Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLER Denktaş'ın Cuellar'a mektubu 2 KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'm, Bırleşmış Mılletler Genel Sekreterı Javier Perez de Cueüar'a mektubunun ılk bolumunu dun yayımlamıştık. Denktaş'm mektubunun son bölumu, dunku gazetemızde kaldığı yerden, kurulması tasarlanan ıkı toplumlu Kıbrıs Cumhuriyetı'nde Cumhurbaşkanlığı bır toplumun elmde bulunacaksa, Dışışlerı Bakanlığı'mn mutlaka dığer toplumun elınde bulunmastnın gereğıne ılışkın goruşlenm sergılemesıyle başlayarak aynen şoyle devam edıyor. özünde bu madde, başkanlığın dönuşümlu oluşuyla bağlamılıdır Devletın ıkı toplumlu yapısı, bır toplum baskanlığı elınde mttukça, dığennın de Dışışlerı Bakanlığı'nı elınde tutmasını gerektırır Bu sı>ası ve mantıkı bır gerekhlıktır Öte yandan "mantıki oylama" ılkesı (27 kasıra belgesının sunuş bölümundekı 1 \ paragrafında açıkça belırtıldığı gıbı, Bakanlar Kurulu toplantılannda uyulması gereken bır yöntem olarak amlmakta dır) ıle Dışışlerı Bakanlığı'mn hangı topluma venleceğı sorunu arasında mantıkı ve organık hıçbır bağ yoktur Görüşmelenn bır noktasında, ıkı konunun usule ılışkın düşüncelerle bırbınne bağlanmış olması, bu tavnn geçerlılığını değıştırmez Bıze 12 Nısan 1985'te Bay Holger aracılığıvla konsolıde taslagın yanında ılemğınız mektubunuzun 2 paragrafı, adı geçen taslağın 3 3 paragrafı\la bırlestınldığınde Kıbns Turk kesımının, tartışılması doğal ve kaçmümaz olan bır konuyu çalışma grubunda gundeme getırmesı karşıhğında, kendısıne lanınan en önemlı hakkını bırakıp, ötekı tarafla muzakerelere oturmasının öngörulduğu belırtılmektedır Dışışlen Bakanlığı'mn, Kıbrıs Turk tarafına bırakılması konusunu en başından berı çalışma grubunda gundeme getırme hakkımız bulunduğundan ve her zaman da bulunacağından, kazanılmış bır hak tan, sunuş bölumunun 1 A ve 2 A paragraflarında belırtılen, Bakanlar Kurulu'ndakı ağırhklı oyiama ve Senato'dakı ağırlıkiı oyiama guvencesınden vazgeçmesı ıs tenemez Bakanlar Kurulu'nda ve Senato'dakı "ağırlıkiı o>lama", Kıbns Turk kesımırun buyuk Onem atfettığı ve devlet yöpetımıne etkın bır bıçımde katılmalanru sağla>an temel ılkelerdır ozellıkle bu tenmın kullanüması mutlaka gereklı gorulmustur (13) Paragraf 5.1. Kıbrıs'ta kurulacak federal devletın ıkı kesımlı olacağı, uzun suredır uzerınde karara varılmış bır husustu Bız ekselanslanna her zaman her fırsatta federal devletın bu ıkı kesımlı karakterını vadsıvacak, bu karakterın vavaş yavaş ortadan kalkmasına vol açacak ya da anlamını yıtırmesıne neden olacak herhangı bır duzenlemeyı kabul etmeyeceğımızı bıldırmıştık Konumuzun bu olması nedenıyle, 1977 tanhlı DenktaşMakanos anlaşmasının Guıdelme3 bölumunde ve bu anlaşmaya dayanan 2 7 kasım belgesının 5 paragrafında yer alan "uç ozguriuğun" sözune ve ruhuna avkırı bır bıçımde uygulanmasını ongören herhangı bır yaklaşımı kabul edemeyeceğımız çok açıktır Bovle bır yaklaşım, Kıbnslı Turklerın gu\enlığını tehlıkeye duşurerek, devletın ıkı kesımlı temele dayanan karaktennı bozacaktır Bu nok tayaatfettığımız onemı ozellıkle yenıden vurgulamak ısterım Bızım goruşumuz şudur kı, 27 Kasım 1984 tanhlı belgenın sunuş bölumunun uçuncu paragrafında sözu edılen " n ç ozguriuge" ılışkın temel unsurlar, 1960 tanhlı kıbrıs Cumhunvetı Anayasası'nın aynı ozgurluklere ılışkın 13 ve 23 maddelerının bu açıdan uygulanamavacağı bızım açımızdan ha>atı önem taşımaktadır Bunlar.n tümü, konsolıde taslağın dışında bırakılmıştır (14) Paragraf 6.1. 27 Kasım 1984 tarıhlı belgenın sunuş bölumunun 4 paragrafında yer alan "29 + " (vırmı dokuz, artı) vuzdesı Federal Cumhunyet'ın Kıbns Turk kesumne aıt toprak parçasının vuzde 29'la yuzde 30 arasında olmakla beraber, yuzde 30'a vakın olacağı konusunda Bırleşmış Mılletler sekreteryası ıle anlaşmaya vardığımızı ıfade eder 27 kasım belgesındekı (29 + ) rakamı, bu anlavışın bır ıfadesı olarak vanlmıştı Dolavlı görüşmelenn uçuncu turunda, ekselanslan, ıkı tarafa tüm ötekı alanlarda olduğu gıbı bu konuda da muzakere konumlarıyla değıl, en son konumiarıyla gelmelerı çağrısında bulunduğundan bu toprak vuzdesını sunuş bölumune kovmak konusunda sızınle göruş bırlığıne varmıştık "Konsolıde Taslak"takı toprak buyukluğüne ılışkın olarak, kullamlan vuzde 29 cıvarında :fadesının, 27 kasım belgesının sunuş bölumunden epev farklı olduğunu açıklamaya gerek yok dakı garantıler sıstemıne bağlıdır Bu sorunu, söz konusu uç ulkemn varlığı dışında çözumlemek mumkun değıldır Kıbns Turk tarafı ne Turkıye'mn etkılı garantısınden, ne de genel anlaşma çerçevesınde Kıbns'a yerleştırıle cek olan Turk askerlennın sağlayacağı guvenlıkten vazgeçebılır Kıbrıs Rum tarafının açık veya ortulu bır bıçımde bu konuda ısrar etmes., kalıcı bır çözum arayışını baştan köstekleyecektır AINKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI 4 ARALIK 1985 1 anlış yorumlara açık kapılar (16) Paragraf 8.1. Bu paragrafın ıkıncı cumlesınde, "Kıbns Turklen için" ıfadesı, "Kıbns Turklerinin" şeklınde değıştınlmıştır Bu, görunuşte kuçuk bır değışıklık ıse de, gerçekte Kıbns Turklerıne sağlanacak >ardımın kapsamını daraltmaktadır (17) Paragraf 12.1. Bu paragrafın kaleme alınışı, 27 kasım tarıhlı belgedeolduğundan farklıdır Buradakı farklılık, 10 1 sayılı paragrafta olanın aksıne, sadece stılle ılgılı değıldır 27 kasım belgesınde olduğu gıbı, burada da "yeterii bir mekanızma"run kurulacağının ve bu mekanızmanın bıle şımı, ışleyışı ve başvuru hukumlerı (Terms of Reference) konulanna ıkı tarafm bırlıkte karar vereceklerımn belırtılmesı yeterlı olurdu (18) Paragraf 13.1. 27 kasım belgesının 13 paragrafında, "yuksek duzejdeki toplantıda alınan sijasal karariar ışıgında" çalış ma gruplan oluşturulacağı bebrtıhyordu Oysa "Konsolide Taslak"ta bu konuya hıç değımlmemektedır Bu eksıklığın usul açısından önemlı bır farklılık doğurduğu açıktır 27 kasım belgesınde sadece "soz konusu anlaşmanın a>nntılan"nın çalışma gruplarında ele alınacağına ılış kın genel bır hükum bulunuyordu (paragraf 13) Oysa, "Konsolıde Taslak'ta bu genel hukmun yanı sıra (paragraf 13 1), çalışma gruplarında ele alınması önenlen bazı konular özgul olarak belırtılmektedır (paragraf 2 1, 3 3 5 1,6 1) Taslağın bu şekılde yenıden yazımı yanlış yorumlara açık kapı bırakmaktadır Örneğın bundan, önenlen antlaşmanın bazı önemlı aynntılarınm çalışma gruplannda ele almamavacağı anlamı çıkarılabılır Bay Kıpnya hazırlık göruşmelerınde belıren yuzdeyı yansıttığı anlamına gelen cumle, Bav Kıprıyanu'nun 17 ocakzırvesınde ılerı surduğu göruşu ıfade etmektedır Bu göruş, hazırlık göruşmelennın üçüncu aşamasında vanlan arazı konusundakı anlaşmayı ınkâr etmeyı amaçlamaktadır Bu mektubun 1 bölumunun 14 paragrafında belırtmış olduğum gıbı, arazmın yuzdesını azaltmavı amaçlavan herhangı bır sapmayı kabul edemevız Soz konj su açıklamanın ıçerdığı değışıklık, "duzeyınde" (ın the order of) ıfadesı ışıgında ele alındığında, daha da vahım bır hal almaktadır d) Açıklamanın garantılerle ılgılı cumlesıne gehnce, böyle bır açıklama hem yersızdır, hem de haklı bır nedene dayanmamaktadır Garantor devletler Turkıye, Yunanistan ve Bırleşık Krallık'tır Kıbrıs Turk tarafı, Turkıye'nın garantörlüğünün kaldırılmasını asla kabul edeme>eceğını kesın olarak ıfade etmıştır Kıbrıs Turk tarafı, bu anlayışla, 17 ocak zırvesıne katılmıştır Açıklama, garantıler konusunu taruşmaya açmaktadır Bu, Kıbns Turk tarafının kabul edemeyeceğı bır husustur e) Kıbrıs Turk tarafı, yeterlı garantılere bağlı olarak, Kıbrıslı olmayan askerı kuvvetlenn gerı çekilmesi ıçın bır takvım >apılmasına ve geçıcı federal yönetımın kurulmasından sonra bu duzenlemelenn uygulamaya konmasına ıtıraz etmemıştır Yukandakı ızahatlar ışıgında, önenlen açıklamayı ne usul ne de esas yönunden kabul etmemıze ımkân yoktur Köy Enstitülerinin Yıkıldığı Yörelerde... Kasım'm son haftası ıçınde bır gündu, Ihsan Sabrı Çağlayangıl'le telefonda konuşuyordum O hafta 'Nokta" dergısınde Nazım ı oven sozlerını okumuştum Sız zaman zaman Nazım Hıkmet'ı ovuyorsunuz Evet ovuyorum, Nazım buyuk şaır Pekı Koy Enstıtulerı gıbı bır kurum kapatıldı Ben zaman zaman bu kurumları kapatanları eleştmyorum. Sız neden bu koy enstıtulerını savunmuyorsunuz9 Onu yapamam Çunkubenımpartım o kurumlara karşıyoı. Sızın partınız Nazım'a da karsıydı Onu ovuyorsunuz1 O başka' Çağlayangıl koy enstıtülerınde kız çocuklarla, erkek çocuklann bır arada okumalarının sakıncalarına değınmeye çalısıyordu Heyyy, koca CağlayangıM dedım ıçımden Yıllarca valılık sengtorluk, senato başkanlığı, cumhurbaşkanı vekıllığı yap Hâlâ bu kafada grt Bu olacak şey m ı ' lcımden acıdım Çağlayangıl'e, bır yararlı kuruma, partısı sıyasal açıdan karşı dıye, gerçeklen gormezden gelebılıyor, saklayabılıyor ıçındekını Bır ara Suleyman Bey'le de konuşturîv Allah senden razı olsun' dedı Yıne de ınsaflı yazıyorsun1 Satır arasında soylemek ıstedıklerını anlamıştım Elbette ınsaflı olacağım, dıye yanıtladım Ellermız bağlı1 Allah razı olsun' 12 Eylul oncesınde Suleyman Bey ıcın yonetımı ıçın en ağır yazıları yazmışım Uyarmak ıstemışım Dost acı soyler, derler ya, öyle yazılardı onlar başka hıçbır amacı olmayan şeyler Koy enstıtulerı konusunda Suleyman Bey'ın de susacağını bılıyorum Yalnız o m u ' Turgut Bey de susar o konuda merak etmeyı n' Sustu da Eskısehıre gıderken, Çıfteîer'e uğradı "Çtfteler" yakın gecmışte "Köy Enstıtusu" ıle unludur Bınlerce adam yetıştırmıştır Enstıtunun adı "Çıfteler"ö\, ama asıl okullar "Hamıdıye" ıle "Mahmudıye" koylerındeydı 1940'lardan kapatılıncaya dek Buralara uygarlık taşındı Adam yetıştırıldı Ruhı Su Âşık Veysel burada oğrencılere saz öğrettıler Çıfteler Koy Enstıtusu'nde mudurluk yapmış Rauf Inan, bana şunları soylemıştı Koy enstıtusu kurulmadan once, oralarda "Seydı suyu" nun kıyısındakı soğutlerle, "Sığırkuyruğu"nda/J başka bıtkı yoktu Hamıdıye ıle Mahmudıye'de köylüler uzum bılmezler Çercıler eşek yuklerıyle oralara üzum getınp satarlardı Enstıtu kurulunca, yore baştan başa orman oldu Enstıtunun altı bın beş yuz donum tarlası, altı yuz donum bahçesı, yuz donum bağı, yuz donüm ormanı vardı Hamıdıye sebze, meyve, kavaklık oldu Mahmudıye'de 300 donum sebze ve meyve bahçelen vardı Hamıdıye'dekı yıkık bır değırmenın yerıne elektrık santralı kurmuştuk oğrencılerle Oradakı tum bunlar. öğrencılerın, oğretmenlerın ellenyle yapıldı Enstıtunun ılk yıllarında kız oğrencı yoktu Cumhurbaşkanı Inonu, kız oğrencı almamızı ıstedı Uçuncu yılda 118 kız oğrencı alabıldık Rauf Inan anlattı Namık Gedık bır gun Falıh Rıfkı Atay'a dert yanıp şoyle demış koy enstıtulerı konusunda Kurduğumuz çımento fabrıkalarının yuz yıllık urununu temelıne doksek, yıktığımız ahlakı bır daha duzeltemeyız' Koy enstitülerinin yıkılmasıyla, başarı ıle ışleyen bır eğıtım ahlakı cokertılmış oluyordu Halkın bılınçlenmesı durduruluyor, duşuncelere zıncır taaa o zamandan vuruluyordu Bunlar gercekte demokrasıyı yozlaştırmanın ılk adımlarıydı Sıvrıhısar dan dogruca Çıfteîer'e gıtmedık de, Lutfu Oflaz'la ters yonden, Başbakan Turgut Bey'ı Hamıdıye, Mahmudıye yoresınden çevırdık Başbakan Çıfteler'den daha gelmemıstı Mahmudıye Kaymakamı Yakup Vatan, Beledıye Başkanı Talat Yucel, Basbakana ıyı bır karşılama hazırlamanın rahatlığı ıcındeydıler Olsa olsa bu kadar olurdu vesselami Çıfteler'de, Başbakanın oradan geçışı ıçın on beş gun onceden beledıye hoparloru anonslara başlamıştı Partızanlık da olsa olsa bu kadar olurdu ışte Valı Hanefı Demırkoi, gelışten ıkı gun once, koy muhtarlarıyla toplantı yapmış Basbakanı kıtlelerle karşılayın' demıştı Bu, valının aba altındakı sopasının ucuydu Geçışten bır gun once beledıye hoparlörunden yayılan muzık de partızanca mıydı7 Beledıye zabıtasının esnafı bır bır dolaşması neyın nesıydı9 Çıfteler'de bazı okullarda, yonetıcılerce oğrencılere"8aşbakanın geleceğı karşılamaya gıtmenın ıyı olacağı" ınce bır bıçımde anımsatılmış mıydı9 Mahmudıye beledıye başkanı ıle konuşurken çevredekı kırk yıllık kavak ağaçlarını seyredıyordum Bu kavakları koy enstıtusu oğrencılerı ıle oğretmenlerı dıkmışlerdı 19441945 yıllarında Hamıdıye ıle Mahmudıye'de oğrencı sayısı 1150'ye çıkmıştı Beledıye Başkanı Talat Yucel, ben "Koy Enstıtulerı" der demez "Onlar kapatıldı Iyı oldu'" demeye getırdı, ekledı Benım babam da karşıydı, benı koy enstıtusune değıl de sanat okuluna yazdırdı Başkan bır sure orada okumuştu, "koy enstıtulerı kotü!" demışler O da koşullanmıştı 1985 yılında da ANAP'tan beledıye başka nıydı Turgut Bey de, o yörelerde koy enstıtulerınden soz etmedı Edemezdı elbette, o da oyle bellemıştı Oyle gıdecektı Mahmudıye'de toplananlara ' Yemlıklerın bıze gelmesı ıçın çok ıyı çalışmamızlazım "dedı Turk eğıtımcılerın buluşu olan, Atatürk'un kafasında yatan "koy enstıtulerı" yenılık değıl mıydr? Hıc oralı bıle değıldı Turgut Bey Eskısehır'de 'Petek Gecesı 'nden sonra, Başbakan Turgut Bey'den ızın ıstedım Yola cıkmayıp Eskısehır'de kaldım Bır karşılamanın ıçyuzunu perde arkasını bır gün kaldıktan sonra daha ıyı oğrendım Perde kapanıp tıyatro dağıldıktan sonra ortalık ne durumdadır9 Onu gozlemış oldum Mulkıyelıler Bırlığı "Ruştu Koray" odulu Ruhı Su, Fehmı Yavuz ıle Cahıt Talas'a verılıyor bugun saat 11 00'de Mulkıyelıler Bırlığı salonunda seçıcı kurul, Tımur Selcuk, Yalçın Kuçuk, Azız Nesın'den oluşuyordu Mulkıyelıler Bırlığı Başkanı Cevat Geray, Metın Kazancı ıle Salıh Er. bırlık yonetıcılerı olarak secıcı kuruidaydılar Bugunku törene, ödulu almak ıçın Ruhı Su'nun eşı Sıdıka Su da katılıyor Rum tarafının tutumu III Mektubumuzdan ekselanslannın "onayımız olmaksuın 27 kasım belgesının melninde hıçbır değişiklik vapılmavacaktır" ve "Antlaşma taslağı bır butun teşkil eder" ılkesıne sadık kalmaya önem verdığımız de an laşılmaktadır Bu nedenle "Konsolide Taslak"la ılgılı olarak ıfade ettığımız görüş ve kaygüanmızı paylaşacağınızdan emınız Yukanda ortava koyduğunuz çözumleme ve gözlemlerden anlasıiacağı uzere, 27 kasım tanhlı belgeyı teyıd eden bır "antlaşma taslagı" ıle değıl. bırçok bakımdan önemlı ve esaslı değışıklıklen ıçeren >enı bır metınle karşı karşıyayız Gerçekten, Kıbns Rum tarafı, gızlı tutulması gereken bu metınlerı açığa vurmakla kalmamış, 27 kasım belgesınden çok farklı, Kıbns Rum tarafı lehme esaslı değışıklıklen ıçeren yeni bır metınle karşı karşıya olduğumuzu çeşıtlı vesılelerle kamuovuna duyurmuştur 17 Ocak 1985'te yapılan zırve toplantısının ılk oturumunda, Bay Kıpnyanu'nun "antlaşma caslagı"nm temelını teşkıl eden, ıkı tarafın "esıl sıvasal statusu", "ikikesunlilik". "uhıslararası garantıler", "guvenlik" ve "uç ozguriuğun" pratıkte devletın ıkı kesımlılığıne ve Kıbns Turk halkının guvenlığıne halel getırmeyecek bır bıçımde uygulanması gıbı kavramları reddeden ıfadelerını ıkımız de dınlemıştık Bu temel kavramları kendısının nasıl yorumladığını da dınlemıştık Uzulerek belınmelıyız kı, 17 ocaktan bu yana ve özelhkle son bırkaç hafta ıçınde Bay Kıprıyanu ve Kıbns Rum yonetımının dığer vetkılılerı 27 kasım belgesının hükumlerı ve amacıyla kökten bağdaşmayan beyanlarda bulunmayı surdurmektedırler Ekselanslarının çok ıvı bıldığı üzere, Bay Kıpnyanu'nun "Konsobde Taslagı" gerçekten kabul mü ettığı, yoksa bunu muzakereler ıçın bır baslangıç noktası olarak mı gördüğu konusunda Kıbns Rum basınında bır tartışma şu sıralarda devam etmektedır Bu konuda bır soruya muhatap olan bır Kıbns Rum yönetımı sözcüsü, vanıt vermeyı reddetmıştır Bu koşullarda, 4 Mayıs 1985 tanhlı mektubumda belırtmış olduğum uzere, Kıbrıs Rum tarafının neyı, nasıl ve ne ölçude kabul ettığını ve taslak metnının çeşıtlı yönlerı konusunda kendı yorumlan ve anlayışında ısrar edıp etmedığını bılmek zorunda olduğumu yenıden ıfade etme zorunluluğunu duyuyorum Anayasa Mahkemesi (11) Paragraf 3.4. "Konsolıde taslağın" ılgılı paragrafında, "anayasal bir gnvence" olması gereken Anavasa Mahkemesi, "çıkmaa aşma mekanızmasının" bır parçası olarak göstenlmektedır Anayasa ve temel hak ve ozgurluklere saygı ve yasalann üstünluğunun korunmasından hareketle, Bakanlar Kurulu'nun aldığı bır kararın, ana>asa>ı ıhlaj ettığı ya da avınmeüık yaptığı gerekçesıyle Anayasa Mahkemesı'ne başvuru hakkı bulunmalıdır Ustelık. bu başvuru hakkı, Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararlarda oyiama sırasında çıkmaza gınp gırmedığıne bakılmaksızın yer almalıdır Oaha önceden alınmış kararlar konusunda Anayasa Mahkemesı'ne başvuru hakkı olup olmadığına bakılabıhr. Ama, oyiama sırasında pkmaza gınlse bıle, Anayasa Mahkemesı'ne basvurulmayacağına daır hıçbır karar bulunmamaktadır Yasama orgamnda olduğu gıbı, Bakanlar Kurulu'nda bir kararın alıruşı sürecınde oyiama çıkmaza gırerse, bu, yalnızca o karann hem anavasaya aykın ve aynlıkçı doğasını, hem de sıyası ve ıktısadı tercıhlerın sonucu alınmış olduğunu gösterır Böyle bır çıkmazı aşmanın tek yolu, karşıhkh anlaşmadan ve sıyası uzlaşmadan geçer Anayasa Mahkemesi sıvası değıl, adlı bır organdır Anayasa Mahkemesi'nın başkanlığını da bır uçuncu ulkenın yargjcı yürtlteceğınden, sıyası tercıhlerde bulunama yacak ve ıkı toplumun seçımle gelen temsılcılennın sı yası sorumluluklarını göz onune alamayacaktır "G»vence" tenmı genellıkle. sayısal olarak azmlıkıa olan toplumu, sayısal olarak çoğuniukta bulunan toplumun âlacağı keyfi kararlara karşı korumak olarak alınır tşte bu ışlev, Anavasa Mahkemesi tarafından verıne getınlebılır öte yandan, "çıkmazı asma mekanızması", karar alma mekanızması sırasında çıkacak zorlukları önlemeve yönelıktır Bu çerçevede, "çıkmazı aşma mekanızması", referandum olarak öngörulebılır Bu nedenle, "çıkmaz halinde" deyımının uygun kuUanım yerı, referandum dan söz eden paragrafın ılk cumlesı değıl, ıkıncı cumlesıdır (12) Paragraf 4.1. Bu paragrafın özu, 27 kasım tanhlı belgenın 4 paragrafıvla aynıdır Dola>lı görusmeler sırasındakı temaslanmızda, burada adı geçen "uçlu orgamn" aslında Ajıa yasa Mahkemesi olduğunu sekreterva bıze her duzeyde ve açıkça ınkâr edılemevecek bu şekılde beürttı Ne oiursa olsun, bu paragrafın ıçınde adı geçen "tartışmalar" sözcüğu, bunun adlı bır organ olduğuna daır hıçbır ku ? kuya yer bırakmamaktadır Kuşkusuz bu nedenle, Anayasa Mahkemesı'ne çeşıtlı paragraflarda atıf yapıldığı halde, mahkemenın kımler den oluştuğuna ılışkın hukum, valnızca bu paragrafta yer almaktadır Bu paragrafta atıfta bulunulan "uçlu orgamn" Anayasa Mahkemesi olması nederuvle, bu mahkemenın bır Kıbnsü Turk, bır Kıbnslı Rum ve bır de Kıbrıslı olmayan uç uyeden oluşacağını başka yerde tekrarlamaya gerek duyulmamıştır Konsolıde taslağın değışık kısımlarında, "Anayasa Mahkemesi" tenmı açıkça kullanıldığı ıçın, herhangı bır yanlış anlamayı onlemek amacıyla, bu paragrafta da M unanisîan'ın ve Kıbrıs Rum kesiminin, Türkiye'nin etkin garantörlüğünü kaldırma niyeti açıkça ortaya çıkmıştır. Mk.ıbrıs'tan silahlı kuvvetlerin çekilmesi doğrudan doğruya 1960 Antlaşması 'ndaki garantıler sistemine bağlıdır. Türkiye'nin garantisi konusu (15) Paragraf 7.1 ve 7.2. Ekselanslarınız, 27 kasım belgesındekı 7 paragraf ıle Konsobde Taslak'takı 7 1 ve ^ 2 paragraflanmn Kıbnslı Turkler açısından taşıdığı hayatı önemın çok ıyı farkındasınız Yunanıstan'ın ve Kıbns Rum kesımının, Kıbrıs'takı temel guvencemız ve guvenhğımızı sağlayan Turkıve'nın etkın garantörluğunu kaldırma nıyetı açıkça ortava çıkmıştır 17 ocakta Ne» York'ta yaptığımız ılk zırve toplantısının bınncı oturumunda Bay Kıprı>anu, Ada'dakı Turk bırhklennın gen çekilmesi ve Turkıye'mn garantörlüğünün kaldırılması konusundakı tasanmlarım gızlemeve bıle çalışmadı 17 Ocak Zırvesı'nden bu yana, Yunamstan hükumetı ve Kıbns Rum kesımı tarafından Ada'dakı yabancı bırlık ve unsurların çekilmesi ve garantıler konusunda Yunan hükumetı ve Kıbrıs Rum kesımının >a\ımladığı bıldırıler ve yaptığı açıklamalan, bu açıdan uzennde mutabakata varılan ılkelen >ıkarak Kıbrıs'ta uzun vadelı bır banşın sağlanması umutlarını erozyona uğratmıştır Yunan hukume tımn bu konudakı son ve en yadsınamavacak tutumu, Bay Papandreu tarafından 23 Temmuz 1985'te yapıldı Papandreu bu tarıhte, Yunanıstan'ın. Kıbrıs'ta tek bır Turk askerınm kalmasını ıçeren bır çozumu asla kabul edemıyeceğını belırtu Kıbns Rum kesımı de, Yunan Başbakanı'nın bu goruşlerıne ıştırak ettığını ve katddığını belırttı Kıbnslı Turkienn guvencelennın olmaması ve Kıbrıslı Rumlann bu tırsattan ıstıfade etmelenrun en başta Kıbns sorununa yol açıığı hâlâ hatırlardadır Kıbrıs'ta, Kıbnslı Turk ve Rumlar arasında adıl ve kalıcı bır banşın temel ögelerım ıçeren bır anlaşmaya varılması, ancak Kıbnslı Turklerın guvenlığe kavuşmasından sonra olmuştur Federaldevletıngelecekte var olabılmesı ıçın Kıbrıslı Turklerın kendılerını tamamen guven ıçınde hıssetmelerı ve guvencelerının gerçekte sağlanmış olması gerekmektedır Kıbns Turk halkı, kendım ancak Turkıve'mn etkılı garantörluğu altında guven ıçınde hıssedecek ve guvencede olacaktır Kıbrıs'takı silahlı kuvvetlerin çekilmesi sorunu Ada'dakı ıkı kesımın dışında doğnıdan doğru>a Turkıye, Yunanistan ve Ingıltere'nın ımzaladığı 1960 Antlaşması'n MMU sorun, Türkiye, Yunanistan ve tngiltere dışında çözülemez. M&Lİpriyanu, New York Zirvesi'nin ilk oturumunda Türkiye'nin garantörlüğünün kaldırılması niyetini gizlemedi. nu'nun bazı konuların sadece zırve toplantısında göru şulmesınde ısrar ettığı hatırlanacaktır Bu ıddıasım şımdı "Konsolıde Taslak " t a yer alan yenı ıfadeye dayandırabıhr Bu nedenle, antlaşma, butün ayrıntılann çalışma gruplarında ele alınabıleceğını açıkça belırtmelıdır I Açıklama onerisi (8) Paragraf 3.2. II Şımdı de 12 Nısan 1985 tarıhlı mektubunuzda sözunü ettığıruz "açıklama" önensıne ılışkın görüşlenmızı sunmak ıstıyorum Açıklamanın tam metnı bıze aktarılmış değıldır Sadece ıçerdığı bazı unsurlar, yardımcılanmız tarafından sözlü olarak Nevv York'takı temsılcunız Bay Özer Koray'a ıletılmıştır Soz konusu "açıklama" bıze göre, usul açısından önemlı değışmelerı ve gerılemelerı ıçermekle kalmamakta, 27 kasım tarıhlı belgenın hukumlennden bırçok vönden a>Tilmakta ve bu hukumlerı cıddı bır şekılde zedelemektedır Eşıtlık temelı üzennde vapılan venı görusmeler sonucunda bır amlaşmaya ulaşılacak olursa, "taraflar ılışiklekı antlaşma}! kabul etmışlerdir" anlamına gelen resmı bır açıklamanın vapılması, elbette kı mumkundur Bu açıklama, antlaşmamn özu, nıhu ve sözunde herhangı bır değışıkhğı va da sapmayı ıçeremez Ne var kı, ekselanslarırun üzennde duşundüklerı anlaşılan cınsten bır açıklamanın bızım tarafımızdan kabulu mumkun değıldır Açıktır kı, önenlen açıklama, ekselanslan tarafından antlaşmamn aynlmaz bır parçası olarak duşünülmekte dır Bu durumda, ıkı tarafın da uzennde tam olarak an laşmadıklan hıçbır husus söz konusu açıklamada yer alamaz Öte yandan, açıklama ıkı tarafın da uzennde anlaştığı hukumlerı kapsıyorsa, bunlar açık bır şekılde ant laşmada >er almalıdır Bu durumda, açıklamanın, Kıbns Rum tarafının antlaşmaya dalul etmek ıstemedığı bazı hukumlen kapsayacağı anlaşılmaktadır Elımıze geçtığınde, açıklamanın tarr metm hakkındakı goruşlerırnızı ıfade etroek hakkımız saklı olmak uzere, açıklamanın dıkkatımıze sunulan unsurları hakkındakı göruşlerımızı aşağıda belırtmek ıstıyoruz a) Açıklamanın "uluslararası kisılık" ıle ılgılı yönu, gerek 27 kasım belgesının ruhu ve sozunde, gerekse "Konsolide Taslak "ın (c 1) paragrafında değışıklık yapmaktadır Bu değışıklık, Kıbns Turk tarafımn aleyhınedır b) "Diger yetkiler"le ilgılı olarak, 27 kasım belgesırun metmnden, BM sekreteryası ıle uzennde baştan an laşmaya varümış olan açık bır hukmun çıkanlarak, öne rılen açıklama metnıne aktanlması ıçın haklı bır neden yoktur Açıklama metnı, antlaşma ıle aynı statude sayılacak ıse, bu hukmun vennı değıştırmeve gerek yoktur Öte yandan, açıklama metmnın statusu, antlaşmadan fark lı sayılacaksa, "diger jetkıler" ıle ılgılı hukmun yerımn değıştırümesı, esaslı bır değışıklık anlamına gelmektedır c) Açıklamada yer alan, arazının mtehğımn goruşul mesı gerekeceğı ve "madde 6 (l)"ın kaleme alınısının yabalar boşa gitmeyecek Ekselans, Daha önce söz vermış olduğum Uzere, yukandakı sayfalarda "Konsolıde Taslak" konusundakı göruşlerımızı özetlemeve çalıştım Bu konudakı temasları surdur meve hanrım Bır toplantıda bır arava gelmemız olanağını ara^urmakta olduğunuzu özel umsılcınız bana ıletmış bulunuvor Karşılıklı olarak uygun bır zaman ve yer de sızınle buluşmaktan elbette memnun olurum Y'ukarıda kısaca açıkladığım göruşler ve sızden gelecek bılgı ve göruşler ışıgında, dığer önerılenmı somut ola rak sunma hakkını saklı tutuyorum Bız, Kıbrıs Turk tarafı, Kıbrıs'ta kalıcı banşın sağlanmasıru ıçtenlıkle arzuluyoruz Kıbrıs'ın sıyasal >apısında eşıt kunıcu ortak haklanna sahıp oldukları yadsınamasacak olan Kıbns'ın ıkı halkının, eşıt sıyasal haklarla federal bır çatı altında brr araya gelebıleceğıne ve ıkı kesımlı coğrafi bır temel uzennde banş ve guvenlık ıçınde yan yana )aşayabıleceklenne manıyoruz Bu amacın, ıkı tarafın eşıtlık esası uzennde ve Genel Sekreten'nın, BM Guvenlık Konseyı'mn 367 sayı ve 12 Mart 1975 tanhlı kararı çerçevesındekı gözetımı altında >apılacak doğrudan göruşmeler yoluyla gerçekleşebıleceğme daır göruşumuzu koruyoruz Bunun yam sıra, sızın önce özel temsılcı, sonra Genel Sekreter Yardımcısı ve şımdı de Genel Sekreter olarak Kıbrıs sorununa görusmeler yoluyla bır çözum getırmek volunda uzun zamandan ben harcamakta olduğunuz çabalann boşa gıtmedığı hususunda da sızı temın etmek ıstenm Bu çabalar sayesınde, Federal Kıbns Cumhunyetı'nın dende üzennde kurulabıleceğı sağlam bır temelın atılmış olduğuna ınanıvorum Nıhayet. bugune kadar olduğu gıbı bundan sonra da ıyınıyet gınşımlerı görevınızde sızı desteklemeve devam edeceğımızı bır kez daha behrtmek ısterım Ekselanslanna butun çabalannda basanlar dılerım Ekselans, saygılarımı lutfen kabul edınız Rauf R. Denktaş Cumhurbaşkanı ÖZÜR VE AÇIKLAMA: KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'm, BM Genel Sekreterı Perez de Cuellar'a mektubunun gazetemızde dun yavımianan bölumunde "ikikesımU"sözcuklen "ıkibölgeti" olarak çıkmıştır Kıbrıs Turk tarafı, federal cumhurı \etın ıkıkesımlı (bızonal) bır temele sahıp olması gerektığmı oteden ben savunmuş ve ıkıbölgeh tbıregıonal) temelı reddetmıştır Duzeltır, özur dılenz sanat edebiyat ÇIZGI ROMAN ÇAGI Şiir, Ö\ku, Deneme, Eleştiri, İnceleme \e Kitap Eki Yazılarıyla; Abidin Dino/Hasan Bulent Kahraman Kemal Bekir/Perıde Celal/Jean Louis Ezıne/Vedat Gunyol Gul Işık/Necdet Uğur/Kemal Sulker Fethi Naci/Demır Ozlu/Sabahattin Kudret Aksal/Metin Eloğlu Oktay Rifat/Salah Birsel/Ikna Sarıaslan/Nurer Uğurlu Can YuceJ/Yuksel Pazarkaya/Tuğrul Tanvol/Tulay Bortecene Hale Sontaş/Doğan Hızlan/EminÇetin Girgın Guneş Acar/Nejat Soyer/Sevda Şener/Yaşar Ilksavaş Jak Deleon/Seyit Ali Ak/Ibrahim Aitınsay Nezih Coş/Kamil Şekerkaran Ali Platin/Sınan Gurdağcık/Turgut Çeviker/Serpil Bağcı Ertuğrul Ozkok/Guven Turan/t/iısal Oskay Emre Kongar/Osman Giritli/Era> Canberk/Mehmet H.Doğan Konur Ertop Desenlerivle Oktay Rifat/Gurbuz Doğan Ekşioğlu/Ibrahim Niyazioğlu Ertuğrul Ateş Aralık Savısında! İGÖSfâi 627Aralık 1985 Acılıs saatleri.pazar haricl2 18 Halaskârgazi Cad. No36 Harbi>€îstanbul Tel. 146 20 41 DINCER ERIMEZ RESÎMSERGİSİ ö0 00 GARANTİ EANKASI SANAT GALERlSİ