Katalog

26 KASIM 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Konya'da görmediği ilgiyi küçük yerleşim birimlerinde gördü Özal: Bîr uçağı çok görüyorlar Özel uçak almması konusuna değinen Özal, "Türkiye, dünyaya açıldı. Özel ufak bir uçak almışız, onunla gidip geliyoruz diye eleştiriyorlar. Bir uçağı bize çok görüyorlar. Benim şahsıtn önemli değil. Türkiye Cumhuriyeti Başbakamyım. Başka ülkelerin devlet bakanlarının bile özel uçağı var" deyince, vatandaşlar "Helal olsun" diye bağırdı. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Başbakan Turgut Özal, "Özel, ufak bir uçak almışız, onunla gidip geliyoruz diye eleştiriyorlar. Bir uçağı bize çok görüyorlar" dedi. Özal'ın Afyon'un Çay ilçesinde yaptığı konuşmada, "En ufak ülkelerin devlet bakanlannın bik özel uçağı var" sözlerine vatandaşlar "helal olsun" diye bağ'rarak yanıt verdiler. Başbakan Turgut Özal'ın. Konya ve ilçeleriyle Afyon'un bazı ilçelerinde yaptığı iki günlük gezi, programının aksaması nedeniyle önceki gece 02.30 sıralarında sona erdi. Özal, önceki akşam çeşitli iiçelerde yaptığı konuşraalarda halkın ilgisinden memnun kaldığını belirterek, gazetecilere, "Ne dersiniz gezileri gecekri mi yapsak?" diye sordu. Özal, Konya'da görmediği ilgiyi, sevgiyi ve coşkuyu iiçelerde ve küçük yerleşim birimlerinde gördü. Sultanhisar ve Akşehir ilçelerindeki konuşmasırun sonunda vatandaşlara ANAP selamı yaptıran Özal, dinleyicilerin hemen tümünün ellerini havada birleştirdiklerini görünce, "Fevkalade, çok fevkalade. İşte biz bö> le birlik, bütünlük içinde olursak Türkiye kalkınmaya, gelişmeye devam eder" biçiminde konuştu. Gezinin birinci gününde Konyalı olan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in yaptığı programın yarısı bile uygulanmadı. Konya yerine Ereğli'de kalındı. Keçeciler'e, "Sen beni öldüreceksin. Programlara bir göz aUyıra" diyen Özal, "Halkın dertlerini yerinde görmek için" gittiği ilçelerde en fazla 15 dakika kalabildi. Büyuk harcamalar yapılarak hazırlanan Eber Akşehir sulama projesi temel atma töreni, Ilgın sulama projesi ve Bolvadin küçük sanayi sitesinin temel atma torenlerinde de Özai, birkaç cümlelik konuşmalar yapıp aceleyle temeli atarak tören yerinden ayrıldı. Özal, Afyon'un Çay ilçesinde kandil gecesi olması nedeniyle dört danayı bağışladı. Ancak vatandaşlar Özal'ı dinlemeyerek danaları kurban ettiler. Özal, Çay ilçesinde belediye binasının onüne konulan musluğu açıp suyu banyo küvetine akıtarak, su sebekesinin açılışını sembolik olarak yaptı. Özal, kalabalık vatandaş topluluğuna hitaben özel uçak alınması konusunda şunları söyledi: "Kabuğuna kapanmış bir ülke değiliz. Türkiye dünyaya açıldı. Ben yurt dışına gidiyorum. 12 gün kalıp dönüyorum. Bazıları özel uçak aldı diye şikâyet ediyoriar. Özel. ufak bir uçak almışız, onunla gidip geliyoruz diye eleştiriyorlar. Bir uçağı bize çok görüyorlar. Benim şahsım önemli değil. Türkiye Cumhuriyeti Başbakamyım. En ufak ülkelerin devlet bakanlarının bile özel uçakları var. Bu emniyet ve zaman meselesi. Bir gün gidip ertesi gün geliyorum. Ama normal seferiere kalırsam iki günden önce dönemem. Benimle görüşmek için Fransa'nın en ağır sanayicileri bile kapırada bekledi. Eskiden bizimle görüşmeyen adamlar benimie görüşmek için can atıyor." Vatandaşlar Özal'ın bu sözlerini alkışlayarak, "Helal olsun" diye bağırdılar. Tercüman muhabiri Semih Eligüç, Hurriyet muhabiri Hulki Cevizoğlu ile THA muhabiri Feriha Karasu'nun kaza geçirmelerinden sonra Özal, gazetecilerin durumu hakkında bilgi aldı. Ancak programı tamamlamaya çalışan Özal, geziyi duraksamadan surdürdu. Özal, Bolvadin'de "Beni ümitsizliğe düşürmek istiyorlar. Bunlar bir kulağıntzdan girsin obüriinden çıksın. Ben öyle yapıyorum" biçiminde konuştu. Özal, kandil gecesi olduğunu anımsatarak, "Bu güzel gecede nimetlere şükredin, dua edin" dedi. Başbakan Ozal. akşam yemeğini 21.30 sıralarında Bolvadin1 deki alkaloid fabrikasında yedi. Yemekten sonra fabrikanın şeref defterini imzalayan Özal, burada üretilen ürünlerin "Ha/ıriarna sorununu çözeceklerini" ifade etti. Bir soru üzerine Özal, NATO ülkelerine ait uçakların Konya yöresinde yapılan atış poligonlarını ücret ödeyerek kullanabileceklerini söyledi. F. Almanya'da askeri uçaklann kentin üzerinde uçuş yapmalanna kamuoyunun tepki gösterdiğinin anımsatılması üzerine Özal, "Orada şehirler arasında atış yapacak yer yok" yanıtını verdi. Özal bir süre önce yapılan belediye başkanlığı seçimini SHP adayının kazandığı Emirdağ'da 23.30'da bir konuşma yaptı. Özal, bu konuşmasından sonra Ankara'ya döndu. DUYDUK/GÖRDİJK YALÇIN PEKŞEH Cağaloğlu sakinlerini bugunlerde Harbıye civarında daha sık görmek olası.. Bunun nedeni, haberini daha önce verdiğimiz, basınla ilgili biri yerli, biri yabancı iki tiyatro oyununun bu yıi sahne ışıkları altına gelmesi... Refik Erduran'ın yazdığı "Tamirci" adlı oyundan geçenlerde söz etmiştik. Aynı yazıda Hare:Brenton ikilisinin yazdığı ve İngiliz basınını kr> nu alan "GazeteGazete" adlı oyunun da Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda sahneye konduğunu belirtmiştık. Geçen hafta sonu da bu oyunun basın gösterisı yapıldı Şehir Tiyatroları yöneticileri işi bu kez sıkı tutmuşlar ve basın mensuplarının büyük çoğunluğunu bir çatı altında toplamayı başarmışlardı. Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda o gece, bıriki gazete çıkaracak ölçude basın mensubu toplanmıştı... Basın sahneye çıktı (II) gözleyerek eğlenme fırsatını elde etme olanağı da doğmuş oldu. Ben yine oyunun sanat yönünü tiyatro eleştırmenlerinin uzmanlık sahasına bırakarak, konusu üzerinde durmak istiyorum. HareBrenton ikilisi kamuoyunca "basın kralı" olarak bilinen Ruppert Murdoch'un yaşamını ele almış görünüyorlardı. Fakat Murdoch'un Avustralyaiı olmasına karşın oyundaki patron Güney Afrikalı idi. Doğal olarak gazete adları da değiştirilmişti. Fakat bu değişiklikler bir şeyi degiştirmiyordu. Olayları biraz bilenler kimin kim ve neyin ne olduğunu kolayca çıkardılar. İşadamı (Lambert Leroux Erol Keskin) ingiltere de bir gazete şatın alarak işs başlıyordu. Önceleri yönetîcilerin işine karışmaz görünüyor, daha sonra çeşitli baskı yöntemleriyle yönetimi eline geçirerek istediğı değışiklikleri yaptırıyordu. Sonunda İngiliz basınının en cıddi bilinen gazeteleri. bizde de örnekleri görülen boyalı kâğıtlara dönüşJyordü. Oyunun en düşündürücü yanı, idealist bir gazetecinin oyun sonunda patrona yenik düşerek düzene uyması ve gazetecilik yapmak uğruna gazetecjliğin canına okumasıydı. Oyundan çıkan sonuçlar bununla kalmıyordu... Birincisi gazeteciierin "bilgiç" görünümlerine karşın. gerçekte fazfa bilinçli olmayışları. hatta patronun deyişiyle. "ne istediklerini bilmez" oluşlarıydı... Bir çarka kapılmış sürüklenıyorlardı. Haber vermek ve kamuoyu oluşturmak amacıyla yoia çıkılan bu uğraşta, roller yavaş yavaş değişiyor, sonunda profesyonel bir satıcı durumuna düşülüyordu. Buna karşılık çarpıcı olan. işadamlarının ne istediklerini (doğal olarak para kazanmak) bilmeleri yolundaki büyük yetenekleriydi. Gazete ışlerinden hiç anlamaz görünen biri, salt para kazanmayı bildiği için gazete satsa bile nasıl satacağını önceden görebılıyor, bu uğurda gerçek gazete ve gazetecileri kullanarak yoz bir basın yaratabilıyordu. Üçüncü bir gerçek, basının dünyanın her yanında, "aynt" değilse bile "benzer" oluşuydu. Harbiye Tiyatrosu'nda izlediğimiz oyunu. ad değişiklikleri yaparak. hemen hemen her ülkeye (ülkemize de) uygulamak ne kadar kolaydı. Giderek daha çok açiiıp saçılan kadın vücutian... İri göğüsler üzerinde uzmanlaşmış gazeteciler... Haıkın çok önem verdiğı yaşamsal konulan basıt birer tiraj avı haline dönüştürme çabalan... Loteryalar... TV'de gazete reklamları vb... Bunları fazla değil, küçuK değişikliklerle herhangı Dir dile ve Türkçeye çevirmek olasıydı... Sadece bu kadar da değil... Okuyucularına "ağzınızı yormadan salyangoz yeme yöntemlerinı" anlatan köşe yazarları, gazetecilikten aynlır ayrılmaz hiçbir işe yaramaz kişiler durumuna düşen insartlar, neredeyse bızim toplumumuzdan çıkmışlardı, ama İngiliz adları taşıyorlardı. Aynı şekilde basın hükümet ilişkileri. basınla ış çevrelerinin ilişkileri, Hare Brenton'un oyunlarında son deriece gerçekçi bir bakış açısıyla oyunlaştırılmışlardı. Bu yüzden olacak gazete patronunun zaman zaman rasgele kullandığı "bir bilen" sözcüğü bizdeki anlamıyla ele alınarak epey kahkaha topladı. Hanımefendinin seyahat arzularını yerine getiriyor MDP Genel Başkanı, "Başbakanın yurtdışı gezileri tüccur gezilendir. Son Paris seyahati de buna tüy dikti" dedi. SEMİR YALÇIN MUŞ/BtNGÖL Doğu Anadolu gezisini tamamlayan MDP Genel Başkanı Ülkn Söylemezoğlu, Muş ve Bingöl'de yaptığı konuşmalarda, hükümete yönelik eleştirilerini sürdürdü. Söylemezoğlu, Başbakan Turgut Özal'ın yurt dışına yaptığı gezileredeğinerek, "Özal, Türkiye'nin bir Başbakanı gibi davranmıyor. Sadece hanımefendinin seyahat arzularını yerine getiriyor" dedi. Dış borçlan yüzünden özal'ın, ülkeyi Ösmanlı dönemine götürdüğünü öne süren Söylemezoğlu, Osmanlı döneminde olduğu gibi alacaklı ülkelerin hükümeü tanımadan şirketlerle ilişki kurduğunu bildirdi. Partizanca tutum yüzünden korkunç bir zulmün başladığını da iddia eden MDP Genel Başkanı, konuşmalarında, "irtica" konusuna da değindi ve yeni yetişen kuşakları aşın akımlara kaptırmamak için iyi bir din eğitimi vermenin zorunlu olduğunu söyledi. Gezisini tamamlayarak dün Diyarbakır'dan uçakla Ankara'ya dönen Ülkü Söylemezoğlu, gazetecilerin bir sorusu üzerine. DSP'ye ilişkin görüşlerini de şöyie açıkladı: " D S P , Kendi başına bir siyasi akım olamaz. Sonunda SHP'ye katılacaktır. Çünkü Türkiye'de gerek sağ. gerek sol bölünmüş güçler istemiyor." "Yani şimdi, Bülent Bey politika yapmıyor m u ? " diye soran Söylemezoğlu, "O'nun emaneti evinde, elinin alündadır," diyerek, Rahşan Ecevit'in genel başkanlığını da eleştirdi. Söylemezoğlu, partisinin DYP ile birleşmesi konusundaki zamanlamayı ise, "Ara seçimlere birleşmiş olarak gireceğiz," diyerek açıkladı. Söylemezoğlu, Özal'ın gezilerini eleştirdi *•«•> Ozetle MDPDYP birleşmesi MDP üe DYP arasmda başlatılan birleşme çalışmalannı yürütmekle görevli ana prensipler komisyonu. birleşme formuüeri konusumı 22 kişilik ortak komisyona sevketmeyi kararlaştırdı. MDPDYP birleştirme ana prensipler komisyonunun dünkü toplantısından sonra yapılan açıklamada, komisyonun "birleşme ve bütünleşme konusunda tarafların ortaya koyduğu formiiller üzerinde gerekli müzakere de bulunduğu " belirtildi. Konu, 28 kasım perşembe günü yapılacak 22kişilik ortak komisyonda ele ahnacak. TBMM'deki bağımsıı milletvekilleri adına oluşturulan yedi kişilik komite, TBMM Başkanı 'na yazılı olarak başvurarak, grup kurmalarım sağlayacak işlemlerin yapılmasını istediler. Başvuru yatısında aynca, bağımsız mUletvekillerinin TBMM Başkanhk Divanı dahil, kurulmuş ve kurulacak tüm komisyonlar ile dış ilişkilerle ilgili kurallar dostluk grupları ve birliklerde temsil edilmelerini istediler. Bağımsızlar Meclis Başkanı''na başvurdular YDP fesih kararı aldı Çindoruk, Bayan Ecevit'i İsabel Peron'a benzetti Yeni Düzen Partisi fesih kararı aldı. YDP Genel Başkanı Vahap Üstündağ, sosyal demokratların birleşmeye çahştıklan bir aşamada, kendilerinin de buna katılacağmı belirterek, "Partimiz bir sosyal demokrat parti üe birleşecek " dedi. Refah Partisi tarafından İzmir 'de düzenlenen "Refah gecesi" ile ilgili dava, bugün DGM'de başhyor. Saruklar, TCK'nın 163. maddesine göre 5 ile 10 yıl arasmda değişen hapis cezası istemiyle yargılanacak. Mahkemede, geceyi izleyen gazeteciler de tanık olarak dinlenecek. "Refah gecesi" davası bugiin Düseltme Gazetemizin 21 kasım tarihli nüshasmda, "Balıkesir Barosunun yanşması" başükh haberde, dereceye giren Hatay Barosu avukatlarından Gürtan Demirerln adı yanhşhkla Yurtkan Demirel olarak çıkmıştır. Düzeltiriz. İKİRALIK DAİREİ aranıyor. 526 10 00/470 10.30 18.00 arası Hukumsuzdur. BEDRİYE ÇINKA YA Gazeteci çifte 2 oda 1 salon 70.000. TL'yekadar j Sigona kartırm kaybettim. " Haber Merkezi DSP'nin su'rpriz Genel Sekreteri \ecat Hamzuoğlu, 1951 yıîında fstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra 1972 yılında Viyana'yagitti. Viyana'da işletme iktisadı üzerine başladığı yükseköğrenimini yarım bırakarak, çeşitli işlerde çalıştı, bu arada A vusturyalı bir bayan ile evlendi. Hamzaoğlu, ilk siyasi çalışmalarına 1974 yılında Viyana'da kurulan Avusıurya Türk Öğ\ritlfli* % JİlSiKuştepeMeydam, YoncahSo rencı Derneği'nde başladı. CHP JUIIUI* tJ C / l U kakyfl bulunan Karadeniz Pide çizgisinde etkinliğini sürdüren bu ve Lahmacun Salonunda dün saat 18.30 svalannda, beürlenemeyen bir nedenle yangın çıka. Tek katü bi dernekte bir süre yöneticilik yanada patlamoyla başlayan yangmda 3 kişi öldü, bir kisi de yaralanarak hastaneye kaldınldu Sıddık Çınar'a pan Hamzaoğlu, derneğin çizgisi ait kebap salonunda çıkan yangın, kısa surede genişledi Yöredeki görgü tanıklan önce patlama duyuldu 1976 yılında CHP dışındaki soğunu, ardından da kebap salonundan alevler yıikseldiğini gördüklerini betirttiler. Henüz nasü başladığı be lun etkisine girmeye başlayınca ürlenemeyen yangmda Melahat Çınar (15), Secati Konuk (35) ve Mürvet Konuk (61) ölürken, işyeri sahibi bu dernekten ayrıldı. Sıddık Çtnar yaralanarak Şişli Etfal Hastanesi'nde tedaviye ahndu YetkiUler, kebap salonundaki yangınm 1978 yılında Bülent Ecevit'in çıkış nedeninin araşttnldığını, bu arada ölenlerin cesedinin de tanınmaz duruma geldiğini belirttiler. Beyoğ Vıyana 'ya yaptığı gayrıresmi zilu ve Beşiktaş itfaiye gruplannın müdahale ettikleri olayda kısa surede büyüyen alevler köpük söndürücü yaret sırasında Ecevitlerin karşılanması töreni için yoğun çaba sıkdarak söndüriilebildL (Fotoğraf: YALÇIN ÇAKIR) gosteren Hamzaoğlu, bu sıralarda A vrupa 'daki furklerin sosyal demokrat haraketini lemsil eden Halkçı Devrimci Federasyon 'un Viyana temsilciliğini ustlendi. Hamzaoğlu 1980 yılında Viyana'da toplanan Sosyalist Enıernasyonal toplantısına katılan Bülent Ecevıt ile yakından tanıştı Bunları seçin, dediler, saksı çive goruştü. Bu göruşmeden sonU \ P GENEL BA^KANTNDAN çeklerini millete zorla seçtirdiler. ra Ecevit, Hamzaoğlu ile ilgileOiğer partileri sokturmadılar. nerek onun A vusıurya Sosyaiist İhtilal: Demokrasi ile yönetilen ülkelerde askeri darbe Bu, milletin ovuna, sağduyusu Partisi'ne Yabancı İşçiler Danışyapüamaz, çunkü suçtur. na güvenmemektir. Eğer herkes manı olmasını sağladı. Aynca Militarizm: Bir kişi, beş kişi devletin geleceğine seçime girsejdi bu tablo çıkar Sosyalist Parti ile Viyana Beleyonelik planlar yapıyor. mıydı? Gelecek seçimlerde mil diyesi ve Çalışma Odası 'ntn des6 Kasım: Mecburi istikamer gösterdi/er, saksı let bu saksı çiçeklerini seçmeye teği ile de Avusturya Türk cek, onları barajın altına düşü Dostluk Derneği kuruldu ve çiçeklerini zorla seçtirdiler. Hamzaoğlu bu derneğin baskanrerek saf dışı bırakacaktır. Giiçlığına geıirildi. Bu dernek, 12 ANKARA, (Cumburiyet Bu Militarizmde ve ihtilallerde millü demokrasi kurulacak. milletin Eylül sonrası Türkiye 'deki siyasi rosu) DYP'nin kapatılan DP let devreden çıkartılıyor. İhtilalkendi partileri ortaya çıkacak ve gelışmelere paralel olarak Eceve AP'nin devamı olduğunu sık lerde bir kişi, uç kifi, beş kişi çıbir daha ihtiial olmayacaktır. Bu vit lerin çizgisinde bir tutum uisık vurgulayan DYP Genel Baş kıyor, devletin geleceğine yönesıkıntı daha fazla devam etme dı. Bu nedenle de SODEP ve HP kanı Hüsamettin Cindoruk. lik planlar yapıyor. Partileri, milsin, bir an evvel normale döne bırleştnesine vakınlık gosteren DSP Genel Başkanhğı'na seçilen letvekillerini, başbakanı ve mulim diyoruz." A vrupa Halkçı Devrimci hecieRahşan Ecevit'i, Arjantin eski halefeti yok ediyor. kapatıyor Devlet Başkanı Juan Peron'un yasaklıyor, yerine kendisi birtaBaşbakan Turgut Özal'a yöne rasyonu 'ndm ayrıldı. Bu yılın eşi İsabel Peron'a benzetti. iik eleştirilerini de sürdüren Cin marı ayında Ecevit 'ın A vusıurkım insanları belirliyor. Adeta doruk, hükümetin enflasyonu ya 'ya daveıli olarak geldiği sıraBatı Karadeniz gezisini ta askeri manevra yapar gibi. Ama mamlayıp Ankara'ya dönen Cin şiyasette manevra falan olmaz. durdurma politikasını "vahşet", da yıne etkin çalışınalar yaptı. doruk, yolda gezisini değerlendi İşte gördük. 6 Kasım'da da mille"cinayet" ve "delalet" olarak ni Bu gezisinde Ecevitler, A vusıurya Turk Dostluk Derneği'ni de rirken basın mensuplarının bir te mecburi istikamet gösterdiler. teledi. ziyaret ederek Hamzaoğlu ile sorusu üzerine DSP'ye ilişkin göuzun süre baş başa görüştuler. rüşlerini açıkladı. Rahşan EceHamzaoğlu, daha sonra A vusvit'in parti genel başkanı olmalurya 'ya Sosyalist Enternasyonal sıyla mevcut siyasi yasakların toplantısına gelen Erdal İnönü hiçbir anlam taşımadiğını belirile de tanıştı. uncak SODEP deten Cindoruk, "Bülent Ecevit'in legasyonunun Viyana'da verdıliderliği DSP'de devam etmekteği geniş hır yenıeğe daveıli oldudir" dedi. DYP Genel Başkanı, ğu halde kattlmadı. Hamzaoğlu, Rahşan Ecevit'i, Arjantin Devlet bugunlerde ''A vrupa 'daki Baskanı Juan Peron'la tanışıp evDSP'lilerin basına açıklaması" lenen ve ölümünden sonra vasiadıyla yayımladığı bir dekiarasyeti üzerine devlet başkanı olan yon ile de SODEP ve HP'nin ancak iki yıl içinde askeri darbe Türkiye 'deki sosyal demokratlaile iktidardan düşurülen ve rı temsil edemeyeceğini" ıfade İspanya'ya sürgune gönderilen ederek, hıldiriyı Sosyalist Enterİsabel Peron'a benzetti. nasyonal delegelerıne dağııu. Cindoruk, demokrasilerle yonetilen ülkeierde askeri darbe ve 13 yıldun bu yana yurt ılışmihtilallerin yapılamayacağmı, budayaşayan DSP Genet Sekn'ienun bir suç oîduğunu söyledi. ri'nin parti içı çalısınalarda en "Eğer millet hakimiyeti kayıtsız nnemlı sorurumun Turkive 'vi şartnz milletinse o ülkede ihd'lalyakından lanımaınuk olaıağı ler olmaz" dedi. Cindoruk, şoyifade edilıyor. Hamzaoğlu 'ıııın le konuştu: çalışmalarının büvuk bolümü"Demokrasilerde ihtilal \apılnu partınin A vrupa 'daki sosyal mış ve yönelimi ihtilali yapanlar demokrat partilerle ılişkileri düellerine geçirmişlerse o ihtilal zenlemeve vönelıeceği tahmin Tei 594 19 1 9 4 hat millete karşı yapılmış denıektir. HamzaoğJu 13 yıldır yurt dışında DSP'nin sürpriz Genel Sekreteri Böylesi iyi mi oJdu, kötü mü bilemiyorum. ama İngiliz basını ile Türk basınının benzerlikleri, verılen arada, sigara içmeye çıkan birçok gazeteciyi birbirinin yüzüne bakamaz duruma getirdi. Muhabirinden köşe yazarına, genel yayın yönetmenınden gazete patronuna kadar herkes oyundan nasibini aldı. Bu yüzden "GazeteGazete"yi herkes kendine göre ayrı ayrı değerlendirdi. Bu değerlendirme farkları nedeniyle, örnegin köşe yazarları. oyundaki köşe yazarının "basmakalıp köşe yazısı yazma tekniğini" anlatırken kahkahalarına bir süre ara vermek zorunda kaldılar. Aynı şey sırasıyla muhabirlerin, sayfa sekreterlerinin, yayın yönetmenlerinin ve patronlann başına geldı. Böylece oyundan fazla zevk almayanlar için. çevrelerini Gazetelerin ipliğini pazara çıkaran bu oyunlar, şimdilik ılgiyle ve şaşkınhkla izlenıyor. Fakat bu şaşkınlığın, ertesi sabah bir gazete satın alırken daha bir dikkatli ve kuşkucu davranmaya yol açacağına kuşku yok... A^KAKATAŞI AHMET T AİN Eva, Kahveci'yi üzdü dum ile kararlaştınlması görüİSVEÇLİ gazeteci Eva, Başşünde olduğunu ifade ettım bakanlık Başdanışmanı AdEski siyasi liderleri hedef alnan Kahveci'yi doğduğuna mam, mantıken kesinlikle pişman etmedi ama, epeymümkün değildir. Eva Undbaşağrıs/ verdi. gren'i, yorumuna açıklık getirDin, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin • gazeteci mil mesi için telefonla irtibat kurmaya çalışıyorum." leti"ne genellikle sıcak ve iyi Kahveci'den de. Eva'dan davranan Kahveci, geçen ay da bir ses çıkmadığına göre, İsveçli Eva Lindgren'e de öyhenüz "telefon irtibatı" başale yapmış ve odasında Türkirılı olmadı. Ancak Eva, eski liye üzerine üç saat sohbet etderlerle ilgili yoruma açıklık mişti. Gerçı bu sohbet tek tagetireceği kadar getirmiş, adraflı ışlemış, ülkemız ile ilgili en larını yazmış bile.. akla gelmedik şeyi, nerde ise eski liderlerin pabuç numaralarına kadar öğrenmek isteyen Eva'ya sanırız, Kahveci, "İsveç'te havalar nasıl" diye bile sormamıştı. Eva, ülkesine dönünce, gazetesine, Kahveci'nin, "Demırel ve Ecevit'e göz yumuyoruz" dediğini yazdı. Kahveci'nin ağzından kimlere gözyumulduğunu öğrenrnekle, sokaktaki İsveçli. genel kultur açığını kapattı mı bilemeyiz. Kahveci nın bir kamu gorevAncak, aynı haberi Cumhuriyet'in yayımlaması, Kahveci' lisi olarak "eski liderleri hedef. mantıken mümkün mü" bilenin canını oldukça sıktı. Telefona sarılıp Eva'yı ara miyoruz, ama "hukuken' mümkün değil. mak istedi. Bu arada bize de Kahveci ile Eva arasındak bir açıklama gönderdi: "Ben, hükümet, siyasi orta konuşmanın Kahveci'nin sonmı yumuşatmak için polemık radan yaptığı açıklama dışınlerden uzak duruyor, dedım. da bir "belgesı" yok. Öyle anlaşılıyor ki, Kahveci Isim zikretmeden bazı sert ve seviyesiz sataşmalara bile ce sonuçta başı ağrısa. "mantıken ve hukuken" güç duruma vap verılmıyor dedim. Bu arada yerel bir gazetenin anketı düşse de "başka tür belge" kullanmaya tövbe etmiş görüni örnek göstererek. halkın yüzde 80'inin affın referan nüyor. MUHALEFET kulisinde MDP'Iİ mılletvekillen Sunalp Paşa, İmren Aykut ve birkaç gazeteci oturuyoruz. "Taş gibi delikanlılar ve cop" demeci, Paşa'nın ağzının tadını iyice kaçırmış. Bu yüzden o konuya girmeden havadan sudan konuşuluyor. Konu, "incelmiş zevkler", "aristokratik keyifler". Milyonluk çakmak, birkaç milyonluk kol saati taşımanın incelmiş zevkle ilgisı olmadığında herkes müttefik. Gazeteci Selçuk Altan, "Havana purosu içmek de mi Paşam?" diye soruyor ve ekliyor: ' Havana purosunun değerli olmasının nedeni Kübalı genç kızlann tütün yaprağını çıplak bacakları üzerinde yuvarlayarak sarmaları imış doğru mu Paşam?" " Hayır dfendim. Kübalı kızlar karâ kuru. Üstelik temizlik falan da hakgetire, kirli bacaklarının üzerinde puro sarmaları da saçma." Paşa diplomatlık yapmış. "ince zevkin" her çeşıdinden haberli: " Bilıyor musunuz en değerli viski nedir?" 'Royal Salute viskisidir. Bu viski 21 yıllıktır. Çünkü ingiliz kraliyet ailesi 21 pare topla selamlamış. Bu içkı. normal buz ile içılmez, kutuplardan getirılmış buzla içilir." Kutuptan buz nasıl getirılir ki Paşam?'' Getirten bilir ve getirtir Çünkü öteki buzlar mutlaka tortu bırakır Bir tek kutup buzu tortusuzdur. Bu viski ayrıca seramik kapta ve gümüş kapak alt;nda saklanır Ama kutup buzu lie ıçmek şarttır." Paşa. kuiıs sohbetinin yazılmasını istemedı. Ancak, ısrar üzerine sadece kutuptan buz getirme işine izin verdi. Herhalde Paşa "yeni zenginlerimizin" kutup buzu üe ıştahlarını kabartmaktan korkuyordu. Jaguar otomobiller, 10 milyonluk kol saatleri devnnde, "Royal Salute"nin ancak kutup buzu ile ıçıleceğinin duyulması "eşeğın aklına karpuz kabuğu getirm.ek" olacak. Kutup buzukarpuz kabuğu Rus votkası yerine Türk şarabı SOVYETLER Birliği Ankara Büyükelçiliği resmi davetlerde konuklan düş kırıklığına uğratıyor. Öteden beri Sovyetler'in sürdürdüklerı gelenek bu tür kokteyllerde konuklara 'Rus votkası" ikram etmekti. Ancak bu gelenek. yerinı "Türk şarabı'na bırakmış gorunüyor. Şon "Ekim Devrimı " kokteylınde, konuklar "Rus votkası" yerine "Türk şarabı" ile "şerefe" demek zorunda kaldılar. Sovyet yetkililer. •memleket işı votka "nın yerine, Turk şarabı ıkram e'tıenin gerekçesinı Latinct, açıklıyorlar: "İn vino veritas Gerçek şaraptadn'." Çocuğunuzu doğmadan öldürmeyin! Aslında bu biraz da "masraf kısmanm' Latincesi. Çünku Devlet Başkanı Gorbaçov'un getirdiği "yeni hava"nın içinde tasarruf önlemleri de var. Ancak, Rus votkasının ikramdan kalkmasını Buyukelçı Vasil Lavlov gayet diplomatça açıklıyor: "Kuşkusuz konuklarımız, buraya votka için gelmiyorlar..." TOPKAPI HASTANESt