Katalog

Cumhuriyet î F . ALMAıN Sahibi: Cumhuriytt Matbaacılık ve Gazetccılik Turlc Anonitn Şirketi adına Nıdir Nwti, • Genel Yayuı Mudunl: H ı » Cemal, Müessese Müduru: Enrine (Jşaklıgil. Yazı İşleri Mudürır Ok*> Gooensin, # Haber Merkea Müduru: Yılçın Bayer. Sayfa Duzenı Yönetmenı Ali ACM, % Temsilciier. ANKARA: YtlçmDoftan, (ZMlR.HikıiKlÇetİBkâym, ADANA: MehmctMercan. Isıanbul Haberlen: Rrhı öx. Dış Haberkr: Ergun B»kı, Ekonomi: Osmta tl»j«j, KüUur Aydıa Enct, Magazın: Ymtçıa P*k>*», Spot Danışmam. Abdulkadir YacdflMB. Duzeiune (tefik Durto*. Araştırma Şahin *lpty, 1; • Sendıka Şakıma kelraci. Haber Arastırma: l fuk Guldtmir, # koordınatör Ahrwt Korabaa, Â Malı Işler: Erot Erkat, lları. Zij» Ergeac Halkla tlışkıler: Giilıtmıı koşu, tdarc: HuKjrin Gnrer. tşletme: Onder Çdik. Basan ve Yayan. Cumhariytf Matbaacılık ve Gazetecilık T.A.Ş. Turk Ocajı Cad. 39/41 Cagaloğlu Istanbul, PK: 246lstanbul, Tel: 526 1000 (9hat), Telex: 22246 • Burolar: A»k»ı«: Zıya Gökalp Bulvarı lnkılap Sokak. No: 19/4 Tel. 33 11 4M7, Telex: 42344 • l a n i r Halit Zıya Bulvarı No: 64/3. Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 0 Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kal 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKV1M 14 KAS1M 1985 İmsak: 5.15 Guneş: 6.43 Oğle: 11.5} tkindi: U.30 Akşam: 16.54 Yatsı: 18.17 PARLAMENTER SENDİKA PENCERESİNDEN AMERİKA Şükmn Ketenci "Yerli malı kuUanın" sloganı ancak eskilerimizin çocukluğunun tatlı anılan arasında kalmışür. 4 Nisan 1929'da Mustafa Kemal'in Türkiyesi'nde "Yerli MaNtLAY KARMAN h Haftası" ilaru ile başlatılan yerYaklaşık bir haftadır Türkiye^ li malı kullanma kampanyasını, de çeşitli temaslarda bulunan Fe çoğumuz ancak okullara her tür deral Alman Sosyal Demokrat meyvanın götürülüp birlikte yePartisi (SPD) üyesi üç parlamen nildiği, duvarlarv güzel yazıların ter, "Bülent Ecevit gibi halka süslediği bir hafta olarak anımsöylecek çok şeyi olan bir insa sarız. nın, siyasi yaşamdan uzaklaşünlÇağdaş olduklarını söyleyen masının çok acı oldugunu" ifa büyük ekonomjstlerimize gore ve de ettiler. Özal hükümetinin benimsediği Sosyal Demokrat Parti'nin Ya ekonomik model içinde, yerli bancı İşçiler Komisyonu Başka malı kuUanımıru savunmak, monı Rudolf Dressler ve komisyo dası geçmiş görüşlerin sahibi olnun öteki iki üyesi Thomas makla eş anlamlıdır. DUnyanın Schröer ile Weraer Zeitler, An en güçlu, en gelişmiş ekonomikara da hükümet yetkilileri ile es sinin sahibi iddiasındaki ABDki ve yeni politikacılarla temas de "yerli malı kuUaıun" kampanlarda bulunduktan sonra dün İs yası ile karşılaşmak doğrusu çok tanbul'a geldiler. SPD'li Federal şaşırtıcy. Hele de kampanyanın Alman parlamenterler, temasla sağdaki iktıdara karşı, kendilerinyla ilgili olarak basına bilgi ve ni ilerici ve demokrat ilan etmiş rirken, benzer programlara sahip güçler tarafından açıhp yürütusiyasi partilerin birleşmelerinin lüyor olması. Türkiye'de demokrasinin gelişABD'de yerli malı kullanma mesi açısından büyük yararlan kampanyası, bu konuda televizoldugunu belirttiler. Ankara'daki yonlara verilen ilanlar, gazete temasları sırasıda SHP Başkanı ilanları, miting ve gösterilerden Aydın Güven Gürkan, Erdal ibaret değil. Çok ciddi boyutlar tnönü ve kapatılan CHP'nin li kazanmış. ABD pazarlanna deri Bülent Ecevit'le görüştükle özellikle tekstil, çelik ve otomorini kaydeden SPD'li üç parla bil, elektronik sanayiinde f* menter, Türkiye'de özellikle son 38'lere kadar girebilmiş yabancı aylarda demokratikleşme yolun malları tehdit ediyor. Yabancı da atılan adımlardan duydukla mal ithaline kota, kısıtlama gen memnuniyeti ifade ettiler. SO tirilmesini çeşitli biçimlerde önDEP ile Halkçı Parti'nin birleş gören 20 kadar yasa tasarısı mesine rağmen, kumlması bek ABD meclislerinde hazır beklilenen Demokratik Sol Parti do yor. Bu arada AET ülkelerinden layısıyla Türkiye'deki sosyal geri çevrildikten sonra ABD pademokrat hareketin hâlâ bölün zarma girebilmeyi uman Türk müş olduğuna dikkati çeken Al tekstil sanayiine de umuı kapılan man parlamenter 'VVerner Zieüer, kaparuyor. ABD yetkUileri, için"Ecevit, tnönü ve Gürkanla yap de bulunulan koşullarda Türk tığımız temaslarda bu konuyu tekstiline Amerikan pazarlarının gündeme grördik. Üçü de tek bir açılmasmın uzak bir olasılık olpartinin çatısı altında birieşip dugunu vurguluyorlar. Türkiye^ birleşmemek konusunda katı ku nin yaptığı girişimler ve görüşrallar koymuyorlar. Sayın Ecevit, meler sonucunda olsa olsa, Türk birleşiriz demiyor, ama asla bir işadamlaruun neyi yapıp neyi yaleşmeyiz diye bir söz de sarf et pamayacaklannı görmek gibi bir miyor. Kammca bu ilerisi için yararlan olabileceğini belirtiyorumut verici" dedi. lar. SPD'li parlamenterler Türkiye'de, 12 Eylül'den bugüne getin A A F L I penceresinden ceye kadar demokratikleşme yönünde önemli adımlar auldıgina, ABD ancak sendikal özgürlükler koAmerikan tşçi Sendikaları nusundaki kısıtlamalann sürdü Konfederasyonu "AFkClO"ğüne dikkat çektiler. nun, Türkiye"yi de kapsayan AsALMAN GAZETECt ya sendikalanna yönelik faaliyetTÜRKLERİ RAHATSIZ ETTİ îerini yürüten enstitüsü AAFLInın konuğu olarak düzenlenen "En Alttakiler" adlı kitaba gezi, çok sayıda hukümet, sendideğinen parlamenterler, Devlet Bakanı Mesut Yumaz ve Çahşma kalar, basın temsilcileri ile görüşme, ABD'yi AAFLI'nın açtığı Bakaru Mustafa Kalemli ile yappencereden tanıma olanağı vertıkları göruşmelerden, Türk hüdi. ABD'de hiçbir şeyi bizim dekümetinin kitabı Türk işçileri ğer ölçütlerimiz içinde açıklayaaçısından olumsuz değerlendirmayacağımızı da ortaya koydu. diklerini öğrendiklerini söylediler. SPD'li parlamenter Thomas Bizira ölçulerimize göre ilk çarSchröer, "Oysa Alman gazeteci pıklık, anlaşmazlık, düzenlenen ^Ulraffın yazdıklan Alman >a gezinin niteliğinde. AAFL1, işçi sendikalan konsalarma göre insan haklanmn ihbüi anlamına gelir" dedi. SPD'li federasyonunun, sendikal faaliparlamenter Schröer, Devlet Ba yet yürüten yan kuruluşu. Ancak kanı Mesut Yılmaz ve Çalışma Amerikan işçi sendikalannın geBakanı MusUfa Kalemli'nin, ki lişmekte olan ülkeler sendikalatapta yazılanlann Almanya'da rı ile ilişkilerini duzenleyen ensyaşayan Türk işçilerini yıprattı titülerinin mali deste|i Federal ğı yolundaki görüşlerine kesin Devlet bütçesinden. ABD Çalışma Bakanlığı'nın ünlü 1AD fonlikle katılmadıgınj belirtti. "Eeevit'in, 'birleşmeyiz" dememesi umut verici" ABD'de yerli malı kampanyası ABD'de yerli malı kutlanma kampanyası, bu konuda televizyonlara verilen ilanlar, gazete ilanları, miting ve gösterilerden ibaret değil. Çok ciddi boyutlar kazanmış. ABD pazarına giren, özellikle tekstil, çelik, otomobil ve elektronik sanayiindeki yabancı mallar ciddi tehdit altında. Yabancı ithalata kota ve çeşitli biçimde sınırlama getirilmesini öngören 20 kadar yasa tasarısı meclislerde hazır bekliyor. Hatta parlamento sözcüleri birkaç saat içinde TÜRK TEKSTİU TEHLİKEDE ABD Dışişkri Bakanlığı Guney A vrupa Dairesi Direktörü Mr. H'illiam Rope, söz konusu yasalar geçerse ve bugünkü ortamda, Ame çıkabilecegini vurguluyorlar. rikan pazarlanna girmek isteyen Türk tekstil sanayiinin şansı oimadığını, işlerin daha da zorla$acağmı vurguladı. larımn önemli bir bölümü, sendikaların dış sendikal faaliyetlerini sürdürmelerine aktanhyor. Çalışma ve Dışişleri Bakanlığı'nın yetkilileri sendikalar tarafından kuüanılan "IAD ve demokrasi" fonlarının hükümetlerle bir ilişkisi oimadığını açıklıyorlar. "İşçi konfederasyonu bu fonları kullanırken bağımsızdır. Bizim hiçbir Dişkimiz yoktur. Biz sadece yasalar geregi biıtçeden aynlan parayı veririz. Sendikalann, enstitulerinin, AAFLI'nın CIA, hükumel ile Uişkileri olduğu yolundaki iddialann hiçbiri doğru degildir" diyorlar. Federal Devlet bütçesinden aldığı paralar ile enstitüleri aracılığı ile yabancı ülkeler sendikalanna yönelik çahşmalannda ClA'nın güdümüne girdiği öne sürüldü. Azgelişmiş ülkelerdeki sendikalara yardım ederken, sağcı sendikaları destekleyerek bu ülkelerdeki doğal gelişimi engellediği, genel kurala getirilemeyen kulislerin yankı yaratan tartışması oldu. AFbClO içinde henüz genel kurul gündemine gelemeyen ve yıllarca sürebilecek tartışma bir yana, biz devlet bütçesinden sağlanan fondan düzenlenen gezide, resmi bakanlıklar temsilcileri dışında daha çok hep Reagan hukumetinin karşısında olanlar ile göruştüruldük. Göruştüklerimiz kendilerini daha çok "demokrat, ilerici" olarak tanımlıyorlardı. Ancak ABD'de demokrat ve ilericiliğin asla "sosyalist" olarak nitelendirilemeyeceğini vurguluyorlardı. ABD'de sosyalizmin komünizm ile karıştırıldığını anımsatıyorlardı. tşte gerek göruştüğümüz bu pek çok ilerici, demokrat ve sendikacı, her konuda, yeri geldikçe Reagan hükümeti ile olan çelişkilerini dile getiriyorlar. Demokrat Parti, sendikalar ve ilerici nitelendirilen çeşitli demokratik kuruluşlar ittifakından söz ediyorlar. Birlikte kotanlmış işlerden, çahşmalardan söz ediyorlar. Bu arada en çok sözü edilen, etkin çahşmalardan biri de bir yandan Amerikalı işçi kitlesini, bir yandao da ters yönde çıkar içinde bizi yakmdan ilgilendiriyor. Sendikalar ve CIA Konu bizim oralarda bulunduğumuz günlerde sendikal kamuoyunda da yaygın guncel tartışmalar arasına girdi. "AFLrCIO", İşçi Sendikalan Konfederasyonu genel kurulunda konfederasyonun dış politikası geniş bir biçimde tartışıldı. Bu sıralarda yapılan bir yayında, AFLClO'nun Yerli malı kampanyası ABD'de 100 milyon civannda çalışanın ancak 19 milyon kadannı örgütleyebilmiş sendikalar, sendikalaşmada tarihlerinin en geri örgütlenme yıllarının 19801er oldugunu vurguluyorlar. Yeniden örgütlenme, güçlenme çabası içine girerken başlattıkları bir dizi eylem, geliştirdikleri pekçok ittifakları var. Siyasal etkin lik alanında örgütlenme alanından çok ilerde ve güçlu görülen sendikalar Demokrat Parti ile sadece seçim değil, birçok konuda işbirliği içinde. tşverenlerle birlikte yürüttükleri etkin bir kampanya ise "yerli malı kampanyası." Başta tekstil, çelik, otomobil sanayileri olmak üzere ABD pazarlanna giren yabancı üretim, Amerikan ekonomisini sarsmaya başlamış. Dış pazarlara çıkan. ya da dışarda yatırım yapan çok uluslu şirketler için önemli olmayan bu gelişme, içerde büyük çalkalanmalar yaratrruş. Özellikle 1980'lere gelirken arka arkaya gelen iflaslar, işyeri kapatmaları ciddi bir işsizlik sorunu, sendikal haklardan kaçışı getirmiş. tşverenler ucuz işçilik maliyetli ucuz yabancı mallar karşısında, kamuoyu önünde sendikalan suçlamışlar. Sendikalı işçileri çıkanp, düşük ücretli sendikasız işçilerle yeni işler açmışlar. Gerek sendikalaşma, gerekse işçi haklarında, ücretlerde yaşanan hızlı gerileme sendikalan ucuz işçilik maliyetli yabancı sermayeye karşı duyarlı kılmış. "Yerli malı kullanın" kampanyası Amerikan sendikacılığıtun işçi haklarının gerilemesine karşı düşundüğu başlıca ciddi onlem. Sendikalar kasalanndan önemli fonlar ayırarak televizyon, gazete ilanları veriyor, otobüsleri, duvarları şarkı ve afişleri ile süslüyorlar. Bu bir anlamda sendikalara kamuoyunda prestij kazandırma, işverenlerle bozulan ilişkileri de düzeltme niteliği de taşıyor. Ancak sıradan bir kampanyadan çok öte, etkili sonuçlara varmış. Göruştüğümüz bütün hükümet, parlamento ve sendikalar yetkilileri ile gazeteciler ucuz işçilik maliyetli yabancı serrhaye rekabetine karşı, yerli sanayün korunması için ciddi önlemler alınması zorunluluğu konusunda görüş birliğindeler. Yabancı ithalata kota ve çeşitli biçimde sınırlama getirilmesini ongören 20 kadar yasa tasarısı meclislerde gelişmiş olarak hazır bekliyor. Hatta parlamento sözcüleri birkaç saat içinde çıkabilecegini vurguluyorlar. Şimdilik tek engel Başkan Reagan'ın bu tasanlar meclislerden çıkarsa veto edeceğini ilan etmiş olması. Yasalar düşmesin diye, Reagan'ın "evet" demek zorunda kalacağı an kollanıyor. Bu arada da kamuoyunun desteğini arttırmak üzere, kampanyalar, miting ve gösteriler surdürülüyor. Istanbul Haber Servisi Armağan'85, 5. elsanatları hediyelik eşya, saat, mücevher, değerli aksesuar ve oyuncak fuarı dün Sheraton Oteli'ndedüzenlenen bir törenle tstanbul Val'tsi Nevzat Ayaz tarafından hizmeıe açüdı. Fuann "Prestij 85"adı verilen katında dünyanın önde gelen saat, mücevher ve kalem fırmalarının ürünleri sergileniyor. Gir'ış üc~ reti bin lira olanfuar, 5 gün süre ile saat 11.0021.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olacak. Vali Ayaz, fuarda yer alan tüm standları gezerek, "Prestij 85 " katındaki özel bölümde fıyatlan milyonlan aşan saatleri inceledi. 'Armağan 0 5 ' Fuarı TektiVe Legion d'Honeur nişani ISTANBUL, bul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Iç Hastalücları Ana Bilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Nüvit Tekül'e, Turk Fransız tıbbına yaptığı katkı ve hizmetlerden dolayı Fransız Büyükelçisi tarafından Leigon d'Honeur nişanının şövalye payesi verilecek. Alerji bilim dalma aiı çalışmalannın lamamım Fransa'da yapan Prof. Tekül, Çapa Tıp Fakültesi Alerji Bilim Dalı kurucusu. Dünyada ve Fransa'da yaptığı başarılı çalışmalan ile tanınan Prof. Halper'in öğrencisi olan Prof. Tekül, şu anda ünıversitedeki görevinden başka Adli Tıp Kurumu 5. îhtisas Kurulu üyeliğini surdürüyor. (THA) tstan Türk tekstiline kapılar kapalı İşte böyle bir ortamda ABDye girmeye çaiışan Turk tekstiline kapılar kapalı. Hükümet yetkilileri, Başkan Reagan'ın aslında yerli sanayün zor durumdan kunarılmasından yana oldugunu, ancak karşı ekonomik önlemlerden ve politik sonuçlarından kaçmdığı için, yabancı mallara ambargo, kota getiren yasalara karşı çıkmak zorunda kaldığını vurguluyorlar. Bu koşullarda ABD pazarlanna girmek isteyen Türk tekstilinin şansı oimadığını açıkhyorlar. Dışişlennm Güney Avrupa Dairesi Direktörü ve kısa bir sure önce ikili anlaşma için Türkiye'ye gelen William Rope konuya ilişkin sorumuzu yanıtlarken, ambargonun değil, ülkeye fazla mal akımını önleyen kotalann söz konusu oldugunu vurguladı. Tekstilde geniş açıdan bakıldığında, ABD'de ürününü satmak isteyen çok fazla ülkenin rekabet içinde olduklarını belirtti. Bir yandan da yönetimin ABD işverenlerini koruma çabasının ve bu konuda hazırlanmış yasa önerilerinin bulunduğunu anımsattı. "Bu yasalardan biri çıkarsa işler zorlaşacak. Gelişmentn ne olacagını bilemiyonım" dedi. Rope, Pakdemirli'nin sürdurdüğu gorüşmeleri hatırlatarak, bu görüşmelerin Türk işverenleri açısından hiç değilse neler yapabileceklerini bilme açısından yararlı olabileceğini belirterek, Türkiye1 deki beklentilere kapılann kapalı oldugunu ortaya koydu. "Anika" gemisine devlet el koyacak İZMİR, (a.a.) Sahipleri tarafından 30 kasıma kadar çıkarılmadığı takdirde mendirekte batan Panama bayraklı yük gem'ısi "Anika"ya devlet tarafından el konacağı bildihldi. lzmır Liman Başkanı Zekai Uçal, 618 sayılı Limaniar Kanunu'nun 7'nci maddesi gereğince Pasaport iskelesindeki batık "Anika"ya limanda seyrüsefere engel olduğu için el konabiieceğini soyledı 1 kasım günü batan geminin sahibi tarafından bir ay içinde çıkarılması gerektiğini belirten Uçal, "Bu sitre içinde çıkanlmadığı takdirde Limaniar Kanunu'na dayanılarak gemiye el konacağını yetkili acentaya tebliğ ettlk" dedi. Kampanya için yılda 250 bin dolar harcanıyor sendikanın 300 bin tirajlı yayın organı Justice. Kanada'da örgütlü otduklan için uluslararası Sendikanın 300 bin tirajlı yayın organı "Justice" dergisinin yöneticisi Ms Cyd unvanmı alan ABD Kadın Giyim tşçileri tVeldon, Washington'dan ve güçlü işveren Sendikası'mn (ILGWU) 300 bin civannda % kuruluşlarından kaynaklanan ve ülkeyi saran 55 7 kadın işçi üyesi var. Ucuz işçilikli işçi aleyhindeki ortamda işçi yabancı tekstil üriinunden en çok zarar konfederasyonunun güçsüz kaldığını gören işçiler grubunun örgütii olarak, "yerli vurguluyor. Amerika'da satılan giyim malı kampanyası"mn en etkili eşyasının % 38'inin dışardan geldiğini, bu savuncularından. Yerli malı kullanma gelişmeyi durdurmak ve sendikalarla ilgili kampanyasını başlattıkları ilk 1975 yılında, televizyon reklamlan, otobus afişlemelehne 2 yaratılmış kölü imajı silmek amacında olduklarını belirtiyor. milyon dolar harcamışlar. Halen yerli malı kampanyası için de yılda ortalama 250 bin Reklam kampanyalarının bir de şarkısı var. dolarlık ek harcama yapıyorlar. Pek çok Televizyon şovlanna giren, gazeıelerde gösteri ve toplantı düzenlemişler. basılan ve milyonların söylediği belirtilen Kampanyalarının ikili amacı var. Bir yandan şarkıda, "Yiyeceğinizi alırken, her yerde, yerli malı kullanımi propagandası ile bizim çahşanlarımtzın çok çalışarak üyelerinin yeni hak kaybı ve ışsiz kalmalanm ürettiğini. emeğini hatırlayın. Bunlan önlemeye çalıştıklarını, bir yandan da ABD'de üretebileceğimizi hatırlaym. Amerikan kamuoyunda işçiler ve sendikalar Sendikamıza teşekkürler. Birlik eıiketine aleyhine yarotılan kamuoyunu duzeltmek bakın.." anlammda sözcükler var. istediklerini söylüyorlar. Kendi başına doğu m Kadın Giyim İşçileri Sendikası tüm yaymlannda sendikalarla ilgili yaratılmış kötü imajı silmek amacını taştyor. Prof. İhsan Doğramacı'nın iddiası: YÖK geldi, başarı arttı DOCRAMAdDAN Meslek yitksek okulu öğrencileri işyerinde çahşacak, bir miktar da ücret alacak. Yüzde 17,5 olan başarı oranı, son yıllarda yüzde 80'lere, yüzde 90'lara yükseldi. Liselerin 4 yıla çıkarılması ve ara sımfı konması konusunda tereddütüm var. AÎSKARA, (a.a.) Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Doğramacı, "Meslek yüksek okullan mezunlannın ilgili kuruluşlarda çalışmalan için geniş kapsamlı bir faaliyet içerisinde bulunduklannı" söyledi. Prof. Dr. Doğramacı YÖK'le birlikte üniversitelerde başan oranının çok yükseldiğini bildirdi. (a.a.) muhabirinin sorularmı yanıtlayan YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, meslek yüksek okulu mezunlannın ilgili kuruluşlarda uygulama aşamasında basanh olamadıklannı belirterek, şöyle dedi: "Meslek >üksek okulu mezunlan uygulama için çeşitli kuruluşlara gidiyorlar. Orada bir miiddet bir şeyler öğreniyoriar. Halbuki, bizim haztrlamakta olduğumuz ve bir yıl sonra başlayacağımız geniş kapsamlı bir programda, meslek yüksek okulu öğrencileri zamanlarının yarısında işyerinde fiilen çalışacak >e hatta bir miktar da ücret alacak. Zamanının diğer yarısını ise, dershanede ve laboratuvarda geçirecek. Bunun için geniş kapsamlı bir çalışma içerisindeyiz, özel sektör olsun, kamu sektöru olsun temas halindeyiz." Prof. Dr. Doğramacı, YÖK uygulamasından sonra, üniversitelerdeki başarı durumuna ilişkin bir soruya, "iiniversitelerde Yüksek Ögretim Kurulu ve forraundüşünülüp düşünülmediğine ilişkin soruya da şu cevabı verdi: "Benim kişi olarak, liselerin dört yıla çıkarılması ve ara sınıfı konması konusunda tereddütüm var. Prof. Dr. Doğramacı, bir soru üzerine de, özel universitelerin kâr amacı gütmemesi gerektiğini söyledi. Öte yandan SHP Uşak Milletvekili Yusuf Demir, YÖK Başkanı Prof. İhsan Dogramacı'ya gönderilen telgrafta incelemeleri sırasmda birçok öğrenci velisinin kendisinden yakmdığını söyledi. Telgrafında "Uşak milletvekili olarak Doğramacı'>a ilk isyan ba>rağını ben açıvorum" diyen Derrrir"Bugnnun gençleri, yann sizin mezannızı taşıyacakİar. Sizin yaptıklannızdan sonra pek çok gencin intihar ettiği veya akıl hastanesine kapatıldıklan artık saklanamaz bir gerçektir" diye ekledi. ASKARA, (ANKA) Ankara Jinekoloji Derneği Başkanı Dr. Necdet Erenus, Türkiye'de anne ölümlerinin yüksek oluşuna dikkati çekerek, bunun başltca nedeninin hastane ya da bir sağltk kuruluşuna gitmeksizin doğum yapan kadın oranının yüksek oluşundan kaynaklandığım söyledi. Dr. Erenus, "Elimizde sağlıkh istatistikler bulunmamasına rağmen, kttiniklere başvuran anne sayrnna bakarak, kadınla rın yüzde 60'ının kendi başlartna doğum yaptıklarını söyleyebîlirîz" dedi. Erenus, "Halen Türkiye'de bin kadar ana çocuk sağhğı merkezi île bir o kadar da sağlık ocağına gereksinim vardtr " dedi. Ydın öğretmeni ANKARA, (a.a.) 24 Kasım Öğretmenler GUnü kutlama hazırlıkları surüyor. Yılın öğreimeninin belirlenmesi için her ilden iki aday gösteriidi. Milli Eğiıim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yılın Öğretmeni Seçici Kurulu, adaylar üzerinde inceleme yaparak, her ilin başarılı öğretmenini ve yılın öğretmenini belirleyecek. dan sonra, başan çok yükselmiştir" karşılığını verdi. Yuzde 17.S olan başarı oranının son yıllarda yüzde 80'lere, hatta yüzde 90'lara yükseldiğini hatırlatan Prof. Dr. Doğramacı şöyle konuştu: "Ögrencilerin çalışmalan bütün yıl izlemeleri. ara Mnavlar, ve de>am mecburiyeti biraz sıkıntı veriyor. Hocalar, öğrenciler bundan rakınıyorlar, ama bu uygulama kısa sürede çok iyi neticeler vermiştir." Sevgi eksikliğinin erkeğe etkisi İSTANBUL,(THA) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Müfit Uğur, yaptığı açıklamada kadının çocuklara aşın ilgi gösterip eşinî ihmal et, ftttjsljlfir Fatih Çukurbostan^da evleri istimlak edilen aileler sokakta kalllllUlllUI fatin fteiedfyg Başkanı Yetkin Gündüz geçen yıl düzenlenen imar mesinin aile duzenini bozduğudu planı gereğince 101 konutun 266 milyon lira tutan istimlak bedellerinin ödendiğini söyledi, kendilerine nu ve sevgi eksikliğinin erkeği tanınan sureye karşın evlerini boşaltmayanların savcılık kanalıyia evlerinin tahliye yoluna gidildiğini bunalıma surüklediğini söylebildirdi. Eşyalanyla birlikte sokağa atıldıklarını söyleyen yurttaslar ise 11.5 milyon liralık istimlak be di. deli ile ev alınamayacağmı belirtirlerken, kiracı olarak oturanlar da "Biz 5060 bin lira kirayı nasıl ödeProf. Dr. İhsan Doğramacı, liYeşil reçete yelim, gelip fotoğraftmtzt çekip alay mı ediyorsunuz, gidin de Dalan'ı rezil edin" şeklinde kanuştular. selerin dört yıla çıkarılmasının ANKARA, (ANKA) Sağiık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Rıfat Öktem, alışkaniık yapıcı ve yatıştırıcı etkileri buluduğundan burada geniş bir kadro bulundurmak zoruntSTANBUL, (THA) ABD'nin yeni Istanbul Başkon ları." nan bazı ilaçlar için geçerli ola"Türk halkı güç koşullara karşı direnmek ve bu ko dayız. Düşünün ki burada Tarım Bakanlığı'nın bile bir solosu VVüliarn E. Rau, İngilizce yayımlanan haftahk cak 'Yeşil Reçete" uygulaması"Dateline Turkey" dergisine verdıği demeçte, "Konuştu şulları aşmak gücüne sahip. İki ucu biraraya getireme temsilcisi bulunusor." nın 15 aralık tarihinde başlatılDaha sonra kendi görevini açıklayan Başkonsolos mekten yakınmak ya da bir bankadan kredi alamamakğum herkeste iyimserlik görüyorum" dedi. ması için çaba gösterileceğinı bildirdi. Öktem, "Türk Eczacı196873 >nllan arasında îzmir ve İstanbul'da görev yap tan yakınmak başka şeydir. Ama 'fırsat duruyor, bir kez "Esas görevim ABD hükümetini ve çıkarlannı ve Anlar Birliği, Türk Tabipler Birmış olan Amerikalı diplomat, Türkiye'de son on iki yıl daha deneyeceğim bugün başaramadım ama yann gene kara'daki bu> ukelciyi temsil etmektir" dedi. liği yetkHUerinin yanı sıra, tsiçinde meydana gelen değişiklikler hakkında kendisine deneyeceğim' demek başka şeydir. Benim bugün TürkiABD ile Tiırkıye arasındaki ilişkinin şimdiye kadar bir tanbul Akd, Sinir ve Ruh Sağ sık sık sorular sorulduğunu belirterek, "1973'te Türki ye'de gordüğüm böyle bir tutumun varlıgı.". güvenlik ilişkisi olarak süregeldiğini anlatan Rau, "Gerçi lığt Hastanesi Başhekimi Dr ye'den aynlmak üzereyken Türk halkında çok açık bir Eski Başkonsolos Daniel Newberry'den gorevi 1 ekim bu i\i bir ilişkidiı ancak artık bunu çeşitli alanlara yayYıldmm Aktuna, Hacettepı iyimserlik eksikliği vardı. Ama bugünlerde konuştuğum günu devralan Rau üç yıl İstanbul'da çalışacağını, ilk kez mak vakti geldi, özellikle ekonomi alanına" dedi. Üniversitesi Eczacılık Fakültes herkeste iyimserlik görüyorum" dedi. başkonsolos olarak görev yaptığını, ıistelik Istanbul BaşRau'nun bu konudaki ilginç görüşleri özetle şöyle: Farmakoloji Bölumü 'ndeı konsolosluğu'nun çok değişik sorumluluklar taşıyan bir "Turkivf'nin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol VVilliam Rau, dergiye ozetle şunları söyledi: Prof. Dr. Ogur Kayaalp ile ba: "Türk toplumunda enflas>on ve gelirlerin fiyat artış görev yeri oldugunu ve bu nedenle İstanbul'un dunya ovna^biliriz. Ben Başbakan Özal'ın '\ardıın değil licarel" üniversitelerin psikiyatri bo larını yakalayamamasından ka>naklanan sorunlar bulun nın öteki kentlerinden daha zor bir çalışma bolgesı ol ilkesine katılnorum. Birçok Anıerikalıda Turki>e haklümlerinden öğretim üyelerini, kında açık bir bilgisiılik var. Bunu »idermcnin \olu makla birlikte, yalnızca bunlan görmek, ağaçları göriip dugunu anlattı. katıldığı bir toplantıda, yeş ormanı görmemeye benzer." Yeni Başkonsolosun Istanbul'a ilişkin açıklamaları Amerikalıların TürkiyeŞe gelip bu ülke>i tanımalarıdır. reçetenin' prensiplerir İnanıyonım ki Türkije'yi görünce diişünceleri >üzde yüz "tnşaatlarda ve dükkânlardaki mal çeşitlerindeki ar ilginç: sapıadık" dedi. değişecektir." tış 12 >ıl aradan sonra gordüğüm değişikliklerden bazı"İslanbul Türkiye'nin iş, kültür ve basın merkezi ol Konuştuğum herkes iyimser