Katalog

CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tur Servısı, o haberın altında "Annales Tarih Okulu" başlığı ıle, bu bu>uk tarıhçının >apıtlan ustune gereklı bılgılerı ozethyordu >or Marx'ın sozundekı "verilmiş Şu rastlantıya bakın kı, ben de koşullar" ıse, bızım bugunu an o gunlerde "Tarih *e Tarihçılayabılmemiz ıçın dunu bılmemız Annales Okulu Izinde" adlı ıigereğını one suruyor; demek bır gınç yapıtı okuvordum ve Brauolayı ve o olavı varatan bıreylerı del'e sıra geldığınde onun olum koşullandırmış olan geçmışe gı habennı almış bulundum boyledeceğız, tanhe başvuracağız . Ne ce •Man Yayincılık bılım dızısı ıçın'' Geleceğı kestırebılmek ıçın ıçınde vayımlanan adını verdığım mı 7 Santayana'nın "Eğer tarihi kıtabı Alı Boratav derlemış Meogrenmezsek onu tekrar tekrar raklı okura oğutlerım yaşamak zorunda kalınz" sözuAlı Boratav, Braudel ıçın şovne karşılık Alvın Tofler, "doğru le dıyor onsozunde •ma" dıyor, "geleceğı değiştır"İkinci adımda Braudel'in çomezsek ona katlanmak zorunda gul suresellikler ve uzundonem kalacagız kı, bu daha da kotu!" yaklaşımı ele alınabilir. 1949'da va>ımlanan 'La Mediterrenee et Gerçekten de kanşık bır konu' Gunumuzu yaratan koşullan bı le monde Mediterranneen' adlı leceksınız ve gunumuzun tanh kıtabında lum konulan uç zamansal bovutta ayn ayrı ele alsel gerçeğinın nasıl bır geleceğı mıştır. İlkin var olan maddi olaoluşturacağını bulacaksınız naklann, teknolojik gelişmişlik Bunu ancak tanhçıler yapabılır duzevi, mekânsal sınırtıiıklardan dnelım, ama hangı tur tarıhçı'' ote psikolojik ve kullurel sınırÇunku, tarıh bılımı, çağımızda lamatann da etkısiyle aşıiamabuyuk değışıklıkler geçınyor Iş yan, insanlann vuzvıllarca ıçınte, 30 kasım gunlu Cumhurıyet de yaşamak zorunda kaldıkları tekı haber başlıklarından bırı, bir tarihsel egılımı gosteren çağımızın en buyuk tarıhçılerın 'uzun donem' bazında incelemişden bırının olduğunu bıldırıyor tır ınsanı (opluluklan. Buna Bradu Tarıhçı Ferdınand Braudel udel 'tanhsel vapı' adını vermekoldu tedır. lkıncı atamada, orta donemdekı dalgalanmalan ele alır. Onun kurcaladığı sorunlar, bıBu, gozlemlenmesı nısbeten kozım bu >azının başından ben sorduğumuz ve ıçınden çıkama lav olabılen 2050 vıllık ıktısadı kullurel. demografik hareketledığımız sorulann yanıtiarını araştırıyordu ve gazetemız Kul rin konjonkturel ozelliklerinin tespit ediJmesi anlamına gelır. Suresi kesin olarak saptanamazsa bile, bu dalgalanmalara bakarak bır olaylar dızisı hakkında daha açıklayıcı olabılecek bir konjonkturel degeriendırme >apmak mumkundur. Uçuncu ve son olarak da doğrudan dognıya tanhsel olavları ınceleme konusu yapmıştır. Kısadonem olarak adlandırılabilecek olan bu araştırma alanı. gundelik havatın sergilendıgi, iktisadı, siyasal, hukuki olavların ıncelendiğı bir donemselleştirmedir." Kıtapta Fernand Braudel'in ıkı yazısına yer verilmiş; bunlardan bırı "Tarih ve Toplumsal Biiimler" otekı "Kapitahzm ve Maddi Yaşama Giriş" adlannı taşımaktadır Ayrıca G Melennan'ın "Braudel ve Annales Paradıgması" başlıkh başka bır yazı da var kı, burada Braudelın daha teorık bır tarıh yazımına >öneldığı ve esnek bır Marxıst tarıh yazımı gerçekleştırdığı belirtılmektedır Ben burada bu yazılardan ancak ılkı uzennde kısaca durmayı deneyeceğım Femand Braudel, bu yazısının başında, toplumsal bılımlenn geçırmekte olduğu genel bır bunalımdan sozetmektedır Bu bunalım, ozetlersek, toplumsai bılımlenn (buna ınsansal bılımler ae dıjebıhnz sanı>orum) aralannda ışbırlığı yapmamalarından kavnaklanmaktadır Işbolumunun aşuıüğından yakınmadır bu Ivedı gereksınım, bunların bırarava getırılmesıdır, yoksa bunlar bırbırlennı hıç anla>amayacak duruma gelebılırler Nıtekım otekı toplumsal bılımcıler, toplumsal zamanı yanlış anlıyorlar Buna "tarihsel zaman" da dıyebılınz kı, gerçekte bu, bır zaman dıyalektığıdır Braudel'e gore, "topluntsaJ gerçeldigin en temel unsuru 'an' ile 'uzun donem' arasındakı canlı. derın ve surekii karşıtlıktır." Gerçı buiun tarıhçıler geçmış zamanı çozumleme>e kalkarlar; ama burada onemlı olan, ele alınmış zaman parçasının nıtelığıdır "Dikkatini kısa donem, olav ve bireye veren geleneksel tarih" bugun kımı çıkmaziara duşmuş gorunmektedır Bunun çaresı, hem an'ı, hem de uzundonemı kapsayıcı bır yaklaşımdır Braudel şoyle dıvor "Daha açık olalım ve olaylardan degil de kısadonemden, bırevlenn ıçinde vaşadıgı zamandan, sanı »e hızlı vargılanmızdan, yanı vakanuvis'ın ve gazetecilerin zamanından soz edelim. Kayıtlar ve gazeteler, buyuk, sozde tarihsel olavlann vanı sıra, >aşamın sıradan kazalannı da bize aktanrian Bır yangın. bır tren kazası, buğdavm fivatı, bir suç, bir pıyes, bır sel baskını. Herkesin gorebileceğı gibi ekonomik, loplumsal, yazınsal, kurumsal, dinsel, coğrafi (orneğin bır ruzgâr. bir fırtına). ya da polıtik her yaşam ıçın kısa bır zaman donemi vardır. Geçmış, ılk bakışla, bazıları çarpıcı, bazıları da onemsiz fakat hep tekrarlanan bu kuçuk ayrıntılar yığınından oluşur. Kısadonem en kapnsli. en aldatıcı zaman bıçiraidir." Boylece Braudel'ın "uzundonem"ı neden yeğledığı sanırım anlaşılmıştır Bu yontemle >enıden ele alınacak tarıh (onemsiz ayrıntılardan ayıklanmış tarıh) belkı de geçmışı yepyenı bır gorunumde karşımıza çıkaracaktır (Ben gene de o onemsiz ayrıntıları arayacağım, onlar olmadan gerçekten ^şanmış bır geçmış olamaz gıbı gelır bana) Braudel buna "Konjonkturel tarih" dı>or Imdı merak edıyorum, boyle bır tanh bılımı (ya da tarıh bılıncı) bıze gunumuzu görmekte, gunumuzdekı sıradan olavları, gerçekten tanhı yapacak ola>lardan ayırmakta >ardımcı olacak mıdır? Olursa tanhın gıdışını ele geçıreceğız demektır Boylece. tarıh ortadan kalkar. Belkı de tarıh bılımme daha yenı yenı gırıvoruz. Marx şımdılık tanhoncesı'nde ^şadığımızı soyiemıştı Bır başka tarıhçı de, "Tarih, oluyu sorguva çekmektir" demıştı Hangı yandan bakarsanız bakın, tarıh, nıçın merak ettığımızı bılmedığımız bır olaylar yığınıdır; ozellıkle bızım okullarımızdakı oğretım bıçımı ıle onun neden okutulduğu bılınmez genellıkle Tarıhe bır anlam vermenın kolay olmadığı anlaşılıvor En azından ben bılmıyorum 6 ARALIK 1985 MELtH CEVDET ANDAY Kasım ayının son gunu gaze"temıan haber başlıklannı hızla gozden geçın>ordum Raporu Turkler vazdı, Sovyetler'ın tutumu, Ara seçım sancıları, Peres Ürdun'u sıkıştırıjor, Cezaevlennde ışkence yok, ışkencecı var, Egelı sanayıcıler, DÇM hesaplan, încırlık ussu, tarıhçı Fernand Braudel oldu gıbı başhklarla verılen haberlen bır onem sırasına dızeyıra dedım, ama başaramadım Daha doğrusu, bunlann ıçınde hangısının >a da hangılennın sureklı bır devınıme neden olacağını, başka bır deyışle, ılerıyı, geleceğı etkılejecek guçte olduğunu çıkarmak bana güç gorundu Bır anın ıçerdığı çeşırlı olaylardan bırçoğu sılınıp gıder, bakarsınız bırtakımı, kendı aralannda ılışkıler bulunduğu ıçın bır konjonkturel bırlık, bır topludurum kurmuşlardır, bıraz daha uzun ömurludurler Ama yarını, tarıhı yaratacak olay hangısıdır1* Işte bunu kestınp atamayız kolay kolav Tarıhı ınsanlar yapar (başka kım yapacaktı kı!), buna kuşku yok, ama Marx'ın dedığıne gore, venlmış olan koşullar ve ortam ıçınde >apar Claude LevıStrauss, bunu daha değışık bır bıçımde dıle getınyor "İnsanlar tanhi yaparlar, ama bunun farkında degildirler" dı Tarihîıt Anlamı PENCERE Kim Gerici?.. Son sekız yılda (19761984) ımamhatıp eğıtımı yolunda Turkıye bır atılım yapmıs 1976'da ulkemızde 927 lıse, 73 ımamhatıp lısesı var 1984'te lıselerın sayısı 1190 a, ımamhatıp liselerinin sayısı da 341'e yukselmıs , Demek kı sekız yılda 263 lıseye karşılık 268 tmamhatıp lısesı açılmıs * Imamhatıp okullarındakı oğretım bıcımı, 1924 yılında kapatılan medrese yontemlenne yakmdır bu tur eğıtımde bılım, yol gostencı değıldır Medrese oğretımıyle ımamhatıp okullarında temel eksen su ılkede belırgınlesır Gerceğe akıl yolundan değıl, serıat yolundan ulasılır 1924 yılında Ataturk un çıkardığı Oğretım Bırlığı Yasası (Tevhıdı Tednsat Kanunu) medrese oğretımıne son veren bır devrım ıçenğı tasıyordu Ne yazık kı, Oğretım Bırlığı Devrımı yıkılmıstır Bu alanda en olumsuz adımlardan bırı 1980 lerde atıldı tum mıllı eğıtımın ortaoğretımınde dın derslerı zorunlu sayıldı cağdas bılım yontemlerını tam anlamında benımseyen Ataturk un kurduğu sıstem ortadan kaldırıldı 1985 Istatıstık Yıllığı'na gore Turkıye'de ımamhatıp okullarının sayısı 715 (bunlardan 341'ı ımamhatıp lısesı) ve öğrencı sayısı 220991 Bu sayıların ne demek olduğunu anlamak ıcın otekı meslek okullarını da gozden gecırmek gerekıyor Yıne 1985 Istatıstık Yıllığı na gore erkek leknıkoğretımde okul sayısı 388, öğrencı sayısı 144 789 Kız teknıkoğretımde okul sayısı 465, öğrencı sayısı 59 763 Oğretmen lıselerı 51 oğrencı sayısı 17815 Tıcaret ve tunzm okullarınm sayısı 245, oğrencıler 93 369 Sağlık okulları 91, oğrencı sayısı 18144 Tarım okulları 23 oğrencılerı 2 640 Malıye okulu 3 oğrencı sayısı 512 Konservatuvar 10 oğrencı sayısı 995 Tapu ve kadastro meslek lısesı 1, oğrencılerı 213 Polıs kolejı 1 oğrencı sayısı 909 Turkıye tarım ulkesı değıl mı"7 Tarım okulu 23 oğrencı sayısı 2640 olur mu'> Kadastrosu yapılmamış ve bu gıdısle yapılamayacak olan bu ulkede 213 kadastro ogrencısı var Ya vergı kacakcılannın cennetı ne 3 malıye okulu ve 512 oğrencı nıcm yetmesın? Hastanelerımızde pıslık, bakımsızlık yetersızlıkten nıcın yakınıyoruz9 Geceleyın tek basına koskoca bır katın butun odalarına bakmakla gorevlı nobetcı, oteye berıye, olene kalana yetısemıyorsa nıcın ofkelenıyoruz? 89 sağlık meslek lısesı 2 ozel hemşıre meslek lısesı, nemıze yetmez9 Turkıye gıbı dını butun bır Musluman topluma 715 imam okulu ve 220991 oğrencı cok değıl m ı ' • Ulkemızde bır boluk aıle çocuklarını yabancı dılle eğıtım yapan lıselerın gırıs sınavlarına hazırlamak ıcın neler yapmıyor lar' Ozel kurslar ozel oğretmenler, buyuk harcamalar buyuk ozverılerle hangı amaca ulasmak ıstıyorlar' Cocuklarına lyı bır eğıtım sağlayarak, "seckınler' arasına katmak değıl mıdır butun umutları' Hangı aıle cocuğunu ımamhatıp lısesıne vermek ıcın cabalıyor' Toplumun fakır fukara takımının çocuklarını toparlayan ımamhatıp okullarını neden coğaltmışız' Bır vıcdan sahıbı cıkıp da bu soruya ıctenlıkle yanıt verebılır mı sımdıye dek verebıldı m ı ' Turkıye'de ımamhatıp okulları, dın dıyanet amacıyla değıl, sıyaset yatırımı ıcın çoğaltılmıstır Bu ocaklardan devletın her kesımıne yayılacak olan şenatcılarla ortaçağ duzenıne donuleceğını umut edenler vardır • Yanlış anlaşılmasın Imamhatıp oğrencılenne sevecenlıkle bakmalı oğretmenlerıne ofkelenmenın gereksız olduğunu bılmelıyız Bugun ulkede serıat' duzenı ısteyenlerı' murtecı' dıye cezalandırmanın da hıçbır aniamı yoktur Gercek suclutar "Oğrmkn Bırltğı uevrımı 'nı yıkarak devlet elıyle medrese oğretımıne kusaklar boyunca yatırım yapanlardır Laıklık ılkesı devletın mıllı eğıtımınde butunuyle cığnenırse, toplumsal yasamda gerıcılığe suruklenmemız doğal değıl mıdır' ARADA BIR Bakanlığı Eski Teftiş Kurulu Bşk. AHMET MARUF BUZCUGİL M. Eğitim Yılda bır kez, 24 Kasım'ın Oğretmenler Gunu olarak kutlanması ve gerıde kalan ya da gelecek 364 gun suresınce, öğretmenlerın gun gectıkce artan sorunlarının gormezlıkten gelınmesı oğretmenlerın tumuyle unutulması anlamını ıcermedığı kuskusuzdur Ama bu anlama cağrısım yaptıran durum lar, olaylar, ış ve ıslemler her yenı 24 Kasım'da guçlenmektedır ne yazık kı1 Gene de, 24 Kasım'ın Oğretmenler Gunu olması hıç olmamasından cok daha ıvıdır Mesleğın saygınlığını dıle getırmek, onun kutsallığından soz etmek oğretmenı goklere çıkarmak, torenler duzenlemek, yılın oğretrnenını secmek Ne var kı, hanı o 10 Kasım'larda yuce Ataturk u anma torenlerınde, acıklanamamasına karsın yasanan celıskıler acmazlar, tutarsızlıklar, yanlıslar, O'nun ılkelerıne terslıkler anımsanmakia, dusunulmektedır kara kara Işte, 24 Kasım'larda da, oğretmenlık mesleğme ılıskın bırbırınden guzel sozler soylenırken oğretmenın tedırgınlıklen, yonetsel, mesleksel ve sosyal sorunlan, kendısıne kuskulu bakışlar, beslenen guvensızlık, meslek onuruna ılıskın olan, mesleksel bağımsızlığı zedeleyen meslek ıcı orgutlenme ozgurluğune vurulan pranga, sıyasal amaclardan arınmış, salt mesleksel ıçenklı demek kurma hakkından yoksun bırakılışı, "bızden",' bızden değıl",' sağcı 'solcu damgası ıle değerlendırılmesı basarı yetenek deneyım, objektıf olcutler gıbı, bılımsel, cağdas ve demokratık bılgı, belge ve dayanaklartn bır kıyıya ıtılmesı Yanlı bır yonetım duzenını kurma ve ısletme amacı ıle yanlı yonetıcılerın ozellıkle Ataturkcutuğe ters bır kafa yapısına sahıp olanlann, tutuculukları ıle tanınanlann, merkez orgutu ust duzey yonetıcılıklerıne, oğretım kurumlarının mudur, mudur yardımcılıklarına bu bakanlığa bağlı bınmlerın baslarına getırılmelerı Sağcı ve dıncı bılınen kımı oğretmenlerın ılk ve orta derecelı okullarda bırer baskı oğesı olmalarına yollar açan gevşek, hoşgorulu tutumlar Iste, hep bunlar, 24 Kasım gunlerınde, Turkıye'nın en buyuk kamu kesımı olan eğıtım topluluğunun coğunluğunca acı acı dusunulmekte, ıçlerı yanarak anımsanmaktadır Mesleksel amaclı ve nıtelıklı ıletısım ve esgudumden yoksun bırakılan oğretmenlere guven duyulmaması surdukce Oğretmenler Gunu nurt de yuzeysellığı surecektır Tek yanlı yapay ve yukardan duzenlenen kendılerıne ılıskın olmasına karsın kendılerının mısafır' olduklan bu torenlenn belkı de en buyük yararı, oğretmenlerın çılesıne, mesleğın zedelenmesıne yonelık orneklerın daha bır baska duyarlılıkla sergılenmesıne dolaylı yoldan olanak vermesıdır 24 Kasım lar gıderek bır yozlasma gorunumune burunmektedır Mesleğe bır şeyler vermek katmak yerıne sankı bır şeylerı sokup almaktadır Esenlık, lyımserlık, umut adlı Bıiındığı gıbı, derslıklere oğrencılenn yerleştırılıslerı, cağdas eğıtım olcutlerıne ve standart kontenjanlara uygun değıldır Okullaşma ve derslık sayılan, ogrenım cağına ulaşan genclerın sayılan ıle doğru orantılı değıldır Ayrıca, 8 yıllık temel eğıtım uygulamasının askıya alınmıs olması, ılkokullara kız oğrencılenn gondenlmesı konusunda ılgılı yasa gereklerının yerıne getırılmemesı tum oğretmenlerın ılk ve orta derecelı okullara dağılımında denge sağlanmaması nedenıyle de oğretmen gereksemesıne ılıskın bılgıler sağlıklı değıldır Devlet Planlama Orgutu bılımsel arastırma ve calısmalarla, ılk orta ve lıse duzeyınde, uygulanagelmekte olan programlara gore nufus artısı ve okullaşma oranına ılıskın ve ılerı yıllara yonelık olarak bugunku gereksemelen de kapsar nıtelıkte, somut verılere ve onerılere ulaşmıs mtdır' Ulasmış ıse, bunlar, uygulama alanına konulmus yatırım projelerıne, butcelere, oğretmen kadro kontenjanlanna yansıtılmıs ve gereksemelere uygun parasal rorteler saptanmıs mıdır' Ceşıtlı dal ve alanlarda oğretmen acığının bulunmadığı kımı dal ve alanlarda oğretmene gerekseme olmadığı savı Devlet Planlama Orgutu'nun onerılerıne mı dayanmaktadır' Yoksa ıkılı ve uçlu oğretımın derslıklere depo edılen oğrencılenn yetersız okullaşma oranının kâğıda yansıtılan yuzeysel bılgılerden mı kaynaklanmaktadır' Yeterlı ve sağlıklı koşullar altında kuşakları yetıstırmesorumluluğunu ustler.mıs bulunan oğretmenlen, bu sorulann yanıtlarından soyutlamak olanaksızdır Oğretmenlık mesleğının ozellığı ve nıtelıgı gormezlıkten gelınerek bu yıl yenı bır uygulamaya yonelınmıs ve oğretmenlığe atamada bır seçme sınavı konmustur Unıversıteler eğıtım fakultelerı yanı YÖK cesıtlı dal ve alanlarda oğretmenlık lısansı yapan genclerımızı oğretmenlık formasyonuna ılıskın konulardaoğrenım goren ve boylece oğretmenlık mesleğını secTIIS bulunan genclerımızı bu unıversıte ve eğıtım fakultelerıre alırken bellı kontenjanlar saptamamıs mıdır' Tek dersten oasarısız olduklan ıcın fakultelennden uzaklastırılan genclerle ılgılı olarak ılk demecınde YOK Baskanı Sayın Doğramacı, bu genclerın fark derslerını vererek oğretmen olabıleceklennı soylerken, bır yandan bılımsel verılere dayalı bılgılerın yokluğunu ote yandan da hıcbır baltaya sap olamayanın oğretmen"lığe alınmasını onererek oğretmenlık mesleğını onem semedığını gostermemıs mıydı7 Ölcusu, duzeyı, konuları ve nıtelıgı kuskulu sorularla bakanlık kapısından kımı oğretmenlerın ellerındekı dıplomalarına karsın, başansız sayılarak gerı cevnlmelerı ıslemı uygulanılırken herhangı bır secım, ayırım yapılmaksızın kucak dolusu ucret verılerek yabanc ogretmenlere buyur edılmesı oğretmenler9 ce umursanmayacak turden bır konj mudur Oğretmenler Gunu'nde oğretmen kendı mestegının ve yasamını ozverıyle bağladığı okulların n gelıst rıldığme ılıskın kanıtları bır bır gormek ıster Bunları beKİer Oğrptmen oıabılır lığın, bakanlığın dıs kapısında değıl ozel yonetmelığı kosulları altında yasanan oğretmen adaylığından sonra olusabıleceğıne ınanır Tum bu celıskılerın gıderılmesı gereksemelenn karsılanmas. ve mesleğın yuceltılmesı sağlanmadıkca sanırız Ogretmen ler Gunlerınde uc seyın eksık oldugu gozleneceKtır Sevmc ınanc ve gusenc adlı 24 Kasımlar Gelip Geçerken... "Isteven başını önsun Açana da kanşmı>orlar Bır ortası bulunsun memlekette Turkıye Musluman memlekettır " Hacı Hafîze Ozal Emekli oğretmen "ManisaSangol'de 'Oğretmenler Gunu'nde hadisli kutiama toreni." 25 Kasım 1985 Curahuriyet "Sarıgol'de oğrencıler dovuluyor, ka>Tnakam elıvle Nakşıbendılık propagandası \apılıyor " 26 Kasım 1985 Cumhurivet "tstanbul'un gobegınde bir ilkokul. Bırınci sınıf ogrencılen besmelesız alfabelenni açmazken, beşincı sınıfın erkek oğrencileri ogretmenleri denetiminde cuma namazı kılıvor." Burası Erenkov Ozel tlkokuludur. "Nokta" dergısının 24 Kasım 1985 tarıhlı ve 46 savısında yukanda \enlen başlıklı vazısından bır bolumu bırlıkte okuyahm ve Istanbul'da bır ozel ılkokulda eğıtımın hangı eksene oturtulmak ıstendığını gorelım. "Bavan F.K. 7 vaşındaki >eğenini Erenkov Ozel tlkokulu'na goturduğunde, ilginç bır sınavla karşılaştı. Okul kurucusu, çocuğa beş parmağını gostererek 'bu nedır' diye sordu. Çocugun 'beş" biçimındeki janıtını doğru bulmavan Nurettin Hoca, dogru yanıtın 'beş vakıt namaz' olacağını sovledı. Daha sonra çekmecesinden çıkardığı "Namaz Hocası' adlı kitabı acarak, 're timin ekseni ve haçınılmaz ürünleri 160 100 HAZIRLAYAN OGRETMENOGRENQ SELİM ÖZYÜKSEL İmam Hatip Liselerinin Açılış Grafiği Topiam: 374 40 n 34 20 a b simlerle namaz' bolumundeki carşaflı kadını gosterdi. Hocanın 'bu kadın ne vapıvor' sorusunu 'namaz kılıvor' biçimınde >anjllayan kuçuk kızın sınavı bir lurhı sona ermivor... Hoca, en son olarak da 7 yaşındaki çocugun Kuran alfabesinin ılk harflerinı okumasını isüvordu. " 1985 atama donemınde MEGS BakanJığı'nın OSYM'>e yaptırdığı "yeteriik sınavVnda orta derecelı okullar ıçın seçılen 7223 oğretmenden 1342'sı dın kulturu ve ahlâk oğretmenı Orta ve lıselenn 13 daldakı derslerı ıçın 4676, kız ve erkek teknık meslek lıselerın tum meslek derslerı ıçın 1205 oğretmen seçılmıştır Bu sayılara bakıldığında tum orta dereceh okullar ıçın seçılen her 5 oğretmenden bırı din kulturu ve ahlâk oğretecek Buna rağmen Dıyanet Işlerı Başkan Yardımcısı Hamdi Mert, "Turkıve darul harptır, cuma namazı kılınmaz divenler var" dıyenlere Turkıye'nın harp alanı olmadığını, ozgur bır ulke olduğunu, cuma namazının kılınabıleceğını savunmak zorunda kalmaktadır Grafık dıkkatle m celendığınde 10 yıllık DP doneraınde 19, yaklaşık 10 yıllık CHP ağırlıklı ve ara hukumetler donemınde 7, yıne vaklaşık 10 yıllık AP ve AP ağırlıklı hukumetler donemınde 348 İmam Hatıp Lısesı açılmış olduğu gorulur Bu da sıvası ıktadarların, eğıtımı hangı yörunge>e oturtmak ıstedıklennın kesıtını vermektedır 19791980 oğretım yıhnda 274 Teknık Lıse ve Endustrı Meslek Lısesı'nde 120 982 öğrencı oğrenım görurken, 19801981 yılında oğretıme gırecek 34 lıse harıç 3401 H lısesınde 178 035 oğrencı oğrenım gormektedır Sadece 19801981 oğretım yılında Turkıye'nın dın görevlı gereksınımının 3 katı öğrencı 1 H lıselerınde oğrenımdedır. Buna bır de, ılk, orta ve hselerde oku>an gençlere zorunlu olarak dın kulturu ve ahlâk dersı okutulduğunu ekledığımızde, toplumun nereye yonlendırıldığı apaçık ortaya çıkar. Şunu hıç mi hiç anlamamışımdır, dın eğıtımını savunanlar, kendı çocuklarını bu okullara vermezler Dın eğıtımını hep başkalan ıçın duşunurler Başkalan hep yonetılen hem de kolay vonetılen kalsın, kendılerı ve çocuklan da yöneten hem de kolayca vöneten olsunlar dıve mı 9 Demokratık, laık ve çağdaş topluma bu yoldan varılır mı 7 Çağdas AtaturkLU, baâımsızlık \e demokrası âşığı, bu\uk ınsan ALTAY OMER EGESEL'İ kavbetuk Başımız ^ağotaun CEVAT ERCİŞLİ INONU VAKFI Türkiye, artık yurdun dört bir köşesinden ihraç ediyor sanayi ürünlerini yurt dışına... Glderek artarak ve gururla!... Ve Türkiye Halk Bankası, yıllar önce, tesis ve finansman kredilerini sağladığı küçük ve orta sanayi işletmelerimizin güçlendiğini; yurt dışında rekabete giriştiğini görmekle bugün kıvanç duyuyor. Türkiye Halk Bankası, gelişen, güçlenen Türkiyemizin büyük devlet bankası. ARAŞTIRMA YARIŞMAS1 İSMET İNÖNÜve LAİKLİK İsmet Inonu'nun .goruş ve ausuncelerının ve yasadığı d o nemm daha 1yı tanmmasını aniasılmasım ve gelecek ku şaklara aktanimasm amaçlayan l N o N u V A K F I , bu ko nulardakı bılımsel arastırmaian teşvık ıcın t>ır yarışma du«nıem.,t,r İSMET İ.NONU VE LAİKLİK konulu yarışma yurtıcmdekı ve dışındakı turr araştır macılara açjktjr KOŞULLAR 1 Arastırmacjlar daha once yayınlanmamıs ve başka bır yarışmaya katılmamıs ca ısmaları ıle Yarışmaya katılabılırier Çalışmalar Turkce, cıft araııklı aaktılo edılmış, en az 100 en cok 300 sayfa olacak.çalışma lara eklenecek belgeler bu sınırların dışında tutula caktır Yanşmaya katılacak çalışmalar 5 nusha olarak en geç 31 Ekım 1986 gunu ak?amına kadar, araştırmacı nın ozgecmısı ıle bırhkte aşağıdakı adrese teslım edıi melıdır İ N ö N u VAKFI Sehıt Ersan Cad 2 Pembe Koşk Konut Sıtesı, BZ Blok, O 1 3 Cankaya / Ankara Yarısmanın Seçlcı Kurulu,odule deger çalışma bu lunnıadıgında odullerın bırını ya da bırkaçını dagıtmamakta serbesttır Odul alan çalısmaların yayın hakkı 3 yıl sure ıle I N o N u VAKFI'ıa aıt olacaktır 4 SEÇİCI KURUL (Alfabetık sırayla) Sellm likın Prof Dr Ergun ozbudun Prof Dr llhan Tekelı Prof Dr Tarık Zafer Tunaya Dr GUrel Tuzun ODULLER Sırıncıye 2 mılyon Tl Ikıncıye 1 mılyon TL ucuncuye 500 bın TL KALBINIZI KORUYUN Turk Kalp Vakfı Muayene ve Kontroı ıçın Tel 148 58 66