17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ŞUBAT 1985 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 İSMAÎL GÜLGEÇ YAYIN DUNYASINDA İNCELEME ARAŞTTRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY HAYVANLAR Weber ilk kez diümize çevrildi Max Weber, PROTESTAN AHLAKI VEKAPİTALİZMİN RUHU, Çev. Zeynep Aruoba, Hil Yayın, Şubat 1985, 173 s. Donald MacRae, WEBER, Çev. Nur Vergin, AFA Yayınları, Ocak 1985, 96 s. Max VVeber, Man ve Durkheim yanı sıra, sosyolojinin " ü ç büyükler"inden biridir. Weberin katkılan, din ve siyaset sosyolojisinden, toplum bilimleri metodolojisi ve iktisat tarihine kadar uzanan çeşitli alanlara yayılır. Teorileri bugun de tartışılmakta ve bir çok araştırmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Ülkemizde de Weber sosyoloji ve siyaset bilimi eğitimi gören hemen herkesin tanıdığı bir addır. Ancak örneğin dılimize çevrilen eserlerıni ölçü alırsak, Weber'e duyulan ilginin, Marx'a ve Durkheim'a duyulan ilginin hayli gerisinde kaldığı görülür. Bu yıla gelınceye kadar ne VVeber'in eserlerinden herhangi birinin, ne de Weber uzerine tanıtıcı bir kitabın Türkçeye çevrilmış oluşu şaşırtıcıdır. Yeni yılla birlikte bu büyük boşluğun giderilmesi yönünde iki önemli adım atıldı: Weber'in ilk kez 19O41905'te basılan ve günümüze kadar hararetli tartışmalann konusu olan temel eseTlerinden biri, Protestan Ahlakı Te Kapitalizmin Ruhu ıle îngiliz sosyologu Donald MacRae'nin, büyük düşünürün hayatı, eserleri ve düşuncelerini tanıtan kitabı üst üste yayımlandı. KAPİTALtZMt DOGURAN NEDENLER Her ne kadar Weber, sosyolojinin üç buyüklerinden ülkemizde en az tanınanı ise de, bazı toplum bilimcilerimizin çalışmalarına ışık tutmuştur. Bunun en önemli örneği, Weber'in teorik yaklaşımıru iktisadi ahlak ve zihniyet üzerine araştırmalannın hareket noktası yapan, Sabri Ülgener'dir (19101983). Ülgener'in Zihniyet ve Din (1981) adlı kitabımn, özellikle ilk 45 sayfası VVeber'in genel olarak din sosyo Alman sosyoiog ve iktisat tarihçisi Max Weber (18641920) lojisi alanındaki katkısmın ve özel olarak Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu'nun daha iyi anlaşılması için başvurulması çok yararlı bir kaynaktır. VVeber'in temel çalışma konularından biri, dinsel inançlar ile sosyoekonomik değışme arasındaki ilişkilerin incelenmesiydi. Bu alandakı ilk ve en ünlu eserı Protestan Ablakı'nı, kendi sözleriyle, "Fikirlerin tarihte nasıl etkin bir güç haline geldiğinin anlaşılmasına bir katkı" olarak kaleme aldı. O'na göre modern kapitalizm "tarih yasalarımn" değil, Batı Avnıpa'da bazı özel koşullann bir araya gelmesinin bir sonucuydu. Bu özel koşullardan biri, Protestanlığın koyu, püriten mezheplerinde ve özellikle Kalvinistlerde görulen, zenginliği sağlayacağı maddi yararlar için değil, "zengin olmak ıçin" elde etme uğraşıydı. Kapitalist birikim, Protestanlann Tann'ya ibadet için çalışkan ve tutumlu bir hayat surmelerımn amaçlanmayan bir sonucuydu. Kapitalizmin dayandığı moral enerji, ÜIgener'in ifadesiyle, "Patronu ile emekçisi ile tann nzasının ancak düzenlirasyonel bir 'meslek' çerçevesinde, muntazam, aralıksız çalışma disiplinı ve israfsız, gösterışsiz bir yaşama karşılığı elde edilebileceği inancı"ndan kaynaklanıyordu. VVeber, kapitalizmin Batı Av Karl Manc ve Emile Durkheim 'ın yanı sıra sosyolojinin "üç büyüklerV'nden biri sayılan Max Weber'in bugün de tartışılan ünlü eseri Türkçe yayımlandı. rupa'da ortaya çıkışmda rol oynayan diğer etkenler olarak üretimin bir aile faaliyeti olmaktan çıkışı; sehirlerin siyasal özerkliği; Roma hukuk geleneği; düzenli bir bürokrasiyle yönetilen ulusal devletlerin kuruluşu; muhasebe tekniğindeki gelişmeler; "özgur" bir emekçüer kitlesinin doğuşu uzerinde durdu. VVeber, sosyoekonomik değişmenin herhangi tek bir etkenle açıklanamayacağı görüşundeydi. Günümuzun önemli sosyologlanndan biri olan Anthony Giddens'in (Protestan Ahlakı'nın son Ingilizce baskısına yazdığı önsözde) belirttiğı üzere, VVeber tarihte nedenselliği reddetmiyor, "çoğulcu" bir nedenselliği savunuyordu. Kitabın en son cumlesınde şöyle diyordu: " . . . Elbette ki, amacım, kültünin ve tarihin tekyanlı bir maddeci nedensel yorumunun yerine aynı ölçüde tekyanlı bir maneviyatçı nedensel yorumunu gecirmek değildir. Her iki yorum da aynı ölçüde olanaklıdır; ancak bir araştırmanın hazırlığı değil de sonucu oldukları takdirde, her ikisinin de tarihsel gerçekliğin hizmetindekı başarısı sınırlı kalacaktır." Yine de VVeber, Ülgener'in deyişiyle, "belki de Marx'la ayru kaderı paylaşarakacele ve yanlış yorumlanmaktan yakasıru kurtaramamıştır"; ne var ki (Marx gibi) onun da "yanUş yorumlara açık kapı bırakan" göruşleri olmuştur. VVEBER VE tSLAMİYET VVeber, Batı ile Doğu toplumlannın sosyoekonomik gelişmesindeki ayrıhğı açıklayan bir etken olarak, dinsel inançlardaki farklılıkları aydınlatmak amacıyla Musevilik, Hinduizm, Budizm ve Konfiçyus dini uzerine kapsamlı araştırmalar yaptı. Tasarladığı Islamiyet uzerine araşürmayı tamamlayamadı. Ancak Weber'ın tslamıyetin bir "savaşçı ve çöl dini" olarak, iktisadi gelişmeyi engelleyici bir rol oynadığına ilişkin göruşleri, başka yazarlar (örneğin, Bryan Turner, VVeber and Islam, 1974) yanı sıra Ülgener tarafından da eleştirilmiştir. Nitekim, VVeber'e yonelen temel eleştırilerden biri, teorilerinı desteklemek için kullandığı ampırik malzemenın yetersizliğidir. Öte yandan, Weber'in belırli dinsel inanışların toplumsal değişmede oynadığı rolu vurgulaması, Marx'ın ekonomikdeterminist yorumuna bağlı yazarlann tepkisiyle karşılaşmıştır. Katolikliği modern ekonomik gelişmeyi köstekleyicı bir inanç olarak nitelemesi de Katolik düşünurlerin tepkisinı çekmiştir. Protestanlığın gerçekte antikapitalist bir manış olduğunu duşünen Protestanlar da Weber'i benimsememiştir. Günümüzde de canlı tartışmaların konusu ve birçok çağdaş toplum bilimcinin esin kaynağı olan VVeber'in bizde de daha ıyi tanınmasında yarar olduğuna katılmayacaklann sayısı azdır. Bu bakımdan yeni VVeber yayımlan önemli bir hızmet olmuştur. Reinhard Bendix'in Max Weber: Bir Duşunuriın Portresi (1960) ve Julien Freund'un VVeber'in Sosyolojisi (1966) adb kitaplarının da Türkçe'ye çevrilmesi yararlı olacaktır. VVeber'in temel eserı sayılan VVirtschaft und Gesellschaft [Ekonomi ve Toplum] (1922) adlı iki ciltlik yapıtın dilimize kazandınlması için ise herhalde daha uzun bir süre beklemek gerekecek. Ş.A. KEVI KİVIE DUM DUMA BEHIÇ AK PIKNIK /»/> İLK HiMİİ EVET. kTORKUNÇ BİR Dkel toplum, basit toplum mudur? Claude LeviStrauss, Yabân Düşünce, Çeviren: Tahsin Yücel, Hürriyet Vakfı Yayınlan, Aralık 1984, 323 s. ERTUĞRUL ÖZKÖK Yaban Düşünce'nin Türkçeye çevrilmesi iki bakımdan iyi oldu. Kendisi daha ortada yokken, temelsiz birçok eleştirisi ortalığı kaplayan yapısalcı düşüncenin temel kitaplanndan biri dilimize kazandırılmış oldu. Bunun yanmda, dısiplinlerarası yaklaşımlann, insan toplumlarını açıklamada önem kazanmasıyla ön plana çıkan, insanbılimin (antropoloji) klasiklerinden biri Türk okuruna sunulmuş oldu. lnsanbilimin başlangıçtaki en büyük yanılgılanndan biri, belki de, primitif olarak adlandırılan toplumlann, günumuzdekınden çok farklı ve alt bir toplum türü olduğu varsayımıdır. LeviStrauss'un hareket noktası da, bu varsayımın haklı gerekçelere sahip olmadığı düşüncesidir. Bu bakımdan Yaban Dttşünce'nin tamamı ve özellikle de Tarih ve Eytişim başlığı taşıyan 9. bölümü, Sartre'ın Diyalektik Aklın Eleştirisi adlı kitabına yönelik bir eleştiridir. LeviStrauss'a göre, LevyBruhl ve Sartre'ın yaptığı gıbi primitiflerin "mantıkoncesi", çağımız ınsanının ise "mantıksal" duşünme biçimine sahip olduğu şeklinde bir aynmlama yaparsak, yanlışa düşeriz. Çünkü primitiner "gerçege" yaklaşımlarında bizden daha mistik bir tavra sahip değildirler. Dolayısıyla Sartre'ın yaptığı gibi insanlığı "tarihselolan" (dolayısıyla uygar, bilinçli, duşünen) ve "taribselolmajan" (ilkel, yabanıl, bilinçsiz ve duşunme yeteneğinden yoksun) olarak ikiye ayırmamız için yeterli neden yoktur. Başka bir deyişle, primitiflerin yaşamı kavTayış biçimleri de bizimki kadar karmaşıktır. Bizden farklı olduklan yan, yalnızca değışik imlemeler (notation) kullanmalarıdır. Şurasım kabul etmek gerekir ki, Sartre ve LevyBruhl'un neminden geçtigi" yolundaki evrim kuramlarını da köklü bir biçimde sarsma olasılığı taşımaktadır. Ancak gerek insanbilim, gerek budunbilimin (etnoloji) son 2030 yılda elde ettiği bulgular basitlikten karmaşıklığa doğru gelişme biçimindeki evrim kuramlarını sarsmaya başlamıştır. Dilin, bilgi anlayışının, doğayı sınıflandırmaya, akrabalık ilişkilerine, cinsel davranışlara egemen olan düşüncenin örgütlenme biçimlerine bakıldığında, Sartre ve onun gıbı düşünenlerin yaklaşımlannın yeterli gerekçelere sahip olmadığını söyleyebiliriz. LeViStrauss, "yabanıb yalnızca bedensel ya da ekonomik gereksinimlerin (dolayısıyla basit ve ilkel) yönlendirdiğine inanma yanlışua" dıkkatı çekerken. klasik evrim kuramlarımn zayıf noktasını da işaret eder. Çunku çeşitli örneklerde gorduğumuz gibi primitifler dılı, bilgiyi, sıstemlı bir biçimde geliştirmişlerdir. L6viStrauss'un dıl sınıflandırma, bilginin örgutlenmesi gibi örneklerde gosterdiğı bu durumu, Maurice Godelier cinsel davranışlardan aldığı örneklerle doğrular. Godelier, La Production de Grands Hommes adlı kıtabında, gelişmenın ancak bellı bir aşamasında ortaya çıktığını sandığımız bazı cinsel oyun ve davranışlann, prımitıflerde de aynı karmaşıkhkta bulunduğunu gösterir. Ikisi arasındaki fark, belki de, primıtiflerin gunluk yaşam çerçevesinde daha kolayca açıklayabildikleri bazı cinsel davranışlann (orneğın oral seks), çağımız toplumlannda uyanlmayı arttırıcı bir sapkınlık olarak değerlendirilebUmesidir. Bu fark da primitifleri bir alt toplumun uyelerı olarak gormemız için yeterli değildir. fflZLI GAZETECI \ECM:T SE\ ISTAN8ULUN U5TÜNDE 6Rİ AAAVI BİR SAeAM AĞAJİtyOK ., &SER 6U SVTTTE. PENCEAEMİ AC,ip SÛMU KJİME. CEKME1C I6TER6EKI, OMUN VERINE KÖMIİR * «% Claude Levi Strauss yaklaşımı, klasik açıklama biçimine daha yakındır. Çünkü geüşmenin basitten karmaşığa, tarihselolmayandan tarihselolana doğru olduğunu kabul etmek, yakın dönemlerde kurduğumuz modeller açısından kolayhklar sağlamaktadır. Buna aykın bır yaklaşım, insanhğm başlangıçta "iyi bir vahşilik dö 6İV|MMEU5!M ÜŞUTUR, & UXOu»SI v a &(K.IWTI V E R l R <7. M 6UUMU KOYUUJKTA ÇÜMMJ SOSOK &İR * OOIAPTA" YAPXfMJMZ , Düf GORMEDEM WUZİJW DUVVVACAM VATAN , YA^LANMA, PoRSÜA^ Kısa... Kısa... Thomas Paine / İNSAN HAKLARI, Çev. Hüseyin Sanca, Belge Yayınlan, Ocak 1985, 334 s. Belge Yayınlannın siyasal düşünce klasikleri dizisindeki ikinci kitabı, Amerikan bağımsızlık hareketınin önderlerinden, T. Paine'in (17371789) The Righte of Man (179192) başlıklı eseri. lnsanın doğal haklan ve bunlar uğruna mücadele fikrinin savunulduğu bu kitap, muhafazakâr geleneğin başlıca temsilcilerinden Edmund Burke'ün Fransız Devrimi'ne yönelttiği eleştirilere bir tepki olarak kaleme ahnmışU. "Yönetim, en iyi şekhyle, katlanılması gereken bir kötüiük; en kötti şekliyle ise katlanılması olanaksu bir kötüiüktür" sözüyle tarunan Paine, özgürlukçü ve sosyal adaletçı fikirleriyle liberal sol geleneğin temsilcileri arasında yer alır. ri, aile ve insan gelişmesi" araştırmaası Michel'in bu kitabı, paleolitik çağdan gunümuze, kadınlann tarihini özetliyor. Kitabın çevirmeni Tekeli yazdığı önsozde, kadın kurtuluş hareketinin öğretisi olan feminizmi "eleştırmeye girişmek için, önce onu anlamak gerekir" diyor. Georges Gurvitch / SOSYOLOJt VE FELSEFE, Dr. Kadir Cangızbaj, Değişim Yayınlan, Ocak 1985, 261 s. Tanınmış Fransız sosyologu Gurvitch'in felsefe ve sosyoloji alanındaki çeşitli makalelerini toplayan bu kitapta, J. Cezaneuve ve derlemeyi hazırlayan Cangızbay'm Gurvitch'i tanıtan yazılan da yer alıyor. &IRAZ.DAJ4 eOPRAiA VAPURO4 , OA KAJ4VA1.T1 &ELKI ILK K E Z BU SA&ÛU, SPoR EM DIKKATUCE C5OZ, 5A&AU A\AUMURUJ6UMU s *f ET" IKI GUMU ÇUMKÛ ... Hıfn Topuz / ULUSLARARASI tLETİŞtM, Anadolu Ü. Yayınlan, Eskişehir 1984, 242 s. Topuz'un 19591983 yıllan arasında UNESCO'daki çalışma döneminde edındiği deneyımlerin de katkısıyla hazırladığı bu kitapta, çeşitli yönlenyle uluslararası haber dolaşımı konusu irdeleniyor. Uluslararası haberleşme konulanyla ılgilenenler için çok yararh bir kaynak. TARİHTE BUGÜN wı MTAZ ARIKAS 14 Şubat Cemılfhfa(6ı+atJo) bırMtSir yotculuğunda, arkpdaflarıyla PlmmıMer'ın önünde... CEMIL TOPUZLU OLDU.. Andre Michel / FEMİNİZM, Çev. Şiria TekeU, Kadın Çevresi Yayınlan tstanbul, 1984, 168 s. Fransa'nın bilimsel araştırma kuruluşu CNRS'de "Cins rolle En geçerli eleştiri Bu açıklamalar çerçevesinde LeviStrauss'a yoneltilebilecek olan en geçerli eleştiri, belki de topladığı örneklerın kendi kuramına uygun ornekler olmasıdır. Seçilecek başka örneklerle boyle bir akıl yurutme tamamen tersine çevrilebiür miydi? Ancak insanbilimin öteki bazı temsilcilerinin de bu yöndekı yaklaşımlan güçlendiren araştırmalannın LiviStrauss'un topladığı örneklerin keyfiliği olasılığını azalttığı söylenebilir. LeviStrauss, anlattıkları kadar dili ile de dikkati çeken bir yazardır. Yaban Düşünce de en guç kitaplanndan bırıdır. Kitabın Ingilizceye çevnlmesının bir ekip tarafından ve bizzat LevıStrauss'un yardımlarıyla gerçekleştirildiğini soylersek, Tahsin Yücel'in yaptığı işin önemini vurgulamış oluruz sanırım. Yücel bu zor işi başarırken, bizı LevıStrauss'un dıl hazzmdan da yoksun bırakmamıştır. • Dr. Ertuğrul Özkok Hacettepe Üniversıtesı oğretim uyesidır. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ^DEN HABERLER AYIN EN ÇOK SATAN KİTAPLABI {ROMAN OYKU) (16. 1.198513.2.1985) Sıra: Kod: 1 002.224 2 3 4 5 6 7 8 9 10 090.012 041.001 026.010 096.028 022.117 002.087 130.021 130.001 023.039 Kitabın Adı: Yazan/Çev.: Berci Kristin Çop Masallan (2. Basım) Latife Tekin BirAvuç Gokyüzu (6. basım) Çetin Altan Boyalı Kus (8. basım) J. Kosinski/A. Emeç San Yazma (2. basım) Rıfat llgaz Yasımı Tutacaksın (6. basım) D. LapierreL. Coltins/A. Düz Çağımızın Bir Kahramam Lermontov/N. Onal Gün Doğarken Bülbul Susar (2. basım) E. Triolet/O. Gönensin Genç Kız ve Ölüm (3. basım) Aysel Özakın . Bedoş (2. basım) Kemal Bilbaşar Son Nesil A.C.Clarke/K. Şentin Her ay düzenli olarak yayımlanan Şubat Kataloğu Kulüp üyelerine gonderilmeye başlandı. Şubat Kataloğu 'nda Cumhuriyet Kitap Kulubu 'nde yeni doneme ilişkin çaUşmalara yer veriliyor. Üyelik yenileme ve yeni uye olacaklar için açıklamalann bulunduğu Şubat Kataloğu 'nda yeni açuan Kuüıp temsilciliklerinin ifleyişi ile yeni saptanan indirim oranlan ve nasıl kitap siparişi yapılacağı açıklamyor. Bilindiği gibi 10.000. TL. 'ya kadar siparislerde % 15; 10.000. TL. 'dan yukan siparişlerde ise % 20 indirim yapıhyor. Aytn yeni çıkan kitaplan, fiyat değişiklikleri, tükenen kitaplann bulunduğu Şubat Kataloğunda, Toktamış Ateş, Atilla Dorsay, Refik Durbas, Ayşen Yazgan, Öner Kemal ve Cem Aydın 'ın kitap tanıtma yazılan bulunuyor. 1958'OE BUGUN, UNLU CER/SAH VE ESKI BUL ŞEHREMlHLE&NDEH CBMlL 7DPUZLU, SO YAÇINDA ÖLPU. HEKIMU6E 1886'PA ORDUOA BAŞLAYAAJ CEMIL BEY, DAHA SONRA, PARİS'TE CEOZAHUIC Ö&ZENtMİ YAPMlÇ,&UNU 12LEYEN y/LLA/SCA MESLE6/HDE ÇOK. 8AŞA/?/ KAZAUABAK PAfAL/SA yuKSELM/ÇT/. IK/NO MEŞRUTİYET'TEN SONBA, NİH ftetSı OLA&AK LAR. YAPAÂAYA ÇAUÇMŞTi. CEM/L Şubat kataloğu 1912 VE iai9'DA ı/a KEZ,I£TWIBUL ŞEHBE MINLİĞINE(BELEPIYEBAÇKANUğı) GETı&LW<$,BAÇAg.tLIDAOLMUÇm. 132O Y/UNDA,OA MATPEZlT mtZAt/HDAAJ NAZIRLlĞA(BAKAtf)t>A ATAtJAM CEM/L PAÇA, <1SA £UR£ ŞOHRA /£T/fA ETMlÇTl 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet u şubat 1935 Mevduatı koruma kanunu tatbikatı bulunmuştur. Bu arada Romanya'dan döviz çıkması imkânı olmadığmdan, milli bır bankamn Hrısavelanı Bankası'nı koruması teklifınin yapıldığı oğreniimiştir. Mevduatı koruma kanunu mucibince nüfusu beşyuz bınden yukanda olan şehırlerdeki bankalar sermayelerıni bir milyon Turk Lirası'na iblağa mecburdurlar. Bu şekilde hareket etmeyen bankalar memlekette kalabilırlerdi. Yalnız bunlar mevduat kabul edemezler. Butun bankalar bu şekilde hareket ettı. Amerikan Ekspres Bankası 'nın bu şekil ışıne gelmedığinden kapanmıştır. 19351985 Mevduatı koruma kanununun hukumlerıne uyarak sermayelerıni arttırmayan bankalardan Hrısavelanı Bankası Muduru M. Vesnıkos, bankamn vazıyetı hakkında hukümet nezdınde teşebbusatta bulunduktan sonra şehrımize donmuştur. Hrısavelanı Bankası muduru Ankara'da bankamn mevduatı koruma kanunu çerçevesine girebılmesı ıçın bazı tekliflerde Dil çalışması Ankara 13 (Telefonla) Dil Kurumu ıstılah kolu burada faaliyetine devam ediyor. Bu faaliyet, ilk orta ve lise programlarına giren ıstılahların öztürkçeleştırilmesi yolundadır. 16 böluğe ayrılmış olan ıstılah kolu, yedi yüz sözden ıbaret olan nyazıye, 383 sözden ibaret olan zıraat, 199 sözden ibaret olan tarih ıstılahlarını bitirmiştîr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle