23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KASIM 1985 Ozetle Fransa'da Greenpeace skandah Fransa'da yayımlanan Le Canard Enchaine adlı siyasi mizah dergisi, Greenpeace gemisi Rainbow Hiurior'a Fransız gizli ajanlarınca Auckland'da düzenlenen sabotaja aiı aynntılan içeren belgelerin, saldından iki hafta sonra eski Savunma Bakanı Charles Hemu'ye verildiğini Öne sürdü. Hernu, olaydan sonra büyiik itham altında kalmış ve istifa etmişti. Gözlemciler, Mitterrand yönetiminin Greenpeace olayında günah keçisi olarak Hernuyü kurban ettiğini belirtmisti. (AP) DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Pravda: ABD, füzelerini yerleştirmekle, Avrupa aleyhinde bir rota izliyor Sovyetler yine suçluyor Reagan, Sovyetler'in Avrupa'daki orta menzilli füzeler konusudaki son önerisinin umut verici olduğunu söyledi. Öyle Bir Politika SAMİM LÜTFÜ "Tarzı Nevi" "Altınkum" "Kücüksu" ve hele hele o canım "71 Hâlâs" rıhtıma değercesine yakın geçerler, köşkünde dümenin başındaki kaptanın gülümseyen yüzü seçilirdi. Geleceğin açık deniz kaptanlarını yetiştiren kuruluşun hemen yanı başındaki ilkokulun, yaşlan 812 arasındaki çocukları, parmaklıkların önüne toplanır, hep bir ağızdan haykınrlardı: "Kaaaptan düdük... Kaaaptan düdük... Kaaaptan düdük..." Kaptan önce sanki nazlanıyormuşcasına biraz bekler, sonra: "Vuuutt... Vuuutî... Vuuutt..." Dalgalann dövdüğü kıyıdan alkışlar ve sevinç çığlıkları yükselirdi. Bir zamanlar prenslerin, şehzadelenn, sultanlartn, çöken bir imparatorluğun son günlerinin kırık, yarım saltanatını sürenlerin yaşadıkları, sonraları ise en üst katta, tavanının yağlıboya şekillerine gözlerini diken öğrencilerin çabuk bastıran uykularına daldıkları o "Feriye Saray/"nın önünden geçen vapurların kaptanlan ve yolcuları için, gelecekte yaşayacakları nice acılardan, sevgilerden habersiz o küçük afacanlar Boğaz kıyısından fışkıran bir demet neşeydiler. Yakında o bına otel olacak. İki yanındaki öbür Feriye Sarayları, Yüksek Denizcilik Okulu ye Kabataş Lısesı de. Özal hükümetinin turizm politikası tüm işe yarar binaları otel yapmak, spor tesisinden, okuldan, saraya kadar tüm yerleri bu işe ayırmak, elde avuçta değerli, hâlâ önemini yitirmemiş ne kalmışsa dövize çevirmektir. Beşiktaş'tan Ortaköy'e uzanan Feriye Saraylarının bu furyadan kurtulabileceğini düşünmek ham hayal olurdu. Yanlış anlaşılmasın, tüm getirecekleri ve götüreceklerini gözönünde bulundurunca. ağır bir ekonomik bunalım içinde yüzen ve onun da ötesınde, çağına açılmakta güçlük çeken Türkiye için, turizm gelişmesinın olumlu sonuçlar doğuracağı kanısındayız. Tıpkı İspanya'da olduğu gibi. Kendisi de Boğaziçi'nin kıyısındaki o okulda ok.umuş olan Kültür ve Turizm Bakanı'nın Belediye Başkanı Dalan ile açıklamalarınm gazetelerde yer aldığı hafta yayımlanan, "Siyset 85" ekinde Nilgün Cerrahoğlu'nun "Değişen ispanya ve Turizm" adlı ilginç yazısının bir bölümünde şöyle deniyo ;u: ' 'İspanya 'nın 3. dünyadan birinci dünyaya geçişini sağlay jn turizm olgusunu sadece birkaç rakamla açıklayabilmek oidsı değil aslında. 196272 yılları arasında, 10 yıl gibi çok kısa bir zaman dilimi içinde olagelen"\spanyo\ mucizes'" sadece ekonomik mucizeyi değıl, îlerki yıllarda kansız biçimde gerçekleştirilen demokrasıye geçişi de mümkün kıldı." Geçen yüzyılın ortalarında engızisyonu kurum oiarak yaşatan ve on yıl öncesıne dek de Franko'nun baskı rejimi altında yaşayan ispanyol toplumu için "turizm" Avrupa'nın demokratık liberal toplumuna açılan bir pencere oldu. Pireneler'i aşarak akan 6 milyon Avrupalı o sırada Franko karanlığı içinde yaşayan İspanyollara "eskikıta"r>\n demokratik liberal toplumlarının değerlerini taşıdı. Fakat en önemlisi, ispanya gibi tutucu, koyu Katolik ruhlu, hoşgörü kavramından habersiz bir toplumda hoşgörüyü yarattı... Öte yandan, Ispanya'nın güneşli sahillerine koşan bu insanlar, yıllar boyu yalnızlık içinde yaşamış olan İspanya ileBatı dünyası arasında var olmayan bir iletişimın kurulmasına da yardımcı oldular. Turızmin Türkiye için de, inşaat sekiörü gibi ekonominin en stratejik kesimlerini canlandırırken, işsizlik sorununa da küçümsenmeyecek boyutta çözüm getireceği, bol dövız sağlayacağı söylenebilir Doğallıkla bu görüntü madalyonun bir yanı; kuşkusuz bir de öbür yanı var. Her şeyden önce İspanya'da yalnızca Palma de Mallorca'da resmi makamlara göre 250.000 yatak var. Buna karşılık, tüm Türkiye'de resmi rakam olarak verilen işletme belgeli yatak sayısı 1985 itibarıyla 87.384. Yetkililerin tahminlerine göre bunların yaklaşık 15.000'i Batı standartlarına uymakta, tamamlayıcı tesislerdeki 23 bin yataktan da yabancı turistler yararlanabilmektedir. Yani en iyimser öngörülere göre Türkiye'de şu anda yabancılara sunulabilecek kalitede yatak sayısı 25.000'i aşmamaktadır. Bu durum 30 yılı aşkın süredir turizmi dilinden düşürmeyen Türkiye'nin bu süre içinde gerekli tesisleri yapamadığını, yatak üretemediğini açıkça ortaya koymaktadır. Günümüzdeki yüksek maliyetlerde ise yatak üretebilmek çok daha güç ve pahahdır. Bugün Türkiye'de 250 odalı, 500 yataklı, 5 yıldızlı bir otelin maliyeti 6 mılyar, 250 bungalov, 500 yataklı. 1. sınıf bir tatil köyünün maliyeti ise 1 milyar olarak hesaplanmıştır. Bu kaynakların sağlanması, yerli ve yabançı sermayenin bu alana yönelmesi için ön koşul olan altyapı sorunlarının çözülmesi dev boyutlu olaylardır. Bunların yanı sıra, daha değışik. ama aynı ölçüde önemli boyutlu sorunlar da var. Turizm sanayiinin personelini yetiştirme konusuyla birlikte turizmin gelişmesinın yol açacağı sosyal sorunlar. Ayrıca, yalnız İspanya değil, aynı zamanda İtalya, Fransa ve hatta Yunanistan'da da görülen ekoloji sorunlan gözardı edilemez. Uzun erimli düşünülmemiş planlamalar sonucu, turizm bölgelerinde kıyılara birbiri ardından dizilen büyük beton tesisler, sonunda altın yumurtlayan tavuğun ölmesine yol açmakta, başka bir deyışle turizmin ana oğesi olan ekolojik denge altüst olmaktadır. "£co/e"ün her türlüsüne karşı olan bugünkü iktıdar için ekolojıye önem veren turizm görüşü olsa olsa nafile bir ekoldür. Oysa ekolojik yapı bugün Türk turizminin tek ve geleceğini de etkileyecek en önemli üstünlüğüdür. Turizm deyince ilk ağızda akla gelen dev boyutlu sorunların sadece bir kaçı bunlar. Bunların aşılması, büyük çaba, ama her şeyden önce düş gücü geniş, uzun erimli düşünceye yatkın yaratıcı bir politikanın varlığını gerektirmektedir. Bütün bunlara sahıp olmadan, eldeki eski sarayların, okulların, yeni yapılmış milyarlık spor tesislerinin otele çevrilmesi ne yapacağını bilemeyen, özsüz çaresiz, sözüm ona "işbıtınd" bir ekonomik politikanın turizm aianındaki izdüşüı*nünden başka hiçbir şey değildır. K. tr\andd da barış çabaları Ingiltere ve Irlanda Cumhuriyeti, tngiltere'nin kontrolündeki Kuzey trlanda'da banşm sağlanması için çaba harcanmasını öngören anlaşma üzerine çalışmalarmt tamamladılar. Anlasmanm ayrmtüanmn iki ülke liderlerinin cuma günü yapacaklan toplantı sonunda aeıklanacağı bildirildi trlanda ve tngiltere yetküileri, 14 ay süren görüşmeler boyunca anlaşma metniyie ilgili aynntılan vermekten kaçındılar. > Yunanistari'da telefonların dinlenmesi Yunanistan parlamentosu, muhalefetin telefonların dinlenmesi konusunda parlamento sorufturması açılması önerisini reddetti. Yunan parlamentosunun oldukça tartışmah geçen dünkü oturumunda muhafazakâr, komünist ve bağımsız miüetvekilleri, politikacılar, gazeteciler ve silahlı kuvvetler üyelerinin telefonlanna gizli dinleme cihazlan yerleştirildiğine dair ellerinde güçlu kanıt bulunduğunu söyledüer. Içişleri Bakanı ise muhalefet partüerinm iddialannı doğrulayacak bir kanıt gösteremediklerini öne sürdü. Dış Haberler Servisi Cenevre'de yapılacak ReaganGorbaçov zirvesi öncesinde Sovyetler Birliği Komünist Partisi yayın organı Pravda gazetesi ABD'yi, "Orta menzilli füzelerini yerleştirerek Avrupa'nın aleyhinde bir rota izlemekle" suçladı. ABD Başkanı Ronald Reagan ise, "Sovyetler Birliği'nin orta menzilli füzeler konusundaki son önerisinin umut verici oldugunu" söyledi. Pravda'da "Avrupa Bizim Ortak Vatanımız" başlığı altında yayımlanan makalede, Sovyetler Birliği'nin Avrupa'ya orta menzilli füze yerleştirilmesinin durdurulması yolundaki önerisi vurgulandı. Yazıda, "ABD, Avrupa1 yı nükleer silahlardan anndtrma amacından gittikçe uzaklaşryor" CENEVRE'DE ÖLÜMMASKELERt ABD Başkanı RonaldReagan'la SSCB lideri Mihail Gorbadenildi. "Avrupa'nın güvenliği çov arasmda Cenevre'de yapılacak zirveden bir hafta önce, iki ülkenin silahlanma yarışım protesto konusunun her zaman Sovyetler eden bir grup giydikleri beyaz ölüm maskeleriyle kent merkezinde bir gosteri düzenledi. Birliği'nin gündeminde oldugunu" belirten gazete, orta menzilli cak bir zirvede ilk kez ABD Başgeri dönmek isteyen Yahudilerin füzeler konusunda ABD ile ayrı leri" bildiriliyor. Sovyet yetkilikanı'nın Sovyet liderinden yaşlı sayısının ise çok fazla olduğunu görüşmeler yapma önerisini yi ler, "Eğer Başkan Reagan, zirveolduğunu vurguladı ve "Belki de belirtti. Sukarev, "ABD'de insan de bu konuya ağırlık verecekse, neledi. hakiannın biiyük ölçüde çiğnen bu genç adama babaca nasihatBu arada Sovyet yetkililerin, Gorbaçov'un da insan haklan lar vererek >urariı olabilirim" dedigini" belirterek, "Milyonlarca "insan hakları konusunun çok konusunda ABD'ye söyleyecek di. Ronald Reagan 74, Gorbaçov işsiz, onbinlerce evsiz varken, saönetnli olduğu göruşünde olduk çok şeyi olacaktır" diyorlar. ise 59 yaşında. vaş aleyhtan gosteri yapanlar tulatı, ancak çok daha insani örtem SSCB Adalet Bakan Yardımcısı Ronald Reagan, "Cenevre'de tuklanırken nasıl insan haklarıntaşıyan silahsızlanma sorununa Alexander Sukarev, dün yaptığı Yıldız Savaşlan konusunda uzdan soz edersiniz?" dedi. çözüm bulunmasını güçleştirebi açıklamada, 5 bin 500 Sovyet Yalaşmaya varılması olasılığının ABD Başkanı Ronald Reagan lecegi gerekçesiyle bu konunun hudisi'nin Batıya gitmek için vibulunmadığını" söyledi ve "orise, iki supergüç arasında yapılazirvede tartışdmasını istemedik ze istediğini, Sovyetler Birliği'ne Gorbaçov: 59 yasmda ta menzilli füzeler konusundaki son Sovyet önerisini olumlu karşıladıgını" belirtti. ABD'nin Avrupa'daki orta menzilli füzelerin 140 olarak dondurulması önerisine karşıhk Sovyetler, bu sayının 120 ile sınırlanmasını önermişti. Sovyetler, lngiltere ve Fransa'daki füzelerin de pazarlığa dahil edilmesini istiyor. Arafat ile Mübarek, Kahire Bildirisi'ni farkh yorumluyorlar Israil'de bunalım ArafatMübarek anlaşmazhğı Bildirideki "işgal altındaki topraklar" ifadesini iki lider farkh yorumluyor. FKİknün karargâhını Bağdat'a taşıması söz konusu. Dış Haberier Servisi FKÖ lideri Yaser Arafat ile Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, birlikte hazırladıklan "Kahire Bildirisi"ni farklı yorumladılar. Geçen perşembe gunü Kahire'de yayımlanan bildiriye ilişkin olarak Yaser Arafat, " s ö z konusu bildirinin FKÖ'nün silahlı mücadeiesini İsrail, Batı Şeria ve Gazze şeridiyle sınırladıgım" söyledi. Kahire'de yayımlanan El Ahali dergisinin sorularını yanıtlayan Arafat, "Bildirinin metni açık; işgal altındaki bütün Filistin topraklannı kapsıyor. Baska devletlerin yorumlanndan sorumlu değilim" dedi. Kahire Bildirisi'nin hazırlanmasında büyük payı olan Mübarek ise, geçen cumartesi günü verdiği demeçte, "bildirinin silahlı mücadeleyi sadece İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Gazze şeridiyle sınırladıgım" ileri sürmüş, İsrail'i bunun dışında tutmuştu. Bilindiği gibi Mısır, Israil'in devlet olarak varbğını tanıyor, ama 1967'de Batı Şeria ve Gazze'nin işgalini onaylamıyor. FKÖ ise, israil'i hiçbir biçimde tammayarak bu devletin bulunduğu toprakları, "işgal edilmiş Filistin" olarak niteliyor. Öte yandan, Irak'ın FKÖ'ye genel karargâhı Tunus'tan Bağdat'a taşımayı önerdiği, Arafat'ın da bu konuyu tartışmak üzere FKÖ Yürutme Komitesi'ni cuma günü Bağdat'ta olağanüstü toplantıya çağırdığı bildirildi. Ürdün Başbakanı Said Rifai'nin Şam'daki temasları da sürüyor. Rıfai, dün Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'la görüştukten sonra Suriye Başbakanı Abdiil Rauf Kasım'la ikinci bir görüşme yaptı. Rıfai'nin iki ülke arasındaki altı yıllık küskünlükten sonra bu ilk temaslarırun yakın bir gelecekte Kral Hüseyin Hafız Esad zirvesini sağlamasının taraftarlarca dilendiği haber verildi. Suares, parti sekreterliğinden ayrddı Portekiz 'de Mario Suares, sosyatist parti genel sekreterliğinden istifa etti. Suares'in devlet baskanlığı seçimlerine gireceği bildirildi. Sosyalist partinin genel sekreterliğini, yapılacak seçime kadar parti başkanı Antonio Macedo 'nun üstleneceği bildirildi. Genel sekreterlik seçimleri Mayıs 1986'da yapılacak. Ariel ŞaronDurumu açıklığa kavuşmadı. Achille Lauro korsanları Italyan Achille Lauro adlı yolcu gemisini geçen ay kaçıran dört Filistinli korsanm yargılanmalartna, pazartesi günü Cenova'da başlfinacak. Cenova savcı yardımcısının açıklamasına göre, dört Filistinli korsan, suçüstü mahkemesinde Italyaya 4 adet kalaşnikov marka tüfek, 8 el bombası ve 9 fünye sokmak suçundan yargılanacaklar. Aynı kaynak korsanlarm 3 ile 12 yü arasmda değişen hapisle cezalandınlabüeceklerini kaydetti Sava . yardımcısı, dört Filistinli eylemciyle birlikte, beşind bir Fllistinttnin de yargUanacağını belirtü. BOGOTA (AP) Kolombiya Devlet Başkanı Belisario Betancur, M19 gerillalarının başkent Bogota'daki Adalet Sarayı baskınına ordunun kanlı müdahalesi ile ilgili olarak mahkemeye veriliyor. İbague eyaleti Yüksek Mahkeme yargıçlan ve Ulusal Adalet Işçileri Birliği, kanh baskının gerçekleşmesi için orduya emir veren Betancur aleyhine dava açacaklarını bildirdiler. Peres Kolombiya'daki kanlı baskına adli çevrelerin tepkisi büyüyor Şarortun Betancur'un yargılanması isteniyor istifasını istedi KUDÜS, (AP) İsrail Başbakanı Şimon Peres, "Beyrut Kasabı" Ticaret ve Endüstri Bakanı Ariel Şaroa'un görevden alınmasım istedi. Ancak dün akşam üç saat süreyle toplanan İsrail Bakanlar Kurulu, Şaron'un görevden alınması doğrultusunda bir karara varamadı. Ticaret ve Endüstri Bakanı Ariel Şaron, Başbakan Şimon Peres'in Ürdün ile görüşme masasına oturması konusundaki önerisini sert bir şekilde eleştirmişti. Şaron, Başbakanı "zayıf kalmak ve Ürdün ile gizli anlaşma yapmakla" suçlamıştı. Ancak daha sonra Peres'ten özür dilemişti. Özür yazısında, "başbakana güvendiği yönünde sözcükler bulunmadıgı" için özrü kabul edilmemişti. SORUMLU BETAı\CUR Bogota'daki Adalet Sarayı'na M19 gerillalarının geçen çarşamba duzenlediği baskına ordu çok kanlı şekilde karşıhk vermişti. Baskmda binadan 200 kişi kurtarıimıştı. mite karar verecek. Kongre Adalet Komisyonu dilekçeyi onaylarsa, Betancur hakkındakı yasal işleme Senato'da başlanacak. Bu durumdaBetancur, senato tarafından suçlu bulunduğu takdirde Devlet Başkanlığı'ndan alınacak. Senato'nun 111 uyesinin yüzde 60'ı Liberal Partili, Betancur ise Muhafazakâr Parti'den geliyor. İbague Yüksek Mahkemesi tarafından yapüan açıklamada, "Devlet Başkam'nın insaniık dısı karanndan dola>ı mahkemeye verüeceği, birkaç gerillanın yakalanmasının, Devlet Başkam'nın gözünde Yüksek Mahkeme yargıçlarının yaşamından daha önemli olduğu" yolunda suçlamada bulunuldu. Ulusal Adalet İşçileri Birliği de açıklamasında davanın, Yüksek Mahkeme yargıçlarının yaşamının hiçe sayılması nedeniyle açılacağını bildirdi. Bu arada Kolombiya'da yargıçların Devlet Başkanının kanlı baskın için verdiği emri protesto etmek için başlattıkları genel grev surüyor. Bakanlar Kurulu toplanmadan önce Başbakan Peres, Şaron'u sert bir şekilde eleştirerek, görevinden alınmasım talep edeceğini belirtmişti. Ancak üç saat süren Bakanlar Kurulu toplantısından sonra, böyle bir kararın çıkmadığı ve bakanların krizi aşmak konusunda uzlaşmaya varamayarak bölundükleri bildirildi. Ariel Şaron, 1982 yılında îsrail'in Lübnan'nın işgalini, Savunma Bakanı olarak yönetmişti. Bu görevi sırasmda Şaron'un Sabra ve Şatilla kamplarındaki katliamları, "Beyrut Kasabı" olarak anılmasına yol açmıştı. Daha sonra tsrail'de bir soruşturma komisyonunda da Şaron, olaylarda ihmali yüzünden suçlu bulunmuştu. Gözlemciler, Şaron'un partisi Likud'un, koalisyondan çekilmesi olasıhğına dikkati çekiyorlar. Peres'in İşçi Partisi ile Likud Partisi arasındaki koalisyonun 14 ayhk olduğu belirtiliyor. KİRALIK D A İ R E ARANIYOR Bir gazeteci, 40.000 TL'ye kadar kiralık daire arıyor. I9.30'dan sonra 526 10 00/478 Sovyet Maliye Bakanı öldü Sovyetler Birliği Maliye Bakanı Basili Garbuzof Moskova'da tedavi gördüğü hastanede öldü. 74 yaşında ölen Maliye Bakanı, çeyrek yüzyılı asan bir süredir bakanlık görevini sürdürüyordu. Garbuzof son aylarda hastalıgının iyice artması üzerine görevlerini kısmen birinci yardımcıstna devretmisti. Hindistan'da kasırga: 46 ölü Hindistan'm güneyinde bulunan Tamil Madu eyaletinde, son dört günde meydana gelen siddetli kasırga ve sellerde 46 kişi öldü, 50 bin kulübe sular altında kaldL M19 gerillalarının Adalet Sarayı'na geçen hafta yaptıkları baskına askerler tank, uçak ve dinamitlerle mudahale etmiş, olayda aralarında 11 Yüksek Mahkeme yargıcı bulunan 44 yargıç da dahil olmak üzere 100'den fazla kişi olmüştü. Ordunun kanlı baskınında, Adalet Sarayı'nı ele geçiren M19 gerillalarının tümu ölmüştü. Ordu ile gerillalar arasmda süren 28 saatlik çatışmalarda binadaki 200 rehine gerillalar tarafından kurtanlarak binadan uzaklaştınlmıştı. Betancur, gerillalarla uzlaşma imkanı olmadığı için baskının düzenlenmesi emrini verdiğini söylemişti. Devlet Başkanı olaydan bu yana sert eleştirilere hedef oluyor. Beıancur, kanlı olaydan kendisinin sorumlu olduğunu kabul etmişti. Betancur'a karşı dava açmaya karar veren İbague Yüksek Mahkemesi yargıçlarının, dava dilekçelerini Kongre Adalet Komisyonu'na sunmaları gerekiyor. Davarun açılıp açılmamasına bu ko LİBERYA'DA DURUM SAKİN 'Darbe girişimine Kübaldar da karıştı9 LONDRA, (AP) Liberyada eski Genelkurmay Başkanı General Thomas Quiwonkpa'nın önceki gün yaptığı basarısız darbe girişiminden sonra Batılı diplomatlara göre ülkenin başkenti Monrovia'da durumun sakin olduğu bildirildi. Liberya Devlet Başkanı Samuel Doe asilere silahlarını bırakmaları çağrısında bulundu. Darbe girişimine Kübalı askerlerin de katıldığı bildirildi. Liberya Genelkurmay Başkanı yaptığı açıklamada darbe girişiminde Kübalı \e Siero Leoneli askerlerin de katıldığının belirlendiğini söyledi. Genelkurmay Başkanı, düzenlediği basın toplantısında darbe girişiminin temel düzenleyicilerinden birinin yakalanarak tutuklandığını belirtti. İngiliz Radyo ve Televizyon Kurumu BBC ise darbe girişimini başlatan eski Genelkurmay Başkanı Thomas Quivkonkpa'nın halen ülkenin başkenti Monrovia'da bulunduğunu ve muhtemelen yabancı bir elçilikte saklandığını duyurdu. Darbecilerin denetiminden kurtulan Liberya Devlet Radyosu, dun verdiği haberde. darbe girişiminin bastırıldığı haberini doğruladı. Lübnanh Hıristiyunlar genel grevde Dış Haberier Servisi Beyrut'un doğu kesiminde Hıristiyan liderlerin toplantı yaptığı manastır binasına önceki gün düzenlenen intihar saldırısını protesto amacıyla başkentin Hıristiyan kesiminde genel greve gidildi. 300 kilogram patlayıcı yuklü bir otomobille gerçekleştirilen intihar saldırısı 4 kişinin ölumune, 26 kişinin yaralanmasına yol açmıştı. Saldından sonra Be>rut'taki Batılı bir haber ajansına telefon eden bir kışı, olayın sorumluluğunu, "Arap Hıristiyanlan Saflan" adlı, bugune dek adı duyulmamış bir orgutıin üstlendiğini bildirdi. Saldırıyı protesto amacıyla Beyrut'un Hıristiyan doğu kesimiyle başkentin kuzey ve kuzeydoğusundaki Hıristiyan bölgeleri ile Güney Lübnan'daki Cezzine kentınde genel grev başladı. Genel grev nedeniyle bu bölgelerde yaşamın felce uğradığı bildiriliyor. Hıristiyan bölgelerinde dun gazete çtkmadı. Genel greve tum okul, banka, şirket, dükkân ve kafelerin katıldığı, sadece eczane ve fırınların açık olduğu belirtiliyor. Önceki gunku intihar saldınsının sorumluluğunu, "Arap Hıristiyanları Saflan" adlı orgüt adma üsılenen kişi, Hıristiyan liderleri israil ile ışbirliği yapmakla suçladı ve "Bu saldırı. İsrail gıidümiindeki herkesin sonunun geldiğini ifade eder" dedi. Saldırıda yaralananlar arasında Lübnan'm eski Devlet Başkanı Kamil Şamun ve Hıristiyan Parti liderleri de bulunuyor. Ürdun Kralı Hüseyin, dün Lubnan Devlet Başkanı Emin Cemayel ve Kamil Şamun'u telefonla arayarak saldınyı kınadığını açıkladı. Hıristiyan liderler, saldırının düzenlendıği Saint George Manastun'nda, Suriye önculuğündeki Lübnan barış planını göruşmek üzere toplanmışlardı. Plan Dürzi, Hıristiyan Lübnan Güçleri ve Şii milisler tarafından kabul edilmişti. Barış planı. Hıristiyanların iktidardaki paylarını kısıtlıyor ve iktidarın mezhepler arasında eşit olarak paylaşılmasını öngörüyor. Öte yandan, Beyrut'ta kaçırılan Amerikalıların serbest bırakılması için İslami Cihad Örgütü ile gorüşmek uzere Lübnan'a giden Ingiliz Centerbury Başpiskoposu'nun özel elçisi Terry Waite, görevinin son derece tehlikeli olduğunu söyledi. Waite, "Be>rut'ta korunmasız olduğunu, İslami Cihad'ın söziine guvenerek buraya geldiğini" belirtti. Hjristiyan liderlere düzenlenen intihar saldırısını protesto: Yunanistan^ bugün genel grevde ATİNA, (Cumhuriyet) Yunanistan'da PASOK hükümetinin, ekonomik krizi önlemek amacıyla geçen ayın ortalarmda uygulamaya başladığı ekonomik önlemlere karşı gösterilen tepkiler, bugün doruk noktasına ulaşıyor. 1.5 milyonun uzerinde çalışan, bugün işbaşı yapmayacak. Ülkedeki otobus, troleybüs ve taksi şoförleri trafiğe çıkmıyor. Tren, uçak ve gemi işletmelerinin personeli de 24 saatlik uyarı grevine uyarak işyerlerine eitmedi. F. Almanya'>ya iltica için yvni şartlar Federal Almanya'dan sığınma hakkı isteyen yabanalar, ülkelerinde haklarmda politik takibat yapıldığını kanıtlamak zorundalar. Berlin Idare Mahkemesi önceki gün verdiği bir kararla, Federal Almanya'dan iltica talebinde bulunan iki Türkün, Türkiye'de haklarmda politik takibat yapıldığı yolundaki gerekçelerini yetersiz buldu. Mahkeme her iki Türkün de iltica isteğini reddetti. (a.a.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle