19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2' OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yıleşmış ulkelerın, bu kez hberalızmden vazgeçmek ve dolayısıyle korumacılığa sığınma zorununu duymalarına karşm, Turkıye, sanavıleşme surecını tamamlamış ve şımdı dış pazar gereksemesınden oturu korkusuzca lıberalızme yönehk bır ulke durumuna gelmıştır Ama elımızde, bunu kanıtlama>a yarayacak hıçbır araştırma, ınceleme yok Sıkışık durumumuz ıse bunun tersını göstermekte, ulkede bır bunalım donemı yaşanmakta Ama Başbakan Ozal, bunları görmezden gelerek, sanayıleşmış ulkeler doğru yola gelmezlerse, buyuk bunalıma duşulebıleceğı olasılığından söz etmektedır tşın ıçınden çıkmak epey guç görunüyor Ataturk, devletçılığı pohtıkanın temel ılkelerınden bın olarak saptamıştı, buna uyulmadığı surece ekonomının batağa saplanacağını ve bunun sonucu, sanayıleşmış, zengın ulkelerın, yaşam yolumuz uzennde yeniden söz sahıbı olacaklannı bıbyordu Tarıhten alınmış bır derstı bu Nıtekım, korumacılığın bır başka adı olan de\ letçıhğe boş verıldıkten sonra bu tehlıke butun gucu ıle kendmı göstennış, zengm ulkelerce kurulan ve desteklenen uluslararası malı kurumlar, Turkıye ekonomısınuı yönetımını ele geçırır olmuşlardır Bıze, kımı mallannnzın dişsatışımn kısıtlanmasını buyurmalan bunun tanıtıdır Şımdı bız nasıl olup da, "Kaldınn korumacılığı, serbest piyasada ynrışalım" dıye dunya ya meydan okuyabılıyoruz, anlayamıvorum Bunda bır yanhşlık olacak Sanayıleşmış ulkeler Sayın özal'ın uyansını dınlemezlerse buyuk bunalıma duşuleceğı konusuna geünce. Burada da sözlerle gerçekler bırbınnı tutmamaktadır Çunku söz konusu bunalım, başlavacak değıldır, surup gıtmektedır Açık pazar ekonomısı, uluslararası ılışkılerde hıçbır zaman eşıthkçı, gelıştırıcı, umutlandırıcı olmamıştır, tam tersıne, sanayıleşmış ülkelerın, yoksul dunyayı soyup soğana çevırmesını sonuçlamıştır Ama bu durum, sanayıleşmış ulkelerı de bunalımdan bunalıma sokar olmuştur Kapıtalızmın ıç çelışkısıdır bu. AFA Yayınları arasında çıkan "Cennetin Yollan Yaşanan Ekonomik Buhran Uzerıne Tezler" (Andre Gorz Turhan Ilgaz) adlı kıtap bu konuda gerçekten ılgmç gözlemler ve göruşICT ıçenyor Soz gelışı "Bunalımı görmek" ara başlıklı bölumden şu sözlen okuyalım "... Bu banalım açıkça gosteriyor ki, ekonomının ışle>işinı, yönetenler de, onlann temsücUen de ne anlayabilmiş, ne de ona haIdtn olabilmişlerdir. Ne yazık kı. toplnmlsnmız geleceklenne hakim değUler. Biz toplumumuzun çökuşunu yaşıyonız, onlar ıse bıze, onbeş yıl once besiedığımiz çoktan >ıtıp gıtmış umutlan >eniden buluvereceğımızi vaat edip duruyorlar." Çok değışık bır görunüm bu' Demek Saym Özal'ın gelecek bır tehlıke olarak belırttığı bunalım, sanayıleşmış ulkeler ıçın yapısal nıtelıkte bır hastalıktır Yukarda kapıtalızmın bir celışkısı dıye anlatmak ıstedığım buydu Uçuncu Dunya denılen yoksul ulkelenn sönıurulmesı, sanavıleşmış ulkelen bu hastaİıktan konıyamamışür Andrt Gorz şöyle dıyor "Açlık çeken nlkelere ivedilıkle gereksedıkleri donanımı sağlayabılmelerı ıçın uretkencılık ve sanajıleşmecdikte ısrar etmek zorunda olduğumuz >olundakı iddıa, duzenbazca ve ikı juziu bır ıddıadır. Zira açlık ve sefakt uçuncu dun>anın ne gecıkmişlıği, ne de uretıcı guçlennin yetersizlığinin sonucudur. Bu açlık ve sefalet, sanayileştniş kapıCalist uikelerin, bu olkeJerin kaynaklannı yagmalamalarından ve bu ulkelerın kendı uretım guçlerını kullanabılmelennde karşılaştıklan polıtık ve loplumsal engellerden (kı bundan da, once somurgecılık. sonra da çokulusluların yenisomurgecıliğı sorumludur) kaynaklanmaktadır." Anlaşılmaz Sözler MELİH CEVDET ANDAY Başbakan Turgut Özal, Bırleşmış Mılletler Genel Kurulu toplanusından dönuşunde verdığı ve gazetıraızın 23 Ekım 1985 tarıhlı sayısında çıkan demecmde, Amenka'da kımlerle neler konuştuğunu anlattıktan sonra, bırçok ülkenuı tıcarette uyguladığı korumacılık sıyasetını yer mektedır Burada "Birçok ulke" dıye sözu edılen ulkeler, sanayıleşraış Batılı ulkelerdır Sayın özal dıyor kı "Korumacıhk dunva ekonomısını addı bır şekilde tehdıt etmege başlamıştır." Ve bunun arkasından duşuncesını daha da berraklaştırarak, "Pıvasa guçlerinin yapısal değışun surecını tamamlamalan amacı ıle talebın, ticarenn serbestleştınlmesı ıle bırükte arttınlması ve bo> lece rekabetin yeniden canlandırılması zamanının geldiğine inanıvorum" dıye eklıyor Yanlış anlaşılmaması ıçın bu sözlerı bıraz da ben berraklaştırayım Burada korumacılık pohtikası gudenler, sanayıleşmış kapıtalıst ulkelerdır, serbest rekabetı öven ve bekleyen ıse, Turkıye gıbı az gehşmış bır ulkenın başbakanı Nasıl olur' Kapıtalıst ulkeler, sömürmek ıstedıklen gen kalmış ulkelerde korumacılık pohükalannı orradan kaldırmak ıçın savaşım vermış, hatta savaşmış değıller mı>dı7 Şımdı roller tersıne mı döndu 7 Sanayıleşmış ulkelerı somurme sırası mı geldı bıze9 Sayın Ozal, bu sözlenne, sanavıleşmış ulkelerın korumacılığı surdurmelen halınde dunya ekonomısının yem bır bunalıma sunıkleneceğıne ılışkın kaygısıru da eklıyor Demek kapıtalıst dunya ekonomı polıtıkasına yön vermek, ona bunalımdan çıkış yollannı gostermek şımdı bıze duştu' Bu şaşırtıcı olayı bıraz daha mceleyehm Bır ulke ekonomısını başka ulkelerın rekabetıne karşı koruma polıtıkası, dışalıma ağır gumruk resımlen koyma, buna karşılık dışsatımı pnmlerle guçlendırme yolundan gerçekleştınür kı, buna tarıhte Merkantüızm denılmıştı, "tecimsel" anlanuna gelır XVI, XVII, XVIII yüzyıllarda. nerdeyse butün Avrupa ulkelennce uygulanan çok vaygın bır korunma önlemı ıdı bu Batılı ülkeler sanayıleşme gırışım ve atılımlarını bu onlemm koruyuculuğunda basarmışlardır; çunku tarıhsel koşullarm değışmesı ıle, efendılı toprak, efendısız parava bırakıyordu yermı, ("Nulle terre sans seıgneur" ve "L'argent n'a pas de maıtre") başka bır deyışle, feodalıtenın vennı ulusal burjuvazı alıyordu ve ekonomıde başka bır ulke>e bağımlıüğın, gıderek sıyasal bağunlıhğı getırece ğı anlaşılmıştı Fızyokrat ve sonra lıberal dıve adlandırılan tutum ve anlayış ıse, merkantılızme tepkıden doğmuştur. Sanayıleşme atılımını tamamlayan toplumlar ıçın, artık dış pazar gereksemesı surecı başlıyordu Lıberaüzmın, sanayıleş me surecınde ılk başanya eren tngıltere'de öne çıkması rastlantı değıldır Böylece Batıh sanayıleşmış ulkeler, ürettıklerını satmak ve gereklı hammaddeyı sağlamak ıçm dünvayı sömurmeye başladılar ve zamanla bu soygunu askersel guçlerı ıle de destekledıleT, ekonomılermı konımak ısteyen ulkelerı çığnedıler, kan döktüler Bu kısa ama zonınlu betımlemeden son1^ gelelıru günumıize ve Başbakan Savın Özal'ın koru macılık yergısıne Demek sana PENCERE 2,7... / KASIM 1985 ARADABBR Prof. Dr. HÜSNÜ A. GÖKSEL HAZ1RLAYAS SELİM ÖZYÜKSEL OGRETMENOGRENa Anayasa, Halkoyu ve TRT... Cumhurbaşkanı'nın, Kastamonu ve Çankırı konuşmalarında anayasa değısıklığıne karşı takınacağı tutumu açıklaması yenı bır tedtrgtnlığı gundeme getırdı Bu satırların yazarı da, çok kımse gıbı, anayasanın anayasal yoldan değışebıleceğını, değışmesı gereken maddelerı bulunduğunu, daha anayasanın hazırlanma devresınden başlayarak konusmatannda yazılannda bır ınancı otarak acıkiamış savunmuştur Buna karşılık Cumhurbaşkanı, bırçok kez "Ben anayasayı deldırmem" demıştır Son konusmalannda ıse, Turkıye Buyük Mıllet Meclısı nın anayasal yoldan yapacağı anayasa değışıklıklenne karşı aklı yatmazsa' mıllete gıdeceğını" yanı anayasanın 175 maddesı uyarınca değışıklığı "halkoyuna sunabıleceğı"nı açıklamaktadır 'Anayasayı deldırmem' duşjncesıne gore, Cumhurbaşkanı her değışıklığın karşısında bulunmaktadır Anayasanın kımı maddelerının değıştırılmesının sakınılmaz olduğunu bır kez daha hatırlatmak ısterım Bugun 84 maddenın ışlerlığını onlemek ıçın cıddıyetten uzak kılıflar hazırlanıyor Yarın, Temel Haklar ve Odevler Bolumu ndekı demokrasının tum kurum ve kurallarına uyrnadığı sanılan maddeler gundeme gelebılır, unıversıte ozerklığı toplu dılekçe hakkı, olum cezasının kaldırılması, "Ataturk Kultur, Oıl ve Tarıh Yuksek Kurumu", 12 Eylul oncesı sıyasılerıne konan kısıtlamalar gundeme gelebılır Gelebılır değıl gelecektır Bunlar ılk seçıme kadar ertelense bıle ılk seçımde partılerın seçım bıldırgelerıne geçecek, değıstınleceklerı secmenlere vaat edılecektır Bu konular erken bır seçımı bıle zorlayabılecek ağırlıktadır Cumhurbaşkanı ıse, bu konulardakı duyarlılığını kaç kez halk önunde açıkladı Kendısı, bu yönde yapılacak değışıklıklenn karsısındadır Bu değışıklıkler anayasal yoldan Türkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nden geçerse, herbırı ıçın halkoyuna mı gıdılecek? Bu kez de bırbırı adına halkoylamaları devnne mı gıreceğız? Bu oylamalar anayasa oylamasında olduğu gtbı tek yanlı propaganda ıle olmayacak elbet, karşı propaganda da yapılacak Sureklı bır halkoylamaları gerılımını nasıl taşır bu ulke 9 Zaten yeterı kadar gerılım var Cumhurbaşkanı sık sık komunızm, fasızm, teokrası, 12 Eylul öncesı teror eylemlerı uzerınde duruyor Bunlar bılınen, tum dunya ıçın var olan lehlıkelerdır Bunları onleme devletın odevıdır Tum haber alma olanakları devletın elınaeyken "kulağımıza gelıyor", "bız onları btlıyoruz" gıbı kesın olmayan sozlerte korku salmaya çalışılması, uyarının etkınlığını azaltıyor Ayrıca TRT'nın ışguzarlıgı da bu etkınlığı ters yonde etkılıyor. Bır ülkede devlet başkanının radyo ve televızyona çıkması çok önemlı bır olaydır Devlet başkanı radyo ve televızyonda konuşacağı zaman yaprak bıle kıpırdamaz Çunku çok onemlı bır açıklama yapacağı beklenır Halbukı bız, Cumhurbaşkanımızı her akşam televızyon haber bultenının açılışı olarak ızlıyoruz Bu durum, kendılerının 12 Eylul sonrasında yaptığı btr konuşmada, Ecevıt ve Demırel'ı kastederek "Bır akşam bırı, bır akşam öburu televızyona çıkıp herkesı bıktırdılar sozlerıne de ters duşüyor Her ulkede devlet başkanlarının da ozel yaşamı vardır Dınlenme tatıl yapma hakkı ve özgurtuğu vardır Ama bızım Devlet Baskanımız, torunları ıle Uludağ a gıdınce, TRT haber bultenı bu haberı, "Cumhurbaşkanı Uludağ da ıncelemeler yaptı' olarak verır Her yurttaş gıbı Devlet Başkanı da bır şey almak ıçın ya da sadece merak edıp Sumerbank mağazasınagıderGıder ama TRT bunu ' Cumhurbaşkanı Sumerbank ayakkabılarını ınceledı" dıye haber yapar TRT kameramanlarının Cumhurbaşkanı'nın hep kızmış, azarlar gıbı pozlarını seçmelen de ayrı bır konu Demokratık memleketlerde devlet başkanları, halkının karşısına guler yüzlu olarak çıkar Zaten demokratık ulkelerde kımsenın kımseyı azarlamak hakkı yoktur kı Yasa vardır bır ıhmal varsa yasa ısler Halbukı bızde trafık polısı bıle azarlayarak ıse baslar Devlet, halkın huzurunu sağlamakla gorevlıdır Eğer demokrasıyı tehdıt eden tehlıkeler varsa, devlet, kolluk kuvvetlerınden, ıstıhbarat orgutlerıne kadar elındekı genış olanakları kullansın, yasalar neyı gerektırıyorsa yenne getırsın Halk olarak ben devlete yakınırtm, ama devlet bana yakınmamalıdır Bu tehlıkeler devlet başkanının halka açıklama yapacağı kadar buyük boyutlarda ıse Cumhurbaşkanı anayasanın kendısıne verdığı genış yetkılerı ıle bunun karşısına cıkar Orneğın Bakanlar Kurulu'na baskanlık eder, kendı başkanlığında Bakanlar Kurlu'nu toplantıya cağınr, kanun hukmunde kararname çıkanr Mıllı Guvenlık Kurulu'nu toplantıya çağırır ve baskanlık yapar ısterse Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı seçımlerının yenılenmesıne bıle karar verır Bır yanda devletın tüm guçlerı ve boylesıne yetkılerle donanmış Deviet Başkanı varken, ben ne dıye korkayım tehlıkelerden Onlar var dıye ben gecelerı rahat uyuyorum Zaten ülke, 'lcraatın Içınden' gorunuşu ıle gulluk gulıstanlık' Hollanda peynınmız de var, Fransız parfumumuz de, Italyan ayakkabımız da var Gecenlerde bır sekreter patronuna gelen ayakkabı faturasını görmuş, 98 bın lıra ımış Arkadaşına "Benım aylık değerım bu ayakkabının bır tekı kadar" demış 7 Komunıst mıdır nedır" Atatürk'ün Cumhunyetı anlayan ve anlatan O'nun mımarı, en buyuk Turk, Mustafa Kemal Atatürk'ten başkası olamaz Ben de Cumhun>et'ın62 yıldönümünde Cumhurıyetı, bır kez daha \taturk'ün kendı sözlenyle sızlere sunmak ıstedım "Duşman devletler, Osmanlı Devletıne >e ulkesıne, maddesel ve ruhsal bakımdan saldıımışlar, >ok etmeje ve paytaşmaya karar vermışler. Padişah ve HaUfe olan kişi, kendi \asam ve rahatını kurtarabilecek çareden başka bir şey duşunmuyor. Hukumetı de o>le... Komutanlar ve subavlar... >orgun, yurdutı parcalanmakta olduguou gormekle yurekleri kan aglıyor; gozieri onnnde deEGİTtM GEÇMtŞtMİZ sözleriyle "Cumhuriyet" nnleşen karanlık felaket uçurumunun kıvısında kafalan, çıkar yol, kurtuluş >olu aramakta... ....Ulus ve ordu, padişaJı ve halifenin hayınlıfından haberlı olmadığı gibı, o kata ve o katta bulunana.... dın ve gelenek baglanyla ıçten baglı ve uysal." ğımsız olmakla sağlanabılir. Ne denlı zengın >e gonenmış olursa oisun, bağımsızlıktan yoksun bır nlus, uygar toplumlar karşısında uşak dunımunda kalmaktan oteye gıdemez." S Cılt 1 Sayfa 10 "Oysa, Turk'un onuru, kendıne guvenı ve yeteneklerı çok yuksek ve buyuktur Böjle bır ulus, tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha ıyıdır Öyleyse, ya tmgımsızlık, ya olum! Işte gerçek kurtuluşu ısteyenlerın parolası bu olacaktı." S C I S 10 "Bu kaçınılmaz tarıh akışını gelenekten gelen alışkanlığı ıle, hemen sezmloen padışah soyu, ılk andan başlayarak Ulusal Savas'ın amansız bir duşmanı oldu." S C I Sayfa 11 "Başarı ıçın kestırme ve gü\enlı yol, her evre>ı zamanı geldıkçe uygularhaktı Ulusal savaşa bırlıkte başlayan yolculardan kımılen, ulusal yaşamın bugunkü cumhunvete ve cumhurıyet yasalarına değın uzayan gehşmelennde, kendı düşunce ve ruh yapılarmın kavrama sınırı bıttıkçe, bana dnrenmeye ve karşı vikmaya başlamışlardır " S C 1 Sayfa 12 "Gelecek kuşaklann. Türkıye'de cumhuriyetin ilan edildığı gun, ona hıç acımadan şaldıranlann başında 'Cumhunvetçmm' diyenlenn >er aldığım gorduklen zaman şaşacaklannı hiç sanmayınız! Tersine. Turkıve'nm a%dın ve cumhunyetçi çocuklan, boyle cumhuriyetçi geçınmış olanlann gerçek ınanışlannı irdeleyıp saptamakta hıç de goçluk çekmeyeceklerdir." S C II Sayfa 607 "En önemlı ve en verımlı ödevunız, ulusal eğıtım ışlerıdır Ulusal eğıtım ararunda ne karşı lığında olursa olsun, tam bır başarı > a ulaşmak gerekur Kurtu luş ancak bu yolla olur " Bursa S ve D 11 S 42 "Ogretmenlık, otekı serbest ve vuksek uğraşlar gibı, gıderek ilerlemeve ve kesınlıkle ge^ım kola>hğı sağlamaya elvenşlı bır uğraş durumuna konulmalıdır. Dunvanın ber yennde oğretmenler. toplumun en örverilı ve saygıdeger msanlandır." 1 3 1923 TBMM açi| konuşmasından S ve D. S. 287 Gelecekte neler olacağını oğrenmeye calışmak, ınsanın ılk çağlardan bu yana başlıca meraklanndandır Kımı acıkgozler bu eğılımden yararlanmışlardır Eskıden falcı, müneccım, arpakçı, kâhın adı altında un yapan fırlamalar, padışah ya da krala yol yordam gosterırlerdı Sultan gebeyse erkek mı doğuracak? Dusmanla savas varsa, nasıl sonuclanacak? Gelecek yıl açlık mı kıtlık mı olacak? Egemen, boyle soruların yanıtlarım öğrenmek ıçın ıstıhareye yatar veya arpakçıya b vururdu Bılım ılerledıkce başka yöntemler arandı Tarıh bır laboratuvar değıl mıydı? Oyleyse bu laboratuvarda yaşanan deneylerden toplumsal degısımın yasalannı cıkarmak ıçın calışmak gerekıyordu Dunyamız nereye gıdıyordu? "Daha çok ozgurluk, daha az sömurü" eksenınde mı yurunüyordu? Her olay, bu omurgaya takılmış bır eklem mıydı? Kımılen ıçın gelecek bılınemezdı, karanlıktı, soru ışaretıydı, kımılen ıçın tabak gıbı ortadaydı Nereden nereye gelmıştık? Guney Afrıka'nın kara yamyamları bıle ayakianıp ozgurluk ve esıtlık uğruna savaşmıyorlar mı canım? Daha dun bır tutam tuz ve bır avuc ıncık boncuğa tum altın ve elmas madenlennı bağışlayan bu bıleklerı halhallı, burunları hızmalı sryahlara ne oldu? • Yakın gelecek kımı zaman beklenmedık olaylara gebedır de kımı zaman kor kor parmağım gozune, gelıyorum, der Söz gelımı Turkıye'dekı nufus artış sayısını uç aşağı beş yukarı bılmıyor muyduk? Tanrı bıze bu alanda guç vermış, nufus artış oranımız bınde 2,7 duzeyınde gezınıyor, neredeyse bınde 3'e çıkacak kı, en ust sınırda dolaşıyoruz demektır Oysa bu yolda yaya kalmış toplumlar da var Bırkaç yıl önce Sovyetler e gnmıstım Letonya nın başkentı gızemlı Rıga'yı dolastım Ev sahıplerı benı, şehrın bırkac saat ötesındekı bır modern kolhoza da göturduler, cıcılennı gosterdıler Bılgısayarlarla donanmış çıftlıklerdekı çalışma yaşamınr ızledım Sonra ahsap konuk evınde elma şarabryla ağıriandım Görünuşe bakılırsa her sey tıkınnda gıdıyordu Bana eksık yanlarını sergıleyecek değıllerdı ya1 Yıne de kurcaladım Sızın hıç derdınız yok mu? Karşımda oturan ın yarı, sarışın, kurşunı gözlü Leton sorumu yanıtladı Olmaz olur mu? Nedır? Çoğalamıyoruz, nufusumuz artmıyor Nıcın? Soru munasebetsız sayılabılırdı, ama, Leton hıç umursamadan neselı bır yanıt verdı Bızım burada sular soğuktur, 1516 derecedesuya gırerız, belkı bundandır dıye duşunuyoruz Kah, kah, kah Konuşma sıcaklaşınca, Azerılerın, Turkmenlerın Özbeklerın nasıl çoğaldığını anımsattım Türklerı yardıma çağırsanıza1 Çağırıyoruz gelmıyorlar kı 1966'da Azerbaycan'ın nufusu 2,5 mılyondu, on beş yıl sonra gıttığımde masallah 6 mılyona tırmanmış Şu Allah'ın ışıne bak1 Orta Asya'dakı atalarımız da guldur guldur coğalıyorlar * Pekı, bız Türkıye'de boyle çoğalırsak geleceğımız ne olacak? Arpakçılara mı soralım falcılara mı başvuralım? Kımseye başvurmaya gerek var mı? Nufusumuz böyle artarsa yatırımlarımız da boyle guduk kalırsa geleceğımızı bıçımlendırecek ıkı ana etkenın ağırlığı yaşamımızı saptayacaktır Nufus artışının kostuğu yerde tasarruf oranı bunca topallayan bır ekonomının sonu ne olur? Bunca ıç kavga, bunca dıdışme bunoa hırgur, bunca çatapata durduk yerde mı çıkıyor sanryorsunuz? Söylev Cılt 1 Sayfa 8 "Osmanlı Devletı, onun bağımsızlığı, padışah, halıfe, hukumet bunların hepsı anlamını yıtırmış bırtakım boş sözlerdı Bu durum karşısında bır tek karar vardı O da ulus egemenbğıne dayanan, tam bağımsız venı bır Turk devletı kurmak " S C 1 Sayfa 9 "Temel ilke, Turk ulusunun onuriu ve saygın bır ulus olarak yaşamasıdır. Bu ancak tam ba 1843. 20 E«!fi1Mektebı "Hbbıye'den (Tıp okulundan) ılk mezun olan gençlenn Padısah Abdulmeod'ın önunde sınav yapilarak and ıçmelen 1843, 12 >»an. "Muvakkat Maaııf Meclısı "nın kunuması 1845. 29 Afu»t<» Mektebı TAbbıye'de yetışünlen ılk kadın ebelenn mezunıyet suıavlarının padışahın önunde yapılması ve kendılenne yemın etunlerek törenle "belge" «nlmesı 1846. 21 Trnımur Türkıye'de öğretım kurumlannın: a Subyan mekteplen (ılkokullar) b Rüştıye mekteplen (ortalıse) c. Darftlfünun (unıversıte) olmaic uzere üç kademe halınde teşkılat landınlması 1847. 8 Nuıan: tlk defa düzenlenen ılkokul pcogramı ve vönetmehgnun yururlüğe girmesı. OKUR MEKTUPL\RI Edirne Tıp Fakultesıne de\ am eden bır grup oğrencı YurtKur Oğrenci Yurdu'nun açılmadıgından yakınıyor ve "Yuz defa gittik, "uçtlacak' dediler bir turlu açılmadı. OteUerde surunuyoruz. Kıtap bile alamadık. Otellere para yettşttrmekten bır arkadaşımız, mıdesme para ayıramadı ve açuktan bayıldı. Bu gıdışle biz okuldan atılır YÖK'zede oluruz" dıye bıtırıyorlar mektuplarım YurtKur öğrenci yurdu Adana'dan bir özeleştiri Ortaöğretimdeki başansızlığın suçu kimde? Adana'âanyazan matematık öğretmenı uçyılhk eğıtım enstıtusu mezunlannın, matematık fen ağırlıklı programlar uygulayan lıselerde yetersız kaidıklannı, bu öğretmenlerın meslek lıselennde görevlendırılmelen ve vetıştırme kurslarına alınmalanm önenvor Öğretmen ve oğretmenhk öyle bır meslek kı, kendı ozeleştirisim de kendısı yapıyor DUYURU MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ VAKFI BAŞKANLIĞI'NDAN 1985 yılı Ruştu Koray ödullerı, ' Toplumun gelışmesme ve ılerlemesıne yapıt ve çahşmalanyla katkılaıda bulunanlara" vçrıleceknr Yanşmaya katılmak ya da ada> göstermek ısteyenlenn yapıtlan>la yaşamına, çalışmalanna ılışkın belgelerle bırhkte en geç 10 Kasım 1985 gunüne dek Mulkıyelıler Bırhğı \akfı Başkanlığı, Yukse! Caddesı No 12 Kızılay / ANKARA adresıne başvurmalan gerekmektedır Duyurulur Unıversıte sınavlarında öğrencılerın başarısızlığınm ortaoğretımde göre\ yapan oğretmenlere yuklenmek ıstenılrnesını "haksızlık" olarak nıteleyen Fen Bılgısı öğretmenı 2 A mektubunda, konunun salt ortadğretım oğretmenlerımn başarısızJığına bağlanamayacağını vurguiuyor öğrencılerın başarısız oluslarına etkı eden faktörleru "Yaşama yaklaşım bıçımı, TV yayımlan ıle özendırılen değerler, gazetelerden sağılan lotaryacılık, bayat seks furyast, kolay zengın olma, kolay yukselme yolları, 'köşeyı donme' Jelsefesı topluma ve ortaoğretım çağmdakı gence sınıvor Cenç okumaya, oğrenmeye, bıl gıye motrve olamıyor" bıçımınde sıralıyor Okullarda çıft öğretımm, bına yetersızlığının, laboratuvar ve kutuphane bulunmayışınm, kalabalık sınıfların, sayıca öğretmen ye tersızlığmm, h\ç dıkkate ahnmadan sadece öğretmenı suçlamamn gerçekçı olamayacağını belırtıyor ZA "Fen bilgısı oğretmeniyım, girmediğim ders kalmadı. tngiüzce, resım, beden eğıtimi, müzık, dın bılgisı, sosyal bilgiler derslenne gırdim" dıyor \e eklıvor, "Oğretmen, branşı olmayan derste ne dertce faydah olabilir." Atamalardakı haksızlıklar veyanlılıklar nedenıyle okulyonetımlerının becerıksızlığının de başarısızlıkta pay ına ışaret edıyor Ekonomik yönden çaresız kalan öğretmentn ek ışler yapmak zorunda btrakıldığını lyı beslenemedığını, kendını yettştırme ve yenıleme olanaklarmdan voksun olduğunu eklıyo/ Ortaağretımden geçen öğrencılerın yetersız'lıklerını, oğretmenlere yuklemeve çalışan yukseköğretımde görev yapanların "donup kendı yetıştirdiklerinin yeterlihklerine bakmalan gerek" dıyor ZA Konu suçlamalarla değıl, araştırma ve eğıtıme gereken onemın \erılmesı, gereklı yatınmların yapılmasıyla bır olçude çozumlenebılır İSVİÇRE BANKAIARININ ayardamgalı seri numaralı sertifikalı [ 50 ve 100 gramljk plakalar halinde] L Istanbul KARAKÖY şubemızde j Alll\ SATIŞINA BAŞLANMIŞTIR Öğrencilerin belediyeden istekleri Gazetemzın sureklı okuvucusu olup, nalen htanbul Ünıversıtesı Sosyal Bılımler Enstıtusu yuksek lısans öğrencısıyım Unıversıte ve dığer okul öğrencılerıne bır surprızı de Istanbul Beledıyesı IETT ıştetmelerı yaptı 1 10 1985 tanhınden ıtıbaren oğrencı mavı kan bedellerı 2 500TL 'den yüzde 60 gıbı bu vuk bır zamla 4 000 TL 'ya çıkartılmış bulunmaktadır Aynı zam sıvıllereyuzde 33 3 oramnda uygulanmıştır Sınema ve özel tıyatrolarda unıversıte öğrencılerıne kaldırılan ındınmlı fiyatlardan sonra beledıve otobuslennde seyahat ımkânlarımız da buyuk zamlarla kısıtlanmasın Istanbul Beledıyesı 'nın yetkılılerı, bız yuksek öğrenım goren oğrencılere sınema ve özel tıyatrolara gırışte eskı mdınm haklanmızı sağlayacağını ve beledıye otobuslennde makul oranlarda fıyat artışlan yapacağmm umudunu tasıyomz Samt Benoıt Lısesı raezunundan Fransızca dersi venlır Muracaat: 585 01 12 TÜRKİYE HALK BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle