19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 KASIM 1985 ı HABERLER CUMHURİYET/7 Innak eski yatağma DYP'de MKYK toplantısı yapılırken, Mehmet Yazar yanlısı 500 kadar partili de bir basın toplantısı düzenledi. Yazarcılar, yönetimi derebeylik rejimi uygulamakla suçladı. Yazar, bürosuna gelen partililere, "Bizi ve arkadaşlanmızı DYP tünelinde boğmak istiyorlar. Ancak arkadaşlanmızı bu tünelde boğdurmayacağız" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Hiisamettin Cindoruk dün sabah parti genel merkezinde Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında DYP'nin bir çığ gibi büyüdüğunü öne sürerken, aynj saallerde Bulvar Palas'ta roplanan Mehmet Yazar yanlısı 500 kadar DYP'ii de yönetimi derebeylik rejimi uygulamakta suçladı. DYP MKYK toplantısının açış konuşmasını yapan Cindoruk, lider aramadıklarını, dışandan akıl hocasına ve teorisyene gerek duymadıklannı belirterek, "Irmak eski yatagına dönüyor. Bu ırmağı başka bir yatağa taşımaya kimsenin giicii yetmez. Biz de yapamayız. Varadan, bu yolu böyle çizmiş, böyle gidecektir. Menzilimiz, biiyiik Türkiye'dir" dedi. DYP muhalefeti olarak ANAP iktidannı muhatap aJraadıklarını, ANAP'ın 6 Kasım seçimleriyle sahnelenen demokrasi propagandasının acemi bir aktörü olduğunu, ANAP'ın da sahneden inmeye mahkum bulunduğunu öne süren Cindoruk, "Sayın Demirel'in son Isparta gezisinde gördiigü ilgi milletimizin demokra.sivt1 ve kendisine hizmet edenlerc olan özleminin keskin örnegidir" dedi. İstanbul'dan sıkıyönetimin kaldınlmasını memnunlukla karşıladıklarını, sıkıyonetimi gerektiren sebeplerin Doğu ve Guneydoğu iUerinde de kısa zamanda sona erdirilmesini istediklerini belirten DYP Genel Başkanı, "Adil bir idare ve adil kanunlarla idare edilen bir demokraside sürekli sıkıvonetime ve olaganustii hale gerek kalmaz, milli birlik sağlamanın en onemli unsuru ortak sevgi odaklannın her çeşit vasaklardan arındırılmasıdır" şeklinde konuştu. Bu arada, Cindoruk, bir gazetecinin görevden alınan Kayseri il örgütünün ayrı bir yerde toplandığını hatırlatması uzerine, "Bizim partimiz buradadır" dedi. DYP Genel Başkanı Kayseri olayının önemli olmadığını da söyledi. Genel Merkez tarafından gö Cindoruk dışandan akıl hocası aramadıklarını söyledi: ANKARA X%SI AHMETTAIV Mehmet isminden korkuyorlar" şeklinde konuştu. Toplantıdan sonra topluca Mehmet Yazar'ın bürosuna giden ve Yazar'la göruşen bir grup partili çoğu Kayseri örgutünden 3 bin uyenin DYP'den istifa dilekçesini getirdiklerini söylediler. Kendisine "Sayın Başkanım" diye hitap edilen Mehmet Yazar ise sabırlı olunmasını isterken, "DYP'de hizmete lalip olduğumuz günden beri b'ue kar>ı çıkanlar o günden beri bizi ve arkadaşlanmızı DYP tünelinde bogmak istiyorlar. Partide hâkim olan zihniyel ya bizi anlamıyor \» da çok iyi anladıgı için raİıatMz oluvor. "Sabrettik, etmeye devam ediyoruz. Ancak arkadaşlanmızı bu tünelde bogdurmayacagız" dedi. Kayseri'de görevden alınan il yönelicilerinin, parti örgütlerim yazı yazarak olağanustü kongrenin toplanması için çağrıda bu lunduğu da öğrenildi. revden alınan Kayseri II Başkanı Mehmet İ nal'in çağrısı uzerine Mehmet Yazar yanlısı 500 kadar DYP'li dun sabah basın toplantısı düzenlemek uzere Bulvar Palas'ta toplandı. Aralarında 26 delegenin de bulunduğu DYP'lilerin basın toplantısı bir "forum" şekline dönüştü. Mehmet Ünal, parti yöneticilerini kendisinden olmayanlara baskı ve zulum yapmakla, derebeylik rejimi uygulamakla suçladı. Cnal'dan sonra söz alan DYP'lilerden Malazgirt İlçe Başkanı Hüseyin Doğmuş, Yazar'a bağlılığını bildirirken, Afyon Merkez Ilçe Başkanı Hasan Aymergen, "Bizi kuzu gibi gormesinler. Kuzular bir giin koc olurlar" dedi. Sık sık "Başkan Yazar" diye bağıran DYP'lilerden İzmir delegesi Giindüz Kapancıoglu ise "Bizim biiyiik liderimiz Mehmet Yazar'dır" dedi. Kocaeli delegesi Hulusi Tataroglu da, "Bunlar Çok keskin atıcı, eli fıiç titremez diyorlar. Ama deminden beri ne bekliyor, anlamadım gitti... SHFlüerin ilk teldifi YÖK Yasasrnda değişiklik ANKARA, (Cumhuriyel Bıirosu) Yeni oluşturulan SHP'nin milletvekillerinin ilk kanun teklifi YÖK yasasında değişiklik oldu. SHP'li milletvekilleri Munteşem Vasıf Yiicel, Cüneyt Canver ve Sırn Özbek tarafından grup başkan vekilliğine verilen teklifte öğrencilerin dernek kurma hakkının, rektörlerin iznine bağlı olmaktan çıkarılması öneriliyor. SHP Grup yönetiminde benimsendiği taktirde TBMM Başkanlığı'na iletilecek yasa önerisine göre, öğrenciler kamu yararına olan dernekler ile öğrenci derneklerine rektörlüğün izni olmadan da üye olabilecekler. Ancak öğrencilerin başka bir derneğe üye olmaları rektörlüğün yazılı izniyle gerçekleşebilecek. YÖK Yasası'nın 59'ncu maddesinde değişiklik öngören önerinin gerekçesinde de öğrencilerin dernek kurabilmelerinin ve bunlara üye olabilmelerinin rektörlüğün iznine bağlanmasının Anayasaya aykın olduğu ve dernekler yasası ile çeliştiği belirtilerek, şöyle denıldi: "Bugünkii uygulamada yasaların ögrencilere lanıdıgı örgutlenme hakkı yuksek öğrenim kanunu ve idarenin keyfi lulumlan sonucu geri alınmak istenmekledir. Değişiklik ile öğrencilerin kendilerine yasalar ile tanınan haklanıu daha kolay ve özgür biçimde kulanmalan sağlanacak, yöneticilerin keyfi ve yanlı tutumları da engellenebileceklir. Yasal olmayan zeminlerde öğrencilerin mucadele etmelerini önlemenin tek çaresinin, onlara yasalar çerçevesiode ögriitlenmek hakkının kısıntısız tanınması olduğu asla belleklerden çıkarılamatnalıdır." DYP'li il başkanları: Hay Allah, bu işi de nereden tutturdu? Geçiremezsem arkadaşlara rezil olmak neyse de, ekmeğimden olacağım. MDP, tabelasmı indirip gelsin ANKARA, (ANKA) Sağda birleşme konusunda DYP'li 20 il başkanı MDP'nin partiyi kapatıp DYP'ye katıimasını istiyor. Konu ile ilgili olarak görüşlerini acıklayan il başkanları, DYP'nin feshinin mümkün olamayacağını belirterek, "biitiinleşme DYP çatısı altında gerçekleşmelidir" görüşünde birleştiler. MDP'nin tabanımn kalmadığını ifade eden Ankara İl Başkanı Mustafa Dursun Yangın, birleşmenin DYP çatısı altında gerçekleşmesi gerektiğini bildirdi. İstanbul İl Başkanı Yaşar Keçeli de, butünleşmeye uzun süredir hazır olduklarını belirterek, "Birleşme bir usuldür, bütünleşme ise bir esastır. Biz işin esasından yanayız" dedi. İzmir II Başkanı Rıfat Serdaroğlu da, DYP'ye gelecek herkesi kapılarının açık olduğunu belirterek, MDP 50 milletvekilimiz var divor. Bu milletvekilleri bugiine kadar kime ne yarar getirmişlerdir. Birieşmede pazarlık unsuru olamaz. Birleşme bizim çatımız altında olmalıdır" dedi. DYP'nin feshedilmek için kurulmadığını, kapılarının herkese açık olduğunu belirten Isparta II Başkanı İbrahim Gürdal, DYP'nin millet sinesinde bütünleştiğini, milletin içinden çıkan bir partinin milleti inkâr etmesinin mumkün olamayacağını ileri surdü. DYPMDP birleşmesi ve butünleşmesi konusunda il başkanlarının görüşü şöyle: Abdülkadir Genkçiler (Bursa): Taban zaten bizdedir. Bu konu o kadar önemli değildir. 25 Mart yerel secimlerinde en büyük kimse ona iltihak edilmelidir. Fahrettin Gözoglu (Samsun): Sağda birleşmeyi arzu ederiz. Zaten taban bizde, ANAP'lılar da MDP'liler de tabanda bize geliyor. Partimizin kapısı açıktır. Faruk Semizoglu (Çanakkak): Mahalli teşkilat düzeyinde zaten biz birleşmişiz. MDP kendisini feshedip DYP'ye geçmelidir. Gıyasettin Erdem (Elazığ): Birleşsek de olur birleşmesek de. Zaten MDP'nin tabanı bize geçiyor. Nevzat Ercan (Sakarya): Demokrasi fikrini zedelemeden, DYP misyonuna bir helal getirmeden bütünleşmeden yanayız. Ama DYP kalacak. Paşa Alisıroglu (Lrfa): Sağda en büyük parti biz olduğumuza göre, ayni felsefeyi paylaşan herkesi çatımızın altında görmeyi arzulanz. Demir Berberoglu (Eskişehir): Birleşme DYP çatısı altında olmalıdır. Tabanda MDP DYP'ye geçmiştir. Naci Uzer (Edirne): DYP'nin MDP'ye vereceği hiçbir taviz yoktur. Partilerini bırakıp gelsinler, zaten kuruluşları şaibeliydi. Onlar da şimdi yaptıklan işin yanhşlığını farkettiler. Ömer Kabakçı (Amasya): HPSODEP'te olduğu gibi birleşmeye hazırız. DYP'yi feshetmemiz mümkün değildir. Baki Ataç (Balıkesir): Tüm sağ bizim çatımız altında toplanmalıdır. Çatı DYP olmalıdır. Kiper Ulusoy (Mersin): Tabelalarını indirsinler partimize kaiılsınlar. Dogan Baran (Niğde): Birîeşmeye taraftarız. Tüm sağ göruşler DYP çatısı altında toplanmahdır. Mehmet AN Giiney (Giresun): Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu'na göre birleşmek mumkün değil. Olursa DYP'nin hükmü şahsiyeti içinde birleşme olur. Ali Kuseyrioglu (Halay): Taviz veremeyiz. Bizim onlara iltihakımız mümkün değildir. Lalif Sakıcı (Muğla): Milliyetçilerin biraraya gelmesinden kuvvet doğar, ama 1946'dan beri suregelen misyonumuzdan 6 Kasım seçimleri arifesinde vazgeçmiş kişileri aramıza alamayız. MDP'nin iltihak etmcsi gcrekir. Başbakan Turgut Ozal Koruma Müdürü Musa Öztürk Bir "kira" öyküsü... FRAK ve smokin, bu yılki Cumhuriyet Bayramı törenlerinı çok renklendirdi. Cumhurbaşkanı Evren, Başbakan Özal ve ana muhalefet lideri Gürkan gibi frak giyenler dışında, milletvekilleri de "smokin" giydiler. Ancak sayın milletvekillerinin çoğunun smokinleri kirahktı. Frak ve smokin de otomobil gibi "günlük" kiralanıyor. İleride smokin frak modası partilerin il ilçe başkanları ile muhtarlar arasında yaygınlaşırsa "saatlik" de kiralanabilecek. Ancak maalesef şimdilik bu kesim tören kıyafetlerinde "devrim" yapmak istemiyor. Her ne ise... ANAP Sıvas Milletvekili Ahmet Soğancıoğlu da bu yılki "smokin kiracılan"ndan. Soğancıoğlu, devlet büyükleri gibi törenlere simsiyah, saten yakalı ipek gömlek ve popyonlu giysisi ile katılmıştı. Smokinin işi iki saatte bitmişti. Ancak yırmi dört saatlik para ödediğı smokınini iki saat sonra iade etmek ne cep ne akıl kârı idi. Ayrıca ömründe ilk kez böyle bir 'şey'in içine giriyordu Gerçi, partisi bir süreönceki meclisbaşkanvekilliği secimlerinde kendisine oy verseydi, frak "işkıyafeti" olacaktı(Bilindıği gibi Meclis fraklı yönetiliyor). Ama vermemışlerdı. O da arkadaşlarına nıspet yapmak için değılse de Meclıste şöyle bir dolaşmak için smokınini "o gece hiç üzerinden çıkarmadan" ertesı sabah Meclise geldi. Soğancıoğlu gazetecilere "hiç çıkarmadan" derken, kiralık smokini "pijama niyeti" ile kullandığını mı söylemek istiyordu? Burası muğlaktı. Ama smokıne "pijama muameles yapmak", ANAP'ın çok eğilimı bir araya getirme veya "DoğuBatı sentezi" felsefesine de hiç de ters değildi. ' ' Soğancıoğlu bu arada bir başka fırsatı daha değerlendirdi. Renkli olarak hazırlanan yeni TBMM Milletvekilleri Albümüne de smokini ile poz verip resim çektirdi Soğancıoğlu artık rahattı. Bir taraftan Cumhuriyet Bayramı'nın ruhuna hizmet sunmuşken öte yandan da partisinin program ve felsefesine uygun biçimde kiralık smokin'den "maksimum faydayı" elde etmişti. Renkli albümdeki smokinli resim de yanına kâr kalmıştı. En çok buna seviniyordu. Ancak unuttuğu bir şey vardı. Renkli TBMM Albümünde herkesin resmi renkli. bir tek onun resmi siyah beyaz olacaktı. Çünkü smokinle çekilen renkli resimler, smokin popyonları pembe puanlı değilse maalesef siyah beyaz çıkıyorlar. Eşref saat... "KAPİTAL" adh aylık bir Ekonomi Dergisi yayına başladı. Derginin kapağında bir kol saati ilanı. Fiyatı da konulmuş: Onbır milyon ıkiyüz altmış lira. "Tek oiarak üretildiği garanti edilen" saatin fıyatının KDV'li olup oimadığı belli değil ama, çok züğürdün zamanını alacağı kesın. Bu para ile "kaç tane ekmek, kaç kilo kuşbaşı, kaç adet maydanoz. kaç metre pazen alınacağını" hesaplamayı Başbakan Özal a bırakalım. Şu yorumlara kulak vermekle yetinelim: "Abi bu para ile Kilis'te saat fabrikası kurulur. Yatırım indirimi, teşvik kredisi alınır. Ve hayali ihracat yapılarak holding olunur. Yeni bir sağ parti kurularak iktidar olunur... Ben on bir milyonu bir saate vereceğime. her saat başı saati söyleyecek 24 adam tutarım Hem memlekette ış sahası açanm, hem de değişik bir tür işadamı olurum . Bu saatin ilanda açıklanmayan bazı ozell'kleri olmalı Mesela kayışını bir kâse süte bandırıp bir dakika tutunca sütü otomatıkman kesküle çevirmek, veya camına tükürünce uzakta havlayan bir köpeğin kuduz olup olmadığını alarm çalarak haber vermek gibi... Abı... abi. bu saati alacak olan öteki üç ayağına ne takacak? Adnan KahveciAziz Nesin sohbeti £2 ceki gece Başbakanlık Musteşan Adnan Kahveci ile ünlü yazar Aziz \esin birlikte yemek yediler. Araplara su saiılması, elektriksiz köylere renkli televizyon hediye edilmesi, ünlu tnodacı Bijan 'm Türkiye Cumhuriyeti Başbakam 'm reklam unsuru olarak kullanması gibi memlckcı sorunlanmn tartışıldığı yemekte, fıkraiarı bu kez Adnan Kahvecianlattı, Aziz .\esin dinledi. Birlikte resint çektirmeye Kahveci, "Ben değerimden bir sey yitirmem, ama Aziz Bey... "deyince, Aziz Nesin, "Ben de bir şey kaybetmem ve kazanmam"karşılığını verdi. Aziz Nesin'in bütün kitaplartnı okuduğunu söyleyen Kahveci, en son kitap fuanndan Aziz \esin'in üç kitabmı almıs. Fıkraiarı birbiripeşi sıra anlatmasmı da "Ankara'dan gelen kötü bir alışkanlık, ağzımızt kapatmayı öğrenemedik" şeklinde açıkladı. (Fotoğraf: MERT ALİ BAŞARIR) Sarayköy'de 'Alaçatı taktiği': ANAP hizmet vaat ediyor J 7 kasımda yapılacak seçimler öncesinde ANAP, Alaçatı'da uyguladığı yöntemleri kullanıyor. SHP ise katılacağı ilk seçimde iddialı. DENİZLt (Cumhuriyet Ege Bürosu) Alacatı seçimlerinin "ikınci perdesi" Sarayköy'de açılırken, ANAP kazanmak için Alaçatı'da kullandığı yöntemleri uygulamaya başladı. tktidar partisi ilçeye "ekstra hizmet" vaatlerini her geçen gün artınrken, "oy karşüıgı Tariş'e 23 kişinin işe alınacağı" öne sürüldü. Birleşmenin gerçekleşmesinden sonra ilk kez bir seçime girecek olan SHP güçlü göriinürken, adayları Ali Cengiz, "Solun kalesini yıkmak hevesleri kursaklarında kalacak" dedi. Denizh'nin Sarayköy ilçesinde SODEP'li belediye başkanınuı Öldürülmesinden sonra boşalan belediye başkanlığı için seçimler 17 kasım günü yapılacak. Scçimlere,Alaçatı'daki "başan"sını >i nelemek isteyen ANAP, "başkanlıgı sola bırakmamak" isteyen sağ partiler ve ilk kez bir seçime giren SHP büyük önem veriyor. MDP, DYP, RP ve ANAP tek tek aday çıkarırken, "birlesen sol"un tek adayla seçime girmesi sağ partileri tedirgin ederken, oylarını tek aday üzerinde yoğunlaştırma çabalarını sürdürüyorlar. Bu arada iktidar partisi ilçeye ağırlığını koymaya başladı. Denizli Milletvekilleri Aycan Çakıroğulları ile Muzaffer Arıcı ilçeye gelerek propaganda çalışmalarına katıldılar. Tariş seçimlerini kazanan ANAP'ın 23 işsizi buraya sokmak için bir isim listesi hazırladığı ve bu listeyi genel merkeze ulaştırmak amacıyla ilçe başkanı Osman Iyisoy'un Ankara'ya gittiği öne süruldü. lyisoy iddialan yaianlayarak, "Bunlarpartimiziyıpratmakiçin çıkarılıyor" dedi. ANAP yöneticilerinin adaylıktan çekilmesi için DYP adayı Güner Kısa'yla görüştükleri bildirilirken, kendisini ön seçimlerden sonra başkan ilan eden MDP adayı Nurettin Yüdınm ilginç kulislere girdi. Yıldırım'ın bazen bağımsız bazen ANAP'lı olduğunu söylediği ve "secimi kazanırsa ANAP'a geçecegini" belirttiği öğrenildi. Belediye başkanvekilliği görevini yürüten SHP'nin adayı Ali Cengiz sağ partilerin seçimi kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını belirterek, "ANAP'ın başvurduğu yolları halk yadırgıyor. ANAP Tariş'i siyasi amaçları dogrultusuna kullanmak istiyor. Sarayköy halktnın bilinçli olduğunu unutuyorlar. Solun kalesini yıkma hevesleri kursaklannda kalacak, hüsrana ugrayacaklar'" dedi. Sağlar'ın Sağlık Bakanı'na sorusu: Hastaldnndan para alan 9 doktor neden görevde "Şifreli dil" "Sivil Demirel SHP'li Sağlar, verdiği önergede Personel Genel Müdürü Süleyman Hatinoğlu'nun Tarım Bakanlığı Personel Daire Başkanlığı'ndan tayin ve atamalarda yolsuzluk yaptığı ve hakkında müfeüiş raporları olduğu için görevine son verilip verilmediğini de sordu. ' ANKARA, (ANKA) SHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın'dan yasal olmayan yollarla hastalardan para aldıkları müfettiş raporlarıyla belirlenerek görevlerinden alınması istenen Kırıkkale Devlet Hastanesi'ndeki 5, Konya Doğumevinde de 4 doktorun görevlerine neden son verilmediğini sordu. Fikri Sağlar.verdiği önergede şu soruları yöneltti: • Tıp Fakültesi Hastanesinde meydana gelen ve basında da yer alan bir bebeğin elektrikli battaniye içinde yanarak ağır yaralanmasıyla ilgili herhangi bir soruşturma açıldı mı, açılmadıysa olay ve sorumlular hakkında ne gibi işlem yapmayı düşünüyorsunuz? • Asıl mesleğinize ne zaman geri rtönmeyi düşünüyorsunuz? • Şu anda personel genel müdürü olan Süleyman Hatinoğlu hakkında daha önce çalıştığı Tarım Bakanlığı Personel Daire Başkan Yardımcısı iken nakil ve atamalarda yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle müfettiş raporları olduğu ve bu nedenle görevden alındığı doğru mudur? Bu raporları açıklar mısınız? Bu ıddialar doğru ise hangi gerekçeyle sağlık kolejine önce öğretmen daha sonra bakanlık personel genel müdurü olarak atanmıştır?" HALK BANKASIAS MÜFETTİŞ YARDIMCnJĞI SINAVI Türkiye Halk Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu'nca açılacak sınav 78 Aralık 1985 günlerinde saat 9.00'da Ankara, İstanbul ve İzmir'de yapılacaktır. Sınavlara katılabilmek için: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesindeki yazılı nitelikleri taşımak, b) 1.1.1985 tarihinde 30 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Üniversitelerin Siyasal Bilgıler. Hukuk, İktısat, İşletme ve Iktisadi ve İdari Bılimier Fakültelerınden (YÖK Teşkilatı hakkında 41. sayılı Kanun hükmünde kararname ile ısimleri değiştirilen İdarı İlımler Fakülteleri ile İktısadi ve Ticari İlimler Akademilerınden mezun olanlar dahiOveya bunlara eşitliğı Mılü Eğıtim Gençlik ve Spor Bakanlığınca kabul edilen yerli ve yabancı Fakülte veya Yuksek Okullardan birini bitirmiş olmak gerekmektedir. Sınavlara gıriş şartlarını ve sınav konulannı gösteren broşür Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan. İstanbul ve izmir'de Bölge Müdürlükleri ve şubelerimizden, diğer illerde İl Merkezlerindeki şubelerimizden sağlanabilir. İsteklilerin en geç 26 Kasım 1985 Salı günü akşamına kadar T. Halk Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No: 8 Sıhhiye/ANKARA adresine belgeleri ile birlikte başvurmalan gerekır. "GÖRÜNTULÜ Telefon'la ilgili törende Başbakan Özal'a bilgi verirken. Ulaştırma Bakanı Veysel "SİVİL" Süleyman Demirel, meK iyi değil. Atasoy "istasyon" sozünü "sivil toplum" mücadelesine Ancak Demirel'in aradığı bu kullanıyordu. PTT Genel bıraktığı yerden, ancak bu kez destek, insan desteği değil. Müdürü Servet Bilgi ise yalnız ve cesur olarak devam "kitabi" destek. Örneğin, gö "terminal" diyordu. İkisinin ediyor. rüşlerinı açıklarken, yabancı de kastettikleri aynı ancak Günız Sokak'taki evi, genel kitaplardan da alıntılar yapıyor. seçtikleri sözcükler farklı idi. kurmay karargahı gibi. Ama Bunu o kitaplardan fotokopi çı İkisi arasında "ideolojik" ya da "etimolojik" bir aynlık mı hiçbir kurmayı, hiçbir askeri kartarak yapıyor. Cumhuriyet için de bir görüş vardı? yok. Hepsi "terhis" edilmiş veya başka komutanın emrinde. açıklarken, iki fotokopi de ver "PTT Paşası"nın kullandığı di. Birısinin başlığı "Başkan "terminal" sözü İngilizce Onümüzdeki günlerde "or Kennedy" ötekinin "Truman "terminate" sözü ile ilgili. du toplamak" için değilse de, Doktrini ve Marshall Planı" Bu Anlamı "bitmek, sona "sıla hasreti" gidermek için önceliklere bakıp, sivil Demi ermek." Anadolu'ya sefere çıkacak. rel'in hâlâ Amerikan yardımın Bakan Atasoy'un kullandığı Bu arada, hiçbir gazetecıyı dan medet umduğu düşünü "istasyon" sözü ise Frenkçe geri çevirmeden harıl harıl ma lebilir. "station" anlamına. Bu ise kale yazıyor, demeç veriyor. Ama bu haksızlık olur... İngilizcede "bir yere tayin" mülakât yaptırıyor. Demirel'in amacı, "sonuçta anlamı da taşıyor. Bu konuda da kımseden ANAP'ın iktidar ağacını kes Atasoy ile Genel Müdürü yardım almıyor. mek..." arasında gizli bir dil mi Arada savunduğu görüşlere Amerikan kaynağına baş konuşuluyor? "destek aramıyor" değil. Bun vurmakla bir Batılı düşünürün Bu dilin uzmanını da elbette haklı, eski tecrübe tavsiyesini yerine getiriyor: bulamadık. Ancak lerinden bıliyor ki, konuşurken "Ormanı kesecek baltanın bakanlıktan bir danışmanın "desteksiz" pozisyona düş sapı yine ormandan alınır..." verdiği bılgıye bakıiırsa işin şıfresi şu gerçekte gizli. "Atasoy göreve geldiğinde bakanlıkta ve bağlı Millı Eğıtim Gençlik ve Spor ÜINÇERLER Ne müna kuruluşlardaki emekli paşa eski Bakanı, şimdiki Devlet sebot. Ben onlan tek tek çok ve subayların sayısı 50'nin Bakanlanndan Vehbi Dinçer seviyorum. Hepsiyte aram çok üzerinde idi. Bakan bu sayıyı 10'un altına ler, Başkan Turgut Özal'ın iz iyidir. düşürmeyi başardı..." mit ve İstanbul'da yaptığı gezı Biz duyduğumuzu söylüve denetlemeler sırasında sü yoruz. rekli gazetecilere gülerek seDİNÇERLER Siz gazeteankara balı lam verdi. Yakınlık gösterdi lerin yazdıkiarına inanmayın. Dinçerler "Ben gazetecileri tek Onlar bıldiklerini yazıyorlar. tek çok severim." derken bile ben bıldiğimi söylüyorum. ESKİ soyadı Gülecek, gazeteciler hâlâ çekingendi. Neye ınanalım? yeni soyadı Resuloğlu Sempatısıyle yanına yaklaşan DİNÇERLER Yine gazeolan ANAP milletvekili gazetecilerle şöyle söyleşti: telerın yazdığı doğru haberlediş hekimi Abdullah Yanınıza yaklaşmaya kor re ınanın. Size söyleyeyim. Bey, Özal'a kök kuyoruz artık. Cumhuriyet olaylara doğru ve söktürüyor. DİNÇERLER Neden, objektif bakıyor Allah için doğEn iyisi. dişçi Abdullah yoksa ben fena bir koku mu ruyu söylemek gerekli. (Ötekı Beyi, •lokal aneztesi" yayıyorum? gazete muhabirlerıne bakarak) ile diş çeker gibi Estağfurullah efendim. Sızler gücenmeyin. (Yine partiden atmaktır! Duyduğumuz kadarıyla artık Cumhuriyet muhabirine dönegazetecilerden kaçıyormuşsu rek) Sızin gazetenizin yerı, nuz. olanların en üstünde Dinçerler artık 'koku'suz Dişçi u.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle