17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 1985 HABERLER CUMHURİYET/11 NAZİLLİ L G P DAVASI Ozetle Gürkan ve Söylemezoğlu Çankayu'da Cumhurbaşkanı Kenan Evren, TBMAfdeki partilerin genel başkanlanyla da görüşmelerini sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Evren, bugün ilk görüşmeyi saat 10.00'da HP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan'la, ikincigörüşmeyi ise saat 17.00'de MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu üe yapacak. tki Genel Başkan, Cumhurbaşkanı Evren'e, iç ve dış olaylara ve hukümet uygulamalanna ilişkin görüşlerini sunacaklar. Para gönderdiğim Metin'in Ağca olduğunu bilmiyordum VJğurlu, Bulguristan'da parasız kalan bir kişiye Ömer Mersan aracüığıyla 1000 mark gönderdiğim, ancak bu kişinin Ağca olduğunu bilmediğini ve cezaevinde tanıştığı Doğan Yıldırım'ın isîeği üzerine, sırf iyilik olsun diye para yardımı yaptığını söyledi. tstanbul Haber Servisi Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan "2. İpekçi Davası"nda sorgusu tamamlanan Abuzer Ugurlu, "Bulgaristan'da parasız kalan Metin adlı birine Omer Mersan aracılığıvla bin mark ilettiğini. ancak Metin adlı kişinin Ağca olduğunu bilmediğini" söyledi. Metin adh kişiye para yardımını "cezaevinde tanıştığı Doğan Yıldınm'ın isteği üzerine, sırf iyilik olsun diye yapbğım" belirten Uğurlu "Baba'Mık konusuna da değinerek şöyle konuştu: Ben "baba"nın ne olduğunu bile bilmiyorum. Gıimriik kaçakçtlığından yargılamyordum. Bu durumda Türkiye'nin yiizde 9O'ı baba olur." Abdi İpekçi'yi gazeteci olarak tanımadığını da belirten Abuzer Uğurlu şunları söyledi: "Yurt dışında çok parasız kaldığım günler olmuştu. Bu nedenle parasız kalmanın ne demek olduğunu iyi bilirim. Metin denen şahsın kim olduğunu, neden orada bulunduğunu bile sormadan yardım edebileceğimi söyledim. Daha sonra kardeşim Ahmet Uğurlu'nun arkadaşı olup Bulgaristan'da bulunan Ömer Mersan'a bu parayı vermesini soyledim. Paravı Metin denen şahıs almamış. Ömer Mersan'ın adresini ve telefonunu Doğan Yıldırım'a vermiştim. Sonra baskası gidip Ömer'den parayı almış." Uğurlu, Doğan Yıldırım'ın daha önceden de kendisine bir fotoğraf göndererek, "Bunu tanıdın mı? Pasaport yapan birini tanıyor musun?" diye sorduğunu söylemesi üzerine söz alan Doğan Yıldınm ise, "Bozuk plak gibi aynı ifadeieri veriyor. Metin diye biri için para istemiş değilim. Hem kendini, hem bizi mağdur ediyor" dedi. Bekir Çelenk'i şahsen tanıdığını, ancak samimi olmadıklarını söyleyen Uğurlu, "Öldürülmeden önce Abdi İpekçi'nin bir yazar olduğunu bile bilmiyordum. Hiirriyet ile Günaydın gazeteleri okurdum" dedi. Hanımının akrabası olan Mustafa Necati Topuz'un solcu olduğunu ve 1971 yılında yurt dışına kaçtığını söyleyen Abuzer Ugurlu "Bu şahıs Almanya'da ölen kardeşine para yardımı yapmadım diye benden intikam almaya çalışıyor. Sürekli olarak mektup yazarak iftira atıyor" dedi. Uğurlu'nun avukatı Fuat Azmioğlu ise müvekkilinin çok yardımsever birisi olduğunu, insani duygular içinde para yardımı yaptığını belirterek, "Şurada biri 30 kişiyi öldürüp para yardımı istese Abuzer ona da yardım eder" diye konuştu. Açıklamalarında "Baba di\e yargılandıgı bir dosyanın olmadığını" belirten Uğurlu konuşmasını şöyle surdürdu: •'Bu bana ve aileme basının yakıştırmasıdır. Bunu basın icat etmiştir. Baba olmak için kumarhane çalıştırmak, afedersiniz birşeyler satmak gerekir. Biz işimizde guciımüzde bir insanız. Neden böyle bir yakı&tırma yaptılar bilmi)orum." Mehmet Ali Ağca'nın tutuklandıktan sonra kendisine iftira atması üzerine adının davaya kanştığını söyleyen Uğurlu, yargıcın, "Neden sana iftira atıyor?" diye sorması üzerine de şu yanıtı verdi: "1979 yılında babam Hüseyin Uğurlu kaçınlmıştı. Gazeteler bu olaydan 'Baba kaçınldı' diye bahsettiler. Telemen davasından bir süre hapisıe yattım. tsmim sık sık gazetelerde çıktı. Ayrıca sıkıyönetim tarafmdan aranmama karsın üç ay geç leslim oldum. Bir de ben Selimiye Cezaevi'nden lahlive olurken koğuş arkadaşlarıma, özellikle ülkücülere kuçiik bir televizyon hediye olarak bırakmıştım. Bıitiin bu sıraladıgım olaylar benim ismimi baba olarak Türkiye'de ön plana çıkardı. Ağca da bunlan ttalya'da okuyor ve bana iftirayı atıyor." İşadamı Kemal Derinkök'ü Yuce Divan'da yargılanırken tanıdığını, daha önceden tanımadığını söyleyen Uğurlu, yargıcın sorusu üzerine, "Milliyet Gazelesi'nin satılıp salılmaması konusunda Derinkök ile göruşme yapmadım. Böyle bir olay da duymadım" dedi. Ecevit hükümeti zamanında tmar İskân Bakanı olan Ahmet Karaaslan'ın, hanımının akrabası olduğunu da soyleyen Uğurlu, "Ahmet Karaaslan'ın Abdi tpekçi hakkında bir dosya hazırlayıp Ecevit'e verip vermediğini bilmiyorum. Ahmet Bey bakan olduğunda kendisine hayırlı olsun, bile demedim. Babam hemşeri ve akraba olarak göriişürdü" diye konuştu. Daha sonra kendisine söz verilen sanık Doğan Yıldınm ise, Abuzer Uğurlu'nun tanışmalanyla ilgili olarak iki duru$madır anlattıklarının doğru olduğunu, ancak diğer konutan biraz karıştırdığını öne sürdu. Uğurlu'dan Bulgaristan'daki Metin adlı arkadaşı için para istemediğini, aslında Uğurlu'nun kendisine bu konudan söz ettiğini söyleyen Yıldınm, "Niye boyle söylediğini bilmiyorum. Bu sözleri ile hem kendisini hem de beni mağdur ediyor. Eğer bu olay ortaya atıldığında gazetedeki haberler ona gosterilmeseydi, kesinlikle bu şekilde ifade vermezdi. Benimle ilgili soylediklerini kendiliğinden söyleyemezdi. Belki olayı basın yönlendirdi. Ona göre, Abuzer Uğurlu ifade verdi, ben çelişkileri böyie izah ediyorum" diye konuştu. 2. Ipekçi davasında Uğurlu'nun sorgusu tamamlandı 3 sanığa idam cezası istendi MJyuşturucu kaçakçılığından bir sanığa ömur boyu hapis cezası verildi. Askeri Yargttay Kapıkule davasının Edirne Ağır Ceza'da görülmesini onayladı. ÖzaVın yaş günü Başbakan lurgut ÖzaU 13 ekim pazar günü tstanbul'da 58'inci yaş gününü kutlayacak. Başbakan Özal, bir gün sonra, Adana, lskenderun ve Antakya'yı kapsayan bir yurt gezisine çıkacak. HP öneriyi kabul etmedi TBMM ihtisas komisyonlannın başkanak divantnın oluşumu konusundaki ANAP önerisi HP tarafından kabul edilmedi. ANAP'ın önerisi HP grubunun dünkü toplantısmda ele alındu HPH Fırathn sorusu HP Malatya milletvekili Ayhan Fırat Malatya'mn Hekimhan ilçesinde laikliğe aykırı davranışlarda bulunan bazı sanıkların eski işyerlerine iade edilmelerinde sakınca bulunup bulunmadığını sordu. Fırat, Kâzım Oksay tarafından cevaplandırılması için TBM\Pye verdiği sözlü soru önergesinde, Hekimhan ilçesinde bugünkü hükümeti dinsiz olarak kabul edip, şeriat devleti kurmak amacıyla propagandaya kanşanların devlet memuru olup olmadığınt ve nerelerde görev yaptıklannı sordu. Haber Merkezi Ege Ordu Komutanlığı 1 NumaraL Askeri Mahkemesi'nce surmcKte olan 4 sanıklı Nazilli ÜGD davası karar aşamasına geldi. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü okuyan Askeri Savcı sanıkların 12 Eylül öncesi örgüt adına çeşitli eylemlerde bulunduklarını öne sürdu ve sol göruşlü bilinen Mehmet Tozaslan'ı özel bir otomobille otogardan zorla kaçırarak ilçe dışında kurşuna dizdiklerini söyledi. Olaya kanşan Ahmet Özsoy, Ahmet Türkmenoğlu, Süleyman Arslan için ölüm cezası isteyen savcı iki sanığın da 4 yıla kadar hapsini talep etti. ANKARA Askeri Yargıtay 5. Dairesi Ankara 4. Kolordu ve Askeri Mahkemesi'nin Kapıkule davasının Edirne Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine ilişkin kararını onayladı. Karar uyarınca Maliye ve Gümrük Bakanhğı eski Müsteşar Yardımcısı Doğan Akin ile 45 arkadaşı Edirne Ağır Ceza'da yargılanacak. • Yurda baz morfin sokmak ve yurt dışına eroin kaçırmak suçlarından 4 Numaralı Askeri Mahkeme'de gıyabında yargılanan Reşit Basçı ömur bovu hapis cezasına çarptınldı, Burhan Fakioglu'na ise 10 yıl ağır hapis cezası verildi. İsmail Ertan topruğa verildi Ankara'da iki gün önce ölen eski Başbakanhk Müsteşarlarından İsmail Ertan'ın (59) cenazesi dün Maltepe Camii'nde kılınan öğle namaztndan sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildL Metris TutukevVnde sanat etkinlikleri kevi'ndeki tutuklu ve hükümlüler, yakmlanna önceki gün bir "Türk müziği konseri" verdiler. Sağ ve sol görüşlü tutuklu ve hükümlülerden oluşan koro, üç bölümden oluşan konserlerinde yakınlannı coştururken, bol bol da hasret giderme olanağı buldular. Konserin birinci bölumunde Türk halk müziğinden ömekler sunuldu. ' 'Bir Yiğit Gurbete Gitse", "Nar Ağacı", "Evlerinin Önü" türkülerini profesyonellere taş çıkartırcasına okuyan ÜGD'li Yusuf Teke bol bol alkış aldı. Bu bölümde Yusuf Teke'ye, Kadir Yalçın, Tevflk Ağansoy, Satılmış Karabacak, Mehmet Öz eşlik ettiler. İkinci bölümde tasavvuf müziğinden örnekler sergilendi. Bu bölümde yine Yusuf Teke, "Çanakkale Şehitleri" türküsünü sahnedeyere serili halımn üzerine bağdaş Şıvgın, Adalet Kom isyvn u ''ndan çekildi ANAP eski Genel Başkan Yardımcısı Ankara milletvekili Halil Şıvgın, grubu tarafmdan aday gösterilerek seçildiği Adalet Komisyonu üyeliğinden çekildi. Halil Şıvgın, bilgisi olmadan Adalet Komisyonu^na seçildiğini belirterek, komisyondan affını istedL kurarak okudu. Son bölümde ise Türk sanat müziği eserleriyer aldı. Konserden sonra Metris Ceza ve Tutukevi'ndeki sanat ve kültürel etkinlikler tanıtıldı, cezaevinin kütüphanesi gezdirildi. Resim atölyesinde tulukluların resmin yanı sıra, heykel, serigrafi çalışmaları da yaptıklan bildirildi. Eylem Birliği davasından ömur boyıı hapis cezasına çarptırılan Kemal tlson, bir yapıtı üzerinde çalışırken şunları söyledi: "7nsanlığın yükseleceği ve kendini aşacağını anlatmak istedim. Burada bir başkaldırı, gelişme isteği var. Insanlann elleri ileriye doğru atılmış. " 100'e yakın yapıtı olan tlson, amacmın bir sergi açabilmek olduğunu söyledi. Atölyenin duvarlannda Türkan Şoray'ın portresi, cezaevi günlerini anlatan tablolar, koltuk üzerine çıplak oturmuş kadın tabloları asılıydı ve atölyede sürekli olarak "klasik müzik" çalınıyordu. (Fotoğraf: S/NA KOLOĞLU) Yerel Yönetimler Komitesi SODEP tstanbul tl Başkanlığı'nca kurulan Yerel Yönetimler Komitesi ikinci toplantısını dün yaptı. tl Başkanı Saduüah Usumi, açış konuşmasında "Dalantn icraatlanndan bir İstanbullu olarak utanç duyuyorum" dedi. Dalan'm hizmetleri sürekti olarak varhklı semtlere götürdüğünü iddia eden Usunti, son 50 yüiır Istanbul'u bu kadar pis gör.nediğini, ulaşımın tam bir rezalet olduğunu söyledi. Askeri gazinoya ikinci roketi ateşlemedim Çukurca ilçesinin Çayırlı ve Çmarlı köyleri arasında devriye gezen 7 eri, hilal şekline girerek pusuya düşürüp silahlanm gasp ettiklerini anlatan Tilki, Çınarlı köyüne erzak getiren katır kervanının yolunu keserek 9 katır yükü askeri malzemeyi ve yiyecekleri de gasp ederek Irak'taki kampa götürdüklerini söyledi. DİYARBAKIR, (a.a.) Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinin 15 Ağoıstos 1984'te bölücü çete mensuplan tarafmdan basılmasıyla ilgili olarak açılan 23 sanıklı Şemdinli olayları ek davasında. hakkında 5 kez idam cezası istenen Huseyin Tilki'nin sorgusu devam ediyor. 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Diyarbakır Askeri Mahkemesı'nde bakılmakta olan davada itiraflarını sürduren saruklardan Hüseyin Tilki, orgutun kendilerini birer olum makinesi gibi kullandığını bildirdi ve "Öldürdüğümiiz insanlar için vicdan azabı duyuyor ve çok üzüluyorduk. Ancak bizim için kurtuluş yolu yoktu. Çünkii, örgüt kaçan veya kaçmaya teşebbüs edenleri öldurüyordu. Benim bildiğim kadanyla bu şekilde 15 militan Turkiye ve Irak'taki kamplarda öldürüldü. Hatta biri öldıiruldiikten sonra >akılarak Dicle Nehri'ne atılmıştı." Şemdinli baskını olayını ayrıntılanyla anlatan Tilki, "Yapılan plana göre, saldırıyı 20 kişi yapacaktı. 11 ağustos günü Gözlük Ali kod adlı yönetici bizi toplayarak bizlerin 21 Mart Takımını oluşturduğumuzu açıkladı. Takım iki bölümden oluşuyordu. Biri benim de aralarında bulunduğum saldırı, öteki de propaganda ve ajitasyon grubuydu. Baskın saat 21.30'da gerçekleştirilecekti. Şemdinli girişindeki trafonun önunde toplandık. Saldırı grubu olan bizler, önce ilçeye girdik. Arkamızdan propaganda ve ajitasyon grubu geldi. Bizler askeri gazinonun >anında bulunan inşaal halindeki askerlik şubesi binasına girdik. Eylem saat 21.30'da benim roketi askeri gazino üzerine ateşlememle başladı. Roket mermisi ağaca isabet etmişti. İkinci mermiyi ateşlemedim. Saldın grubunda roketatar, GI, G2, Kalaşnikof. Diktirof ve Simirnof gibi silahlar vardı. Diğer arkadaşlarımız da tüfeklerle gazinoya ateş ettiler. Saldın 4 dakika surdu. Daha sonra saldırı ve propaganda grupları a\rı ayrı Irak'a geçiş yaptı." Çukurca ilçesinde oturan devleı yanlısı ve kötü ahlaklı olduğu gerekçesiyle öldurulmesine karar verilen Asker Baş'a ateş eıtiğini kaydeden Hüseyin Tilki, olayı gerçekleştirdikten sonra ar PKK itirafçı sanığı Tilki, Şemdinli baskınını anlattı Emniyette işkence gördüm TSÎP davasında sorgusu yapılan Çağatay Anadol: Kaçak fotoğraf makinesi Mali Şube ekiplerinin bir ihbar üzerine Tahtakale'de Dursun Tipici adlı kişinin dükkânma yaptıkları baskmda kaçak olarak yurda sokulduğu anlaşüan 40 fotoğraf makinesi ile 120 kasetfilme el konuldu. Dursun Tipici gözaltına alındu 2 ceset bulundu Kumkapı açıklannda iki gün önce demirleyen Mersin tankerinde işçi olarak çalışan Rasim Korkmaz, denize düşmesi somtcu boğuldu. Cesedi Kumkapı sahilinde, deniz polisi tarafmdan çıkanldu Sirkeci'de de araba vapuru iskelesiönünde Veli Yıldız'a ait olduğu belirlenen bir ceset bulundu. Müteahhidi kurşunladı Şişti'de Kâzım Erdem adlı müteahhit Kâzım Orbay Caddestiıdeki iş hanında Hacı Mirza 'nın oğlu Yakup Mirza tarafmdan kurşunlandı. Dün saat 14.30 sıralarında meydana gelen olaya daha önceki bir sürtüşmenin neden olduğu sanüıyor. Sol bacağından iki kurşunla yaralanan müteahhit Kâzım Erdem Şişli Etfal Hastanesi'ne kaldınlırken, kaçan sanığın aranmasına çalışıiıyor. HER GEÇEN GÜN SACLARINIZI ALIP GÖTÜRMEMELİ! Kalıte kontrolu Cnnos tarafından yapılmaktadır. CRINOS, COMOİTALYA tstanbul Haber Servisi Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde devam etmekte olan Turkiye Sosyalist İşçi Partisi dakadaşlan ile birlikte bölgeden ayvasında. partinin Merkez Kominldıklarını bildirdi. tesi uyesi Çagatav Anadol'un Merkez Komitesi'nin askeri sorgusu yapıldı. TCK'nin 141. birliklerin silahlannın gasp edilmaddesi gereğince 15 yıla kadar mesi ve propaganda yapılmasını ağır hapis istemiyle yargılanan istediğini de bildiren Huseyin Çağatay Anadol sorgusu sırasınTilki, bu amaçla Çukurca ilçesida Emniyet'te işkence gördüğünin Çayırlı ve Çınarlı köyleri aranü söyledi. 8 temmuz gunü gözsında devriye gezen askerlerin altına alındıktan sonra 17 gün hedef seçildiğini söyledi. Tilki, Gayrettepe'deki Emniyet Mukeşif çalışmalanndan sonra Yukdürluğu'ııde gözetim altında tusekova bölgeuinden adam istenetulduğunu söyle>en Anadol, rek, 8 kişilik bir grup oluşturul"Siyasi şube memurlarının duğunu bildirdi \e "iki kö> ara'uvgulama' adını verdikleri ama sındaki >ola pusu kurduk. Astum insanlıgın işkence olarak nikerler gelmekte gectkti. İkişer kitelendirdiği ve lanetlediği işlemşilik grup yerine, loplu halde lere defalarca maruz kaldım" geliyorlardı. Hilal şeklini alıp dedi. vollannı kestik. Daha sonra, siAnadol, sorgusu sırasında dalah. parka ve kasaturalarını alha sonra şunları söyledi: dıklan sonra, onları serbest bı"Manveto cihazında üretilen raktık ve 150 metre ötedeki sınırelektrik akımı ardarda vücududan kampa geri dönduk. Çukurma verildi. Askı labir ediien bir ca bölgesinde dolaşırken, muhkalasa kollanmdan bağlandım. tar aracılığıyla Çınarlı koyün Bu kalas duvardaki ve>a tavankarakoluna erzak getirileccgini daki iki çengele takıldı ve vıicuöğrendik. Kamptan iki adam dadum tüın ağırlığı ile kollarıma ha alarak katır kervanının yoluvuklendi. Gözlerim bağlıydı ve nu kestik. Askeri malzemeleri ve çıplaktım. Çunku manyelo cihayiyecekleri gasp ederek. Irak'tazından çıkan telin vücuduma ki kampa golurduk" dedi. , bağlanması için çıplak olmam gerekivordu. Daha ürkütücüsüvYAKALANMA le de karşılaştım. İşkencenin vaHuseyin Tilki, Irak'taki kamplarda oluşturulan 8 kişilik bir grupla Uludere yakınlarından tekrar Türkiye'ye geçiş yaptıklannı, ancak Şırnak yakınlarında guvenlik ku\vetlcri tarafından duzenlenen operasyonda ele geçirildiklerini sozlerine ekledi. pıldığı oda\a eşim getirildi. El ele tutuşturulduk. Ve vücudlarımıza akım verildi. Bu esnada eşim bavgınlık geçirdi ve olayın şoke edici etkisini bir kaç gün hücresinde lek başına vaşadı. Gerek eşim gerek arkadaşlarımın eşleri bizleri konuşturmak için birer şantaj aracı olarak kullanılmak. bu yelmivorsa bizle beraber 'uvgulamava' sokulmak uzere gözaltına alındılar. Nitekim onların tumu hakkında kovuşturmaya >er olmadığı doğrultusunda karar verilmiş bulunmaktadır." Kendisine işkence yapanlan muhatap olarak kabul etmediğini söyleyen Çağatay Anadol "Dikkatliliğim sonucu bazılarının isimlerini ogrenmeve muvaffak olsam da işkence vapanlardan şikâyetçi olmavacağım. Çunku birkaç kişinin vargılanması ile yurdumda hüküm süren rejinıin işkenceden ellerini yıkamasına izin vermek istemivorum" dedi. TSİP'in 12 Eylül öneesindeve sonrasında illegal olmadığını söyleyen Çağatay Anadol, partinin 1961 Anayasası çerçevesinde kurulduğunu ve faaliyet gösterdiğini belinti. Çağatay'ın sorgusundan sonra duruşma 11 ekim cuma saat 10.30'a ertelendi. ROMA, (a.a.) Terörist Mehmet Ali Ağca tarafından Papa'ya karşı duzenlenen suikast girişiminin beyni olarak nitelenen Bulgar Havayolları görevlisi Sergei Antonov, "Bulgar bağlantısı" davasının dünku oturumuna katılmadı. Ağca ile dun yuzleşmesi gereken Antonov, mahkemeye gönderdiği bir doktor raporuna ilişik mektupla, asabi tansiyonu nedeniyle yargıçlardan yüzleşmeyi ertelemelerini istedi. Antonov'un raporunda asabi tansiyonu bulunduğu, " k o r k u " içinde olduğu kaydediliyor ve mahkemeye çıkmasının uygun olmadığı belirtiliyor. Mahkemeye yalruz çıkmak zorunda kalan Ağca da, gizli P2 Mason Locası'nın eski uyesi halvan işadamı Francesco Pazienza'yla görüştuğü yolunda ilkbaharda avnı mahkemede verdiği ifadeyi reddetti. Ağca ilk ifadesinde, İtalyan hükumetinin başvurusu üzerine ABD'de mtuklanan Pazienza ile suikast girişiminden 1 yıl sonra "Ascoli Piceno" hapishanesindeki hücresinde gorüştuğunü açıklamıştı. Çelişkili ifadeieri artık hiç kimsenin yabancısı olmayan Ağca. bugünkü ifadesinde ise. Pazienza ile hiçbir zaman 'doğrudan temaskurmadığını' sövledi. Antonov, Hansiyorf nedeniyle Ağca ile yüzleşmedi Kızlar Manastırı davası başladı Uluslararası Af Örgütü raporu yayımlandı Türk Tabipler Birliği: İdam cezası kaldırtlmalt 'Türkiy&de sivil yünetime rağmen işkence devam yılında 40 ülkede 1513 kişinin idam edildiğinin bilindiğini, bu sayının gerçekte daha fazla olduğunu öne sürüyor. Raporda, 1984'te 55 ülkede 2068 kişinin de idama mahkum edildiği kaydediliyor. Rapora göre, örgüt, geçen yıl, Türkiye'nin de dahil olduğu çeşitli ülkelerdeki fıkir suçluları ile yakınlarına 397 bin 424 sterlin tutannda para yardımı yaptı. Uluslararası Af Örgütü'nün raporu 1984 takvim yılı içindeki olaylan içerdiği için Bulgaristan^ daki Türk azınlığa yapılan kötü muameleler geniş olarak işlenmemekle birlikte, Bulgar hükümetinin ülkedeki Muslüman ve etnik azınlıklara dini inançlanndan ötürü yaptığı baskıların uluslararası insan hakları anlaşmalarına aykırı olduğuna değiniliyor. 'Köprülü Hemşire* Çeşmesi açıldı Boğaziçi Soroptimist Kulübü tarafmdan onarılan "Köprülü rfemşire" (Tezkereci Osman Efendi) Çeşmesi dün Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafmdan hizmete açıldu "Tarihi Istanbul Çeşmeleri Kurtarılmalıdır" programı içinde onanlacak 41 çeşmeden 18'incisi oian "Köprülü Hemşire" Çeşmesi'nin suyu İSKt Genel Müdürlüğü tarafmdan sağlandu Saç dokulmesı ve saç zayıflığı günümuzde ert<eklenn %70'mın karşılaşbğı en buyuk saurHardan brıdr Saç dokulmes, yetersız besienme, zayıflama rejımı, doaşım bozukluğu, kalıtımsal nedenler ya da yprato yaşam kosuHanndan ılen getebk Eğer aan de saçlannız her geçen gun artan bir oranda dokuluyasa mutlaka etk* ör bakım gerekmektedf Foltene* bo bakım ıgn en buyuk yardmcımz, en etkın sılahıntz olacaktır Başansı tum dunyada kamtlanmış olan Foltene'! aktıf maddes Tnchosacchanoe'' ıte saçlanmzı guçtendınr dokulmesnı onter Canlı ve gur saçlara kavuşmaneı saglar < INT S p * hsansı ıte Turtuyede Padako ttoç «• nmr% San. A^. unhndan Cnno» sUnOaniann< göre uratltnakte ve tum < 8RagEfaedTradan»<< nelerde MWm»kt»d.r Foltene LONDRA (a.a.) Uluslaıarası Al Orgutu'nun, 1985 vılı genel raporunda, Türkiye'de siyasi mahkumlara kotü muamele yapıldığı iddiası tekrarlandı. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipler Birliği Bir kitap şeklinde yayımlanan Merkez Konseyi ölüm cezalannı, ve 359 sayfadan oluşan rapor 123 tıp mesleği kuraiları açısından ülkeyi kapsıyor. inceledi ve iki noktada bu cezaRaporda, Türkiye'ye ayrılan lara karşı olduğunu açıkladı. beş sayfada siyasi tutuklu ve hüKonseyin son toplantısmda aykumlülere kötu muamele ve sisrıntılı biçimde ele aiınan ve incetematik işkence yapılmasına silenen konuya ilişkin görüşlerin vil yönetime rağmen devam edilTBMM'ye, hükümete ve Cumdiği iddiası yer alıyor. hurbaşkanlığı makamlarına duRaporda, Türkiye'de 1984 yılı yurulmasına karar verildi. i için değerlendirme yapılırken si1 yasi suçlardan dolayı 400 kişinin Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi'nin açıklamasında, j idama mahkum olduğu, 30'dan fazla idam kararının parlamenölüm cezasının, cezadan çok iltonun onayına sunulduğu öne kel bir öc alma duygusunun dosürülüyor. yurulması olduğu bildirildi. Bu DİĞER ÜLKELERDE cezanın, kutsal olan "hayat" Raporları çeşitli ülkelerce tek kavramına ters düştüğü ve bu neyanlı ve önyargıh olrnakla suçladenle gelişmiş ülkelerde yasalarnan Uluslararası Af Örgütü 1984 dan çıkarıldığı kavdedildi. BAL1KESİR. (Cumhuriyet Ege Bürosu) Merkeze bağlı Karaman köyilnde Kuran kursu adıyla açılan ve kamuoyuna 'Kızlar Manastırı" olarak gazetemizde yayımlanan olayla ilgili dava dün Balıkesir 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başladı. Sanık Üzeyir Karaca'mn 1979 yılında aldığı kurs açma izin belgesinin geçersiz olduğu anlaşıldı. Köy dışından getirtilen genç kızlann dini eğiümden geçirildiği Karaman köyündeki Kızlar Manastın, gazetemiz tarafından kamuoyuna duyurulmuş ve konuya ilişkin olarak Balıkesir Asliye Ceza Mahkemesi'de dava açılmıştı. Dün başlayan davanın ilk duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Ümmet Erdem, saruk Üzeyir Karaca hakkındaki iddianamesini okuyarak TCK'nin 261. maddesi uyarınca cezalandınlmasını istedi. Daha sonra sanık Üzeyir Karaca'mn sorgulamasına geçildi. Mahkeme hâkimi sanığa suçlanma nedenini anımsatarak, "Yasadışı din egitimi vermekle suçlanıvorsun, ne divorsun?" diye sordu. Karaca "İzin belgem var" diyerek 1979 yılında Balıkesir Müftülüğü'nden alınmış izin belgesini sundu. Belgeyi inceleyen duruşma hâkimi, "Bu belge 1979 yılında verilmiş. Senin 1982 Anayasası'ndan haberin yok mu? Bu izin belgesi geçersiz. Senin Kuran kursu açma belgen var mı?" sorusunu yöneltti "Yok" yanıtını alınca şöyle konuştu: "Neden köyde Kuran kursu açıp yabancı kız öğrencileri okutup köyün çocuklannı okutmuyorsun?" Sanık Üzeyir Karaca yabancı kızlar değil köyün çocuklannı okuttuğunu belirterek, "Küçük çocuklara camide abdest alıp namaz kılmasıru öğretiyonım" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle