Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLER 11 ARAL1K 1985 Avrupa,Türkiye île ilişkilerden umutlu HADt LLUENGİN BRLKSEL Turkıye'de ınsan haklanrun ıhlal edıldığı gerekçesıyle Avrupa Konseyı'nde Ankara ale>hınde dava açmış olan beş ulkenın bu şıkyetlennı gen alması, Batı Avrupa kurumlarında genellıkle olumlu karşılandı ve Turkıye'nın dış ılışkılerınde bır "ferahlamaya" \o\ açacağı şeklınde yorumlandı Ortak Pazar yurutme organı durumundakı Bruksel Komısyonu'nun bır usi duzev yeikıhsı, oncekı gun Strasbourg'da açıklanan kararı "mukeramei ve yerinde bir karar" sozlerıyle yonımladı \e sonucun "beklenenin en i>isi" olduğunu vurguladı Adının açıklanmasını ısteme>en bu yetkılı, ozetle şovle konuştu 1 "Avrupa Konseyi'nde Turkiye ale>hinde açümış olan da\a. \nkara Batı Avrupa ilışkilerinde bir mihenk laşı dummundaydı ve pek çok Batı başkenti>le AET, davanın sonucuna gore Turkije'je karşı olan yaklaşımlannı belirleveceklerdi. Şimdi, beş ulkenın şikâyetlerinı geri çekmesı. genel olarak Turkı>e Avrupa, ozel olarak da Turki>e AET ilişkılerinı olumlu yonde etkile\ecektir. Kısa \adede bır 'mucize' beklenmıv orsa da, 1 Ocak 1986 tarihinden itıbaren AET Oonem Başkanlıgı gorevini ustlenecek olan Hollanda'nın, Turkiye ile ılişkilerin 'iyileştirilmesi" amacı>la gırişimItre başlayacagı anlaşılı.vor. La Haye'in bem şikâyetçi ulkelerden biri olması, hem de daba sonra bu 'iyileştirme" «irişımlerinderaotorrolu oynaması, Ankara Bruksel üişkilennın duzeltilraesinde vıne olumlu bır etken olacaktır." Ankara'dan gelen haberlerde, Turk sıyası hayatında bır "yumuşamanın" gözlendığının de kavdedıldığını vurgulayan bu yetküı, ozellıkle, resmen açıklanmamasına rağmen, Turkıye'nın şıkâyetçı ulkelere af ve sıkıyönetım konusunda vermış olduğu guvencelerın "Turki>e Avrupa ttişkilennjn 'gergın' kalmasını islejen baskı gruplannı da etkıleyeceğıni ve bunları bir olçude frenleyecegıni" kavdettı Öte vandan, AET bunyesı içinde Turkıye'ye karşı şımdıye kadar en sert lutumu almış olan Avrupa Parlamentosu'nda da, Strasbourg'da açıklanan karar "olumlu" değerlendınldı Sosyalısl grup daha nuanslı bır >aklaşım ıçınde gorunerek, beş ulkenın şıkâyetlennı gen çekmesını "Daha her şey bitmedi. Turkiye'deki gelışnteler yakından izlenecek, ancak af ve sıkıyonetim konusunda verilen garantiler olumlu" şeklınde vorumlarken, lıberal, sosyal Hırıstıyan ve muhafazakâr parlamento grupları son kararı "çok olumlu" karşıladıklarını behrttıler Bu gruplara \akın kavnaklar, Avrupa Parlamentosu'nun Turkıye ıle karma parlamento komisyonu kurulraası ıçın hemen bır hareketlenmenın olmavacağını \e bunun ıçın karar organı AET Konkevı'nın gırışımının bekleneceğını ıfade ettıler Bu "bcklenlının" normal olduğunu kaydeden kavnaklar, AET danışma organımn daha once bu vonde almış olduğu kararı haiırlartılar ve "Slrasbourg uzlasmasına ragmen" Turkiye AET ılışkılerının parlamento cephesınde "bekle gor' sıvasetının bır muddet daha sureceğım vurguladılar Bu kavnaklara gore, nısan aymdan itıbaren bır "ısınma', onumuzdekı sonbahardan sonra ıse bır "ferahlama" Avrupa Parlamentosu'ndakı en mumkun senaryo SENDIKALARDA ÇELIŞKIÜ YAKLA^IM \ \R... Dı|er tarattan, Avrupa Konseyı'ndekı beş davau ulkenın Turkıve alevhındekı şıkâvetlerını gen çekmesı, uluslararası ruıelıktekı sendıka kurunılannda değışık bıçımde değerlen dınldı Turklş'ın de u\esı bulunduğu "Uluslararası Hur lşçı Sendıkaları Konfederasvonu" ICFTU sorumlusu De Jong Av rupa konsev ı ndekı uzlaşmayı, "Turiüje'de demokrasıye geçişın surdugunun bır gostergesı" olarak değerlendırdı ve sendıkal haklara ılışkın "ijüeşmelenn" fCFTL1'nun beklentısı olduğunu bıldırdı MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Unutulmayanlar... Beş davacı ülkenin şikâyetlerinı gen çekmesinden sonra, AET ilişkılenn geleceğı konusunda "umut ışığınm" yandığı göruşünde. Hollanda'nın, yıl başından itıbaren TürkiyeOrtak Pazar ilışkılenni "iyileştırmek" ıçın gırışımlere başlaması beklemyor. "Uluslararası Hur Işcı Sendıkalan"nın bu "oluınlu" vakJaşımına ters bır bıçımde, Avrupa Sendıkalar Konfederasvonu ETUC, Strasbourg'dakı anlaşmayı "Bos ve tatmın edıcı olmayan bır metın" olarak de ğerlendırdı Çeşıtlı AET organlan ustunde b j yük bw etkıleme gucu olan "ETUC'un sorumlusu Paterson. "Bız politıkaa degil sendıkacıyız. Strasbourg'da açıklanan anJaşma. DİSK ve Banş Dernegı gıbı bızım onem verdıgımız konularda b r aydınlatma getirmijor. Turkıve'de kısıtlı olan sendıkaJ ozgurlukİCT hakkında da bır şey goremedık. Bu tuzden, bız ETUC olarak Turkiye')ı çok yakından izlemeye devam edeceğız" şeklınde konuştu Avrupa Sendıkalar Konfede rasvonu'nun sorumlusu, orgut yonetım kurulunun perşembe ve cuma gunu yapılacak toplantısında, Tur kıye'dekı durum ve son Strasbourg kararı hakkında aynntılı bır bıçımde durulacağmı da bıldırdı Lzlaşma konusunda ılgılı ulkelerın başkentlennde de açıklamalar \apıldı Kopenhag muhabınmız Ferruh Diğer tephiler: Avrupa Parlamentosu: Olumlu bır gelişme. Avrupa Sendıkalar Konfederasyonu ETUC: lçerığı boş bır uzlaşma ve yalmz Tıirk hukümetıne yarıyor. ICFTU: Turkıye'nın demokrasiye geçmekte olduğu yolunda bir gösterge... Yılmaz'ın bıldırdığıne gore Danımarka Dışışlerı BakanhğVndan Tyge Lıbmann sonuca ne kadar ulaşıldığının Türkıye ıle oluşturulacak ozel bır komısvon arasındakı temaslarda değerlendınleçeğını söyledı Lıh mann avrıca Turkıve'nın raporlannın doğruluk derecesının de anlaş mayla düzenlenecek zıvaretlerle denetlenebıleceğını behrttı tSVEÇ Stockholm muhabırımız >avuz Baydar'ın bıldırdığıne gore Isveç Dışıllerı Bakanı Sten Andersson parlamentoda duzenlenen oturum sırasın da Turkiye hakkında Avrupa Kon seyı Insan Haklan Komısyonu'na vapılan şıkâyetm gen alındığını açıklarken, "Isveç, Turliye'nın ıçınde bulunduğu koşullan hâlâ benımsememekledır. Bu anlaşmı uzerınde taroşdacaktır. Ancak, Ozal hukumetine af ve işkence konularında vermıs olduğu sozieri tulması ıçın bu venlen bır fırsalUr. İsveç, gelısmelerı dıkkalle ızleyecektır" dedı Andersson bır soru uzerıne, "DİSK, Banş Derneğı ve dılekçecılere karşı açılan davalar konusundakı geuşmelen dıkkatle ızleyeceğız. Bu gelışmelen de Turkıye'nın \>rupa konspvı'ne du Anlaşma metnini açıklıyoruz Haber Merkezı Şıkavetçı 5'lenn Avrupa Insan Hakları Ko mısyonu'na yaptıklan başvurunun şımdılık gen çekılmesını sağlayan "doslane çozum" raporunun tanı metnı şovle "A. İnsan Haklan Bildırgesinın 3. maddesıyle ılgli konular 1 Turkıye Cumhunyetı Anaya sası'nın 108 maddesı uvannca ku rulacak Devlet Denerleme Kurulu. asken ve sıvıl tutukevlenmn ceza evlennın ve polıs merkezlerının de bulunduğu kamu vetkılı kurumla nrun Avrupa konseyı İnsan Hak ları Bildırgesinın 3 maddesıne uygun faalıvet gosterıp göstermedı ğını sıkı bır bıçımde denetlemekle gorevlıdır 2 Bıldırgenın 7 maddesı uyannca Turkıye hukumetı, 1 Şubaı 1986, 1 Temmuz 1986 ve 1 Ekım 1986'da bıldırgenın 3 maddesının (gozaltı ışlemlen de dahıl olmak uzere) Turk vasaları \e u>gulamalarınça gereğınce uvgulanıp u>gulanmadığını, Avrupa Konsevı Genel Sekreten araalığıvla \vrupa Konseyı İnsan Haklan Komısvonu'na bıldırecektır Raporlar.n hepsı Avrupa İnsan Haklan Ko mısyonu ıçın hazırlanacak ve başka bır amaçla da kullanılmayacak tır 3 Raporlann venlmesınden son rakı uv a>ı aşmavacak bır sure ıç>nde, vukarıda ıkıncı paragrafta öngorulduğu bıçımde Avrupa Jnsan Haklan Komısvonu ve Turk hukJmetının !emsı!cı!en bılgı alış verı şı ıçın dıvalog kuracaklardır Dı valog vazışma şeklınde olacak, an cak taraflardan bınnın ısteğıvle, bır haftayı aşkın olmamak uzere göruşmeler vapılabılecektır Bunun dışında komısyon ve Turk hükumetı temsılcılerının aralannda anlaşmaya saracaklaıı bır baska vcl dan da dıyalog kurulabılır 4 Dıvalog suresınce komısyon temsılcılerı edındıklen bılgılerle ılgılı yorumlarda bulunabılırler An cak bu yorumlar çok gızlı kalacak ve sadece Turkiye hukumetı temsılcilenne açıklanabılecektır 5 Komısyon ve Turk hukumetı temsılcılerı arasındakı dıvalogdan sonra uzlaşmanın uygulanış bıçımıyle ılgılı olarak dıyalogdakı tarafiar tarafından, 1 Şubat 1987 tarıhını geçırmemek koşuluyla komısyon sekreterlığınde bıldırgeye ımza atan taratlara kısa bır rapor verılecektır B. Bıldırgenın 15. maddesının u>gulanışındaki tahrifatla ılgılı olarak. 1 Turkıye hukumetının sıkıvo netımın ulke ıçındekı uvgulanışını ıyıce "daralttıgı". sıkıvönetım yet kılılennın de yetkılennı uvgulama da ozellıkle ıtıdal gösterdıklerı memnunluk uyandırırken, Turkıve Başbakanı nın VVashıngton'da 4 Nısan 1985 gunu vaptığı şu konuşma dıkkatlerı çekmıştır "Sıkıyonetimı, yunırlukte oWugu ıllerden 18 a» ıçınde kaldırabılecegımızı umuyorum." 2 Olağanustu durum nedenıvle kışı haklan \e ozgurluklennde 15 madde kapsamına giren kısıtlamalar ve onemlı sınırlamalar mevda na gelmesıne karşın, başvuru sahıbı ulkelerın basvurulannda sozu edılen belırlı bazı kararnameler ve yasalann bu sure ıçınde değıştırıldığı. \a da duzeltıldığı görulmuş, bununla da Turkıye'nın \vrupa İnsan Haklan Bıldırgesı gereklen olan vukumluluklerını goz onune aldığı görulmuştur Bunlar ek 1 'de sıralanmıştır C. Af Konusu: Af sorunu TBMM ve Turkıve Cumhunvetı hukumetımn ılgı alanındadır Turk hukumetı, anayasa çerçevesı ıçınde tutuklu ve hu kumlulerın affedılmesı, va da koşullarmın duzeltılmesı ve durumun yumuşatılması amaayla, bır af konusuüzerınde çalışmaya başlamıştır TBMVl'de onumuzdekı avlarda anavasanın 88 maddesı uvannca muzakerelere başlanması beklenmektedır Turk hukumetı, konuvla ılgılı gelışmeler hakkında komısyona bılgı verecektır 2 Komısyon hevetı, 2 Temmuz 1985'te taraflann onenlerını vermelerınden sonra kendılerıyle bır goruşme vapmıştır Goruşme sıra sında ve daha sonrakı vazışmalar da şu noktalara açıklık kazandınlmıştır a A 2 paragrafındakı ışlem 57 maddeden esınlenerek hazırlanma sına karşın. 57 madde uyannca ışleme konulmayacaktır b 2 numarah paragraftakı b.lgıler A3 paragrafındakı dıyaloğun temelını oluşturacaktır c Heyet tarafından belırtılengöruşler komısyon genel kuruluna getırılecektır d A5 paragrafındakı sonuç raporu, komısyon ve Turkıve temsılcılerıvle birlikte hazırlanacak, ıkı taraf da uvgun gorduklerı goruşlerını belırteceklerdır 3 Komısyon, Danımarka, Fransa, Hollanda, Norveç ve Isveç'ın 1 Temmuz 1982 gunu bıldırgenın ıhlal edıldığı gerekçesıyle verdıklen başvuru, 6 Aralık 1983 te komıs\onun başvuruların goz onune alı nabıleceğı kararı ve Turkıye'nın bıldırgenın guvence altına aldığı ozgurluk ve haklan koruma yolundakı kararlıhğını Turkıve'dekı gelişmeler ışığında 12 Evlul 1980'den 1 Temmuz 1982 tarıhıne kadarkı sureyle ılgılı ıddıaiar konusunda ışlemlen gerı v ekme kararı almıştır Turk hukumetı, komısyona ozellıkle Işkence olaylarımn suçlulannın cezalandırılması, Ulkede sıkıvonetımın gıderek kaldırılması konularında bılgı verecektır Uzlaşma metnı komısvona ozel Iıkle şu konulardakı gelışmeierle ılgılı sureklı bılgı venlmesıne dıkkat çeker Gozaltı ve tutukluluk koşulları ve bu voldakı ışlemler Kışı hak ve ozgurluklerının daha genış bıçımde uygulanması Af konusu Başvuruların geçmışte 12 Eylul 1980 ıle 1 Temmuz 1982 tarıhlen aras ndakı donemlerı kapsadığı dıkkate alınarak soz konusu altı u! ke hukumetlerı vukarıda vazılanlar uvannca bır anlaşmava varmaktakı kararlılıklan belınılır Kıbrıs'ta Banş Dtinyada Banş J%.da'dakı bolunme, bır toplumun otekının anayasada belırtılen haklarını zor kullanarak gerı almak ıstemesı sonucunda kaçınılmaz bır şekılde ortaya çıkmıştır Bu nedenle, artık ıkı toplumu sadece "eskıden boyle ıdı" gerekçesıyle bırleşmeye zorlayamayız. Onlam başka şeyler soylemek zorundayız. ERDAL İNÖNU Cumhunyet ıçın yazdı Kuzey Kıbrıs Turk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Bırleşmış Mılletler Genel Sekreten Perez de Cuellar'a yazdığı mektup kısa bır sure once Cumhurıyette yayımlandı. Sayın Denktaş, mektubunda Kıbrıs'ta kalıcı barışa göturecek bır federal çozumun ternel koşullannı bır kez daha açıklıkla onava koyuvor, kuçıık ayrıntı gıbı gosterılen değışıklıklerle bu temellerın zedelenmesını kabul edemeyeceğını haklı olarak vurguluyor Ben bu yazı ıle mektubun daha genel planda akhma getırdığı bazı duşuncelerı değerlı okurlara aktarmak ıstnorum Bu duşuncelerm kışısel fıkırterım olduğunu, hıçbır partı organında goruşulmuş olmadığım başta behrtevım Sayın Denktaş'ın değerlendırme \e uvarıları Kıbrıs'ta federal bır vapı uzerınde anlaşma sağla manın ne kadar guç, ne kadar onemlı ve barış ısteyen butun ınsanlar ıçın ne kadar oğretıcı olacağını gostenvor Çok kez tekrar edılen bır soz vardır: "Uygarlık bilim ve teknikte çok ilerledi, fakat maneıı alanda ilerleme olmadığı ıçin ınsanlığm temel sorunlan bır turlu çozulemıyor, orneğrn kalıcı banş kurulamıyor, silahlanma yarışı durdurulamıyor" denır Burada unutulan bırşey, her atılım gıbı manevt \e sosyal alanlarda ılerlemenın de ınsanların ıradelerını kullanarak belırlı da\ranışlara gırmelenyle başlayabıleceğı, kendılığınden meydana gelmeyeceğıdır. Öte vandan tarıh boyunca bılım ve teknolojıde sağlanan gelışme gözden geçırılmce gorulur kı, yenı çtğırlar açan ılerlemeler once kuçuk bır alanda belırlı, sıntrlı bır sorunun çozulmesı ıle başlamış, daha sonra pek çok alana ve olaya yayılmıştır Butun bunları hatırtavınca bana Kıbrıs'ta ızledığımız federal çozum arayışı, ılerıde butun dunyaya sureklı barış getırebılecek bır yöntemın ılk denemesı olarak görundu. Nedenmı anlatayım Bır an ıçın onyargılanmızı ve duygusal yaklaşımlarımızt bır taraf a bırakarak duruma bakalım Bugun Kıbrıs'ta ıkı ayrı kesımde hukumranlığını yurutmekte olan ıkı devlet var Dıllerı, dınlen, temel kulıurlerı, sıyasal orgutlenmelerı farklı olan ıkı top lumun oluşturduğu ıkı devlet Devletlerın bırını ulkelerın çoğu ve Bırleşmış Mılletler tammıyorsa da etkın guç dengesı sayesın de Ada'da barış gerçekleşmışıır Şımdı bu barısı kalıcı hale getırmek amaayla ıkı devletm yetkılılerı tek bır federal devlet çatısı altında bırleşmenın yollarını arıyorlar Kıbrıs'la en yakından ılgılı Turkiye ve Yunanıstan başta olmak uzere, AETuyelen, ıkı super guç ABD ve SSCB ve nıhayet butun Bırleşmış Mılletlerı temsılen BM Genel Sekreten bu bfrleşmenm şoyle veya boyle gerçek/eşmesını ıstıyorlar Hatta bu doğrultuda herkes bır başkasına baskı yapmaya çalışıyor. Gerçı buyaygın ısteğın gorunuştekı nedenı Bırleşmış Mılletler karartarına saygılı olmak Başlangıçta Kıbrıs bağımsız bır devlet olarak Bırleşmış Mılletler'e kabul edıldığınde tek bır devlet olduğu ıçın gene o duruma döntilmesı ıstenılıyor Ama Ada'dakı bolunme bır toplumun, ötekmın anayasada belırtılen haklannı zor kullanarak gerı almak ıstemesı sonucunda kaçınılmaz bır şektlde ortaya çıkmıştır Bu nedenle artık ıkı toplumu sadece, "eskiden boyle idi" gerekçesıyle bırleşmeye zorlayamayız Onlara başka şeyler soylemek zorundavız. Onları, Kıbrıs'la federal bır de\letın kalıcı barışı daha lytsağlayacağma ve her ıkı toplumun uzun vadelı çıkarlannı daha ıvı koruyacağma ınandırmalıyız. tşte Kıbrıs'takı çözumun butun dunya ıçın onemı burada kendını gosterıyor Bırleşmelennı onerdığımız toplum yetkılılen pekâlâ bızlere dönup şu sorulan sorabılırler "Sizler, Turkiye ve Yunanıstan temülcüeri, niçin bize verdığiniz aklı kendiniz kullanmıyorsunuz? Toplum olarak bizden temelde farktnız yok. Kıbnstn toprağı bızleri bir arada tutmalı diyorsamz, Ege Denizi de sizleri bır araya getırmez mi? Ege Denizini paylaşamadığımz için banşı tehlikeye atacağınıza, Ege'nin olanaklanndan, kaynaklarından her ikiniıi birlikte yararlandıracak bir federal çozumu niçin dusunmuyorsunuz? Bu çozum belkı Kıbrıs'ta birleşmeye gore daha zordur ama, sıziere sağlayacağı çıkarlar ve ustunlukler de bizitnküerden çok fazla olur. Cstelik sızin birleşmeniz Ada'daki birleşmeyı de çok kolaylastınr." "Ya sizler, ABD ve SSCB temsilcileri, Kıbns.'ın kuçuk bir ada olduğunu, iki ayn devleti kaldıramayacağmı soyleyerek bizi birleşmeye zorluyorsunuz. Reki, sizlerin eUnizdeki nukleer silahlann ve kıtalararası fuzelerin gucu karşısında dunya Kıbrıs'tan daha kuçuk kalmıyor mu? \eyin kuçuk, neyin buyuk olduğuna ancak karşılastırma ile, etkileşmenin sonuçlânna gore karar verilebilir. Biz Kıbrıs'ta bansı koruyamayıp savasa tutuşsak, haftalarca savaşsak Ada'da hayat gene devam eder; oysa sizler bır nukleer savasa girerseniz, bırkaç gunde dunya yaşanacak bir yer olmaktan çıkar. Demek ki federal bir çozum Kıbns 'ta banşı korumak için gerekli ise dunyadaki banş için haydi haydi gereklıdir. Sizler gibi iki super gucun federal bir devlet kunnalan çok daha zor olabüir ama, eğer bizım birleşmemiz imkânsız değilse sizınki de imkânsız değildir. Orneğin sizin ideolojilennız farklı ise bizim de dinlerimiz farklıdır ve benzer bir rekabet halindedir. Sizın birleşmenizın sizlere ve butun insanlığa getıreceği yararlar da çok yuksek duzeyde olacaktır." Kıbrıs'takı loplumlar yetkılılennın otekı devletler temsılcuenne boylesorular voneltıpyoneltmedıklenm btlmıyorum Yoneltırlerse tutarlı cevaplar vermek kolav olmavacaktır Yanlış anlaşılmasın, maksadım federal çozume karşı çıkmak değildir Bu çozumun guçluğune ve eğer gerçekleşırse butun dunva ıçın onernıne ışaret etmek ıstedım. Sanıvorum kı, rakıp devletler arasında bır federal bırleşme onerısı Kırıs'ta başarı sağlarsa, dımyada bırçok verde uygulanma olasılığı doğacak ve belkı kalıcı barışın volu bovlece bulunmuş olacaktır zenlı olarak gondermeye soz verdığı raporlar aracüıgı ıle ızleveceğiz" ıfadesını kullandı NORV EÇ \orveç Parlamentosu'nda da anlaşma göruşuldu Norveç Işçı Sendı kaları Konfederasvonu, Başbakan Yılloch hukumetını bu uzlaşma nedenıvle kınavarak, "Turkıve ıJe uzlaşmanın Avrupa ailesi tanhınde gonılmemış bır suç ve skandal" oldu ğunu vurguladı Fransa nın Ankara'dakı Buyukel çısı Fernand Rouillon da "Cumhun>et"e yaptığı açıklamada, "Şikâvel konusunda bır anlasmaya vanlmasından mutluluk duyuvonım. Anlaşma bızlen Turkıye ve Fransa da dahıl olmak uzere ınsan haklan alanında daha •)• bır anlayısa ve bu anlavışın guçlendınlmesinde daha da ılerieme saglanacagı umuduna getırmış bulunmakladır" dedı 2324 sayılı ve 27 10.1980 lanhlı yasa (TBMMnın görev ve yetkılerının MGK'ya bırakılmasına ılışkın yasa) 2485 sayılı ve 29 6 1981 lanhlı yasa (Kurucu Meclıs hakkındakt yasa) 2356 sayılı ve 12 12 1980 sayıtı yasa (MCK'mn gOrev veyetkılenntn yenı TBMM olusuncuya kadar devam edeceğme ılifkın yasa) Anayasanuı geçicl 3. maddainde öngöruUuğu ftkilde TBMMBaşkmbk Dnanı 'nın kurulmasıyla birükte yururtukten kaiktıtar. * MKG'NIN 7 NVMARALAI BtLDlRtSt fSıkıyOnelım Mohkemelen oluşturulmasına ılifkm) KtGK'NIN 8 NUMARAL1 BtLDlRİSl (Sendıkalann faalıyellerınııt durdurulmasına ılışkın) MGK'NIN 52 NUMARAL1 BtLDtRtSt tEskı sıyasılere gelınlen yasaklamalara ılifkm) MGK'N1S65 NUMARAUBİLDlRtSl(Sıyasıpam vunetıcılermegetınlen yasaklamalara ılıfkmta 7 Kasım 1982 tanhmdt yürurluğe giren Anayasa 'nın 175. maddesı ve Anayasa'nuı geçicı 3. maddesı ıle bırhktt uvgulamadan kalknlar. * 2533 ve 16 10 1981 lanhlı yasa (Sıyası panılerm feshme tlıskm yasaj 22.4.1983 larihındt yururiuğe giren 2820sayılı yasa yerine ııyası partUer yasaa geçmisnr. 2301 sayılı ve 12 9 1980 lanhlı yasa (Sıkıyönetım Yasası'nda yapılan degısıklıklere ılışkın) 2515 sayılı ve3 9 1981 lanhlı yasa iSıkıyönetım Yasası'nda yapılan değısıkltge ılıskmj Sıkıyönetım komuianlanntn yetkılenyU ılgili bu ıkı yasa Anayasa 'mn 122. maddesı uyannca yalmtca sıkıyönetimm uygulandığı ıllerde yururluktedır. • 2364 sayılı ve 24 12 1980 tarıhlı yasa (Toplu suzleşmelerde > uksek Ha kem Kurulu 'nu devreye sokan yasa) Toplu soziejme, grev ve lokavta Uiskm 5.5.1983 tarihli ve 2822 sayth yasayla degisürildi. * 2485 sayılı ve29 6 1981 tarıhlı yasa fKurucu Meclısm oluşlurulmasıyla ılgılı vasa) Anayasamn geçicı 3 maddesi uyannca TBMM BaskanUk Dhanı 'nın kurulmasıyia birlikte yururtukten kalka. * 2342 sayılı ve 14 11 1980 tarıhlı yasa (Sıkıyönetimm yetkılermın artlınlmastna ılışkın yasalar) 2310 sayılı ve 18 10 1980 sayılı yasa Yalmzca sıktyönetim uyguiamasvun sürdüğü bölgeUrde ya da akıyöntnm kalkmadan once, o bolgedeki sıkıyonetun mahkemelerine geıirilmıf olan davalarda uygulanabilir. • 6 MJMARALIMGK BİLDlRtSl fSıktyönetim mahkemelermm koruma yetkıstnm MGK'ya venlmesıne ılışkın) Yurürlükten kalka NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı yarın HalefoğluShultz'la görüşüyor Dışişleri Bakanı'nın ABD'li meslektaşıyla ilk temasında "TurkABD Savunma ve Ekonomık Işbirliği Anlaşması" uzerınde durulacak. HADİ ULUENGİN BRUKSEI^ Perşembe ve cuma gunlerı Bruksel'de vapılacak NATO Guz Donemı Toplantıları'nda Turkıve'yı temsıl edecek olan ve dun akşam Belçıka başkentıne gelen Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu, bugun Amerıkalı meslektaşı George Shultz ıle ıkılı bır temas yapacak Bu goruşmede, her ıkı bakanın, >enılenme muzakerelerı başlayan "Turkı>e\BD Savunma ve Ekonomık İşbırlıgı Anlaşması" uzerınde durmaları beklemyor Halefoğlu'nun, Shultz'dan, muzakerelerın ıkıncı raundunun başlatılması ıçın ABD'nın Ankara Buyukelçısı Hupe'ye temınat \ermesını ısteyeceğı ve 5OZ konusu anlaşmanın yenılenmesı ıçın Turkıye'nın one surduğu "paketin" bır buiun olduğunu Amerıkalı meslektaşına tekrarlayacağı sanılıyor Oıe >andan, yann ve oburgun yapılacak olan NATO Guz Donemı Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ana noktasını, ReaganGorbaço» zırvesı erteMnde DoğuBatı ıhşkılennın geleceğı oluşturacak Bu bağlamda, "Yddız Savaşlan". orta menzıllı fu zelerın Avrupa'ya yerleşîınlmesı, bölgesel gergınlıklerın çozume kavuşturulması konulannm dışışlen bakanlarının gundemıne geleceğıne kesın gozuvle ba v kılıyor Bruksel'dekı ıkı gunluk NATO toplamılarının perşembe gunku oturumu "kısıtlı" adı verilen goruşmeyle başlavacak Bu bırleşımde, genel DoğuBatı ıhşkıle rı gozden geçırılecek \e ABD Dı şışlen Bakan. Shultz'un Reagan Gorbaı,o\ zınesı hakkında dığer muttefık bakanlara getıreceğı açıkiamalar ana temavı olustu racak Yıne dvnı oîurumda, Or tadoğu, Atganıstar. • e Doğu V rupa'dakı durum ıncelenecek, çeşıtlı sılahsızlanma goruşmelerı hakkında mutaJaalar ıletılecek ve Avrupa Guvenhk ve Işbırlığı Konferansı'nın son aşaması değerlendınlecek Ikıncı gun toplantılarının Turkiye a^ısından en "ilginç" bolumunu ıse, "Ekonomik Vardım ve Işbirligi" raporunun onaylanması oluşturacak, aralannda, Turkiye Portekız ve Yu nanıstan ın bulunduğu "ekonomik açıdan daba az gelışmış NATO ulkelerine vardım" konusu na ver verilen bu raporda. soz konusu ulkelerın yalnız ekonomık yardımlarla ka!kınamayacağı belırnlıvor Avnı raporda, ekonomık yardımlann dışında, NA TO uyesı sanavıleşmış ulkelerın başta T urkıve olmak uzere daha az gelışmış ulkelerın ıhracatları nı kısıtlamaması, hımayecı onlemler almaması ve kendı pazar larını bu devletlcre avması talep edılıvor Ankara'nın ıstemı uze nne raporda \er alan dığer bır nokta IM;, Turkıye'se AET ulkelerı ve \ED Urafından aetırılmış nı tur bır rapor. geven hazıran dvıadd Lızbon da yapıluıı NATO toplantısmda da onaylanmış, an cak bunun pratıkte bır etkısı olmajnıstı Ikıncı gun tartışılacak "istıkrar için bilım" raporunda, Turkıye'yı kapsay'an bolum bılımsel araştırmalara ılışkın Bu raporda planlanmış olan bır oncekı hedeflere gore, Turkıve MATO butçesınden 19811986 donemınde beş mılyon dolar gıbı cuzı bır mıktaı almış durumda Bu paranın harcandığı alanlar ıse, Sakarya Nehn'nın yatak duzenlenmesı, Izmıt Korfezı'nın temızlenmesı ve çeşıtlı enerjı \e gıda projelerının gelıştırılmesındekı bılımsel araştırmdlar ANMA AHMET DURAKOĞLU (19 Arahk 192511 Aralık 1983) Ikincı yılda sevgı, saygı ve ozlemle anı>oruz. Hafta ıçınde bır gun, Cstvıt Orhan Tutengıfm ölüm yıldonümu ılanını goruverdım Cumhunyet'te, onu yenı yıtırmışız gıbı yandı yuregım Uzun sure, olumu ustune yazı yazmaya varmadı elım llhan Erdost da oyle Bılır Muzaffer, bırakınız yazmayı, "Onur"ya da "llhan llhan" krtabevının onunden geçerrnyordum Tutengıl'ın, yuzukoyun yıkılmış, onunde kıtap dolu çantasıyla çekılen son resmını kımse unutmayacak. "Ankara Notları" ılk, "Yenı Ortam" gazetesınde başladı Istanbul'dan Oya, bır gun teleksle şu notu geçtr Burada, Ankara Notları'nm bryakılert var. Bunlardan bıri de Cavıt Orhan Tutengıl Tutengıl'ın de benzer bır notu vardı anımsadığım Yorgunluğumu unutmuşum Engın gonulluluğu yanında, dıkbaşlı dıyebıleceğım ısyancı bır yonu de vardı Turk dılının yılmaz bır savaşçısıydı Tutengıl Hafta sonunda, pazar gunu, Necdet Bulut'un olum yıldonumuydu Karşıyaka'ya gıttık Çıçekler kondu Gelenler kalabalıktı Server Tanıllı telefon edıp, "Necdet Bulut'a benım ıçın de bır kırmızı gul koyun" demış Varlık Ozmenek, "Bu kırmızı gül onun" dedı 'Bılım ve Sanat" dergısı, Necdet Bulut ıçın bır sayfa ayırmış, sayfada Necdet Bulut'la ılgılı, Guney Gonençin 11 Aralık 1978'de yaptığı konuşmasını yayımlamıştı Guney Gonenç, konuşmasının bır yerınde şöyle dıyordu "Guzel bır ınsandı Gozlennden hayat fışkınrdı Yaşama, yaşanılmaya değer bır yaşama ne kadar dennden bağlıydı Onu da "Faşızm can havlıyle son debelenmelennı yaşıyor" aldatmacasının besledığı sıslı ortamda, sıranın kendılerıne gelmeyeceğı umuduyla, ya da sıranın kendılerıne ne zaman geleceğı korkusuyla yaşayanlarm görmezden gelmeye, gozlerden kaçırmaya çahştıkları planlı faşıst katlıamın çarkları arasında yıtrdık.." Gomüt taşlanndakı dızelerı okurum, bu, dedelerımden, soyumdan bırının, Fırenk Mustafendı'mn, gomüt taşlarına dörtlukler yazmasından mı gelır bılmıyorum Belkı de ıçımden, "Hangı dızeler oedemın acaba^" dıye geçırmışımdır Ama 0 daha çok Istanbul'da. bır de Konya'da yazmış "mezar taşı şıırlen" ni. Necdet'ın gomutunün bır alt başında, 12 Mart'ta asılan uç gencın gomutlerı var Anımsıyorum, Ismet Paşa az mı çırpınmıştı "Asmayın bu çocuklan, bunları asarak bır yere varamayız!" demeye getırıyordu Ölum cezaları Meclıs'te oylanırken, kımılerının parmakları tavana değıyordu, dıye yazdım Kımı genclerın gomutlerının taşları kırılmış, sonradan onarılmış Gömırtler bakımlı gıbı, guller dıkılmış, bılmedığım ellerce Gömutlere, mezarlara bakmak ınsanlık gorevıdır Ben gormedım, başka arkadaşlarım gormuş Bır gomutte şu dızeler varmış "Haın tuzaklarda, kan uykulardaA/urulduk ey halkım unutma bızı" Altındakı tarıh Sıvas 1958 Kımmış acaba? Ne zaman olmuş? Yaşadığımız Gençlık Yılı'nda, genclerın karartılmış yaşam oykulermı gomutlennde, taşlarda okumamalıyız, gençlerımıze bır ağırlık vermelıyız Ressam Pertev Boyar'm sergısı 3 kasımda Ankara'da Guzel Sanatlar Galensı'nde Eşref Uren Salonu'nda açıldı Acılışına gıttım Pertev Boyar, 1897'de Istanbul'da doğmuş, 1981'de olmuş Asker ressamlardan, 1923'te jandarma subayı olmuş, 1930'da Guzel Sanatlar Akademısı'ne gırmış, Çaliı Ibrahım'le Nazmı Zıya Atolyelerınde çalışmış Olumunden sonra kızı Furuzan Hanım, babasmın resımlerını sergılemek, bu değerlı ressamı, yapıtlarını tanımayanlara tanıtmak ıstemış Cumhurıyet'ın eskı Ankara temsılcılerınden Özer Oztep de, Pertev Boyar'ın oğlu Ozer, "Uvey babam" dıyor Kaç kez evlenmış9 dıye sordum Ohoooo, dıye yanıt verdıler Çapkın mıymış yanı? Fotoğrafını gördum, yaşam dolu bır bakışı var Resımlenn çoğu, bır Istanbul belgeselı gıbı Sergıye gelenler kalabalıktı Kızı Furuzan Hızal'ın da benım de arkadaşım SamıreAkmen, sergı ıçın Istanbul'dan gelmıştı Gelgelelım, ressamlardan, sanat yazartarından pek kımse yoktu Sergının açılışından once Erhan Karaesmen gezıp gormuştu "Pertev Boyer, ılgınç bır ressam" dıyordu, "Kendıne ozgu, özellığı olan kışı" Rumen elçılığı bınncr sekreten Tudor Parvu sergıdeydı Resımlerı çok beğendığını soyluyordu Sergıyı, Kultur ve Spor 3akanlığı Musteşarı Kemal Gökçe açtı Prof Necmı Sonm°z'\e Prof ArıfAkman da oradaydılar Prof ArıfAkman Zıraat Fakultesı'nde şarapçılık oğretmenıymış Gerıcıler bır zaman Dıyanet Işlerı ne sormuşlar Bu adam şarap yapmayı oğretıyor? Bunun namazı kılınır mı'7 Hayır, kılınmaz yanıtı gelmış Bu kez, Prof Akman, oturmuş, Dıyanet Işlerıne bır mektup yazmış, "Benım yaptığım şaraplar, Tekele gıder Tekel'de butçeye karışır Dıyanet Işlerı mensupları da bütçeden aylık aldıklanndan, bu para onların da kursağına gıder" Dıyanet'ten yanıt gelmış Bıze gelen paralar suzulerek geldığınden, Tekel'ın paras karışmaz O nedenle helaldır1 4 aralık akşamı, TV'de "Nutuk'tan" ızlencesıyle Ataturk an latılıyor Ataturk'un "Ankara halkıyla yakından tanışmak ıçın ver dığı konferans" bolumü aktarılıyordu (Nutuk, 1 Cılt, Prof. Zeynep Korkmaz Sh 245) Soylevden dort sözcuk TV'de çıkarılmıştı Bu sozcukler "şerefsız haysıyetsız ve aşağılık" sozcuklerıydı Tumce de şoyleydı (Çıkartılan sozcuklerı ayrac arasına ben aldım ) "Istanbul'da bırbırı ardınca gelen ve acız kımselerden kurulmuş olan kabıneler, (şerefsız, haysıyetsız ve aşağılık gorunuşlenyle) suçsuz ve Tanrı'ya bel bağlamış olan mılletın sembolu olarak tanındı, değer vermeye layık görulmeye başlandı " Ataturk'un sozlerını TV'de sıkı denetıme tutmaya (sansur etmeye) kımın ne hakkı var? 4 aralık carşamba gunu "Mülkıye"mn kuruluşunun 126'ncı yılıydı Mulkıyelıler Bırlığı'nın "Ruştu Koray Ödülu" torenını ızledım Ruhı Su"ya, Fehmı Yavuz'a, Cahıt Talas'a venlmıştı bu yıl oduller Bır başka "Ankara Notları 'nda, ızlenımlerımı aktarmak ıstıyorum 6 aralıkta Oktay Arayıcı'mn "Nafıle Dünya"stn\ seyrettık AST'ta Ne guzel oynuyorlar Oyuncuları kutlamam gerek Unutmadığım AST kurucusu Asaf Çtğıltepe'yı, Guner Sumer'\, Oktay Arayıcı'yı andım Polıtıkacı Ahmet Durakoğlu 2 yıl once bugun olmuştu Durakoğlu demokrası savaşımı yolunda oldu Mustafa Kemal'ın Tevfık Fıkret hayranı olduğunu yazmıştım 1915'te Çanakkale Savaşı'ndan Istanbul a gelen Mustafa Kemal, Tevfık Fıkret'ın olumunu duyar, doğruca "Aşıyan"a gıder Zıyaretten sonra şunları yazar "Aşıyan1 Fıkret'ı tavaf etmekle mübahı, perestışkaranı Fıkret'ten M Kemal" Buradakı bazı sozcuklenn karşılıgı şoyle "Muuahı=Ovunen, tavaf etmek=dolaşmak, Kâbenın çevresını dolaşmak perestışkaran = tapınırcasına sevenlerden ' Pazartesı gunku Cumhunyet'te, Prof Ayhan Songar'm "Tevfık Fıkret dengesız bır adamdır Bugun gelseydı, kendısıne akıl 7 hastası teşhısı koyardım " tumcesını okudum Ne dıyeyım Prof Songar'a gerekenı Uğur Mumcu soyledı • * * Duzeftme Pazartesı gunku yazıda, Tevfık Fıkret'ın dızelerınde dusen bır sozcuğu duzelteyım derken, bu kez bır sozcuk de yanlış çıkmış Telefonla duzeltırken anlaşamamaktan oluyor herhalde Tâku dırahşan sozcuğu, pâku dırahşan olacak Yıne aynı yazıda, Ahmet Isvan'ın bır sozcuğu de ters anlama gelecek bıçımde cıkmış (Polıtıkada en zor zevk aldığım donemler) değıl, (polıtıkada en cok zevk aldığım donemler) olacaktı Anlasılması ıcın tumcelerı yenıden yazıyorum Bır gun Ahmet Isvan'la konuşuyordum Konu, "1980 oncesınde CHP'de hızıpler"dı Şoyle dedı Isvan Sıze bır şey soylemek ısterım Kısa bır sure, o hızıplı donemlerde ben de CHP'de calıştım, gıdıp geldım, yakından gordum Inanır mısınız polıtıkada en çok zevk aldığım donemler, 0 donemler oldu Ahmet Isvan dan ve okurlardan ozur dılenrn EŞİ VE ÇOCUKLARI Yenı evli çift için Boğaz manzaralı kıralık daıre aranıyor. 140 75 42