15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 6 EKÎM 1985 Bugün ekrana 4 dizi,2 film geliyor 17.45 TV dizisi MEHMED KEMAL POIİTtKA VE ÖTESÎ Her Yolculukta Akşamcılar her pazar ekran başına Dostlar arasmda (Cheers)/ Yönetmen: James Burrows/Oynayanlar: Ted Danson (Sam MaloneJ, Shelley Long (Diane Chambers), Rhea Perlman (Carla Tortelli), Nicholas Colasanto (Ernie Pantusso), Georges Wendt (Norm)/ 30'ar dakikatık 13 bölüm. Kültür Servisi TV ekranına 30'ar dakikalık 13 bölümden oluşan ilginç bir Amerikan diziDİANE VE SE VGlLİSt Dizinin ilk bolümunde Diane Chambers si geliyor. Ozgün adı "Cheers" olan ve "Dostiar Arasında" adıyve sevgilisi Summer Sloan ile tamşacağız. la ya>ımlanan yeni dizide olaylar Cheers adlı bir barda geçiyor. 13.40 TV dizisi Toplumun her kesiminden, her yapıda insanın uğrak yeri olan bu barda günün yorgunluğunu atıp şöyle bir iki kadeh parlatmak, kafayı bulmak, dost aramak, söyleşmek, dertleşmek, şiir okumak, şarkı mırüdanmak ya da dahp dalıp gitmek, hüzünlenCasuslar Kralt / Yönetmen: Jim Goddart / Yazan: mek için gelip gidenlerle tamşacağız. Pazar günleri bu barı her Robın Bruce Lockhart / Yapıma: Chris Burt / kesimden akşamcıyla paylasacak Oynayanlar: Sam Neill (Sidney Reilly), Brian Protheroe mutlu, mutsuz, seven, sevilen, al(Sasha Grammaticoff), Celia Gregory (Nadio Massino), Barry Stokes (Kaptan Cromie) / 50'şer dakikalıkl2bölüm. datılan, üzülen, sevinen, neşelenen insanların dert ortağı olacaKiiltür Servisi Çağımızm önemli casusu Sidney Reilly'nin ya ğız. Sam MaloneCTcd Danson) şamını konu alan bir TV dizisi bugün ekrana geliyor. "Casuslar Kralı" beyzbol oyunculuğunu bıraktıkadıyla yayınlanacak 12 bölümluk dizide Sidney Reilly'yi, Sam Neill tan sonra bir bar açmıştır. Checanlandırıyor. ers adlı bu barda spor çevresin"Casuslar Kralı"nda Sindey Reilly'nin 70 yıllık yaşamının nefes deki eski arkadaşlannı bir araya ' kesen olayları, gizli kalmış yönleri sergileniyor. Dizi süresince Seki getirmeyi amaçlamaktadır. Açızinci Edward donemi Ingiltere'sınden Lenin dönemı Sovyetler Birlilışından bir süre sonra Cheers, f i'nde kadar Avrupa'da yaşanmış casusbarmeni, garsonu, müşterisiyle , luk olaylan ekrana getirilecek. "Casusnerdeyse bir aile olacağına dönülar Kralı"nda önemli casusları Barry Stoşüyor. Sevmeye, sevilmeye, dostkes, Brian Protheroe gibı oyuncular canluk kurmaya özlem duyan ınsanlandırıyorlar. lar için Cheers, artık vazgeçilmez ' Robin Bruce Lockhart'ın aynı adlı robir bannak olmuştur. Bu arada ' manından uyarlanan dizide gerçek bir caSam Malone'un yasamına Diane susun coşkulu serüvenleri yer alıyor. DaChambers adındaki genç ve güN ha önce beyaz perdede izlenen "Mata zel bir jcadmın kanşmasıyla olaytlari" ve "Gizli Ajan"dan, Ian Fleming'in lar getişir. kum "James Bond" filmlerinden çok daDiane Chambers (Shelley •Jıa farklı bir içeriğı ve yapısı var. Daha Long) iki yıldır asistanlığını yaponce TV'de yaymlanan "Köstebek" dizitığı Summer Sloan ile evlenme «inin de üstünde bir yapıt olduğu behrtihazırlığındadır. Summer bir gün eski kansına armağan ettiği anSidney Reilly, çok akıllı, güçlü, zengin, tika yüzüğu almak için onun evi•çekici, soğukkanlı bir erkektir. Tehlikelı ne gider. Sevgilisi Diane'ı da bir yaşam sürmektedir. Londra'nın en Sam'ın barına bırakır. Sloan esSam Neill lüks kulüplerinin uyesidir. Az insanda ki kansının yanından bir daha rastlanan sezgi ve yetenekleriyle politika merkezlerinin bir numara geri dönmez. Sam ile Diane dost lj kişisi olup çıkmış, casusluk dunyasmın en önemli kişisi olarak anıl olurlar. Diane çeresizdir. Sam1 maya başlamıştır. Dünya politikasının perde arkasında dönen do in iş önerisini kabul eden Diane, lapların pek çoğunun içinde Sidney Reilly yer almaktadır. En etkin barda çalışmaya başlar. Sam ile casusluk olaylarmın perdesi aralandığında Sidney Reilly'nin yüzü be Diane birbirlerine karşı ilgi duylirmektedir. Dizide 1918 yılından bu yana yaşanmış ilgi çekici ca malanna karşın bir türlü duygususluk olaylannın öyküsunu bulacaksınız. larını açıklayamazlar. İLK FİLMİ "Bugünün Saraylısı", Sema Yunak"in ilk filmi. Mesut Çakarlı da oyuncular arasmda. 20.45 TV dizisi Çağın "Casuslar Kralı"nın serüveni ktanbuTun iki dönemi ve bir aşk öyküsü: Bugünün Saraylısı Yazan Refik Halit Karay/Yönetmen: Ziya Öztan/Yapıma: Sacit Doğruyol/Senaryo: Gürsen Topses, Altuğ Savaşal, Ziya Öztan/Görüntü yönetmeni: Huseyın Özşahin/Oynayanlar: Ahmet Mekin, Sema Yunak, Zeynep Tedü, Asuman Arsan, Halil Ergün, Metın Serezlı, Erol Keskm, Mesut Çakarlı, Cem Kurdoğlu, Ahmet Sezerel, Yaman Okay, Ahmet Ulaş, Suna Selen, Gülsen Tuncer, Dılaver Uyanık/60'şar dakikalık 4 bölüm. Kültür Servisi Yeni yayın döneminin ilk yerli dizisi "Bugünün Saraylısı" romancı, oykuyazarı, gazeteci Refik Halit Kanry'ın (18881965) 1954'te yazdığı aynı adlı romanından TV'ye uyarlanan "Bugünün Saraylısı"nda İstanbul'un 40 yıl arayla iki ayrı dönemı anlatılıyor. 1944 yılı ve geriye dönuşlerle 1908 yılında geçen bir aşk seruveninden yola çıkılarak toplumumuzdaki ekonomik ve kültürel değişimlere değiniliyor. Istanbul'da oturan Ata Efendi ve ailesinin Ayşen adlı taşnlı bir kızın yanlarına gelişiyle başlayan yaşam değişikliği ve geçmişteki bir aşk öyküsü "Bugünün Saraylısı"nın özunü oluşturuyor. Romanları kadar uzun vıllar surdürdüğü gazeteciliğiyle de tanınan Refik Halit Karay'ın (18881965) TV dizisine dönüştürulen "Bugünün Saraylısı" adlı romanı 1908 yılında ve 194547 yülannda geçiyor. 1908, romanın kahramanı Ata Efendi'nin çocukluk yıllarına ve İkinci Meşrutiyet'e rastlıyor. 194547 yılları ise, İkinci Dunya Savaşı'mn sıcak günlerine denk duşüyor. "Bugünün Suraylısı"nın gerçekte Refik Halit Karay'ın da yaşamının bir kesitini anlattığı biliniyor. Dizide Ahmet Mekin hem 1944'te Ata Efendi'yi, hem de 1908'de Ata Efendi'nin babasını, taşra kızı Ayşen rolündeki Sema Yunak da hem Ata Efendi'nin gençliğinde sevdiği Kafkas Geh'ni'ni, hem de ona çok benzeyen günümüzdeki genç kızı canlandırıyor. 1985 yılının şubat, mart, nisan aylannda İstanbul'da çekilen, 52 oyuncu ile 250 fıgüranın rol aldığı dizi film 86 milyon liraya çıktı. Dizinin başrolünde oynayan Ahmet Mekin son olarak "Küçük Ağa" ve "Aliş ile Zeynep" dizilerinde rol aldı. Türkiye îkinci Güzeli Sema Yunak ise fotomodellik ve mankenlik yapıyor. 10.25 Pazar Sineması \X/ftlt£»r> ^t««*?» Ivtftttnnil lflUUtiUU yıne ekranda Sevimli Emanet (Little Miss Marker) / Yönetmen: Walter Bernsteın / Oynayanlar: Walter Matthau, Julie Andrews, Tony Curtis, Bob Newhart, Lee Grant, Sara Stimson, Brian Dennehy / 1980 yapımı 135 dakika. Kültür Servisi Beş parasız "müşterek bahisci" Carter, on dolar karşılığında altı yaşındaki kızı Marker'ı yıl". *rdır tek başına yasayan "Kederli Jones"a rehin bırakır. Carter uzun bir süre ortada görünmez. Sonunda gangsterlerle başımn derde girdiği ve öldüğu öğrenilir. "Kederli Jones" küçük kıza bakmak zorunda kalacaktır... Filmleri uzun zaman ülkemizde gösterilmeyen, ama son dönemde ekranlarımıza nerdeyse demir atan VValter Matthau'nun oynadığı bir film daha. Senaryo yazarhğmdan sonra ilk kez yönetmenliğe soyunan Walter Berastein, konuya canlıhk ve mizah kazandırmasını biliyor. 23.00 Belgesel dizi Belgeleriyle Britanya împamtorkiğu'nun çöküşü Kiiltür Servisi "Üzerinde giineş batmavan imparatorluk" diye tanımlanan Büyük Britanya İmparatorluğu'nun çöküşünu anlatan 14 bölümluk bir belgeşel dizi bugün ekrana geliyor. özgün adı "The End Of Empire" olan "Bir tmparatorluğun Çöküşü" belgeseÜni lngiliz Granada Televizyonu hazırladı. 193O'lu yıllarda birçok ülkeye egemen olan, bunları sömürge haline getiren Büyük Britanya Imparatoruluğu İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra büyük bir sarsıntıya uğradı.Yavaş yavaş bilinçlenen sömürgeler haklarını aramaya, özgurlüklerini istemeye yöneldiler. Boylece üzerinde güneş batmayan imparatorluk parçalanıp kuçülmeye başladı. Hindistan ve Pakistan'dan sonra Malaya, Filistin, Mısır, Aden, Rodezya, Singapur ve daha birçok ülkenin Britanya İmparatorluğu'ndan kopuşunun anlatıldığı dizinin onuncu bölümu ise Kıbrıs'a a>Tilmış bulunuyor. Bizler için en ilgi çekici bolüm olan "Kıbns"ta, yeşiladanın Ingiltere egemenliğinden kurtuluşu, bağıms'ız devletin kuruluşundan sonra Türklerle Yunanhlar arasmda bir türlü çözülemeyen sorunlar, Başpiskopos Makarios tarafından desteklenen Enosis (Kıbrıs'ın Yunanistan'a katılması) düşleri, EOKA'nın başlattığı kanlı cinayet eylemlerı, Ingiltere'nin adadan çekilirken Türk ve Rum toplumlarını kaynaştırmada gösterdiği basansızlıklar yer alıyor. Dizinin bugünkü ilk bölümünde Singapur işleniyor. İkinci Dünya Savaşı öncesi Ingiltere1 nin sömurgesi olan Singapur'un ticaret merkezi haline getirilmesi ve Japonya'dan gelebilecek tehlikelere karşı savunma merkezi olarak kullanüması, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki zaferi anlatılıyor. Alü Milyonluk Adam ve Hemingway'in torunu Margaux Katil Baltklar (Killer Fish) / Yönetmen: Anthony M. Dawson / Oyuncular: Lee Majors, Karen Black, Margatvc Hemingway, Marisa Berenson, James francıscus / 1979 yapımı / •95 dakika. Kiiltür Servisi Bir soygun sonucu çalınan mücevherler, hırsızlar tarafından bir göle saklanır. Ancak gölde, ünlü "katil balıklar" yani piranhalar kaynaşmaktadır. Hırsızlardan bir bölumü, bıjnu hayatlanyla öderler.. Daha sabırlı olan Lasky ise, âşık olduğu bir mankenle birlikte taşları ele geçirmeye çabalar... r Joe Dante'nin ünlü "Öldüren BalıklarPiranhas" filminden sonra yine aynı balıklara dayanan bir serüven filmi.. tngilizce •takma bir ad kullanan Anthony Dawson, aslında ticari Italyan sinemasının onemsiz yönetmenlerinden. Ülkemizde de fılm çekmi$ olan Dawson, bu filmde, "6 Milyonluk Adam" Lee Majors, Hemingway'in güzel torunu Margaux. Karen Black gibi gunümüzün gözde oyunculanndan bir takım kurmuş. 18.10 TV'de Sinema Parti Başkanı ile istanbul'dan sabahın alaca karanlığında yola çıkıyorduk. Ünlü bir otelin önünde park etmiş olan seçim otobüsünün şoförü hoparlörleri şimdiden açmış, 'Türk askeri, Türk askeri' diye merrter marşına başlamıştı. Sabahın köründe tatlı uykularında olanları uyandırmaktan başka bir işe yaramayan marşa sövenler elbette çok olurdu. Başkan, 'Aman ne oluyor kesinf dedi. Koşuştular ve kestiler. Böyle toplantılarda kime verildiği bilinmeyen komutlar olur. Birkaç kişi birden kabullenir, hemen yerine getirilir. Otobüsün hoparlörü dargın hınltıyla sustu. Çevre yoluna çıktik, Tekirdağ doğrultusunda gidiyorduk. Erken kalkıldığı için çoğu kişinin yüzünde uykusunu alamamış olmanın durgunluğu vardı. Topkapı'yı filan geçtik. Küçükçekmece'de Cennet Mahallesı önündeki duraktan katılacak, qörevlileri aldık. İstanbul il Başkanı bizi buraya kadar uğurtadı, "Bizim görevımiz bittı, güle güie' dedi. Bu yıl kurak geçmişti. Yol boyu sıcaktan kavrulmuş gündöndüleri görüyorduk. Bilenler, bu yıl çok yağ sıkıntısı çekileceğini söylediler. Geçen yıl da çekilmişti ama, bu yıl rekolte daha düşüktü. Hükümet dışardan yağ almak zorunda kalacaktı. Partililer, başkana bu konuyu işlemesini söylediler. Hep susan, ancak kendini karşılamaya gelen küçük kalabalıklar karşısında konuşan başkan, onlar öğüt verdikçe kafasını sallıyordu. Dikkat ettim seçim otobüsü yol boyunca nerede küçük öbekler halinde birikmiş kalabalık görürse duruyordu. Başkan ve yakın çevresi hemen otobüsten iniyorlar, küçük, büyük her kim varsa toka etmiyor, başkanın elini öpüyor, o da onların yanaklarından. El öpme saygının ve bağlılığın simgesi oluyordu. Tekirdağ'a doğru gidiyorduk. Yollarda öbeklenmiş karşılayıcılar gördükçe duruyor, bunun dışında tarlada, yolda, belde çalışanlar gördükçe el sallıyordu. Tekirdağ'a sabahın çok erken saatinde gırdık. Otobüsümüz mehter marşlan, kornalar çaldıysa de pek aldıran olmadı. Umursamazlığı gören partilıler, "Buralar programımızda yoktur, partHilerin haberi olmadı' diye özür diliyorlardı. İİk durağımız Hayrabolu o!du. İlçenin pazarı vardı. Zaten alanda kurulu pazarda, yakın yörelerden gelen alışverişçiler va<dı. Partiye degil, kendine göre bir kalabalık oluşmuştu. Hoparlörü sonuna değin açtılar, otobüs pazar yerini döndü. Bir gitti, bir geldi. Partililer 'Nasıl kalabalık değil mı, çok kışı gelmiş, diye birbirlerini güçlendiriyorlardı. Buradaki örgütün iyi çalıştığı anlaşılıyordu. pazara epeyce adam toplamıştı. Siyasal hakkı yasaklanmış, buralı olan eski bakana durumu sordum. 'Halk sıyasete yeniden yeniye ısınıyor" dedi. 'Ne olsa askerirejimder daha çıkmadık' Askeri rejimın kendi görünmüyordu, ama izleri deriye yapışmışcasına belli oluyordu. Başkan da bunları bildiğinden, askeri rejimden kurtulmayı, demokrasiye dönülmeyi önerıyordu. Buradaki insanlar toprak adamıydı, kuraklıktan yakınıyorlardı. Gündöndü, çeltik, buğday, arpa. Başkan yakınmalara, 'ıktidarda değiliz, sizin oylarınızla geldiğimizde çözümleriz' diyordu. Ne geleceği görünüyordu, ne getirecekleri... İktidar başka ellerdeydi. Uzunköprü'de daha büyük bir kalabalıkla karşılandık. Bu Uzunköprü'nün kime oy verecegi belli olmazmış. Çoğunluğu göçmenmiş ve siyasal eğilimini saklarmış. Bugün öyle yapmadı, kalabalığı belli eder gibi oldu. Sıyasette kulağı kesik olanlar, "Gelir dinlerler ama oyu kime vereceklerini saklahar" dedi. Gazeteye bir şeyter yazdıracaktım. Postaneye geldim ki, genç arkadaşlar bütün telefonlan kapmışlar. Posta memuru, 'Acele yazdırsanız bile beş kulübemız var, hepsi de tutulu' dedi. Postane önünde bir tanıdığa rasladım. 'Aman telefon.." diyecek oldum. Beni aldı, bir bakkal dükkânına götürdü. Bakkal konuksevermiş, telefonunu kullanmama izin verdi. İstanbul'u istedim, yazdırdım, şurdan burdan konuştuk. Bakkal, telefonla konuşurken bir kavun doğramış, 'Allasen buyur1 dedi. Yemesen olmaz. Bir iki dilım yedim yemedim. Bizim konvoyu aradım. 'Meydanda Atatürk'ün heykeli varya, orda' dedıler. Bir koşu gittim. Bir de ne göreyim. bızim seçim otobüsü yola çıkalı yarım saat olmuş. 'Yetışebilir miyim?' Valla Meriç'te belki yakalarsın.' 'Vakaiayamazsam?' 'Meriç, ipsala, sonra Keşan'a geçmeyecekler mi?' 'Öyle olacak..' ötede yol yoktur, sen burdan, doğrudan doğruya Keşan'a geç, iki saat çeker, orda yakalarsın.' Öyle yaptım. Keşan'a geldim, kasabanın ortasındaki parkta birsoğuk ayran içtim. Buraların havası nemsiz olduğundan kasaba kuru sıcakla yanıyordu. Gölgede azıcık kestirmişim. Bir şamata ile uyandım. Bızim otobüs mehter marşını tutturmuş, 'Türk askeri, Türk askeri!..' diye bağırıyordu. Asker de bir görünmüş, siyaseti bir daha denemek istemediği için 'buradayım" demiyordu. Kaymakam, başkanın konuşacağı alanı değiştirmiş, dar yerden almış daha geniş yer vermiş. Ama buna çok kızdılar, veryansın ettiler kaymakama. Demokrat Partı dönemınden kalma bir alışkanhktır. Başkanlar valiye, kaymakama çattılar mı, halkın gözünde kahraman olurlar Muhalefetin de fiyakası budu r Kaymakam fiyakalarını bozmadı. Konuşmaları uzaktan ızledi. Geceyi Keşan'da yeni yapılmış şık bir otelde geçirdık. İSTANBUL'UN GAZETESİ GELİYOR! İstanbul Türkiye'nin en büyük şehri. İstanbul'da ne ararsan bulunur derler ama büyük İstanbul'un bir gazetesi var mı? Evet bütün gazeteler burada çıkıyor. Acaba hangisi İstanbul'un gazetesi? İstanbul'un gazetesi 10 Ekim'de geliyor. Türkiye'nin en başanlı ve en büyük bölge gazetesi Yeni Asır, doksan yıllık tecrübesi ile İstanbullular'ın gazetesini hazırladı. ^ İstanbul Yeni Asır 24 sayfia, iki bölüm. Yapısı batistandartlanna yakın. Benzersiz, renkli ve güleryüzlü. İlk bölümde en geniş şekliyle dünyadan, yurttan ve şehirden güncel politika, ekonomi haberleri ve genel aktüalite yer alıyor. Dizi yazılar, inceleme, yorum ve röportajlar doyurucu içeriği tamamlıyor. Düşündürücü, dinlendirici, eğlendirici çizgi bantlar dengeyi sağlıyor. ikinci bölümün adı Metro/İstanbul. İstanbul'la dolu. Şehirden haberler, sağhk, ulaşım, eğlence rehberleri, sanat, kültür haberleri. Renkli geniş bir hava raporu. Bayanlar için ev idaresi, dekorasyon, moda, magazin. Televizyon, video, radyo, müzik canlı, renkli. Ve profesyoneli, amatörü, okul ligleri, semt haberleriyle bütün spor dallan hergün İstanbul Yeni Asır'da. Pazartesi günleri ekteki geniş Spor Gazetesi, haftanın heyecanını yansıtacak. 10 Ekim Perşembe sabahı bir Yeni Asır alın, okuyun. Seveceksiniz. Boş bulunan birinci derece kadrolu Seçmen Kütüğü Genel MüdürlUğü'ne atama yapılacaktır. Genel Müdürun Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesinde belirtilen genel şartlara sahip bulunmakla beraber kadrosu birinci derece (+650 ek gosterge) olduğundan aynı kanunun 68/B, a maddesi uyannca. devlet hizmetinde en az on iki yıl fîilen çalışmış ve yüksek öğrenim görmüş olması zonınludur. Seçmen Kütüğü Genel Müdürii'ne 1985 mali yılında ügüi kararnamede genel müdürler için öngörülen işgüçlüğü zammı (975), temininde güçlük zammı (975) ve özel hizmet tazminatı (Vo3O) ödenecektir. Genel müdürlüğün kuruluş amacı ve görevlerinin niteliği dikkate alınarak devlet kadrolarında üst düzeyde yonetici olarak çalışmış ve bilgisayarla ilgüi yüksek öğrenim ya da eğitim görmüş otmak atamada tercih nedenı sayılacaktır. Eyvelce herhangi bir siyasi partiye üye, herhangi bir secimde siyasi parti listesinden aday olmamış isteklilerin en geç 15.11.1985 gününe kadar Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı'na yazüı olarak başvunnaları gerekmektedir. Başvunı yazısında başvurarun kimliği, yaşamöyküsu, eğitimi, çalışrna hayatı, varsa bilgisayarla ilgili çalışmalan, son çalıştığı devlet kurumu ve yazışma adresi açıklanmalıdır. Seçmen Kutuğü Genel Müdurluğü'nun amacı, görevleri ve diğer konularda ayrıntılı bügi almak isteyenler Yüksek Seçim Kurulu'na başvurabilirler. B a s m . YUKSEK SEÇİM KURULU'NDAN DUYURU Ifeşilova, toprağa verildi BODRLM, (Cumhuriyet Ege ' Bürosu) Yazar Mustafa Veşii lova dün Bodrum'da toprağa verildi. Geçirdiği beyin kanaması sonucu Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yaşamını yitiren yazar Mustafa Yeşilova'nın cenazesi dun Bodrum'a götüruldu. Burada eski politikacılardan tsmail Hakkı Birler, Cahit Kayra, Yazar Mina Urgan, tiyatro sanatçısı Turgut Boralı ve gazeteci yazar Orsan Oymen ıle kalabalık bir ' yurttas topluluğu tarafından karşılanan cenaze, kılınan öğle namazından sonra Bodnım Mezarlığfnda toprağa verildi. 1928 yıünda Erzmcan'da doğan Mustafa Yeşilova, Anadolu Ajansı ve Tasvir Gazetesi'nde muhabirlik yapü. Ardından Emniyet Örgütü'ne girdi. 1975 yüında da Başkomiser olarak emekliye ayrüdı. Cumhuriyet'te bir süre "Bodnım MektuplarTnı yazan Mustafa Yeşilova "Kopo" adlı romanıyla 1977 yılında Karacan Roman Ödulu birinciliğini almıştı. Yeşilova'nın daha sonra" Karasu" adlı ikinci romanı yaymlandı son olarak da "Komiser" adh romanı üzerinde çalışıyordu. 15 8.1985 gunu Cerrahpaşa Hastanesi'nin II. Cerrahi Bolümunde ustun b^r gayretle kolon ameliyatımı gerçekleştıren ve beni tekrar sağhğıma ka\uşturan, Sa\ın Operator Doçent TEŞEKKÜR Dr. ORHAN HERSEK'e Onnan Yüksek Muhendisi NEDİM NLRİ İLKMEN \e >ardımcı asıstanlanna en derın şukranlarımı ve teşekkürlerimı sunma>i bir borç bılınm İASIR "Büyük İstanbul'un çağdaş gazetesi" ELEKTRJK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ Kurslanna başlamıştır. ka\ıtlar devam etmektedir. Tel.: 148 50 52148 50 53 İNGİLİZCE VE BİLGİSAYAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle