16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/10 15 ARALIK 1985 New York'tan Lefkoşe Rum kesiminden Bonn'dan Noel Baba eyleme geçiyor Amerıka'nın dört bır yanından gelen ınsanlar Macy'nm ıçını ağır yurUyen kannca sürülen gıbı dolaşıyor Paket üstune paket yuklenıp 24 aralıkta evlerınde açmak uzere, aslında pek sevmedıkien New York'u bır an önce terk etme telaşı ıçınde, otobtis, tren ve uçak termmallerme koşuyorlar. Macy mağazasınm tezgâhtarları aralığın son haftasına kadar süren bu alışvenş mucızesmı gerçekleştıren kalabalığı şöyle smıflandırıyor "önce Teksaslılar gelır.Noel'ın ılk muşterısıdırler. Hemen paketlerım doldurup evlerıne dönerler. Onları komşu eyaletlerden New Jarsey ve Connectıcutt'dan duşenler ızler. Bunlann arka arkaya ıkı hafta sonu alışvenş ettıklen de olur " TANJU AKERSON •'Dunyanın en buyuk magazası benım" dıyen 34 Caddedekı M a c j 1 nın önu Noel kalabalığı ve gurültu sünun en yoğun olduğu >er YeTyu zune gerçek Hınstıvanlığı muzık ve şarkı ıle jajmajn amaçlamış "Sdamet Ordusu"nun umformalı uyelerı köşebaşmı tutmuş Bandolanndan yukselen marş temposundakı ılahıle re canlı Noel Baba'lann çan seslerı otomobıl homunulan, Karaıblılerın Hz îsa'ıun vaklaşan doğum yıldönu munu kutla>an davul gumburtulen kanjıvor Aroenka'nın dortbır yanından gelen ınsanlar Macy 'nın ıçını ağır vuruyen kannca surulen gıb. dola şıyor Paket ustune paket yuklenıp 24 aralıkta evlennde açmak uzere, aslın da pek sevmedıkien Nev, York'u bır an önce terk etme telaşı ıçınde, oto bus, tren ve uçak termmallenne koşuyorlar Macv mağazasının tezgâhtarları aralığın son haflasına kadar suren bu alışvenş mucızesmı gerçek leştıren kalabalığı şö>le sınıflandın yor "Önce Teksaslılar gelır Noel'ın ılk muştensıdırler Hemen paketlenru doldurup evlerıne dönerler Onlan komşu eyaletlerden New Jersey ve Connectıcutt'dan duşenler ızler Bun ların arka arkaya ıkı hafta sonu ahş venş ettıklen de olur Ne» Yorklu lar çok sabırsızdır Ö>le kuyrukta beklemeye, fazla kalabalığa dayanamazlar En rahat alışverış zamanıru kollarlar" Macy nın ıçınde bazılannın en beğendığı ver en dıbınde, kaçıncısı ol duğtınu bılmedıgım bodnım katındakı Manhattan'ın tanhı barlanndan PJ Clark'ın şubesı Nefıs çekme bıra sının dışında bır de çok lezzeth Meksıka usulu acılı barbunya fasulye çı kıvor mutfağından Fazla bıra ıçen lenn burada da esas dükkân gıbı bı rer >olluk hakkı var Gelenler, eile nnde paket taşıyanlann sayısının çok az oluşuna bakılırsa daha çok sadık ve temel bar muştenlen Onlann dı şarıda tum ıtış kakışa rağmen yuzle n gulerek bır eğlence havasında ahş venşı surduren yığınlarla ılgısı yok Oysa o sırada dışanda bazı onemlı olaylar oluyor Bır yasındakı Danı elle Savıero, Macy'nın gırışınde ço cuklann ılgısını çekmek ıçın oturtu lan Noel Baba'run kucagında ağlıyor Bebek ağlarken buvukler guluvor Noel Baba'nın kucağından bebegı hemen almıyorlar Danıelle'nın göz yaşları hafıf tombul ve sıcaktan kı zarmış yanaklanndan suzuluyor Noel Baba'run pamuktan vapılma sa kal ve bıvığı burun dehidenne kadar dayanmış yüzü çok cıddı bakıyor Yakın çevrede bır apartman daıre sının kapısını bır başka Noel Baba çalıvor Kapıyı açan genç kadına bır ıtfaıve örgütu ıçın bağış topladığını söylüyor Genç kadın para getınp vermek ıpn ıçen yuruduğunde he men arkasından daıreye gırıvor Sı lahını çeken Noel Baba genç kadını tehdıt ederek evındekı bazı mucev herlen alıp kaçıyor Central Park'a âşık 92 yasındakı unlu yaymevı sa hıbı George Delacorîe, kansı ıle be rabber aym parkta saldınya uğruyor Ama onun ımdadına çevrede dolaşan bır Noel baba yenşıvor George De lacorte, Central Park'a, aşın sevgısın den bır antık mevdan saatı ve bır bronz heykel bağışlamış Heykel "AJke Hankalar Dıvanada" roma nının kahramanı kuçuk kızı sımge lıyor ölmuş bınncı karısının anısı na dıktırmış Son bırkaç yıldır, Be şmcı Cadde'dekı Central Park'a ba kan daıresınden çıkıp her akşamüs tü hevkele kadar yüruyormuş Bır akşamustü yıne hevkele yürürken bı çaklı saldırganlar tehdıtle 66 yaşın dakı son karısının 10 bın dolarhk mınk kürkunu ve ıçınde 100 dolar nakıt para bulunan çamasım alıyor lar Tam kendısının ustunü ararlarken, oradan geçen bır NoeJ Baba ça nını çalarak ortalığı velveleye venyor Saldırganlar hemen kaçmak zorun da kalıyorlar Noel Baba'ya teşekkür eden New Itork'un belkı de en ıhtı yar yayınevı sahıbı "12 vaşımdan ben bu parkta dolaşınm Hep burantn tehlıkelı oldugunu solerierdı 80 Mİ bır şe* olmadı Saldırganlar benı korkutamaz.. Vıne gıdeceğım, her akşam o hevkele kadar vunıyecegım' dıyor Macy'nın en dıbındekı barda gıta nru tezgâha dayamış bır genç huzunle bırasını yudumluvor AzönceCent ral Park tan gelmış Parkın "çılelc tartalan" denıien yennden Ne» VorWnn en yaşlı yayimcısırun saldı rıya uğradığı "Alıce H a n k a l a r Dıyannda" heykelıne çok yakın Ama olaydan haben yok 'Çılek tarlalan" denıien yerde John Lennon vatıvor Beş vıl önce kurşunlanan Lennon'un ölum yıldönumunde, me zarı başındakı muzıklı anma törenı ne katılmış gıtarlı genç. Barın kapı sından ıçen, kucagında 1 yasındakı Damelle'nın ağladığı Noel Baba gı rıyor Gıtarlı gencın yanında bır ver bulup lezgâha yasJanıyor Ismarladığı ılk bırayı hızia gövdesıne ındırdıkten sonra yamndakı gence bakıvor "Nı>e bo kadar asık suratlısın, delıkanlı?" dıve soruyor Gıtarlı genç bır an varut venp vermemek ıçın duraklıyor, sonra "Mezan başında toplanıp gıtar calan ınsan sayısı, her yıl durmadan azalıyor. Hele bu >ıl neredevse bır ben vardım" dıjor "Kımın?" dı ve meraklanıvor Noel Baba "John Lennon'un" yanıtım alınca beklen medık bır kahkaha patlatıyor "Delı nusın, bır gitar bence dunyava bedeldır. Hadı, sana bır bıra ısmarlaya>ım" Rum kesiminde Türk olmak CESGİZ ÇAVDAR LEFKOŞE Kıbns Rum kesımmde Törk olmak, eğer Güney kıbns topraklarına IKJ yıi ıçınde üçuncu kez avak basıyorsaruz, ılk kezde» pek farkh değıi Tıpkı Yesıl Hat'tın ote tarafındakı Turkler gıbı, Kıbnslı Rum lar da genelbkle vumujak, terbıvelı ınsanlar Ikı tara ft da tanıdıktan sonra, 1955 7 4 >a da 196374 arası bu adada olan bıtenîen " O kaa gölunu bayaletler mi gerçekleştMı?'' dı>e duşunmekten insaa kendını aiamı yor Ama ıster bırıncı sefer olsun, ıster ıkıncı, »ter uçuncö, eğer Kıbns Rum tarafında bır Turfc, üstehk dığer tarafın anavaıandan gelen bır Türk ısenız, kıbns Rum tarafı. sızın ıçın farketmese de, sız farkhsmız Farklı sıruz, çunku o 2025 btn askerm ülkelennı ı»gal ettığı ne ınanan va da ınandırüan ınsanlar, sıze o askerienn geldığı topraklardan gelen bm gıbı bakarlar Bxı, davranışiannda bır aynm anlamma, sıze soğuk davTandıktan anlamma asla gelmcz Sıze hemen 'Turime'de kıkrts *orununun nasıl algtiandığı" ve "TBrkiye'Bİn Kıbns'ta gerçfkten çozum «tevıp Istemedıgi"', •Turkıve'nın Kıbns'ın tumonu 'almak' gibı bir nıvfli bulunup bulunmadığı" hakkında düşıincetennızı sorarlar Insanlar sıze karşs »caktır. sevecendır, nazıknr, terbıveüdır ve ılgılıdır Türk olmasavdıruz sonnayacak lannı sıze sorarlar Sız Turksünaz, yanı farkhsınız Rum Leflcoşe'nın bır zamanlar Türklerın de yaşa dığı eskı Osmaniı dönemım çağrıştıran bınalan ve dar sokaklanyla Bajptskoposluğun bulundufu»mahailede Makarios'un makamının yuz metre Dertsındeka Cellart'de TV spıkerı dostumuz Dımıtri Andriu eğer sız orada, onunla ayıu masada oîunıyor oimasaydınız, gıdip, gıtari eimde Çıçams'ın Teodorakıs tn besıeierırn, Danos'un şarküarım sovieven şarkıcırun kulagına eğılıp, Dallara*"«ı "Bogazıçı'Bde" sarkisjnı çaldinp söy leür mıydt"' Şarkıagıtanst Mebmet ıle \aai'nm Boğaz kıyısındakı dostluğunu anlatan şarkıyı hatırlayipsöyler mıydı'' Bohemhğı ıle sevımlı Dımıtn'ye dönüp, "Dımitri, sen tam bir Kıbrtslı Dion\so*'suıı" dedığınızde, dostumLu. \ar aimgaT kla "Ben bır Heltnıro Kıbndı Dlonjsos otmaz Dıonysosda HeJe«fır."derrBivdj, efer sızTurk olmasajdınız' \anı farklı oimasaydınız, Helenljkten dem vuruiup, sıze Turkluiiinöz hatırlatıkr mıydı7 Farkb olmak, eğer ınsanlar konuksever, yumujak ve ınte tavirlı ıse, kötü değıi Hatta bıraz ımtıyazhlık En azından stze ılgı göstenyorlar Iigılenıyorlar ama ılgının merkezınde olmak, ügınç olmakla eş an lama gelmıyor ligınç oJmak da b r tur tarklılıksa Kıbns Rum kesımmde bu 'ımtıyazunın" bu k'ez, Türkıye'de doğup buyüyen, cebınde TUrk nufus lcâğıdı ve pasapcrtu taşıvan Strivo Berberaids çaldı elımızden aldj Halley ve Tîmurlenk ULYA ÜÇER BONN Almanlar, tatülennı eğıtımle bırleştırmeye pek meraklıdırlar lzmde nereye gıderlerse gıtsmler, müzelen, tarıhı eserlen görmeden edemezler Hıçbır kültur prog ramını kaçırmazlar önceden ve sonradan konuya ılışkın bırkaç kıtap okumayı da ıhmal etmezler Onun ıçın Ataıan seyahat şırketlennın dunyarun dört bır bucağına eğıtım gezı sı programlan, oldukça boldur Amatör astronomlar, kuyrukluyıldızın peşınden dünya turları planlarken, astrolojı tutkunlan "Danyanın sonu gdıyor" korkusuyla neredeyse sığınaklara gırecekler Almanlar, yıldız kaymasım uğur sayar O an da akıldan geçınien dıleğın yenne geleceğıne ınanırlar Ama kuyrukluyüdız öyle değıl, tam aksıne, felaket haberası olduğu şekhnde çok eskılere dayanan bır batıl ınamş var Gecmışte aşın sen kış, sel baskıru, kuraklık ve açlıktan tutun, veba salgını, hukumet darbelerı ve halk ayaklanmalanna vanncaya kadar bırçok huzursuzJuk, özelhkle şımdı beklenen Halley adındakı bu kuyrukluyıldıza maJ edılmış Numberg şehır arşıvmdekı belgeler ıçınde kuymkluyıldızlara ılışkın bazı tutanaklar bulunuyor ve bunlarda, örneğın 1066 yılında tngıltere'mn Normanlar tarafından ışgalı ıle kuyrukluyüdız görünmesımn aym günlere rastladığı kaydedılıyor Aym kaynak, 1400'dekı yıldızın doğuda Tımur lenk ıstılasını haber verdığını, Halley kuynıklu vıldızuun 1450'lerde Bızans'ın duşuşünü, 1530'larda ıse, o tanhlere rastlayan köylü ayaklanmalarımn habercısı olduğunu ılen suruvor Biraz daha yurttaşhk Yurttaşlık nedır9 Yurttaşhk, Noel anfesı de olsa, dışarısı soğuk ve ev/ertmız sıcak da olsa, Gulag Taktmadalan ve Mayıs Meydanı'mn delı anaları, bıze çok uzak da olsa, sıcak evlerımızın sokağa bakan pencerelerınden salı akşarnı mum yakmaktır. HADİ ULUENGÎN BRLKSEL Salı akşamı mum yaktık Kınruzı tuğlalı ışçı mahalle lennde, saray yavrusu malıkaneler de, salı akşamı, saat 17 OO'den 21 00'e kadar pencerelenmızın soka ğa bakan cephelennde kuçuk mumlar yaktık Çünku salı günu B.M ln san Hakları EvTensel Bevannamesı" nın 37 ımzalanış yıldönümünü kut ladık ve Lluslararası Af örgütü'nıln Belçıka şubesı mum yakma çağrısı yapmıştı ve bız yurttaşlar olarak bu çağnya u>duk ve pencerelerımızın sokağa bakan cephelennde mum yaktık Dünjanın neresmde olursa olsun, ışkenceyı ve zulmü hıç affet medığımız ıçın, zındanlardakılerı ve loplama kamplanndakılen hıç unut madığımız ıçın mum yaktık Mayıs Meydanı'mn analan ıçın, Sakarov ıçın, Kırım Turklen ıçın, Vıetnam çocukları ıçın ve bılıp söylevemedı ğımız dığerlerı ıçın mum yaktık Sa h akşamı saat !7 OO'den 21 00'e ka dar, Belçıka'da bıraz daha yurttaş tık Salı günu bütün Belçıka gazetele rırun bırıncı sayfa manşetlen ınsan haklanna avrılmıştı Salı gunu Bel cıka Radyo ve TV 'lerının bulienlerı ınsan haklanna ılışkın haberlerle başladılar T\ ekranlannda, Arjantın h analan görduk ve \ ıdela'mn ve ışkencecı dığerlerınm muebbet hapse mahkum edıldığını gördük Umutlandık Gızlı kameralarla çekılmış Sakarov ımajlanru gördük, uzulduk Nobel Barış Ödulu'nu Sakarov'a " d e l ı " damgasım vuran Kremli" doktorunun almasım gördük, hayıf ladık Bılıp söyleyemedıklenmızıgöremedık Büıp söyleyemedıklerımız ıçın mumları gece yansına kadar yaktık Yurttaşlık nedır 1 Yurttaşhk, No el anfesı de olsa, dışansı soğuk ve ev lenmız sıcak da olsa, Gulak Takıma dalan ve Mavıs Mevdanı'nın delı analan bıze çok uzak da olsa, sıcak evlenmızın sokağa bakan pencerele nnden salı akşamı mum yakmaktır Azıak da olsa, hançten gazel oku mak da olsa, satıhcı bır yaklaşım da olsa, salı akşamı vüreklerımızın ış kence ve zulme meydan okumasıdır Bıldığımız ve bılmedığımız zından Iardakı bıldığımız ve bılmedığımız ve bılıp söyleyemedığımız mahpus lar ıçın mum vakmaktır Yurttaşlık, Gulak'tan ve Pınochet'den vıcdanı sorumluluk du)7nak ve hıç olmazsa bunu sembolık jestlerle dışa vurmak tır Sıvıl toplum nedır1' Sıvıl toplum, BM Insan Hakları Bevannamesı'mn 37 yıldönumunu gazetelenn bınncı sayfalarında manşet veren, bunu radyo ve TV bültenlerınde ılk haber yapan, salı akşamı ınsanlan mum yakmaya çağıran ve salı akşamı hem kırmızı tuğlalı ışçı mahallelennde, hem de saray yavnısu malıkhaneler demumyakan toplumdur Sıvil toplum, vıcdanı sorumluluklar duyan yurttaşlann toplumudur Sıvıl top lum, vıcdanı sorumluluklar duyan yurttaşlann ışkenıecı Vıdelalan mu ebbet hapse mahkum ettığı toplumdur Yurttaş olduklanm ıddıa edıp kendılen ıktıdara geldıklennde ışkence ve zulum uygulayan ve Gulaklar kuranlar ıse, sahte vurttaşlardırlar ve onlann ıstedıklen toplum da sıvıl değıl renklerı değışık ünıformalı toplumlardırlar Ama vıcdanı sorumlu luk duyan yurttaşlann sıvıl toplumu onlara en azından yurttaşlık hakkı nı tanıyacak kadar hoşgörülü toplumlardır Çünkü sahte yurttaşlann, gerçek sıvıl toplumlan, değışık renklı umformalı toplumlara değıştırmek şansı yoktur Vıcdanı sorumluluk duyan yurttaşlar, sahte yurttaşlann peşınden gıtmeyecek kadar vıcdanı sorumluluk taşırlar Yurttaşlık, taş gıbı oğlanları olanlardan vıcdanı sorumluluk duymak tır ve sıvıl toplum vıcdanı sorumlu luk duyan yurttaşlann toplumudur ve sıvıl toplumlarda bılıp söylevemeyenler olmaz Belçıka sıvıl bır top İumdur ve Belçıkahlar yurttaştırlar Brüksel'den Lefkoşe Türk kesiminden Türk kesjuninde Stelyo olmak STELYO BERBERAKİS LEFKOŞE Lefkoşe'de Cengu Çaodar ıle Kıbns lılan ıkıye ayıran "Ledra Pabs" önttcdekı Rum kont rol noktasma yaklaşıyoruz Tam bır saat önce Rum Enformasvon Bakanhğı'na, "karşrya geçmck" ıstedığırruzı btldırmıştık Rum kontrol noktasma haber vereceklennı sövledıler KaJdığırnız ve Yeşil Hat'tın va tubaşındakı Kenned\ Hotel'm arka sokağının, Ledra Otel m voluna doğru sallana sallana yürümeye başladık "Kapı"dakı Rum polıs Ingılızce "'Wdc»«e, sizieri beklıyorduk . Tark gaıtlecıler degıl mıdBiz?" dıye sordu Cengız tngılızce "Ves", ben ıse, Rumca aymanlama gelen "Ne"dedık Pasaportlanmızı verdık Önündekı dev sayfaiı kıtabın satırlarına Cengız Çan dar ın adıru baka baka yazdıktaa sonra. sıra benım pasaporta geidi Pasaportun ı&na savfasındakı (Stdyo Berberakıs) adıru göriince, bır bana bır de pasaporta baktı "Bn ne dem«k oluyor?. Sız nesiniz kı? Tnrk gazeted degd mısraız"" dıye sordu Ben yıne " a e " dedım "Pekı sız nerettsiaiz. Turk pasaportnnuz var aou . adütız..." dedı ve bır açıklama ıstercesıne baktı Kendısme •Vnkara'da doğup buyudüğümü. sonra Aıına'ya gıderek gazetecüığe başJadığtmı aniatıım \crdı|ım açıklamayı talmın edıcı bulmuş olsa gerek kı "karşı tarafa" geçerken herhangı bır sonınum olursa vardıma olabıleceğmı soyledı Sonra da akşam dooüşündc fazla geç kalmamanuz gerektığıru anırnsaltı Cengjz ve ben, teşekkür anlamma gelen bırer "efharislo" dıverek, yıne ayoı tempoda boş sokagın voluna düştük Bır datak» kadar yürudük Bır barıkat, kum torbalan geçıtın ucunda ıkı tüfekh asker Seiamlaştık ve "kapı"ya vardık Kapıda daha ön ceden haber verdığımız Lefkoşe muhabınmız tzzct Rıza bekiıyordu bızlerı Bu kez karşı tarafın. TUrk pohsın önunc geldık Szzet Rjza, her şeyı ayarlamıştı Kım olduğumuzu, nereden geJdığırmzı ve özellıkle "klm" olduğumu sövlemış Arabaya bmdık ve beş dakıka otedekı cumhurbaşkanlığına baglt çaüşma bınasına ge!dık Bızı karşılavanlar bızlen bına ıçindekı memur lara ıanıtmaya basladı Ancak kontrpıye durumlara yenıden başlandı "Hos getdınız, Ceııgiz Bey'" ve "VVelcome Mr. Sleljo"... 'ÖhoRi.. TC. vatandaşı olup. Turk dilıne hâkimım'. duzefımeterinin sonu bır toıiu gdmıvordu". "Yaa, oyle mi? O haJde Tarkçe konuşalım, v.s.'ierden >onra buziar çözöiup, koııu} maya başiıyorduk KKTC'de dıkkatiı "Curahariyet" okurlannın dışında kımle tantşsam, hep aym "wekome, I'm glad lo meet yoo" (taruşmaktan memnun oldum) gıbı tngılızce deyımier, bır an ıçın ınsana gerçekten "kiaı" olduğuau anımsatıvordu Baniarı ıse, benı "ılgiaç" buidukiannı soykmekten kaçınmıyordu Kum Gtme've gıderken otonun ıçıaâe "Tark bjrhklennin sasl te aerflerdfo gdıp. nerelf re ve mçin ulaştıkiannı" arüalıyor Kımı, bugunku durumdan "fzikbk" duvdüğunu sovlüvor Ktıra ıse, benım "neieT (usseragımı" soruyordu Bu son soru bana Lefkoşe'nm dıger 'kaışı tarafı"nda da soruiu>ordu Yanıtım ı»e, her ıJu tarafa da aym oldu " ¥ « a k . " Türk ve Helen uluslannın romantık sayılsa bıfe yakıniaşmasıru duşieyen bın olarak, bu durum karşısmda başka ne ;övlevebı!ırdım kı' Gırne'de öğie >emeğı vedık Turk ve Rum topiutnLannın arasındakı avTiLkları, bırleştıkterı olumlu ya da olumsuz noktaian, her ıkı tarafm aoavatanlanna karşı besledıklen olumlu va da olumsuz vanian dıle getınldı DuvgusaJ açıdan Kıbns Turk toplumunun Rum toplurnunda değı^ık oimadığ) ızlemmı edınıldi "Çıkarma Plajı'"nı görup, tekrar surlar ıçmde kalan Lefkose'nın Türk kesımıne dönduk Lefkoşe'run Rum kesımıne dönme vaktı yaklaşiyordu Bırkaç dost bızı bır ıkı kadeh ıçın bır otelın terasına çıkardı Terastan bakıtdıgında, Lefkoşe tek bır kent Ancak ışaret parmallannın yardırnı ıle kentın tek olmadıgt, kıvrak Yeşıl Hat'tın, kentı ılıve böldilğu göstenlıvordu "t?le, şu uzun bioalann başladıgı yer Ram keslmı .. Şu bol ataçtıklı, aiçak tHnstı bolgeler ı«e, Turk kesimıade kaîryor.. . " Açıklamalannı dınhyoruz lçkımızı ıçıp ımvoruz Dostlarım.z, Cengız ıle benı tam Ledra Paias'ın kontrol noktasma getırdı ''Kusura bakmavın. sokagın bu noktasiBdafl ilibaren uan *ernıt>«rlar" dıve buruk bır nükte>T dınledıkten sonra vedaiaşıvoruz, öpüşüyoruz Türk polısıoe "lyi geceler" dıîeyıp, bırer sıgara yakarak, Rum potıamn buhınduğu "karşı larafın" kontrol noktasma gelıyoruz Poiıs bu kez hoş geldımz anlamında "Katos ırthate" dıvor Cengu'le Ingıiızce, benımle Rumca selamlaştyor Ikj nokta arasında yururken, Ledra Palas ta radyolanndan "BaO muzigı" dınleyen, BM askerlennın sıiüetleımı görüvoruz Sankı orada, ıkı dünyatun avnidığından habersiz, ıçkı ıcıvor, çamaşır yıkıvorlar Cengız'le Kenned^ Otelı'ne >Tirüyerek donthîğumüzde, sıgaramız sönmeraıştı Bağdaftan Sesli belgesel AHMET TAN BAĞDATVakıt gece yarısma yaklaşıvor Bır ışık denızı uzennde süzülduğunuzü göruyorsunuz Hostesın anonsu, "Neresi burası''" dı>e duşünmeye fırsat vermıyor Bagdat Saddam Havaalanı ıçın alçalmaya başlıyoruz Iraklılar Bağdat'ın tüm ışıklannı, tüm Türk gazetecılere yakmış olamazlar, demek kı Bağdat her gece böyle Demek kı Iraklılar karartma vs gıbı savaş önlemlerıne kulak asmıyorlar "Dıyarbekır, Allah vekil" dıyor lar Ancak gumrukten gerçerken aldı ğımız uvarı bu duşunceyı sılıvor Bağdat'ta sokakta falan folograf çekmek »asak Hafıf bır sıkıntı çökuyor ıçımue Gerçı myetımız bır " 2 0 . Yuzyıl belgeselı hazırlamak" değıl Ama "Cephe Gensınden Bagdat Maozaralan Albumu"muz suya duşuyor Bırden aklımıza cep teybımız ge lıyor "Gonıntu yasak. ama ses değıl" dıye duşunuyorsunuz Resmı klavuzumuz eşlığınde Bağ dat gezımız keyıflı olarak buylece baslıyor İlk durak, luksun iüksu bır otel El Reşıd Şırıltı seslen, otelımızın önünde kı heykellı havuza aıt, her bır yanın dan su fışkıran heykeller 1001 gece masallarından bır sahneyı anlatıyormuş Yemeğe buyur edılıyorsunuz Kayda geçen lngıLzce sozler, orkestra şe fi kılıklı garsonlann Istakozlann çok lezzeth olduğunu söylüyorlar Tam tam seslen, çığlık çığhğa şar kılar ıse sahneden gehvor Irakhlara "Pasıfık ruvası" yasatmak uzere Havvan'den getırılmış özel bır bale ımış, sahnede donup duran uryan kızlar Başlannda Bırleşmış Mıllet ler delegesı havalı, >aşüca Amenkalı bır bayan sunucu var Anlattığı ln gıhzce aşk ve muhabbet fıkralannı, yamndakı Fıhstın genllası kılxklı bır genç, Arapçaya çevınvor Savaşan bır ulke başkentınde olduğunuzu fark etmek ıçın, her halde gun ışığını beklemek gerekecek dıye duşunuyorsunuz Sabah oluyor, kaydınızı bıraktığınız yerden surdurüyorsunuz "Allah \llab" "Estagfurullah, estagfurullah" feryatları otele 10 dakıka uzaktakı Musa El Kâzım'ın turbesmden El Kâzım 12 ımamdan bın Yuzbınlerce knstal aynacıkla örulu kubbenın alıında, altın kaplı gümüş ışlemelı sandukanın gorkemı çevTesınde donen kalabalığm penşanlığından ola cak, daha da buyuleyıcı hale gebyor "Allah, \llan" "Merhamet" ınıltılerı ıse dışarda duvarlann dıbınde taşlara senlmış avurtlan çökuk, omuzlan bırbırme geçmış bır paçavraya sanlmış dılen cılenn Sokaklarda savaşı duşundurecek bır ses, ne kulağa ne teybe çarpıvor Aşçı dukkânlannın ıçı muşten dolu, ama garsonlar >me de ıçerıye "buyur" mu "\allah" mı, bellı ol mayan ışaretler yapıvorlar Otele dönuvorsunuz Sıkıntılar Sıkıntılar Bır teleks çalışıyor Resmı Irak ajansımn Ingılızce bultenı "Bugun Irak jetlen duşman mevzılenne ve Harg Adasj'na yenı saldınlar duzenlediler . . " Odanıza çıkıyorsunuz TV ye uzamyorsunuz Kara kaş gözlen elmas, hurma kokan bır ses le spıker hatun, "El vatanıye, nun el. " dıve haberlen oku>or Pencereyı açıyorsunuz karanlık odanıza Bağdat'ın yıldızlı gecesı doluyor Teybımze uşuşen uğultulann ne olduğunu ıse kestıremıyorsunuz Bıraz ılerıruzde akan Dıcle Nehn'nın sesı mı, yoksa 60 kılometre ötedekı cepheden kopup palmıvelerden hurma ağaçlanndan suzulup gelen he nuz "şehıl olmamış ' askerler.n ınıltılerı mı'> Teybınız çalışıyor Bağdat ta resım çekmek ızne bağlı, amâ ses almak değıl Madrid'den Pantoja'mn yası Aslında bu haftanın olayı halıne gelen galanın yıldızı olan genç kadın, tspanya'mn en guzel seslı, en unlu, en buyuk şarkıcısı değıldı. Ama bundan boyle en unlulenn arasına gıreceğı şuphe goturmez gıbıydı Çunku genç kadın, bır yıl önce bır boğanın boynuzunda can veren boğa gureşçısı Puquırı'nın dul karısıydı vaptığı açıklamalanyla tanınan Isabel Pamoj» ıdı Paquırn'mn bır En dulus arenasında trajık bır bıçımde ölmesının ardından, Pantoja îspan vol basmırun en gözde yıldızlanndan bın halıne gelıvermış, "boğa gureşçısınin )ası"nı, bır yıl boyunca us tünden çıkartmadığı sımsıyah gıvsı len, Paquırrı'ıun mezarı başına bı raktığı beyaz aşk çıçeklen ve goz ya şartan açıklamaları ıle, bır fotoroman gıbı tum tspanyol ulusuna yaşatmıştı Özellıkle "dedıkodu basuu" ve bızdekı "Hafta Sonu' va rı dergıler bıtıp, tukenmek bümeyen bır ılgıvlebu " j ası" ızlemışlerdı Nıhayet boğa gureşçısmın ölumunun bırıncı yıldönumunde, kamuoyuna önce artık guzel İsabel'ın sıyah gıysılerı uzerınden attığı mujdelenmış ılk plak çalışmalarının ardından da şarkıcırun sahnelere döneceğı va zılmıştı Bu hafta beklenen gun gelıp çat mış ve tsabel konsenne "Eger havada kalan bır sonı varsa, eger uzemnde bır şuphe varsa . bugun hâlâ âşık olduğumu ıtıraf etmek ıstı\orum" şarkısıvla başlamıştı Salonu ınleten alkışlar ıçınde bıten bu şarkm, *'Artık mullu olmak olanaksız", "Bır gnn kollannda volkandım", "Tekrar bana d o n " , "Oiamaz", "Senın ıçın degışmek" adlı şarkılar ızledı Konsenn orta yennde elbıse değıştı rerek, omuzlannı açıkta bırakan stı lıze edılmış sıyah bır flamenko tuvaletle sahneye dönen tsabel Pantoja, programın ıkıncı bölümüne gözlen vaşlı bır bıçımde "majestelenaden ızin alarak bajatta en çok sevdıgı kocası"na adadığı " O benım nayatımdı" şarkısıyla başladı Salo nu gene ınleten bu parçanın ardın dan, lsabel konserını bu kez de bo ğa güresçısınden olan 2 yasındakı oğ luna adadığı 'Kuçucok ruhum"şar lusıyla surdurdu İsabel Kuçucük ru hum'u söylerken, kralıçemn tam karşısındakı loca spotlarla aydınla tıldı ve meraklı baİcışlarla etrafı su zen ıkı yasındakı kuçuk bır oğlan co cuğu, o âna dek gözyaşlannı tutabı len »eyırcılen de ağlattı Fakat belkı de " e n duygulu anlar" konsenn bı tımınde kuçuk oğlanın ehnde bır ka ranfille, "Anne anıre" dıye sahneye fırlamasıvdı Bır sıire oğluyla bera ber şarkı sövleyen lsabel, bu anlamlı konsen çocuğunu kucağına alarak, "Her şe>den once annevun, Tann'dan ogluma saglık lermesınden başka bır şey dılemıvorum" açıklamasıvla bıtırdı Evet, Franko dan bu vana geçen 10 yıl şuphesız Ispanva'ı çok değış tırmıştı, ama Pantoja'nın konsenrun ortaya koyduğu "değışmejen bır tspanja"mn varlığı şuphe göturmu yordu Ispanyol televızyonunun tu muyle yayımladığı konser, trajedıyı seven, olume ağıtlar \akan aayı yu celten, tsabel Pantoja'larda "bakı re"yı bulan bır Ispanya nın belleğınde daha çok yaşayacaktı NİLGUN CERRAHOĞLU MADRtD Madnd'ın tanhı "Lopc de \ ega" tıvatrosu, o gece ağzı na kadar hınca hınç doluydu Gınş ıçın adam başına 5000 pesata (yak laşık 15000 TL ) öde>en şık seyırcı ler arasında Ispanya anstokrasısjnın bazı unlü mensuplan, artıstler, boğa gureşçılen, opera sanatçılan ve gazetecıler göze çarpıvordu Fakat en büyuk ılgıyı çeken seyırcı, hıç şuphesız, Ispanya Kralıçesı Sofia ıdı Kralıçe, gece saat tam 20 30'da tspanyol mılh marşı eşlığınde yavaş yavaş salona gırdı ve şeref locasındakı vennı aldı Tam o sıra da karanlık sahnenın ortasında bır spotun, esmer güzelı, ınce, genç, kadının sıluetını aydınlatmasıy la, müt hış bır alkış koptu Alkışlar bır tür lü dınmek bümıyor, salondakıler En dülus'un paskalva yortulannda süsleyerek, sokaklarda taşıdıkları " b a k i r e " hevkellenne yaptıklan gıbı, "Gazel, guzel", "Kralıçe gıbısm", "Senı sevıvoruz", "Senınle beraberiz". "Oleee", l l Bra>o İsabel" dıyebağırnorlardı Sahnede, muthış göstenşh, grı beyaz payet ışlemelı tu valetı ıçındekı genç kadın ellerım göğsunun uzerınde kavuşturuyor, hafifçe eğılerek halkı tekrar tekrar selamlıvordu Aslında haftanın olayı halıne ge len bu galanır vıldızı olan genç ka dın, fspanya'nın en guzel seslı, en unlü, en buyuk şarkıcısı değıldı Ama bundaa bovle en unluler ara sına gıreceğı şuphe goturmez gıbıv dı Çunku genç kadın, bundan bır )il önce " P a q u ı r n " adlı çok unlu bır boğa gureşçısının bır boğarun bov nuzuna takılarak dul bıraktığı karı sı, aranjman tıpı flamenko şarkıla nyla ve evlenırken bakırehğı uzennde Paris'ten Paris'te bir Aksaray SABETAY VAROL PARtS tktısadı ve toplumsal hareketlılığın yuksek olduğu kentler, tanhın her dönemınde jabancı top luluklar ıçın bırer çekım merkezı ola gelmıştır \ uzyılımızın ılk çeyreğıne kadar İstanbıil bc 'e bır yerdı ttal yanından İranlısına kadar, yakın, uzak çevrenın tum uluslanndan gruplarla, ımparatorluğun hemen butun azınlıklanna mensup toplu luklar, Osmaniı baskentımn nufusu nun önemlı bır kısmını oiuşturuyor du Kent, zamanla bu özellığını yı tırmeye basladı Pans'e Fransız asıllı olmayan gnıplann gelıp yerleşmesı, çok daha yerudır Bılemedıruz, 19 yuzyılın or talanndan ıtıbaren yabancılar, çe şıtlı nedenlerle kentın orasma bura sına kuçuk kumeler halınde yerleş meye başladılar Turk mahallesı ıse yaygın konfek sıyonculuğun merkezı olan "Strasbourg Saınt Denıs" vakınlarında oluşmuş dunnıda Turk bakkallar, dönercıler kıraathaneler Turk lo kantaları hatta bır Türk kıtapçı kendınızı tstanbul'da sanırsınız Turkler arasında buraya "Aksaray" deruyor Çın Seddı'run ıkı tarafında tarıh boyunca bırbıruun hakkından gele memıs ıkı kavmın torunlan, 1500 yıl sonra Avrupa'nın gobeğınde yıne yan >ana karşı karşıya Çok şukur, aralarında herhangı bır geçımsızlık soz konusu değıl Ama bır alanda şıddetlı rekabet var Odakonfeksıyoncuhık Nedemçok daha basıt Pans bu sanayı kentı değıl Bır kente yenı verleşen her ya bancı topluluk gıbı Çmlıler de Turk ler de bu alana ıtılmış Gökalp BAYKAL ŞARKI IRMAGI ABDÜLKADİR BULUT'U ANMA GECESİ Konuşmacüar Doğan HIZLAN Hılmı YAVUZ, Oktay AKBAL özdemır INCE. Recep GLNEŞ ŞİİR DİNLETİSİ Demz TURKALt, Ekın BULUT, Genco ERKAL, Nejat ÇETtNOK MLZİK DtNLETİSt 1 F A D ömer ÖZGEÇ, Selda BAĞCAN, Unal BUYUKGÖNENÇ FOLKLOR GOSTERİSİ Sunucu Sennjr Sezer ŞAN TıYATROSU / 16 ARALIk 1985 Saat 19 00 NOT Davetıveler KA.D1KÖV M 0 D \ Sıneması NİŞANTAŞI AKADEMI KtTABEVI nden temın edılebıhr IÇIKTI MENKUL Tasarruflarmıza her vadede Hazıne Bonosu ıle en yuksek verım 600 TL. Londra'dan Fleet Streefte bir yabancı daha RAGIP DURAN LONDR.A Kanadalı ışadamı Conrad Black, sağ egılımlı "Daıl> Telegraph" gazetesının >enı patronu oldu Ingıltere'nın eskı gazetelerınden bın olan bu ga zeteyı, şımdıye kadar B*rrj aılesı yönetıyordu Baba dan oğula geçen patronluk yazıışlen salonu tıpo baskı makınelerı anık Kanadalı ışadamımn ' Tımes, Guardıan v e Fınancıal Tımes ıle bırlıkle Bn tanya'nın dört buvuk \e cıddı gazetesını oluşturan Te legraph uç rakıbınm toplam satışını aşmış, bır mıl yon tıraja kadar vukselmışıı Ancak son vıllarda ozel lıkıe teknolojısını jenıleyememesı ve aşırı muhafaza kâr yayın polıtıkalannda ısrar etmesı nedenıvle önce okurlannı sonra da reklam gehrlerıru >ıtırme\e baş ladı Özelhkle Tımes Avastralvalı basın ımparatoru Murdoch un elıne geçtıkten sonra bır vandan vıtrın de modernleşme>e gıtmış, bır yandan da bıraz daha sağa kayarak Telegraph'ı guç duruma sokmuştu Black'ın 30 mılyon sterlın karşılığında şırketın de netımını elıne geçırdığı \azıldı Gazeıe çalısanları, hu kumete vapııklaı çağrıda, \enı patronun va>ın polı tıkasına mudahale etmemesın ıstedıler l v ışlen Bukd nı ıse ' Benım vapabılecegım bırşe\ >ok" dedı bsıe lık, Ingıltere yasaları >abant ışverenlerın İngılız ga zetelerHiı satın almasım engellevecek bır maddı ıçermıyor Paravı bastıran, rotatıfi çevınyor Pasaport onemlı değıl O kadar önemsız kı, Murdoch, Avusıralva Yenı Zelanda ve Ingıhere den sonra ABD de de basın ımparatorlugu kurmak ısteyınce, Kanada'yı ter kedıp Amerıkan >urttaşı oldu NEDEN \ A B A \ C I L A R ' Bu sıralar Istanbulda'da oynuvormuş "Sıandart' gazetesı jürısı tarafından yılın oyunu Sır La»rence Olı>ıer Junsı tarafından da >ılın en ı>ı ovuncusu (\nlhon> Hopkıns) odullerını kazanan "Pravda" (va da Turk v esıyle Gazeıe Gazete') bu soru>a bazı >annlar venvor Bızdekı gıbı guzellık varışması duzenlemek >a da uçurcu sınıf pawon emekyisı ıle bırlıkte fotoğraf v ek nrmek gıbı emeılerı vok buradakı gazete pat'oniarı nın Fleet Slreet de patron olmak, pres ıj sıvası guv ve ekonomık eıkmlık sağ)ı\o' Sendıkaların baskü na teknolojık gelışmemn pahahhgına rağmen Ineı bz gazeıelen ıvı voneııldığınde vıne de mılyonlarca sıer lın kar getırıvor Basın dunvasında buyuvup velışmıs, maıbaa koku r sunaalışık >azıısle ının hevetanl ze%klı telaşına vur gun ınsanlar lun gazetesını kurvesı banknotla kır lenmi} katası \ağ tulamu "ı^adamlarına ' de\retmek zorunda kalmak adı uzer nde Conrad Black, Fleeı Sıree de \em kara leke Tamarnı Odenmış Sermaye 100 000 000 TL Devlet ve Özel Kesım TAHVÎLLERİ ıle HİSSE SENETLERI Alım Satımı "Yatırımlarınızı NEMA'da Nemalandırın" I N E M A MENKUL DEGERLER A.S. "Yatmmda Güven" Halaskârgazı Cad 234 5 Koııak Ap Osmanbcv ISTANBUL Tel 148 85 94 147 45 00 Bu //an S P K nın 03 10 198ü gun ve 1626 sayılı ıznı ıle yayınlanmaktad r KURULUSHALlNDEKi KADIKoY ANADOLU LlSESi EĞlTlM VAKFINDAN DUYURU K^DIKO'i AN'KDOIL LISESI EGITIM \ AKFI Kuruluşu <on aamasına gelmıştır I98o 1^6 Ders \ ıb başladıpından bu vana Kadıkov Anadolu Lısesı \ elılerı oğTetım ve egıtım açısından okullanna katkıda bulunmak u zere bır \ akıf kurmak volunda buvuk bırozverıvle vola <,ıkmışlar okul vonetımımn de desteğı ıle ^aglanan \eh\onetım davaruşnıası «onu cunda Vakif kurmak ^ıb[ çok havırh bır gınşımın son aşama.ına gel m slerdır \ ak,f Kurucular Kurulu bu konuda (,ok değ e r ' 1 katkılarını esırge meven okulumuz velılerıne vakfm gelmı^ bulundugu son asamavı a siklamak ve velılerımıze her turlu bılgı\ ı vermek u?ere 15 ARALIK 19Ha PAZ^R OUNU "iaal 11 de bır toplanu vaparak bugune kadar her turlu destegın vt fedakarlıgm en guzel ornek ltnnı veren veblerımızın \apacakJan ^on katkılarla 16 ARM I h 1 ^^^ P\Z\RTESI GUNU \akfın kunıluşu ıçın \a s.ıl baş\uru\a geçmevı ar/u etmektedırler Okulumuzun opretım ve eptiTirJn tek cıki'; vnlu olan V akfın daha da guclu dogması ıcın tum \eblenmızı aramızda ^ormekle bır kere da ha jruçlenerek her seMn oKuJunuz ve çocukianmız adına olduğuna ına narak bu onemlı f>plamı\a sızler n rrutlaka katılacagınıza ınaruvor v < Savgılar sunuvoruz KADIKO1 \ \ A D O L l LISFS1 Ef.ITIM \ AKFI M RL C l l \ R I FÜSUN HALİLOĞLU ıle METİN ALP Evlendiler 14.12.1985 Bulvar PalasANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle