Katalog

Cumhuriyef Sahibi: Cumhuriyel Maıbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Isıanbul Haberleri: RrhaÖt, Dış Haberler: ETIIMI Balo, Ekonomi: Osrna Ulafiy, Killtar: Nıdir N»di, • Genel Yayın MudUni: H m Cenal, Müessese Müdürü: Eaü Aydıo EHKÇ, Magazin: Yaiçıa Pek$ea, Spor Danışmanı: AMilludir Y i c t l n u , Duzeitme: IM Uşaklıgil, Yazı Işlerı Müdürü: Okay GooMsid. # Haber Merkezı Mü Rcflk DartM?, Araştırtna: Ş»hin Alpıy, h Sendika: Şakna Krtcad. Haber Araştırma: dürü: Yalçın Etayer, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar, # Temsilciler AN Ufık GMIdemir. • Koordinatör: Ahmel Konıtean, • Mali îşler: EroJ trkul. Ilan: Ziym KARA: YilçınDotan, İZMİR: HikmctÇeÜnkaya, ADANA: MehmetMercan. Halkia Ilışkiler: Gnldrrtn %oşmt. Idare: Hueyin Giirer, Işlctme: Sadııı SÖBDKZ. TAKVİM 5 KAS1.M 1985 Imsak: 5.05 Günes: 6.32 Ögle: 11.52 tkindi: 14.37 Akşam: 17.03 Basan ve Ypvan: Cumhııriyel Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ûcaiı Cad. 39/41 Cagaloğlu Istanbul, PK: 246lstanbul, Tel: 526 10 0O(9hat), Telex: 2 3 4 6 • Bürolar Aok.rv Ziya Gökalp Bulvarı lnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147. Telex: 42344 • Izmir Halit Ziya Bulvarı No: 64/3, Tel: 23 47 0913 12 30Tefcx: S2359 • Adaaa: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3. Tel: 1455019731 Tdex: 62155. Yatsı: 18.24 "Yıldız Savaşları" için yetenekli Türk bilim adamlarına davet var PROJE SORUMLUSU Dr. YONASTATS EBU toplantısı başladı tSTANBUL, (a.a.) A vrupa Yayın Birliği (EBU) "Çocuklar ve Gençier Î0n TV Programları Çalışma Grubu Toplantısı" Tarabya Oteli'nde başladı. TRT'nin ev sahipliği yaptığı toplantıya Federal A manya, tngiltere, Belçika, Danimarka, Hollanda, Norveç, Fransa, Avusturya, ttalya, trlanda, İsviçre, tsveç, Finlandiya, tspanya, Kanada, Yunanislan ve Çekoslovakya'daki 32 yayın kurumundan temsilciler katılıyor. Toplantıya TRTGenel Müdürü adına katılan Genel Sekreter Vekili Halit Ertuğrul, detegelere oıelde bir kokteyl verdi. Yıldız Savaşları projesi müttefıklerin de teknolojik alandaki katkılarına açık. Daha şimdiden lazer sistemleri, yeni kuşak bilgisayarlar röntgen ışınlan konularında uzman, seçme bilim adamları büyük paralarla SDI'ye transfer ediliyor. SEDAT ERGİN WASHINGTON Pentagon, kısaca "Yıldız Savaşları" diye adlandırılan "stratejik savunma girişimi" çerçevesinde yapılacak araştırmalar için kapılarını Türk bilim adamlarına da açtı. "Stratejik savunma girişimi"nin (SDI) bilim sorumlusu Dr. Gerald Yonas, Türkiye'nin teknolojik bilgi birikimi konusunda "bir fikri olmadığım" belirtmekle birlikte, projede öngörülen teknolojilerde deney sahibi uzman Türk bilim adarnlarının bireysel düzeyde laboratuvar araştırmalanna katılmalarını desteklediklerini •'Cumhuriyet "e açıkladı. "SDF'da kullanılacak silah sistemlerini geliştirmek üzere yapılan laboratuvar araştırmalan şimdiden Dr. Yonas'ın koordinasyonunda yürütülüyor. Şimdiden 26 milyar dolarlık bir fon tahsis edilen ve yüzlerce bilim adamının katıldığı bu araştırmalar önümüzdeki yüzyıhn teknolojilerini de ortaya çıkaracak. Böylesine büyük ve önemli bir projenin "iki numarası" durumundaki kişiyle karşılaşınca şaşırıyoruz. Dr. Yonas, henüz 35 yaşında, konuşurken öğrencisine seminer veren bir bilim adamı havası içinde, son derece rahat. Cornell Üniversitesi'nden fizik mühendisi olarak mezun olduktan sonra "Kalifornia Teknoloji Ensti(üsü"nde "miihendislik bilimleri" üzerine doktorasını vermiş. Yıldız Savaşları'nın mimarı, General James Abrahamson kendisini yardımcılığına getirmeden önce de San Dia'daki "Pulsed" laboratuvarının direktörlüğünü yürütmüş. Fizikçi olarak uzmanlık alanı röntgen ışınları. Dr. Yonas, bir Türk gazetecisinin kalkıp kendisi ile görüşmek istemesinden memnun olduğunu söylüyor. Çünkü "Yıldız Savaşlan" karargâhmda projenin ABD dışındaki "müttefikler" tarafından "algılanması"na önem veriyorlar. Dr. Yonas, "Bu projeyi yalnızca ABD'yi degil, Avrupa'daki müttefiklerimizi de konımak için hazırlıyoruz" diyor. Yonas, "Yıldız Savaşlan" projesinin NATO müttefiklerini ve bu arada Türkiye'yi ilgilendiren boyutlannı şöyle anlatıyor: "Stratejik savunma girişimi her şeyden önce bir araştırma programıdır. Biz mütiefiklerimizin de bu araştırmalarda yer almalannın büyük önem taşıdığına inanıyonız. Böylelikle katkıda bulunabilecekleri alanlarda onlar da programa yardımcı olabilirler. Bu, aynı zamanda programın yakından anlaşılmasmı da sağlayacaktır. "SDI" bugün için o kadar karmaşık teknolojiler öngörmektedir ki, içinde bulunmadan konuları derinliğine anlayabilmeniz mümkün degildir. Muttefikler başlattığımız araştırmalarda yer aldıkları takdirde, hem ne olduğunu anla>acaklar, hem de projeye katkıda bulunabileceklerdir..." BÜYÜK TRANSFERLER "SDI" müttefiklerin de teknolojik alandaki katkılarına açık. Daha şimdiden lazer sistemleri, yeni kuşak bilgisayarlar, röntgen ışınları konularında uzman, seçme bilim adamları büyük paralarla SDI'ya transfer ediliyor. Avrupa'da "Yıldız Savaşlan"nı alerjik karşılasalar da şirketleri teknolojinin gerisinde kalmamak amacıyla projeden pay almaya çalışıyorlar. Askeri ve stratejik açılardan ciddi soru işaretleri ve kaygılar var. Ama şurası da bir gerçek: 21. yüzyıla doğru Batı dünyasında bilim ve teknolojide "yenilik" ve "atılım", "yıldız savaşları" projesinde kullanılacak sistemleri geliştirmek üzere yapılacak laboratuvar araştırmalannda yatıyor. "Madem müttefiklerin de katkısı bekleniyor, Türkiye'nin "SDI"ya teknolojik katkısı ne olabilir?" Dr. Yonas, yanıtını büyük bir açıklıkla veriyor: "Bilmiyorum". Veeküyor: "Türkiye'nin (eknolojik bilgi birikimi konusunda hiçbir fikrim yok..." Dr. Yonas şöyle devam ediyor: "Bu programın bazı bölümİeri ABD'deki uzay endüslrileri tarafından geliştirilecektir. Ancak programın bazı yönleri vardır ki, lek başlarına bireyler tarafından da araştırılabilir. Özellikle programın teknoloji ve bilim bakımından yenilikçi boyutlannı kastediyomm..." BİREYSEL KATKILAR Yonas'a şu soruyu yöneltiyoruz: "Bir Ulkenin bilim ve teknolojideki düzeyini anlamanın ölçülerinden biri de araştırma geliştirme harcamalarıdır. Türkiye araştırma geliştirme harcamaları bakımından NATO sıralannda en sonlarda yer alıyor. Bu durum Türkiye'nin teknolojik katkılannı sınııiamıyor rau?" "Sizin durumunuzu bilmiyorum" diye yanıtlıyor. Ancak bu yanıtından sonra "insan malzemesi" faktörü üzerinde duruyor. Anlaşıhyor ki, ülke olarak bir katkıdan çok bireysel düzeydeki "beyinsel" katkılarla ilgililer. Şöyle diyor: "Sizdeki insan malzemesini bilmeden yanlış bir şey söyleyebilirim. Türkiye'de bu projeye katkıda bulunabilecek düzeyde egitira almış, gerekli deney ve birikime sahip insanlar olabilir. Bu kişiler bireysel olarak projeye katkıda bulunabilirler. "Birey"ierin kişisel çabalarî ile bilim ve teknolojiye büyük katkılar yaptıklarını biliyoruz." "Yani Türk bilim adamlarırun katkılarına açıksınız?" "Evet..." Korunması gerekli doğa varlıkları ANKARA, (a.a.) Marmara takım adaları korunması gerekli taşınmaz kültür ve sanaı varlıkları kapsamma alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kunılu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan kararı ile Izmir Merkez Alsancak semtinde 1443'ten 1460'a kadar olan sokaklar arası, Konya Halk Eğitim Merkezi, Ankara Çankaya Beştepelerdeki Frig tümülüsü de korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları kabul edildi. Korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları arasında Diyarbakır'da Behra Paşa ile Mardin'deki Latifıye Camileri ve Ordu Merkez Düziçi mahallesindeki 19 Eylül ilkokulu binası da yer alıyor. ABD \e Avrupa'da gençler şimdi yapıştırıcı koklama partilerinde "kafa" buluyorlar. Pahalı uyuşturucu yerine yapıştırıcı kokluyorlar Vcuz ve kolay temin edilen yapıştıncılar çoğunlukla ergenlik çağındaki gençler tarafından kullanıh'yor. Nörolog Holger Altenkirch'e göre yapıştırıcı kullananların beyin dokularında zamanla delikier oluşuyor. şinin sürekli olarak yapıştırıcı kokladığı tahmin ediliyor. Diğer uyuşturuculara oranla daha ucuz olan ve mağazalardan kolaylıkla temin edilebilen yapıştıncılar çoğunlukla ergenlik çağındaki gençler tarafından kullanılıyor. "Stern" dergisi Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 300 kişinin fazla miktarda yapıştırıcı kokladıkları için öldüklerini belirtiyor. Sürekli olarak yapıştırıcı koklayanlarda ciğer ve böbrek rahatsızlıklan, sinir sistemi ve beyin fonksiyonlarında ağır bozukluklar görülüyor. Nörolog Holger Altenkirch, yapıştırıcı kullananların beyin dokularında zamanla delikier oluştuğunu belirterek, "Yapıştırıcı koklayanlar diğer uyuşturucu düşkünlerinden farklı olarak fiziksel bağımlılık gösiermiyorlar. Onlan sürekli olarak yapışlırıcı koklamaya itense ruhsal nedenler" diyor. Yapıştırıcı koklayan gençler diğer uyuşturucu bağımlılanna oranla çevrelerinden daha az yardım görüyorlar. Anne ve babaların çocuklannın uyuşturucu niyetine yapıştırıcı kokladıklarıriı tahmin edememeleri, bağımlılara yardım amacını taşıyan kurumların ancak eroin, hap ve alkol bağımlılarıyla başedebilmeleri. ayrıca yapıştırıcıların resmi olarak uyuşturucu madde sınıfına sokulmamaları gençlere yardım olanaklarını kisıtlıyor. Nörolog Altenkirch, yapıştırıcıların uyuşturucu etkisinin üç. aşamada incelenebileceğini belirtiyor: "Once rahatlama ve coşku görülür. Çocuk alkollü içki içerek sarhoş olmuş gibidir. Koklamaya devam edildiğinde hahısinosyonlar belirir. Üçüncü aşamada zehirlenme belirtileri, yani konuşma bozuklukları, zihin bulanıklığı, duygusal taşkınlıklar ve ruhsal yapıda değişimler görülür." tş Bankası yazı ynrışması ANKARA, (ANKA) Gençlik yılı dolayısıyla Türkiye tş Bankası'nca düzenlenen, "Gençliğin Eğitimi, Geliştirilmesinde Öneriler ve Çözümler" konulu yazı yanşması sonuçlandı. Yarışmayı kazananlara her kategoride üçer kişiye 100 ile 300 bin arasında değisen ödüller verildi. ABD'de her yıl yaklaşık 300 genç fazla miktarda yapışîınct kokladıkları için ölüyorlar. • Dış Haberler Servisi Yapıştıncılan uyuşturucu olarak kullananların sayısı giderek artıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde 1 milyon, Federal Almanya'da ise 35 bin ki Böbrek fiyatları artıyor PİTTSBURGH, (a.a.) Organ nakli ameliyatlan için yeterli böbrek bulmakta güçlük cekiimesi "satdık" böbrek fiyatlarının giderek yükselmesine yol açıyor. Birleşik Amerika'da yapılan bir araştırma, bir böbreğin 13.000 dolara (yaklaşık 7.5 milyon TL.), başka bir deyişle ağırlığının yedi katı altın fiyatına satıldığını ortaya koydu. "Pittsburgh Press"in yaptığı araştırmaya göre, 140 gramlık bu hayati organın hangi insana takılacağını genellikle para belirliyor ve böbrek, en hasta kişiye değil, en fazla parayı verebilene takılıyor. Böbrek nakli ameliyatlarının öncülerinden Dr. Roy Calne insanlan ölümden, sakatlanmaktan ya da körlükten kurtarabilecek bir ilaç ya da organ satışa çıkanldığında "Piyasa kanunlarının derhal orman kanununa dönüştüğünü" söyledi. ANKARA, (a.a.) BağKur üyelerini sağlık sigortası kapsamma alan yasa tasansı, bugün TBMM Genel Kurulu 'nda ele alınacak. Sağlık sigortası yardımından sigorıalılar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları yararlanacaklar. Sağlık hizmeti, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, SSK, mahalli idareler, üniversiteler, Kamu İktisadi Teşebbüslerine ait sağlık tesislerinden satın alınmak sureıiyle yerine getirilecek. Sağlık yardımından yararlanmak için en az sekiz ay , prim ödemek şartı aranacak. BağKur sağlık sigortası YÖKle ilgiU açıkoturıım ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Mülkiyeliler Birliği, YÖK'ün dünü, bugünü ve yc rını konusunda bir açıkoıuruı düzenledi. Prof. Cahit Talas'm yöneıeceği açıkoturum, yarın saat 17.00'de Ankara Sanat Tiyatrosu 'nda yapılacak. Açıkoturuma konuşmaa olarak, Prof. Rona Aybay, Prof. Cevat Geray, Dr. Haluk Gtrger, Prof. Hüsnü Göksel, Prof. Gencay Gürsoy ve Dr. Haldun Qzen katıiacaklar. h rn/ıVö\o ri Londra 'da 14 kasımda yapılacak Dünya Güzellik Yanşması'nakatın ruuçeieri güzellik kraliçeleri Ingiltere'de bir araya gelANKARA, (Cumhuriyet Bülacak çeşitli ü l k e i e r i n di. Güzeller, yarışmaya çeşitli yöntemlerle hazırlanıyorlar. Fotoğrafta soldan sağa tngiliz, Federal Alrosu) Çalışma ve Sosyal Güman, Yenezüella, Kanada, İrlanda ve Hollanda güzeUeri görülüyor. (Fotoğraf: AP/a.aj venlik Bakanlığı, Şekertş Sendikası 'nda yapılan denetim sonunda bazı eksiklikler ve aykınlıklar buldu, sendika, bakanlık müsteşarı Kutlu Savaş tarafından sö'z konusu eksiklik ve aykırılıklann düzeltilmesi jan bile, 18. yüzyıldan kalma se Bir frangın 70 TL olduğunu bu konusunda uyarıldı ve bunlaherleri, dokumalan. piyasa dekiz parça, dışı mine kaph san gü arada belirtelim. nn giderilmemesi durumunda, ğerlerinin üzerine rahatlıkla muş şerbet takımının 500 bin Cumhuriyet Savcılığına suç Mine kaph san gümüş şerbet çıkabiliyor. •Fransız Frangına kadar çıkaca takımı bile 500 bine ulaşınca, koduyurusunda bulunulacağı bilOrtadoğu antikacıhğı konu&xa tahmin edemezdi. dirildi. miser çekici masaya vurdu ve sa sunda bir numaralı uzman kabul Üç günlük sansasyonel satışın londa geleneklere aykırı olarak edilen Jean Soustiel, bu olayı Sedat Celasun dikkatleri üzerine çeken antika bir alkış koptu. Drouot şöyle açıklıyor: "Zaman zaman sı Sultan II. Abdülhamid'ın Sokağı'nda ne zamandır bu ra belli kökenli antika parçalara ilgi Izmir'de Fransız yazar Pierre Loti'ye ar kama ulaşılmamıştı. Satış sıra artıyor ve bu ilgi, fiyatlann yükİZMİR, (a.a.) Cumhurbaşmağan ettiği pırlanta süslemeli sında Fas Kralı n . Hasan'ın, selmesine neden oluyor. tlgi azakanlığı Konseyi uyesi Sedat altın tütün kutusuydu. Satışı dü Kuveyt Emirliği'nin temsilcüeri lınca, değer de düşer. Alıcılann Celasun, yeğeninin nikâhında zenleyenler, Pierre Loti'nin siga ön sırada yerlerini alıruşlardı. günlük oynamalara aldanıp çılbulunmak üzere İzmir 'e geldi. ra kutusunun kıran kırana bir Avrupa'nın sayılı antikacıları, gınlıklara kapılmaması gerek. Celasun, hafta sonuna kadar çekişmeye sahne olacağını dü koleksiyoncuları da oradaydı. Ben fikir almaya gelenlere her tzmir'de kalacağını bildirdi. şünmüşlerdi. Tahminlerin tersiKörfez emirliklerinin temsilci zaman bunu söylerim. Dinleyen Celasun, bu arada, İzmir Bene, sigaralık 75 bin franktan yu leriyle bazı Avrupalı koleksiyon d« olur, dinlemeyen de. Halen lediyesi'ni ziyaret etti. Celasun kan çıkmadı. Buna karşıhk, 19. culann Osmanlı antikalanna bü Türk kökenli antikalar moda. Büyükşehir Belediye Başkan yüzyıla ait iki takım gümüş şer yük ilgi gösterraeleri sonucu, şer Bu merak ne kadar surer, bileVekili Yıısuf Uz'dan, "Mustabetlik 350'şer bin franga ulaştı. bet takımları, Osmanlı mücev mem." fa fiemal sahil bulvarı, Körfezin temizlenmesi, gecekondu senulerinin kanalizasyon sorunu, imar ıslah planlan" konı larında yapıian çalışmalar hakkında bilgi aldı. oluşturmakta. Vlilyarlarca doiar kın. Bugün ve yarın Hannover'de yer aldığı için ilk başta projeye lık yatırım gerektiren bu proje gerçekleştirilecek toplantıda tar karjı olmasına rağmen "EURE111 yuşına bastı nin hayata geçmesi için "EURE tışma konusu olacak diğer bif KA"ya katılan Vunanistan, KA" ya üye olan ülkelerin kese konu ise, "EUREKA" projesini Türkiye'nin de bu kuruluşa daSIVAS, (a.a.) Sıvas'a bağlı. nin ağzını açması gerekiyor. merkezi bir şekilde yönlendire hil edilmesine "mınn kınn" etHafik ilçesi Uzunbelen köyünFransa, projenin desteklenmesi cek bir sekreteryanın kurulup mekte. Ankara'ya veto den Rıza önai 111 yaşına basiçin hükümetlerin yatırım yap kurulmayacağı. tı. Rıza Önal, bir asrı geride uygulamayan Atina'nın, geçen masından yana. Buna karşıhk, Türkiye, bugünkü toplantıya coplantılarda "EUREKA" ya dabıraktığım, sağlıklı bir şekilde İngiltere ve Federal Almanya, TÜBİTAK tarafından hazırlan hil ülkelerin sayısını sürekli olabugüne kadar yaşamasını köyEUREKA'ya dahil edilecek pro mış olan iki ayrı proje önerisiy rak 17 olarak telalfuz etmiş dulerde çok dolaşmasına, yiyeceğine içeceğine dikkat etmesine je finansmanlarının özel şirket le gelecek. Bunlardan biri biotek rumda. AET kaynakları, Yunave en önemlisi devamlı hareket ler tarafından karşıianmasını sa noloji alanında, diğeri ise larım nistan'ın bütün uyarılara rağmen halinde bulunmasına borçlu olvunuyorlar. Türkiye'nin görüşü endüstrilerine ilişkin. 18'nci ülke, yani Türkiye sözünü duğunu belirtti. de bu ikinci alternatife daha yaÖte yandan, AET bünyesinde ağzına almadığını belirtmekteler. Şekerİş uyarıldı ZURİH'TEN AIDS ve Çingeneler DOĞAN ABALIOĞLU ZÜRİH AIDS hastalığının sorurüan gittikçe buyümekte. Avrüpada bu yıl artış geçen yıla göre yüzde 60. Kentlerin başmda ise Zürih geliyor. Askerler arasmda 2 olay orlahğı paniğe çevirdi. Hiçbır nedenle hoşgörülü olmayan askerlik kurumu, bundan böyle AIDS'lileri yüküm dışı bırakacaklar. Bu hastahk için bilim adamları önce nedenini bulmaya ve arkasından karşı önlem alma koşullarını aramaya devam ededursunlar, Zürih Kantonu Tabibler Odası, uyujtufucu kullananlara temiz iğne vermeye taraftar. Hiç değilse böylece en çok enjeksiyon ile uğrasan bu gruba da AIDS'in yayılmasını önleme çabasındalar. Bu ay kurulacak bir komisyon, bu girişimin olup olmayacağını, onaylanırsa ne şekilde, kimlere ve nasıl sınırlanacağını saptayacak. AIDS'in yanında çingeneler de kendi anırlan koşullannı dile getiriyorlar. Bunlann da sorunları büyuk. 6.5 milyon nüfus içinde 35 bin olan bu azmlığın halen yaklaşık 5 bini kamperlerde yaşıyor. Ama kantonların ve yerel yönetimlerin yasalarıyla öylesine sıkıştırılmışlar ki, "çingene yaşantısı zevklidir", şarkıdan öteye anlam taşımıyor. Bir de buna çoğunluğun önyargıları eklenince, "Biz İsviçre'nin Kıalderilileriyiz" diyorlar. 50 yaşındaki Arnol Burri, bıçak bileyicisi. 79 yaşındaki annesiyle 41 yıldır kesintisiz, 5.5 metre boyundaki karavanlarındâ yaşıyorlar. Diğer 13 aile ile devamlı yer değiştiriyorlar. Federasyon bu azınlığı kabul etüği halde, devlet kendileri için hiçbir şey yapmıyor. Çünkü çeribaşının dediği gibi kanunlar, "Oluranlar larafından oturanlar için" yapılıyor. "İsviçrelilerin Kızılderilileriyiz, ama onlara hiç değilse yer goslerildi. Bize ise kanşılmadan. rsıhalsız edilmeden b«lli bir zaman kalabileceğimiz, konaklayabileceğimiz alan gösterilmiyor. Askerlik >aptijiımı/, vergi ve sigorta ödediğimiz halde, bir meydanı kendimiîe se^tiğimizde polis hemen lepemizde biliyor ve yolumuza devam etmemiz isteniyor" diyor. İsviçre'de bu azınlık için 6 yer ayrılmış, ancak özellikle soğuk kış aylannda buraların yeterlilikten çok uzak olduğu dile getirilıyor. Halkta, "Çingeneler pistir. Kaldıklan yerde çöp bırakırlar ve bu siire içinde hırsızlık olaylan artar" kanısı geçerli. İsviçreli, başka bir deyişle Avrupalı çingene modern olduğu, son modd ve karavan çekebilecek güçlü Amerikan arabaları kullandığı, karavanlarındâ buzdolabından TV'sine kadar her şeyin bulunmasına rağmen, eşekle gezen, çadırda yatanla aynı yazgıyı dünyanın her yerinde paylaşıyor. Osmanlı antikaları Paris'te kapışıldı Türk ve İslam antikaları uzmanı Jean Sonstiol, son yıllarda Osmanlı antikalarına büyük ilgi olduğunu belirtti. Dronot'daki müzayedede Fas Kralı II. Hasan'ın ve Kuveyt Emiri'nin temsilcüeri de vardı. SABETAY VAROL PARİSDrouot SokağYndaki müzayede merkezinin 7 nolu salonunda olağan dışı bir gün yaşanacağı belliydi. Fransız TV ekibinin, üç katlı ve on iki adet açık arttırma salonu bulunan modern yapıdan içeri girdiği pek az rastlanan bir durumdu. Oturmaiı yerler on beş gün öncesinden aynlmıştı. Üç gün sürecek İslam eserleri arttırmalı satışmın 60 sayfalık broşürü, 50 franga satıldığı halde, tükenmiş, şık hanımlar, beyler yarun saat öncesinden kapalı duran kapının önünde içeri girebilmek için çaktırmadan birbirlerinin önüne geçmeye çalışıyorlardı. Müzayedeye çıkarılan antikalar arasında gerçekten paha biçilmez şeyler vardı, ama gene de müzayede komiseri Picard Ta EUREKA toplantısı bugün Hannover'de başhyor BRÜKSEL, (Cumhuriyel) Avrupa'nın "Yıldızlar Seferberliği"nde bu defa Türkiye de var. Fransa Cumhurbaşkanı Francois Mitterrand'ın öncülüğünü ettiği ve Batı Avrupa ülkderinin, Birleşik Amerika'nın "Yıldız Savaşları" prpjesinde "Ireni kaçırmaması" için Ortaya attığı "ELREKA" projesi, bugün Federal Almanya'nın Hannover şehrinde başlayacak toplantıda enine boyuna tartışılacak. On AET ülkesi, Ispanya, Portekiz, Isveç, Norvec, Danimarka, İsviçre, Finlandiya ve Türkiye'nin Dışişleri ya da Araştırma Bakanları düzeyinde katılacaklan ve iki gün sürecek olan bu toplantıda "EUREKA" projesinin ana hatları belirlenmeye çalışılacak. Özellikle, ileri teknolojilerin sivil alanlarda geliştirilmesi ve uygulanmasını öngören bu proje konusunda oidukça büyük görüş aynlıklan mevcut. üörü<; ayrılığının eu önemli konusunu finansman soruııu