16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ARALIK 1985 Ozetle HABERLER CUMHURtYET/7 Başbakan, ANAP milletvekillerine iç ve dış gezileri yasakladı Evren Karaduman'la görüştü Cumhurbaşkant Kenan Evren, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman\ dün saat 10.00'da Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Evren ile aylık olağan gorüşmesini yapan Karaduman, Çankaya Köşku'nden aynhrken gazetecilere açıklama yapmadı. "umhurbaşkanı daha sonra umfuıriyet Başsavast Firuz Çilingiroğlu'nu kabul ederek bir süre görüştü. Bütçe için örfi idare? Özal, Türkiye'nin 1980 öncesine dönebileceğini düşünmediğini belirterek, eskiyi sürdürmek isteyenleri eleştirdi ve "başka düşünen varsa, bunlar kendi dünyalannda yaşıyorlar" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Başbakan Turgut Özal butçe goruşmelennın başlaması nedeniyle butun milletvekillen ve bakanlann Mecliste bulunmalannı ıstedi. Ozal, tum gruba iç ve dış seyahatlen yasaklayarak, "Örfi idare ilan ediyonım. Medise devam edin. Bütçe muzakereleri fevkalade önemlidir" dedi. Başbakan Özal, ANAP'a birçok eleştiri ve suçlamaların yöneltildiğıni anlatarak, ANAP'ı "meyve veren agaç"a benzettı. Ozal, Türkiye'nin 1980 öncesine dönebileceğini duşünmediğini de dile getirerek, eskiyi surdurmek isteyenleri eleştirdi ve "başka duşunen varsa, bunlar kendi dünyalannda yaşıyorlar" dedi. Özal, ANAP'm dun toplanan grubunda başkanlık divanı toplantısı ile ilgilı gruba bilgı verirken tum kesimlerin Anavatan'ı gozlediğini, ANAP'ın Türkiye için ıstikrarı temin eden önemli bir unsur olduğunu kaydetti. Özal şöyle konuştu: "ANAP bu memlekette istikrann en sağlam direğidir. Bu sebepten dolayı bize tarizler fazla olacaktır. Gerek iç muhalefet, gerek dış muhalefet, gerekse basınımızdan tarizler olabilir. Bunu tabii gormeliyiz. Bunlara cevap vermeyiniz. Arna bu bizim taşlana ağaç olduğumuzu gosteren bir hadisedir." Özal, Türkiye'nin ve ınsanların değıştiğini belirterek, "Biz çok yakından biliyoruz Türkiye süratle değişmektedir. Geriye dönuş yoktur" dedi. Ozal konuşmasmı şöyle surdurdü: "1980 öncesine bu memleketin bir daha döneceğini tasavvur (!ahi etmiyorum. Çunkü öyle bir nesil yetişiyor ki, bu nesilin hedefleri çok farküdır. Biz Türkiye'nin yeri sağlam partisi>iz, bunun farkındayu. Başka türlü düşunenler varsa, kendi dünyalannda yaşıyoriardır. Yaptığunız işler ortadadır. ANAP programlarını, seçim beyannamesini, hukumet programı ve icraat fevkalade birbirine paraleldir. Hiçbir hiıkümet programı seçim beyannamesine bu kadar sadık kalmamıştır. 4 DIYDUK YAUÇlIV PEKŞEN Geçen hafta sonu Atatürk Havaalanı'ndan kalkan bir BEA (Ingıliz Havayolları) uçağı akıl ve ruh hastalıklan uzmanı (psikiyatr) Dr. Aydın Demirsar'ı Avustralya'nın Melbourn kenti yolunda ilk durağı olan Londra'ya doğru yola çıkardı.. Dr. Demırsar ABD ve Kanada'da uzun yıllar sürdürdüğü etnık gruplar (Kızılderililer, zencıler. Çinliler, Filipinliler, GÖRDİİK Bize göre bunun akıl bozukluğuyla bir ilgisi yoktu. Hatta tersine bizim ülkemizde böylesı durumlara "helal olsun" denilir "ne akıllı adam" diye aynca alntndan öpülürdü. Ama Avustralyalılar farklı düşünüyor, bu durumu vatandaşlanmızın ruh sağltğının bozulmasıyla acıklıyorlardı. Aynca Avustralya'da esrar ve eroin kaçakçıUğı Türklerın etindeydi. Mezhep çatışmalanmız bile bu ülkeye taşınmıştı. Bir mezhebin camısıne başka bir mezhep mensubu giremiyordu. Türk aileler kız çocuklannı okula göndermemekte direniyor, bu arada erkeklerle ilişki kuran kızlar öldürülüyordu. Kısacası sayemizde dünyanın öteki ucunda kavga gürültü çıkmıştı. Tüm bu sorunlar tıp dilinde "külturel farklar nedeniyle ortaya çıkmış değer yargılan çatışrnasının etkın grupların akıl saglığını bozması" olarak değertendiriliyor ve Dr. Demirsar'ın çözmesi isteniyordu. Doğal olarak bizim aklımız bunları almıyordu; erkeklerle dotaşan kızlann öldürülmesı, esrar eroin kaçakçılığı, mezhep kavgalan ve işsizlik eöer akıl hastalığı sayılsaydı, üikemizin de dev bir tımarhane olması gerekirdı. Ama bilim adamlan farklı düşündüklerinden Dr. Demırsar vatandaşlanmızı lyileştırmek amacıyla yola çıktı. * * * Başta da belirttiğimiz gibi Dr. Demirsar'ın bu konuda epey deneyımı vardı. ABD ve Kanada'da etnik gruplan incelemişti. ABD'nın Guney Daccta eyaletınde bir akıl hastanestnin servıs şef 1 olarak Kızılderililerin sorunlanyla haşır neşir olmuştu. İzlenımlen şunlardı: Kızılderililer topraklarının "beyaz adam" tarafından ellerinden alınmasının getirdiği öfkeyi beyaz adama çevirmeleri gerekirken kendi üzerierine çevırerek depresyona düşmüşlerdı. Toplumun baskısıyla kendilerini "değersız" buldukları için alkole ve ıntihara dört elle sanlmışlardı. Oysa şımdı Kızılderililer konusunda ABD'de epey önlem alınmıştı. Askertik yapmıyorlar, vergi vermiyorlar, iş kurabiliyortardı. Hatta iş kurmak isteyenlere karşılıksız (geri odemesiz) kredi veriliyordu. Kısacası "aklını başına toplayan" bir Kızıtderilinin kendini kurtarma olanağı artık vardı. Fakat viski bolluğu nedeniyle akılları bir türtü başlanna gelmiyordu. Hemen hemen tümü fotograf çeken turistlere poz vererek para kazanıyor, ve az sonra parayı bir şışe karşılığında beyaz bir Amerıkalımn eline teslim ediyoriardı. * • • Dr. Demirsar'ın Detroit'te incelediği zenciler araşında ise zenciliklennden utandınldıklan için şızofrenık tepkiler yaygındı. Birçok zencı akıl hastanesine zenciliklenni yadsıyarak başvuruyorlardı. Siyah derili akıl hastalannın büyük kısmı kendilerini "beyaz" sanıyorlardı. Daha sonra milliyetçilik akımı uyanmış, "Siyah güzeldir", "Allah siyah derilidır", "Allah önce sıyahlan yarattı" türünden sloganlarla kendilerini 1 • Üruğ yurda döndü Belçikanın başkenti Brüksd'de yapılan ı\ATO Askeri Komite toplantısma katüan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Uruğ, dün 16.45 uçağı ile İstanbul'a geldi ve Ankara'ya geçti Ataturk Hava Limanında bir açıklama yapan Orgeneral Üruğ, toplantıda NATO uyesi ülkelerin silahh kuvvetlerinin geliştirilmesi konusunda aünan tedbirlerin gozden geçirüdiğini soyledL "AP'den ANAP'a geldiler" ANAP Basın ve Halkla ttişkiler Başkan Yardımcısı ve Kars MilUtvekOi tlhan Aküzüm, "APiçerisinde dört tabanı temsil edenler ANAP'a geldi" dedi Aküzian, geçmişte bir siyasi parti ile iüşkîsi olan ANAPTı miOetvekUlerinden yuz.de 801nin kapatüan Adalet Partisi ile iaşkisi olduğunu savundu. Aküzüm gazetecilerin ANAP içerisindeki gruplara ilişkin sorulannı yamtlarken, "AP içerisindeki bu dört tabanı temsil edenlerin ANAP'a geldiklerini" söyledl Türkiye'nin geieceğinde en onemli söz şu anda bize aittir." Bu arada ANAP grubunda Devlet Bakanı Mustafa Hnaz Titiz işsizliği onlemek için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verirken ANAP Ankara Milletvekili Barlas Doğu, "Abesle iştigal ediyorsunuz Sayın Bakan" diye bağırdı. Başbakan Özal, bakana ANAP'h bir milletvekili tarafından bu şekilde laf atılmasına herhangı bir tepki gostermedi, bakan Titiz de, Doğu'ya cevap vermedi. ANAP grubunda daha sonra Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroglu tek ders konusunda bilgi verdi ve tasarının tanıdığı hakları anlattı.Kayserı Milletvekili Mustafa Şahin, grupta bir konuşma yaparak diplomatlann ekonomik bilgilerinin yeterli olmasını istedi ve Kayseri'deki bazı fabrikaların iflasın eşifine geldiğini öne sürdu. Başbakan Ozal, toplantıdan sonra, gazetecilerin sorulannı yamtlarken Bulgaristan konusuna değindi ve 1.5 milyon Tıirk asıllı kitlenın isimlerinin, dinlerinin değıştirilmeye çalışıldığını hatırlatarak, "Bir Müslüman kendisine Bulgar ismi almaz. O ancak silah zonı ile olmuştur" dedi. özal, Bulgarıstanın bu konudaki tutumunu eleştirirken E>evlet Başkanı Jivkov'la ilgili herhangi bir kotu söz soylenmediğini de anımsattı. Dünyanın öbür ucunda kavgagürültü... ANAP'ta TRT makyajı ANAP Başkanlık Divanı uyeleri TRT'de ve gazetelerde çtkan fotoğraflannı beğenmedikleri için Mustafa Taşar'in girişimi ile bir "makyaj" ve "yakışıklı fotoğraf" kampanyası başlattılar. TRT makyajcısı Sema Ozeras ve bir kuaför yardımcıuğı ile "yakışıklı" hale getirilen üyelerin fotoğraflannı ANAP'm "Petek" gazetesinin muhabirleri çektiler. Genel \ferkez banyosundaki yoğun faaliyetin ardından Taşar'in odası stüdyoya dönuştüruldü ve günışığı veren iki spot lambası eşliğinde "yoğun çalışma" izlenimi veren bol dosyalı bir dekor hazırlandı. Çekilen "yakışıklı" fotoğraflann Anadolu'daki yerel gazetelere gonderileceği aynca TRT ve buyuk gazetelere de dialar verileceği oğrenildi. Fotoğrafta Başkanlık Divanı uyelerinden ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar, Eyup Aşık'ın tırasına yardıma olurken (fotoğraf: Cumhuriyet ) MÇP Genel Başkanu Büyük görünmekten korkuyoruz Ali Koç, sağsol ayrımma girmediklerini, diğer sağ partilerie ortak yanlannın bulunmadığım söyledi. ANKARA, (a.a.) MUliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) Genel Başkanı Ali Koç, parti olarak "buyuk görunmekten korktuklannı", dunımlannın öteki partiler gibi olmadığmı, büyük görünunce bazı tepkiler doğabileceğinden endise ettiklerini söyledi. Cumartesi günune kadar Muhafazakâr Parti adını taşıyan siyasi kuruluşun Milliyetçi Çalışma Partisi adını aldığı ilk büyük kongrede, yeniden Genel Başkan seçilen Koç, Anadolu Ajansı'nın sorulannı cevaplandınrken, partilerini sağsol değerlendirmesi içinde tutmadıklannı, Türk milliyetçisi olduklannı söyledi. Koç, "Türk milliyetçiliği, milleti ve tek tek vatandaşlan kardeşçe sevmek, millet menfaatlerini parti ve şahıs menfaatlerinin önünde tutmakUr" şeklınde konuştu. Sağdaki diğer partiler ile MÇP'nin karşılaşünlması konusundaki bir soruya da, "Sagdaki hiçbir partiyle ortak yönümuz yoktur. Temel felsefemiz. Türk mUlivetçüigidir. Diger partilerde bunu goremezsiniz. Hatta bunu suçrnuş gibi gorerek, sonılduğu zaman bu konudan uzaklaşmaya çalışırlar" şeklinde cevap veren Ali Koç, MÇP'nin büyük kongresine, kapatüan MHP'nin Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'in gonderdiği telgrafın "musbet bir hadise olarak belli bir sevgi ve sempati dogurdugu için haliyle alkışlandığım" söyledi. MÇP başkanlık divanı MUUyetçi Çalışma Partisinm cumartesi gunu yapılan ve Genel Başkanuğına Ati Koç'un seçildiği birinci buyuk kongrede göreve getirilen MK YK uyeleri başkanlık divanı uyelerini betirledi. MÇP'den yapılan açıklamaya gore, genel başkan yardımcıuklarma tbrahim Donmez, Fahrettin Piyade, Salih Çelik, Hasan Tokuşlu ve Metin Ergüç, Genel Stkretertiğe Ahmet Alanyuva seçilirken, Genel muhasipliğe Osman Şan getirildi. Genel Sekreter Yardımcıltklarma ise, tbrahim Kocaoğlu, Naci Kamburoğht, Hasan Basri Çınar, İsmet Ergani ve Muzaffer Taner seçildüer. Fatih Şükruoğlu ile Şeref Çobanoğlu da genel muhasip yardımcılıklanna getirildiler. Havaıliler gibi) arasındakı akıl sağtığı sorunlarını çözmüş olmanın deneyımiyle bu kez Avustralya'dakı Türklerı lyileştirmeye gıdıyordu. Çünkü bu ülkedeki Türklerın sayısı hatırı sayılır bir rakama (157.000) ulaşmış ve bunlann yarıdan fazJası Melbourn kentinde toplanmıştı. Küçük bir Anadolu kentini dolduracak sayıda yurttaşımız şımdi anavatandan bınlerce kilometre uzakta, "etnik grup" olmanın getirdiği ruhsal sorunlardan yakınıyordu. Bu yılın mayıs ayında Avustralya Akıl Sağhğı Dairesı'nden ıki görevli Istanbul'a gelerek doktorlarımızla gorüşmüş, sonuçtaDr Demirsar'ıngeçmiş deneyimlerini göz önüne alarak kendisıyle anlaşmışlardı. Dr. Demırsar'ın edındıği bilgılere göre Avustralya'da işsiztık sorunu diye bir şey bilinmemesıne karşın, Turkler % 31 oranındaki işstzjikle ülke tarihinin en büyük rekorunu ellerinde bulunduruyorlardı. Yapılan bir araştırma Türklerin ışsız gibi gorünerek kaçak çalıştıklarını, böylece hükümetten aynca işsizlik ödeneği aldıklarını ortaya çıkarmıştı. Türkler hiç durmadan çalıştıkları halde ıstatistiklerde işsiz görunmeyı başarıyor ve kazançlarını ıkı katına çıkarıyoriardı. kurtarmışlardı. Hatta biraz öteye bıle geçmışlerdı: Bugunlerde bazı zencılerin düşü, sıcak bir yaz günü villasının balkcnunda beyaz bir hatunla güneşlenırken, beyaz bir garsonun kendilerine hizmet etmesiydi. Boyle fantezilere pek sık olmasa bile kuzey eyaletlerinde. rastlanmıyor degildi. İşte Dr. Demırsar benzer soruntan şimdi Avustralya'da karşılaşacağı Türkler araşında bulacağını sanıyor... İzlenımlerini bize iletmeyi sürdürecek... DSP'nin evrakları eksik bulundu Cumhuriyet Başsavcılığu 15 kasımda kurulan Demokratik Sol Parti'nin program, tüzük ve amblemi uzerinde yaptığı on incelemede bazı evraklarm eksik olduğunu belirledi ve eksik evraklannı en kısa sure içinde tamamlaması için DSP'li yoneticilere çağn mektubu gonderdiklerini belirterek partinin program, tüzük, amblem ve kumcular listesinin mcelenmesine devam edüdiğinı kavdetti. İstanbul Tıp Fakültesi'nde teknisyen dikkatsizliği ANKARA TASI Müjde uzerine sohbet MİLLİ Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu ögrencilere büyük müjdeyi verdi: "Yurtlardaki öğrencilerin akşam yemeklerine yapılan katkı 45 lıradan 50 lıraya çıkartılarak beş lıra arttırılmıştır." Bu "beş lıralık artış"ın nasıl kullanılacağı konusu öğrencilerin kafasını epey karıştırmış. " Siz de yiyecek değil de, yenir gibi yapılacak birşey alın. Çiklet gibi... "Vallahi yurdun kantininde 5 liraya çiklet bile yok. En küçük çiklet on liradan baştryor." " Siz de her gün çiklet çiğnemeyin.. Beş liralan biriktirin, çikletinızı hafta sonunda çiğneyin. Yoksul ülkeyiz, ayağınızı yorgana gore, çıkletı paranıza göre." " Kim demiş yoksul ülkeyiz diye. Sizın gazete yazıyor. Yüz okulda bilgisayarta eğitim başlıyor. Bilgisayarlı egitimin maliyeti nedir, hesapladınız mı? Bir bilgisayarta bin oğrenci doyurulur.." " Türkiye'de bilgisayar yiyecek kadar aç oğrenci olduğunu sanmıyorum." " Biz de 5 liralık yemek katkısı ile beslenen öğrencilerin bilgisayar öğrenebileceğini sanmıyoruz. Hem siz bu konuyu ciddiye almıyorsunuz. Bakan da almıyor. Ne yapmamız gerek. Onu söyleyin bari. " Aslında bu beş liralık "yemek katkılan" geleceğiniz bakımından çok yarariı." " Neden." " Memur olarak hayata atılınca hiç sıkıntı çekmeyeceksiniz önceden antrenmanlı olduğunuz için..' Musluktan yağ aktı Bilgisayarlı beyin tomografısi cihazının bakımında 200 kiloluk atık yağ kanalizasyon yerine içme suyu borusuna bağlandı. SERPİL GÜNDÜZ istanbul Tıp Fakultesı Nöroloji, Noroşırürjı, Ortopedı ve Psikiyatrı klıniklerinde dun sabah muslukları açanlar buyuk bir şaşkınlığa uğradılar. Musluklardan kahverengı yapış yapış bir sıvııun aktığını görenler. bir anda neye uğradıklanm şaşırırken, durumu hemen yetkılilere bildirdiler. Az sonra künıklenn hoparlörlennden, musluklardan akan sıvıya dokunulmaması ve ıçılmemesı konusunda anonslar birbirini \zlemeye haşladı. Olay neden sonra açığa çıkabildi. Nöroloji kliniğinde bulunan "Bilgisayarlı Beyin Tomografısi" cihazının içinde bulunan 200 kiloluk makıne yağı, hastanenın su deposuna karışnııştı. Musluklardan 34 saat süreyle akan sıvı da, işte bu suyla kanşık atık makıne yağından başka bir şey değildı. Nöroloji klınığinde öncekı gece "Bilgisayarta Beyin Tomografısi" cihazının bakımını >apan yetkili fırma teknısyenlerinın, aletin içinde bulunan 200 kiloluk makıne yağını, kanalizasyon yenne, ıçme suyu borularına bosaltması uzerine nöroloji, nöroşırurji, ortopedı ve psikiyatrı klıniklerinde 34 saat boyunca yağ aktığı göruldü. Durumu farkeden hastane ılgıblen sulann hemen kesılmesiru sağlayarak içilmesıni ve olayın buyumesini önlediler. İstanbul Tıp Fakultesi Nöroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr Reha Toral. 4 yıldan bu vana hastanede çalıştırılan "Bilgisayart Beyin Tomografisi"nin 15 bın hastayı ıncelediğını belirterek, aletin bazı bölumlennde sanayıde kullanılan 200 kiloluk bir makine yağı bulunduğunu, olayın yağ değiştınlme ışlemi sırasında ortaya çıktığını soyledı. Aletin rontgen tupunun su ile soğutulduğunu belırten Prof. Torul, sulann sık sık kesılmesı ve aletin 14 saat boyunca durmadan çalışması nedeniyle ana depodan gunde 1520 ton su dönduğunu, bu aletin temizliğı sırasında içinde bulunan >ağın kanalızasyon borusu yerine su deposuna bağlanmasının, buyuk bir dikkatsızhk sonucu onaya çıktığını kaydettı. Dun sabah olayın farkedılmesıyle birlikte ana su deposunun derhal bosaltıbp temızlendığini belirten Prof. Torul, dun oğleden sonra su alamayan 4 kliniğe de su verilmeye başlandığını söyledi MilletvekilL, kaymakam sürtüşmesi ANAPSamsun MilletvekiliSüleyman Yağcıoğlu'nun telefon konuşmasuu yanda kesen Kavak tlçesi Kaymakamı hakkında idari soruşturma açddi. Edinilen bilgiye göre, SamsunAnkara karayolu uzerinde bulunan bazı kahvehane ve lokantalan sağlık kurallarma uymadıklan gerekçesiyle kapatan Kavak Kaymakamı Ulvi Saran'dan telefonla kapatılan yerlerin açtlmasını isteyen Samsun Milletvekili Yağcıoğlu, Samsun Valiliğine gonderdiği yazıda, Kaymakam Ulvi Saran'm telefonu yüzüne kapattığmı soyledL ANAP Milletvekili Süleyman Yağcıoğlu 'nun açılmasını istediği lokanta ve kahvehanelere ilişkin telefon konuşmasmda Kaymakam Saran'm, "her şey yasalar çerçevesinde yürütulüyor" biçiminde yanıt verdiği ve telefonu kapattığı belirtildi. ANAPTı Mehmet Ozdemir: Oğrenci affı kapsaım genişletilecek ANKAR.4, (a.a.) Anavatan Partisi Elazığ Mill«vekili Mehmet Özdemir. '•Başbakaaımızın talimatı uzerine üniversite ögrencilerine ek sınav hakkı getireo tasarının kapsanunı genişletmeye çalışaca&z" dedi. Başbakan Turgut Özal'ın lalimatı uzerine Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, ANAP Balıkesir Milletvekih" İsmail Dayı ile birlikte ek smav konusunu yeniden ele alacaklannı bildiren özdemir, şunlan söyledi: "Mağdnr olanlann durumunu dttzeltmek en başta Sayın Başbakanıroızin egilimidir. Bu sebeplc biz mesdeyi bir daha gozden geçireceğiz. Ümit ederim ki, mesele üraitlerini bize baglayan gençlerimizi tatmin edecek bir şekilde çozume kaVUŞSttB." Kafaoğlu dosyası Mecliste sorun oldu Başbakan Özal, Kafaoğlu ile ilgili soruşturma dosyasına uygulanacak işlem için, "Bana bir parça garip geliyor" dedi. ANKARA, (Cumhuriyel Burosu) Eskı Maliye Bakanlarından Adnan Başer Kafaoğlu hakkında, "bakanlığı sırasında, gorevi ile bagdaşmayan fiiller işlediği" iddiasıyla Başbakanlık tarafından hazırlanan dosyanın, TBMM genel Kurulu'na sunulması usul tartışmalarına yol actı. TBMM Danışma Kurulu'nda soz konusu dosya hakkında nasıl bir ışlem yapılacağı hakkında göruş birlığine \anlamadığı behrtılen Başkanlık Divanı sunuşunda, Kafaoğlu donemınde gorevde bulunan bazı burokratlar hakkında da Memuru Muhakemat Yasası uyarınca ışlem yapılması ıstenıyor. TBMM Genel Kurulu'nda dun Kafaoğlu dosyası hakkındaki başbakanlık sunuşunun okunması sırasında, soruşturma dosyalarının Anayasa gereğınce 40 mılletvekilinin ımzası ile Meclıse sunulması gerektığı hatırlatılarak, boyle bir sunuşun ılerıde vahim durumlara yol açabileceği belirtildi. SHP'lı uyeler Cahil Tutum ve Ömer Kuşhan, yaptıklan konuşmalarda kararsızlığın, 1982 Anayasasında bu durumlarda nasıl bir yol izleneceği konusunda açıklık bulunmamasından kaynaklandığı kaydedıldı. SHPUı Omer Kuşhan, Kafaoğlu dosyasının bu şekılde getinlmesıne karşı çıkmalarının kımse>i koruma anlımına gelmedığını belirttı. ANAP grubunun dosyanın TBMM'de ne şekilde bir ışlem göreceğı konusundaki kararsızlığı da Başbakan Özal'ın tavrıyla ortaya çıktı. Başbakan Turgut Ozal, dosyanın ışleme konması için 40 mılletvekilinin ımzası gerektiğı yolundakı gorus konusunda, "Bana bu bir parça garip gdi>or" derken, gazetecılerın sorusu uzerine soruşturma ile ilgili sıstemi bir ıç luzukle belırlemek gerektığını kaydetti. Bandrol kurbanı Ener "Özdağlar Komisyonu" Başkanı ANAP Kütahya Milletvekili Mustata Uğur Ener'* PTT'den bir zarf geldi. Ener, KütaJiya'dan postalanan zarftan, "PTT'ci bir seçmenin iş veya tayin isteği" çıkacağını düşündü. Ancak zarfı açıp mektubu okuyunca ağzı açık kaldı: Televizyon bandrol ücretini yatınp bandrol almadığınızdan yasa gereği cezayı ödemek üzere PTT'ye başvurmanız..." Ceza, bilindiği gibi yasaya göre "cihazın degerinin yansı." Bu durumda milletvekili Ener, televizyonun yan parasını PTT'ye yatırması gerekiyordu. Mecliste ANAP kulisinde dert yanmaya başladı: " Olur mu öyle, ne yasası bu?..." Bir arkadaşı: "Sayın Ener" dedi. "Kendi çıkardığımız yasa. Siz de ben de parmak kaldırdık." Tokat ANAP Milletvekili TaM Sargtn ekledi: "Galiba, muhalefet haklıymış. O sırada bizleri uyarmıştı, bu ceza yolu çifte vergidir diye, ama dinlemedik. Sargm, "cezayı hak ettik" demeye getiriyordu herhalde ama cezayı verecek ANAP . grubu değildi, Ener'di. Ener için ise kurtuluş görünmüyordu. Adresini bulmuşlar . ve cezayı istiyorlardı. Bu ceza , nın affı için ise bir af tasansı • hazırlayıp çıkartmak bıraz me • şakkatli olacaktı. Ama yine de bandrolsüz va . tandaştan çok daha sanslıydı. Bir milletvekili olarak PTT si • yah beyaz televizyonunu elirv , den alsa da demirbaş olarak Meclis bir yenisini hem de renklisini yakında verecekti. ' Ancak yine de Ener, kendisini şansstz sayıyordu. ANAP ' olarak çıkarttıkları yasanın ucunun vatandaştan önce 1 kendisine dokunması şeytanın işi olmalıydı. Alınan bilgiye göre, tasan TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken, ANAP grubu görüşmelerden elde edilecek sonuca göre, verilecek önergelerle ek sınav hakkını genışletecek. Bir grup oğrenci, ellerinde bakanın YurtKur Genel Kurulundaki "müjde konuşması" büroya geldiler: " Bu beş lira ile yiyecek bir şey almak olası değil." Bu öğrenciler de şikayet etmeye bayılıriar. Önlerini kesmek istedik. Ozdağlarhn karar günü ynklaşıyor Rüşvet aldığı iddiasıyla Yüce Divanda yargılanan Devlet eski Bakam İsmail Özdağlar için karar günü yaklasıyor. Cumhuriyet Başsavcısı tarafından hakkında dört ile 10 yıl araşında ağır hapis cezası istenen Özdağlar'm savunması, 17 aralık salı günu yapılacak ve daha sonra Yüce Divan sanık hakkında karar verecek. Duruşmada savunma avukatı Prof. Çetin Ozek geniş bir savunma yapacak. Dedi ki YÖK YÖK BİR öğretim üyesine "YÖK çarpmış ise" ne yapar? Arastırma yapacak değil ya, şiir yazar. Aşağıdaki gibi: Sabahtan uğradım üniversiteye Dedim özerk misin? Söyledi YÖK YÖK Cümle rektörler çıkmış TV'ye dedim bavram mıdır? Söyledi YOK YÖK Dedim oğrenci ne? Dedi ki hiçtir Dedim, ya asistan? Dedi ki açtır Dedim düşüncen ne? Dedi ki sustur Dedim söyler misin? Dedi ki YÖK YÖK Dedim bölüm başı Dedi kı ah ah Dedim dekan kimdir? Eyledi kah kah Dedim pekı rektör? Dedi kı vah vah Dedim kım yarattı? Dedi ki YÖK YÖK Dedim üniversite nedir? Fındık için Meclis araştırması SHP Ordu Milletvekiü Hüseyin A vni Sağesen ve 40 arkadaşı tarafından verilen fındık için Meclis araştırması açılması önergesi TBMM'de A NA P oylanyla reddedildi. Böylece, ANAP için verilen 8. Meclis araştırması önergesi reddedilmiş oldu. Önerge sahibi Hüseyin Avni Sağesen, hükumetin fmdıktaki soygunun önune geçmediğini söyledi. Kaçak viUa yıktırıldı™«^5^^ j r OaJ""**' B e U d l y e s i ekiplerince yıktuüdu Sanyer Belediye Başkan, Ali Sandıkçu kaçak olarak inşa ettirüen vıüa tipı konutun dışandan gorülmemesi için üç metre yuksekUğinde bir duvarla cevrildiğini soyledL Sandıkçı aynca, yıküan binamn yan tarafında bulunan ŞişU Belediye Meclisi uyelerinden İsmet Ayvazoğlu 'na aıt bınanın (altta> çatı katmın da en kısa zamanda yıkılacağmı betirttü (ESA T PA LA) Dedi çrttlıKtır dedim düzelmez mi? Dedi saflıktır Dedim ödüllenen? Dedi kofluktur Dedim bilımsellik? Dedi kı YÖK YÖK Dedim Kerkük nedir? Dedi ilimdir Dedim çevirdiğin? Dedi filimdir katledilen? bilimdir Dedim faili var mı? Dedi ki YÖK YÖK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle