle kardiyoloji yan dal ihtisası ya1975 yılına kadar Türkiye' pacaktır. nin çeşitli illerinde doktorluk İşin açıkçası Şükrü Rodopyapan Şükrü Rodoplu daha lu bir yandan iç hastalıklan uzsonra Batı Almanya'da bir manı olarak çalışırken, bir yanhastanede sözleşmeli hekim da kalp hastalıklan uzmaolarak çalışmaya başlamıştı. dan olmaya karar vermişti. nı HATALI ATAMA Almanya'daki hastane ile sözleşmesini feshedip yurda dönen Rodoplu, Haydarpaşa Hastanesi Başhekimliği'nce pek iyi karşılanmaz. Başhekimlik atamanın hatalı olduğunu, yan dal uzmanlığı için 17. maddenin 2. fıkrası uyarınca servis şeflerinin onayının alınmamış olduğunu ileri sürmektedir. Böylece Rodoplu'yu işe başlatmayan başhekimlik, atama emri için de bakanlığa itiraz eder. Bu sırada hükümette iktidar değişikliğı olmuştur. Yurt dışındaki doktorlan ülkeye çağıran bakan gitmiş, yeni iktidarın Sağlık Bakanlığı da bu proje ile ilgilenmemiştir. Hatta Rodoplu'nun atamasını iptal yolunu seçmiştir. Almanya'daki işinden olan, Türkiye'de de işsiz kalan iç hastalıkları uzmanı hakkını DAVALAR... SORUŞTURMALAR Vasıf öngörenH anma etkinliklerinin ikincisi dün Dostlar Tiyatrosu'nda düzenlenen törenle yapıldu Törene katılan Genco Erkal, Zeliha Berksoy, Nurhan Oktar, Cüneyt Türel, Halil Ergun, OktaySözbir, öngörentn kisiliği ve yaşamı hakkmda konusmalar yaptılar, bu arada tsa Çelik ln dialan da izlendi. Cengiz Âyhan9a 4. davada 21 yd 4 ay hapis cezası Ayhan 'm yargılandığı diğer 3 davadan 2 ömür boyu, bir de 24 yıl hapis cezası var. tsküdar Müftüsü davasında askeri savcı 3 sanık için 20 yıl hapis istedi. Istanbnl Haber Servisi Türkiye Emekçi Partisi (TEP) Başkanı Mihri Belli'yi "öldürmeye teşebbüs etmek" savıyla İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yargılanan silahlı sağ eylemci Cengiz Ayhan, 21 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cengiz Ayhan 'ın katılmadığı dünkü oturumda, mahkeme sanığa önce TCY'nin 450/4. maddesi uyarınca "taammüden adam öldürmek" suçundan ölum cezası verdi. Daha sonra mahkeme, bu cezayı "suçun tam teşebbüs derecesinde kalmış bulunması" nedeniyle, 20 yıl ağır hapis cezasına dönüştürdü. Mahkeme ayrıca, Ayhan'a, polis memuruna, kendisini kurtarmak için silahla mukavemet ettiği gerekçesiyle 4 ay hapis, silah bulundurmak suçundan da 1 yıl hapis ve 500 lira para cezası verdi. Cengiz Ayhan'ın yargılandığı diğer 3 davadan ise iki ömür boyu bir de 24 yıl ağır hapis cezası bulunuyor. ÜSKÜDAR MÜFTÜSÜ DAVASI Aynı mahkemede, Üsküdar Müftüsü Hasan Ali Ünal'ın 5 Temmuz 1982'deöldürülmesiyle ilgili davaya devam edildi. Duruşmada esas hakkındaki göruşünü bildiren askeri savcı, tutuklu sanıklardan Turgay Taş, Abbas Çelik ve Ömer Arlı için en az 20 yıl ağır hapis, Mahmut Lstaosmanoglu, Ahmet Vanboglu, Ahmet Özer ve tmdat Kaya'nın ise delil yetersizliğinden beraatlerini istedi. Duruşma, savunmalar için 22 Nisan 1985 günUne bırakıldı. 1978 yılında yurt dışında çalışan doktorların yurda çağrılması kampanyası sırasında Rodoplu da hatırlanmış ve dönmek isteyip istemedigi sorulmuştu. Öneriyi sevinerek kabul etmiş, 1979 yılında Sağlık Bakanlığı'ndan beklediği atama emrini almıştı. İstanbul Haydarpaşa Göğüs Cerrahisi Merkezi iç Hastalıkları Uzmanlığına atandığını belirten emir, daha önce bakanlıkla yaptığı anlaşmaya göre iki unsuru içermekteydi: 1 Asli görevi iç hastalıkları uzmanlığı olacaktır. Bozuk sucuk ve sahte bal imha edildi olup, davacının atanması işteminde uyulması zorunlu olan bu hükme riayet edilmemiştir. Öte yandan idarelerin hatalı, hukuken sakat işlemlerini her zaman geri alabilecekleri İdare Hukuku'nun önemli ilkelerinden biridir. Böylece Şükrü Rodoplu'nun davası reddedilmiştır. İşin ilqinç yanı aynı davada, aynı Damştay dairesi, iki farklı karar verebilmiştir. Bu kararlardan birine göre Şükrü Rodoplu haklıdır, diğerine göre haksız. Vsküdar Belediye Zabıta ekiplerince Selimiye Kavakbayın Sokak 13 numaralı bakkalda yapılan aramada piyasaya sürülmek üzere bekletUen 147 kilo bozuk sucuk bulundu. Selamiali Mahallesi Üzümkızı Sokak 'ta Remzi Genç'e ait şeker ve lokum imalathanesinde de 160 kilo sahte bal ele geçüildi. Tokat'tangetirilen bozuk sucukla sahte bal ümraniye çöplüğünde imha edildi, sahipleri de savcıhğa verildi. Havuz mu işletti ? BAYAN Müveddet Selenk, Istanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nden gelen 7 Mart 1985 tarihli faturayı alınca başından aşağıya kaynar sular dökülür gibi oldu. Çünkü makbuzun "ödenecek tutar TL." bölümünde "347.686" sayısı yer alıyordu. Önce rakamı yanlış okuyorum sandı. Sonra makbuzun diğer bölümlerini de inceledi. Hesapta bir yanlışlık yoktu. 6.7.1984 29.12.1984 tarihleri arasında (6 ay boyunca) T Kastelli vareste tutuldu Banker Kastelli adıyla bilinen Cevher özden'in "hileti iflas" iddiasıyla yargılanmasma dün devam edildi. Istanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tantk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel'in ifadesinin henüz Ankara 'dan gelmediği beürlendi.Mahkeme Cevher özden'in duruşmadan vareste tutulmasma karar verildi. (THA) İZLED1LER Banş2 davasmın dünkü oturumunu, önceki gün yurdumuza gelen unlu İngiliz tiyatro yazarı Harold Pinter (soldan 3.) ile ABD'li tiyatro yazarı Arthur MUler da (sağ baştaki) izlediler. (Foıoğraf: DENİZ TEZTEL) BARIŞ2 DAVASI Üstelik iki kararda da İdare Hukuku'nun ilkelerinden söz edilmekte ve kararlar ilkelere dayandırılmaktadır. Örneğin Rodoplu'yu haklı çıkaran kararda "kararların değiştirilmesi veya geri alınması.. Idarenin bütünlüğü ilkesine aykırı düşecektir" denirken, Rodoplu'yu haksız çıkaran kararda "sakat işlemlerin her zaman geri ahnabilecekleri idare Hukuku'nun önemli ilkelerinden biridir" denilmektedir. Bir tıp adamı olduğu için hukuka aklı ermeyen Şükrü Rodoplu, şimdi, reçete yazmayı unutmuş elleriyle Devlet Başkanımız Kenan Evren dahil herkese mektuplar, dilekçeler yazarak şunu soruyor: Bu nasıl hukuk? Bunlar nasıl ilkeler..? Miller ve Pinter'ın izlediği otunımda sorgular tamamlandı P oturumda sorgusu yapılan Sadettin Ülfer, "Banşsever bir insanım. Üç beş kişi para kazanacak diye, üç beş deli kendini tatmin edecek diye savaş yanlısı olamam" dedi. Duruşma yazılı delillerin okunması için 15 nisana bırakıldı. İstanbul Haber Servisi Istanbul Sıkıyönetim Komutanfığı (2) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde gorülen 48 sanıklı Barış2 davasında sanıkların sorguları tamamlandı. Dünkü oturumu ABD'li unlü oyun yazarı Arthur Miller ile İngiliz oyun yazarı Harold Pinter ve Barış Derneği Genel Başkanı Mahmiit Dikerdem de izlediler. Tutuksuz yargılanan sanıklar Turgut Kazan, Bedrettin Ülfer, Ataman Tangor, Asım Bezirci, Atilla Coşkun, Vedat Türkali, Abmet Yıldız, Jülide Gülizar, Mehmet Ali Pestilci ve Birol Boran'ın katıldıkları dünku oturumda sanık Sadettin Ülfer'in sorgusu yapıldı. Sanıkları 6 avukat savundu. Sadettin Ülfer, Barış Derneği üyesi olduğunu, derneğin yasal olarak kurulduğunu belirterek, "Barıssever bir insanım. Üç beş kişi para kazanacak diye, üç beş deli kendini tatmin edecek diye savaş yanlısı olamam" dedi. Böylece haklarında gıyabi tutuklama kararı bulunan sanıklar Turgan Annır ve Ayfer Coşkun dışındaki 46 sanığın sorguları tamamlanmış oldu. Duruşma, yazılı delillerin okunması için 15 Nisan 1985 gunü saat 10.00'a ertelendi. Dunku oturumu, önceki gün çeşitli incelemelerde bulunmak üzere yurdumuza gelen Pen Kulüp uyeleri, ABD'li ünlü oyun yazarı Arthur Miller le İngiliz oyun yazarı Harold Pinter, Barış Derneği Genel Başkanı Mahmut Dikerdem, ABD Konsolosu James W. Swigrt, İngiliz Konsolosu James Word, F.A1manya Konsoloslugu Kültür ve Basın Ataşesi Lieselore Cyrus. İngiliz Konsolosluğunda gorevli John Chilcott izlediler. Subay ve Astsubay Sicil Sınavı 5884 m3 su harcamış görünüyordu. Yani yaklaşık 6 bin ton su.. Müveddet Selenk in bu kadar su harcayabilmesi için hamam veya havuz işletmesi gerekiyordu. Oysa Bahariye caddesinde mütevazi bir dairede oturuyordu. Subay ve astsubaylar, açılacak sicil degerlendirme sınavlarına katılmazlarsa, haklarında yasal işlem yapılacak. Resmi Cazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğine göre, merkezi sistemle yapılacak sınavda not degerlendirmesi 10 üzerinden yapılacak. ANKARA'nın tasına bak Nerede konuşuyorlar? EĞER Başbakan Ö2al unutmazsa, bundan böyiebazı ANAP grup toplantıları basına açık yapılacak. Başbakan Özal'ın açık grup toplantısı geçen hafta yapılacaktı, ancak yüklü bir program nedeniyle gazetecilerin çağrılması unutuluverdi. Gazetecilerin grup toplantısma alınmasını Başbakan ancak toplantının bitiminde hatırladı ve çevresini saran gazetecilere, "Ku"AHAUL sura bakmayın çocuklar, sizi ŞU unuttum, birdaGAZEfEOlER haki sefere sizi OtMAVACAKTlKI de gruba alacağız." vaadinde bulundu. TOPUNMI Açık grup topYMKRPIM lanttlarını bir ANAP yöneticisi ise şöyle yorum^^BBKUBIW ° Ov |adı: ™ ™ "" "Milletvekillerimiz sağolsunlar, dışarıda çok konuşuyor, eleştiriyorlar, ama başbakanın karşısında çıt çikarmıyorlar. Başbakanımız da bazı grup konuşmalarının gazetelerde yer almasını istiyor. Hem basına çok yanlış bılgiler veriliyor. Durum böyle olunca neden grubumuzun birlik bütünlük havası dışarıya yansımasın?" Iraz şiddetten hoşianmaz ÜNLÜ tekvandocu İsmet Iraz sporla siyaseti en uygun dozda karıştıran ünlülerimizden.. ANAP Ankara İl Kongresi'nde mermer veya tuğla kırması ile değil, attığı milliyetçilik nutku ile hayli alkış topladığını yazmıştık. Ancak iki yanlışlık yapmışız. Birinci yanlışlık, Iraz "Saimekadınlı" değil. "Atıfbeyli" imiş. İkinci yanlışlık ise, yazıdan Iraz'ın şiddetten ve kaba kuvvetten hoşlandığı izlenimi çıkması.. "Terbiyesiz"den ağır bir küfür kullanmayan mermer kıran İsmet'in şiddetten ve küfürden hoşlanmadığını da kendisinin gördüğü lüzum üzerine belirtiriz. Sağlık Personeli Yasası TBMM'de Bazı sağlık personelinin devlet hizjneti yükümlülüğüne ilişkin kanunda değisiklik yapan yasa tasansı TBMM Başkanlığı'na sunuldu, tasarı önümüzdeki günlerde Sağlık ve Sosyal tşler Komisyonu 'nda görüşülecek. Barış1 sanıkları "direnme^kamrını temyiz etti Askeri Yargıtay'ca "noksan soruşturma" gerekçesiyle bozulan karara, askeri mahkemenin direnmesi üzerine dava dosyası Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'na gönderilmişti. İstanbul Haber Servisi Barış 1 davası sanıkları Askeri Yargıtay Başsavcılığf na bir dilekçe vererek kararı temyiz ettiler. Askeri Vargıtay 3. Dairesi'nce "noksan soruşturma yapıldığı" gerekçesiyle bozulan, ancak İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı (2) Numaralı Askeri Mahkemesi'nin verdiği mahkumiyet kararı nda direnmesi üzerine dava dosyası Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'na gönderilmişti. Sanık avukatları 24 sayfalık temyiz dilekçesinde, mahkemenin verdiği "direnme kararı"nın hukuka aykırı olduğunu belirterek, inandırıcı olmaktan da uzak bulunduğunu ileri surdüler ve bozulmasını istediler. Askeri Yargıtay Başsavcılığı'na verilen temyiz dilekçesinde ilk mahkumiyet hükmunün, sanıklara ait olmayan, onların imzasını taşımayan bazı belgelere dayanılarak verildiği bildirildi. Dilekçede bu belgelerin dclil kabul edilerek hukme esas alındığı, ancak Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nin "imzasız belgelerin delil olamayacağı" gerekçesiyle bu kararı bozduğu vurgulandı. Barış Derneği dava dosyasında yer alan delillerin, direnme kararı için yeterli olmadığının açıklandığı dilekçede özetle şöyle denildi. "Müvekkillerimiz tüm yargılama boyunca bu metinlerin demeğe ait olmadıgııu belirtmişlerdir. Bunlann kim tarafından, nerede ve kimden ele geçirildiği belli değildir. Dosyaya nasıl girdiği belli degildir. Dernek merkezi nde yasal bir arama vapılmamıştır. arama tutanagı tutulmamıştır. Bu belgelerie muvekkillerimiz arasında en küçük bir 'irtibat' kurulamadıgına göre. müvekkillerimiz onlardan sorumlu olmaz, olamaz. Tüm bu nedenlerle direnme kararı hukuka aykındır, inandıncı olmaktan uzaktır." Dilekçede, toplantılarla ilgili polis izlenim raporlarına ve olmayan bantların çözüm tutanaklarına dayanılarak mahkumiyet kararı verildiği, ancak toplantıları izleme görevinin yasal olarak hukümet komiserine ait olduğu vurgulandı. Dilekçede ayrıca, direnme kararında "samklann toplumda nufuzlu kişiler" olduğu ve "Hükümet komiserinin statüsü, imkân ve otoritesi kıyaslanırsa, görevini gerektiği şekilde ifası beklenemez" yargısına varıldığı açıklanarak, şu göruşe yer verildi: "Samklann nüfuzundan bahsedip, hukümet komiserinin de otoritesi yoktur demek ve buradan hareketle polis rapoıiannın yeterli olduğunu söylemek, keyfilikten başka bir şey degildir. Bir hukuk devletinde nevin, nasıl ve kimler tarafından yapılacağını yasa belirler. Ve mahkemeler vasayı dogru yorumlayıp, doğru uygulamakla görevlidir. Eger 'Sanıkların nüfuzundan hukümet komiseri korkmuştur' deniliyorsa, bunun somut delilleri gösterilir. Daha söz konusu toplantılara kimlerin hukümet komiseri olarak atandığı bile sorulmamıştır ki. nüfuzdan yahut otorite eksikliginden bahsedilebilsin." Dilekçede daha sonra direnme karannın, çözüm tutanaklan tamamen polisçe yapılan ve bilirkişice incelemesi yapılmayan bantlar ile başkalarına ait mesaj ve yayıniara dayandırıldığı bildirildi. Direnme hükmuyle birlikte verilen "sanıkların tutukluğunun devamı" karannın da keyfi bir karar olduğunun belirtildiği dilekçede, bazı sanıklar hakkında mahkemenin "takdiren tutukluluğunun kaldınlması", bazı sanıklar hakkında da "takdiren tutukluluğunun sürdürülmesi" kararı verdiği vurgulanarak, bu takdir hakkının da hukuksal temele dayanmadığı one sürüldü. Derneğin her zaman barışı savunduğunun bildirildiği dilekçede, direnme karannın kaldınlması, sanıkların tahliye edilmesi ve sanıklar hakkında esastan beraat kararı verilmesi istendi. ankara balı Rahmi Saltuk beraat etti BODRUM, (Cumhuri>et Ege Bürosu) Sanatçı Rahmi Saltuk, daha önce 3 ay hapis ve 3 bin lira para cezasına çarptırıldığı Bodnım Sulh Ceza Mahkemesi'nde dün yeniden yargılandı. Mahkeme, Saltuk hakkındaki karannı Yargıtay kararı doğrultusunda bozarak sanatçının beraatine karar verdi. 13 Temmuz 1983 gecesi Bodrum Kalesi'nde verdiği konserde liste dışında türku söylediği gerekçesiyle hakkında dava açılan Rahmi Saltuk, 8 Mayıs 1984 gunu çıkarıldığı Bodrum Sulh Ceza Mahkemesi'nce 3 ay hapis ve 3 bin lira para cezasına çarpurılmıştı. Karar, Yargıtay'a gönderilmiş ve bozulması istenmişti. Yargıtay, mahkeme kararını bozmuş ve geri göndermişti. Bu kadar bayanın arasında PROF. Rezzan Şahinkaya, bir bayanın nasıl milletvekili olabileceğini KİT Komisyonu'nda ortaya koymuş, ANAP Ankara İl Kongresi'nde de kamtlamış bir milletvekili... Kongrede Başkanlık Oivam'nda görevli milletvekili arkadaşı İsmail Saruhan'ı, "Sen sus salak, her şeyi karıştırıyorsun" dıyerek azarlayan Şahinkaya, eşini özellikle TBMM lokantasında yanından pek ayırmıyor. Başbakan'ın eşi Semra Hanım'm ANAP'lı milletvekili eşlerine verdiği çay partisine, eşi yerine kendisi gelen Şahinkaya, çevreden kahkahalar yükselınce, Semra Özal'a şunları söyledi: "Biliyorum, eşımin gelmesi gerekiyordu, ama kendisi çok utangaçtır. Onu temsilen ben geldim. Hem bu kadar bayanın arasında pek dogru da olmazdı." Kuvvayı ticariye BİR dostum yakındı: Eskiden kuvvayi milliye ruhu vardı? Peki ya şimdi? Kuvvayi ticaret ruhu... AHU TUĞBA da nlhayet "ANAP'U olduğunu" açtkladı. Eh ne de olsa, o da iş bitiricidir. Yok canım o halde "jş bitihcl" değil "işi bHMcidir' y
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle