19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 1985 ATILLA DORSAY KÜLTÜRYAŞAM CUMHVRİYET/5 SEVEMA HAYVANLAR tSMAiL GÜLGEÇ Şabanh karşı vatandaş Ibrahim mi? ÇIPLAK VATAHDAŞ / Yazar, Yönetmen: Başar Sabuncu / Görüntü: Ertunç Şenkay / Müzik: Melih Kibar / Oyuncular: Şener Şen, ~Vilgün Akçaoğlu, Candan jabuncu, Pekcan Koşar, Zihni Küçümen, Kâmran Usluer, Bilge Zobu, Salih Kalyon, Ertuğrul Bılda, Renan Fosforoğlu, Erdinç Bora, Erhan Dılligil / Uzman Filmcilik yapımı / (Luks, Yumurcak, Ipek, Hakan, vs.) KİM KİME DÜM DUMA BEHÎÇ AK ŞABAN PABVCV YARIM / Yönetmen: Kartal Tibet / Senaryo: Aydemir Akbaş, Halit Akçatepe / Görüntü: Rafet Şiriner / Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Reha Yurdakul, Fulya özcan, Müge Akyamaç / Cem Film CİDDt SEÇENEK Şener Şen / Candan Sabuncu ikilisinin çok başanlı oyunlanyla one çıktığı "Çıplak yapımı / (Lale, lnci, 1 Yumurcak,Ünverdi,Suadiye, vs.) Vatandaş ', kendini yineleyip durart Kemal Sunal guldürüsüne karşı ciddi bir seçenek getiriyor. Güldürü, zor zamanlann türüdür. Toplumca büyük bunalımlann yaşandığı, büyük sıkıntılann çekildigi, ortak paranoyaJara giden dönemlerde güldürünun de etkisi artar, varlığı doğrulanır. Günümüz Türkiyesinin, görünürdeki sakin, durgun halinin ardında, bu türden toplumsal bir rahatsızlığın sancılannı çektiği görmezden geünebilir mi? özellikle fîyatlann alıp başmı gittiği, milyonlarca insanın iş, konut, gündelik ekmek gibi en yaşamsal sorunlannı çözümleyemediği, korkunç toplumsal uçurumlann gitgide daha belirgin hale geldiği bu ortamda?.. Kemal Sunal filmlerinin basansının nedenlerinden biri de kuşkusuz budur. Bir büyük ekonomik bunaiım dönemine denk gelmiştir Snnal;ve ilginç yüzü, mimikleri, küfürleri kadar, bclki bunlardan da çok, temsil ettiği 'halk çocuğu' tipinin yaygınlığı ve bu tipin en soyut, genel ve iyimser biçimde de olsa, toplutndaki 'kötü'lere karşı verdiği savaşım, gösterdiği direniş, elbette benzer durumlan yaşayan geniş kitlelerin, 'yaşamın sUlesi'ni yemişlerin, her gün yeni bir sıkıntıyı, yeni bir zammı, yeni bir güçlüğü göğüsleyenlerin ilgisiıü çekmiş, desteğini bulmuştur. Bir fılm süresi boyunca bile olsa, 'sokaktaki adara'la alabildiğine özdeşleşen, kimileyin emekçi, çoğunlukla 'lumpen' Şaban, seslendiği kitleler için ideal bir boşalma, rahatlama, 'annma' aracı ve yöntemi olup çıkmıştır. na 'apartman yapbrmak' isteyen zengin Haydar Bey'in hırsından korumaya çalışıyor. Çeşitli düşüpkalkmalar, kaçıpkovalamaJar, yanlış anlamalardan sonra elbette 'iyilik gaiebc çalacak', Şaban, kekeme dostu Ali ve halası Adile Teyze'nin başmı çektiği kahramanlar, Haydar Beyi de insafa getirip Çamiıca yeşilliğini büyük sermayeye karşı koruyacaklardır. Uzun zamandır ilk kez küfürlerden annmış. 'agn bozuk' olmayan bir Şaban, seyircisini küfür yerine çeşitli güldürü trükleriyle güldürmeye çalışmakta, bunda da, bir kez daha oldukça başanlı olmaktadır. daş"ın "Şaban Pabucu Yanm"la aynı hafta gösterime girmesi, bu açıdan çok ilginç olmuştur. Çünkü film, bu tür bir alternatiften söz etmeyi kolaylaştırmaktadır. Iki filmin benzer noktalan çoktur. "Çıplak Vatandaş", gerçek bir olaydan yola çıkarak (aylar önce bir adam Ankara'da birtakım şeyleri protesto etmek için giysılerini çıkararak sokaklarda koşmuştu), günümüz Türkiye'sinde emekçiyi, orta sınıflan ezip bitiren korkunç mekanizmanın bir dökümünü ve eleştirisini yapıyor. 'Dört çocuklu, mutlu aile babası İbrahim'in insanı şaşırtan iyimserliği, Şaban'ınkiyle özdeştir. Pahalıhk, her gün bir yenisi gelen zamlar, kansının yeni gebeliği ve beşinci çocuğu onu hiç üzmez, telaşlanmaz Ibrahim.. Daha çok çabşarak, ek işler yaparak, geceyi gündüze katarak durumu kurtarmayı dener. Ne var ki, bu aşırı yorgunluk onu perişan edecek, yaptığı işleri birbirine kanştırmaya başlayacak ve sonunda soyunup sokaklara düşecektir. Ancak burada, 'dördiincfi kuvvet' basının desteğiyIe Ibrahim manşetlere çıkar, bir anda yığınlann simgesi olup üne kavuşur. Reklamlara çıkar, Başbakan tarafından kabul edilir, Meclis'te tartışmalara konu olur. Siyasal ve ekonomik çeşitli çıkar gruplannın oyuncağı haline gelen fbrahim, sonunda gerçekten keçileri kaçırır... mak mı gerekir?) 'Reklâm' sahneleri çok uzun ve hantal. Oysa TV reklâmlanndaki hızın ve kıvraklığın elde edilmesi zor olmasa gerekti. Hele o gazete' ve 'gazeteci' bölümleri? Gazete öyle mi yönetilir, öyle mi cıkar? Sabuncu bu sahnelerden önce, bir gazeteyi ziyaret etseydi memnun olurduk. Bir genel yayın müdürunü, tek bir haberin peşinde koşan bir geri zekâlı gibi göstermekten kurtulurdu!.. Aksamayan sinema düi Ne var ki "Çıplak Vatandaş"ta Başar Sabuncu'nun başan hanesine yazılacaklar çok daha fazla, çok daha önemli. Bir kez, ilk filminde böylesine durmuşoturmuş, böylesine kıvrak bir anlaumı tutturmuş olmakla Sabuncu çok önemli bir şey yapıyor, sinemanın yalnız 'usta'lara bırakılacak çok 'zor' bir şey olmadığjnı anımsatıyor, genç sinema heveslilerine umut veriyor. "Çıplak Vatandaş "ta sinema dili olarak temelde aksayan hiçbir şey yok. Kimi zor sahnelerde (İbrahim'in yan çıplak sokaklarda koşuşturduğu sahneler) biraz zorlanmış, belli. Ama bunun dışında tiplemesi, oyuncu yönetimi, plan uzunlukları, çerçevelemeleri, ışıklandırması, kurgusu hemen hiç aksamayan bir film.. Ama asıl önemlisi, popüler bir güldürü görunümü altında neler yapılabileceğini, nerelere kadar gjdilebileceğini gösteriyor film... Bu açıdan kuşkusuz Türk güldürü sinemasında bir büyük başanyla, karamizahın neredeyse bir doruk noktasıyla karşı karşıyayız. Film, özgün buluşlarla, dayanılmaz esprilerle bezeli • yer yer... "lcraatın lçinden" programının ve Özal'ın ünlü kaleminuı kullarulışı, Möjde Ar'ın 'konuk oyunco' olarak gözüküp, "Ben bunca yıldır soyunuyonun. Bu adam kadar üne kavuşamadım" demesi, vs. PİKNİK PtYALE MADRA ŞVJOl BU UJŞUN BU MÖ0U8U ÖBUE UaJ^4O!^K^ BİR COOL*: 8 U /VIEKTUBU BULUP Ek4NA CEVAP Bilineni yinelemek Ne var ki, tüm bunlar "Şaban Pabucu Yanm"ın yine 'iş yaptnası'nı, belli bir 'toplumsal işlev'i yerine getirmesini sağlasa da, filmi sanat ölçütleriyle ele almayı, 'iyi bir güldüni'den söz etmeyi mümkün kılrruyor. Çünkü füm, her şeyiyle bilineni, tanınanı, bin kez yapılmış olanı yineliyor. Kemal Sunal'ın Şaban'ında da, Adile Naşit'in Adile Teyze'sinde de, Halit Akçatepe'nin Ali'sinde de en küçük bir yenilik yok. Filmin öyküsü biraz Atıf Yılmaz'ın 10 yıl öncesinin "Deli Yusuf'undan, biraz da tüm geçmiş Şaban filmlerinin 'trük'lerinden oluşuyor. En küçük bir özgün yanı olmayan, baştan sona Frenklerin ünlü deyimiyle 'dejâ vu' olan bu filmi övmek, güldürü sinemamız adına bir kazanç saymak mümkun değil. Kemal Sunal gülduriıstt, bu noktada gelip bir yere dayannuş ve orada kalmıştır. Daha ileri gidemiyor. Daha ileri gidilebilir mi? Güldürü başka, yeni, taze öz ve biçimler kazanabilir mi? Türk usulü güldürunün çağımızda yeni atılımlar yapması mümkun mü? Kjsacası Sunal Sinemasa'na bir alternatif var mı? Başar Sabuncu'nun ilk yönettiği film olan "Çıplak Vatan HIZU GAZETECİ SECDET ŞEN Kimi aksaklıklar "Çıplak Vatandaş"ta aksayan yanlar ve bölümler yok değil kuşkusuz... Film, yansında biter, yeni bir fılm başlar gibi oluyor. Başar Sabuncu'nun daha önceki senaryo çalışmalanndan, "Talihli Amele" ve "Namnslu"dan açık izler de var. (Ancak bir sanatçının belli temalara bağhhğmı, yapmak istediğinde bir devamkhğı gösteren bu olguya tümüyle olumsuz yaklaş Küfretmeyen bir Şaban "Şaban Pabncu Yanra", mevsimin bu ilk Kemal Sunal güldürüsü, yine aynı özelliklerle karşımıza geliyor. Ne iş yaptığı belli olmayan, zaten bir iş de • yapmayan Şaban, bu kez, çocukları, çocuklann oynayıp güldüğü bir oyun yerini ve tüm bir gecekondu yerleşmesini, kansı ÇİZGtLİK KÂMİL \L4SARACI Büytuneyen çocııklara ıııasal Konan 2 (Conan 2) / Yönetmen: Richard Fleischer / Oyuncular: Arnold Schwarzenegger, Grace Jones, Wilt Chamberlain, Sarah Douglas, Mako, Tracey \Valter, Olivia d'Abo, Jeff Corey / Bir Amerikan ClCDino de Laurentiis yapımı. (Site, Saray, Şafak, vs.) Üstüninsanlar, üstünadamlar, yenilmez kahramanlar... însanoğlunun 'ezelden beri' inandığı, serüvenlerin.i, söylencelerini izlediği, kuşaktan kuşafa naklettiği düş ve hayal kahramanlan... Tüm öykülerini, ölümlü insanlar, öiümsüz îannlar ve ikisi arasında kalmış, olağanüstü niteliklerle donanmış bir avuç "tanntesan" arasındaki ilişkilere dayandırmış tüm bir Yunan mitologyası, üstüninsanın türküsünü söyler, Herküi, Ülis. Aşü veya Agameranon'un destamnı anlatır. Batı uygarhğının, onca yaslandığı miıolojik söylencelerden sonra üstüninsan mitosunu günümüze dek getirmesine, James Bond'dan Tartan'a, Conan'dan Rocky'ye türlüçeşiüi biçim ve kıhklarda karşımıza sürmesine şaşıhr mı? Asıl sorun, kuşkusuz günümüz sanatmda/sinemasında, üstünadamm birden böylesine Ugi görmesinde, yeniden tezgâhlanrnasmdaki nedenlerdir. Onca ytlzyıldır yaşanan deneyler, sanatta gerçekçilik üstüne verilen büyük savaşım, sinemada 'ktiçuk adam'ın, sıradan insanın işlenmesi yolundaki çeşitli akımlar, sonunda gelip yine üstunadâm serüvenlerine dayanmıştır. Insanlığın 'akıl yaşT yeniden mi kflçülüyor, çağlar öncesine dönüyor? Günümüzün bunalımlı dünyasında sanatın her alanında gözlenen kaçaş eğüimleri mi, üstünadam fantezilerinin ate' şini körükiüyor? Araştınnaya, en azındaa üstünde düşünmeye değen sorular bunlar... "Conan", tarihselmitolojik bir kahramandır, konuşmalardan anlasıldıgına göre HiınınerOer çağmda, yani Araplann Müslüman obnadan önceki dönemmde yaşamaktadır. Robert Howard'ın çizgiromanından John Milins'un yarattığı tip ('Conan l*i Milius yazmış ve yönetmişti), bu 2. serüven dizisinde, yine tam bir çizgiroman mantığma uygun alabüdiğine duşsei seriivenler yaşamakta, bir prensesin bekâretini konımak'îan gizemli bir büyücünün şatosunda sakh 'miicevhertl boynuzu' ele gecirmeye, canlanıp bir canavara dönüşen 'düşler tannsı'yla boğuşmaktan kraliçe Taramis'in ordulannı yenmeye, çeşitli işlerin hakkından gelmektedir. Milias'un tersine, emektar Richard FWs<Aer, kahramaruna açık bir hayranhk yerine ince bir alayla bakmayı yeglemiştir. Bir zamanlann 'viicnt kralı', gerçekten görkemli pazulara sahip Arhold Schwarzenegger, Fleischer'm füminde, oldukça 'aptal' olarak işîenmekte, olaylar karşıstndaki tepkilerinden sarhoşluğuna, gül gibi 'bakire'yi reddedip 'savaşan, giıçlü kadın' aramasına dek çok şeyiyle, yönetmen Conan'la inceden inceye datga geçmektedir sanki... Filmde tipleı iyice işlenmiş, grotesk, ama çok etkili kalıplara dönüştürülmüştür. (özeilikle Zula'da çarpıa fiziği, fiziksel yapısı ve 'gırgır* oyunuyla ünlü şarkıa Grace Jones...) Conan'm 'aynalardan oluşan canavar'la veya finalde'düşler tanrısı' ile kavgalan ise, oldukça ustaca gercekleştirilmiş, sürükleyici bölümlerdir. "Conan 2 " , bu haliyle, ber yaştan çocuktar için nefis bir ma$al, birinci sınıf bir 'kaçtş fBmi' olarak herhalde (siııemaa dahi!) hemen herkesi memnun edecektir. Sevsek de, sevmesek de, grinumtlz sinemasmı artık en çok bu tür filmler temsil ediyor. Daha 'çafdaş' ve 'günceF bir üstünadam olan Rambo'ya ise önümüzdeki hafta değinmek umuduyla... Güldürüde bir seçenek Sabuncu, bir zamanlar Vedat Türkali'nin senaryolarında yaptığı gibi dramatik düzeydeki olaylar dizisiyle yetinmiyor, bunlann ardındaki siyasal/toplumsal güçlerin, mekanizmalann zincirlerine de el atmayı deniyor. Film, bu açıdan alçakgönullü bir güldürü boyutlarında bile olsa, oldukça iğneli bir siyasal taşlamaya dönuşüyor, ekonomik düzenin tekerine taş koymaya kalkan bir 'sade vatandaş'ın başına neler gelebileceğini göstererek, düzene etkili bir eleştiri getiriyor. Tümüyle gerçek olaylardan, gündelik yaşam ögelennden kaynaklanan bir öykünün sonundaki 'toplu soyunma" böiümleriyie ise, Sabuncu, gerçegi aşıp biraz fantastik bir boyuta uzanıyor, filmini sanki düşsel bir biçimde bitiriyor. Kuşkusuz düşsel bir boyutta olsa bile bu sahnenin içerdiğj güçlü toplumsalhğı, Türkiye'nin ekonomik gidişine 'muhalir tavn duyumsamamak olanaksız. Şener Şen / Candan Sabuncu ikilisinin çok başarılı oyunlanyla öne çıktığı "Çıplak Vatandaş", böylece kendini yineleyip duran, ne güldürü alanında, ne de taşlama, mizah yoluyla Türkiye'nin gerçeklerini irdeleme, eleşünne alanında birşeyler yapan, gitgide daha 'suyasabuna dokunmaz' bir sinemaya dönüşmekte olan Kemal Sunal guldürüsüne karşı ciddi bir seçenek getirmiş oluyor. 528 66 29526 10 00/412 AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAS 1 Kasım 1937'D£ BU6ÜNIO€VL£TUA/A YOLLARl'NIM 8'R UÇAĞJ B/R UÇAK KAZAS/f. KARAMÜRSEL (KOCAEÜ) YAKjkUA&INM PÜfTJJ.' GALERİLER aBUurHiaitj t>£ HAVfUAfJP*'MAKKfi, Ç'FT MOTOGLU "CAN 5* APLI KÜÇÜtC yVCCO UÇA6I, ULÜS GAZ£TE£/'HİM GUNLJJK 8ASKISIMI ANKAKA'MfiJ /£7XfJ8(JL'A TAŞfMAKTAYDI. SlVİL PlLCTT EKJZEM ERMEK YÖ~ NETİMlMDEKt .ÜÇAĞItJ TEK YOLCUSU, MAfafJrCT SAMi DEMıeSL'Dİ. SAICARYA NEHBt DOLAYLAfZIMDA SAÇLAYAA/ YOĞUN SfS HED6NİYLE SÛÇUJteLE İL£fiLEY£SJ UÇAK, /CAEAMURSEL TU. PBGÇALAHAAJ UÇAKTAKİ PİLOT l/E MAtClNİST YAÇAM1NI YİnRDf. AYUt PlLOT, gt£ SURE ÖNCE DE, CJUMHUmET GAZETESlhlU KİRAIAPIĞl 8İ8 UÇAĞI KULLANMlŞTt.. YAÜ/AILAR/A/ÛA 8/R 7EPEYE ÇARPAZAK DÜŞ AEDPA GALERI BARAZ Mustafa Turgut Tokat RntaSergisi 121 Hüsrev Gerede Cad 126 Teşv*ıye MeydanıIST Tel 141 27 11 SeHm Turan Retrospektff 130 Ka»m 1985 Kurtuiuş Cad 191. Istanbul 14M783 İL KEMAL SÖNMEZLER Resbn Sergisi 16 EMrn • 2 K r»(: 16S 19 K NERİMAN ERKUT Sanat Galerisi Sanat Salefisi T l r Unelgrafi Ozgun Baskı Seryhl 19 EUn 19 Katta ModaCjd ZıÂalSok No n/1 KMıMyTtl 34S1994 FEVZİ TÜFEKÇİ 11 Ressamımızın yeni ve seçme eserleri i Zf Kasaa 19S5 »umefc Cad Mamucı OsımnOsy S 3 V 2 Ertut Ap OsnantMy 146 05 47 50 YIL ONCE Cumhuriyet Gaz maskesi fabrikası Ankara 31 (Telefonla) Kızılay kurumunun Mamakta kurduğu zehirli gaz maskesi fabrikası bugun büyük torenle ve bizzat Başbakanm elile işlemeğe açıldı. Torende bütun Bakanlar, Kamutay başkanlan, saylavlar ve birçok davetliler bulundular. Sağlık Bakanı Refık Saydam ve / Kasım 1935 ayrı izahat veriyordu. Pres makinalarmın bulunduğu daırelere girildi. Boyama laboratuvarları ve nıhayet dıkiş daireleri görüldu. Dikış dairelerinde muhtelif kafa tipleri de bulunuyor. Maskeler bu tipler üzerinde prova edilerek hazırlanıyordu. Bundan sonra fabrikamn dıspanseri ve nihayet idare kısmı gezildi. 1935/1985 İ HUSEYIN BILIŞIK Resim Sergisl 19 EMm • 7 Kasnn m Yc k 4 > u r ' ' " • "' "' Moda ve Stiiistlik Resim Seramik Vitrav çocuklarla Resim GALERI ILANLABI HER GUN BU KOSEDE Başbakan hmet Inönünun suylevlerinden sonra, Inönu önünde bulunduğu makinanm manıvelasım iki defa çevirdi ve derhal bütün fabnka buyük bir gürültü ile işlemeğe başladı. Bundan sonra fabrika gezıldi. Evvela iptidai malzeme deposu, sonra iptidai malzeme kontrol laboratuan görüldü, Refık Saydam Başbakana her kısımda ayrı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle