16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 6 EKÎM 1985 Lizbon'dan Cumhurbaşkam Eanes'in parlamentoyu feshetmesinin ardından bugün yapılacak olan seçimlerde Portekizliler hem 250 milletvekilini hem de 24 Avrupa parlamenterini seçecekler. Mario Soares'in Sosyalist Partisi, seçimlere, ülkenin AET'ye katılmasını sağlayan parti imajı ile giriyor. NİLGÜN CERRAHOĞLU LlZBON Portekizliler 250 milletvekili ve Avrupa Parlamentosu'na gönderecekleri ilk 24 "Avnıpa Pariamenteri"ru seçmek iizere bugün sandık başına gidiyorlar. 1983'ten bu yana işbasmda olan sosyalist ve sosyal demokrat koalisyonun haziran ayında çözülmesinden sonra, Portekiz'deki tüm siyasi güçler, ülkenin AET'ye katılmasından az sonra yapılan bu seçimlerin önemini vurguluyorlar. Oysa yapılan kamuoyu yoklamaları, . Portekiz seçmeninin dörtte birine yakın bir bölümünün hangi partiye oy kullanacağı konusunda kararsız kaldığını gösteriyor. Aslında Portekizliler siyasi tercihleri konusunda bu kadar kalannda da görünen durgunluk, sosyal ve bölgelerarası dengesizliklerdeki artış, tüm bunlara ilaveten kimsenin geleceğe yönelik ekonomiyi canlandırıcı ciddi plan ve programdan soz etmemesi, hep Portekiz seçmenlerini düşünduren unsurlar. Siyasi güçler arasındaki genel hava, AET'ye üyeliğin bir sihirli değnek gibi ülkenin çok ciddi boyutlardaki ekonomık sonınlarını çözümleyeceği yolunda. Örneğin bu yaz Cumhurbaşkanı Eanes'in Meclisi dağıtmasına dek sosyalist Başbakan Mario Soares başkanlığında işbaşında olan hükümet ortağı PS'nin (Sosyalist Parti) seçim panoları Portekiz'de seçim var Insanhk haü... olmasa da, umut veren vaadleri sayesinde, kamuoyu yoklamalanna göre, oyların yaklaşık yüzde 30'unu almaları bekleniyor. Bu oran, sosyaüstlerin 1983 genel seçimlerinde aldıklan yüzde 36'Uk oylarla karşılaştınlırsa, kesin bir gerilemenin eşiğinde olduklarını gösteriyor. Gözü aralık ayında yapılacak Cumhurbaşkanuğı seçimlerinde olan Mario Soares'i, sosyalist oylarda beklenen bu gerileme özellikle endişendiriyor. Bu durumda Soares'in uzun süredir düşlediği Cumhurbaşkanlığı koltuğuna sahip çıkması hayli güçleşecek. Sosyalistlerin 1983'ten bu yana hukumette işbirliği yaptıklaIsveren çevrelerinin devlet yönetimindeki rüşvet ve yolsuzluklara son verilmesi gibi isteklerinin yanı sıra, iktisadi ve sosyal politikanın kurallannm daha acık seçik bilinmesi ya da belirtilmesi gibi talepleri var. Kamuoyu yoklamaları 1983 seçimlerinde oyların yüzde 18,2'sini alan komünistlerin (Birleşik Halk İttifakı APU) ve Hıristiyan demokrat eğilimli "Demokratik ve Sosyal Merkez" (CDS) partisinin mevcut durumlarını koruyacağına işaret ediyor.1983 seçimlerinde oylann yüzde 12,4'ünu alan CDS'nin, oylannı yüzde 2'ye yakın bir farkla, yüzde 14'e çıkartması bekleniyor. Gene hiçbir partinin kesin zaferle çıkmayacağı ve Portekiz'i yeni bir koalisyon hükümetine götürmesi beklenen bu seçimlerin en büyük sürprizi ise, hiç şüphesiz Cumhurbaşkam Ramalho Eanes adına kurulan, seçimlere ilk kez giren "Demokratik Yenilik Partisi" (PRD). Kampanya boyunca seçmenleri ikna etmeye çalışan Eanes'in karısının çabaIarı meyvelerini verirse, bu partinin de yüzde 7 oranında bir oy potansiyeli olduğu anlaşılıyor. BrükseVden Geceler düşer, dolunaylar çıkar, sokak bayramlan biter ve biz, "bir aşk olmayan" şehirlerimizden "bir aşk olan" şehirleri özleriz. Rahat ve kolay şehirlerimizden, gerilimin daim ve zirvede olduğu şehirleri, geniş parantezli şehirlerimizden hayat ve ölüm parantezinin dar olduğu şehirleri özleriz. Beyrut'tan Brüksel'e insanlık hati. Brüksel'in sokak bayramlarından "Brüksel'in sokak bayramlan bir aşktır" diye biien yazılar yazamayız. İnsanlık hali. Felemenkce anlamasak da, Felemenkçe şarkılar dinleriz. Köpüklü bira içenler Felemenkçe şarkılar söylerken ve kavşakta dans ederken Breuguel tabloları gönirüz. Kaldınma kunılmuş tezgâhlarda oyalanırız. lavan aralarınm eski puskulerini ve eski defterleri satanlara bakanz. Bir gunluğüne işportacı olmanın mutluluğunu yaşayan kentsoylulara bakanz. Eski püskülere ve eski defterlere de bakanz. Eski püskülerden eski maskeler seçeriz. Şubat bayramlannın maskelerinden seçeriz ve ekim bayramlanmn gecelerinde takanz. Maskelerin ötesinden sokak bayTamlarını gözleriz, Maskelerin ötesinden, maskelerimizin altındaki bizleri gorebilenleri gözleriz. Sokak bayramlanmızı bir tek onlarla paylaşabileceğimizi biliriz. Eski defterlerden almayız. Eski defterleri kapatamayız. Köşede keman calan kızı tanırız. Çok eskiden tanınz. Kuzey mahallesindeki evlerin işgalinden ve daha öncesinden de tanınz. Kızı, radyoda Şostakovic çaldığında da tanınz, sokak bayramlannda hep ev işgalleri türkuleri çaldığında da tanırız. Selamlaşsak da, şapkasına metelik atmayız. Kuzey mahallesindeki evlerin mülkiyeti konusunda artık anlaşamayız. İnsanlık hali. Geceler düşer, dolunaylar çıkar, sokak bayramlan biter ve biz, bir aşk olmayan şehirlerimizden bir aşk olan şehirleri özleriz. Rahat ve kolay şehirlerimizden, gerilimin daim ve zirvede olduğu şehirleri, geniş parantezli şehirlerimizden, hayat ve ölüm parantezlerinin dar olduğu şehirleri özleriz. Sevip kavvuşamadıklarımızı özleriz. Yazılı değil, olduğuna kendimizi inandırmak zonında kaldığımız şeyleri özleriz. İnsanlık hali. Beyrut'tan Brüksel'e insanhk hali. Cengiz'in dediği gibi, insanlar hayattır. lnsanlar hayattu ve insanlann hayatı yaşadığı ölçüde hayat insanları yaşar. Bir aşk olan ve bir aşk olmayan şehirlerde, Beyrut'ta ve Brüksel'de, hayat ve insanlar yasar. Brüksel'in sokak bayramlannda hayat ve insanlar yaşar. Brüksel'in sokak bayramianndan "Brüksel'in sokak bayramlan bir aşktır" diye biten yazılar yazamayız. İnsanlık hali. şirmenin doğru olup olmadığı, fırtınadan sonra ne tür zararlar için sigortadan yararlamlabileceği, ne tür zararların sineye çekileceği gibi konular, uzmanların katıldığı acıkoturumlarda bütün bir ciddiyetle tartışılıyordu. Bu arada yurttaşlar dükkânlara koşuyor, sanki günlerce sürecek bir kıtlık yaşanacakmış gibi yağma edercesüıe alışveriş yapıyorlardı. Normal zamanlarda sabahları uyanmakta guçlük çeken çocuklar, o cuma günü erkenden yataklanndan fırlayıp ekranlann karşısındaki yerlerini aldılar. Bir kısım büyükler de, son dakika alışverişleri için özellikle içki satan dükkânlara koştular. ABD'nin kuzeydoğusu, artık gizemli bir kimliğe bürünmüş olan Gloria'nın büyüsü altına girmişti. Olay, mistik bir nitelik kazanmış, son yıllarda giderek popülerlesen korku filmlerindekilere benzer bir gerginlik, ortalığı sarmıştı. Adeta kıyametin provası yapılıyordu. Sonunda Gloria geldi. Azgın dalgalarla kıyıları döverken binlerce yaşlı ağacı kökünden söktü, binlerce elektrik, direğü\i alaşağı etti. Bu yüzden yüz binlerce ev, hafta sonunda elektriksiz kaldı. Hatta beş yurttaş, Gloria'nın neden olduğu kazalarda can verdi. Ama yine de Gloria, beklenenden çok hafif çıktı. öylesine çabucak esip geçti ve ardından öylesine masmavi gökyüzü bıraktı ki, kendilerini Gloria'nın havasına kaptırmış olan eyalet valileri bile inanamadılar. Meteorologlar tehlikenin bittiğini söylerken, valiler sabah 7'ye kadar kimsenin sokağa çıkmaması çağrısını tekrarlıyordu. Gloria, adeta bir hayal kınklığı yaratmıştı. Ekranlann karşısında Gloria'yı izlerken, biz de televizyonun Amerikan toplumu üzerindeki adeta buyuleyici etkilerini konuşuyorduk. Birbirleri ile yoğun rekabet içindeki televizyon istasyonlan, doğrusu o gün Gloria'nın suyunu çıkarmışlardı. Ama fırtınanın hafif zararla atlatılmış olmasında, verdikleri hizmetlerin rolü de küçümsenecek gibi değildi. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL İnsanlık hali. Severiz, kavuşamayız. "Yazılı değil" deriz, avunamayız. Chopin dinleriz, hüzünleniriz. Hem kendimize hüzünleniriz, hem yazılı olmayan şeylere hüzünleniriz. Avunamayız. Avunmak için, sonu "Beyrut bir aşktır" diye biten yazıları tekrar tekrar okunız. Aşk olmayan şehirlerdeyaşadığımıza hayıflanınz. Gerilimin daim ve zirvede olduğu şehirlerden yazanları, hayat ve ölüm parantezinin dar olduğu şehirlerden yazanları kıskanırız. Çok severiz ve kıskanırız. Avunamayız. Mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sıcaklıklarını Asor Adalan'ndan gelen alçak basınç sistemine yoranz. Gece uykusuzluklarını dolunaya yorarız. Mide ağrılarını kahveye ve cigaraya, yürek ağnlannı yazılı olmayan şeylere yoranz. Sokak bayramlannı sonbahara yoranz. Sokak bayramlan geleneğini uzak zamanlann hasat bayramlanna ve bağ bozumlarına yorarız. Sonu "Beynıt bir aşktır" diye biten yazılar yetmez, avunmak için rahat ve geniş parantezli şehirlerimizin sokak bayramlarına gideriz. Trafiğe kapatılmış sokaklarda, ana caddelerde yürürüz. Namur kapısından Flagey meydanına kadar yürürüz. Yalnız kalabaJıkla yalnız oluruz. Köpüklü bira içmesek de. köpüklü bira içenlere bakanz. oylann yüzde 18,2'sini alan komünistlerin "Demokratik ve Sosyal Merkez" Partisi'nin durumlannı koruyacağına işaret ediliyor. rarsız kalmakta pek de haksız değüler.. Demokratik rejimin kunılduğu 1974 nisanından beri 15 hukümetin kurulduğu ve seçimle işbaşına gelen hiçbir hükümetin 4 yılhk seçim dönemini doldurmadığı düşünülecek olursa, Portekizli seçmenin siyasi seçenekler karşısında artık neden bu denli kuşkulu olduğu anlaşılıyor. ö t e yandan, 1 Ocak 1986'dan iribaren resmen AET saflarında yer alacak olan Portekiz'in ekonomik durumu da seçmenleri caresizliğe itiyor. Hıristiyan Demokrat milletvekili Mignei Seabra'ya göre AET'nin 12. üyesi olarak bu ülke halkının yüzde 4O'ı hâlâ sefalet içinde yaşıyor. Işsizliğin resmi istatistiklerde verilen yüzde ll'in çok üstünde olduğu, komilnist eğıtimli işçi sendikası mensuplan tarafından ileri sürülüyor. Portekiz'in 15 milyar doları bulan dış borçları ise, bütçenin yüzde 45'ine eşit bir büyüklüğü simgeliyor. Üstelik 1984'te yatınmlarda izlenen yüzde 20 boyutundaki önemli duşüş, üretimin yanı sıra tüketım harcama 19S3 seçimlerinde Fırtına kapıyı çahnca Mario Soares çarpıcı bir biçimde AET ortaküğmı işliyor. 12*11 Avrupa'nın ustünde görülen Mario Soares'in fotoğrafının yanında hemen "haşardık" sloganı göze ilişiyor. İşbaşmda kaldıkları 2 yıllık dönem boyunca gerçekleştirdikleri en büyük başan olarak ülkenin AETye katılmasını gösteren sosyalistler, başından beri bu yılların "zor" yıllar olacağını söylediklerini, nihayet icraatlarında da Portekiz'in dış ticaret açığında 500 milyon dolarlık bir indirim sağlamak gibi olumlu noktalar bulunduğunu ve 1985'te yüzde 17,5'u aşmayacağını söyledikleri enflasyon oranıyla, 1980'den bu yana ilk kez ücretlilerin alım gücünde bir düşüs olmayacağını vurguluyorlar. Sosyalistlerin, baş döndürücü Ramalho Eanes n koalisyon ortaklan sosyal demokratlann (PSD) ise, gene yaklaşık yüzde 30 oranında oy aiması bekleniyor. Aynı oranda oy almalan beklenen ya da az bir farkla birinin bir diğerini geride bırakması beklenen bu iki partiden sosyal demokratlar (PSD), üç aydan beri yeni bir lidere kavuşmanın avantajmı yaşıyorlar. Kısa süre önce ölen eski Başbakanlardan Carios Mota Pinto 1 nun yerine liderliği devralan Anibal Cavaco Silva, partisinin iktidardaki aşınmasına karşın, yenilik vaat ediyor. tşveren örgütleri mensuplarının çoğu, taşıdığı "sosyal demokrat" ada rağmen siyasi yelpazenin sağında yer alan bu partiden ve yeni liderinden, özellikle devlet yönetimine çeki düzen vermesini istiyorlar. yerlerinde toplanacaktı. Ekranlarının köşelerinde sürekli "dikkat Haber bültenleri hangi fırtına" ibaresi yazan TV istasyonlan, Gloria lerde olağanüstu hal ilan eyaletedildihakkında en taze bilgi ve haberleri ulaştırmak ğini, cuma gunü hangi okullann, hangi resmi dairelerin ve hangi için inanılmaz bir yarışa girdiler. Gloria işyerlerinin tatil edildigini bir bir yaklaştıkça, yarış amansız bir hal aldı. Ama sayıyor, polis ve silahlı kuvvetfırtınanın hafif bir zararla atlaîılmış olmasında, ler de izinlerin kaldırıldığını duverdikleri hizmetlerin rolü de küçümsenecek yuruyordu. New York'taki Özgürlük Anıtı, bir kafes içinde kogibi değildi. tüm yayınlarmı Gloria'ya ayırdı. 1938'den bu yana ülkenin uğradığı en şiddetli fırtına olan Gloria'ya karşı ahnacak önlemler, Gloria geldiğinde yapılması ve yapılmaması gerekenler en ince aynntılanyla bildiriliyordu. Gloria gelmeden bütun kapı ve pencereler tahkim edilecek, camlar bantlanacaktı. Gloria kapıyı çaldığında kimse dışan çıkmayacak, herkes evlerin en güvenli nımaya ahnmış, kıyı kentlerinde oturanlar sığınaklara taşınırken, savaş gemileri ve uçaklan, Gloria'nın ulaşamayacağı yerlere çekilmişti. Ekranlarının köşelerinde sürekli "dikkat fırtına" ibaresi yazan TV istasyonlan, Gloria hakkında en taze bilgi ve haberleri ulaştırmak için inanılmaz bir yarışa girişmişlerdi. Gloria yaklaştıkça, yarış amansız bir hal alıyordu. Futına eserken yemek pi Boston'dan ŞAHİN ALPAY BOSTON Eylul ayının son cuma günü, ABD'nin kuzeydoğu eyaletleri, Gloria adlı fırtınaya yakalandı. Florida'daki Ulusal Fırtına Merkeâ, Gloria'nın gelişini 2 gun onceden haber verdi. O andan başlayarak ilgili eyaletlerdeki TV ekranlan giderek artan bir ölçüde Gloria'nın işgaline uğradı. Bütün TV istasyonlan, reklamlar dışındaki hemen Egebank'a soruyorum Dış bankalar nezdindekı itibarınız nereden kaynaklanıyor? Dış îicaret hacminiz, kendi boyutlarınız açısından diğer büyük bankalarla bile kıyaslanabılecek düzeyde, bunu nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Yurt dışındaki banka ve mali kuruluşlar nezdinde kredi değerliliğiniz nedir? Bugüne kadar yurt dışında hangi mali kuruluşlardan kredi temin ettiniz? Ne miktarda? Hangi ülkelerde muhabir bankalannız var? Çıride var mı?< Yeni Hebrid'de var mı? Kanarya Adalarfnda var mı? Dünya finans piyasalarında olup bıtenlerden ne hızla haberdar oluyorsunuz? Önemli gelişmelerden müşterilerinizi haberdar edebiliyor musunuz? İhtisas bankacılığı konusunda kaç yıliık tecrübeniz var? Ne kadar döviz pozisyonu tutuyorsunuz? Döviz tevdiat hesaplarınıza dünya borsalarıyla mukayese edildiğmde daha yüksek faiz verebilir misiniz? Size tevdi ettiğimiz dövizleri dilediğimiz anda kullanabileceğimize dair garanîi verebilir misiniz? Dilediğimiz süre ve döviz cinsi üzeriıiden prefınansman sağlayabilir misiniz? Açtığımız akreditifler karşıdaki muhataba ne kadar sürede ulaşır? Kaç saatte ulaşır? Bu konudakı uygulamalarınızdan somut örnekler verebilir misiniz? Adımıza açılan akreditiîlerin karşılığını, tüm koşullar yerine getirildikten kaç saat sonra ödersiniz? (Dikkat edin gün demedim, saat dedim.) Vadeli ihracat poliçelerimizin iskonto edılmesini sağlayabilir misiniz? Kabul kredili ithalat işlemlerinde yüklemeyi müteakip mal bedelini ihracatçıya derhal ödeyebilir misiniz? Müşterilerinizin, bedelini defaten ve peşinen yatırdığı akreditiflerinin muhataba geç ulaşması, ilgili ülkedeki bazı değışıklikler gibi nedenler öne sürerek ilave ödemede bulunmalarını talep etmişliğiniz var mı? Zaman zaman yeni banka isimleri duyuluyor, sizin kuruluşunuz ne kadar eskiye dayanıyor? Türkiye'deki belli başlı ticaret merkezlerinde şubeleriniz var mı? Yoksa sadece izmir ve Ege bölgesinde mi faaliyette bulunuyorsunuz? Tüm bankaların uymaları gereken bazı yasal şartlar var; örneğin, mevduat munzam karşılıklarının zamanında yatırılması, T.C. Merkez Bankası'nın öngördüğü disponibilite oranlarını tutmak gibi... Sizin bu gibi yasal şartlara uyma konusunda durumunuz nedır? Finansman politikanız belirli gruplara mı, yoksa yaygın bir şekilde bırçok sektöre mi dağılmış durumda? . Ağırlık verdiğiniz sektörler hangileri, ve bu sektörlerde hangi kuruluşlarla çalışıyorsunuz? Bankacılık sektöründe zaman zaman meydana gelen anı değişikliklerden etkilenmediğinizi söylüyorsunuz; bu, muhafazakâr bankacılık anlayışınızdan mı kaynaklanıyor? Bilançolannızda ve diğer mali tablolarınızda gösterilen rakamlar ve sonuçlar hiçbir yasal yükümlülük olmamasına rağmen sizin dışınızda. dünya çapında kabul görmüş. bağımsız müesseselerce murakabe edilmekte midir? Yıllardır bankalarla iş yaparız, bazen şikayetlerimiz oluyor elbet ama genelde memnunuz Şimdi siz diyorsunuz ki bizle de çalışın. Neden? Egebank olarak ne farkınız var, söyleyebiliyor musunuz? Bizi ikna edebiliyor musunuz? Bırisadamı(...birsanayici...birihracatÇL turıthalatcı .]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle