Katalog

19 MART Ozetle 1985 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ISMAÎL GLLGEÇ giLt YUMURTLAM4P/&I COP DEN HAYVANLAR BÜO'da Oğuz Atay Boğaziçi Üniversitesi Oyunculan, Oğuz Atay'ın "Oyunlarla Yaşayanlar" adlı oyununu önümüzdeki günlerde üniversitenin tiyatro salonunda sahneleyecekler. Daha önce 1979'da Istanbul ve Ankara sahnelerinde devlet tiyatrolarınca sergilenmiş olan "Oyunlarla Yaşayanlar", Boğaziçi Üniversitesi Oyunculan tarafından 18 nisan günu 19.30'da, 29 nisan günü 15.30'da, 6, 7, 8 ve 10 mayıs günleri 19.30'da ve 11 mayıs günü 15.30'da sahnelenecek. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ 4K Tarihi Istanbul çeşmeleri İstanbul Belediyesi ile Güneş gazetesinin ortaklaşa düzenlediği "Tarihi İstanbul Çeşmeleri 1. Semineri" dün Ytldız Üniversitesi Hünkâr Dairesi'nde gerçekleştirüdi. Seminerin açüış törenine TBMM Başkam Necmettin Karaduman 'ın yanı sıra, Başkan Vekiti Halil tbrahim Karal, Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu ve İstanbul Belediye Başkam Bedrettin Dalan da katıldılar. Törende bir konuşma yapan Necmettin Karaduman, tarihi çok eskiye dayanmayan devletlerin yeni bir tarih ve kültür yaratmak için büyük çabalar sarfettiklerini belirterek, "Tarih ve kiiltür z&ıginliğine sahip Türk milletinin yarattığı eserleri korumamak, onları değerlendirmemek affedilmesi mü'mkun olmayan bir hatadır"dedi. Seminerde daha sonra, "Sorunlar", "Çözümler" ve "Ortak Çalışma Grubunun Oluşturulması"başhklı bildirüer okundu. İLK TEMS/LŞehir Operası 19 mart günü saat 21.00'de perdelerini "Tosca" ile açarken, Italya'dan gelen üç ünlü ad, soprano Leyla Gencer, tenor Guiseppe Savio ve bariton Orhan Günek başlıca rolleri paylaşıyorlardu 25 ydda Şehir Operasr'ndan İstanbul Devlet Operast'na istanbul Belediyesi Şehir Operası 25 yıl önce bugün ilk olarak Verdi'nin "Tosca"sıyla perdelerini açtı. Floransa'da 1597 yılında "Dafne" operasımn sahnelenmesinden tam 360 yıl sonra, bu büyük kent bir operaya kavuşuyordu. Kuruluş bugün Devlet Operası adını îaşıyor, ama hâlâ bağımsız bir binaya bile sahip değil. "... Biz de Ankara Operası'ndan istifa edince, solugu İstanbul'da aldık. O tarihlerde Muhsin Ertuğrul Hocamız. Şehir Tiyatrolanmn başındaydı... Biz İstanbul'da bir şehir operası kurmak istiyoruz; yaptığımız araştırmalardan bunun mümkün olduğunu sanıyoruz. Siz ne dersiniz" sorusunu sorunca, 'Tamam' diye bağırdı..." Muhsin Ertuğnıl'un onerisiyle Aydın Gün ve eşi Azra Gün, Cumhuriyet Gazetesi sahibi Nadir Nadi ve Yazı İşleri Müduru Cevat Fehmi Başkut'la gorüşuyorlar. Gün şoyle surdurüyor: " . . . Nadir Bey, meslekten bir operacı gibi çok ciddi sonılar soruyordu bize. Verdigimiz cevaplar onu da tatmin etmiş olacaktı ki, bizi çok güçlendirecek sozler söyleyerek ugurladı." Aydın Gün ile Azra Gün daha sonra Belediye Başkam Kemal Aygün'le görüşüyorlar. Kemal Aygün'ün Gün'lere yanıtı, "Ben bu işte varım" oluyor. Bu görüşmeden sonra gerçekleştirilen ilk Belediye Encümeni grup toplantısında, operanm kuruluşu için gerekli onay ahnıyor. PİKJNİK PİYALE UADRA BAK r 1945 sonrası Federal Alman fotoerafı Taç Vakfı'nca düzenlenen "Koruma Amaçlı Proje yanşması"nda ödül kazananlara ödülleri dün Yıldız Üniversitesi'nde düzenlenen bir törenle verildi. Aynca yanşmaya katılan projelerin yer aldığı bir de sergi açıldı. Törene TBMM Başkam Necmettin Karaduman, Başkan Vekiti Halil tbrahim Karal, Kültür ve Turizm Bakaru Mükerrem Taşçıoğlu ve İstanbul Belediye Başkam Bedrettin Dalan da katüdüar. Törende Yüdız Üniverâtesi'nden Sedef Er ve Demet Ulusoy'a, Gazi Dniversitesi'nden Ahmet Özcan 'a, Orta Doğu Teknik Üniversitesi 'nden Bulent Güngör V başan ödülü, tstanbul Teknik Üniversitesi'nden Alâ Fitnat Alaş'a, 9 Eylül Üniversitesi'nden "Foça Sazlıca Tatil Köyü " konulu ortak çauşmalan nedeniyle Derya Akdurak, Serhat Gökdoğan, Necat öztekin, Yeşim Aktuğlu, Husamettin Özkaynakçı, Ihsan Tanık, Bilge Akyıldız, Anwar Akkad ve Hale Yumak'a, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Hamiyet özen ve Kemal Şenel'e teşvik ödülü verildL Taç Ihkfı Ödülleri Kültiir Servisi Yıl 1960... 19 mart pazar... Saat 21.00... Tepebaşı Dram Tiyatrosu o gune kadar tanık olmadığı bir kalabalıkla karşılaşıyor. Bakanlar, milletvekilleri, İstanbul Valisi, İstanbul Belediye Başkanı, yabancı elçiler, davetliler... Son olarak da dönemin Cumhurbaşkanı Celal Ba>ar ve eşi şeref loeasındaki yerlerini alıyorlar. İlk kez 1597'de Floransa'da J.Peri'nin "Dafne" operasımn sahnelenmesinden yaklaşık 360 yıl sonra kurulan İstanbul Belediyesi Şehir Operası, o gece Verdi'nin "Tosca"sını sahneliyor ve büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Aydın Gün'ün sahneye koyduğu operada, ilk temsil için Italya'dan gelen soprano Le>la Gencer, Italyan tenor Guiseppe Savio bariton Orhan Günek başlıca rolleri paylaşıyorfar. Koro şefliğini Mnhittin Sadak'ın yaptığı ve Alman şef Kurt Eikhorn'un yönettiği İstanbul Şehir Orkestrası eşli|inde başarılı bir temsil veriliyor. DOGCU BAĞiOACAĞM ifüCAK, NE DECSEM GEUl ĞELE ŞJMDİ g U C Muhsin Ertuğrul: Tamanıl 25 yıl sonra bugün İstanbul Devlet Operası adını taşıyan İstanbul Belediyesi Şehir Operası 'nın kuruluş çalışmaları, Aydın Gün'ün Ankara Operası'ndan istifasıyla başlıyor. Aydın Gün o günleri Orkestra dergisinin 122. sayısındaki "İstanbul Operasımn Kuruluşu" başlıklı yazısında şöyle anlatıyor: TARİHTE BUGtîîV m MTAZ ARIK t.\ 19 Mart TARZAN'IN YAKAT/C/S/ 19SOOE 8U6UhJ,AM£glKALI ÜOMANCl ED6AR RICE BURHOUGHS(BURR02')t ?S YAÇtNDA WS ANGELES'TŞ ĞLDÜ. KISA BİK ÖĞRBNİMOEN SOtiRA, YILLARCA ÇOK ÇEÇ/TIJ İÇLE/fE GfRİP ÇIKAN VE HİÇ Bl&MPE RAÇARtU OLAMAYAN BUR&OUGHS, İUC KEZ 36 YAŞlHDA DÜŞSEL ÖYKÜLER. YA2Ai4yr PEUEMİÇTİ. ÖNCE, KONUSU AAA£S'7X GEÇEN SEJSÜI/EULE& YAZDI. BUNLA& TUTUUJNCA, İ914TE, "7nB2AAJ,MAmaN ADAAA"! YAy/MLATTf. 6ÖR&ÜĞÜ gÜYÛK İLGİ NEDEHİYLE PE, BU KONUDA OTU2ÛAH ÇOK POPÜL££ ROAAAU YAZCl. "ORMANL4R K/5AU" NIN SEJZÜVEML6Kİ AF&KÂM GEÇİYORDU AMA, BUKRDUGUSOeAYA HİÇ 6'tTMEMİŞTİ'!'. Mete Uğur: En mutlıı 5 yılım İstanbul Devlet Operası sanatvilarından Mete Uğur da kurulduğundan bu yana operada gorev alan sanatçılardan biri. Şu anda Verdi'nin "La Traviata" operasında başrolu oynayan sanatçı, sahneye ilk kez îstanbu! Belediyesi Şehir Operası'nda "Madam Butterfly" ile çıkıyor. Sanatçı Dram Tiyatrosu'ndaki ilk 5 yılı hayatının en mutlu günleri olarak değerlendiriyor ve 1960 yıhna dönüyor: "Ben o sıra Malatya'da jedek subaylığımı yapıyordum. İstanbul Operası nın kuruluşunu Orduevi Radyosu'nda duydum. İzin alıp İstanbul'a geldim ve Aydın Gün'le konuştum. Opera kurulalı 1.5 a> olmuşlu. Ve "Tosca"nın provalan yapılıyordu. Askerden dönünce ben de çalışmalara başladım ve ikinci operada >eni "Madam Butterfly"da rol aldım. Sonra "Konsolos", "La Traviata" ve diğerlerinde..." TürkAlman Kültür Enstitüsü 'nün katkılanyla İFSAK'm gerçekleştirdiği "1945 Sonrası Federal Alman Fotoğrafı" sergisi 25 Mart 1985 pazartesi günü Atatürk Kültür Merkezi'nde açılacak. Kassel Üniversitesi Sanat Akademisi öğretim üyesi Floris M. Neuhuss'un derlediği 38 fotoğrafçınm 100 kadar portresiyle moda, ölü doğa, mimarlık, iç donatım, endüstri ve olay fotoğrafimn yer aldığı sergi 8 Nisan 1985 gününe kadar sürecek. Birkaç ay önce Federal Al1924 yılında kurulan ve bugün man\a'da, "Anadili Almanca 500 bin adet basılan ünlü "New Olan Türkler" adıyla kısa öyküYorker" dergisi, 142 milyon do ler, haberler ve şiirlerden oluşan bir kitapçık, bir cep kitabı yalar karşıtığında "Vogue" ve "Glamour" dergilerinin sahibi, yımlandı. Bu kitapçıkta yer alan güçlü Nevvhouse kuruluşu tara metinler, Almancaya en az kenfından satın alındı. Salinger, di dilleri kadar, hatta bazen kenHannah Arendt, James Bald di dillerinden de fazla egemen win, John Cheever gibi ünlüle olabilen Türk yazarlar tarafınrin öykü ve makalelerinin yanı dan kaleme alınmış. Çeviri değil sıra çizgi romanlara ve geniş metinler. Bundan da, söz konukapsamlı röportajlara yer veren su yazarlann Federal Almanya'derginin çalışanları ise bu satışa da buyumüş ya da en azından çocukluk ve gençliklerinin karşı çıktılar. Dergi çalışanları, "Satıştan önce fikrimizi sorma önemli bolümunü orada gecirdılar, biz de onay vermedik'' di miş ikinci kuşak bireyleri olduğu onaya çıkıyor. Gurbette yayorlar. şamanın getirdiği sorunlar ve anayurttan uzak kalma genelde bütün metinlerin ana temasını oluşturuyor. Belçika hükümetinin düzenlediği Kitabı bir Almanın estetik an"Kral Boudoin Uluslararast Kal layışıyla eleştirmek yanlış olur. kınma Ödülü "nün dördüncüsü, Çoğu içsel bir acının ürünu olan 1986 sonbaharında verilecek. metinlerin uslubu, bunlan bir Yaklaşık 40 milyon Türk Lirası edebiyat eleştirisinin ölçütlerine değerindeki ödül, 3. Dünya 'nın vurmamızı engelliyor. Daha çok kalkmmasma, sanayileşmiş ülke kaybolmuşluğun, tekbaşınalığın lerle gelişmekte olan ülkeler \e çaresiziiğin bu insanlar uzehalkları arasında iyi ilişkilerin rindeki etkisi söz konusu edilegelişmesine katkıda bulunan ki bilir. Hemen bütun metinlerde şi ve kuruluşları yüreklendirme rastlanabilecek bir ortak nokta amacım güdüyor. Fransızca, Fe da, umutsuzluk. lemenkçe, Almanca ve tngilizce Ama bunun başlıca nedeni, hazırlanacak aday dosyalarının uzun süreden beri hem Türk en geç 30 Eylül 1985 gününe ka hem de Alman basınında işlenen dar Kral Baudoin Vakfı Sekre Türk ve yabancı düşmanlığı deterliği'ne ulaştmlması gerekiyor. ğil. Kuşkusuz, yabancı düşmanAynntıh bilgi, Belçika Büyükel iığmın ve ekonomik konjonktürçiliği'nden alınabilecek. (a.a.) deki gerilemeden sonra halkın duygularındaki değişikliğin bunda bir etkisi olmuştur. Ama bu Jeffrey Tate, Ingiliz Oda Orkest olgunun, etkisi altındaki insanrası 'nın birinci şefliğine getiril lar tarafından yazgı olarak yodi. Oda Orkestrası 'nın 25 yılhk rumlanamayacağı açık. tarihinde ilk kez bir müzisyen biKitapta, daha çok çocuklukrinci şef olarak atandı. Tate da ta oğrenilen değerlerin geçerli olha önce Kraliyet Orkestrası 'nın madığı bir dünyayla çelişkiye birinci şefliğini yapıyordu. düşme konusu işleniyor. Federal Neıv Yorker satıldı Kulak verilmesi gereken kısık ama önemJî bir ses MARTİN VVAGNER İKÎSİ ARASINDA İki toplum, Almanlar ve Türkler, Federal A lmanya 'ya gelen Türk işçilerine bir vatan edinme hakkını vermiyorlar. Bir taraf için onlar, gurbetten sanayi toplumunun etkisiyle bozulmuş donen kuşkulu kişilerdir. Öbür taraf ise, içinde yaşadıkları toplumla bütünleşip geçmişlerini unutmalarını ister. Kral Boudoin Ödülü Jeffrev Tate Almanya'ya gelenler, bir sure sonra dili ve işaretleri öğrenerek çevresel koşullara alışıyor, yeni dünyaya uyum gösterebiliyorlar, ama bütün bunların bir yuva sıcaklığının yerini tutmadığı göruluyor. Yeni çevre zamanla vatana donüşmuyor. Kitapta yer alan metinlerdeki butün yakınmalar, korkular, vatansızlık ve kendine yabancılaşma uzerinde yoğunlaşıyor. Sonradan gelenler anavatanlarına baktıklarında, değişmeyeceğine inandıkları şevlerin zaman tarafından değiştirildiğini görüyorlar. Orası da vatanları olmaktan çıkmıştır artık. Ve bu duruma yol açan kendileri değildir. İki toplum, Almanlar ve Türkler onlara bir vatan edinme hakkını vermediler ya da vermiyorlar. Bir taraf için onlar, gurbetten sanayi toplumunun etkisiyle bozulmuş olarak dönen kuşkulu kişilerdir. Öbur taraf ise, "yaşadıkları toplumla bütünleşme" sloganı ardında onlardan geçmişlerini unutmalarını ister. "... fçimde iki dünya var / ama tam değil ikisi de / sürekli kanıyorlar / bir sınır boydan boya / ikiye bölüyor dilimi..." diyor bu kitapçıkta yer alan şiirlerden biri. Bu derlemede "güzel edebiyat" kavramını tam anlamıyla bulabilmemizin olanağı yok. Ama daha fazlası, nefret, bilgiçlik ve saldırganhktan uzak biçimde, yerini dolduramayacakları şeyleri yitirmiş kişilerin bilinciyle, duş kırıklığına uğramış, kendilerine bir vatan arayanların huznü sunuluyor. Soz konusu kitapçığın pek çok Almanın elinin altına bulunmasını dıleriz. Ama bu kısık sesin Türklerle dostluk kurmuş olanların sınırını aşıp aşamayacağı kuşkulu. Berlin 18 (Hususi muhabirimizden) Alman devlet reisi Sara yaptığı seyahatten Berline dönuşte hastalanmış, sesi kısılmıştı. Bu ani rahatsızlık üzerine Almanya Londradan İngiliz Hariciye Sazın Sir Con 5 0 YIL ÖNCE Cumhurivet 19 Man 1935 günü Bavyeradan birdenbıre Almanya, Versay Simonun Berline yapması Berline dönmüştür. Bu mukarrer seyahatin bir beklenmiyen avdet muhim bir müddet tehirini istemişti. muahedesinin hadise arefesinde bulunulduğu Hatta bu yuzden M. Hitlerin askeri tahminlerini ortaya hastalığmm siyasi bir temarüz hükümlerini ilga olduğu, devlet reisinin İngiliz çıkarmıştır. Hariciye Nazırile Filhakika ileri sürülen etti görüşemiyecek kadar hasta tahminler süratle tahakkuk bulunmadığı söylenmişti. Bu dedikodular devam ededursun M. Hitler Berlinden ayrılmış, doktorlarm tavsiyesi mucibince istirahat etmek üzere Bavyeraya gitmiştî. Alman devlet reisi geçen cuma etmiştir. M. Hitler Berlindeki evine girer girmez derhal nazırlardan birçoklarını çağırtmış, onlarla uzun boylu görüşmüştür. Bu içıima akşama kadar surmüştur. Devlet reisinin evindeki içtimaı ertesi gün (cumartesi 193519»5 gunü) kabinenin resmi toplantısı takib etmiştir. Bu içtimadan sonra Alman ajansı Almanyanın mecburi askerlik hizmetini yeniden tesis, yani Versay muahedesinin askeri ahkamım ilga ettiğini bildirmiştir. Kabine, bir kanun çıkarmış, bir de Alman milletine hitaben son derece haizi ehemmiyet bir beyanname neşretmiştir. Bu kanun, mecburi askerlik hizmetinin yeniden tesisine dairdir. Almanyanın hazeri ordusu 12 kolordudan yani, 36 fırkadan teşekkül edecektir. 528 66 29 526 10 00/412 Almanya'da mimarlıktan Operayla beraber 25 yılını dolduran sanatçılardan biri de Attila Manizade. 19 Mart 1960ta perde açıldığında "Tosca"daki Angeloti roluyle sahnede ilk görunen sanatçı aynı zamanda. Manizade o yıllara ilişkin olarak şunlan söyluyor: "Ben o yıllarda Almanya'da mimaruk yapıyordum. Operanm kuruluşunu telefonda Muhsin Ertuğrul Hoca'dan duydum. Ve çok sevindim. Hemen Türkiye'ye döndüm. Sanatçısıyla, teknik kadrosuyla çok güzel bir uyum içindeydik o yıllarda." İstanbul Belediyesi Şehir Operası 1960 martından 1969 nisanına kadar salı, perşembe ve cumartesi geceleri saat 21.00'de Tepebaşı Dram Tiyatrosu'nda sahnelerini açıyor. Âydın Gun, Vedat Gürlen, Elmar Voigt, Feridun Altuna, Ertuğrul İlgin yonetmenliğinde İhsan L'nlüer, Güher Güney, Agop Topuz, Diana Jamicson, Selma Aydan. İnci Sedes, Nuha Kenber, Hulki Soner, Suzi Lear, Meral Menderes, Nurhan Rüçhan, Alis Manukyan, Bedos Kuyumcu ve daha birçok sanatçı 2224 koro sanatçısı ile 27 tane opera sahneliyor bu sure içinde. Muhittin Sadak koro şefliğini, Demirhan Altuğ ise orkestra şefliğini yapıyor operanın. 1969 yılının nisan ayında "Aida" operası Ataturk Kültür Merkezi'nde, o zamanki adıyla opera binasında sahneleniyor. 1 Aralık 1969'da ise İsianbu! Devlet Opera \e Balesi adını alıyor. O günden bu gune dek pek çok şey değişiyor. Değişmeden ve çozümlenmeden bugune gelen tek sorun ise "bağımsız bir opera binası! " GALERILER URART sanat •SANAT r.ALERlSI MEHMET GÜN Resfm Sergisi 728 Mart 1985 Kasım Koçak Resan Serçisi 11 Mart 28 Mart uerede Cad 126 Tesvmyt MeydamIST Tel 141 27 11 Resim ye Seramik Sergisi 23 Şubat 23 Mart Ahmet Arpacı Doğan Paksoy Mahlr Güven Mevlut Akyıldız Orhan Deliorman Resul Aytemir Kifei CEVDET PASA CAO 376 BEBEK 165 74 96 CİHAT BURAK Galeri pazar p M 1UM1İM an» auktaL Resim Sergisi 16 Mart 6 Nisan y Gatenmıztn geferteksel otarak çocuKlar arastnda duzenledıöı II. ÖDÜLLÜ RESİM SERGİSİ 19 Mart 31 Mart Scçıcı kurul uyelerı Devnm Erbıi Mehmet Kemal Doğan Hızlan Ramıs Aydın Derya Altmtren Salın Turan Zehra Erkun Murat Sınkıl KaMmafc tsteyetıter pazar hanç 11 CC 1 7 00 arast atolyemızder bılgı aiabılırier fcdres B*$4a' C»d No 256 ~e 35fl 9' 96 atölvtsİK$ • Tİ6LAT S«*I UlfHSI TAŞYONTAR 1984 DEVLET ve DYO Resim Yanşmaları 1. Ödülü GfüZELS^MTLARGfcALERJBr HASAN AKIN 7 Mart 4 Nisan KbCu* Bebe* Caaoesı 2 3EBE* T e 163 10 31 KAYMAKAM REMZİ 18641937 Resim Sergisi 19 mart19 nisan Hüsrev Gerede Cad No 80/1 Teşy*ıye Tel 160 71 30 BİLSAK RESİTALLERİ1 Ö t e n e l (Tenor Saksafon ) I j : j | I KSTEK S»»»T ULEMSİ Kainat Barkan Pajonk r Emin Fındıkoğlu(piyano) HakanBehlil(Bas) MuratVerdi(Davui) 2 0 Mart Çarşamba, Saat 21.00 BİLSAK. Soğancı Sokak. No: 7. Cihangir vıtray scrgısı 26 $rtat 23 Mart 19*5 Aööı loe*Cı Cdfl 7 5 Macııâ '46035J Şükriye Işık esım sergıs tesvıKjve sanat galerisi Eski Resimleriniz Değerine Alınır ABdı Ipekçı Caddesı 48/1 Tesvıtaye ISTMIBUL 141 04 58 ?&£& LEBRIZ ŞCREF M M K dn»T ı ı m u KOLLEKSIYONUMUZDAN SUNUYORUZ O U M mNd ITEM EÜF M d ti » M K« c m r oaaJ MUSTAM esawu$ uü uunKOdu MOUUI «TMM CÎWT%WE» 14 Mart 8 Nisan 1985 140 22 82 141 09 84 Eytam Cad 16 Açıktıava Apt 0 2 Nışantaşı Tel, «Pışırılmış Toprak ve Resım Sergisi» 1129 MART 1985 (Pazar hanç bergun 12.0C 19.00 arası) İS SANAT GALERİSIPARMAKKAPI Yureklı Han Kat 2 Beyoğlulstanbul Tel 144 20 21 NASİP İYEM BM. A.Wajda Kurosawa Oshima ValtkonaOı da 98'1 Isl Teı 146 93 21 GALERI BARAZ Her türlü resim alınır Td 140 47 83 Kurtuiuş Cad 191 I5TAN8UL CIHANGiR SANAT »ts>, HERKES ICINOIR 24 Van 1985 günu sal 15 OO'Ie a»lyemızde yapılacak olan Kokteyl'e tum ö O ı v« dostlarımızı bektyoruz 1. n. ttrMd tofU Cıhang» CaO No 42/2 Tel 143 37 24