23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi Cumburiyct Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına ISadir Nadi, # Genc! Yayın MüdurU: Hasaa Ccnal, Müessese Mudunl: Emioe Uşakhgil, Vazı (şlerı Mudüru: Okay GÖBensta, • Haber Merkezi Müdüru: Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmenı: Ali Aau, • Temsilcıler ANKARA: Yalçın Dogaa, İZMtR: HikmetÇetiakaya, ADANA: MebmetMercaa. tstanbul Haberkn: Rtfca Öz, Dış Haberler: Erfn» BaJa, Ekonomi: Osnuu Ulagay, KültOr: Aydıa Emcf, Magazın. Yalçu Prkşca, Spor Danıjmanı: AMalluutir YücdiBaa, Düzehmc: Refik Durta*, Araşlırma: Şakin Aipay, 1$ Sendika: Şttkıu Keteaci. Haber Arastırma: Uf«k Cüdcmir, • Koordinalör Ahracl Korvkaa, # MaJı lşler Efol Erkut, tlan: Ziyı Efgeoe, Halkla tlışkiler: GaMena Koşar, ldare: Hiucyia Guer, Işleune: S»d«n Söaacz. Basan ve Yayarv Camhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41 Cagaloğlu İstanbul, PK. 246îsUnbul, Tü: 526 1000(9hat), Teio: 22246 # Burotar. Ankar»: Ziya Gökalp Bulvan lnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 4147, Telex: 42344 • İzmin Halit Zıya Bulvan No: 64/3, Tel: 2İ 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 1eiex: 62155. TAKVİM 30 Ekim 1985 Irasak: 4.59 Güneş: 6.25 Ögle: 11.53 İkindi: 14.43 Akşam: 17.10 Yatsı: 18.31 YOK, biümselAtmosfer yayınlar için önlem ahyor Bir YÖK yeîkilisine göre, öğretim üyeleri bilimsel yayın yapmak için zorlanacak, bilimsel yayın yapmayan öğretim üyeleri akademik ilerleme kaydedemeyecek... ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Üniversitelerdeki bilimsel yayınlann azaldığı yolundaki eleştiriler üzerine YÖK, üniversitelere "direktif" göndererek, öğretim elemanı başına düşen bilimsel yayın sayısının saptanmasını istedi. YÖK, ayrıca öğretim elemanlarına düşen ders yükünün de hesaplanarak bildirilmesi gereği uzerinde durdu. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in de katıldığı Rektörler Komitesi toplantısından sonra tek dersten kaydı silinen öğrenci sayısını 5 bin 702, birden fazla dersten başarısızlık nedeniyle kaydı silinen öğrenci sayısını da 14 bin 372 olarak açıklayan YÖK, üniversitelerden bu rakamların tekrar doğrulatılmasını istedi. Atılan öğrencilerin sayvsı hakkında 1985 mart ayında açıklanan rakamlarla yeni açıklananlar arasında tutarsızlık bulunması YÖK'ü bu çalışmaya yöneltti. YÖK, mart ayında açıklanan sayılarla yeni açıklanan sayıları karşılaştırarak yeni bir açıklama yapacak. Türkiye'nin bilimsel yayın sı1 ralamasında, Asya ve Ortadoğu daki bazı ülkelerin arkasında kalması nedeniyle YÖK, bilimsel yayın sayısını arttırmak için bazı "önlemler" alacak. "Öğretim üyelerinin bilimsel yayın yapması için zorlanacağına" değinen bir YÖK yetkilisi, bunun yanında konunun YÖK'le ilgisinin olup olmadığının saptanması için YÖK öncesi ve sonrası durumun değeriendirileceğini bildirdi. YÖK yetkilileri, bilimsel yayın yapmayan öğretim elemanlannın "akademik ilerleme kaydetmemesi geregi" uzerinde duruyorlar. Sözleşmeli çalışan araştırma görevlilerinin ders yükünü taşımalan konusunda da, öğretim elemanlarına düşen ders yükünü saptarnak amacıyla harekete geçen YÖK, "Fiili olarak derse giren öğretim üyesi sayısını araştırmaya" çalışıyor. Konuya ilişkin olarak bir YÖK yetkilisi şöyle dedi: "Bizim iddiamız şudun YÖKlen önce öğretim üyeleri, doçent ve profesorler derse girmiyorlardı, asistanlan yükU çekiyordu. Bunların esas görevi derse girmektir, ders vermektir. Bugiin ders yükünü araştırma görevlilerinin cektiği yolundaki eleştirilere gelince, YÖK'ten önce durumun daha da kötü olduğunu söyleyebilirim. Şimdi ders yükiinün saptanması için çalışma yapıyonız, amaç fiili olarak derse giren doçent ve profesör sayısını arttırmaknr." alarm veriyor Egzozlardan ve sanîral bacalanndan havaya karışan ozon gazı, ürün miktarmın düşmesine neden oluyor ve ısı dengesini bozuyor. MMilim adamları, önümüzdeki yüzyılda yeryüzündeki ısının büyük ölçüde yükselmesinden ve çöllerin çok hızlı bir biçimde genişlemesinden korkuyorlar. Dış Haberler Serrisi Insanlar yülardan beri "riizgâr btttün pisliği götüriir" inanayla atmosferi çöplük gibi kullandılar. Ama rüzgâr sanıldığı gibi pislikleri yok etmedi ve sonuçta yeryüzündeki yaşamla onu saran hava tabakası arasmdaki denge bozuldu. Sıra, tedbirsizliğin bedelini ödemeye geldi. Endüstri ülkelerinin üzerine asitli yağmurlar yağıyor, ormanlar ölüyor. Görünmeyen gazlar henüz insan sağlığıru doğrudan doğruya tehdit etmese bile, insanlar için büyük tehlike oluşturacak çevresel değişiklikler oluşturma yolunda. Ozon bitkilere zarar verip çeşitli bölgelerde ürün miktannı düşürürken, metan gazı havadaki temizleyici maddelerin azalmasına yol açıyor; ozon ve metanın dışında 20 gaz daha yeryüzündeki ısının giderek yükselmesine neden oluyor. Bilim adamları önümüzdeki yüzyılda yeryüzündeki ısının büyük ölçüde yükselmesiyle birlikte, çöllerin bugüne kadar olduğundan çok daha hızlı bir biçimde genişlemesinden korkuyorlar. TARIMIN ROLÜ Yapılan araştınnalar, şimdiye kadar sanıldığı gibi hava kirliliğine sadece endüstrinin değil, aynı zamanda tanmın da yol açtığını gösteriyor. Tanm bölgelerinde hava kirlih'ğinin oluşmasında dolayh rol oynayan metan gazı çeşitli etkenlerle oluşuyor. Su altmdaki pirinç tarlalarmda bulunan bakteriler yılda 30 ile 60 milyon ton dolayında metan üretirlerken, ekvator kuşağında çiftçilerin yeni tanm alanları açmak için çayırlan yakmalanyla havaya büyük oranlarda metan gazı kanşıyor. Metan gazmın yaratoğı en önemü tehJike, havadaki temizleyici rol oynayan maddeleri azaltması. Temizleyici maddeler metan benzeri gazlara etki ederek, onların yağmurla birlikte toprağa kanşmalarını sağlıyorlar. Ancak metan gazı oranı giderek artuğında havadaki temizleyici maddelerin oranı da onlarla birlikte azaüyor. Bunun sonucunda ise diğer gazlar havada uzun sürelerle kalabiliyorlar. OZON GAZI Endüstri bölgelerini tehdit eden ozon ise bitkilere verdiği zarann dışında atmosferdeki ısı dengesini de bozuyor. Ozonun oluşumunda başlıca rolü, arabaların egzozlarından ve santrallann bacalanndan çıkan gazlar oynuyor. Büyük şehirlerin uzerinde kalın sis tabakaları oluşturan bu gazların içinde bulunan azot bileşimleri, güneş ışığının etkisiyle ozona dönüşüyor. Yeryüzüne gelen güneş ısısımn bir bölümUnün normalde tekrar uzaya dogru yükselmesine karşın atmosferin yeryüzüne yakın bölümünde oluşan ozon tabakası üpkı bir kavanoz gibi ısının yeryüzünde kalmasına neden oluyor. Yapılan araştırmalara göre ozonun dışında, metan ve 20 gaz daha aynı etkiyi yaratıyor. Bilim adamları bu saptamalardan yola çıkarak önümüzdeki 50 yıl içinde yeryüzündeki ısının her yıl ortalama 1.5 derece artacağını savunuyorlar. Aynca ısımn dünyanın her bölgesinde eş oranlı olarak artmayacağını, hava sıcaklığının ekvatorda aynı kalırken kutuplarda artacağını belirtiyorlar. SODEP'in yazı yurışması ANKARA, (a.a.) Atatürk* ün yakın silah arkadaşı Ismet tnönü'nün, doğumunun 100. yıldöntimü dolayısıyla SODEP'in düzenlediği, "İnön& nün Devlet ve Demokrasi Anlayışj" konulu yazı yanşmasınm sonuçları açıklandı. Yarışmada, birinciliğe değer yazı bulunamadı. Ikindliği Tacettin Altuğ, üçüncülüğü Ismet 7ergin aldı. Değerlendirme Kurulu Prof. Türkan Akyol, Prof. Hteri Fisek, Prof. Saim Kendir, Prof. Cahit Talas, Doç. Türker Alkan, Güler Tanyolaç, Tevfik Çavdar ve Hızır Ekfi'den oluştu. Nükleer Tıp Kongresi ANKARA, (<UL) "3. Türki . ye Nükleer Tip ve Biyolojik Bilimler Kongresi" bugün A nkara'da başlayacak. Kongreyeyabancı bilim adamları da katılacak. Hacettepe Universitesinin düzenlediği kongrede, nükleer tıbbın hasta tedavisine katkısı, hastalık ve sağlıkta temelfizyoloji ve biyokimya ile ilişkisi ele alınacak. Prof. thsan Doğramacı'nın onursal başkanlığında gerçekleştirilecek kongre 1 kasımda sona erecek. Deniz telsiz operatörleri ANKARA, (OM.) Deniz telsiz operatörleri, ehliyetnamelerini bundan böyle lstanbul'da da değistirebilecekler. Ulaştırma Bakanlığı Telsiz tşleri Genel Müdürü tbrahim Göksel' in verdiği bilgiye göre, daha önce PTT tarafından dağıtılan deniz telsiz operatörü ehliyetnamelerinin Ulastırma Bakanlığı Telsiz tşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ehliyetnamelerle değiştirilmesi gerekiyor. Prof. Aybay: Baro başkan adaylığmdan çekilmeyi düşünmüyorum İstanbul Haber Servisi tstanbul Barosu'nun 17 aralıkta yapılacak seçimlerinde Çağdaş Avukatlar Grubu'nun başkan adayı olarak gösterilmek istenen Prof. Aydın Aybay, başkan adaylığmdan çekildiği yolundaki haberleri yalanladı ve "Şu anda böyle bir şey yok" dedi. Baro seçimlerinde başkan adayı olduğu açıklanan ve şimdiki Baro Başkam Prof. Sulhi Tekinay'ın karşısına Çağdaş Avukatlar Grubu'nun adayı olarak cıkacağı belirtilen Prof. Aybay, Çağdaş Avukatlar Grubu'ndan bazı avukatlann kendisine gelerek başkanlık konusunda görüştüklerine değindi ve şunlan söyledi: "Bana çağdaş Avukatlar'dan gelerek başkan adaylığı teklifinde bulundular. Ben de kabul ettim. Daha sonra Avukat Kemal Kumkumoğlu gelerek çekilmemi istedi, kendisinin aday olacağını söyledi. Ancak Çağdaş içinde Kemal Kumkumoglu'nun şansı bulunmadıgı söylendi. Şu ana kadar Çağdaş Avukatlar'dan üçayrı grupla, onların dışında yer alan bir grupla konuştum. Bilindigi gibi Çağdaş Avukatlar, önce kendi içindeki adayı tespit etmek için bir ön seçim yapıyorlar. Bazı kişiler bu seçimin yapılmasmı engellemek istiyorlar." Çağdaş Avukatlar Grubu'nun tstanbul Baro Başkanlığı adayı, grubun kendi içinde 1 kasım günü yapacağı seçimle tespit edilecek. Yoğun sis ve kaza Haber Merkezi Istanbulda önceki gece yansı bastıran' sis özellikle bazı yörelerde etkili oldu. HAIiç ve Galata Köprüsü civanndaki yoğun sis nedeniyle ulaşım bu saatlerde güçlükle yapılabildi. Hasköy çevreyolunda Bursa yönünden gelen 16 EY 146 plakalı kamyon, Haliç Köprüsü inişinde yoğun sisten dolayı karşı yönden gelen minibüsle çarpıstı, minibüs daha sonra bir kamyon ve ticari bir otomobile çarparak, zincirleme kazaya neden oldu. Sürucünün direksiyon hâkimiyetini yitirmesi sonucu korkuluklara vuran kamyonda Ali tmer ve Ahmet Karaboğa öldü. BURASIORMANDI Tarla yapılmak için yakılan bir orman, çevrenin görünümü sadece çöle dönüştürmekle kalmamış, metan gazı çevre tarlalarda ürün miktanmn azai'masına da neden oimuf. Haliç'ten Tuzla'ya taşınmak yaramadı Tersaneler artık eskicîlik yapıyor M uzla'daki tersanelerin çoğu 1986 yılına iflasın eşiğinde giriyor. Yeni gemi siparişi olmadığı için tersaneler, eski gemileri tamir ederek ayakta durmaya çalışıyor. Haber Merkezi Haliç'ten Tuzla'ya büyuk umutlarla taşınan tersaneler, son 2 yıldır yeni gemi inşa etmek yerine eski gemileri tamir ederek ayakta durmaya çalışıyor. Türkiye'deki 38 özel tersaneden 17'sinin bulunduğu Tuzla'daki tesislerin çoğu 1986 yılına iflasın eşiğinde giriyor. Gemi inşa sanayiini, armatörlere vereceği yeni gemi yapım kredisi ile desteklenıesi gereken Denizcilik Bankası'nın 1983'ten bu yana kredi açmadığı, 1985'in ikinci yansında ancak 5 yeni gemi için kredi verilmesini benimsediği ve bu kredilerin de henüz cıkmadığı öğrenildi. Haliç'ten Tuzla'ya taşınırken yüz milyonlarca lira yatırım kredisi alan tersane sahipleri, bu parayia yeni tesislerini kurarken 198082 arasında 88 yeni gemi yapım siparişi almışlardı. Kızağa konan gemilerden 78'i 1984 yılına kadar denize indirilirken, Özal hükumetinin işbaşına gelmesiyle Tuzla'ya bir tek yeni gemi siparişi de gelmedi. Aldıkları yatırım kredisinin ana parasını 1986 yılında geri ödemeye başlayacaklarını belirten tersane sahipleri değil bu parayı ödemek, işçi ücretlerini bile ödeyecek durumda olmadıklarını söyluyorlar. 700 işçinin çalışması gereken tersanesinde zorunlu işler için ancak 30 kadar işçi çaliştırabildiğini söyleyen bir tersane sahibi, "Gemi tamirine razıyız, çünkü bu parayia işcilerin ücretlerini karşılayabüiyoruz" dedi. Ulusu hükümeti döneminde özendirilen denizcilik sektörünun Özal hükümeti ile bir kenara itildiğini öne süren ilgili çevreler tersanelerin durumunun armatörlerden daha kötü olduğunu bildiriyorlar. Deniz ticaret filosu tonajının Ulusu hükümeti döneminde gördüğü teşviklerle 4 milyon DWT'a yükselmesine karşıhk, ithal edilen yaşh gemilerle ortalama gemi yaşının da 18'e çıktığını vurgulayan ilgili çevreler, ekonomik ömrünü yitirmiş bu gemilere para yatıran armatörlerin zor durumda kaldığını hatırlatıyorlar. Armatörlerin Turkiye'de yeni gemi yaptırmak yerine, geminin denize inmesi için bekleyeceği 1,5 yüllk süre içinde eski gemi alarak parasını çalıştırmayı yeğlediğini hatırlatan denizcilik çevreleri, bu politikanın sonunda tersanelerin de boşta kalarak batma noktasına geldiğini söylüyorlar. İçinde bulundukları durumu değeriendiren bir tersane sahibi, "Kroke olmuş durumdayız. Gemi inşa sanayii her an > ığılıp kalabilir" dedi. 15 bin DWT'a kadar koster tipi gemi inşasına uygun tersaneler boşta dururken, en az 60 bin DNVTluk gemi yapması gereken Denizcilik Bankası'na bağlı Pendik'teki Türkiye Gemi Sanayii A.Ş.'nin 510 bin DWT'luk kosterler yaparak hem kendisini hem de çevresindeki tersaneleri zarara soktuğunu belirten ilgili çevreler, bu yıl sonuna kadar en az 2'şer gemi siparişi alamayan tersanelerin batacağını öne sürüyorlar. Tuzla'daki tersanelerin tümunün tam kapasite ile çalışması durumunda 20 bin kişiye iş imkânı doğacağını, uçak sanayiinden sonra yan sanayiye en çok iş imkânı yaratan gemi inşaasının başta makine, elektrik, elektronik, doğramacılık ve boya sektörlerini de canlandıracağını söyleyen tersane sahipleri, hükümetin kısa sürede soruna bir çözüm bulmasını istiyorlar. Haliç'e göre Tuzla'da gemi inşa sanayiinde bir adım ileri gittiklerini ancak bir adım daha atmaları gerektiğini ve bunun henüz gerçeklesmediğini belirten tersane sahipleri, "Turkiye'de gemi yaptıracak armatör, gemi ithal eden armatör karsısında cezalı dururaa getirilmesin" diyorlar. Gemi inşa sanayiinin devlıit desteği olmadan dünyanın hiçbir ülkesinde ayakta duramadığını söyleyen bir tersane sahibi, "Güney Kore'de gemi inşa sanayii ulusai sektör oldu. Geçen yıl Güney Kore Devlet Başkanı 10. yıl nutkuna, gemicilikten söz ederek başladı" dedi. Tuzla'da henüz "panik" ha^sı esmemesine karşdık, hükümetin gereken ilgiyi gösterme>eceğinden kuşku duyan tersane sahipleri, kârlı bir yatırım olmadığı için sanayicilerin bu sektore girmediğini belirterek, "Buradaki tersaneler kapanırsa, bir daha açümaz ve Turkiye'de bu sektör öliir" gorüşünü savunuyorlar. Konunun bir şirket kurtarma olayı şeklinde değerlendirilmemesini de isteyen tersane sahipleri, alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyorlar: "10 bin DWT'dan kuçuk eski gemi ithali durdurulsun. Yeni gemi yaptıracak armaiörler için 5 yılı ödemesiz 1012 yıl vadeli kredi açılsın. Armatörlere teşvik primi ödemesi yapılsın. Tersanelere, iç piyasaya yaptıklan gemi için de vergi iadesi sağlansın." TEV'den 4 bin öğrenciye burs ADANA, (Cumhuriyet Güney ttteri Bürosu) Ünlü işadamı Vehbi Koç, başkanı bulunduğu Türk Eğitim Vakfı Adana Şubesi'nin çalışmaları konusunda bilgi aldı. Düzenlediği basın toplantısında 1976 ılında kurulan TEVin bugüne kadar 12 bin 646 öğrenciye burs verdiğini, bu yıl da 4 bin öğrenciye burs vermeyi kararlaştırdığım söyledi. Ülkenin ekonomik gidisi ile ilgili bir soruya "Bu konuda konuşmak istemiyorum, ben zaten emekli oldum, bu islerepek aklun ermiyor, yttmiyor, hayır işleriyle uğraşıyorum" karşılığını verdi. Fassbinder'in oyunu Ahnanyu'yı kartşttrdı FRANKFURT, (AP) Genç yaşta ölen Alman film yönetmeni Rainer VVerner Fassbinder'in bu hafta Almanya'da sahnelenecek olan, emlak spekulatörü bir "Zengin Yahudi"yle ilgili oyunu, tkinci Dünya Savaşı'ndan kırk yıl sonra hâlâ soykınmın etkisinden kurtulamamış bir ülkede gerilime ve tartışmalara yol açtı. Frankfurt kentindeki liberal Hür Demokratlar, Kilise temsilcileri ve Yahudiler, oyunun sergiJeneceği tiyatro salonu önünde pro"testo gösterileri düzenlemeyi tasarlıyorlar. Kendine özgü fılmleriyle bütün dünyada ilgi gören Fassbinder'in "Çöp, Kent ve Ölüm" adb oyunu, 1970'lerde Frankfurtta yaşayan bir Yahudi toprak spekülatörünü betimliyor. Oyunun adsız baş kişisi oyun boyunca "Zengin Yahudi" diye anıhyor. Kentteki eski evleri satın alan "Zengin Yahudi", bu evleri yıktıktan sonra arsalan yüksek fıyatlara satıyor. Oyunun sonunda da, ilişkide bulunduğu bir fahişeyi öldürüyor. Frankfurt'taki Yahudi cemaatlerinden birinin önderi olan ve emlak işleriyle uğraşan İgnatz Bubis, "Stern" dergisine verdiği demeçte, "Zengin Yahudiyi adsız olarak sunduğu, böylece onu genel geçer bir tip olarak gösterdigi için oyuna karşı çıkılması gerektiğini" belirtti. Kamuoyunda kopan gürültü, daha çok oyunun yan kişilerinden birinin dört dakikalık konuşması çevresinde dönüyor. "Zengin Yahudi"nin eski evleri satın almasından etkilenen Hans von Glueck adlı bir kiracı, oyunun bir yerinde şunları soylüyor: "tliğinıizi kemigimizi kunıtuyor bu Yahudi. Hem kanımızı içiyor, hem de kendisi Yahudi oldugu ve suç bizim sırtımızda kaldığı için bizi haksız duruma düşüriıyor... Keşke geldigi yerde kalsaydı ya da zamanında gaz odasında gebertseydik onu, o zaman daha rahat uyku uyuyabilirdim." Bilindiği gibi, Almanya'daki Nazi yönetimi 19331945 yıllan arasında 6 milyon kadar Avrupah Yahudiyi öldurmüş ve bunlann büyük bir bölümü toplama kamplarındaki gaz odalarında yok edilmişti. Öte yandan, bugün Federal Almanya'da yaklaşık 28 bin Yahudi yaşıyor. YAHUDİ DÜŞMANLIĞI Almanya'daki Yahudi örgütleri, belli başlı politikacılar ve Kilise yetkilileri, Fassbinder'in oyununu "Yahudi düşraam" olarak nitelediler. Nitekim, hararetli tartışmalardan sonra, Frankfurt Belediye Meclisi Fassbinder'in yapıtının "Yahudi düşmanlığını yeniden canlandırmaya ve könıklemeye yatkın olduğunu" belirleyen bir karan kabul etti. Ne var ki, bir Frankfurt mahkemesi, bir Yahudi derneğinin oyunun yasaklanması yolundaki başvurusunu geri çevirdi. Mahkeme, kararına gerekçe olarak, oyunda ırkçılığı körükleyici bir yan görmediğini ve bir sanaî yapıtının sansür edilemeyeceğini gösterdi. Fassbinder'in "Çöp, Kent ve Ölüm" adlı oyununun sahneleneceği Belediye Tiyatrosu'nun 180 kişilik salonunda bütün yerler şimdiden satılmış durumda. Ülke basınırtda ise oyunla ilgili tartışmalar bir süredir devam ediyor. Münih'te yayımlanan "Söd deutsche Zeitung", geçenlerde "Bıçak sırtında bir oyun"' başlığını attı. Öte yandan, Frankfurt'ta yaşayan bir Yahudi tanrıbilimci olan Pinchas Lapide, radyoda kendisiyle yapılan bir söyleşide, "Son birkaç on yd içinde YahudiHıristiyan ve AlmanYahudi ilişkilerinin olgunluk kazandığını ve bu oyundan zarar gormeyeceğini" ileri sürdü. GELENEĞE KARŞI 1982'de aşırı dozda uyuşturucu ve alkol alması sonucu 36 yaşında ölen Fassbinder, Savaş sonrası Almanyası'nın, uzerinde en çok tartışılan fîlm yönetmenlerinden ve oyun yazarlanndan biriydi. "Lili Marieen", "BerUn Alexanderplatz" ve "Petra von Kant'ın Acı Gözyaşları" adlı filmleriyle ünlenen Fassbinder, genellikle uzun diyalogların yer aldığı yapıtlarında toplumdaki yerleşik gelenek, inanç ve ahlaka karşı bir tutumu benimsiyordu. Pera Palas'ta İnönü odası tstanbul Haber Servisi fsmet tnönü'nün doğumunun 100. yıldönümü nedeniyle, Pera Palas'ta kaldığı odaya dün düzenlenen törenle adı verildi. Törende konuşan Hasan Tümer, doğumunun 100. yıldönümünde Atatürk'ün kaldığı odanın müze haline getirildğini, Celal Bayar'ın kaldığı odaya da adının verildiğini söyledi. Eski milletvekiti Kınoğlu öldü ANKARA, (a.a) 19501954 yıllan arasında Gaziantep milletvekilliği yapan Galip Kınoğlu, 87yaşında öldü. Yargıtay 2. Başkanlığı görevinde de bulunan Kınoğlu, yarın doğum yeri Kilis'te toprağa verilecek. Kasparov'un şansı arttı Kültür Servisi Moskova'daki Dünya Satranç Şampiyonluğu karşüaşmasında, dün başlanılan 21. oyun Gari Kasparovun isteğiyle yanna ertelendi Şu anda Kasparov, Dünya Şampiyonu Anatoli Karpov karşısında 119 önde bulunuyor. Karşdaşmanın tamamlanmasına yalnızca 4 oyun kaldığından, Kasparov'un şampiyonluğu Karpov'un elınden alması için 3 beraberlik yetecek. Eğer şampiyonluğu Kasparov elde ederse, 22 yaşındaki büyük usta Uluslararası Satranç Federasyonu tarihin en geç dünya şampiyonu olacak. Cumhuriyet Bayramı'm break dansla Bayramı'm break dansı yaparak kutladı. Kadıköy Kaymakamhğı ile Kadıköy Belediye Başkanlığı'mn ortaklaşa düzenlediği "29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Gençlik Şöleni'ni izlemek üzere Kalamış'a gelen gençler, pisti görıince kendilerini tutamayarak break dansı yaptılar. Saat 14.00'te başlaması gereken şölenin 45 dakika geç başlaması üzerine kleyicilerin kimine hoşça, kimine sinirli vakit geçirten break dansçılar, saat 14.45 'te pisti Erenköy Kız Lisesi Korosu na bıraktılar. Erenköy Kız Lisesi Korosu 'nun okul şarkılarmdan ve marşlardan sunduğu örneklerden sonra, küçük folklorcular piste çıktı. Kadıköy Belediye Başkan Yardimcısı Muzaffer Kurtul, break dans gösterilerinin programa dahil olup olmadığmı soran gazetecilere. "Bu arkadaslanmız kendileripiste çıktılar. Davetli değiller, ama iyi oldu. Biz gençliğin kaynaşmasım istiyonız." dedi. (Fotoğraf: GÜROL KARA) y
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle