Katalog

14 ŞUBAT 1985 * Hipodromdan HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/U Bankomuz: DeUgönül YÜKSEL ERÜÇ 1. Ayak: llk koşusunda göz dolduran Davut'u, son yaptığı (1.06.R) derecesiyle başta tutuyorum. Arkasına Yasemen'i yazabilirsiniz. 2. Ayak: Bu koşuyu Bulut 17 ile Tugra arasında göriiyor ve iki atın da yaalmasını öneririm. 3. Ayak: tctirah ve Gahubigah'ın form durumlan çok iyi ve canlı galoplarıyla yanşı önde götürecekler. İki kardeşin kapışmasından tecrübeli jokey Akın Fiery Star"la sürpriz yapabilir. 4. Ayak: Deligönül günün ve yarışın tek bankosu. Son işi mükemmeldi. Tabela için önce Uğoriu, sonra Çayıralan ve Şahnaz diyorum. 5. Ayak: Belmont bu yarışta Orak ve Edipoli'yi geçecek forma ulaştı. Son yapmış olduğu işinde (1.10. ÇR) canlı ve diri idi. Belmont favorim. 6. Ayak: AmonRa rakiplerini geçecek formda. Red Fos'un sakatlığının geçtiğini son koşusunda gördük. Klas bir at olan Red Fox'u AmonRa'nın rakibi olarak görüyorum. Altılıda ikisinin yazılması gerek. Batık şirketler için yeni kurtarma formülü 1. Borçlar, sermayelerine sayılsın. 2. Sermaye, borç kadar büyüsün. 3. Aradaki farklar hisse olsun. 4. Bu hisseler halka satüsın. ENİS BERBEROĞLU ANKARA Batık şirketler için yeni bir formül ağırlık kazanıyor: "Borçlannın sermayelerine sayılarak, bu sermaye arbşından kaynaklanacak yeni hisselerin halka satışı." Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca hazırlanan "Sanayi Yatınmlannın Rehabilitasyonu" yasa tasansına karşı çıkan bir hükümet yetkilisi, "Tasannın bu şekliyle kabuhi hükümeün ve ekonomi politikasının iflası demektir" dedi. DESİYAB tarafından zor durumdaki 322 çok ortaklı şirket için hazırlanan bir çalışma, Odalar Birliği'nce duzenlenen 250 şirketi kapsayan bir diğer raporla birleştirilerek Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde eie alınmıştı. Bakanlık, toplamı 45O'yi bulan işçi şirketleri ve diğerleri için ortak bir çözum olarak sunduğu "Sanayi Yaünmlannın Rehabilitasyonu" yasa tasansında, bu şirketlere başta Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı olmak üzere, Merkez Bankası ve diğer fonlardan kaynak sağlanmasını önermişti. Ancak Bakan Cahit Aral'ın gelecek hafta hükümette ele alınacağını bildirdiği yasa tasansına Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem ile Bayındırhk ve Iskân Bakanı Safa Giray'ın karşı çıktıklan biliniyor. "CtNAYET OLUR" Yasa tasarısının mevcut şekliyk Bakanlar Kurulu tarafından kabulUnün mümkün olmadığuu ileri süren bir hükümet yetkilisi, "Bu, hükümetin ve ekonomi politikalannın iflası olur", dedi. Yetkili, "Hele Toplu Konut Fonu'na hiç dokundurmayız. Fakir fukaranın parasının bu şekilde kuilanüması cinayet olur" diye konuştu. Hükümet çevrelerinde giderek ağırlık kazanan yeni bir modelin, mulkiyet koşuluna bağh kalınmaksızın, "ödeme güçlügündeki şirketlere yardımcı olunacagını" kaydeden aynı yetkili, şöyle devam etti: "Gerek DEStYAB'ın önerdigi işçi şirketleri, gerekse Odalar Birligi raporundaki şirketlerin mali yapısı incelendiginde bunlann yaklaşık yüzde 60'ına yeni kredi imkfinı tammanın bir yarar getirmeyeceği ortadadır. Bu şirketlerdeki temel eksik, sermaye ve yönetimde yatmaktadır. Bu fld unsuru tek kalemde degiştirecek bir operasyon gereklidir. Zor durumda bulunan şirketlerin büyük çogunlugu aslında kftr edebüecek, fakat yüksek faiz ve kur farklan altında beUerini dognıltamaz durumdadır. Önerimiz bu şirketlerin SSK primi ile vergiden dolayı devlete ve bankalara yönelik borçlannın kapitalize edilmesidir. Yani borçlar sermayeye sayüacak. Ortaya çıkan sermaye artışı karşılıgında piyasaya sürülecek yeni hisse senetleri halka satılacaktır. Örneğin, bir şirketin 100 milyon ciro sennayesi, 500 milyon lira borcu varsa, bu u>gulama ile sennayesi 600 milyon liraya yukseltilecek. 500 milyon liralık bölüm için çıkarılacak hisseler halka pazaıianacak. " VERGİ TEŞVtKİ Operasyonun bir tür "iflası" öngördüğünü anlatan hükümet yetkilisi, kafasındaki model konusunda şu bilgiyi verdi: "Bu şirketlerin eski miilk sahipleri bir anlamda iflas etmiş olacaklardır. Zarardaki kuruhışlardan zaten Kurumlar Vergisi, SSK primi tahsil edemiyoruz. Bu yönden bir kaybımız olmayacak, devletin cebinden bir şey çıkmayacak. Şirketlere yeni sermaye balkın tasamıflanndan kaynaklanacak. Bu amaçla, yıllık yüzde 40 ile 60 arasında temettü dağıtabilecek söz konusu işletmelerde 4 ile 6 yıl boyunca vergi almmaması, hisselere olan talebi teşvik edecektir kanısındayım." Yetkili, "hisselerin satılamaması halinde, bu operasyon kurtarma şeklini almaz mı?" şeklindeki bir soruya şu yanıtı verdi: "Biz bu hisselerin satışına inanmazsak böyle bir operasyona gitmeyiz. Sadece halk değil, bankalann da hisse alımına ilgi duyacağını sanıyoruz. Belli ölçüler içinde yabancı sermaye dahi bekliyoruz." 10 YIL SONRA Şirketlerin "halka açılmadan çok sermaye artışı" olarak nitelemeyi yeğlediği bu operasyona benzer bir gelişme 1974 yıbnda şirketlerin halka açılmasıyla yaşanmıştı. Bu tarihte hisselerin belirli bir bölümünü "halka açan" kuruluşlar, ilk yıllarda yüksek temettüler odemiş, ancak iaha sonraki yıllarda büyük ölçüde düşen ve enflasyonun altında kalan temettüler küçük tasarrufçuların yıkılmasına yol açmıştı. MSP'ye beraat Askeri savanın 15 yıl hapis istediği davada, mahkemenin beraat kararı: MSP yöneticilerinin laikliğe aykırı olarak devletin sosyal, iktisadi, siyasi ve hukuki temel nizamlarım kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla illegal cemiyete dönüştürüp sevk ve idare ettiklerine dair yeterli delil bulunmadığından, tüm sanıkların beraatına karar verildi. OLAYLAREN ARDENDAKI GOZLEM (Baştarafi 1. Sayfada) "Bir malın fıilen mraç edilmemiş olmasına rağmen ihraç edilmiş gibi gösterilmesi" ile "vergi iadesilistesinde yeralmayan veya düşük oranda vergi iadesine tabi bir malın yüksek oranda vergi iadesine tabi bir mal gibi gösterilmesi" kaçakçılık olaylarıymış ve konunun dışındaymış. "Eee?" diyeceksiriiz, "Sonra ne olurmuş?" Efendim, sonrasında da şöyle olurmuş: Şirketler, yurt dışına mal satmasına satmışlar, ama bedelini biraz yüksek göstermişler; hükümet açıklamasına göre "mal bedeli şişirîlmiş", olay bu yüzden ortaya çıkmış. Bu bir "basit zabıta olayı" değilmiş, peki neymiş? Ekonomik bırolaymış. Bu yüzden vergi iadeleri oranlarını düşürdüler mi, tamammış. Her şey yoluna girermiş... Fikri Sağlar'ın yaptıgı açıklamaya göre, Tank Şara'nın ünlü ENKA Şirketi, \fehbi Koç'un Ram Dış Ticareti ve eski TUSIAD Başkanlarından Feyyaz Berker'in Tekfen Şirketi de bu"hayali ihracat" olayına karışmışlar. Bunların yanında birçok şirket daha varmış. Hükümete göre, "İnceleme ve soruşturma sonuçları almmadan bu firmalann isimlerini açıklamanın hem söz konusu firmaların ticari itibarı, hem de genel ihracatımız açısından telafisi güç durumlar" yaratırmış... Sormak gerekir. Acaba "ıtibar" dediğiniz yalnızca hayali ihracata adı kanşan şirketlere özgü bir kavram mıdır? Türkiye'de bugüne dek yargılanan bunca kişinin hiç "itibarlan" yok muydu ki, adları sabahakşam gazetelerde, radyolarda, teievizyonlarda yayımlanıp durmuştur? Hükümet Sözcüsü Mesut Yılmaz'a yıllar önce ünlü "mobilya yolsuzluğu"nu kamuoyuna duyuran gazetecilerden biri olarak şu hukuksal bilgıleri vermeyi uygun göruyoruz: "Hayali ihracat", açıkça ve kısaca ifade edersek, "Devleti dolandırma" olayıdır. Bu bakımdan hiç satılmayan malın satılmış gibi gösterilmesi ya da vergi iadesi listesinde yer alan bir mal gibi gösterilerek bir başka mal satılması ya da yurt dışına satılan malın bedelini "şişirmek" arasında, uygulanacak ceza yasası maddesi bakımından hiçbir fark yoktur. Bu her üç eylem türü de Ceza Yasası'nın 343 ve 345'inci maddelerinde yerinı bulan "evrakta sahtekâriık" suçlanna gırmektedir. Bu nedenle "Olay basit bir zabıta vakası olayı değil, ekonomik bir olaydır" savunması kusura bakılmasın çok "hayali" bir savunmadır. Özetle, boş.sözdür Her ekonomik olayın bir de hukuksal yanı vardır. Önemli olan ekonomik olayın hukuksal yansımasında suç bulunup bulunmayacağıdır. Hayali ihracatın bu üç türü de "evrakta sahtekâriık" dışında, ayrıca "vergi kaçakçılığı suçlan"na da gırmektedir. Bu açıdan da dışsatımın bu üç türünü bırbirinden ayırmak olanaksızdır. Bu üç yol da Vergi Usul Yasası'nın 344'üncü maddesinin (2) numaralı bendinde yazılı suçlara girmektedir. "Şişirilmiş ihracatı" ötekilerinden ayırıp "Bu bir ekonomik olaydır" demenin inanılır bir yanı yoktur. Mesut Yılmaz'ın bu üç dışsatım yolunu ısrarla bırbirinden ayırmasınm elbette bir amacı bulunmaktadır. Bu amaç ne olabilir? Eldeki hukuksal verilere göre bir malın değeri hakkında yanlış beyanda bulunulması Gümrük Yasası'na göre "gümrük kaçakçılığı" suçu sayılmamaktadır. Hükümet, "hayali ihracat" ile "şişirilmiş ihracatı" birbirinden ayırarak "şişirilmiş ihracat gümrük kaçakçılığına girmez" demeye çalışmaktadır. Şişirilmiş ihracat gümrük kaçakçılığına girmez ise ne olur? Yakında çıkacak bir af yasası ile "evrakta sahtekâriık" ve "vergi kaçakçılığı" gibi suçlar "kader kurbanları" tarafından işlenmış suçlar kapsamına sokularak dosyalar işlemden kaldırılabilir. Olur mu? Olur! Diyeceksiniz ki, "Konunun hiç Türk Parasının Kıymetıni K6ruma Kanunu ile ilgisi yok mudur?" Olmaz mı? Vardır elbette.. Vardır, ama bilindiği gibi bu yasaya göre suçlar Bakanlar Kurulu kararları ya da Maliye Bakanlığı'nca çıkarılan tebliğlerle oluşur. Şişirilmiş ihracat suçsa, bu eylemleri suç sayan kararlar hemen değiştiriliverir. Gerçi Yargılay, bu gibi değışikliklerin eylemleri suç olmaktan çıkarmayacağı kanısındadır, ama neyse onun da bir yolu bulunur. Olmazsa "şişirilmiş ihracat"\n döviz suçları ile ilgili bölümü de af kapsamına sokulabilir. Efendim. daha şimdiden Pasaport Yasası'nda bir değişiklik yapılarak, "1567 Sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındakı,1615 sayılı Gümrük ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibi Hakkındaki Kanun'iara göre yargılananlann yurt dışına rahatça çıkmaları sağlanmamış mıydı? Ne diyorduk? Evet "şişirilmiş ihracat." Aslında şişirilen, ihracat değil, bu ekonomik modelin kendisidir. İşte bu model böyle zaman zaman şişirilmiş balonlar gibi patlamaktadır... Aman efendim biz yine ihracatçılarımızı tedirgin etmeyelim; ihracatçımız alıngan, işadamımız narin ve sermayemiz de nazlıdır! Orhan Veli ne güzel söylemiş: Bu düzen böyle mi gidecek? Pireler filleri yutacak? GERÇEK UGUR MUMCU Necmeitin Erbakan TAHMİıN ~ 6X1 GANYAN 1. Koşu: F: Birolbey, P: Çölkızı. 2. Koşu: F: Davut, P: Yasamen. 3. Koşu: F: Bulut 17, P: Neşe, Tuğra. 4. Koşu: F: lctirah, P: Fıery Star, Gahubigah. 5. Koşu: F: Deligönül, P: Uğurhı, Çayıralan, S: Şahnaz. 6. Koşu: F: Belmont, P: Orak, Edipoli. 7. Koşu: F: AmonRa, P: Songüz, Red Fox, S: Serkut. Korkut Özal Şevket Kazan Fehim Adak O.Asiltürk (Baştarafı 1. Sayfada) üzere iki aşamada, toplam 10 ay kadar, öteki saruklar ise 8 ay kadar tutuklu kaldılar. Dava sonunda askeri mahkeme, Necmettin Erbakan için 4 yü, Şevket Kazan için 3 yıl, aralannda Şener Battal'ın da bulunduğu öteki sanıklar içinse 2'şer yıl hapis cezası verdi. Dava, Askeri Yargıtay 4. Dairesi'nde görüşüldü. Sonunda 4. Daire, "delil yetersizügi ve eksik sonışturma" nedeniyle davanın esastan bozulmasına ve sanıklann beraat etmesi gerektiğine karar verdi. Yeniden Sıkıyönetim Komutanhğı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'ne dönen MSP davası, bu kez 984/111 sayıyla numaralandırıldı. 1 Numaralı Mahkeme'nin savcısının Yargıtay'ın bozma kararına uyulmamasını istemesinin yanı sıra, Şener Battal için daha önce istenen beraat kararından dönülmesini de istedi. Ancak askeri mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasını kararlaştırdı. Yeniden başlayan davanın Günün Programı 1. KOŞU: (G. Emir Kş.) (C) Gr. Araplar Saat: 13.00 1.400.000 TL. 2. Birolbe) 58 3. Hürolbey 58 4. Tulyarbey 58 "Birolbey, Hürolbey ekuridir." (KUM) 1400 M. 4 (322) 1 (212) 2 (214) 3 (344) l.Çölkızı 59 S.Akdı Çetin Keresteci Cankdıc 2. KOŞU: (Maiden) 3. Yş. İngilizler Saat: 14.00 700.000 TL. 1. Davud 2. Kerim 3. Yasemen 4. Macera 58 56 56.5 54.5 Akın Oktay Sedat Z.Mullu (KUM) 1300 M. 1 (2) 2 (044) 4 (222) 3 (434) 3. KOŞU: (Şarth) (B) Gr. Saat: 14.35 900.000 TL. 1. 2. 3. 4. 5. Ke>kubal Bulut 17 Dilşadhatun Neşe V Tuğra (KUM) 1800 M. Cankılıç Sedat A.Atçı 64 61 59.5 56.5 54 Koyuncu Akın (213) (132) (300) (332) (112) 4. KOŞU: (Şarth) 4 Yk. İngilizler Saat: 15.10 1.400.000 TL. l.Fier> S«ar 2. Gahubigah 3. Kara Hediye 4. İctirah (KUM) 1800 M. 1 4 3 2 (241) (041) (022) (120) 60 56 54.5 52.5 Akın S.Akdı A.Atçı Davut Türk Dostları lobisînde (Baştarafi 12 Sayfada) konularında odaklaştığını söyledi. Avrupa Parlamentosu eski Türkiye raportörü Von Hassel, "Türk dostlanmızın dikkatini özellikle DtSK dunışması ve kısmi af konusuna çekiyoruz" diyerek "sabırlı" olunması gerektiğini söyledi. Hassel, "Eger burada işler hızla gitmiyorsa, bu biraz da Türkiye'de işlerin hızlı gitmemesinden kaynaklanıyor" dedi. Belçikalı liberal Milletvekili Beyer ve tngiliz muhafazakâr üye Pearce Türk mületvekillerinin "yardım edici açıklamalar getirmesini" istediler. Aycan Çakıroğullan bu istemi iki milletvekiline "Sizin adınız ne" diyerek yanıtladı... Toplantıyı yöneten Lemmer, aynı nitelikte bir oturumun nisan ayında bu kez "gündemli" ve 5. KOŞU (Şarth) (A) Gr Saat: 15.45 1.200.000 TL. 1. Şahnaz 2. Dctigönül 3. Ugurlu V 4. Senem 12 5. Afacan 4 6. Çayıralan 63.5 59.5 61 56.5 57 59 55.5 (KUM) 1600 M. Sedat A.Atçı Cankılıç Nedim Şerif Tank 6 (404) (103) (332) (032) (403) 7. Gülkız O.Kandur (203) (000) 6. KOŞU: (Alanya Kş.) 3 Yk. İngilizler Saat: 16.20 1.400.000 TL. 2. Orak 1. Rigolette (KUM) 1600 M. 6 (434) (123) (303) (322) (100) (011) 4. Belmont 3. Edipoli 5. tntrepit Love 6. Halide Çavuş 68 66 59 58 49 48 S.Kaya Sedal Nedim Akın Z.Mutlu Cankılıç 7. KOŞU: (Anamur Kş.) 3 Yk. İngilizler Saat: 17.00 1.400.000 TL. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Songuz AmonRa Hurinigâh Kazan Red Fox Serkut Good Boy Sanarge Banuş (KUM) 1600 M. (031) (021) (333) (404) (041) (341) (000) 62 61 57 53 55.5 54 48 48 47 Sedat Cankılıc Davud A.Atçı Çetta Nedim S.Çelik Z.Mutlu Hayali ihracatta belgeler (Baştarafi 1. Sayfada) cat değildir. Şimdi hayali ihracatta böyle gözlerini kaparsın. hayal edersin, malları almışsın gumrükten geçmedigi halde geçiyormuş gibi duşunürsün. Bunun karşılıgında da para alırsın. Herkese sordum, karıma, komşularıma sordum. Herkes hayali ihracatı ö>le anlıyor. Şimdi söz konusu şirketlerin >ap(ıgı başka iştir. Yani hırsızlık, hilekârlık, düzenbazlık, sahlekârlık. haksız kazanç ayndır, hayali ihracat ayndır. Hayali mobilya dersin sunta gönderirsin, ipek kravat dersin basma kravat gönderirsin. Şimdi bunlar sahtekâriık, hile Oktay 9 (000) 8 (034) Kapıkule davasında (Baştarafi 1. Sayfada) olaygecesı riR parkında nöbetçi olduğunu, sabaha karşı ilşüyüp başmüdürlüğün altındaki çay ocağına gittiğini, dönerken Tahir Arslan'ın 1. kattaki camı açarak kendisine bir paket verdiğini belirtti. Bu paketi Arslan'ın evine götürüp eşine teslim ettiğini, ancak içinde bir şeyler bulunduğundan kuşkulanJığı yolundaki ifadesinin eraniyette işkence altında alındığını söyledi: Kısa, "Paketin içinde para bulundugunu emniyetteki sorguda ögrendim" dedi. Sanık Emin San da sorgusunda, olay gecesi danışma nöbetçisi olduğunu, saat 11.0012.00 sıralarında bir otobüsün yakalandığını öğrendiğini belirterek şöyle dedi: "Otobüsü başmüdürlüğün öoüne çektfler. Bir takım aramalar yapıldı. Bu aramalarda bulunmadım, sadece uzaktan seyrettim. Sabah saat 7.00 sıralannda bölge amiri Muharrem Kurtkal bana bir paket verdi. "Nöbet çıkışı sakın unutturma, hatırlat, bana ver" dedi. Nöbetim bitince Kurtkal'ı bulamadım. Aynı semtte oturduğumuz için evine teslim etmek üzere giderken yolda yanıma bir araba yaklaşü. Şoförü Ata Mengi'ydi. Tahir Arslan camı açarak bana "paket benim, bana ver" dedi. Ben de paketi verdim. Daha sonra Muharrem Kurtkal'a gittim. Paketi Tahir Arslan aldı dedim, o da "önemli degil zaten onundu" dedi. Sorgulardan sonra sanıkların mal beyanlannın alınmasına geçildi, daha sonra sanık avukatlarına söz verildi. Kapıkule Gümriikleri Başmüdürü Nihat Altınöz'ün avukatı Ümit Teoman, davanın temelinin emniyet ifadelerine dayandığıru öne sürdü. lddianamede yer alan "cürüm işlemek için teşkilfit kurmak" iddiası konusunda ise, "Böyle bir teşkilat yoktur" dedi, daha sonra mahkemeden Nihat Altıoöz'ün tahliyesini istedi. ALtınöz'ün yanı sıra Zihni Teker, Turgut ÖzokUy, Gflrbüz Gündnz Eker, Nurettin Eskinyurt, Ali Onay, tsmail Ökçesiz. Hamza Şahbudak, Fahrettin Buyruk ve M.Kemal Mısıriıoglu'nun avukatları tahliye isteminde bulundu. Mahkeme, tahliye istemi hakkındaki kararını daha sonra bildirecek. Duruşma diğer sanık avukatlanmn istemlerinin saptanması için yann saat O9.3O'a bırakıldı. YARGITAY KARARI MDP Başkanhk Divanı seçinüeri bugün ANKARA (UBA) MDP'nin 26 ocak cumartesi gunkü olağanüstü küçük kurultayında seçilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeleri bugün toplanarak yeni Başkanlık divanı üyelerini seçecek. MDP Genel Merkezi'nden UBA'nın aldığı bilgiye göre, önceden MKYK tarafından önerilen 6 kişi içerisinden Genel Başkan Turgut Sunalp'in seçtiği Genel Başkan yardımcılarının sayısı 3'ten 4'e çıkarıldı ve hepsinin doğrudan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu tarafından seçilmesi kararlaştırıldı. Öte yandan, 26'lar deklarasyonuna neden olan Genel Başkan yardımcıları Vecihi Akın ve Arif Atalay ile Genel Muhasip Mahmut Altunakar, bu defa da eski görevlerine yeniden aday olacaklar. Genel Sekreterlık için de tek adayın eski Genel Sekreter Ülkü Söylemezoglu olacağı öğrenildi. öğrenildîğî tarihte işlem görür' ANKARA, (ANKA) Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, "hile hukuksal nedeni" ile açılan iptal davalannda, Borçlar Kanunu'nun ilgüi hükümlerine göre, hilenin yapüdığı tarihten itibaren değil, öğrenildiği tarihten itibaren işlem göreceğini karara bağladı. Davaa kişinin kendisine satümadığı halde, satılmış gibi gösterilen taşuımazlann iptaline ilişkin istemini reddeden yerel mahkemenin karannı göruşen Yargıtay, dava konusu satış işlemlerinin yeterince incelenmediğini, inceleme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği görüşünü hüküm altına aldı. Kararda "Borçlar Kanunu'nun 31. maddesinde öngörülen süre konusu işlemin ögrenildigi tarihten itibaren başladığı açıktır. Bu nedenle hilenin ögrenildigi tarihin belirlenmesi ve zamanaşımının olup olmadıgının araştırılması gerekir" denildi. "Çahşmalannı aralıksız olarak sürdüren komisyon aldığı kararlar dogrulrusnnda ilgili kuNecmettin Erbakan, Tahir Burum ve kuruluşlara 116 adet miiyiikköriikçü, Şevket Kazan, zekkere yazmış, yazılan bu miiMustafa Güner Yazgan, Mefazekkerelere cevaplar gelmeden met Recai Kutan, Temel Karasorgulama yapılması mümkün mollaoglu, Ahmet Oğuz, Şener olmadıgı için cevaplar beklenBattal, Mazhar Gürgen Bayatlı, miştir. Bu süre içinde de çoguSüleyman Arif Emre, Fehmi Cunun cevaplan gelnüştir. Aynca malıoglu, Oguzhan Asilturk, Fesöz konusu çanta da komisyonuhim Adak, Ali Oguz, Korkut muza celbedilmiştir. Böylece, Özal, AH Güneri, Mehmet Okul. delil niteliginde gördügü bügi ve Abdullah Tonba, Abdurrahim belgelerin büyük bir kısnunı topBezgi, Yasin Hatiboglu, Lütfi lamak amacıyla Başkanlık DivaDogan, Ahmet Remzi Hatip ve nı seçiminden bugüne kadar 6 Ali Rıza Öztiirk. birleşim yapan komisyonumuzun her birleşimde üye tam sayısı 15 kişi ile toplanmıştır. Bugünden itibaren (dünden) "sorulara cevap getirecek olayla ilgili gördügü kişileri bebiçimde" yapılmasını önerdi ve lirli bir program dahilinde dinkabul edildi. Kapanış konuşma lemeye karar vererek Manisa smı yapan Çakıroğullan ise Av Milletvekili ve eski Devlet Bakanıpalı parlamenterleri şu sözlerle nı tsmail Özdağlar'ın 14 Şubat bir kez daha Türkiye'ye davet et 1985 tarihinde saat 14.15'te dinti: lenmesine karar vermiştir. Göriildüğü üzere basında yer "Turkiye'ye gelin. bizi göriin. Zaten bu yü nisanda Ulusal Ege alan bazı haberlerin aksine komisyonumuz çalışmalannı bümenlik Bayramı'nın yıldonümünü de kutla>acağız. Biz de geli yük bir hassasiyet, kanuni gizliriz. Yunanistan konusunda da lik, ciddiyet ve mümkün olan sükonuşuruz. Limni'de referanraue sürdürmüş ve sürdürmekdum yapılacak. Türkiye'de hay tedir. Bundan böyle de aynı anvan haklannın da nasıl korundu layış icerisinde çalışmalanm sürgunu görürsiiniiz. lnceleme yadürmek ve olayı tam manasıyla parsınız." aydınlıga kavuşturarak adil bir karara ulaşmak amacındadır." Siyasi gözlemcüere göre Strasöte yandan komisyonun pabourg'daki toplantıyı, "lobi" zartesi günü de olayın kilit adatoplantını bir "ilk adım" olarak mı Uğur Mengenecioglu'nu dinnitelemek mümkün, ancak toplemesi bekleniyor. Komisyonda lantıya katılan bir liberal milletdüılenmesine karar verilenlere vekiünin deyimi ile "Bu verilerdavetiyeler özel kurye ile göndele 'sağ cenahta" bile Türkiye'yi riliyor. Komisyonun özdağlar'ın savunabilmek cesaret işi." babası, kaymbiraderi ve şoförü ile yabancı bir bayanı da dinleyeceği bildiriliyor. Bu arada Maliye Bakanlığı, kârlık, düzenbazlık, karşılıksız Uğur Mengenecioğlu'nun İş ve haksız kazanç demektir. " Bankası başkent şubesinden olay Aral, sahtekâriık yapan şirgünü çektiği 30 milyon liranın ketlerin hangisi olduğunu ve kaç U.M. şirketinin kayıtlarına namilyar liralık haksız kazanç el sıl geçtiğini araştıracak. Komisde ettiklerinin bilgisi dışında olyon, 30 milyon liranın dekontu duğunu belirtti ve "Bu işte hile ve o gün yapılan işlemlerle ilgili varsa bunun içinde başta firma belgeleri bankadan istedi. gıimruk teşkilatı, komisyoncu. nakliyeci, kolcu, survevan, hatta gemi kaptanı da vardır" şeklinde konuştu. (Baştarafi 1. Sayfada) Bu arada "hayali ihracat" soruşturmasının "belge yetersiz Ancak İstanbul Bankası sahipKgi" gerekçesiyle takıldığı öğrelerinden Has Holding, satış işnildi. Devletüı, "gerçek rayicin lemlerine ilişkin olarak bir "yüustünde bir bedelle mal sevk riıtmeyi durdurma" kararı aledip" Merkez Bankası kasasınmıştı. Hazine ve Dış Ticaret dan haksız vergi iadesi alan ih Müsteşarlığı'nın bu karara aynı racatçıların peşinde olduğunu mahkeme nezdinde karşı çıktığıifade eden bir hazine yetkilisi, m hatırlatan Ziraat Bankası. Ge"Ama suçu tespit edilmeden nel Müdürü Kemal Akkaya, kimseyi cezalandırmayız" dedi. "Has Holding'in itiraza cevap layihası mahkemeye ulaşmış duHazine yetkilisi, "Gecen yıl rumda. Mahkeme, 15 iş günü mayıs ayında 8 şirketten oluşan bir listenin yayımlanmasına rag içinde karannı bildirecek" dedi. men, aradan geçen süre içersinGenel Müdür Akkaya, söz kode soruşturmanın neden tamamlanmadıgı" yolundaki bir soru nusu 34 şirketten bazılarında işçi ücretlerinin aylardır neden ya şu yanıtı verdi: ödenmediği yolundaki bir soru"Hazine ve Dış Ticaret Müsya da şu yanıtı verdi: "tştirakiteşarlıgı bünyesinde yüriitülen soruşturma için Hazine ve Ma miz bulunan şirketlerde işçi Ücretlerinin ödenmesi yolunda taliye müfettişkri butun yaz boyu, limat verdik. Örneğin 7 aydır ücilgili şirketlerin hesaplanm inceret alamayan PeReJa işçilerilediler. İnce ince gözden geçirinin durumu yönetim kurulu len hesaplarda, binlerce malın temsikimiz tarafından gündeme ihracı ve fiyatı göninüyor. Bungetirildi. Bu işçilerin ücretleri lardan sahtekâriıgın ortaya çıkaödenecektir." nlması zaman ve belge meselesidir. Devletin hayali ihracatçıSanayi ve Teknoloji Bakanı nın üzerine gitmedigi yolundaki Cahit Aral, dün Yenimahalle göriiş, tamamen yanlıştır. Ama Belediyesi'nde tapu tahsis belgesi suçu tespit edilemeden kimseyi dağıtımı töreni sırasında gazetecezalandıramayız.'' cilerin sorulannı yanıtlarken, şirAynı yetkili, "Hayali ihracat ket kurtarma operasyonu deyila suçlanan bazı şirketlerin yine mine karşı çıkarak basırun işi sugeçen yıl mayıs ayında Merkez landırdığını öne sürdü. Aral şunBankası'nda tahakkuk etmiş bulan söyledi: lunan vergi iadelerinin durdurul"Ne şirket kurtarma operasdugu" yolundaki bir soruyu da yonu var, ne de şirketlere para şöyle yanıtladı: yardımı yapılacak. Bizim ayn bir "Vergi iadeleri, edinilen ön çalışmamız var. Bu çalışmalarıbilgiler nedeniyle mi kesildi bilmızın sonunda bir karar verecemiyonım. Bu iş biraz arabaya giz. Bunlar herhangi bir kişi vebenzer. Bazen frene basarsınız. ya kuruluşla ilgili olmayacak. Merkez Bankası, belki de likidite Biz açıklayıncaya kadar bu konedenleriyle vergi iadesi ödeme nunun üzerinde durmayın, melerinde frene basmıştır." seleyi sulandırmayın." ikinci aşaması 67 ay kadar sürdü. Dünkü duruşmada savcı, "163/1'den vazgecebUecegi imajını veren" esas hakkındaki mütalaasını okudu. Askeri savcı mütalaasında, bazı sanıklann TCK'nın 163/4. maddesi gereğince, bir sanığın da 171 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykırı davranıştan cezalandınlmalanru istedi. 1 Numaralı Askeri Mahkeme ise, suçun oluşmasma ilişkin delilleri yeterli görmediğinden, tüm sanıkların beraatına karar verdi. Beraat eden sanıklar şunlar: (Baştarafi l. Sayfada) görevini yürütür. BiTjde ise, panik duygusu ve ftrsatçılık güdUsü ağır bastığmdan kar yağışlarmda kargaşaya dönüşen bir ortam oluşuveriyor. Inişli çıkışh yollarla ve dik yokuşlarla dolu İstanbul trafiğinde akıl durdurucu bir keşmekeş sergileniyor. Biliyoruz, bu gibi durumlarda yetkililer ve sorumlular, eldekı olanaklarm yetersizlığinden söz açarak kendilerini temize çıkarmaya çahşırlar ve bir ölçüde hakhdırlar. Ama şu tstanbul için bir ömür boyu yapılan uyarılar neden boşa gitmiştir? Koca kenti yağma alamna döndüren, halkı çıkar çevrelerinin elinde oyuncak eden, arsa, apartman spekiilasyonuyla her türlü fırsatçıhğa yeşil ışık yakan yerel ve merkezı îktidarlar; kentin aitvapısım, ulaşım düzenini, temel hizmet şebekesini neden düşünmemislerdir? Kuşkusuz bu sorular boşlukta sallanmakta, yılların olumsuz birikimini tstanbul halkı sineye çekmek zorunda kalmaktadır. Ve neyazık ki, tstanbul'da kış yerineOsmanlıca "Ştta"yaşanmaktadır. * • * Ozdağlar (Baştarafi I. Sayfada) misyonun saptanan program çerçevesinde çalışmalara başla dığını anlattı. Erer, şu açıklamayı yaptı: Uç batık Tuborg 10 S a d c kapağı getiren herkese kitap dağıtıyor. 10 Tuborg Sade kapağını bakkallara ya da büfelere götürün, "Sağlıklı Yaşam İçin Spor ve Diyet" kitabınızı alın. Sağlıklı yaşamın sırnna varın. TUBORG Turk Tuborg bir Yasar Holding ısl<râKıdır Dr. MASUME ÇÖL Adres: Yeşilköy, Polat Yalı D: 6 Tlf: 573 91 06